Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 EYLÜL 1908 CUMARTE
HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L c i NEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
Asıl soru Başbakan Yılmaz'ın Aşık'la biriikte so-
rumluluğu üstlenip üstlenmeyeceğinde düğümleni-
yor.
New York'tan gelen haberler Yılmaz'ın Aşık'ı suç-
lamaktan özenle kaçındığını gösteriyor.
Başka türiü davranması zaten beklenmezdi. An-
cak Aşık'ın partiye "haber akışını" sağlamak için
Çakıcı gibi elikanlı bir delikanlı ile birçok kez tele-
fonda görüştüğünden hem haberliydi, hem de o ko-
nuşmalann içeriğini aynntılanyla bilecek kadar "teş-
vik edici" bir tutum sahibiydi.
Bugüne kadar bütün yorumlar, siyasal çıkışlar
Aşık-Çakıcı arasındaki görüşme kasetinin "gerçek-
liği" kabul edilerek yapılageldi.
Ortada bir başka sav daha var. Aşık ile Yılmaz'ın
söylediği ve savunularına dayanak yaptıklan bir sav:
Kaset montajdır!
llgililerin, hatta hükümetin DGM'ye teslim edilen
kasetteki kimi bölümlerin montaj olup olmadığını ki-
mi kurumlarımızın (örneğin Jandarma Genel Komu-
tanlığı'nın ya da TRT'nin) teknik servislerinde sap-
tamaları gerekmiyor mu? En azından bu girişim so-
nuçlanytaakıllaratakılan kimi kuşkuları ortadan kal-
dıracak veya olayda Başbakan'ın sorumluluğu net-
lik kazanacak..
Kamuoyunun dinlediği konuşmadaki kimi bölüm-
ler montaj iddiasına olanak tanıyor.
ABD'ye biryakalama heyeti gönderildiğini mafya
babası Çakıcı'ya duyuranın Başbakan olduğunu ko-
nuşmanın bir-iki yerinde sadece yine mafya baba-
sı Çakıcı söylüyor. Aşık ise sadece "ha" veya "ta-
bii" gibi sözcükler kullanıyor.
Yılmaz'la ilgili Çakıcı'dan gelen bu savların kase-
te sonradan eklenmesi olasılığı görüşmedeki tek
yanlı görüntülerden kaynaklanıyor.
Ne var ki, bir mafya lideri Türkiye'yi kanştıracak
bireylemleyenidengündeminilksıralarınaoturma-
yı başanyor.
24 Eylül'de Nice'de mahkeme önüne çıkmayı
bekleyen Çakıcı; duruşmadan üç dört gün önce
kardeşi ve avukatları aracılığıyla siyasal dünyamızı
allak bullak edecek bir olay yaratmayı başanyor.
• Nereye kadar
Eski karısının katili, birçok önemli olayda silahla
sahne almış bir adam, Türk siyasetinin önde giden-
• lerine ders vermeye kalkışabiliyor. Ne hazindir ki
gerçek kimliği bilinen Çakıcı. vatan kurtaran arslan
; roiüne soyunuyor.
\ Avukatı "Çakıcı'nın mesajı" diye tanımladığı bir
' metni medyaya yazdırıyor.
j Kardeşi ve yakınlanna egemen olan havaya gö-
i re, napishanede yatan bir özgürlük, bir bağımsızlık
| savaşçısı. Basın önünde şişinerek demeç veriyor-
;
lar. Çakıcı da Türk adaleti ya da siyaset dünyası
' üzerinde ahkâm kesebiliyor.
| Başbakan Yılmaz, olayı "mafyanın bir tertibi" di-
i yetanımlayıp savunmaya hazırlanıyor. New York'-
| tan duyurduğu açıklamalar bu kanıyı güçlendiriyor.
\ Kasetteki konuşmaların montaj olmadığı kısa za-
; manda saptanırsa Başbakan Yılmaz'a düşen görev
; istifa eden Aşık'ın yanında yer almak olacaktır.
; Zira muhalefet yıllannda mafya babalanyla içli dış-
j lı olduğu görüntüsü veren bir siyaset adamının, ik-
! tidara geldikten sonra mafyalarla çetelerle savaştı-
:
ğına kimse inanmaz.
: Toplum inanmaz, rejim inanmaz.
i_ Bu açıdan bakılınca Başbakan Yılmaz'ın siyasal
| alanda ayağını çok sağlam basması zorunlu oluyor.
: Gerçi Eyüp Aşık'ın attığı son adımlar olumlu nite-
likte. Ama yeterli değil.
Asıl olan Başbakan'ın "temize" çıkmasıdır. Yok-
sa mafya ile görüşen, ondan bilgi alıp bilgi veren bir
siyaset adamı başbakanlık, hatta parti liderliği gö-
revini sürdüremez.
Siyaset yeni açılışların ilk işaretlerini daha bugün-
den veriyor.
Geniş tabanlı bir hükümet istekleri yine su üstü-
neçıktı.
Bize ulusal nitelikli geniş tabanlı bir hükümet de-
ğil, siyasal yarartar uğruna kimi önemli ilkeleri göz-
den çıkarmayacak sağlam hükümetler gerekiyor.
Sözün özü Yılmaz'ın kendini bir an önce temize
çıkarması gerekiyor.
DUZELTME:
Dün verdiğimiz "Atatürk ve Ulusal DiP
kitabmın 5. sayfasındaki fotoğraf altında geçen
Celal Sahir Sıîan adı Celal Sahir Erozan
olacaktır Kitaphğınıza koymadan düzeltmeniz
için bilgilerinize sunar, özür dileriz.
Evim kadar sıcak olsun.
Beni ben olarak kabul etsin.
Geçici bilgilerte değil, kalıcı ve yaşamsal
öğrenmelerle ilgjlensin.
Kendi başarımdan zevk almamı sağlasın.
Yaşamın peşinde, başannın peşinde.
özgürlüğümün peşinde, çevreye duyduğum
saygının peşinde olsun.
T.C. M.E.B.
DALYAN
\ANAOKULU
Yobancı Dil
Deıtekli Eğithn
Mûzikli
Her başvuruya GENDAŞ ve KONTİKI yayınlarından
bir kilap hediye edilccektır.
Fener - Kalamış Caddesi Sarı Lale Sokak No:16
Tel: 0.216. 348 26 39 - 347 95 78
fiNKR 3 TAKSİT • PEŞIN ÖDEMEDE %5 INDİR1M
Ekim /Kanm KÜLTÜR TUMJUU
3-4Öm TKAKYA 14.000.000 25EyM
9 • 11 Eldm KAPADOKYA 19.000.000 25 EyU
23 25Ekım " EKONOMIK CGl TUKU 19.000.000 30f>ö
28 Horn - 1 Kmım ICl TUKU 37.000.000 30 EvtS
5-8Kos,m IGITUKU 23.000.000 75BM
U-15 Kmım ASSOS • BtRGAMA TUKU 16.000.000 25 Skır
21-22Kosm TKAKYA TUKU 14.000.000 25 ft»
28 -29KQOT İZNİK • KÜTAHYA TUKU 16.000.000
]J-20Aral>k KONYA IŞeb-i Ann), KYŞOİİK, 25Sm
tĞKİDİK, AFYON, KÜTAHYA İZNİKve ÇCVUSİ TUKU 46.000.000
KASIM İSTANBUL OÜNLÜK TTOULABJ
1 Ka*ım Suttan-ohrrvef ve çevresı, 1 Koıım Kadıkoy ve çsvres>, 8 Kas*m B«yoğJu v«
çavresı 8 Kaıım UskudCTr v« çsvresı. 1 5 Kastm E/up, 1 5 Kaıırn £dtrnekapı'6ar>
Fahh'e 22 Kosım F.d.rne*opı ve çavrs&< 29 <asım Fahh
!Gtı> Lcraf. 3 OOC CCO n ak/p o^
•»kalinıaı.
ARKtOlOJİ ve SANAT TAHİHİ ÖZEl SfAUNfltlfR/' I. KUK
19 EKİM '98 TAİİHİNDE BAŞLAYACAKTIR. LÛTFEN BİLGİ AUNIZ
Gu> t
lı,niınn< Oda. )) ULA$*M DAHOOM
FP'li göstericiler kıskaca alınca belediyeden polis eşliğinde çıkabildiler
Gazetecfler mahsur kaldıtstanbul Haber Servisi -
Bir grup FP'li, Büyükşehir
Belediyesi önünde dün de
gösteri yaptı ve gazetecilere
saldırdı, "Kana kan inti-
kam", "Sabancı yetmez, Koç
dagclsifl" sloganlan attı. Ga-
zeteciier. güvenlik güçleri
eşliğinde binadan çıkabildi-
ler. TGS, ÇGD ve Basın
Konseyi, gazetecilere yöne-
Iik saldınlan kınayarak sal-
dırganlann bir an önce yaka-
lanmasını ve haklannda adli
işlem yapılmasuu istedi.
Recep Ta»ip Erdoğan
dünkü cuma namazını, Edir-
nekapı'da, Büyükşehir Bele-
diyesi tarafından restore edi-
len bir camide kıldı. Cuma
TGS, ÇGD \e Basın Konsevi gazetecilere yönelik saldınlan kınayarak saldırganlann bir an
önceyakalanmasını ve haklannda adliişlem vapıJmasınıistedi. (Fotoğraf: HATÎCE JUNCER)
namazına. FP'li 5 ilçe belediye başkanı ile FP Ur-
fa milietvekili Züifikar İzol dışında siyasi kimliği
öne çıkmış bir partili katılmadı.
1700'lü yıllann ikinci yansında Maktül Musta-
fa Paşa tarafından yaptınlan ve uzun yıllar Nakşı
şeyhlerinin görev yaptıgı cami, belediye tarafindan
100 milyar lira harcanarak onanldı. tstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi'nin önünde önceki güne kar-
şın dün cuma namazından sonra cılız bir kalaba-
lık gösteri yaptı ve gazetecilere bozuk paralarata-
rak saldırdı. "Kana kan intikam". "Sabancı yet-
raez,Koçdagelsinrl
sloganlan atan göstericiler. bir
süre oturma e> lemı yaptıktan sonra dağıldı. Polis
belediye Önünde geniş güvenlik önlemi aldı. Pan-
zerhazırbekletildi. Erdoğan cuma namazı çıkışın-
da gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Avrupa tnsan
Haklan Mahkemesfne baş\urup \urmayacağı ile
ilgili Erdoğan. "Şu anda bunlann hepsi değeıien-
diriiiyor" dedi. Erbakan'ın
kendisini arayıp aramadığı
ile ilgili bir soru üzenne Er-
doğan. Erbakan'ın kendisini
aradığını ve kendisine geç-
miş olsun dileğinde bulundu-
ğunu ve bunlann hepsinin
geçeceğıni söylediğini kay-
detti. Erdoğan daha sonra
Ankara'ya gitti. Istanbul Bü-
yükşehir Belediyesi'nde ön-
ceki gün gerçekleştirilen ba-
sın toplantısında, gazetecile-
re yönelik saldınlara tepkiler
dün de sürdü. TGS. ÇGD Is-
tanbul Şubesi ve Basın Kon-
seyi, yayınladıkJan bildiriler-
de saldınyı kınadılar. Basın
kuruluşlanndan yapılan yazı-
lı açıklamalarda "Böyle bir
zihniyet çağdaşJaşmava, özgiirleşmeye, demokra-
tikleşmeve ve toplumsal uzlasmaya hizmet etmek-
ten çok uzaktır. Bu olaylara yol açanlan kınıyonız.
İstanbul Bü> ükşehir Belediye Başkanı Tayyip Er-
doğan'ın önceki günkü basın toplannsmda kendi-
siyie ilgili yargı kararuıa açıkça meydan okuması
ve kararı ancak milletin vereceğini iddia etmesL
toplanbya katüan Fazüet Partililerin bir terör ha-
vası estirmelerine neden olmuştur."
Çakıcı 'nın iadesi
Duruşma
en kısa sürede
yapdacak
İstanbul Büyükşehir Belediye Baskam'nın gerekçeli kararı
^Erdoğan savaş çağnsı yaptı
9
ÜMİTZtLELt
NİCE - Alaattin Çalocı'nın dün
yapılan mahkemesinden sonra şim-
di gözler Çakıcı 'nın Fransız avukat-
lannın istediği "siyasi sığınma hak-
kı" konusuna çevrildi. Çakıcı'nın
iadesinin görüşüleceği Aix-En Pro-
vance adliyesinde görevli savcı Je-
an Francois Pascai. Çakıcı'nın iade
duruşmasuıın olabilecek en kısa sü-
rede yapılacağımn altını çizdi. iade
dunışması Sa\cı Pascai'ın deyişiy-
le "Çakıcı 6 aylık cezasını çekerken
mutlaka sona erdirilecek".
Savcı Pascai, iadejle ilgili kara-
nn aynı gün içinde verilebileceğini
ya da hâkimin değerlendırme için
bir süre koyabileceğini söyledi. Pas-
cai, "Ancakbu l-2haftayıgecme>en
bir süre olacak" dedi. Pascai, Çakı-
cı'nın Fransız avukatlannın siyasi
sığınma talebi istediklerini hatırlat-
tığımızda ise bu talebin, iade mah-
kemesini kesinlikie etkilemeyece-
ğini belirtti. Savcı Pascai, iadeyle
ilgili verilecek karar için şunlan
söyledi:
" Eger mahkeme iadetalebini ka-
bul ederse Fransız hükümetinin
önüne iki secenek çıkar. \a mahke-
menin kararuıa uyup Çakıcı'yı iade
eder ya da Çakicı'tun siyasi sığınma
talebini kabul ederek mahkemenin
kararuıı uygulamamış olur. Ancak
eğer mahkeme Çakıcı üe ilgili iade
talebinireddederseozaman Fransız
hükümetinin yapacağı hiçbir şey
yoktur. Bu karara uymak zorunda-
dır. Aküğunız bilgiye göre Çakıcı ile
ilgili durum, en geç 3 hafta içinde
netliğe kavuşabilir."
ANKAR\ (AA) - Yargıtay 8. Ce-
za Dairesi'nin Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın 10 ay mahkûmiyet karannı
onamasına ilişkin gerekçeli karan
belli oldu.
Gerekçede, sanık Erdoğan'ın "«a-
\"aş çağnsı" yaptıgı belirtilerek de-
mokratik haİc ve özgürlüklerin de-
mokrasiyi yok etmek için kullanıla-
mayacağı vurgulandı. 8. Ceza Daire-
si'nin onama gerekçesinde. sanığın,
anti-laik odaklaşma nedeniyle sonra-
dan kapatılan bir siyasi partinin ön-
de gelen isimlerinden olduğu kayde-
dildi.
Erdoğan'ın. Siirt'te eşi nedeniyle
hemşehrilik beratı aldığı, yığınlan
etkileyebilme özelliğinde mevki sa-
hibi birisi olduğu. hitap ettiği kitle-
nin o partinin mensuplanndan. kıs-
men sempatizan. kısmen de merak-
lılardan oluştuğu kaydedilen gerek-
çeli kararda, dini duygulan çok güç-
lü olan bu topluluğun birbirinin etki
alanına girebileceğı gibi adli psiko-
lojidebelirtildiği üzereliderkonum-
daki kişinin cesaret ve söylemine
hayran kalacağı vuıgulandj.
Sanığın kula kulluk edenlerle
"Atatürkçü laik kesimi
1
*, hakka kul-
luk edenlerle "tslamı şeriat ile bû-
tünkştiren Müslümanlan" amaçla-
dığının anlaşıldığı ifade edilen ka-
rarda. "İslam dini. banş ve kardeşlik
dinidir. Müslümanlar arasında ay-
rım yapmaz. Allah nezdinde kimin
daha makbul Müslüman olduğu sa-
nığın takdirinde değildir. Kuran'ın
Hucurat suresinin 8. ayetinde, Vlü-
minlerden iki taraf vuruşacak olursa
aralannı bulup banştınn" denilmek-
tedir. Sanık, bir kesimi diğeri alevhi-
ne kapalı da olsa kışkırtniaktadır"
denildi. Kararda. sanığın. Gokalp'in
eserinden alınan, Diyojen ile Alpars-
lan arasındaki yaklaşık 1000 yıl ge-
ride kalmış, çağın gereklerine göre
yazılmış bir atışmayı yansıtan şiiri
okuduğu belirtildi.
"Şiirinilkkıtasıgizlenipsmutiana-
rak" ıkınci kıtayla okunmaya baş-
landığı ıfade edilen kararda, "Bu şi-
ir, 1071 Malazgjrt Savası'nın yıldö-
nümünde bir öğrenci tarafından
okunsa, ancak tamamının okunma-
sı kaydıyla olağan kabul cdilcbilir"
denildi. Gerekçeli kararda, daha son-
ra, temyiz isteminde suç öğelerinın
oluşmadığına ilişkin itirazlara yanıt
veriliyor.
'SözdeKürtParlamentosu' toplanıyor
ROMA (AA) - Kendisini terör örgûtü PKK'nin si-
yasi kolu olarak tanımlayan ERNK ve bir grup ttal-
yan parlamenterin girişimiyle, sözde "Sürgündeki
Kürt Parlamentosu" 29 Eylül'de Roma'da toplana-
cak. Italya Meclisi'nin antetli kâğıdı üzerineyazılmış
v£ degişik partilerden 14 milietvekili tarafindan im-
zalanan bir mektupla ftalyan pariamenterlere, sözde
"Sürgündeki Kûrt Parlamentosu" ile yapılacak ilk
toplanüya katılma çağnsında bulunuidu. Tüm halyan
pariamenterlere sözde, "Sürgündeki Kürt Partamen-
tosu" tarafindan bir davetiye göhderilerek sözde par-
lamentonun birinci bölümünün, üç yıllık görevinin
sona erdiği, sözde yeni parlamenterlerin 29 Eylül'de,
Roma'da ikinci bölüm çahşmalannın açılış ve yemin
töreni için bir araya gelecekleri bildirildi.
Türkiye'nin Roma Büvâikelçiliği kaynaklan, yasa-
dışı bir terör örgütü ile bağlantılan olan bu şahıslann,
Italyan devletinin parlamentosu içinde basın toplantı-
sı yapmalannı, Roma Belediyesi'ne ait bir salonun
kendilerine verilmesini ve daha da vahimi, Italyan par-
lamenterierin bir kısmının bu olaya katılmasmı kma-
dılar. Kaynaklar, ttalya Dışişleri Bakam LambertoDi-
ni ve Meclis Başkanı Luciano Vloiantenezdinde giri-
şimlerde bulunacaklannı da kaydettiler.
Roma büyükelçilığinden bir üst düzey yetkili. Ital-
ya devletini temsil eden kurumlarda, bu rip faaliyetle-
re yer verilmesi halinde. Roma'nın bunun sonuçlan-
na da katlanacağını kaydederek "tp incektiği >mlen
kopar" dedi. Yetkili. "Bu konuda bizim hassasiyetimi-
n btb'yorlar. Bu organizasyoa, terörist bir faaliyetin
uzantısKUr. Bunun KonıünistPartisitarafindandestek-
leıuŞor otması muhtemddir" dedi.
Aynı yetkili, bu tip olaylann Türkiye-ttalya ilişki-
lerini ciddi olarak hırpalayacağını, Fransa Parlamen-
tosu'ndaki sözde Ermeni soykınmı ile ilgili olaylar-
dan sonra Türkiye-Fransa ilişkilerinde yaşanan kri-
zin, bunun getirdiği siyasi ve ekonomik sonuçlann
hatırlanması gerektiğini belirtti.
Sağ partfler çete batağında
Barbaros Bulvarı No: 3 3 / 4 D:7 Beşiktaş
T..1 K
l
o . O2 12. 236 84 9 7 TÜRSAB 3833
I Baştarafı 1. Sayfada
la suçlandı. Son olarak suçlanan kjşi
Alaattin Çakıcı ile telefon görüşme-
leri yaptıgı ortaya çıkan Devlet Ba-
kanı Eyüp Aşık oldu. Bu gelişmeler
ve açıklanan ilişkiler çeteler savaşı-
na dönen "sijaset \« maly'a'' bağlan-
tılannı birkez daha pekiştirmiş oldu.
MHP yöneticileri, "Mafya>ı içimiz-
den a\ıklayalım" benzeri ifadelerle
ülkücü-mafya ilişkilerini açıkça orta-
ya koyarlarken, ANAP ve DYP'nin
suç işlemek üzere kurulan oluşumlar-
la ilişkileri de ülke gündemine taşın-
maya başlandı. Cumhuriyet'in yap-
tıgı derlemeye göre, son birkaç yıl
içinde adlan suç örgütlerinin faali-
yetlerine kanşan parti yöneticileri ve
mensuplannın bazılan şöyle:
Özalaflesi: Hayali ihracat, karapa-
ra akJama ve kaçakçılık faaliyetleri
Turgut Özal'm başbakanlığı döne-
minde aldığı kararlar nedeniyle ivme
kazandı. Devlet kurumlannın aşın-
masımn önünü açtı. Kızı Zeynep
Özal'ın davulcu Asım Ekren'le ev-
lenmesini önlemek için damatadayı-
nı kaçırma işini MlT ve yeraltı dün-
yasına havale ettiği ileri sürüldü. Ölü-
münden sonra ailesinin yeraltı dün-
yasıyla ilişkileri kamuoyunun ve yar-
grnın ilk gündem maddeleri arasında
yer aldı. Özellikle Ahmet Özal ile
Zeynep Özal bu süreçte aktif rol oy7
nadılar. Çakıcı, Kanal 6 televizyonu-
nun satışında Özal ailesinden yana
oldu. Özal'ın bazı işadamlanyla an-
Iaşmazlığını çözdüğü raporlara yan-
sıdı. Özal ailesiyle görüşmelerini, da-
ha sonra düşman olduğu kayınpede-
ri DündarKıbç ve öldürülen eşi Uğur
Çakıcı aracılığıyla yürüttü.
Tansu Çffler: DYP Genel Başkanı,
eski başbakan. Devlet içi yasadışı ya-
pılanmalann. Çiller'in başbakanlığı
döneminde ivme kazandığı ileri sü-
rüldü. Eşinin adı, Ömer Lütfü Topal
cinayetine karıştı. Mesut Yılmaz.
TBMM Susurluk Komisyonu'na ver-
diği ifadede, Topal cinayeti sanıkla-
nhı cinayete azmettiren isimler ara-
sında Özer Çüler'i de saydıklan yo-
lunda kaset bulunduğunu söyledi.
Ancak bu kaset bir türlü ortaya çık-
madı. Türkbank'ın satışı Çakıcı ile
Çiller adının bir arada anıldığı süreç
oldu. Özer Çiller'e yakın olduğu bil-
diriJen borsa danışmanı Adil Ongen.
Çalacı'nın adamlan tarafından kur-
şunlanmıştı. Öngen'in bankanm sa-
tışında Özer Çiller adına 20 milyon
dolar rüşvet istediği iddialannı Çakı-
cı, Flash TV'de de dile getirdı. Çakı-
cı, Çiller'in Başbakanlık'taki danış-
manı olan Adil Öngen'in MÎT tara-
findan korunduğunu öne sürdü.
Çakıcı'nın açıklamalannın ardın-
dan Flash TV. DYP'lilerce kurşun-
landı. Baskına katıldığı belırlenen,
aralannda DYP yöneticilerinin bu-
lunduğu sanıkların yargılanmasına
devam ediliyor.
Mesut Yılmaz: Oral Çelik. Susur-
luk komisyonuna verdıği ifadede
Çath'mn Yılmaz'ın kumar borcunu
sildirdiğini söyledi. Alaattin Çakıcı,
Fransa'da yargılandığı mahkemede
ana muhalefet partisi lideri olduğu
dönemde Mesut Yılmaz'la 10 kez te-
lefon göriişmesi yaptığını söyledi.
Çatlı'nın, Yılmaz'ın genel başkanlı-
ğa seçildiği ANAP kongresinde ku-
lislerin etkin isimleri arasında yer al-
dığı da bildirildi. -
Meral Akşener: Susurluk'la orta-
ya çıkan ilişkilerde adı yoğun olarak
tartışılan isimler arasında yer aldı.
lçişleri bakanlığı döneminde Emni-
yet Genel Müdürlüğü ataması sıra-
sında mafya yöntemleri kullanmak-
la suçlandı. Kurallara aykın olarak
görevden aldığı dönemin Emniyet
Genel Müdürü Alaaddin Yüksel'in
aynlmamakta direnmesi üzerine bir
gece yansı makamını bastı. TSK'ye
yönelik istihbarat faaliyetlerinde bu-
İunmakJa suçlanan dönemin istihba-
rat Daire Başkan Vekili Bülent Ora-
koğlu'nu bütün bürokratlannın itira-
zına karşın göreve getirdi. Abdullah
Çath ile aynı düğüne katıldığı görün-
tüleri ortaya çıktı. Alaattin Çakıcı,
kendisini yakalanmaması için uva-
ran bakanın Akşener olduğunu ima
etti. Çiller aleyhineyayınlann artma-
sı üzerine geçen yıl düzenlediği ba-
sın toplantısının ardından "Orgütü-
müzü tutamayız" beyanatı verdi: ar-
dından bazı gazete ve TV'ler kurşun-
Iandı. Clkücü bir aileden gelen Ak-
şener, Metunet Ağar ve Celal Adan
gibi haklannda "çete bağJanosı" ıd-
dialan olan kişilere yakınlığıyla bili-
niyor.
Mehmet .\li Yümaz: Eski DYP
milJetvekili, eski devlet bakanı: Ala-
attin Çakıcı'yla ilişkisini ilk kabul e-
den kişi oldu. Devlet bakanlığı döne-
minde Çakıcı'yla Büyük Ankara^
Oteli'nde yemek yediklerini. toplan-
tıda aralannda Omer Barutçu ve Ca-
\it Çağlar gibi isimlerin bulunduğu-
nu belirterek. Sedat Peker ve Çakjcı
için. "Onlar benim çocuklanm" de-
di.
Mehmet.Ağar: 1988"de hazırlanan
MlT raporundaki suçjamalann ben-
zeri iddialarla 1996 yılında da kamu-
oyu gündemine taşındı. IP Genel
Başkanı Doğu Perinçek'in 1996 Ey-
lül'ünde açıkladığı MlT raporunda,
adı "Çiller Özel ÖrgürtTnün en
önemli isimleri arasında yer aldı. Su-
surluk kazasıyla bu bilgilerin bazıla-
nndaki kuşkular \ e soruşturmalar yo-
ğunla^ınca. içişleri bakanlığı göre-
vinden istifa etti. Abdullah Çath ve
uyuşrurucu kaçakçısı Yaşar Oz'e ay-
ncalık belgesi sağladığı iddiasıyla
vargılanıyor. Topal cinayeti sanıkla-
nnı ÖzerÇiller"le birlikte azmettirdi-
ği iddiası Susurluk komisyonuna ifa-
de \eren dönemin ana muhalefet li-
deri Yılmaz tarafından dile getirildi.
Suç işlemek üzere teşekkül kurmak,
yargının aradığı kişiye yardım etmek
ve görevini suiistimal etmek suçla-
malanyla İstanbul DGM'de yargıla-
myor.
Sedat Bucak: Korucubaşı. aşiret
reisi. Susurluk kazasından tek sağ çı-
kan kişi. Çatlı 'nın yakın dostu. "Dün-
yada bir Çatlı daha olduğunu bilsem,
bütünyaşanıımıonu bulmakiçin har-
carun" dedi. Diğerbağlantılar ve sa\ -
lar konusunda ise "hafiza kavbına"
uğradı. Çatlı"yla ilişkileri nedeniyle
çete üyeliği, suçluya yardım ve ya-
taklık ile Ateşli Silahlar Yasası'na
muhalefet suçlamasıyla İstanbul
DGM'de yargılanıyor.
Ayvaz Gökdemir: Adı Çath ve ar-
kadaşlannın Azerbaycan'daki darbe
girişimine kanştı. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in uyansı üzerine
önlem alan Haydar Aliye\' darbeyi
engelledi.
Mustafa Ba> ram: Cinayete adı ka-
nştı. uyuşturucu kaçakçısı olduğu
Emniyet belgelerine yansıdı.
AN,AP'a yaptıgı büyük miktarda ba-
ğış ile milletvekili adayı olduğu ileri
sürüldü. ANAP milletvekili olarak
girdiği Meclis'te dönemin Bayındır-
lık ve tskân Bakanı Mehmet Kececi-
ler'i v-urmakJa tehdit etti. FP'ye geç-
ti. Dokunulmazlığı kaldınldı.
Enis Sülün: Tekirdag'da belediye
başkanlığı yaptıgı dönemde Sedat
Peker'e ayncalık sağladığı belirlendi.
Celal Adan: DYP İstanbul tl Baş-
kanı. Kemal Türjder'i öldürdükleri
iddiasıyla yargılanan sanıklar arasın-
da yer aldı. Ülkücü mafya ile ilişkisi
olduğu çeşitli gerekçelerle gündeme
geldi. Mesut Yıhnaz'a Budapeşte'de
yapılan yumruklu saldında yönlendi-
rici olduğu iddia edildi.
Muhsin Yazıcıoğlu: 1980 öncesi
ülkücülerinin lideri. Çatlı'nın genel
başkanı. 1980 öncesi katliam emirle-
rini vermekten sorumlu tutuldu. Su-
surluk olayı sırasında Özel Kalem
Müdürü Serdar Ozdağ adına kayıtlı
telefon Abdullah Çatlı'nın üzerinde
çıktı. Özdağ, Topal cinayetinin sanık-
lan arasında yer aldı. Çatlı'nın cena-
zesine katılan tek parti lideri.
Eyüp Aşık: Susurluk sonrası orta-
ya çıkan ilişkilerin en önemli isimle-
ri arasında yer alıyor. .AJaattin Çakı-
cı'yla telefon göriişmeleri yaptıgı or-
taya çıktı. Çakıcı'ya düzenlenecek
operasyonu ülkücü mafya liderine
haber verdiği öne sürüldü. "YeşiT
kod adli katliam makinesi Mahmut
Yıldmm'la ilgili açıklamalan nede-
niyle tartışmalann odağında yer aldı.
• •
G U N D E M MUSTAFA BALB^
I Baştarafı 1. Sayfada
şünüyoryadakendileriniTürkiyelihissetmiyorla
Yanıtı okura bırakıp devam edelim... Erdoğa
olayına üç pencereden bakalım:
- FP'deki güç dengeleri.
- Erdoğan ve okuduğu şiir.
- FP veTürkiye...
Istanbul'daki basın toplantısı mitingine Fazilei
lilerin ak saçlılan açısından şu adf takabiliriz:
"Tayyip'i uğurlama şenlikleri!"
Kutan daha söze girerken seslendi:
"Hepiniz adına kendisini kucaklıyor, güle güh
diyorum. İstanbul bin Tayyip Erdoğan daha ye
tiştirir."
Bu sözü Türkçeye şöyle çe\iirebiliriz:
"Recepçiğim buraya kadar. Zaten bizde sen
den çok var."
Erdoğan da bu mesajı aldığı için dışarıdakilea
şunu söyledi:
"Benim siyasigeleceğimle ilgilikimse kararve-
remez. Bu kararı ancak siz aiabilirsiniz... Bu şar-
kı burada bitmez..."
İlk iki tümce için Anadolu'da şöyle derler .
"Atma Recep din kardeşiyiz!"
Şarkı ise... Sayın Erdoğan, herşarkı biter. Ama
inat ediyorsanız, ne yapalım, "birşarkısın sen...".
Erbakan çevresi rahatladı. Yeni bir yapı oluş-
turmaşansı eldeetti. Ancak, Erdoğan'ın anjından
FP\le yeni "ikinci adamlar" çıkabilir. Önümüzde-
ki dönem belki de bu tür çıkışlara tanık olacağız.
Erdoğan'ın okuduğu şiire gelince... O günlerde
altı-üstü yazıldı ama, bugünlerde unutulmuş gö-
rünüyor. Erdoğan'ın kaynak gösterdiği Türk Stan-
dartlan Enstitüsü'nün "Türk ve Türklük" kitabmın
281. sayfasındaki, Ziya Gokalp'in şiirinin bütünü
şöyle:
"Romen Diyojen:
Yaktırayım Kuran'ı/ Yıktırayım Kabe'yi/ Şark'a
gelen görmesin/ Minareli kubbeyi.
Alpaslan:
Minareler süngü/ Kubbelermiğfer/ Cami kışla-
mızdır/ Müminler asker."
Erdoğan'a sormak gerekir: ' ' " '
Türkiye'de Kuran'ı yaktıran mı var, Kâbe yıkıl-
sın, diyen mi var? Alpaslan o sözleri Bizans im-
paratoru Romen Diyojen e söylüyor, siz kime
karşı söylüyorsunuz?
Hitler partisine izin verilse...
Üçüncü pencereye "FP-Türkiye" adını vermiş-
tik... Son olarak FP il başkanlannın "danışıkiı dö-
vüşü" bu partinin ne ölçüde samimi olduğunun
göstergesi.
Prof. llhan Arsel'in tanımlamasını anımsatalım:
"Şeriatçı, kendisini güçlü hissederse kılıcını çe-
ker, güçsüz hissederse el öper..."
FP bu iki çizgi arasında gidip geliyor. Arada yu-
muşak mesajlar vermeye çalışıyorlar. Hemen, ge-
rek yayın organlarından gerekse kendi tabanlann-
dan tepki geliyor, "Yanlış anlaşıldı" diyorlar.
Sıkışınca da halkın arkasına sığınıyorlar:
"Halk böyle istiyor, halka rağmen bir şeyyapa-
mazsmız. Siz halkla mı kavga etmek istiyorsu-
nuz?"
Hafta sonu Almanya'da genel seçimler var. Bu-
gün, "Hitler'/n pa'rtisinçjzin verdik, seçime gjr-
sin" dense, yüzde 10'dn üzerinde oy alır. Halkın
bir kesiminde böyle bir eğilim var diye, Almanya
demokrasiden, hukuktan vazgeçebilir mi?
Dünkü basın toplantısı mitinginin sonrasında
yaşananlar bir başka gerçeği ortaya koydu. Tay-
yip destekçileri, gazetecilere saldırdılar. Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli haklı
olarak şu soruyu sonjyor:
"Bu toplantıya katılanlann demokrasiye saygı-
lı olduğunu nasıl kabul edebiliriz?"
Yazıyı, başlıkla noktalayalım. Nelson deyince
tarihte, günümüzde çok Nelson var. Bizim sözü-
nü ettiğimiz kişinin Nelson Mandela olduğunu vur-
guladık. Gerçi önü arkası farklı ama, Mandela'nın
Türkiye'yi ilgilendiren bir yanı daha var:
Atatürk ödülünü reddetmişti...
Monaco 'da
Türk
şarabı
Cumhuriyet'in
ilanından üç yıl
sonra kurulan ve
72 yıldır dünya
ölçütlerinde
gelişmiş
teknolojisiyle,
şarapseverİerin
damak zevldne
uygun şarap
üreten Doluca
Şarapları. büyük
ilgi görüyor. Hilton
OteB'nin ve
Boğaziçi
Cniversitesi
Mezunlan Kulübü
olan Bizim
Tepe'nin tercih
ettiği şarap olan Doluca, ülkemizi yurdışında da
temsil ediyor. Doluca'nın Sarafın şarapları
Monaco'da, cumhuriyetin 75. yıldönümü nedeniyle
kraliyet ailesi ve dünya sosyetesinin de kablacağı
davetin ana içkisi olarak kabul edilmiş bulunuyor.
Santral sabşlarına
Rekabet onayı
ğan, Yeniköy, Kemerköy,
Çatalağzı B, Kangal, Ça-
yırhan ile Tunçbilek A ve B
termik santrallannın işlet-
me haklannın 20 yıllığına
devrine. "Enerji Bakanfağı
ile devralan şirket arasın-
daki imtiyaz sözieşmesi ge-
regince, üretim yetîdsi ve bu
sözleşmeden doğan hakla-
nnın tamamı veya bir kıs-
mının (ortakhk pay lannı)
devTedUmesi halinde, Re-
kabet Kurulu'ndan izin
ahnması" koşuluyla izin
verdi. Bugünkü fiyatlarla
kuruluş maliyetlerinin çok
altında değerîe satılan sant-
rallarla birlikte maden ya-
taklan da bedavaya devre-
dilecek.
AiNK\R\ (Cumhuriyet
Bürosu)-Petrol Ofisi Ano-
nim Şırketi (POAŞ) ihale-
sinin kendilerinden görüş
almmadan yapılmasını
eleştiren Rekabet Kurulu,
kendisinden görüş ve izin
ahnmadan gerçekJeştirilen
ihaleyle 10 termik santralın
işletme hakkınm 20 yıllı-
ğına devTedilmesine onay
verdi. Devredilmesine iliş-
kin Bakanlar Kurulu kara-
rı, Cumhurbaşkaru Süley-
man Demirel'in onayıyla
Rekabet Kurulu'nun iznin-
den yaklaşık 6 ay önce
Resmi Gazete"de yayım-
lanmıştı.
Rekabet Kurulu. Orha-
neli, Soma A ve B. Yata-