23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SkYFA CUMHURİYET 19 EYLUL 1998 CUMARTESİ HABERLER Her türlü gelirin vergilendirilmesi ilkesinden yola çıkarak hazırlanan Vergi Yasası delik deşik Borsaya ödiin paketi pazartesiANKARA (Cumhuri\et Biirosu) - Borsadaendeksin2bininaltınadüşme- siüzerine. Başbakan Mesut Yılmaz baş- kanlığında kriz toplantısı yapıldı. Her türlü gelirin \ergilendirilmesi ilkesin- den yola cıkarak hazırlanan Yergi Ya- sası. buavın başındabankacılara >öne- lik ödünlerle büşük ölçüde delinırken hisse senedi alım-satım kazançlannın da vergı kapsamı dişina çıkanlması için baskılarvoğunlaştınldı. Başbakan Me- sut Yılnıaz. "borsadaki diişük hacmi arrtırma\a ve aracı kurumlann sorun- larınıhafifletmeve vönelik" önlemlerin • Bankacüık kesimine yÖnelik vergi ödünlerinin ardından hisse senedi alım-satım kazançlannın da vergi kapsamı dışına çıkanlması için baskılar yoğunlaştırıldı. Dün ekonomi kurmaylanyla bir kriz toplantısı yapan Yılmaz. yeni önlemleri kaba hatlarıyla belirlediklerini belirterek. önlemler çerçeve- sinde yine vergi yasasından geri adım atılacağı yönünde mesaj verdi. iptal ederek dün Malive Bakanı Zeke- Rusyakrizindenolumsuzetkilenenma- riya Temizel. Türkiye Cumhuriyeti li piyasalardaki gerginlik ele alındı. Merkez Bankası Başkanı Ga/i Erçel. 55. hükümet. bu ay başında iki aşa- Hazine Müsteşarı Yener Dinçmen. Ge- malı olarak açıkladığı önlemlerle mali lirler Genel Müdürü Nevzat Saygıüoğ- lu ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanvekili RecepÖnal ile Başbakan- lık Konutu'nda toplantı yapn. Toplan- tıda. vergiye karşı direnç gösteren ve pazartesi günü açıklanacağını bildirdi. Yılmaz. "Vergi reformunun temel esp- risine ters düşmeyecek, ama piyasaları rahatlatacağına inandığımız bazı ön- lemler alacağız" açıklamasıyla vergi yasasından yeni ödünlere yeşil ışık yak- tı. Yılmaz. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Muğla'ya yapacağı geziyi pivasalara yönelik 1 katrilyon lirayı aş- kın gelir kavbına yol açan çeşitli ödün- ler vermişti. Bu ödünlerden beklediği- ni bulamayan borsacılann. hisse senet- leri veyatınm fonlannın\ergi kapsamı Köy Hizmetleri ihalesi £, (jCumhurijet Biirosu)- Kg^ Hızmetleri Genel Mûdürlüğü'nün gerçekleştırdiği iş nj^kinelen ıhalesı Japon fggnalannın zaferi> le f^jguçlandı. Kö> Hızmetleri'nın. nıe\cut iş makinalan parkının. y aklaşık \üzde 23lük fcji^ümünün yenilenmesıne yönelik ihalede. Japon f*§pıalarının büvük fivat indjriminde bulunduğu öğrenıldı. 'DGM'lep kapatılsın' • İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Hukukçulur Derneğı (ÇHD) İstanbul Şubesı \e Toplumsal Jttskuk Araştırmaları Yakfı (TOHAV) üvesi a\ukatlar. Bfiçiktaş'taki DGM binası önunde vaptıkian baMn aşfklamasıyla DGM'lerde bsgımsız yargılamanın yapılmadığını belirterek kapatılmasını istedıler. Aydın'a sendika tepkîsi • ANKARA (Cumhurhet Biirosu) - Tarım (jıda-Sen Ankara S&e Başkanı Hiiseyın Demirtaş. Altıpark'ta dfeenlenen panelde. Tanmsal Araştırmalar Bİ&erMüdürrügü daıre Başkantanndan Mükerrem Avdın'ın lstiklal Marşf nı ilahi söyler gibı seslendirmesi konusunda. "•^»kanlıktaki genci uygulamalann hangı noktaya geldiğı Imüştür" dedi. 'Sigortalı çalış' kampanyası • İstanbul Haber Servisi - Çalışma \e Sosval Gmenlik Bakanlığı"nın düzenlediği "Sigortalı çalış. sigortalı çalıştır" kampanvası >ann başlıyor. Başbakan Yardımcısi Bülent Ece\it'in İstanbul Merter'de törenle başlatacağı kampanyaya Türk-Iş. DİSK veHak'-İş konfederasvonlan destek veriyor. 'Tekel'i satmak aymazlıktıp' • İstanbul Haber Servisi - Tekel Ce\izli Fabrikasf nda çalışan bir grup işçi. özelleştirme çalışmalannı protesto etti. Fabrika önünde Türk-Iş'e bağlı Tek Gıda-Iş Sendikasf nın Marmara ve Trakya Bölge Başkanı Özcan Mete. "Bu fabrika. Tekel'in yurt çapındaki her türlü ihtiyacını tek başına karşılayabilmektedir. Bnrayı satmak ••ıazlıktır" dedi. Haksız vergi iadesi • İstanbul Haber Servisi - Sanyer'de öldürülen Ömer ^üttü Topal'a an kumarhanelerin malı işlerinden sorumlu müdürü Arzu Top ile gözaltına alınan 9 kişinin. SararGiyım'den çalınan faturalan başka şirketler adına keserek ihracat yapmış gibi gösterdıği ve devletten haksız vergi iadesi aldığı belirlendi. Ceytaş'ta grev • İstanbul Haber Servisi - Ceytaş Ceyhan Tekstil Şanayii AŞ'de gre\ kararı alındı. Tekstıl-İş Sendikası'ndan yapılan açıklamada. toplu ış söjleşmesi görüşmelerinde üeret dahil bazı sözleşme hıaddelennde anlaşma Sağlanamadığı ka\dedildı. DTPli Göksoy'dan ÇiUer'ekamçarşaf İstanbul Haber Servisi- DTP Genel Başkan Yardııncısı Ayselı Gök- soy başörtüsünü savunan DYP hderi Çüler'e posta> la kara çarşaf gön- derdi. Kadıkö) Postanesi önünde dün açıklama > apan Gökso). özgür bir ülke olan Türkhe'de herkesin istediği knaİieti ghmekte serbest olduğunu, ancak bu konuda hiçbir zaman de\ letin \ e milletin kural- lan dışına cıkılamayaeağını söyledi. Politikacılann özgüriüğü kendi çıkarlan doğrultusunda bölücü \e çirkin bir şekilde kullandıklannı savunan Gökso>. şunlan sö\ ledi: "Bir kadın olarak, Atatürk Türki- yesinin yetiştirdiği bir kadin olarak, bu çirkin olavı telin ediyorum. Bir parti başkanı diyorki,' Başörtülü kadınlar birinci sınıfhr'. Nede- mektir bu? Türkiye'de \aşa\an her kadın birinci sınıfnr, her erkek birinci sınıftır. (, ünkü biz, ulu önder Atatürk"ün ahvadıvı/. O'nun bi- ze verdiği yol. şerefli, ha> sivetlL namtıslu yoklur. Kimseve. ne özgür- lüğümüze. ne dinimi/e. ne ülkemize söz ettiririz" Çiller'in "omuzun- da" taşıdığı eşarbı şimdi "başında" taşımaya başladığını kaydeden Göksoy, başörtüsü konusundaki düşüncelerinin çarşafo kadar gide- ceği düşüncesi\le ÇiUer'e sembolik olarak kara çarşaf postalamaya karar verdiklerini söyledi. (Fotoğraf:KAAN SAGANAK)., .. Başbakan Yılmaz ve Ecevit, ortak politika oluşturmaya çalışacak Hükümette borsa rahatsızbğıANK.ARA (Cumhuri- yet Biirosu) - Bankacılık kesimine verilen ödünle- rın ardından. borsacılann da yürürlüğe girmemış dü- zenlemelerin bile kaldınl- ması yönündeki baskıları hükümette sıkıntıya vol açtı. ANAP kanadı. borsa- ya yönelik ödüne açık bir tavır ızlerken DSP kanadı parti olarak sahipiendikle- n \ ergi reformundan "da- ha fa/la ödün verilmesine" karşı çıkıyor. Başbakan Mesut Yılmaz'la Başba- kan Yardımcısı Bülent Ecevit'in bugün bir ara>a gelerek ortak bir politika oluşturmaya çalışacakları ögrenildı. Ecevit. hisse se- netlerıyle ilgili düzenle- menin 1999>ılında\ürür- lüğe gireceğini ve valnız- ca belli oranın üstündekı gelirlenn enflasyondan anndırıldıktan sonra ver- giye tabi olacagını anım- • Hükümette bankacılara verilen ödünlerden sonra borsacıların baskısı sıkıntı yarattı. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit. borsacılann isteğinin kabul edilemeyeceğini, Vergi Yasasf nın değiştirilmesinin söz konusu olmadığını belirtti. satarak "Bunun da alın- mamasını istemek, kabul edüecekşey değiL Vergi Ya- sası'nda değişiklik söz ko- nusu değil" dedi. Yılmaz'ın borsaya yö- nelik önlemler çercevesin- de vergiyle ilgili düzenle- me gerçekleştirileceği açıklamasına karşın, D- SP'nin. yasal değişiklik gerektiren hisse senetleri alım-satım kazançlan ver- gısinden geri adım atılma- sına karşı çıktığı öğrenildi. Başbakanlık Konutu'nda gerçekleştirilen toplantıda, Malive Bakanı Zekeriya Temizel'ın ödün istemleri- ne. hisse senetlerine iliş- kin \ergi düzenlemesinin anlaşılmadığı ve kamu- oyuna yanlış aktarıldığı yanıtını verdiği öğrenildi. Temizel. hisse senetleri alım-satım kazançlarına ilişkın vergi tahsilatının 2000 yılında yapılacağını ve vergilendirmenin. geli- rin belli bir oranı aşması durumunda enflasvondan anndırıldıktan sonra ger- çekleştirileceğine dikkat çekerek şu anda borsaya olumsuz etkinin olanaksız olduğunu vurguluyor. Ver- gi Yasasf nda geri adım olarak değerlendirılen. Rusya krizine karşı ön- lemlerin alınması sırasın- da da "istifa edeceğT ku- lislerde dolaşan Temi- zel'in. hisse senetlerine vönelik düzenlemenin kal- dınlmasını kabul ermeye- cegi belirtilivor. Borsacıların istemleri doğrultusunda. hisse se- netleri alım-satım kazanç- lanna verginin ertelenme- si ya da kaldırılması için yasal düzenleme yapılma- sı gerekiyor. Rusya krizine karşı açıklanan önlem pa- ketlerindeyeralan 1 Ocak 1999 tarihinden önce ihraç edilen kamu kâğıtlarının alış bedeliyle değerlenme- si ve uzun vadeli kamu kâ- ğıtlannın özendirilmesine yönelik düzenlemeleri 'l 999 Mali Yılı Bütçe Ya- sasf na yerleştirme planına dikkat çekilerek aynı vön- temin bu ödün için de ge- çerli kılınabileceği savlan- dı. Ancak. Bütçe Yasasf na bu düzenlemelerin yerleş- tirilmesi anayasaya aykın- lık oluşturuyor. Ecevit de. Cumhuri- yet'e >aptığı açıklamada, Vergi Yasasf nda değişikli- ğin söz konusu olmadığı- nı bildirdi. Borsaya hemen bir vergi getirilmediğini vurgulayan Ecevit. u Ara- dan 1 yıl geçecek, belli ora- nui üstünde gelir elde edU- mişse enflasyon payını çı- kınca vergilendirilecek. Adaletli bir vergi olacaksa bunu alacaksın. Hisse se- nedi alandan hemen vergi kesilmeyecek. Bunun da alınmasını istememek ka- bul edilecek bir şej değü" diye konuştu. Özelleştirme Idaresi Başkanlığf nın (ÖlB) bor- sadan alım yapması yoluy- la işlem hacminin arttınl- maya çalışılacağı belirtil- di. ÖlB. yasası gereği bor- sadaki kamu kuruluşlan- nın hisse senetlerini alabi- livor. dışına çıkanlması istemlerinin de de- ğerlendirildiği toplantıdan çıkışta bir açıklama yapan Yılmaz. krizin dünya piyasalan üzerindeki etkisinin artış eği- liminde olduğuna dikkat çekti. ^'ılmaz. İstanbul Menkul Kıymetler Borsa- sfnda (İMKB) yaşanan büyük oranlı düşüşler nedeniyle düzenledikleri top- lantıda. gerekli önlemleri "kaba hatla- mla" belirlediklerini bildirdi. Aynntı- lar üzerinde çalışmalar yapıldığını, İMKB yöneticileri \e aracı kurumlann da görüşlerinin alınacağını kaydeden Yılmaz. önlemlerin 21 Evlül Pazartesi günü saat 14.00"te tstan- bul'da açıklanacağını söy- ledi. "Ümidimiz bu yeni ted- birlerin. dış piyasalarda da ortaya çıkacak olumlu ge- lişmelerle bütünleşerek bu trendin tersine dönmesini sağlamasıdır" dıyen Yıl- maz. mali piyasalardaki so- runun kaynağının dış piva- salar olduğunu \ urgulama- sına karşın. önlemler çer- çevesinde yine vergi \asa- sından geri adım atılacağı yönünde mesaj verdi. Yıl- maz. şöyle konuştu: "Vergi kanununda mali ph asaları ilgikndiren, bor- sayi ilgilendirvn bazıdüzen- lemeler üzerinde zaten Ma- live Bakanlığı çalışınakta\ - dı. Bunlan şimdi bir miktar öne çekeceğiz. Vergi kanu- nunun mali piyasalara iliş- kin uygulaması konusunda geniş ölçüde bilgi eksikliği olduğunu tespit ettik. Bun- lara da açıklık gertrecegiz." Mesut Yılmaz. borsayı desteklemesi istenen Özel- leştirme Idaresi Başkanlı- ğf nın borsadaki işlem hac- minin arttınlıp arttınlma- yacağına ilişkin soruya da. "Mali piyasalardaki bu olumsuzluk sürer ve derin- leşirse özelleştirme işlemle- rinde ba/ı ciddi tıkanıkla- nn orta>a çıkabileceğini de- ğertendiriyoruz. Bu neden- le mali piyasaları rahatlat- mak amacıyla getireceği- miz tedbirierin özelleştinne çalışmalannı da teşvik ede- fceğine üıanıyorum'* yanıtı- nı verdi. Yılmaz. SPK'den alınan bilgıye göre. aracı kurumlar açısından şu an- da tehlike olmadığını savu- narak "Zaman içinde. bor- sanın işlem hacmi diişmeye devam ederse bazı kurum- lann sıkıntıya girmesi ka- çınılmazdır. Biz de böyle bir gelişmeyi önlemeyi amaçb- yoruz" dedi. Gazi Üniversitesi Iktisa- di Idari Bilimler Fakülte- si'nden Prof. Dr. Abdur- rahman Akdoğan. borsa- daki düşüşün Rusya'daki ekonomik krizin yansıma- sı olduğunu belirtirken "Vergiyle ilgili düzenleme- lerin bu etki\i göstermesi mümkün değil. Zanıan içe- risindeetkisi olabilir. \urti- çindeki yükümlüler açısın- dan bu etkinin geçeıii oldu- ğunu düşünmü\orum~ de- di. FP Genel Başkanı Recai Kutan ise hisse senetlerine yönelik vergi düzenleme- sini doğru bir yaklaşım ola- rak değerlendiren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Fuat.Miras'ı ziya- retinde, "Gerekli görülürse nıeclis açddığı zaman hisse senetlerini vergi kapsamı dışında tutmaya yönelik bir önerimiz olabilir. En azın- dan 2-3 yıllık bir muaflyet getirüebilir" dedi. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR ocalislar a cumhuriyet.com.tr TBMM. 72 yıldır yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanu- nu'nu değiştirmeye hazırlanı- yor. Erkek egemen parlamento, kadınlar lehine bazı değişiklik- ler içeren bu tasarıyı önümüz- deki günlerde tartışıp yasa ha- line dönüştürecek. Bu tasarının, belki gündelik yaşama pek fazla yansımaya- cak değişikliklerinden birisi. bu kanunun yürürlüğe girmesin- den sonra artık erkeğin evin re- isi sayılamayacağı. Buna bağlı olarak. evlilik birliğinin temsili, evin seçimi gibi konularda or- tak karar gerekiyor. Ayrıca. or- tak yaşam sırasında eşlerden birinin kişiliği, ekonomik güven- liği veya ailenin huzuru tehlike- ye düştüğü hallerde o eşe ayrı yaşama hakkı tanınıyor. Çocukların velayet hakkı, ço- cuğa isim koyma konusunda erkeğin karar verme hakkı ve üstünlüğü de sona eriyor. Ka- dının ancak eşinin izniyle çalış- ma koşulu da kaldırılıyor. Bütün bu güzel, ama sonucu fazla etkilemeyecek hükümler- Erkek, Reis Kalsaydı... den sonra asıl kritik nokta geli- yor: Mallar ve para ne olacak? Değişiklik taslağının tartışma- ya açılmasından beri kadın ör- gütleri, kadın inisiyatifleri, kadı- nın korunmasından yana olan tüm kişi ve kurumlar, asıl soru- nun ekonomik özgürlük konu- sunda olduğuna dikkat çek- mişlerdi. Nedir ekonomik öz- gürlük? Evlilik sırasında, eşlerin kazandıkları mal ve paranın bir ayrılık halinde ortak tasarruf edilmesi. Temel sorun, büyük ölçüde ekonomik gücü elinde tutan erkeğin, aynldığı zaman kadını beş kuruşsuz sokağa at- ması. Işte bu noktada, erkek ege- men parlamentonun, erkek egemen mantıkla hareket etti- ğini gördük. Parlamentonun ve onların görevlendirdiği komis- yonun mantığı şuydu: "Erkek, parayı kazanacak, kadın da ge- lip bu paraya ayrılık halinde or- tak olacak. Bunu kabul edeme- yiz." Meclis'e sunulan taslağı hazırlayan komisyon başkanı. Profesör Turgut Akıntürk. "hakiki bir Türk erkek bılim ada- mı" olarak görevini yerine getir- di ve özetle şöyle dedi: "Erke- ğin kazandığı parayı kadına ye- dirmeyiz." Helal olsun, biz de ondan bunu beklerdik!.. Hazırlanan ve komisyonda kabul edilen taslakta, ayrılık halinde mal paylaşımı özetle şöyle yer alıyor: Evlilik sırasın- da ailenin ortak kullanımına öz- günleşmiş alanlarda ortak pay- laşım gerekiyor. Ancak eşlerin iş dolayısıyla yapılmış yatırım- ları, bundan elde ettikleri ka- zançlar paylaşım dışı bırakılı- yor. Evet sonunda erkekler bu kadarına razı oldular. Ev, araba gibi ortaklaşa kullandıkları mülkler paylaşılacak, ancak o- nun dışında kazanılmış servet- ler kazanana kalacak. Türkiye'de bu ne anlama ge- liyor? Hepimiz biliyoruz ki, er- keklerin büyük çoğunluğu ka- dınları, evde kendilerine hizmet edecek, evin çocuk bakımın- dan temizlığine kadar her türlü sorumluluğu üstlenecek görev- liler olarak görüyorlar. Kendile- h de para kazanacaklar ve eve bakacaklar. Toplumun ezici ço- ğunluğu böyle bir ilişki içinde evliliğinisürdürüyor. Ayrıca, her şey erkek egemen bir sistem içinde şekillendiği için kadın çalışsa bile. büyük ölçüde etki- li ve kazançlı işler erkeklerin te- kelinde bulunuyor. Yani parayı erkekler kazanı- yor, yatırımı erkekler yapıyor. Bu durumda bir ayrılık olması halinde, eğer bir ev alındıysa kadın ancak ondan bir hak ta- lep edebilecek, diğer kazançlar ve ekonomik birikimler erkeğin tasarrufunda kalacak. Geçen- lerde bir kadın yazar, bu konu- da çok ters bir yazı yazmış ve kadınların, erkeklerin evlerinde oturarak erkeklerin kazancına el koymak istediklerini söyleyip kadınları eleştirmişti. Zaten er- kekler de böyle söylüyor, "Biz kazanıyoruz, kadınlar bunun yansını bizim elimizden almak istiyorlar" diyorlar. Erkeklerin böyle düşünmesı- ni anlamak mümkün de, kadtn yazara ne oluyordu, bir türlü anlayamadım. Kadınların ço- ğunluğu bir köle gibi sabahtan akşama kadar ev hizmetleri gö- rüyorlar. Ne sigortaları var ne de ekonomik olanakları. Bu du- rumda ayrılık onlar için yıkım oluyor. Bu nedenle erkeğin bir- çok kaprisine ve aşağılaması- na boyun eğiyorlar. Kanundaki paylaşım hakkı bu açıdan çok önemliydi; belki de toplumdaki egemenlik ilişki- lerini etkileyecek birözelliğe sa- hipti. Erkekler bunu hemen fark ettiler ve gereğini yaptılar. 0 zaman, bunca boş laf içe- ren değişiklik yapmaya ne ge- rek vardı? Erkeklerin reisliği kal- saydı daha anlamlı olurdu. Za- ten bu durumda reislikleri süre- cek. Bravo onlara!.. CIMARTESİ Y4ZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Dünya Güzel Olmalı... Unutulmaz kitaplar vardır. Sadece içerikleriyle değil, biçimleriyle, görüntüleriyle de... Mehmed Kemal'in "Dünya Güzel Olmalı"s\ benim için bu kitaplardandır.., Kıtabın önce biçimi, görüntüsü, kapağındaki resim mi etkiledi beni? Yoksa içeriği mi? Adı mı? Hepsi bırden... Görüntüsüyle, adıyla, kapağındaki resimle ve içeriğiyle böylesine bü- tünleşen kitaplar azdır... Kapaktaki resimden başlayalım... Turhan Sel- çuk'un bir deseni bu... Yoğun, mavi bir buluttan mavi yağmurlar yağıyor... Siyah mürekkeple çizil- miş, incecik belli, iri ve dimdik memeli, saçları kal- çalarından da aşağılara uzayıp giden çırılçıplak bir kadın. başı ve omuzları gerıde, kollarını ve göğsü- nü bu yağmura kaldırmış... Sol üst köşede, pem- be renkte bir el yazısıyla şairin adı... Sağ alt köşe- de yine pembe renkte ve el yazısıyla, daha büyük harflerle, unutulmaz bir şiir kitabı adı: "Dünya Gü- zel Olmalı..." Şimdi ne böyle şiir kitapları ne de böyle şiir ki- tabı adları var... Mehmed Kemal'in buikinci şiir ki- tabı ("Seç/lmiş Hikâyeler Dergisi" yayını, Ankara) 1954'te, yani şair 34 yaşındayken. 4000 adet ola- rak basılmış... Kitabın benim elime geçişi 1960 başları. yani benim çiçeği burnunda yirmili yaşla- rım... Baştaki soruyu bıraz değiştirerek yineliyo- rum: Benı en çok etkıleyen neydi bu kitapta? O- tuz şunca yıl sonra belleğimde taptaze kalışı ve şu anda da masamın üzerinden alıp göğsüme bas- tırmak isteyişim en çok neyle ilgili? Içerik? Biçim? Ad? Kapaktaki resim? Yanıtımı yineliyorum: Hep- sı bırden... Bazı kitaplar unutulmazlaşır... Çünkü artık bizim kendi yaşamlarımızla özdeşleşmiş, onun bir par- çası olmuşlardır... Mehmed Kemal'in "Dünya Gü- zel Olmalı "sı benim için bu kitaplardandır... Küçük bir taşra kentinde lise öğrenimini henüz tamamla- mış, ünıversıte öğrenımıne 6O'lı yıllar Ankarası'n- da adım atmış bir genç, dünyayı keşfe çıkmış gi- bidir... Ankara'nın çelik serınliğindeki güz akşam- larında Kızılay'da volta vurmalar... Sigara dumanı ve yanmış yağ kokusu sinmiş meyhanelerde ucuz şarap içerek hayat, politika, edebiyat üstüne tar- tışmalar... Mehmed Kemal ağabeyi de ilk kez bu meyhanelerden birinde. büyük olasılıkla "Buha- ra da tanımış olmalıyım... Fakat kitabı şiir ve ha- yal dünyamda çoktan yerini almıştı: Bir kuş düşünür bu karanlıkta Oğlan çocuk ıslık çalar meydanlıkta Kuş ötmeyi bilmez, oğlan söğmeyi Bu türkü devam eder söyleyi söyleyi Kuş der ki: "- Ulan eşşoğlu eşşek ne sen Ne de ben adam olmayız kelle gitmeden..." Şimdi bu dizeleri kâğıda geçirirken Mehmed Ke- mal'in birazalaycı, biraz utangaç, ama her zaman sevecen gülümseyişini görürgibiyim... '' Adım anımsayamadığKn bir Ankara geızetesin- de. gülümseyişine benzeyen üslubuyla, bentm O dönemdeki şiirlerim ve Lermontov'dan çevirile- rim üzerine ya2mıştı... Sonraki yıllarda da şiirlerim ya da ortak anılarımızla ilgili olarak köşe yazıları- nın arada bir konuğu oldum... Cezaevi ve sürgün günlerimde "Cumhuriyet"XeW\ sütunundan gön- derdiği merhabalan unutmam olanaksız. Ve en son 28 Eylül 1996'da. AKM'deki şiir-müzik dinle- timizde, hastahğına. oldukça güç hareket etmesi- ne karşın, gelip öndeki sıralardan birinde alçakgö- nüllüce, çelebice oturuşunu ve sonra yazdığı o bilgeceyazıyı... 7O'lı ve 80'li yıllarda Istanbul'da belki daha sık karşılaştık... Ikisatırrakıeşlığındesohbetlerimizol- du... Konulanmız her zamankı gibi hayat (veelbet- te kadınlar). sıyaset ve (elbette en başta şiir olmak üzere) edebiyattı... Ona her karşılaşmamızda "Dünya Güzel Olmalı "daki şiirlerin. kollarını mavi yağmurlara açmış o ceylanımsı, çırılçıplak kadın imgesınin benim düş dünyamdaki silinmez izlerin- den söz ettim: "Bilmez olur muyum hiçl Hani şu 13 numarada Güzinl Hani hepimizin sevgilisi.../ Bana teveccühü fazladır/ Ayn bir muameleye ta- biyim.JBirhuyu varki/Çok tuhaf, çok acayipf Hiç beğenmiyorum, hiçl Yağmurlu ışıksız gecelerde/ Balkona çıkıyor çırılçıplak.../ İri yağmur taneleri vuruyor/ Memelerine, bacaklanna;/ Sonra gelip içeriye/ Göğsünde tomur tomur su taneleri/ Saç- lan bacakları ıslak/ Uzanıyoryatağa../ Huyunu be- ğenmiyorum dedimse de/ Yalan,/ Zatürre olma- sından korkuyorum..." Gözlerimde biriken yaşlar Mehmed Kemal'in di- zeler arasında pınldayan alaycı, utangaç, seve- cen gülümseyişi için mi; yoksa taşralı gençliğimi- zin yağmurlu, ışıksız, şiirle ve umutla dolu gecele- ri için mi, bilmiyorum... Keleş: Siyasi cıkar amaclanıyor CHP'den hükümete türbaıı ııyansı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Ge- nel Sekreter Yar- dımcısı Birgen Keleş. türban tar- tışmalarının se- çimlere doğru hükümetin öncülüğünde ale\ lendiril- diğini söyiedi. Sivasi çıkarlar doğrul- tusunda dın duygulannın sömüriildüğünü kaydeden Keleş. DYPGenelBaşka- nı Tansu Çillen de isım vermeden "normal yaşa- nıında başörtüsü taknıa- yan bir lider şimdi me>- danlarda başörtüsü tak- maktadır" ^özleriyle eleştirdi. Keleş dün, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basm toplantısında. se- çimlere doğru siyasi par- ti liderlerinin din duygu- lannı sömürme>e yönelik açıklamalarda bulunduk- lannı \e türban tartışma- larının hükümet ortakla- nnın öncülüğünde yeni- den alev lendirildiğini öne sürdü. DYP Ge- nel Başkanı Çil- ler'in türban ko- nusundaki "Öz- güriükleri lasıtia- dılar. Kuran kurslannı kapat- ma>a çalışülar. Razı mısı- ruzbuna?"sözlerıyle "si- yasi kışkırtıcılık" yaptığı- nı vurgulayan Keleş, "Bundandaha da dranıa- rik olan. Başbakan'ın gö- re\e geüş tarzınu nedenini \e halkın kendisinden beklentilerini unutarak. din sömürüsü için yanşa girmesidir" dedi. Hükümet ortaklannın türban konusundaki yak- laşımlannda FP ile yanş- tıklannı kaydeden Keleş, bu açıklamalann "Üni- versitede türban ile ilgili kargaşa çıkarmakisteyen- lerin, üniversite yönetimi- nin kararlı ve tutarlı tutu- mu karşısında gerüedikle- ri ve bir ölçüde türban gösterilerinden umudun kesildiği*1 bir ortamda söylendiğine dikkat çekti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear