25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 C EYLÜL1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mustafa Özbek yüzde 43 ile imzalanan sözleşmenin grevi gerektirecek bir rakam olmadığını söyledi Tiirk MetaPde tekbirK gösteıi ARAYIŞ TOKTA3HŞ ATEŞ Toplumsal Şizofreni ANKARA/BURSA (Cumhuriyet Bürosu) - Tiirk Metal Sendıkası Genel Başkanı Mustafa Özbek, DlSK'in, imzaladıklan sözleşmeyi "ken- dizaferi olaraksunmakiçuT yöntem arayışı için- de olduğunu öne sürerek, "Bu konfederasyonda Tiirk Metal'den daha iyi şartlarda sözleşme im- zalayacak ne kafa vardir. ne de güç" dedi. Birle- şik Metal-tş Sendikası'nı siyasi partilerin em- rinde olmakJa suçlayan Özbek, yüzde 43 ile ba- ğıtlanan sözleşmenin grevi gerektirecek bir ra- kam olmadığını savundu. Türk Metal Sendıkası Genel Başkanı'nın, Ar- çelik, MAN ve Türk Traktör Fabrikası işçileri- nin katılımıyla sendika genel merkezinde düzen- lediği basın toplantısı, gövde gösterisine dönüş- tü. Ozbek. "Başkan seninle ölüme de gideriz, Öz- bek Türk-İş'e" sloganlan ve tekbirlerle karşılan- dı. Yüzde 43'ün bir başan olduğıma "inandıkla- n" için imzaladıklannı ve sözleşmeyegösterilen tepkileri "ideolojik'' olarak niteleyen Özbek şun- lan söyledi: "Bu sözteşmeye gösterilen tepkileri ideolojik bir yöne kanalize ettnek isteyenler, işçi haneketini macerava sürüklemek isteyen, köhne- miş ve du variann alnnda ezilmiş birzihniyetin kı- nnttlanyia Türldye'de 12 Eylül öncesi sendikal ya- pıyı yeniden bortlatmak isteyenler olup, Türki- ye'de güçlü sendikalar, sendikacılan ve genel bir ifadeyle sendikalaşmayı yok etmek isteyen çevre- lerin ekmeğine yağ sürmektedir."' Özbek, oranın gre\ i gerektirecek bir rakam olmadığına inandıkJan için greve çıkmadıkian- nı ve vicdanen rahat olduklannı belirterek. "Eko- nomik bdirsiziiği olan Türkiye'de işçiyi greve çı- karmak, onu karanlık kuyuya atmakür" dedi. Özbek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir tarafta DİSK'e bağh sendikalann provokatörleri, bir ta- Sendikamızdan istifa eden işçi sayısı basının abarttjğı gibi 8-9 bin değü, 3 bin kadardır." Özbek, geçen hafta yaptığı açıklamalarda, 2 bin ışçının ıstıfasmm getınlmesınin ardından "is- üfa edeceğinive sendikacıiığı bırakacağmı" söy- lemişti. TOFAŞ Fabrikası'nda Türk Metal Sen- dikası'ndan istifa eden işçiler. kendilerine yöne- lık "Ya istifantn geri alın ya da işten anlırsınız" yönünde baskı yapıldığını öne sürerek, dün top- luca işi bırakma ve fabrika içinde "tur atma" ey- • Türk Metal Sendikası Başkanı Özbek'in düzenlediği basın toplantısı gövde gösterisine dönüşürken atılan sloganlara tekbir sesleri kanştı. Özbek. DISK"i, "Imzaladığımız sözleşmeyi kendi zaferi olarak sunmak istiyor" diye suçladı. rafta bu konfederasyona bağlı sendikalarda yö- netimi ellerine geçirenlerin organik ilişki içinde buJunduğu illegal partilerin yayınlan. Sözleşme- nin imzalanmasından bu yana bir hafta geçti. Üyelerimiz, imzalanan toplu iş sözleşmesinin mu- hasebesini yapolar ve aşın tepki gösterdiklerini anlayarak sendikanuza geri dönüşe başladılar. İl- legal kişi ve kurumlann yaptığı provokasyonlar, bazı arkadaşlarunız üzerinde etkisini göstermiş, bazı bölgelerde kısmen de olsa istifaJar olmuştur. lemi yapmayı planladı. Işverenin bu girişimi öğ- renmesi üzerine. önceki akşam vardiyasından sonra ışi bırakan ışçilerin, evleri telefonla arana- rak. ücretli izinli olduklan bildinldi ve işe gel- memeleri istendi. TOFAŞ'ın servis araçlan. ida- ri bölümde çalışan görevlileri fabrikaya götürdü. Türk Metal Sendikası yetkılileri ise ücretli iz- nin "işçilerin kafası kanşık, morali bozuk" ol- ması nedenıyle verildiğıni söylediler. Bu arada, gazeteleri telefonla arayan fabrika işçileri, işye- rinde kendilerine haksız uygulamalar yapıldığı- nı. işyerinde gerginlik yaratıldığını bildirdiler. Iddialara göre basında yer alan haberden rahat- sız olan işveren, yerel gazetelerin ışyerine sokul- masını yasakladı. Işçiler. yemekhaneye küçük gruplar halinde alınırken; izlenmeye, toplu halde görülen işçiler dağıtılmaya başlandı, yemek sa- atleri değiştirildi. Birleşik Metal-lş. işçilere yönelik saldınlarla ilgilı olarak güvenlık güçlerini göreve çağırdı. İş- çilerin iradesi ve gereksınimlerini karşılamayan Türk Metal Sendikası'nı eleştiren Sendika Ge- nel Başkanı Kamil Kinkır. "Dün (perşembe gü- nü) Bursa Bosch'ta. bugün de Çerkezköj Profi- lo'da işçilerefiiJisaldın yapmaya cüret ediyorlar. Bu sabah (dün) Profilo işçilerine saJdıran yakla- şık 50 kişilik grup. iki işçiyi yaralamış, diğerk'riru tartaklamıştır. Dışandan gönderilen bu militan- lann önemli bir bölümü yakalanarak gözaJtına ahnmıştır. Bu saldınyı kmıyoruz" dedi. Kinkır. "Birleşik Metal İş olarak, metal işçile- rinin onurlu tepkilerini haklı buluyoruz. İşçilerin iradesinin egemen olduğu. ülke. işyerleri ve işçi- lerin çıkarlanndan başka hiçbir kaygısı olmayan, sorumluluğunun farkında bir sendika arayan tüm işçileri kucaklamaya da hazınz" dedi. YoksuDuk sımrı 224 mflyon ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dört ki- şilik bir ailenin beslenebilmesi için yapılma- sı gereken en düşük gıda harcaması tutan 74 milyon liraya dayandı. Gıda harcaması tutan bir önceki aya göre yüzde 7.5 artış gösterir- ken, yoksulluk sının 224 milyon liraya yük- seldi. Türk-Iş Araştırma Merkezi'nirı aylık hesaplan doğrultusunda, Ankara baz alınarak yapılan çalışmalarda, 4 kişilik bir aılenın gı- da harcama tutan 73 milyon 713 bin lira ola- rak açıklandı. 1997 Eylül'üne kadarki dö- nemde yüzde 68.3 gerçekleşen gıda harca- ması tutanndaki artış, 1998 için yüzde 45.6 olarak hesaplandı. Gıda harcaması tutan son bir yıl içinde yüzde 85.3 artış gösterdi. Türk-lş açıklamasında, hesaplamalarda bi- limsel veriler çerçevesinde ve farklı yaş grup- lanna göre oluşturulan beslenme kalıbınm e- sas alındığı bildinldi. Beslenme kalıbı içinde yer alan ve ailenin tüketmesi gereken gıda maddelerinin fiyatlanndaki değışim şöyle: • Kıyma ve etın kilo fiyatı geçen aya göre yüzde 14.6 artarak 1 milyon 750 bin liraya yükseldi. • Kuşbaşı etin fiyatı yüzde 17.5 artarken, tavuk yüzde 13.5 artışla 925 bin lira oldu. • Yumurta yüzde 12.5 artışla 18 bin liraya yükselirken, kuru baklagillerin fiyatlan da ortalama yüzde 10-11 oranında zamlandı. • Ekmekte gram azaltılması yoluyla gizli zama gidildi. • Ayçiçek ve margarin fiyatlan da ortala- ma yüzde 4 oranında zamlandı; şekerin kilo- su da yüzde 6.4 artışla 295 bin lira oldu. Türk-lş'in açıklamasında, bir ailenin mut- fak harcamalannm yanı sıra, tüm masraflan göz önüne alınarak yapılan hesaplann "yok- suDuksunn" olarak tanımlandığı belirtilerek, Türkiye koşullannda bu rakamın 224 milyon 52 bin liraya yükseldıği belirtildi. istanbul 'Cep'te iletişim sıkmtısıİstanbul Haber Servisi - Istanbul'da son iki gündür normal ve cep telefonlanyla sağlıklı görüşme yapılamazken yetkililer anza olmadığını savundular. Turkcell yetkilileri, Türk Telekom'dan kaynaklanan bir anza nedenıyle görüşmelerde sorun olduğunu belirtirken Türk Telekom yetkilileri, herhangi bir anza ya da bakım çalışması yapılmadığını, telefon konuşmalannın normal olduğunu belirttiler. Telekom yetkilileri, önceki gün Orhangazi- Yalova arasındaki fıber optik kabloda meydana gelen anzanın konuşmalann kısa bir süre aksamasına yol açtığını ancak anzanm giderildiğini belirttiler. Yetkililer, "Cep telefonlannda bir problem yok. Ancak yoğunluk nedeniyle, Oetişim zorlaşryor" diye açıklama yaptılar. Gazetemizi arayan çok sa\ıda yurttaş, "telefon faturalarının tahsilinde bir gün geçince konuşmaya kapatan veya tabsilatı gecikme cezalı yapan ilgili kurumlar, anzanm giderilmesinde deaynı hassasiyeti görtermelidir" diyerek tepkilerini dile getirdi. T~L~12~~1~.J~-A™+ * ~11~nU!*~*-~ ~A™**1 Türk-tş'ebağhTekgıda-lşScndikası'naüveCevizBTEKEL lekel ısçılennuen ozeuesume eylentı Fw>L>nL ^n bpgmP ^ â^am» uyguia--*-* -* * malannı dün fabrika önünde kitlesd bir ejlemleprotesto et- ti. "Seçimlerde görüşeceğiz", "ÖzeUeştirme, işsizliğe eşittir" yazıh dövizieri taşnan grup adına yapılan açüdamada, KİT'lerin ulus- lararası serma>eye adeta peşkeş çekildiği belirtilerek devletin fabrikalannın yok pahasına satılmasına izin verilnıeveceği vurgulandı. Polisin çeMiede geniş güvenlik önlcmi aldığı e> lenı, protesto gösterisinden sonra ola>sız sona erdi. (Fotoğraf: KLBfLAY TÜNTÜL) Üniversitelerde türbanhlar derse alınmazken Sağlık Bakanlığı da raporlan inceliyor Sahte doktor raporlan gözalünda A>fKARA (Cumhuri>et Bürosu) - Üniversiteye kayıt işlemlerinde türbanh fotoğraflann kabul edilmemesinin ardından, Sağlık Bakanlığı da türbanh memurlar için sahte sağlık kurulu raporlan hazırlayan doktorlar hakkında soruşturma açılacağını açıkladı. Üniversiteye kayıt yaptıramadıklan ve derslere alınmadıklannı söyleyen bir grup türbanh öğrenci, dün Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Enver Hasanoğlu'nu eleştirdi. Rektörle görüşme istekleri kabul edilmeyen türbanh öğrenciler, üniversitede bir basın açıklaması yaptı. Türbanlı öğrenciler adına açıklama yapan Gazi Üniversitesi Mesleki Yaygın Eğitim Fakültesi Giyim Bölümü öğrencisi Güler Türkoğlu, derslere türbanlı girme isteklerinin kabul edilmediğini, sadece inançlanndan dolayı örtündüklerini, başka biramaçlan olmadığını savundu. Sağlık Bakanlığı Müsteşan Süreyya Adanalı. türbanlı memur ya da öğrencilerin "başörtiisii takmak için" aldığı sağlık kurulu raporlannı ıncelemeye aldıklanru bildirdi. Gerçek dışı rapor veren doktorlar hakkında soruşturma açılacağını vurgulayan Adanalı, bazı illerdeki hastanelerde türban için alınan rapor sayısında artış olduğuna dikkat çekti. Adanalı, tüm memurlann kılık kıyafet yönetmeliğine uymak zorunda olduğunu belirrirken "Sinüzit olduğu için başuu dış etkenlerden korumalıdır" şeklindeki raporlann, hakem hastane olan Numune Hastanesi'nde incelemeye ahnacağını söyledi. Bugün yaşadığımız, yaşamak zorunda bırakıldığımız şeyleri; bir başkası bundan 20 sene ön- ce söyleseydi, adamın aklından şüphe ederdik ve çok gülerdik. Ama özgürlükçü demokrasinin, toplumsal birşizofreninin "teza- hüralanı" olduğu günümüz Tür- kiyesi'nde, inanılmaz şeylere "katlanmayı" öğrendik ve her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz. Bir zamanlar bir devlet adamı, "alışırsınız" demişti. Alışırsınız dediği şeylerin hiçbirine alışa- madık. Ama alışsak da alışmasak da; istesek de istemesek de, yaşı- yoruz. Elleri kanlı kanun kaçaklanyla, Cumhuriyet hükümetlerinin ba- kanlan sürekli görüşme halinde- ler. Teyp kasetleri yayımlanıyor. "Abicim"den başka laf yok... Şerefsiz bir geçmişi nasıl pay- laştıklan, kasetlerden damla damla süzülüyor... "Tavşana kaç, tazıya tut" misali.suçlula- nn yakalanması için adam gön- deren hükümetin kimi üyeleri, adamlara haber gönderip "yer değiştirmelerini" sağlıyor... Ve bunu yapan insanlar, hâlâ bakanlık koîtuklannda oturuyor- lar. Ve hâlâ onbinlerce insan so- kaklara dökülmüyor, protesto etmiyor, bu adamlann istifa et- mesini haykırmıyor. Bu adamla- nn cezalandınlması istenmiyor. Hatta öyle bir noktaya geldik ki; bu işleri yapanlartakdir ediliyor, eli kanlı katillerden, kahramanlar yaratılıyor. Susuyoruz... Kendini parçala- yacak tazıyı gördüğü zaman, şaşkınlıktan "taş kesilen" tav- şanlar gibi, parçalanmayı bekli- yoruz. Tnsanı insan yapan tüm "değerteri" unutmaya başladı- ğımız gibi, korkuyu da unutma- ya başladık. Günü kurtarmaya çalışıyoruz... Tüm bunlar 1977 Genel Se- çimleri sonrasında başladı. 1961 Anayasası'nın özgürlükçü orta- mı içinde ivme kazanan demok- rasimiz, "sol hareketin" önünü açınca, Türkiye'nin egemen sı- nıflan bu hareketi engellemenin yollannı aramaya başladılar. Ta- hammül edilmez bir anarşi ve terör ortamının ardından 12 Ey- lül hareketi geldi. "Atatürk Cum- huriyeti'nin restorasyonunu ya- pıyoruz..." diyerek, Atatürk Cumhuriyeti'nin tüm ilke ve ku- rumlannı ayaklar attına aldılar, parçaladılar. Toplumun tüm de- ğerler sistemini altüst ettiler. Sol hareketin önünü kesmek için "ayef" ve "hadislere" sığındılar. Ve biraz da dünya konjonktürü- nün etkisiyle, "Siyasal Islam", geniş bir çalışma alanı buldu. Daha sonra iktidan, siyasal Is- lamın uzantısı olan, fakat onu bi- ie inanılmayacak derecede de- jenere eden Turgırt Ozal'a, bir altın tepsi içinde sundular. "Sol hareketi" parça parça ettiler, ez- diler, sindirdiler... 12 Eylül öncesindeki terör ve anarşi ortamının bir kısım ''gö- revlileri" hapishanelerden çıkar- tılarak, yeni görevlere gönderil- di. Ve arkalannda devletimizin istihbarat örgütlerinin ve emni- yet güçlerinin desteğini sağla- yan bu katiller, toplumun "mute- ber" insanlan arasında boy gös- termeye başladılar. Zaten toplumumuzdaki "mu- teber" kavramı da değişmişti. "Itibann" ve başanlı olmanın tek ölçüsü, para olmuştu. Bunu saglamakta da zorluk çekmiyor- lardı. Bir kısım çeteler, böyle "dev- let destekli kanunsuzluklar" ya- parken, bunlann bir kısmı da si- yasal yaşamda boy gösteriyor, "legal" sistem içinde yer bulu- yorlardı. Ama aralanndaki sıkı iş- birliğini ve dayanışmayı sürdüre- rek. Susurluk'taki kaza, bu çeteyi gözler önüne seriyordu: Siya- setçi, mafya ve emniyet gücü... Ama toplum yeterince tepki gösteremiyordu. Toplumun tep- kisi, irtica ve siyasal Islama yö- nelmişti. Her ne kadar, ışık sön- dürme eylemi vb. eylemler, Su- surluk'u da hedef almışlarsa da, bir arpa boyu yol almak müm- kün olmuyordu. Nasıl olsun kj? Aynı çetenin içinde iktidar men- suplandavardı, muhalefet men- • suplan da. Peki şimdi ne yapacağız? De-; mokrasinin kurallan içinde yürü-' tülen siyasal mücadele, bu, adamlan iktidara ya da TŞ», MM'ye taşıyor diye, demokra : j siden umut keseceğiz ve de- mokrasi dışı çözüm yollan IJJI arayacağız? »îj Böyle çözüm yollan var mı?*- SarMyorum W. Churchill söy- lemiş, "Demokrasi içinde orta- ya çıkan sorunlann en sağlıklı çözümü, gene demokrasinin kurallan içinde kalmakla bukı- nur." Başka çözüm yolu yoktur. Eğer kör topal bir demokrasi- miz olmasa; bugün dehşetle ür- pererek okuduğumuz, izledigr- miz "ilişkilerden" hiç haberimiz olamazdı, ruhumuz bile duy- mazdı. Eğer şu beğenmediğimiz de- mokrasimiz olmasa; ne ben bu satıriarı kaleme alabilirdim, ne de gazetem bu yazıyı yayımla- yabilirdi. Okurlanmdan çoğu o dönemi yaşamadı ama, 12 Ey- lül'ü unutmamakgerek. Kaldı ki, o zamanlar 12 Eylül'ü bile "fa- şist" tanımlaması içine sokmu- yorduk. Toplumsal bir şizofreni yaşı- yoruz. Durumumuz "vahim", ancak umutsuz değil... Bir kredi kartı. Sadece üniversitelilere! UniCard Interbank tüm üniversite öğrencilenne gerçek birer VISA kredi kartı veriyor. Yani, UniCard... UniCard almak için öğrenci kimliğinız ve nüfus cüzdanınız yetıyor. Gelir belgesiymış, kefümiş, bin tûrlü formaliteymiş... Bunlara gerek yok! Kısacası. üniversite öğrencisi olmak yetiyor. Hem yurtiçınde hem de yurtdışında geçiyor. Bu kadar mı? UniCard sahibi olanlar aynı zamanda 3 ayda bir yayımlanan UniClub dergısinin de sahibi oluyor. İndirimii alışveriş yapıyor, sürprız hedıyeler kazanıyor, kendilen için hazırlanan etkınliklere katıiıyorlar. Hayatlanna renk gelıyor! Slz de hemen bir Interbank şubesine gelin, UniCard sahibi olun. Neden olmasın! Öğrenciler de hayatın tadını çıkanrl www.ıntert>ank.com.tr INTER B I R E B İ R B A N K A C I L I K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear