Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
,SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 1998 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Var mı Bize Talip Olan!
Prof. Dr. İNCİ SAN
Y
ıl 1965.1964 Martı'nda
Ankara Üniversitesi Se-
natosu'nun 463 2718
sayılı karanyla kurul-
muş olan Eğitim (Bi-
limleri) Fakültesi'nde
hocam Suut Kemal Yetkiıfle Türk Sa-
natı ve Sanat Meseleleri derslerine giri-
yor, slaytlan gösteriyor. biiinen asistan-
lık göre\ lerini yerine getiriyorum. As-
lında kadrom. Hacettepe Tıp ve Sağlık
Bilimleri Fakültesi'nde Sanat Tarihi Bö-
lümü'ndeozamanlar... Eğitim Bilimle-
ri Fakültesi'nin altı kurucu öğretim üye-
sinin hepsi de Avrupa görmüş (ABD
degıl); Fransa'yı. Almanya'yı yakından
bilen kişiler. Hocam Sorbonne'da felse-
fe \e sanat tarihi üzerine doktora yap-
mış. BediiZiyaEgemen Almanya'daöğ-
renim görmüş. kurucu dekanımız Ha-
mideTopçuoğlu; Gıyasettin Ünsal, Mih-
ri Mimioğlu, Biilent Nuri Esen öbür ku-
rucu hocalar. Suut Kemal hoca, Cevat
Memduh Altar'ı da faktilteye getirmek
istiyor. Hilnıi Ziya Ülken zaten dersle-
rine başlamış bile... Insan bilimlerin-
den. kültür sanat bilimlerinden doğa bi-
limlerine ve psikiyatriye değin geniş bir
yelpazeden değerli profesörler... Fakül-
te aydın. kültürlü. bilgili Türk eğitimci-
leri vetiştirmeyi hedefliyor. Birinci amaç
Türk milli eğitim politikasına yardım-
cı olmak, eğitim hizmetlerinin daha ras-
yonal bir biçimde görülmesine katkı
sağlamak, öğretmen yetiştiren kurum-
lara öğretim elemam yetiştirmek. çeşit-
lî fakülte ve bölümlerden mezun olup öğ-
retmen olacak üniversite öğrencilerine
ö&retmenlik fonnasyonu vermek!
Fakülte. bir iki yıl içinde oluşturulan
üç bölüm ile iyiden iyiye geliştirildi ve
bu yapı giderek değişti; kısmen yeni ge-
reksinmekre göre kısmen de ülkenin
çeşitli yerlerinden ve ülke dışından (özel-
likle ABD"den. çeşitli burslarla gidip
hızlıca doktora yaparak) gelen uzman ele-
manlann ortaya çıkmasıyla, onlar için
yeni dersler, yeni konular. yeni konula-
ra öğretim elemanlan derken eski kür-
süler bölüm oldu, bunlara ya yeni adlar
bulundu ya da eskiler bölündü; gerekli
de olan kimi bölümler -halk eğitimi,
teknik eğitim. eğitim ekonomisi gibi- ek-
lendi. Nedendirbilinmez(!), Güzel Sa-
natlar Eğitimi Kürsüsü bir süre kürsü ola-
rak kaldı. YÖK öncesinde bölüm nite-
liği kazanmışken, YÖK'ten gelen bir
yazıylabirdenbire yokoldu!.. Evet, an-
sızın ortadan kalktı. Suut Kemal hoca
zaten kırgın bir biçimde fakültemizden
aynlmış. Hacettepe Üniversitesi'nde
Fen ve Edebiyat Fakühesi Sanat Tarihi
Bölümü'ne tümüyle dönmüşrü. Üç do-
çent olarak eski kürsünün elemanlan
bizler. çeşitli katlarda hakkımızı aradık;
uğraşlanmız sonunda yeniden. ama bu
kez bir anabilim dalı olarak kurulduk;
buarada aynı yazı ile fakültemizin öbür
dokuzbölümüdeüçeindirilmişti;bizim
yeniden doğan anabilim dalımız bunlar-
dan birine uygun görülüp yerleştirildi.
Tüm bu. bir yanıyla acı bir yanıyla gü-
lünesi değişimlere karşın şu anda ana-
bilim dalımız 33 yıllık bir geçmişe sa-
hip. İki profesör. iki doçent, üç araştır-
ma görevlisi ile bir bölüm kadar etkin
çalışmakta. Nitelikleri açısından ülke-
mizdeki tek birim. Okulöncesi eğMmden
yüksekeğitime ve yaygın eğitime dek
her kademedeki sanat ve edebiyat eği-
tim ve öğretimini incelemekte. bu alan-
datezleryaptırmakta. Aynca. lisansdü-
zeyindeki çeşitli zorunlu ve seçimlik
dersleriyle geleceğin eğitimcisi, eğitim-
öğretim programcısı, yöneticisi. planla-
macısı. özel eğitimcisi. halk eğitimcisi
olacak, eğitimde psikolojik hizmetler
ve rehberlik alanında çalışacak olan öğ-
rencilere sanat-kültür-estetik-sanat tari-
hi-Türkçe bilinci vererek onlann yuka-
nda sayılan görevlerinde bilgiyle ve
akılcı çözümlemeler yaparak, gerekti-
ğinde katılacaklan karar mekanizmala-
nnda bilişsel, bilgisel, duyuşsal alan-
larda da. aydın ve ileri görüşlü. sanat ve
kültür bilincine dayalı kararlar almala-
nna yönelik genel bir eğitim vermekte.
Sanat ve kültürümüzün sorunlannı. çe-
şitli sorunsallannı bilmeden, çözüm yol-
lan hakkında bilgi sahibi olmadan çağ-
daş ve aydın eğitimci olunamayacağı, bu
alanlann eğitim ve öğretimdeki yerini
anlamadan eğitime hizmet götürüleme-
yeceği açıktır. Nitekım daha fakülte ku-
rulurken bu gerçekten hareket edilmiş-
ti. Alanımız 1986'dabirdoçentlik bilim
alanı olarak kabul de edilmişti.
Anabilim dalımız yaptırdığı yüksek
lisans ve doktora tezlerinde. sanat ve
edebiyat eğitiminde yöntemler, çeşitli ör-
gün eğitim basamaklannda sanatlareği-
timinin durumu, eğitsel, yöntemsel so-
runlar ve çözümleri; yaratıcı dramanın
okullardaki gerekliliği. boyutlan, uygu-
lamalan; halk eğitiminde tiyatronun,
edebiyatın, plastik sanatlann ve müzi-
ğin yeri ve gerekliliği; sanatlar eğitimi
içinde müzik eğitimi ve sorunlan. Köy
Enstitüleri'nde ve Halkevleri"nde sa-
natlar eğitimi gibi araştırma ve incele-
melerle program modelleri ve öneriler
geliştirmiştir. Bugüne değin 75'i aşkın
yüksek lisans tezi ve 15"i aşan doktora
tezi hazırlanmış olup 25 kadar tez ça-
Iışması da sürmektedir.
Anabilim dalımızdaki meslektaşla-
nm da benzer inceleme ve araştırmalar
yapmış olup, sonuçlannı çeşitli bilim-
sel toplantı, sempozyum ve kongreler-
de, yurtiçinde ve yurtdışında sundular.
Kamusal ve özel pek çok kurum ve ku-
ruluşta, sanatlar eğitimi, Türkçenin ve
edebiyatın çağdaş eğitim-öğretim bi-
çimleri ve kuramlan ile yaratıcı drama
konulannda, çağn üzerine. konferans-
lar. seminerler. sempozyumlar gerçek-
leştirdik. Kısaca yalnız bilimsel çevre-
lere değil halka da açıldık. çeşitli demok-
ratik kitle örgütleriyle de çalışmalanmız
oldu ve bazılan sürmektedir.
Bu kapasitede çalışan anabilim dalı-
mız başlıca, güzel sanatlar alanının plas-
tik. fonetik ve dramatik dallanna yöne-
len 'Sanatlar Eğitimbilimi' bilim dalı
ile 'Edebiyata ve Dil Eğitim ve Öğreti-
mi'bilimdalındanoluşmuştur. 1985'ten
bu yana bu iki bilim dalına, 'Eğitimde
Yaratıcı Drama -Tiyatro Eğitim BilimT
bilim dalı katılmıştır. Anabilim dalımı-
zın verdiği eğitim. yaptığı araştırmalar
ve dolayısıyla onun varlığı, eğitim bilim-
lerinin önemli birparçasıdır. Programı-
nı sürdürmesi, geniş kapsamlı ve çağ-
cıl bireğitim anlayışını güçlendirmek adı-
na, önem taşımaktadır.
Acı sona doğru^.
Şimdi 'hazin son'a yaklaşıyoruz...
YÖK'ün 6 Kasım 1997 gün ve 534-
22449 sayılı yazısı ile fakültemize da-
yatılmış bulunan yeni yapı, yani mev-
cut bölümlerin tüm anabilim dallanyla
birlikte yok edilmesi ve yerlerine dört
bölüm açılması ile -ki bu. tüm fakülte
adına acı bir dayatmadır- şu dört bölüm
söz konusu olmaktadır: tlköğretim-Özel
Eğitim-Eğitim Bilimleri- Bilgisayar ve
Öğretim Teknolojisi Eğitimi bölümleri.
Eğitim Bilimleri Enstitümüzde de iki
anabilim dalı öngörülmüştür. Ne bu ana-
bilim dallannda ne de yalnızca öğretmen
yetiştirmeye yönelik yeni bölümlerin
herhangi biryerinde güzel sanatlar eği-
timinin. yukanda da değinildiği gibi,
aslında bir 'sanatlar eğitimbilimi'nin adı
geçmektedir.
Biz yine yok olduk!
Ne diyelim... Potansiyelimiz. biriki-
mimiz. enerjimiz, yetkinliğimiz yerin-
de duruyor. Kuşkusuz, kadromuzla ve
kapasitemizle yeni bölümlerimize ser-
vis dersleri ile lisans düzeyinde hizmet
vereceğiz.
Alanımızın önemi. yineleyelim, tüm
dünyada kabul görüyor. Ama doğrusu
şevkimiz kınldı. Başımıza gelenlerbaş-
ka anabilim dallan ve bölümlerin de ba-
şına geliyor, gelebilir. En acısı şu ki, on-
larca yılınızı verdiğiniz ve daha da ge-
liştirmeye yönelik planlar yaptığınız bir
birim hakkında doğrudan kararlar alınır-
ken, siz. son derece aciz bir kul olarak
kalakalıyorsunuz.
Ne fikriniz soruluyor ne de herhangi
başka bir biçimde bir söz hakkınız olu-
yor.
Yazıyı acaba şöyle mi bitirsem; Ana-
bilim dalımız. bizlerden yararlanmak
isteyenlerekiralanabilir... hattaözelleş-
tirilerek satılabilirde...
Var mı bize talip olan?
ARADA BÎR
İDRİS ATMACA şair
(nadına Mustafa Kemal!
-' Ağustosun yirmili günlerinde yazar, düşün ada-
mı Nadir Nadi'yı andık. Hani inadına daha inadı-
na 'dinozor' kaldığımız, acı-tatlı uzun bir dönemi
tıiriikteyaşayageldiğimiz. gazetemiz Cumhuriyefın
b,ugünlere ulaşmasındaki savaşımcı çizgisinden
ödün vermeden. doğru, kararlı, cesur adımlarla
bağımsız, onurlu, kıskanılan bir eğitim, kültür-sa-
nat anıtı bırakan, Mozart'ın sevgili dostu Nadir
Bey'in düşüncelerini yaşadık. llhart Selçuk'un,
zaman zaman bir ayak sesiyle irkildiği, bazı gece-
lerde, Pembe Köşk'te belli belirsiz bir kemanın se-
sine, tuşlarından Atatürk devrimlerinin döküldü-
ğü yazı makinesinin seslerinin kanştığı, bir gölge-
nin bir görünüp bir kaybolduğu anlatılır. Doğrudur.
Bu bk söylence değildir. Biz, devrimcilerin öldü-
ğüne inanmayız.
Nadir Nadi Bey'in Cumhuriyet'i, altı milyon ya-
pıtla kendisine yakışan bir hızla ilerliyor. Raflanmız-
da omuz omuza vermiş yapıtların, o pırıltılı aydın-
lığında bir gerçek kendisine çeker bizi, Mustafa Ke-
mal Atatürk. Onun savunmasını yapmaya gerek yok-
tur aslında. Insanı yapıtları savunur. Işte yapıtları
ortada.
Geçen günlerde, yüzyılhk bir 'toprak ana' evle-
rimize geldi, içimizi aydınlattı, tanımı güç bir yaşa-
ma sevinci apaydınlık yüzünde Anadolu'nun uç-
suz bucaksız bozkırları gibi uzayıp gidiyordu. Hay-
dar Dümen'in annesi Nazrfe Nine Genç TV'de ko-
nuktu o gece. Neler anlatmadı ki: Kendi ailesinden
dört kişinin Çanakkale Savaşları'na gidip dönme-
diğini, Uşak'ın hemen yanı başındaki köylerinin
Yunan işgalini, BüyükTaarruz'laözgürlüklerini, acı-
larını, yoksulluklarını, Anadolu insanının o kendi yal-
nızlığı içindeki, yalın, içten serüvenini, o günlere bir
daha dönerek, sözcük sözcük o günlerin marşla-
rıyla -ki o marşlar Osmanlı'dan Cumhuriyete yol-
culuğun ayak izleri sanki- anlatmadı, yaşadı.
Nazife Nine, yaşamının ince uzun yolunda, hâ-
lâ capcanlı, yaşam dolu kalabiliyorsa bu biraz da
karasaban- keman sentezinin gizeminde değil mi-
dir?
Mustafa Kemal Atatürk'ü en doğru anlatmanın
pek çok yolu vardır. En kolay, en kısa olanı; abart-
masız, gösterişsiz. dosdoğru, adam gibi, törenle-
rin dar kalıplarından uzak, devletınin halk devleti
olmasını düşlemiş, halkına, yurduna tepeden tır-
nağa sevdalı, edebiyatı, müziği, yaşamı bütün yön-
leriyle algılamış, bağımsızlık ve devrim ateşiyle ya-
nıp kavrulmuş bu güzel insanı, kendi yapıtlarıyla
satır satır, ödev ödev, şiir şiir anlatmalıyız. Ötesi-
nin üstesinden o nasılsa gelir.
Kadm, Devrimlerin Odak Noktasıdır
BÜLENTTANLA CHP Genel Bcışkan
T
ürk insanı kadınıyla. erkeğiyle.
genciyle, yaşlısıyla daha iyi yaşa-
mak istiyor. Türkiye yeni bir ya-
şam istiyor. Türk insanı kendisi
gibi olmak. çağdaş ve gelişmiş
şartlarda yaşamak istiyor. CHP'nin
yeni yaklaşımlar, yeni çözümler belgesinin te-
mel tespiti olan bu noktalar toplumun dinamik
en girişimci kesimi olan kadınlar için çok daha
büyük birgeçerlilik taşıyor. Bugün siyasetin ka-
dına. kadının siyasete ihtiyacı vardır. Ancak ka-
dın toplumda da, ekonomide de, siyasette de la-
yık olduğu yerde bulunmamaktadır.
Okur yazar olmayan 100 kişinin 78'i kadın,
100 kadından yalnız 2'si yükseköğrenim görü-
yor. Yönetim kadrolannda 100 erkeğe karşılık
3 kadıtl, işveren konumundaki 100 erkeğe,kar-
şılık 2 kadın var, çeşitli ülkelerde kadınlar haf-
tada 35 saat çalışırken, Türkiye'de 42.5 saat ça-
lışıyor. 15-34 yaş arası kadın işsizlik oranı yüz-
de 82, kadın işgücünün sendikalaşma oranı yüz-
de 6: sosyal güvenlik kapsamındaki yurttaşla-
nn ancak yüzde 13.8'i kadınlardan oluşuyor.
Oysa Türk kadını ulusal savaşımızın temel
gücü. Atatürk devrimlerinin odak noktası. laik-
liğingüvencesidir. Günümüzün olumsuz koşul-
lan ancak kadının katlasıyla, katılımıyla. işbir-
liği ve girişimiyle ortadan kalkacaktır. CHP'nin
temel anlayışı budur. Bugün siyasetin kadma. ka-
dının siyasete ihtiyacı vardır.
Günümüzde ekonomi küçülmüş, iç ve dış
borçlar, bölgelerarası dengesizlik kurumlaşmış-
tır. Ekonomiden siyasete, ahlaktan adalete, ya-
şamın her alanında işgal. haksızlık ve teröroluş-
muştur. Kara para, mafya ve rant ilişkileri ola-
ğanlaşmıştır. İşsizlik- pahalıhk, adaletsizlik, yol-
Yardımcısı
suzluk. yaşam biçimi olmuştur. Doğal ve kültü-
rel varlıklanmızağırtehditaltındadır. Güneydo-
ğu sorunu. insan haklan ihlali. yargısız infazlar.
faili meçhuller. işkence ve yasaklar sürmekte-
dir. Dini inançlar. etnik ve mezhep farklılıklan,
siyasete ve ticarete alet edilmekte. sömürülmek-
tedir. Cumhuriyetin temel değerleri ve demok-
ratik, laik, sosyal hukuk devleti; saldınya uğra-
mıştır. Teokratik eylemci, bizzat kadının varlı-
ğını hedef almıştır.
CHP, Atatürk cumhuriyetınin. laik, banşçı.
eşitlikçi, özgürlükçü aydınlık kadınlanyla bir-
likte bütün bu unsurlann üstesinden gelmenin
savaşını vermektedir. Jnsanbirbütündür. Insan-
lığın yansını öbür yansı karşısında boynu eğik
ve ezik saymayı içinesindiren anlayışı etkisiz kı-
lacağız. Bu anlayış karşısında biz CHP olarak
sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Kadınlan siyasal yaşama çekmeden demok-
rasiyi gerçekleştirmek olanaklı değildir. Eko-
nomideki çarpıklık siyasette de kendini göster-
mektedir. Siyasete oylanyla yön veren kadınlar.
parti yönetimlerinde, ülke yönetimlerinde, be-
lediyelerde. TBMM'deağırlıklı olamamaktadır.
Bunun aşılması gerekir.
CHP'nin inancı. anlayışı. kadınlanmızı, top-
lumda ve siyasette hak ettiği noktaya getirmek-
tir. Bir köşede, bir tek kadın unutulmuş veya
yalnız bırakılmışsa, bir tek kadın dahi baskı al-
tındaysa, kendimizle övünemeyiz, kendimizi
huzurlu hissedemeyiz.
CHP. kadınlanmız için farklı bölgelerdeki ka-
dınlann toplantılanyla sorunu gündeme getirmiş,
katılımcı bir yöntem ile yolunda çözümlere yö-
nelik politikalannı ortaya koymuştur. Aynca,
Kadın-Danış'lan kurarak kadınlann günlük ya-
şamında karşılaştıklan sonınlan ulaştırdıklan,
tartışıp çözüm aradıklan merkezleri oluşturmuş-
tur. Kadın-Danış'lar, hukukçu. öğretmen. psiko-
log, sağlık elemanı gibi gönüllülerden meyda-
na geldi. Kadın özgülieriyle, demokratik kitle öz-
gülleriyle işbirliği içinde gelişen çalışmalan ya-
pan, eğitimde danışmanlık ve dava takibinde, ya-
saların izlenmesinde, araştırma geliştirme ve
kamuoyu araştırmasmda Kadın-Danış'lar aracı-
lığıyla kadınlardan gelecek her türlü öneri ve so-
runu değerlendirme, tartışma ve çözüm ortamı
bulmaktadır.
Önümüzdeki dönem kadınlann belirleyici bir
dönemi olacaktır. Önümüzdeki seçim kadınla-
nn seçimi olacaktır. Kadınlar Türkiye'yi yeni-
den yapılandıracaktır. Türkiye'de adalet. sosyal
adalet. gelirdağılımı adaleti kurumJaşacak ve ka-
dınlar bu çerçeve içinde emeğinde, üretiminde.
ailede hak ettiği konumu elde edecektir. Bundan
kimsenin ku$J<usu olmasın.
CHP için kadın sorunu öncelikle demokrasi
sorunudur. CHP için kadın sorunu banş sorunu-
dur. CHP için kadın sorunu laiklik sorunudur.
CHP için kadın sorunu sosyal adalet sorunudur.
Sayın Genel Başkanımız Deniz Baykal'ın be-
lirttiği üzere "demokrasiyi, banşı, sosyal adalet
ve hukuk devletini yaşatmak için, kadını>la er-
keğh le, bütün > urttaşlanmızm eşitlik içerisinde.
kardeşlik içerisinde, ülkenin her sorununda, her
güzel gününde dayanışma içindeolması gerekti-
ğüıe" inanıyoruz.
CHP kadınlara temel hak ve özgürlüklerinden
yararlanma olanağı sağlayan cumhuriyet de\ri-
minin partisidir. Cumhuriyetle yaşıttır. Cumhu-
riyet ilke ve devrimlerine inancını her geçen gün
yenileyecek Türkiye'yi 21. yüzyıla kadın ve er-
keğiyle bütün halkımızla birlikte taşıyacak par-
tinin adıdır.
POLATLI2. İCRA DAİRESİ'NDEN GAVTÜMEMOJLÜN AÇIK AKTI1RMA İLAM
DosyaNo: 1998,5 Saüş
Satılmasına karar verilen gavrimenkulûn cinsi. kıymeti, adedi, evsafı: Polatlı Sulh Hukuk Mahkcmesı'nın kesmleşen 14.4.1998 tanh ve 1995/716 esas, 1998/204 karar sayılı ıla-
mı satılarak ortaklığın gıderilmesme karar verilen Polatlı ilçesı. Malıköy hudutlan ıçensinde Tugcu Niezan mevkiınde tapunun 20 parselinde kayıtlı 2235820 m2'li %35 kadan tanma el-
venşlı kalan kısmı çorak olan ve Ankara Bayındırlık ve Iskin Müdûrlüğü'nün dosyada mevcut yazısına göre aran tamamının sanayi alanı kullanımında kaldığı, Ankara-lstanbul demir-
yoluna tahmıni 2500 metre cephelı ,\nkara-Polatlı devlet karayoluna 5 km. uzaklıktaki bu ta$ınmaz, bugûnkü alım satım ve rayice göre bir dekan 200.000.000.- TL tamamı (447. \64.f
000.000 TL.) muhammen bedelle açık arttınna suretiyle satılacaktır. Satış şartlan: 1- Satış. 2.11.1998 günü saat 14.00'ten 14.30'a kadar Polatlı 2. lcra Dairesi'nde açık arttınna suretiy-
le şapılacaktır. Bu arttırmada lahmın edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedel-
le alıcı çıkraazsa. en çok arttıranın laahhüdü baki kalmak şartıyla 12.11.1998 günü Polatlı 2. lcra Daıresi'nde saat 14.00-14.30'da ıkinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bumik-
tar elde edilememisse ga>nmenkul en çok arttıranm taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ılanında gösterilen rnüddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektır. Şu kadar kı arttırma be-
delınin malın tahmın edilen kıymetinın yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağma rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çe\irme ve paylaştır-
ma masradannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düsecektır. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin. tahmın edilen kıymetin yüzde 20'sı nıspetınde pey akçesi
veya bu miktar kadar millı bir bankanın teminat mektubunu veraıelen lazımdır. Satış. peşın para ıledir. alıcı ıstediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil venlebılir. Tellaliye resmı. ihale
pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aıttir. Bırikmiş vergiler satış bedelinden ödemr. °o 15 KDV ve Eğt. Kat. pa>i alıcıya aittır. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilılerin (*) bu gayn-
menkul üzerindeki haklannı hususıyle faiz ve masrafa daır olan ıddialannı dayanagı belgeler ile on beş gün içinde daıremize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sa-
bıt olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelinı yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefiJlen. teklif ettiklen be-
del ile son ihale bedelı arasındakı farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrût faizi aynca hükme hacet kalmaksızm
daıremizce tahsıl olunacak, bu fark. \arsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şarmame, ilan tanhinden ıtibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafi verildiğı tak-
dirde isteyen alıcıya bir ömeği gönderilebılir. 6- Satısa ıştırak edenlenn şartname>ı görmüş \e münderecatmı kabul etmiş sayılacaklan. başkaca bilgi almak isteyenlerin 1998 5 satış sa-
\ılı dosyanumarasıyla müdûrlüğümüzebaşvurmalan ılan olunur. 2I.8.1998 (*) Ilgılılertabınne ırtıfak hakkı sahıplen dedahıldir. Basın: 40976
PENCERE
Aklını Peynir Ekmekle
Yiyenlerin Dünyası...
Herkes beklentide..
Herkes kuşkulu..
Herkes kaygılı..
Herkes şaşkın..
Herkes "Bu keznereden vuracak"diye korkuy-
la bekliyor; ne yapacağını bilemiyor.
•
Nerede oluyor bunlar?.. Anadolu'da depremden
korkan halk mı şaşkın?..
Hayır...
Kaygılı, kuşkulu olanlar, "Üçüncü Dünya"nm bir
uzak bölgesindeki yoksul halk da değil...
Dünyayı yönettiklerini sanan egemenler de ne
halt edeceklerini bilemiyorlar...
•
Gözler "/nde>cs"lerde..
Dow Jones indeksinde..
İMKB indeksinde..
Tüm dünya borsalarının indekslerinde yanıp sö-
nen rakamlarfa şaşılaşanlar, "var olmak ya da ol-
mamak" üzerine bir kaygıyla büyüyen gözbebek-
lerinde bilinmezliğin korkusunu taşıyorlar...
Her kafadan bir ses çıkıyor:
- Kendinize gelin..
- Serinkanlı olun..
- Hükümetler önlem alsın..
- Korkmayın..
Kimisi de küreselleşen bunalımın nedenlerine iliş-
kin saçma sapan açıklamalar yapıyor; tutarsız laf-
lar, piyasanın her şeyi düzenleyip her sorunu çö-
zeceği söylencesini savunanların gırtlağında dü-
ğümleniyor.
Ortaklaşa öneri:
- Hükümetler önlem alsınlar!..
- Devlet Baba neredesin?..
- Gel bizi kurtar!..
•
Ya Dünya Bankası?..
YalMF?..
Güneydoğu Asya'da serbest pazar kuramına öy-
lesine bağlanmış ülkeler var ki çocuklarını bile ser-
best seks piyasasında pazarlıyorlar...
Batı'nın "genelevi"r\e dönüşen bu toplumlar,
şimdi saçlarını başlannı yoluyorlar.
Bizde ekonominin çan ne demişti:
"- Sosyal devlet ölmüştür."
Piyasa mitolojisi, ortabğı kınp geçirdikten son-
ra dökülüyor; IMF'nin bir dediğini iki etmeyen ül-
keler şimdi bar bar bağırıyorlar.
•
Herkes beklentide..
Herkes kuşkulu..
Herkes kaygılı..
Herkes şaşkın..
Herkes "Bu kez nereden vuracak" diye korkuy-
la bekliyor, ne yapacağını bilemiyor. insanlık 21 'in-
ci yüzyıla girerken. dünyayı avucunda tutan kapi-
talist egemenlerin kılavuzluğunda ilkel bir toplu-
luğa dönüştü.
Nereden nasıl vuracağı bilinmeyen bir canava-
nn söyiencesinde aklımızı yitirmiş gibiyiz.
İLAN
T.C.
AKDAĞMADENİ KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1998 227
Davact Orman Işletme Müdürlüğü tarafından davalı-
lar Emıne Ankan ve arkadaşlan aleyhıne açılan kadast-
ro tespitinin iptali davasının mahkememizde yapılan
duruşması sırasında verilen ara karan gereğince:
Akdağmadeni Bulgurlu köyünde yapılan kadastro
çalışmalan sırasında Bulgurlu köyü, Sıçanlı mevkiin-
de, 113 ada, 31 nolu parselin davaiılar adına tespit gör-
düğünü. bu nedenle yapılan tespitin iptali ile taşınma-
zın Orman adına tesciline karar verilmesinı talep etmiş;
davalılar Emine. Ömer, Ahmet. Osman, Bekır. Ercan
ve Kadir Ankan, Fitnet Çölkesen. Hamiyet Soylu, Sev-
gı Aydın adlanna çııkartılan da\ etiyelerin teblig edile-
mediği ve açık adresleri de tespit edılemediğınden da-
va dilekçesinin ılanen tebliğine karar verilmiştir.
Davalılann 08 10-1998 günü saat 09.40'a müsadif
bulunan duruşmaya gelmedikleri veya bir vekil ile tem-
sil edilmedikleri. ibraz etmek istedikleri belgeleri ibraz
etmedikleri takdirde tahkikat ve yargılamaya yokluk-
lannda bakılarak hüküm kurulacağı ilanen tebliğ
olunur. Basın: 40389
Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki
zamandır.
TÜRKKALPVAKFI
79 Mayıs Cd. No: 8 Şışlı/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat
Faks:(0212)212 68 35
INFIY SITLE
JAÎİL n teslim!
'* F I 1_ O
Kalite kontrol altında!
rofllc Tukelıcı M*IU
0 800 21140 68
0800 2Î140 21
• GÛNEYDOĞU BÖLGESİ ADANA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ Tel: (0-322) 43580 71 - 435 54 60 • OflTA ANADOLU BÖLGESİ ANKARA BÖLGE MÜDÖRLÛĞOTel: (0-312) 348 1961 - 3486473
• MARMARA BÖLGESİ İSTANBUL BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ Tel: (0-216) 390 87 70 (3 Ha}) • TRAKYA BÖLGESİ İSTANBUL BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ Tel: (0-212) 266 34 27 - 266 61 57
• EGE BÖLGESİ İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ Tel: (0-232) 435 90 48 (4 Hat) • ANTALYA BÖLGESİ DEPO Tel: (0-242) 322 12 45 (2 Hat) !
• OOĞU KARADENİZ BÖLGESİ SAMSUN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ Tel: (0-362) 231 35 70 (4 Hat) ]