Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 EYLÜL 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
m
Borsa havadan
nem kapıyor'
• ADANA (Cumhuriyet
Güney İlleri Bürosu) -
Dünya borsalannı altüst
eden ekonomik krizin
Türkiye'ye en büyük
etkisinin ihracat konusunda
olduğunu söyleyen Adana
Ticaret Odası Başkanı Fethi
Kamışlı, "Bızim menkul
kıymetler borsamız havadan
nem kapıyor. Her şeyden
etkilendiği içın reel durumu
ayıklamak zor. Ancak
ihracatın olumsuz
etkilendiği ortada. Oysa ki
global krize karşı dayanıklı
olmanın en önemli iki
koşulu, güçlü dö\ iz rezervi
ve ihracattır" dedı.
Pendik'teki silahlı
çatışma
• İstanbul Haber Servisi -
Pendik'te bir benzın
istasyonunda önceki akşam
meydana gelen ve Fatih
Emnıyet Müdürlüğü'nde
görevli Coşkun Bahçekapılı
(40) adJı polis memurunun
ölümü, 3 kişinin de
yaralanmasıyla sonuçlanan
silahlı çatışmanın,
"uygunsuz park tartışması"
nedeniyle çıktığı belirlendi.
Emnıyet yetkılileri, "Drej
Ali" lakaplı Ali Vasak'a ait
olduğu belirtilen benzin
istasyonunda meydana gelen
olayla ilgılı olarak 6 kişinin
gözaltına alındığını
bıldirdıler.
Turizm Günü'
kutlandı
• İstanbul Haber Servisi -
Tiirkıye Seyahat Acentalan
Bırligi Boğaziçi Bölgesel
Yürütme Kurulu."Dünya
Turizm Günü' nedeniyle
dün çeşıtli etkinlikler
düzenledi. Etkinlikler
kapsamında, Istanbul'un
tarihi ve tunsrik yerlerini
görmeyenler için ücretsiz
istanbul turu düzenledi.
'Kuş Gözlem
Giinü'
• İstanbul Haber Senisi -
Doğa) Hayatı Koruma
Derneği üyelerinden oluşan
bir grup, kuşlann göç
me\ simi nedeniyle
düzenlenen "Kuş Gözlem
Günü"nde, Küçük ÇamJıca
Tepesi'nde Kuzey
Avrupa'dan Afri'kaya göç
eden kuşlan teleskop ve
dürbünle izledı. DHKD
Proje Asistanı Okan Can,
Türkiye'de bulunan 450 kuş
türünün yansını göçmen
kuşlann oluşturdugunu
belirtti. Can, bu hafta içinde
göç edişlerin
gözlemlenebileceğini
söyledi.
'Bimi Tut Yetef
• Haber Merkezi - Şair
Akgün Akova'nın Fırat
adındakı küçük oğlunun
ilginç sorulanndan derlediği
'Elimi Tut Yeter' adlı
kitabının Çmar yayınlan
tarafından ekim ayında
çıkanlacağı duyuruldu.
Akova, kitabının tanıtımıyla
ilgiii yaprığı açıkJamada
şöyle dedi: "Bu kitabın
yazılışı bittiğinde. beş yaşını
zamarun sıçrama
tahtasından süt içtigi
bardağa yuvarlayan Fırat,
soru sormayı sürdürüyordu.
"Baba insanlar eskir mi',
"Anne-baba aynlınca önce
hangisi evden gider?',
'Fıllerin gagası neden yok
baba' Sanıyorum, içinde
çocuk olan her evde bu
kitabın benzerlen yazılıyor.
Büyüklere rağmen."'
Köyde bale ve
opera
• SAMSUN(AA)-
Samsun'un Bafra ilçesine
bağlı Kolay beldesinde,
cumhuriyetin 75. yıldönümü
kutlamalan kapsamında
düzenlenen "Neyzen Tevfık
Şen!ikleri"nde, Ankara
Devlet Opera ve Balesi
tarafından sergilenen
gösteriler belde sakinlerinin
ve çevre kö> Ierden gelen
vatandaşlann büyük ilgisini
çekti. Bale gösterilerini
sahneye koyan Sema Erinç,
ilk kez bir beldede böylesine
bir gösten sergiledıklerini
söyledi.
Gezginler Kuliibü
I İstanbul Haber Servisi -
rürkiye'dekı ılk Gezginler
Culübü, 29 Eylül'de CHP
jenel Başkanı Deniz
îaykal'ın başlatacağı sokak
enliğiyle açılıyor. Kulüp
îaşkanı Prof. Dr. Orhan
Cural, yurtdışındaki
;ezginlerle de bağlantılı
larak çeşitli etkinlikler
üzenleyeceklerinı ve
ürkiye'deki gezgınlerin
ayısmı arttırmayı
maçladıklaruıı belirtti.
Prof. Oyan, AB'de vergi veprimlerin yüzde 75'inin, Türkiye'de ise yüzde 25'inin sisteme aktanldığına dikkat çekti
Sosyal güvenhk başka bahara• SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur ciddi finansman sorunu yaşarken sosyal
güvenlik reformu da TBMM'de gündeme alınmayı bekliyor. Gazi Üniversitesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Oyan, devletin sosyal güvenlik kurumlannı
yıllardır mali kaynak aktarma aracı olarak gördüğünü belirtiyor.
HAZALATEŞÇAKIR
Sosyal güvenlik reformu, 50yıldırçözümle-
nemeyen sorunların sancısını yaşarken siste-
min içinde bulunduğu darboğazın fonlann top-
lanması ve idaresindeki hatalardan kaynaklan-
dığı bildiriliyor. Gazi Üniversitesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Oğuz Oyan, Avnıpa Birliği ül-
kelerinde halktan alınan vergi ve sigorta prim-
lerinin yüzde 75'inin sosyal güvenliğine akta-
nldığmı belirtirken bu oranın Türkiye'de ise
yüzde 25'in altında kaldığına dikkat çekiyor.
Üç sosyal güvenlik kurumu SSK, Emekli
Sandığı ve Bağ-Kur, ciddi bir finansman soru-
nu yaşarken sosyal güvenlik reformu da
TBMM'de gündeme alınmayı bekliyor. Prof.
Dr. Oğuz Oyan, sosyal güvenlik kurumlannın
bugünkü durumu, emeklilik yaşı ve işsizlik si-
gortasına ilişkin sorulanmızı yanıtladı.
- Bugün bütün dünyada sosjal güvenlik siste-
minde işçi, iş-*eren ve devletin katkısının olduğu
bir üçlü yapı mevcut Türkiye'de ise sosyal gü-
venlik transferleri mali istikran tehdit edici bo-
yutiara uiaşö.Bukonuda nder söyJeyebüirsinız?
- Bu kurumlann kendi sorunlanna sahip ola-
maması, yakın zamanlara kadardevletin bu fon-
lan düşük faizle kullanması, sistemin yükünü
ağırlaştırdı. Devlet bu kurumlan mali kaynak
aktarma aracı olarak gördü. Dünyada bütün ül-
kelerde sosyal güvenlik sistemine yatınm ya-
pılırken bizim çok bilmişlerimiz kasa oluştura-
rak ordan devlete nasıl para aktannz diye dû-
şündüler. Yeni Bütçe Yasası'nda sosyal güven-
lik kurumlannın fonlan, kaynaklan sıfir faizle
bankaya yaönlıyor. Dolayısıyla kaynak aktar-
ma sorunu bitmemiş gözüküyor.
- Bu arada Hazine'nin ve TÜSİAD'ın, sosyal
gü\enliğin özel kesüneaktanlmasıyönünde öne-
rikri var. Özelleştirme bir çıkış yolu mu?
- TÜSlAD fonlama sistemine geçmeli, bor-
sa desteklenmeli diyor. Borsayı derinleştirmek
için sosyal güvenlik fonlannı da harekete ge-
çirmeliyiz diyorlar. Dünyada sosyal güvenliğin
özelleştiği ülke yok. Sağlık, emeklilik sigorta-
lannın özelleştirilmesi tehlikelidir. Türkiye'de
sosyal güvenlik kurumlan açık verir ama bat-
maz, özel ise batar.
- Baü fle sosyal güvenlik harcamalannın mil-
ü gelirdeki payını karşüaşürabüir miyiz?
- Dünyada sosyal güvenlik harcamalannın
milli gelirdeki payı yüzde 19-35 arasında. Ge-
lişmekte olan ülkelerde bu oranyüzde 10'un al-
tına düşüyor. Türkiye'de yüzde 5'lik bir harca-
mamız var. Açıklar yüzde 2 olarak görülüyor.
Açık, bütçeden sosyal güvenliğe yapılan trans-
ferlerden kaynaklaruyor. Devlet, işveren olarak
2 milyona yakın memur çahştırıyor, Emekli
Sandığı'na işveren primi yatırmak zorunda.
Devlet milli gelirin yüzde 1 "i orarunda yapıyor.
Bu, yüzde 2 'ye çıktıysa bu devletin işveren ola-
rak yükümlülüğüdür. Devlet 1992 öncesi sistem
açık vermeden önce düzenli prim katkısı yapan
kuruluş haline gehnediğini görüyoruz. Avru-
pa'da devlet yüzde 49 prim yatınyor. Devlet bu
kurumlara 25 milyar dolar tutanndaki borcunu
ödemiyor. Bugünkü faizlerin nedeni kuruluşla-
nn açıklan değil, yüksek maliyetlerle devletin
borçlanması. Kimse ses çıkarmıyor, çünkü ser-
maye de buradan nemalanıyor.
- SSK'nin prim tahsilatinda sorunlar nedir?
- Dünyada vergi ve primle fınanse etmek şek-
linde iki yöntem kullanılıyor. AB'de vergi ve
prim gelirlerinin yüzde 75'i sosyal güvenliğe
gidiyor. Türkiye'de prim yüzde 4 olup yüzde
25'in altında bir oran. Sistem gelişmiyor. Yüz-
de 5'lik sosyal güvenlik harcamasıru iki katma
nasıl katlanz diye bakılmalı. Bu da prim öde-
yenlerin sayısını arttırmakla olur. Kayıt dışma
zorlayan, sermaye. Vergi ve sigorta primi öde-
diğinde nitelik ve niceliğin artmasını görmek is-
tiyor. Verginin yüzde 79'u faize gidiyor.
- Emeklilik yaş sunrlan konusunda ne düşü>-
nüyorsunuz?
- TBMM'de bununla ilgiii bir yasa var. RE-
FAHYOL döneminde son haliyle sevk edildi.
Emekli yaşıyla ilgiii düzenlemeler var. Bu ta-
sannın yasalaşması gerekiyor. Türk-fş yeni tar-
tışmalara girmedi. DSP-ANAP arasında son
toplantıda 50-60 üzerinde anlaşmış gözüküyor.
Sermayenin buna evet demesi normal, ancak
biz 50-55 yaş sınınna onay verdik.
-Pekiişsiziiksigortası.»
- Çalışma Bakanlığı bu konuda bir taslak ha-
zırlıyor. Türk-fş bu konuda olumlu destek ve-
riyor. Ancak kaynaklannın neler olacağı konu-
sunda tereddütleri var. Zorunlu tasamıf gelir-
lerinin aktanlması projesi var. Bu dönemde bu
da sunulamayacak görünüyor.
Cumhurfoaşkanı
Süleyman
Demirel,
İkiteBi'deGiyim
Sanatkârian
Küçük Sanayi
Sitesi ve
Keresteciler
Sitesi'nin açıiışuu
yapö; tkinci
Etap
lşyerleri'nin
temelini atü.
İkitelli'nin
GAP'tan sonra
Türkiye'nin en
büyük projesi
olduğunu
söyleyen
Demirel, 10 bin
kişinin bu
bölgeden
faydalandığını
söyledi.
(Fotoğraf:
UĞUR
GÜNYÜZ)
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Istanbul'da açılışlara katıldı ve temel attı
'Esnaf, sanayileşmeİstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel cumhuriyetin kurulduğu günlerde
yurttaşlann yüzde 80'inin tanmla uğraştığım bu-
gün ise Türkiye'nin 134 ülkeye sanayi mallan sat-
tığmı belirterek "Sanayileşme Türldye'nin hevesi
ohnuştur. Türkiye'nin imkinlan herkese açıkür ve
kullanılabilir haldedir" dedi.
Demirel, Ikitelli'de Giyim Sanatkârian Küçük
Sanayi Sitesi'nin açılışını yapıp, Ikinci Etap lşyer-
leri'nin temelini attıktan sonra tkitelli Keresteciler
Sitesi'nin de açılışını yaptı. ikitelli'nin GAP Pro-
jesi 'nden sonra Türkiye'nin en büyük projesi oldu-
ğunu belirten Demirel, sitenin öncelikle esnafin
alınteriyle meydana geldiğini ve 10 bin kişinin bu
sayede ekmek yediğini kaydetti. Demirel, esnaf ve
sanatkârlann sanayileşmede büyük bir hazine ol-
duklannı vurguladı ve "tçlerinden önemli müte-
şebbisler çıkaran esnaf ve sanatkârlanmız kalkm-
ma>a katkıda bulunmaktadıriar. Bu sanayi sitesi
Türkhe'ningücünügösteriyor" dedi. Demirel, Iki-
telli'de birçok kooperatif olduğunu, 30 bin işyerin-
den 10 bin tanesinin tamamlandığını ve 70 bin ki-
şinin çalıştığını vurgulayarak bütün il ve ilçelerde
küçük sanayi bölgelerinin yapıldığını ve yapılmak-
ta olduğunu ifade etti. Demirel şöyle konuştu:
"Devlet sanayi vetkareti tamamen vatandaşa bı-
rakacakür. Türk insanı iyinin peşindedir. Tüıid-
ye'de halen 41 tanesi çanşan, 190 tanesi de yaptl-
makta olan sanayi sitesi var. Güncel olaylan görün-
cc bunalan yurttaşlanmız, bu sanayi sitelerini gö-
riince rahatlayacaİdardır"
Daha sonra Demirel 'e keresteci esnafi adına pla-
ket verildi. Demirel'e İstanbul Valisi Erol Çakır,
İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir. Orman
Genel Müdürü Hasan Basri Canh ve Küçük Çek-
mece Belediye Başkanı Nurettin Şen eşlik ettiler.
Elektrik enerjisinde sınıfta kaldık
Türkiye tüketimde
OECD sonuncusu
- ANKARA (AA) - Türkiye, 1995
yılı itibanyla kişi başına ticari ener-
ji ve elektrik enerjisi tüketimi sırala-
masında, Ekonomik Işbirliği ve Kal-
kınraa Teşkilatı (OECD) ülkeleri
içinde son sırada yer aidı.
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli
Komitesi'nin 1997 yılı enerji rapo-
runa göre Türkiye'nin 1995 yılmda
ticari enerji tüketimi kişi başına 1.10
ton petrol eşdeğeri (tep) olarak ger-
çekleşirken aynı yıl elektrik enerjisi
tüketimi ise 1387 kilovat saat (Kwh)
düzeyınde kaldı.
Türkiye, söz konusu tüketim mik-
tarlan ile OECD'ye üye ülkeler ara-
smda en az ticari ve elektrik enerjisi
tüketen ülke oldu. Türkiye'nin kişi
başına ticari enerji tüketimi,
OECD'ye üye ülkelerden ABD, Ka-
nada ve Lüksemburg'un yedide bi-
ri: Avustralya, Belçika, Finlandiya
ve Fransa'nın dörtte biri; Ingiltere ve
Italya'nın ise üçte biri seviyesinde
gerçekleşti.
Türkiye, elektrik enerjisi tüketi-
minde de teşkilata üye diğer ülkeler
ile karşılaştınldığında çok gerilerde
yeraldı. Norveç'in kişi başına elekt-
rik enerjisi tüketimi Türkiye'nin
yaklaşık 20 katı oranında bulunur-
ken Lüksemburg, ABD, Kanada,
Finlandiya gibi ülkelerin tüketimi de
Türkiye'nin füketimini 10'akatladı.
Avnıpa ülkelerinden Fransa ve Al-
manya'nın kişi başına elektrik ener-
jisi tüketimi Türkiye 'den 5 kat daha
fazla olurken Ingiltere ve ttalya'nın
elektrik enerjisi tüketimi de Türki-
ye'nin dört katı düzeyinde oldu.
çevre Bakam'na barış plaketi
Çevreciler İmren
Aykut'la banştı
ÖZCAN ÖZGÜR
MİLAS/ÖREN - Ören'de Gökova
Termik Santrah önünde ilk kez bir
Çevre Bakaru ile çevreciler buluştu.
Ocak ayında santralın şalterinin indi-
rilecek olması buluşmanın nedenini
oluşturdu. Bu konudaki kuşkulann
ortadan kalkmadığı Çevre Bakanı
İmren Aykut'a verilen "banş plake-
ti"nin ocak aytna kadar geçerli olma-
sıyla açıfa çıktı.
Gökova Sürekli Eylem Kurulu
Sözcüsü Saynur Geiendost'un elin-
den plaketi alan Aykut, banşın ocak-
tan sonra da devam edeceğine inan-
dığmı söyledi. Aykut, "Buyanhşı ya-
pan devlet deoba faturasmı ödevecek.
Gökova'nın kapaülması bundan son-
rası için örnek olacak" dedi.
Çevrecilerle bakanm buluşmasına
Ören Belediye Başkanı Kazrnı 1\ı-
ran, Milas Kaymakamı Ayhan Boya-
a ve santral yetkilileri de katıldı. Top-
lantıda Belediye Başkanı Turan,
Oren'in turistik değerlerini anlatır-
ken Bakan Aykut, "Biz şhndi santra-
h kapatryoruz. Siz de burada vapılaş-
mayi durdurun. Durdurmazsamz
sonra gelir stzden hesap soranm. Gö-
kova'da sadeceturizmyapüsuı'' dedi.
Gelendost, Enerji Bakanı'nın
açıklamasına sevindiklerini, ancak
kuşkulannm da sona ermediğini be-
lirterek "Bugüne kadar biz çevreci-
ler, bütün hükümetlerle kavgah ol-
duk. İlk defa çevre bugün sizinle ba-
nş adımı anyor. Bu banşın ocak ayın-
dan sonra da devam etmesmi diÜyo-
ruz" dedi.
istanbul Altın Borsası, gümüş ve platini de kapsama almaya çahşıyor
Değerli madenlerde tek fiyat olıışumu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Faaliyet alanını genişleterek gümüş
ve platini de kapsama almaya
çalışan İstanbul Altın Borsası, 32
sayılı Bakanlar Kurulu karannda
değişiklik öngören taslağı Hazine
Müsteşarlığı'na gönderdi. Borsa,
gümüş ve platin piyasalanntn
kurulmasıyla değerli madenlerin
alım-satımında tek fiyatın
oluşacağını savunuyor.
İstanbul Altın Borsası, vadeli
piyasalara geçmeden önce fiziki
piyasada değerli madenlere zemin
oluşturmak amacıyla platin ve
gümüş piyasalannın kurulması için
harekete geçti. Altın borsasımn
işlem hacminin arttınlması ve mali
açıdan geliştirilmesi için enstrüman
çeşitlendirmesi yapıhnası
gerektiğini kaydeden İstanbul Altın
Borsası, dünyanın hiçbir yerinde
yalnızca fiziki altın işlemine
dayanan bir borsa olmadığına dikkat
çekiyor. Altının, diğer değerli
madenler, genel olarak da çeşitli
mallar ve menkul değer
enstriimanlanyla biriikte işlem
gördüğünü vurgulayan İstanbul
Altın Borsası'nın görüşleri şöyle:
"Değerli madenlerin, şeffaf, organize
ve erişün etkinliği sağlanmış bir
piyasada işlem görmesi, bu
madenlerin alınıp saülmasında tek
fiyat oluşumunu sağlayacaknr. Bu
yeni piyasaJar, ürün çeşidiüğimia
daha da artnracaknr. Türk
kuyumculuk sektörünün gelişmesine
paraJel olarak gümüş ve platin ttlebi
de artmaktadır. Gümüşte yıllık 200
ton civannda bir talep olduğu
tahnün edilmektedir. Diğer taraftan
piyasa açüımı için, talep tek başına
bir koşul olmaup esas olan organize
ve güvenli bir piyasada alıcı ve
saöcıyı doğru flyattan
karşılaşurabümektedir."
İstanbul Altın Borsası'nın, bu
görüşlerle Hazine Müsteşarhğı'na
ilettiği 32 sayılı kararda değişiklik
öngören çahşmasının, Bakanlar
Kurulu'na sunulması bekleniyor.
SKİCIA AJANIGRAHAMFULLER
'ABD RP fle
işbirliği yaptı'
BARIŞ DOSTER
Eski CIA ajanı ve Rand Coıpora-
tion adlı kuruluşun Ortadoğu Uzma-
nı Graham Fuller, siyasal yaşamda
Islamın geleceğinden çok umutlu ol-
duğunu belirterek Türkiye'de Islam,
laildık ve modemizm arasında bir uz-
laşma olacağını söyledi. Türkiye'de-
ki lslamcılann çok açık ve yaratıcı
olduklannı, en ilginç toplantılann bu
kesimde yapıldığını savunan Fuller.
Atatürk'ü "20. yüzyınn gördüğü en
büyük adam" olarak nitelendırdı.
Türkiye'ye sık sık gelen ve özel-
likle Islamcı kesimle çok iyi bir di-
yaloğu olan Fuller, Türkiye'yle ilgi-
ii "tespit mi, temenni mi" olduğu pek
ayırt edilemeyen ifadeler kullandı.
Geçen hafta FP'li Diyarbakır ve
Pendik belediyeleri-
nin düzenledikleri
toplantılara da katılan
Fuller, önceki yıllar-
da, Kemalizmin Tür-
kiye için başlangıçta
çok yararlı olmakla
biriikte, günümüzde
işlevini tamamladığı-
nı söylemiş, ılımlı îs-
lamı savunmuştu. Ful-
ler, Atatürk'ün Baü'da
çok saygı duyulan bir
lider olduğunu ve
Kurtuluş Savaşı'nda
verdiği antiemperya-
list mücadelenin yad-
sınamayacağını vur-
guladı.
Fuller, Batı ve
ABD'nin tslamı za-
man zaman yanlış ve
eksik değerlendirdik-
lerini savunarak "Biz
hep Islam toplumlan-
nın geri, ilkel olduğu-
nu düşünürdük.ABD,
siyasal İslamın yükse-
Uşinden rahatsız oldu.
Siyasal İslam o kadar
da rahatkabul görme-
di. Ola> üzerine daha çok eğflince fs-
lam toplumlannın da, siyasal İslamın
da her yerde aynı olmadığı anlaşıldı"
dedi.
tran'ın, Sudan'ın, Pakistan'ın ve
Türkiye'nin İslam anlayışlannın ve
Islamcılannın hep birbirinden farklı
olduğuna dikkat çeken Fuller, Türki-
ye'nin demokrasi geleneği en güçlü
İslam ülkesi olduğunu ifade etti.
ABD yönetiminin Türkiye'deki is-
lam ve lslamcılann tavırlan konu-
• Türkiye'ye sık
sık gelen ve
Islamcı kesimle
çok iyi bir
diyaloğu olan eski
CIA ajanı ve
Ortadoğu uzmanı
Graham Fuller,
Türkiye'yle ilgiii
"tespit mi,
temenni mi"
olduğu pek ayırt
edilemeyen
ifadeler kullandı.
Fuller, siyasal
yaşamda islamın
geleceğinden çok
umutlu olduğunu
belirterek
Türkiye'de islam,
laiklik ve
modernizm
arasında bir
uzlaşma olacağını
savundu.
sunda bılgisinin sınırlı olduğunu öne
süren Fuller, kendisinin görüşleriyle
ABD yönetiminin görüşlerinin çoğu
zaman farklılıklar gösterdiğini söy-
leyerek şöyle devam etti:
"ABD elbette öncelikle laik parti-
leri tercih eder, Refah Partisi'nj sev-
mekzorunda da değildi. Ama iktida-
n döneminde RP ile işbirligi yapb.
ABD, partifcrin demokratik yollar-
dan gelip aynı yollarla gitmelerini
önemser. Türkhe''de bazdan RP'yi
iktidardan uzaklaşnrmayı düşünür-
ken ABD buna açıkça karşı çıkmış-
n."
ABD'nin Islamcı akımlan anla-
mak zorunda olduğunu ve özellikle
de Türkiye'deki Islamcılardan eski-
sine nazaran daha az endişe ettiğini
vurgulayan Fuller, Türkiye'deki Is-
lamcı hareketin çok
akılcı ve ılımlı olduğu-
nu da savundu.
Fuiler "ABD, dün-
vadaki rüm siyasi ve
ideolojik hareketleri
\akından izler. Siyasi
tslamı da bu çerçevede
çok vakından izliyor.
İslam âlemi de Baü'yı
vakından iziemeti ve
incetemeli'' dedi. İsla-
mın siyasette etkisinin
giderek artacağuıı ve
Türkiye'nin ılımlı bir
biçimde laiklik, İslam
ve modernizmi uzlaş-
tıracağını ifade eden
Fuller, bu sayede Tür-
kiye'nin hem Batı'da
hem de Arap dünya-
sındaki etkinliğinin ar-
tacağrnı belirtti. Fuller
şöyle konuştu:
"Baü ve ABD, siya-
sette sık sık rifte stan-
dart uyguluyorlar ve
bunun nedenideelbet-
te kendi çıkarlart olu-.
yor. ABD yönetiminin
Suudi Ârabistan'a
karşı tavru>a da Bosna sonınunu kü-
resel-stratejik bir sorun olarak gör-
meyip önceleri ola>a kanşmaması ve
gelinen noktadan sonra müdahaie et-
mesi bunun örnekleri. ABD'nin Ce-
zayir siyaseti de çok dar görüşlü ve
korkak. Şeriatçı pek çok grubun id-
dialannın aksine Türkiye, demokra-
sinin Müslüman bir ülkede de vaşa-
yabileceğinin açık kanıü. ABD,
Vunanistan'ın PKK politikasından
çok rahatsız veonu sürekli uyanyor."
Kayıplara
100 agaç
Uluslararası Af Orgütü
İstanbul Grubu tarafından
çeşitli ülkelerde gözahmda
kavbedilenJerin anılannı
yaşatmak amacıyla
Piyalepaşa Bulvan'nda
"Dünya Kayıplar Ormanı"
oluşturuluyor. Kayıp
yakınian, dün
Piyalepaşa'yB 29 ülkeden
kaybedilmiş insanlarm
adını taşıyan 100 ağaç dikti.
Ağaç dikimine sinema
sanatçısı Rutkay Aziz ve
sanatçı Şanar Yurdatapan
da katıldı. Örgütün
İstanbul Koordinaşvon
Kurulu lemsilcisi Ozlem
Dalkıran, dünyada resmi ve
gayri resmi güçler
tarafından bilinçli ve
sistematik olarak
"kaybedilen" ve "kayıp" edildiği reddedilen 1 mihondan fazla insan
olduğunu söyledi. Arjantinü kavıp yakınlanıun kûrduğu "Memoria
VT\a" (\'aşay an .\nılar) Derneği'nden kajıp annesi Tina Meschiati de
1976'dan 1983 yıüna kadar Arjantin'deki askeri diktatörlük sırasuıda 30
bin, son yıflarda Kolombiya ve Guatemala'da 100 bini aşkm kişinin
kaybedfldiğini söyledi. (Fotograf: İPEK YEZDANİ)