14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22OCAK1999CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sendikacı Alpdündar öldü • ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Türkıye ışçi smıfi tanhinde 1950'li yıllarda ilk toplusözleşme görüşmelerini başlatan ve maden işçilerinin ilk sendikal hareket önderlennden Mehmet Alpdündar öncekı gün Zonguldak'ta vefat etti. Uzun siiredir siroz teda\isı gören Alpdündar'ın cenazesi doğum yeri olan Trabzon'un Of ilçesinde dün toprağa . verildi. 1950'li yıllarda DP iktidanna karşı maden işçilerinin haklannı kararlı bir biçımde savunan, bu nedenle de DP iktidannın hedefı haline gelen Alpdündar. DISK'in ve Türkiye Işçi Partisi'nin kurucuları arasında da yer almıştı. Bir süre önce Işçi Partisi'ne üye olan Alpdündar'ın ölümü, maden işçileri ve Zonguldak halkı arasında üzüntü yarattı. Göl kirleten labrika • ANKARA (AıNKA)- Daha önce 229 kuş türünün yaşadığı Konya Akgöl sazlığını kirlettiği gerekçesiyle cezaya çarptınlan Ereğli Şeker Fabnkası, antma tesisini tamamlamaması nedeniyle bu kez kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Eski ÇevTe Bakanı Imren Aykut, FP Konya Milletvekili Hüseyin An'nın Akgöl sazlığının kirletilmesine karşı alınacak önlemler konusundakı yazılı soru önergesini yanıtladı. Aykut fabnkanın ve Eregli Belediyesi'nin Akgöl sazlığını kirlettikleri gerekçesiyle daha önce 190'ar mılyon lira cezaya çarptmldıklannı hatırlatarak antma tesisı yapılmazsa fabrika hakkında kapatma dahıl her türlü yasal işlemin yapılacağını bildirdi. İkitelli'deki radyasyon • ANKARA (AA) - Türkiye Atom Enerjisı Kurumu (TAEK) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ziya Kılıç. kurumun ve ilgili firmanın envanter kayitlanna göre, şu anda yerinin tespit edılemediği ve tüm *'' aramalara rağmen izine rastlanılamayan ikinci kaynağın. firma tarafından bir başka yere transferinin yapıldığı yönünde bir izlenim elde ettiklerini bildirdi. Doç. Dr. Kılıç, "Yanı kaynak çıplak vaziyette değil, İcoruma altmda. Bu kaynağın konteynerinin parçalanmış şekilde, çıplak vazıyette bulunması durumunda mutlaka çok cıddı sonuçlann doğması gerekirdi" dedi. Topçu kaza geçirdi • SLNOP (AA) Sinop'un ilçelerinde yurttaşlarla bayramlaşan ANAP milletvekili Yaşar Topçu'nun kullandığı 06 ZHB 77 plakalı otomobil Boyabat'tan kente doğru yol ahrken Dranas yöresinde yolun buzlu olması sonucu kontrolden çıkarak takla attı. Şarampole yuvarlanan otomobilden Topçu \e berabenndekiler yara almadan çıktılar. Topçu, "Verilmış sadakamız varmış. Kazayi ucuz atlattık" dedi. Atatürk resimleri sergisi• BRUKSEL (AA) - Türk Kültürünü ve Tarihini Yaşatma Derneği Başkanı Belçikalı Danıel Dumoulin, Mustafa Kemal Atatürk'ün resimlerini Brüksel'de sergiledi. Türk tşadamlan Dostluk Grubu tarafından düzenlenen bir etkinlik sırasında, "Atatürk Resımien ve Belgeleri" koleksiyonunu katılımcılara tanıtan Dumoulin. derneğinin 4500 kadar fotoğraf ve belgeye sahip bulunduğunu, bunlann büyük bir bölümünün çok nadir görülen eserler olduğunu söyledi. Maaş uçurumu • ANKARA (AA) - Kamudaki maaş uçurumu, düşük maaşlılara daha yüksek oranlı zam politikalanyla son yıllarda bir ölçüde ğıderildi. 1989'da en düşük de\ let memuru aylığı ile genel müdür aylığı arasında 5.2 kat olan maaş farkı, günümüzde 4.2'ye genledı. 10 yıl önce en düşük memur maaşı ile 74.7 dolar alınabilırken, bugün bu rakam 272.4 dolara yükseldi. Genel müdür maaşının dolar karşılığı ıse söz konusu dönemde 386.2 dolardan 1153.6 dolara ulaştı. İçişleri Bakanlığı'nın Alfagas raporu 20 trilyon liralık ihaledeki oyunları ortaya koydu 4 Eşi bıüunmaz' yolsuzhık Gökçek ve yöneticiler suçlanıyor: îçişieri Bakanhğı müfettişlennın hazırladığı rapor, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Alfagas firmasına verdiği ihalelerde mevzuata aykın davranıldığını ortaya koydu. 20 trilyon liralık sayaç ihalesiyle ilgili olarak hazırlanan raporda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve yöneticilerin görevi kötüye kullandıklan belirtilerek Türk Ceza Yasası'nın 230 ve 240. maddeleri uyannca yargılanmalan istendi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- neticilerin görevi kötüye kullan- su) - İçişleri Bakanhğı müfettışle- dıklan belirtilerek Türk Ceza Ya- Raporda yer alan 3 saptama: •Alfagas'm ihale K verdiği numune sayaç her an patlamaya hazır bir bomba özelliği taşımaktadır. Dünyada aynı tip yapım özelliğine sahip sayaç modeli bulunmamaktadır. • Belediye yöneticileri, komisyon üyesini azarlayacak ve yönetmelik hükmüne rağmen karar alacak kadar gözleri dönmüşçesine hareket etmişlerdir. • Ihaleden önce kurulan firma, tuzak mahiyetinde konulan her türlü engellemeyi iyi bildiğinden dosyasını açık kapı bırakmadan hazırlamıştır. gaz'dan toplam 143 bin 500 dolar kan aksaklıklar gerekçe gösterile- rak ihalede kuliandığı anlaşılnuş- ri, .Ankara Büyükşehir Belediye- si'nin 20 trilyon liralık sayaç ıha- lesmdekı yolsuzluk konusunda "*Yöneticiler gözleridönmıişcesine hareket etmişlerdir" görüşünü bil- dirdi. Soruşturma raporunda. fir- manın ihale içın hazırladığı "nu- mune" sayaçlann her an patlama- ya hazır bomba özelliği taşıdığı ve dünyada ömeği bulunmadığı kay- dedildı. tçışlen Bakanhğı müfettışlenn- ce, Alfagas firmasına verilen iha- lelerde mevzuata aykın davranıl- dığı savıyla MelihGökçek. beledi- ye başkan yardımcılan Ahmet Tıınc ve Cengiz Ocakçı hakkında hazırlanan rapor 1015 adet ekten oluşuyor. Raporda, Gökçek ve yö- sası'nm 230 ve 240. maddeleri uyannca yargılanmalan istendi. Inceleme kapsamında eski EGO Genel Müdürü \e FP Dıyar- bakır Milletvekili Öroer VehbiHa- tipoğlu. eski Otobüs Dairesi Baş- kanı ve FP Kınkkale Milletvekili Kemal Albayrak ile EGO Genel Müdürü Akan Raşit Civan'ın da aralannda bulunduğu 35 yönetici hakkında rapor düzenlendi. Rapora göre 14 Kasım 1994 ta- nhinde sayaç ihalesıne giren Alfa- gas, 25 Temmuz 1994'te kuruldu. Sayaca yöneük imalat ve Türk Standartlan Enstitüsü'nün kalite- ye uygunluk belgesini ihaleyi ka- zandıktan sonra aldı. Alfagas. ıha- leye katılan diğer firma Beta- fazla fıyat vermesine karşın. "sa- nal besap oyunlan" ile teklifi da- ha ucuz gösterildi. Fiyat ve teklif istemek usulüyle yapılan ihalede mevzuata aykın olarak uygulanan pazarlığa yalnız yüksek fiyat veren Alfagas firma- sı çağnldı. Raporda, ihale için 12 gün gibi kısa bir süre verilerek bir- çok firmanın ihaleye katıhmının önlenmeye çalışıldığı belirtildi. Alfagas'a ayncahk Alfagas ile EGO arasında 2 mıl- yon 245 bin dolar bedelle doğal- gaz sayacı ahnmasına yönelık söz- leşme. 10 Mart 1995 tarihinde im- zalandı. Daha sonra imalat sanayi sıcil. test ıstasyonu gibi belgeler ve malzemenin sağlanmasındaçı- g rek sözleşmeye aykın olarak Alfa- gas'a ek süre verildi. Alfagas'ın ihaleden, daha açılmadan haberi olduğu, bu amaçla kurulduğu, iha- le teknik şartnamesinin de firma- nın prototıpine göre hazırlandığı belirtilenraporda,şartnamenin ya- zımındaki harf karakterlerine ku- rumun hiçbir evrakında rastlanma- masma dikkat çekildi. Raporda şöyle denildi: "Teknik şartnaınenin Alfagas fîrmasına ulaştınldığı >e İntek fîr- masından tcmin edik-n eiektronik aksamın özelliklerinin de eklene- rek Alfagas'ın kendi prototipine görediza>ıiettiğişartname>i haar- layıp EGOŞa verdiği: kurumun da bttgisayarda yazdmış olan şart- nameyi fotokopi suretn le çoğaka- Güney'in Alün Palmiye'li başyapıtının sürgünü bitti Yol filminin Türkiye seyircisine ulaşması için büyük çaba harcavan Fatoş Güney. Ersin Salman'la stüdyo çalışmasında. (UĞUR DEMtR) Yol,12 Şubat'ta yola çıkıyor AYDEV ENGtN Bugünlerde Istanbul'da bir "aydınlar imecesT var Bir fılm seslendirme stüdvo- sunda \ lüşfık Kenter, Erdal Oz- yağcılar, Rutkay Aziz, Savaş DinçeL Halil Ergün. Ali Tutal, Nilüfer Akbal, Meral Orhonsay birarayagehnişler; Yol'un kah- ramanlannı. Seydali'yi. Me- med Salih'i. Süleyman'ı, Mev- lut'u seslendiriyorlar. Bir başka stüdyoda Ferfaat LrvanelL ağabey Zfihii LJvane- B'nin 17 yıl önce ürettiği mü- zikleri yeni baştan ele alıyor. Fılmin vurmalı veüflemelı saz- larla zenginleştinlmiş müziği yeniden kayda almıyor Bitişik stüdyoda efektler el- den geçiriliyor. Çoğu sil baştan yapılıyor. tmralı Adası'na kal- kan vapurun düdüğü, tren sesı, Harran düzünde ıslık çalan rüz- gâr. karlara bata çıka ilerleme- ye çalışan yorgun bir atın soluk alıp verişi, patlayan bir silah, ağ- layan birkadın... Hepsi, hepsi sil baştan. Yılmaz Güney'in elde kalan 26 filmi, Yol'un ardından Türkiye seyircisiyle buluşacak. • Yılmaz Güney'in Cannes Film Festivali'nde büyük ödülü kazanan ünlü filmi Yol tümüyle yenilendi. Müzikleri, efektleri, seslendirmesi yeniden ele alındı. Film 17 yıllık bir sürgünden sonra Türkiye seyircisiyle buluşmaya hazır. Aynı stüdyonun bir kat üstünde Ersin Salman. Yol'un binlerce metrelık film şeritlenyle boğu- şup sinemalar için fragman. TV kanallan için ta- nıtım filmleri hazırlıyor. Sıraselviler'de bir binanın bodrum katında. Yılmaz Güney Kûltflr ve Sanat Vakfi'nda genç yaşlı birtakım adamlar. afişleri, tanıtım broşür- lerini paketleyip 12 Şubat'tan itibaren büyük kentlerde Yol filmini gösterime sunacak olan si- nemalara ulaştırmanın telaşındalar... Bütün bu koşuşturmanın orta yerinde ıse genç bir kadın: Fatoş Güney. Yılmaz Güney'in, söz- cüğün tam anlamıyla "yol" arkadaşı. Bir yandan bu gergin, ama keyifli uğraşmın eşgüdümünü sağlamaya, bir yandan kısa röportajlar için baş- \Tiran medya ordusuna zaman ayırmaya çabalı- yor. Yorgunluktan, kendi deyişi ile "psikosoma- tik egzama" olmuş. Görülmemişi görmek İlk soru: "Niye Yol?" Ezberlenmiş değil, ama düşünülmüş bir yanıt. Gözlerinin içi ışıyor: - Çünkü Yılmaz Güney'in başyapıtı bu. Türk sinenıasmın bence en iyi iirünü ve bunu Cannes gibi çokzorhı bir yanşmada Alnn Palmiye Ödü- lü alarak kanıtianuş bir film. Dünyanın her ülke- sinde heyecanlar hşkırtan bir film oldu Yol. Biti- yor musunuz, 1984'te Amerika'da en çok izlenen 10 film arasında YoL dördüncü sıradaydı. Latin Amerika'da, Avrupa'nın hemen bütün ülkelerin- de > ü/ binlerce kisj bu filmi Ldedi. şaşırdı. alkış- ladı ve büyülendi. Türkiye haric. Vol. doğduğu topraklann insanından 17 yıldır esirgendi— Söyleşi boyunca Fatoş Güney, Yol filminin si- nema sanatındaki öneminin ve değerinin altını bıkıp usanmadan çiziyor. Sözün tıkandığı yerde önümüze dünya basınında çıkan Yol'la ilgili ya- zılardan bir seçkiyi süriiyor. Le Monde Diploma- tique'ten \Vashington Post'a, Le Nouvel Obser- vateur'dan Frankfurter Rundschau'ya. Der Spi- egel'den Tag Blatt'a onlarca saygın gazetenin, seçkin sinema yazarlan Yol üstüne yazmışlar. Burnundan kıl aldırmayan, zor beğenen sinema eleştirmenleri, Yol'a övgü üstüne ö\gü yağdır- mışlar. Bırini aktaralım. Le Nouvel Observate- ur'da M. Mardore yazıyor: "...Her şeyden bıkmış olanlar, Cannes Film Festivali'nde zaten her şe>i görmüş olduklannı düşünüyorlardı. Ne var ki bu kez görülmemişi gördüler. Jüri büyük bir cesaretie. Alün Palmi- ye'yi: Missing'k biıiikte, rejisörünün çekemedi- ği bir filme, Yol'a verdi." 104 faili meçhuL. Fatoş Güney'e ikinci soru: "Yol baştan sona yenilendi ve 17 yıl sonra Türkhe seyircisiyle bu- luşuyor. Yılmaz Güney'm öteki filmleri de >ar mı sırada?" Yanıttan önce belli behrsiz, kederli birgülüm- seme: - Yılmaz Güney 130 film çekti. Bunlann 104'ü faili mechule kurban gitti. Voklar. Yok edildilcr_ Ürpertici birkültürcinayeti anlatılıyor. 12 Ey- lül karanhğı ülkenın üstüne çöktüğünde, Yeşil- çam"daki fılm şırketlerinden tek tek toplanan Yılmaz Güney fiimlen. Yıllarca sinema salon- lannı dolup dolup taşınnış filmler. Cuntanın me- murlan "Bir film nasıl toptanır" konusunda eğı- tilmişler. Negatifler aranıyor, bulunuyor ve el konuyor. Sonra... Sonrası meçhul. Türk sınema- sının en büyük ustasının ürünleri "faili meçhul"e kurban gidiyor, "Gö/altında kaybedilcnler" ara- sındaki yerlerini alıyorlar. Elde kalan sadece 26 film. Kimi darbeden ön- ce, tipik bir "Yılmaz Güneysezgja" ile kimi dar- beden sonra sinemayı. sanatı seven gözüpek ta- nıdıklann hünerleriyle yurtdışına kaçınlan kop- yalar. Yol 'dan sonra onlar da sırada. YoLyolu aça- cak ve Türkiye seyircısı Yılmaz Güney'le yeni- den buluşacak. Yılmaz Güney öldüğünde ilko- kula bile gitmeyen bugünün gençleri. ülkelerinin yetıştirdıği en büyük sinema ustası ile buluşacak- lar ve onu tanıyacaklar. Yol'u yeni baştan ele almak, seslendirmesıni, efektlerini, müziklerini yenilemek, teknolojinin en gelişkin olanaklanyla bezemek zor iş. Gün- lerdir dolaysız tanığı olduk bu uğraşın. Aydın imecesinde kollan sıvayanlann her fılm karesı- ne yansıyan titizliklerini dogrudan gözledik. Fatoş Güney'e son soru: "Yol seyircisiyle,özse- yirîisryle buluşuyor. Fatoş Güney bu buluşma- dan ne beküyor?" Genç kadının yüzünde yorgunluğun izi bile kalmadı. Keyifle anlatıyor: "... Ben de heyecanla. merakla bekliyorum. Bu yok edilen değerlerimize sahip çıkmanui bir sim- gesi olacak. Yol'la buluşmanın iki yanı var. Biri, eski dostlar. Onun filmlerini izlemiş, onu sevmiş kuşaklar, 17 yıldır \oksun bırakıldıklan Yıhnaz Güney'le buluşacaklar. Birde gençlervar. Yılmaz Güney'in adını duymuş. onun sinemasıyla tanı- şamamış gençler. Heyecan verici değil mi?" Yazının özetı: YoL 12 Şubat'ta yola çıkıyor. Heyecan verici değil mi? tır. Teknik şartnamenin oldukça yetersiz olduğu, bunun da .Alfagas fırmasınuı ürününün yanıt verebi- leceği nhelikte bir şartname hazır- lamaga> retinden ilerigeküği kana- atine vanlmıştır." Dünyada örneği yok Alfagas'ın ihale içın verdiği nu- mune sayacın her an patlamaya ha- zır bir bomba özelliği taşıdığı ve aynı tip yapım özelliğine sahip dünyada hiçbir sayaç modelinın bulunmadığına ışaret edilirken bu nedenle şırketin de daha sonra sa- yaçlan bedelsiz olarak değiştirdı- ği kaydedildi. Rapora göre Alfa- gas. EGO'dan bugüne kadar 20 trilyon liralık bedele ulaşan (62 mılyon 515 bin dolar) sayaç alımı ve dönüşüm setleri ihaleleri aldı. EGO ihalelerde ahnma- yan gecikme cezalan ve faz- la ödemeler sonucu bilirkişı raporuna göre 9.6 trilyon lı- ra (29 milyon 933 bin dolar): Içışlen Bakanhğı müfettışle- ri raporuna göre ise 1.9 tril- yon lira (5 milyon 982 bin dolar) zarara uğradı. thalele- nn her aşamasında Alfa- gas'ın "korunupkollandığr ve sözleşme hükümlerine ay- kın davranıldığı belirtilen ra- pordaki saptamalardan bazı- İan şöyle: Komisyona azar - Genel Müdür Yardımcı- sı Osman Gök, Gaz Daire Başkanı Mücahit Yandmaz ve İkmal Inşaat ve Tesis Da- ire Başkanı Nâzun Erog- lu'ndan oluşan komısyonun. Alfagas lehine seyrettirilen ihaleye çomak soİcmaya te- şebbüs eden komisyon üye- sini azarlayacak ve yönetme- lik hükmüne rağmen onun yokkıgunda karar alarak ıda- re encümenine sunacak ka- dar gözleri dönmüşçesine hareket ettiği anlaşılmıştır. - Ağır gecikme cezalanna karşm 30 Mayıs 1995-11 O- cak 1996 tarihleri arasında teslimat yapılmamasının fir- manın me\ cut kapasite ya da finans durumunun üretimi yapmaya eherişlı olmadığı ve kendisıne ceza uygulan- mayacağını bildiği alterna- tiflerinden başka bir ızahının olamayacağı kanaatine vanl- mıştır. - Diğer firmalar söz konu- su olduğunda şartname hü- kümlenne kutsal kıtap dere- cesinde bağlı kalan ve hiçbir tav ız \ ermeyen Mücahit Ya- nılmaz'ın. Alfagas fırması- nın söz konusu olması duru- munda ne mevzuat ne şartna- me ve ne de sözleşme hü- kümlerinin kendisini bağla- madığını bir kez daha göste- rircesine firmaya ek süre ve- rilmesınin taraflannca uygun olduğu yolunda görüş bildir- diği anlaşılmıştır. Gülûnç gerekçeler - 8 bin 311 Adet Sanayi Tipi Doğalgaz Sayacının Dönüşüm lşi Ihalesi'ne ılış- kin olarak 131 gün geciktıri- lerek düzenlenen sözleşme- ye karşın Alfagas'ın "gü- lünç" sayılabilecek gerekçe- lerle istediği 3 a\ lık cezasız ek süre encümen tarafından kabul edildi. - 445 milyar 868 milyon lira (8 milyon 580 bin dolar) bedelli 40 bin adet eiektronik kartlı doğalgaz sayacı alımı ihalesi de Alfagas'a verildi. thale sözleşmesi 15 Ocak 1996 tarihinde imzalanırken ihaleye girmek isteyen Valf Sanayii AS'nın geç kaldığı- na ılişkın "düzmecebirtuta- nak" hazırlandığı bıldirildı. - 2.205 adet dönüşüm seti ahmına ilişkin açılan ihaleye katılan Türkart Firması. iha- lelerde "tuzak mahiyetinde konulan her türlü engelleme- yi iyi bildiğinden dosyasını açık kapı bırakmadan'' ha- zırlamıştır. Ancak kurumun ilk kez gerçek piyasa şartlannda alım yapabileceği rekabet ortamının EGO ve Alfagas'a rağmen oluştuğu ihale Alfa- gas'ı kurtarmak amacıyla ip- tal edilerek kurumun ucuz sayaç alma imkânı ortadan kaldınlmıştır. İhalenin iptali- nin gerçekten ihtı>acm kal- maması durumundan değil de Alfagas firmasını çok u- cuz bir fiyata 2.205 adet dö- nüşüm setı satma zorımlulu- ğundan kurtarmak amacıyla yapıldığı anlaşılmıştır. DUZYAZI ORHAN BIRGIT Millethi Vekili Olamayanlar... Seçim borsasının giderek kızışmakta olduğu bu- günlerde, yasa koyucumuz milletvekili seçılebilme yaşını 30 olarak belirlemekten vaz geçmediği için,18 Nisan Pazar günü sandık başına gitmesi beklenilen 36 milyon seçmenin, yaklaşık dörtte biri kendi yaşdaşlarının dogrudan doğruya iletişim kurabileceğı bir kuşağın temsılcilerine vekâlet gö- revi veremeyecek. Dünkü Radikal'dekı köşesınde Ismet Berkan'ın ele aldığı ve TÜSES Vakfı'nın Profesör Necat Er- der'e yaptırdığı bir anket, 18-24 yaş arasındaki seçmenlerin toplam seçmenlere göre yüzde 22.5 olduğunu naklediyor. Uzun süre seçmen olabilme yaşını da 21'den aşağı indirmemek için direnen yasa koyucumuz ile genç nüfus arasındaki duvarın o bölümü yeni yı- kıldı sayılabilir. Ama 18 ile 24 yaş arasındaki orta- lama 9 milyon yurttaşa, "Sen seçmesini bilebilir- sin ama, seçilme yeteneğine ulaşman için daha çok ekmek yemen gerekiyor" diyebiliyoruz. 27 Mayıs askeri yönetiminin çıkarttığı sekizinci yasa, siyasi partilerin köy ve mahallelerdeki tem- silcilikleri olan "ocak"\ar\ kapatmak oldu. 12 Mart yönetimi de partilerin kadın ve gençlik kollarını ka- patarak işe başlamayı, vatanın kurtuluşu için ula- şılabilecek kestirme çözüm yollannın öncelikli olanlan arasında gördü. Mahalle ve köylerdeki parti ocaklannda gençlik kollannın ağırlığı, spordan kitaplığa kadar çeşitli alanlarda kendisini duyuruyordu. 12 Eylül öncesine doğru kimi siyasi partilerde dogrudan terör aracı gibi kullanılsa da gençlik kol- ları demokratik eğitimin vazgeçilmez okulları ola- rak tanımlanabilir. 1982 Anayasası ile uzun süre bu olanaklardan uzak kalan, iki yıldır da göreceli bir biçimde yan örgütsel denemelerle sonuç almaya çalışan genç insanların ihmal edilmeyen bir bölümü, Kuran kurslan ile dınsel vakıflar ve tarikat yurtlannda ye- ni kimlikleri için beyin yıkama işlemleri ile karşı kar- şıya kaldılar. Başörtüsünü bir inanç simgesi olmaktan çıkar- tarak siyasal kullanım aracı biçimine dönüştürme seminerlerinin de sürekli piyonları haline getirildi- ler. Yerel yönetim meclislerinde de, parlamento- muzda da üye olabilme hakkına sahip olamayan- lar, çözümü ya TBMM'nin izleyiciler balkonundan pankart açmakta ya da üniversite binalarında birbirierine demir çubuklarla vurmakta buldukla- nnı sandılar. Genel seçimler, sırf "dediğim dedik olmalı" ne- deni ile bir yıl önceye alınmasaydı, belki anayasa- da da, seçim yasalannda da yapılacak düzenle- melerin arasında seçilebilme yaşını hiç değilse 25'e indirme olanağı bulunabilirdi. Ama bir ülkenin çok şükür giderek gençleşmek- te olan nüfusunun en az dörtte bırini seçilebilme ehliyetinden yoksun görmekte devam edip etme- yeceklerini ortaya koymak için, siyasi partilerimi- zin önüne bulunmaz bir fırsat çıkmak üzeredir. Aday adaylandır, adayların saptanmasıdır der- ken ilerleyen seçim takvımi işlemleri arasında el- bette sokaktaki seçmeni asıl ilgilendiren günde- me gelinecek. Yani partilerimizin 18 Nisan günü bizden ala- cakları iktidar vekâleti ile neleri, nasıl yapacaklan- nı belgeleyen seçim bildirgelerini ortaya koymala- rına; o bildirgeleri televizyon konuşmalarında. açık hava toplantılarında açıklayıp anlatmalarına; da- hası öteki partilerle tartışmalarına. Bakalım milletvekili seçilme yaşını 30'dan hiç değilse 25'e indireceğini bağıtlayan hangisi ola- cak? 18 Nisan akşamı parlamento aritmetiğinde önemli değişiklikler olmayacağını ileri sürenleri de yanıltabilecek önemli öğeierin içerisinde, bugün için 9 milyon seçmen yurttaşımızı dogrudan doğ- ruya ilgilendiren önemli bir seçim malzemesi gibi de bakılsa, milletvekili olabilmenin yaşını indirece- ğini vaat edecek parti ya da partilere duyurulur. Yürüyüşü jandarma engelledi Silvan'da Hizbullah mezarlığı gerginliği Dt\ARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Diyar- bakır'ın Silvan ılçesine bağlı Yolaç köyünde, Türkiye'deki tek Hizbul- lah mezarlığıni ziyaret etmek isteyen bin kişılik bir grupla jandarma ara- sında gerginlikçıktı. Hiz- bullahçılann yakınlanna güvenlık nedeniyle izin vermeyen jandarma, Sil- van ilçe merkezıne yürü- mek isteyen kalabalığı kent dışına çıkardı. Diyarbakır. Batman ve çevresinden gelen bin ka- dar Hızbullahçı yakını Şeker Bayramı nedeniy- le Yolaç köyündeki örgüt mezarlığını ziyaret et- mek istedi. Ancak SıK an İlçe Jandarma Komutan- lığı yetkilileri, köyde o- lay çıkabileceğı olasılığı göz önüne alınarak, me- zar ziyaretlerine izin ver- medi. İki koldan >ürü>üş Diyarbakır yönünden köye girmek isteyen 500 kişilik bir grup. Bağdar Jandarma Karakolu'nda durduruldu. Batman yö- nünden gelen diğer 500 kişilik grubun önü ise Yolaç Jandarma Karako- lu önünde kesıldı. Bu ka- rakollara Silvan ilçesin- de takviye jandarma gön- derildi. Her iki grubun da köye girişine izin venl- meyeceğınin bildirilme- sine rağmen Hizbullahçı yakınlan köye girmekte direndiler. Bunun üzeri- ne jandarmanın kısa da olsa müdahalesi yaşandı. Hizbullahçı yakınlan bu kez Silvan ilçesine doğru yürümek istediler. Ancak bu yürüyüşe yinejandar- ma tarafından izin veril- medi. Hizbullahçı yakınları daha sonra, jandarmanın geniş güvenlik önlemle- ri altmda köyden uzak- laştınldılar. Bağdar Jan- darma Karakolu"nda bekletilen Hizbullahçı yakınlan da geri gön- derildiler. Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır. Kalbinizi koruyutu TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cd. No- 8 ŞtşlıllSTANBUL Tel: (0212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks:(0 212)212 68 35
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear