23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaşırt Y'önetmeni Orhan Erinç • Genel Ya>m Koordınatonü HikmetÇe- rinkava # Yazıışlerı Müduru. İbrahim Yıldız # Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz 9 Haber Merkezı Müduru Hakan Kara 9 Görsel Yonetmen. Fikret Eser tahbarat Cengiz Yıldırım 9 Ekonomı Mehmet Saraç • Kültür Handan Şenköken # Spor Abdülkadir V ücelman • Makaleler Sami Karaöraı 9 DuzetoiK AbduUah \ azıcı 9 Fotoğrat Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Hdberlen MehmeC Faraç Ya>ın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkanl, Orhan Erirrç. Okta> Kurtböke. Hikrm-r Çetinkaya. Şükran Soner. Ergun Balcı. İbrahim \ ıldı/. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. Ankara Temsilcısr Mustafa Balba\ Atatürk Bul\ an No: 125.Kat:4.Bakanhklar-AnkaıaTel 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 9 fzmır TemsılcİM Serdar Kızık. H. Zıya Blv 1352 S 2 3 Te!- 4411220. Faks: 44191179 Adana TemMİcısı Çetin Yiğenoğlu, InonüCd. 119 S.No 1 Kat:l. Tel. 363 12 11. Faks: 363 12 15 \Iüe>sese Mudürü C'stûn Akmen # Koordınalör Ahmet Korulsan C Muhasebe Büknt V ener0\öare Hüseyîn Gürer • Işletme Önder Çeük • Bılgı- I^Iem Nail İnal • Bıleısayar Sustem Mürûtet Çiler#Sanş FaziletKuza MEDYA C: • Yonennı Kun Ba^kanı - Genei Mudur Cült Erduran # Kourdınalor Re Işltman 9 Genel Mudur Yardımcı SeıdaÇoban Tel 514 (P 53 513958O-513Ü46O-6I.Faks 51384 \a\ımla\aa ve Basan: Yenı Gun Haber AıanM. BaMn \e> a\mcılik A S .Turkocağı Cad 3v 41 Cağalogiu 34334 lst PK 246 Istanbul fe\ lO 2i2l 5 12 05 US ı2U hacı Faks 10 212) 513 »5 95 19EYLÜL1998 lmsak:5.13 Güneş:6.41 Ögle: 13.05 Ikindı: 16.31 Akşam: 19.15 Yatsı: 20.38 vv vvvv. cumhuriyet.com. New York'ta 1999modası • Haber Merkezi - Bir grup Ne\v Yorklu modacı. gelecek yı] ilkbahanna ait kreasyonlannı tanıttılar. defilede sunulan kıyafetlerden, ipek organzeden gri ceketi pejnbe jarse bluz tamamlıyordu. (Fotoğraf: RELTERS) Mevsimsel depresyona dikkat • İstanbul Haber Semsi - Persona lletişım \e Eğitim Hizmetleri tarafından yayımlanan a\ lık sağlık bülteninde. eylül sonu \eya ekim başında başlayan ve nisan ayında sona eren dönemler arasında tanımlanan bir hastalık türü olan ••mevsimsel depresyorT'un insan yaşamını etkilediği bildirildi. Mevsimsel depresyon döneminde, kilo alma. halsizlik. kolay sinirlenme. kendini moralsiz ve yorgun hissetme. cinsel istekte azalma \e içe kapanma gibi durumlar görülüyor. SİT alanı mağduplanna yardım • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Malıye Bakanl'ığı. StT alanı sahiplerinin yıllardır süren mağduriyetlerinin sona erdirilmesi amacıyla yeni bir uygulamaya geçti. Buna göre taşınmazlan SİT alanı ilan edilen yurttaşlara arazi tahsis haklannı kaybetmemelen koşuluyla gayrimenkulünün o günkü piyasa değeri üzerinden bir belge verilebilecek. Ulusal Psikoloji Kongresi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Cografya Fakültesi (DTCF) Psikoloji Bölümü ve Türk Psikoloji Derneği'nce düzenlenen 10. Ulusal Psikoloji Kongresi sona erdi. Tarihi sur çöktü: 5 ölii • DİYARBAKIR (Cumhurhet Bürosu) - Tarihi Diyarbakır surlannın hal binası yanında bulunan burçlanndan birinin, minibüs durağının üzerine çökmesi sonucu Şükran Tunç, Asım Erkuş ile kimlikleri henüz belirlenemeyen 2 si çocuk 3 kişi öldü. bir kişi de ağır yaralandı. • • • • YOK, Yönetici Oğretim Elemanı ve Memurlan Disiplin Yönetmeliği'ni değiştirdi Biliııı hırsızhğınâ önlemANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) -Tür- bangeriliminin tırmandınlmasını ve özel- likle taşra üniversitelennde gerçekleşen şeriatçı-tarikatçı kadrolaşmalan dıkkate alan YÖK. "cumhurnetin niteliklerin- den herhangi birini değiştirme>e"' yöne- lik eylemlere karışan öğretim üyelerini kamu görevinden çıkarma kararı aldı. YÖK, akademik çevrelerin başını ağn- tan sorunların başında yer alan "bilimsel hırsızlığı" da öğretim üyelığinden çıkar- ma cezası içine alırken, yetki almadan giz- li belgeleri açıklayanlan da kamu göre- vinden ihraç etmeyi kararlaştırdı. YÖK Genel Kurulu: Yüksekögretim Kurumlan Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurlan Disiplin Yönetmeliği'ni de- ğiştirdi. "Üniversite öğretim mesleğin- den çıkarma" ve "kamu görevinden çı- karma" cezalarını a\rı avrı düzenleven "Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye ya da ortadan kaldırmaya yönelik eylemlerde bulunanlar; ideolojik, siyasi, yıkıcı, bölücü amaçlarla eylemler yapanlaf meslekten ihraç edilecek. Bilimsel hırsızlık yapan üniversiteden atılacak. YÖK, "bilim hırsızlığuıı" da suç kapsa- mına aldı. YÖK. yeni düzenlemeyle özel- Iikle yurtdışmda yayımlanmış çalışma- lan kendi araştırmalan gibi göstererek bi- limsel sahtekârlık vapanlan önlemeyi he- defledi. Buna göre bir başkasının bilim- sel eserinin ya da çalışmasının tamamı- nı ya da tümünü kendi eseri gibi göste- renler. öğretim mesleğinden ihraç edile- cek v e akademik unvanlannı kullanama- yacak. Yetki almadan gizli belgeleri açık- layanlar da kamu görev inden atılacak. YÖK. son dönemde taşra üniversite- lerindeki gerici kadrolaşmalan da dıkka- te alarak. laiklik karşıtı eylemleri suç kapsamınaaldı. Buna göre. "cumhuriye- tin niteliklerinden herhangi birini değiş- tirmeve va da ortadan kaldırmaya \önc- lik e> lemlerde bulunanlar; idelojik, siya- si. yıkıcı, bölücü amaçlarla eylemler ya- panlar" kamu görevinden ihraç edile- cek. Vakıf ünjversitelerine formül YÖK. öğretim üyelerinin vakıf üni- versiteleri tarafından hortumlanmasını önlemek üzere de özel bir formül buldu. YÖK. vakıf üniversitelerinin çok yük- sek ücretlerle transferettiği öğretim üye- leri nedeniyle akademik eleman sıkıntı- sı yaşayan devlet üniversitelerinin sorun- lannı dikkate aldı. Dev let üniversitesi öğretim üyelerinin vakıf üniversitelennde de görev yapabi- leceğini kararlaştıran YÖK. "haftalık ders yükünün" aksatılmamasını koşul olarak getirdi. Buna göre yüksekögretim kurumla- nnda görevd öğretim üyeleri ve ders ver- mekle görev li öğretim yardımcıları. ay- nı kentteki vakıf üniversitelennde hafta- lık ders yüklerıni aksatmadan görev ya- pabilecek. Böylece, devlet üniversitele- ri. öğretim elemanı sıkıntısından kurtu- lurken; öğretim üyeleri de "ekgelir" ola- nağına kavoışabilecek. Hastalık hakkında bilgi verilecek 'Alzheimer'ın tamtım toplantısı 21 Eyliü'deİstanbul Haber Senisi - Alzheımer Derneği. kuru- lus yıldönümünde. alzhe- ımer hastalığını tanıtmak ve hastalık hakkında yapılan çalışmaları arttırmak ama- cıyla bir tanıtım toplantısı düzenliyor. Dünya Alzhe- imerGünüolan21 Evlül'de Çırağan Sara> ı'nda gerçek- leştirilecek toplantıda. ko- nusunda uzman doktorlar tarafından hastalık hakkın- da bilgi venlerek dernek et- kinliklerı tanıtılacak. Alz- heimer Derneğı Başkanı Prof. Murat.Mete. demeğin amacının hasta yakınlannı bilgılendırmek ve destek v ermek olduğunu ıfade ede- rek" Hasta vakınlanndan geien en büvük istek, bir gun- e-posta : tan (n prizma. net. tr düz bakıme\i kurulması. Birçok hasta \akim. hasta- sıv la büiikte kendini e\e ka- paüvor. \eterii desteği aldı- ğımızda. sağlık personeli kontrolünde bir bakımcvi kurmak istiyoruz" dedı. Alzheimer nedir? Alzheimer. bazı beyın hücrelennin yıpranması so- nucu ortayaçıkan. nedenle- ri kesin olarak bılinmeyen bir hastalık. Hastalık. kalp- damar hastalıkları ve kan- serin ardından en sık rastla- nan üçüncü ölüm nedenı ola- rak biliniyor ve genelde unut- kanlıgın ön planda olduğu bunama ile ılerlivor. Ronakl Reagan. Rita Hav-word ve Albert Einstein gibi ünlüle- rin hastalığı olarak tanınan v e halk arasında da bunama olarak bilinen alzheimer has- talığı. beyinde değişikükle- re yol açarak bellek. düşün- ce ve davranış bozuklukla- rına neden oluyor. Alzhe- imer ilerleyen bir hastalık olduğundan sonunda hasta, yaşammı sürdürebilmek için tamamen başkalanna muh- taç duruma geliyor. Dünya- da yaklaşık 10 milyon alz- heimer hastası bulunuyor. Hastalığın i>ileşmesini sağ- layan herhangi bir tedavi yok. Fakat ilerlemesi yavaş- latan. günlük yaşam aktiv i- telerini ve fonksiyonlann ta- mamını olumlu etkileyen ledav i vöntemleri bilinivor. TTK, kitabı okumadan onaylıyor • Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan 3. Sınıf Hayat Bilgisi ve 4. Sınıf Sosyal Bilgiler kitabından sonra, Bem Koza Yaymevi'nce hazırlanan Sağlık Bilgisi Lise 1 kitabının da sayısız hatayla dolu olduğu saptandı. EBRU TOKTAR ANKARA - Kıtap listesi- nın agustos ayının ortasında açıklanması. basımlann ge- cikmesine yol açarak velile- nn birçok kitabı bulamama- sına neden oldu. Tebliğler Dergisi'ndeaçıklanan kitap- lardaki anlatım bozuklukla- Kadm polis Lopez Sefena ve (J-Dönüşü isimli fllmleriyle çıkış yapan La- tin Amerikalı güzel Jennifer Lopez, HouYwood 1 un son yıllarda keşfettiği en yetenekli isimlerden biri \ö- netmenlerin. "canlandırdığı roüeri gerçek kişiliklere dönüştürii\or" dedikleri Lopez, bu güne kadar Jack Nicholson, Scan Penn, Nick Nolte \e ^rVesley Snipes gi- bi güçlü isimlerin yanında başanlı performnas sergi- ledi. Lopez, bir kadın polisi canlandırdığı Out of Sight'da başrolü George Clooney ile paylaşıyor. ÇarpikUenâeşmeiarMkal^ NERMİN BAYÇIN Toprak altındaki arkeolojik kalıntılan saptayan jeofizik tarama yöntemlerinin Türkiye'de dikkate alınmadığı öğrenildi. Batı ülkeleri, proje öncesin- dejeofizik aramalan bir önkoşul olarak getirirken, kültürel varlıklan yönünden çok daha zengin olan Türkiye'de bu türbir koşulun aranmadiğı belirtil- di. Toprak altındaki tarihi kalıntılann hızlı ve çar- pık kentleşme nedeniyle yok edildiğine dikkat çe- ken tstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, jeofizik araştırmalar yapılmadan kentsel >a da bölgesel planlamaya gidilmemesi. özellikle de parsel bazın- da yapılaşmaya izin verilmemesi gerektiğini söy- ledi. Kültürel varlıkJann kaçak kazılarla da tahrip edildiöini sözlerine ekleyen Ercan "\nadolu'daki tümülüslerdefine av cüarı için açık so>gun yeri du- rumundadır. EUerindegefişmişteknolojikaletkr>ar. L'şak'ta Karun Hazineleri'nin de\amı nitcliğinde- ki eserier gitti gidccek. Kültür Bakanlığı'na jeofi- zik çalışmalanıun başlaöJması vönünde defalarca yazdık, raporlar sunduk. Ancak bu konuda halen bir adım atılabilmiş değil" dedi. Kültür varlıklan en\anteri Aynı zamanda başkanı olduğu Yeraltı Aramacı- lıkArkeo-JeofizikLaboratuvan'nındonanımaçı- sından dünyanın sayılı gömülü kalıntı arayıcı ku- ruluşlan arasında yer aldığını, ancak çoğunlukla gönüllü olarak gerçekleştirdikleri araştırmalarla her yere yetişmelerine mali yönden imikân olma- dığını vurgulayan Ercan, tahribatlann önlenmesi ve bir Türkiye kültür varlıklan envanteri çıkanl- ması yönünde destek verecek olan söz konusu araştırmalann bir an önce devreye sokularak yay- gınlaştınlmasını istedi. Ercan, jeofizik teknolojisiyle arkeolojik kalm- tılara zarar vermeden hızla ulaşılabildiğine de de- ğinerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Yoklama kazı- larıyla her tarafin taranması bilindiği gibi olanak- sızdır. Toprak altı dokusunun tomografisini >1izde 90doğruluk pa>ıyla \erebilenj eofîzik arama ise bu olanağı verir. Kazı>a gerek kalmadan uygulanan yöntemler aynı zamanda da ucuzdur. Bu nedenle jeofizik araşbrmaiardan kaçınmamalı, eğer bir ka- lıntı saptanırsa sondaj, ardından da kurtarma ya da arkeolojik kazılar gelmdidir. Planlama karar- ları. ancak tüm bu çalışmalar sonucunda elde edi- len veriler doğnıltusunda aünmabdır. Özellikle ar- keolojik dokunun yoğun olduğu bölgelerde hiç es- nek olmamak gerekiyor. ^eni bir kentsel tasarunın eşiğinde olan Berlin'de 8 aydırjeofizik çalışmaları sürdürülmekte ve kalıntı vercn yerier imara kapa- tdmaktadır." Öte yandan. Yeraltı Aramacılık tarafından Prof. Dr. Ercan'ın başkanlığında. Ayasofya ve çe\Tesin- de yapılan taramalarla elde edilen bulgular. Tari- hi Yanmada'ya yönelik imar uygulamalan tartış- malannayeni birboyutgetirdi. 1990yılında lObin metrekarelik biralanda yaptıklan araştıımada Bi- zans Büyük Sarayı'na ait bölümleri izleyebildik- lerinedeğinen Ercan. saptadıklan tahribata ilişkin şu bilgileri aktardı. "Sokullu Mehmet Paşa SokağTna bakan 37 par- seldcki arsa sahibinin isteği üzerine yapılan araş- tırmada. bu parselden bir merdivenle inilen 9 met- re yükseküğinde, tonozlaria birçok ayn yöne uza- nan muhtesem bir mimari eserle karşılaşüdı. An- cak Tanm Bakanlığı Lojmanı altına gelen kısım- da, sanırım inşaat temel kazısı sırasında, tonozlar- dan biri ihbar edilmeden moloz ve çimento ile ka- patılmış ve muhtesem geçit tamamıyla örtülnıüş- tür. Sarayın bir parçası olan bu yapuıuı, Tonın So- kak koşutunda, bugün Four Seasons Oteü avlu- sundaki kazıda bulunan sarayadoğru uzandığı be- liricnmiştir. \e var ki bunun üstüne de vapılan bir otel,gözden ırak, paravanların ardında bitmek üze- ridir." rı, dilbılgısı ve bilimsel yan- lışlar, Taüm Terbiye Kuru- lu'nun "inceleme" görevini yerine getiremedığini ortaya İcoydu. Geçen yıl kabul edilen Sağlık Bilgisi programının tamamlanmadan > ayınev le- rine sızdınldığı öne sürüldü. Iddialann yoğunlaşması üze- rine müfettişler tarafından soruşturulan konu kapsa- mında Talim Terbiye Kuru- lu üyelerinin ifadelerinin alındığı bildirildi. Yayınevi- üye ilişkisının araştırıldığı soruşturma raporunun ta- mamlanmasının ardından Talim Terbiye Kurulu'nda. "temizlik operasyonu" baş- layacağı öğrenildi. Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nca hazırlanan 3. Sınıf Hayat Bilgisi ve 4. Sınıf Sos- yal Bilgiler kitabından son- ra, Bem Koza Yayınev i'nce hazırlanan Sağlık Bilgisi Li- se 1 kitabınm da sayısız ha- talarla dolu olduğu saptan- dı. "ÇalakalenT hazırlan- mış izlenimi veren kitapta, "radyasyon", sağlığa etki eden fiziksel etmenler ara- sında gösterildi. Yetişkinlik döneminin işlendiği bölüm- de ise "Vücudun yapım ve v ıkım oranı eştttir" cümlesiy- le hem bilimsel, hem de an- latımsal hata yapıldı. "Bi- limsel terminolojinin" dik- kate alınmadığı kitapta. "eri- me ve çözünme" kav ramla- rı birbırıne karıştırılırken, öğrencilerde yanlış yönien- dinldi. "Loğusa" >erine "lo- husa". "birçok" yenne "bir çok". "regl anlaouna gelen adet yerine adet". "zatür- ree" yerine "zatürre", "te- tanos" yerine "tetonos", *ba- zen" yerine "bazan". "ten- türdiyot" yerine "tendürdi- >ot". "psüdyatri" yenne "psi- İdatri" denildi. Kitapta, uçuk, cinsel yol- la bulaşan hastalıklar ara- sında sıralanırken: kimyasal maddelerden asitler ve al- kaliler kimyasal etmen ola- rak aktarıldı. Yurtlara kayıtlar sona erdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (\'urt-Kur) Genel Müdür- lüğü'ne bağlı yurtlara ka- yıtlar dün sona erdi. Ilk de- fa bir yüksekögretim kuru- munu kazanan ve Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Mer- kezi (ÖSYM) Başkanlı- ğı'nca yurtlara asil listeden yerleştirilen öğrenciler, yurt müdürlüklerine istenen bel- gelerle birlikte başvuracak- lar. Birinci yedek listeden yurda girmeye hak kazanan öğrencilerin kesin kayıtlan, 21 Eylül-3 Ekim günleri ara- sında yapılacak. Bundan sonraki her pazartesi günü ilan edilecek yedek listeler- deki öğrenciler için 5 gün- lük kayıt süresi verilecek. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK n u bizim mıllete "okumazlar* JJ diyenler yanıhyor. Gerçi gaze- teydi. dergiydi. kitaptı gibi okunmak üzere hazırlanmış olanlarpek okun- muyor. ama ınsanlanmızın da pek haklı mazeretleri var. Bir kere kitap oktımaya insanlann zamanı olmu- yor. Şu zaman denen şey su gibi akıp gidiyor, böyle olmasa da pek değer- lişeylerle vakit geçiriliyor. Örneğin geyik muhabbeti denilen pek yarar- lı konuşmalarla vaktin nasıl geçtiği anlaşılmıyor. Sonra orda burda ay- lak aylak dolaşmanın insanı gelişti- rici yanı neden görmezden gelini- yor? Onun için de öyle kitaptı, ya- zılı gazeteydi gibi ağır okuma par- çalan okunamıyor. Ama başka tür- lü okumalarda üstümüze yoktur. Ba- kın ne tür okumalar var? Canına okuyanlar... 'z adamın canına okuruz da öte- ye bile geçeriz. Onun için de memlekette canına okunmuş çokça adamvardır. "Burası Türkiye, ynköy- Okuyanlar... le." Tıraş bıçağı reklamında Ali De- sidero ne güzel söylüyor. Öyle siv ri dilli, alışılandan farklı düşünen. bi- linenden ayn şe>ler söyleyen nice adamın canına bir güzel okunmuş- tur. Son zamanlarda ormanlann ca- nına okuma da pek makbul bir iş ol- du. Orman mafyası falan deniyorsa daonlarda bizden değil mi? Hem or- manlan yakıp >er açarak vatandaşa ev yeri yapmak yeni bir iş değil mi? Ne yani, vatandaş ormanda mi yat- sın? Ayılarla kurtlarla yan yana yat- mayı bizim vatandaşımıza layık rru görüyorsunuz? Burası Türkiye. yok öyle. Biz öyle ormanın canına oku- ruz. Yollann da canına okumakta üs- tümüze yoktur. Kamyonlan ağır ağır yükleyip salanz yollara. Yollar olur köstebek yuvası. Arabalarbir inerbir çıkar. Yollann canına okuduk mu sı- ra gelir başka canına okunacaklara. Evelallah canına okuyacak yer bul- makta üstümüze yoktur. Bütun ruris- tik kıyılanmızı ne güzel betonla dol- durup canına okumadık mı? Istan- bul'u ne yaptık? Canına okuduk. ca- nına. Biz okursak böyle okuruz. Bi- ze okumaz diyenler yalancı çıkar. Bildiğini okuyanlar... Milletımiz "bildiğini okumayı" da çok sever. Kendisine birşey öğretmek isteyene kuşkuyla bakıp da "Şu adamın ne derdi var ki gel- miş bize bir şeyler anlatıyor, vardır bir numarası" derde bildiğini okur. Ne dersen de. ne anlatırsan anlat. bi- zimkiler bildiğinden şaşmaz. "Seni kandınyorlar" diyenden kuşkulanır da kandırandan kuşkulanmaz. "Se- ni aJdatıyoriar" diyenden uzak du- rur da aldatana sokulur. "Yahu sen salak mısın,sırtmdan vurgunu vunıp köşeyi dönüyorlar, sen oralı degilsin" diyene pek kızar da sırtında taşıdı- ğına kızmaz. Bizim millet. bildiği- ni okur. Yeni birşey öğrenmeyepek heves etmez. çünkü bildiğini değiş- tirmesi pek zordur. Kendisine yalan söyleyip de başına çıkanlan bile de- ğiştirmeyi düşünmez. çünkü bildiğin- den şaşmaz. Nasıl gömıüşse öyle gi- der. Aslına bakarsanız dinlemeyi se- ver, bakmayı sever. yıllarca a>-nı fılm- leri görürde bıkmaz. yıllarcaaynı laf- lan dinler de sonunu merak etmez. Bildiğini okuyan bir milleti yönet- mek de pek kolaydır. Kulağının alı- şık olduğu şeyleri söyleyip durur- sanyıllarboyuonuyönetebilirsin. Ye- ter ki kulağına alışık olmadığı şey- ler söylenmesin. Bildiğini okumak pek rahattır. Bilmediğini okursan se- ni düşünmek zorunda bırakır. "Bak bak. burda başka şe> leryazıvor, aca- ba bunlarnedir" diye düşünmek ge- rekir ki pek zahmetli bir iştir. lyisi mi bildiğini okur, rahat edersin. Onun için de bildiğini okuyanlann sayısı pek boldur. Bilmediğini okuyanlar da çatlar patlar. ama elierinden de faz- la bir şey gelmez. Dinlemek istiyor- san başını. elleştirme kaldınmın ta- şını. Ciğerini okuyanlar... u ciğer meselesi oldum bittim bi- zimkjleri pek uğraştırmıştır. "Ci- ğeri beş para etmez" deyimi bizim- dir, adam yerine koymamayı anlatır. "Senin ciğerini sökerim" lafı da ci- ğer üzerinden savrulan tehdittir. "Ci- ğerini okumak" da birisinin gerçek niyetini anlamak demektir ki. bu iş- te de ustayızdır. Karşımıza gelen bi- rinin ciğerini okuduk mu hiç sorun kalmaz. bize bir şey yutturamaz. Ama gelin göriin ki bu ciğer okuma- ya meraklı millete bir şeyler yuttur- mayan da kalmamıştır. "Gel seni ev sahibi yapaiım" demiş. kazıklamış- lardır. "Artık işsiz kahnayacak" de- mişler. aldatmışlardır. "Refahtoplu- mu oJuyoruz" deyip kandırmışlardır. Bizim ciğer okuyucular da kuzu ku- zu bunlan diyenlerin peşinden git- miştir. gitmeyi de sürdürmüştür. Şim- di bu durumda iki olasılık vardır: Ya ciğer okuma teknikleri bayatlamış- tır ya da ciğerin de sahtesi çıkmış- tır. Artık hangisi daha uygunsa ona karar vermek gerekir. Demek ki ci- ğer okumanın da pek faydası kal- mamış.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear