Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLUL 1998 PAZAI
12 KULTUR
55. ULUSLARARASI VENEDİK FİLM FESTİVALİ
'Altnı Aslan'a beş aday var'\T:CD1SAVAR
VENEDtK - L'luslararası fılm
festıvallerinıneneskısı Venedik'te
bu gece 55. kez Altın ve Gümüş
Aslanlar sahiplerini bulacak. Ital-
yan Sinem yazan Felice Lauda-
dio'nun \ önetımmde bu yıl olduk-
ça iddıalı birprogramia dünya ka-
muoyunun karşısına çikan festi-
valde pek çok yönetmen hayran-
lannı düşkınklığına uğratırken,
kendılerinden bekleneni veren dört
yönetmen vardı: Emir Kusturica.
Muhsin Makmalbaf. Enc Rohmer
ve Gianni Amelio.
Jürinın tercihiru RohmeT ve Mak-
malbaf ın 'küçük' ama şıırsel ya-
pıtlar, 'Sonbahar Masalı' ve "Ses-
sizlik'ten mi yoksa Kusrurica'nın
belgesel tadındaki spektaküler ya-
pıtı 'Kara Kedi. Ak Kedi'den va-
na mı kullanacağını kestirebılmek
zor. Scola'nınbaşkanlığındakijü-
n'nin ödülü bir Italyan fılmine.
Gianni Amelıo'nun "BöyleGülü-
yorlardı' filmıne vermesi de süp-
nz olmaz. Son gün izlenecek VVar-
ren Beatty'nin Bullvvorth'unun da
ödül listesıne gırebıleceğı söy leru-
yor. Filmı ızleyen Amerıkalı sıne-
ma yazarlannca. Festivalin belli
başlı ödüllerinin bu beş film ara-
sında dağılması akla en yakın so-
nuç gibi görünüyor.
Son derece neşeli, keyifle ızle-
nen bir film olan Kara Kedı. Ak
Kedi'nın kazanması akla >akın.
Çünkü Kustunca yapıtının geniş
kitlelerle bag kurması çok daha
kolay ve bir Büyük Ödül ıçın bu
da önemli bir ölçüt. Bu ölçütün
geçerlıhgi bıraz da yanşmadaki
diğer filmlere bağlı.
Yanşmada gerçekten çok önem-
li bir "auteur" smeması ömeğı ol-
saydı, Kustunca'nm bu "ticari"
yanı ağır basan filmı ıkincı plan-
da kalabılırdi belki. ama fınale bir
gün kaJa -bu satırlan yazarken da-
ha ızlemedığımız üç film var- or-
talarda öyle bir "başvapıt" gözük-
müyor. Bu da, Kusturica'ya bır
Büyük Ödül'ün kapısını aralıyor
bana kalırsa.
1981 yılında ıJk uzun metrajlı ya-
pıtı "Dolly Bell'i Anımsıvor mu-
sun?"la Venedik'te Altın Aslan'ı
kazanan Kusturica'nın buyıl ıkın-
ci Alnn Aslan'ını alması sürpnz ol-
mayacak. Boşnak asıllı Yugoslav
yönetmen. bu filmınde de "Çinge-
nelerZanıanTadlı fılminde oldu-
ğu gibı Romanlann dünyasını an-
latıyor.
Bu kez de "Çingeneler Zanıa-
nı"nın senaryo yazan Gordan Mi-
hic'le çalışmış Kustunca, ama yak-
laşımı oldukça farkJı. "Çingeneter
Zamanrnda dramatik öğeler da-
ha ağırlıktaydı: bu filmı ıse sabun
köpüğü gibı, uçucu ve hafıf. Müt-
hiş bır dinamizm. her zamanki gı-
bi güzel bır müzık (bu kez Kara-
jilic, Aralica ve Sparavalo'nun) ve
filmı baştan sona sanp sarmalayan
biryaşamasevincı...
Kuşkusuz. Kustunca filmogra-
fısirun en önemli yapıtlanndan bı-
ri değıl "Kara Kedi, Ak Kedi":
ama belkı de en çok iş yapanı ola-
cak. "YeraKTnın Can-
nes'da kazandığı Altın
Palmiye'ye rağmen tı-
cari başansızlığa uğra-
masının ardından, Kus-
tunca'nın "pazar"a ver-
diği bır ta\ ız belkı de bu
fılm.
Daha ıvı nıyetliler,
"Yerata" gıbi ağır \e dra-
matik bir yapıtın ardın-
dan yönetmenın nefes
almaya hakkı olduğunu
söylüyor. Neden olma-
sın? Biz de herkes gibı
keyifle ızledık "Kara
Kedi. AkKedTyi Kus-
turica. "happy end"le
vurguladığı filminde
"bok1
" içmde yaşayan,
ama yaşama sevınçlenn-
*Kara KedL Ak Kedi' - Emir Kusturica
1
ugün jürinin, tercihinı, Rohmer'in sevimli ve
"küçük" fîlmi "Sonbahar Masalı" ile Makmalbaf'ın
şiirsel metaforu "Sessizlik"ten yana mı, Kusturica'nın
spektaküler yapıtı "Kara Kedi, Ak Kedi"den yana mı
kullanacağmı kestirebilmek zor. Scola'nın
başkanhğındaki jürinin ödülü bir Italyan filmine, Gianni
Amelio'nun 'Böyle Gülüyorlardf fılmine vermesi de
sürpriz olmaz. Son gün izlenecek VVarren Beatty'nin
Bulhvorth'unun da ödül listesine girebileceği söyleniyor.
den hiçbir şey yitirmeyen Roman-
lann günlük yaşamını anlatırken,
Yugoslav toplumundaki toplum-
sal değişimin bu topluluk üzerin-
dekı etkılerine değınmekten gerı
durmuyor.
Mafyalar, cep telefonlan \e rüş-
v et bu ınsanlann yaşamlannın ay-
nlmazbirparçası...
Her sorunu para ıle ("azpara ile
çözemediği işi, çok para Ue") çözen
Çingenelenn olağanüstü dünyası-
nı anlatırken. incelıklı avnntılan.
esprilen ıhmal etmısor vönetmen.
"Casablanea'nın pazarlık sahne-
sıni vıdeoda tekrar tekrar ızleyen
mafya babasmdan. "Ruslar geü-
yor!" çığlıklan ile karşılanan Rus
mafyasına kadar nice aynntı...
Pislik ıçinde yeşeren dostlukla-
n. telefon direğını "suJayınca" da-
ha ıyi çalışan cep telefonlannın v e
tavuskuşlannın eşlığinde yapılan
soygunlan ve ıkı gencin tutkulu
aşk öyküsünü içeren senaryo. bır
mesaj iletmekten çok, bır "göste-
ri"ye malzeme oluşrurmaktan öte-
>e gitmiyor ama, her zamanki gi-
bi Roman asıllı oyunculardan olu-
şan oyuncu kadrosu ve Kusturi-
ca'nın gösterişlı anlatımı sayesın-
de dört dörtlük bır seyırlik ortava
çıkıvor.
Olup bitenlere taruklık eden ıki
kedinin de hakkını yememek ge-
rek. Özellikle sevişme sahnesinde-
ki performanslan ile "En Iyi Yar-
dıma Kedi" ödülünü paylaşmayı
hakedıyorlar...
Amerikalılann dönüşü
Açılışta, Andrzej VVâjda ve Sop-
hia Loren'e (hastalığından ötürü
Loren Venedik'e gelemedi) veri-
len "Yaşam Boyu Başan" ödülle-
nnin ardından gösterilen Steven
Spidberg ın "Eİr Ryan'ı Kurtar-
mak" festıvalde göstenlen Ame-
rikan filmlen arasındaen ıyısi ola-
rak nıtelendınlıyor. Tabıı. Spıel-
berg'ın hemen yanında "iinlü"
(Celebrity) adlı fılmi ile Woody
.\lkn'ı da unutmamak kaydıyla.
Geçen yıl Avrupa smeması ağır-
lıklı bırprogram hazırlayan Feüce
Laudadio. bu yıl Amerikan sine-
masından çok sayıda ürüne yer
vermış. Bunlann bir kısmı Ame-
rikan smemasmın ustaîan. bır kıs-
mı ise yeniyetmeler Tabıı, büyük
kjsını yanşma dışı bölümlerde yer
aldı bu filmlerin. Yanşmada gös-
tenlen Amerikan vapımlan ara-
sında. VVarren Beatty 'nin son gün
ızle>eceğimiz *Bulhvorth"unu bi-
lenıem ama. bana göre fazla dışe
dokunur bir şey yoktu. Çoğunluk-
la Amerikan sinemasının gözde
John Dahl'ın "Rounders"i özetiikle Matt Damon'un oyunuflebir ödül kazanabilir. (solda) Pat O'Connor'un Meryl Streep'li "Lughnasa'da
Dans"ı yönetmen ödülüne en yakuı duran aday. (ortada) Gianni Amelio, "Cosi Ridevano" ile İtah an sinemasının yüzünü güJdürdü. (sağda).
türlenrun, hafıf "artistik" makyaj-
la sunulan örnekleri yer alıyordu
programda.
John Dahl'in kumar Uıtkusunu
işleyen "Rounders"! (Yuvarlak
Masanın Çevresındekıler). özel-
likle MattDamon'un oyunu ile bir
ödül kazanabilir. Abel Ferrara 'nın
ChristopherVValken, VVTlliam Da-
fi>e ve Asia Argento'lu "New Ro-
se HoteFı görsel açıdan son dere-
ce çarpıcı olmasına karşın. içerik
olarak bomboş bir film.
Anthony Drazan'ın "Hurly-
burl)rr>
sı ıse Avrupa sınemasma
özenen bır yapırn. Los Angeles'ta
ileri teknolojı ve uvuşturucuya tut-
sak bir grup insan arasındaİci iliş-
kilen anlatan Dahl. bireyın yalnız-
lığı temasını yorumluyor. Sean
Pean, KevinSpacey, MegRyan gi-
bı ünlü oyunculann katkjs! ıle Los
Angeles'ın u
hayhuy"u içinde har-
canan yaşamlan anlatan DahJ'in ya-
pıtı belki de yanşmadaki en ılgınç
Amenkan filmı.Fransız sinema-
sının Yves Angelo'nun "Yaşam
Hjrsıa" ıle kötü, Rohmer'le iyı
bir sınav verdiği yanşmada son
gün bır Fransız fılmi daha var. Şim-
diden kadın oyuncu dalmda ödü-
le aday olduğu konuşulan Cathe-
rine Deneuve'ün EmmanuelleSe-
igner ile başrolü paylaştıgı Nicole
Garcianın "VendomeMeydanı".
Amelio ve O'Connor
Francesca Archibugi'nın u
Ar-
mut Ağacı". Danieie Luchetti'nın
"KüçükUstalar" filmlen ile eleş-
tırmenlerden sıkı bir zılgıt yiyen
Italyan sinemasının yüzünü gül-
düren yönetmen Gianni Ameüool-
du.'t'osi Ridevano - Böyle Gülü-
\x)rlardı'"da 1958'den 1964'euza-
nan bır süreç ıçinde güneyden ku-
zeye (Sicilya'dan Torino'ya) göç
eden ve orada yoksulluk ıçinde ya-
şayan ikı kardeşın yaşam mücade-
lesıni sergilıyor Amelio. Altı yılı,
altı gün ıçmde ve altı başlık altın-
da anlatıyor yönetmen; Geliş, Iha-
net, Para. Mektuplar, Kan, Aileler.
Italyan toplumunun sorunlannı her
zarnankı ustalığı ve duyarlıgı ıle ser-
gilıyor Amelio.
Birbaşka toplum betimlemesi de
Irlandah PatO'Connor'dan. 1936
yazında küçük bır Irlanda kasaba-
sında geçen ve evde kalmış beş
kız kardeşle, erkek kardeşlerinin
öyküsünü anlatan "Lughnasa'da
Dans". kadının gücünü dans ara-
cılığı ileaktanyor. Ulusal birsine-
ma tadını tüm fılmlerinde yakala-
yan O'Connor. yönetmen dalın-
daki ödüle en yakın duran aday
bana göre (denge gözetmek kay-
gısı ıle Amerikan yönetmenlerden
bırine, örneğin Ferrara'ya gitmez-
se). Başta Meryl Streep olmak üze-
re güçlü oyuncu kadrosu da ödül
alabilır. Tabii, BiUVVhelan'm son
derece ekonomik kullanılan müzi-
gıde.
Genç Ispanyol yönetmen Julio
Medem'in "Kuzey Kutbu'nun
Aşıldan" da henüz izlenmeyen
fılmler arasında. Hoş bır sürpriz çı-
kabılır. Portekizli JoaoBoteOıo'nıın
"Trafik
1
" ve Alman TomTylover'm
"Lola Koşuyor"u yanş-
manın düzeyli. ama faz-
la önemli olmayan film-
len arasında yer alıyor.
Bakalım. Italyan yönet-
men EttoreScob'nınbaş-
karüığında, Arjantinli yö-
netmen Hector Baben-
co. Lirvanyalı yönetmen
Sarunas Bartas. Amen-
kalı oyuncu Kathryn Bi-
gelow. Alman jönetmen
Reinhard Hauff. Fransız
eleştırmen DanieieHev-
mana Hintli yapımcı Is-
maiJMerchant Şilili ya-
zar LuisSepuheda ve In-
giliz oyuncu TDdaSvvin-
ton'dan oluşan jüri. ter-
cihinı kimden yana kul-
lanacak?
Soul II~ Soul'un kurucusu Jazzie B, bağımsız ve küçük şirketleri yeğliyor
'Müziğiparabiçimlendiriyor'Kültür Servisi - Yapı Kredi Sanat
Festıvali. .\menkan Rhtym &
Blues'dan caza. Karayip dub ve
reggaesinden Batı Afrika davul
vuruşlanna kadar uzanan farklı
müzik dallannı bırbirinin ıçmde
eriten İngiliz topluluk Soul II
Soul'u ağırladı cuma akşamı. Soul
II Soul'un kurucusu, prodüktörü.
bestecısı. aranjörü Jazzie B
(Beresford Romeo). müziklerinın
yıllar süren birikimin sonucunda
bugüne geldığinı düşünüyor. Ancak
bu birikim sırasında en önemli
nokta. bir araya gelecek unsurlan
doğru seçmek. Bu unsurlar ıse
topluluğun çok farklı yetenek ve
geçmişe sahip müzisyenlen
aracılıgıyla toplanıyor.
Jazzie B'nın dolayiı olarak da Soul
II Soul'un felsefesi: "Güien biryüz,
baslar pürüzsüz, se»gi olsun
özömüz." On >ıl önce ırkçılık
karşıtı bır söylemle vola
çıkmalannın ardından müziğının bu
mesajının beklenen tepkıvı
yakalayıp yakalamadığını bılmıyor
Jazzie B. llgilendıği tek şey müzığı
gün geçtikçe geliştırmek. Evrensele
vöneldıği müzik yolculuğunda yerı
geldıkçe turneve gıttıği yerlerin
\erel müzıkleriyle de beslıyor
müzığini. Bir etıket koymak
gerekse 'pop
1
olarak tanımlıyor
müzığinı ama hemen eklivor:
'evrensel pop'.
Son albümlerinın eleştirmenlerden
ve izleyıcilerden ılgi görmemesinı
artık eleştırmenleri aşan, onlardan
çok ıleride müzık yapıyor
olmalanyla açıklıvor. Onyıllık
müzık serüveninı değerlendirirken
kendisinı en çok mutlu eden şeyin.
hıç kımsenin ılgı duymadığı siyah
müzığinı yorumlamalarınrn
ardından bugün beyazlann da si> ah
müzığıne vönelmış olmalan.
Sanat dalında. özellikle müzıkre
şöhret olacak isımlerin medya
tarafından belırlendiğıni söylüyor
Jazzıe B: "Benim kiminle anlaşma
yapnğım, ne tür müziğe vıineldiğim
çok da önemli değil. Medya nasıl
beürlerse o oluyor müziğin
geleceği."
Ote vandan Jazzie B'ye göre
müzığı asıl bıçımlendıren unsur
para. Para> ı ellerinde rutan büyük
jjirketler radvolarda. televızyonlarda
nelerin çahnacağını. ne tür
müziklerin piyasaya çıkacağını da
belirliyorlar. Bu noktada ıse asıl
önemli olan şey, basının
çokseslılıkten yana tav ır alması:
"İnsanlan sadece medya meşhur
edebilir. Medya eğer büyük
şirketleri aşıp çoksesliliği prensip
olarak belirierse müzik dünvasının
zenginieşmesine katkıda bulunmuş
olur." Jazzie B. Soul II Soul'un
adını belleklere kazıdıktan sonra
artık ekonomiyi ikincı plana atarak
kendisinı daha ıyi ifade edebileceğı
şirketleri, yollan yeğliyor. Bu
nedenle de bağımsız şirketlere
vönelmış durumda. İşmı elbette
güçleştinyor. küçük ama bağımsız
şırketlerle çalışmak. Yıne de
piyasada hem büyük hem de
bağımsız şirketlenn bir arada var
olması gerektığını savunuyor.
Gelecek ıçın planları mı? Gülen bir
yiiz, baslar pürüzsüz, sevgi olsun
özümiiz— Felsefesi, 'gülen bir yüz, sevgi olsun özümüz.'
KÖŞEBENT
ENİS BATLR
Haşim Çatış
Her ülkenin, dilinin, edebiyatının yeraltı suları, gizl
vadileri, uzak ve yalnız adalan olur. Bir dönem kapan-
dığında, tarihini kaleme almaya kalkışan kişiler onla-
nn birkaç izine rastlarlar, bu izleri sürdüklerinde ne-
den kuytuda kaldığını kavramakta güçlük çekecek-
leri yapıtlarla karşılaşacaklardır
Bizim kuşağın şairleri arasında, bu anlamda, tipik
bir örnekten söz etmek eldedir: 1978-1980 arası, Va-
zı ve Oluşum dergılerinde peşpeşe yayımlanan şiir-
leriyle dikkat çeken Haşim Çatış. gene o kavşakta
çıkan küçücük bir kitapla, "Şehir Şarkılan"y\a eniko-
nu yankı uyandırmıştı. Cevat Çapan'ın, kanımca hak-
lı olarak övgüyle sarmalad/ğı bir avuç şiıriyle Haşim
Çatış birdenbire şıir çevresinin gündeminde en ön sı-
raya geçmişti.
Dergi yayıncılığının tuhaf bir özelliği vardır, ben bu-
nu yakından görmek, yaşamak durumunda kaldım:
Size ürünlerini gönderen insanlann pek çoğuyla mek-
tup üzerinden gelişir ilişkileriniz, kimilenyle yıllar son-
ra karşılaşabilir (Şavkar Artınelle on yıl sonra yüz yü-
ze gelmiştik), kimilenyle hiç karşılaşamayabilirsiniz
(Necatigil'le hiç bır araya gelme fırsatım olmadı.)
Haşim'le, gönderdiği şiirler nedeniyle üç yıl boyun-
ca yazıştık ya, ancak 1984'te buluşabildik. Bızi, Kızıl-
toprak'taki evinde, Nilgün Marmara bir araya getir-
mişti. Epeydir sesi soluğu çıkmıyordu, sorduğumda
şiirden koptuğunu söylediydı. Şüpnesiz kimi gerek-
çeleri olsa gerekti, ama korkulannı abartıyla büyüten
biri izlenimini bırakmıştı bende. O dönemde, belli ki
ciddi bır savruluşun ortasında yaşıyordu; gün gelir
nasıl olsa toparlanır. şiir yazmayı sürdürür diye düşün-
müştüm.
Haşim'in 1970'lerin ikinci yansında geniş yankı
uyandıran şiirlerinde, Lautreamont u çağnştıran bir
yan göze çarpıyordu. O kuçuk kıtabın adını biraz de-
ğiştirecek olursak, "Şehir Çarpışmalan "ndan dem
vurulabilirdi. Uyumsuz bir meleğin kanat çırpışları. Bir
kavganın ıçinden geliyordu sesi. En çekici özelliği,
okurda kavgasının haklı olduğu yönünde yarattığı
duygudan beslenıyordu.
Bir vakitler, kolaylık olsun diye 1970 kuşağı olarak
adlandınlan genç şaırtopluluğunun üyelerini gözümün
önüne getirıyorum: Mustafa Irgat, Izzet Yasar, Ah-
met Seven dilsel bır isyanın; Erol Çankaya, Yasar
Miraç, Ahmet Telli toplumsal bir isyanın ortasına ça-
dır kurmuşlardı. Banş Pirhasan, Erdal Alova, Ali
Cengizkan ve Tank Günersel'in şiirlerinde iki kutup-
tan da izler vardı. Murathan Mungan ve Yıldınm
Türker'de de. Benim gözümde, Mehmet Taner ıle
Şavkar Attmel'in şiirlennde iç ve dış gurbet nabızla-
n özel birer yol yaratmıştı. Haşim Çatış'ın çıkışında kim-
seyı andırmayan bir yan vardı bana kalırsa; kopma-
saydı kimbilir nereye varırdı...
Aktanlan doğruysa, eşiyle ve çocuğuyla otobüse
binmiş, yanılmıyorsam tatile gıdiyorlarmış. Bir ara tut-
turmuş, "Birşey unuttum" diye, otobüsten inip geri-
sin geri dönmüş. Bindiği ikincı otobüsün yaptığı ka-
zada bir kişi ölmüş.
Bir bakıma, yaşadığı gibi öldü, diyebiliriz. Şiiri gibi
yaşadı ve öldü de diyebiliriz. Iki yıl olmuş öleli; öldü-
ğünü Osman Settıat Erkekli'nin bir şiirinden öğre-
nince iyice canım yandı: Ne sessizliktir bu!
Güven Turan a sordum, g da yenı öğrenrniş ÜWİ7
mu. Seyhan Erözçelik, son dönemde yazdıkiarınr
da içeren bir dosya hazırlıyormuş. Haşim Çatış'ın şi-
irlerini toplamak gerekir: O şehir şarkılannda, satırla-
nn arasını dolaşan sert, kırgın bir müzik duyulacaktır.
Dil Denneği Ömer Asım Aksoy
Ödülü Akgün Akova'nın
• ANKARA (A.\) - Dil Derneği tarafından dil
ustası Ömer Asım Aksoy adına düzenlenen deneme
dalındaki ödül, Akgün Akova'nın 'Yıkık BirÇocuk
Bahçesi Gibiydi Yüzü' adlı yapıtına verildı. Beşir
Göğüş, Prof. Dr. Suat Aksoy, Prof. Dr. Olcay
Önertoy, Erhan Bener ve Sevgi Özel'den oluşan
seçici kurulun verdiği ödül 26 Eylül'de. Milli
Kütüphane'de kutlanacak olan 66. Dil Bayramf nda,
Ömer Asım Aksoy'un anısına düzenlenecek törenle
Akova'ya verilecek.
tZDSO, Bodrum ve Denizli'de
konser verecek
• İZMİR (AA) - lzmir Devlet Senfoni Orkestrası
(İZDSO), Kültür Bakanlığf nın finanse edeceğı
Cumhuriyetin 75. yıldönümü kutlamalan
kapsamında, Denizli ve Bodrum'da konserler
verecek. İZDSO, 19 Eylül'de 4. Uluslararası
Pamukkale Müzik ve Kültür Festıvalı'nde. 21
Eylül'de ise Bodrum Turgut Reis'te açık alanlarda
vereceği konserlerde orkestrayı şef Rengim Gökmen
yönetecek. Konserlerde. Brahms'ın 1. 5 ve 6 no'lu
'Macar Danslan'. Ulvi Cemal Erkin'in "Köçekler",
Ravel'in "Bolero'su ile Beethoven'ın '5. Senfoni'si
seslendirilecek.
Köyde opera ve bate gösterisi
• Kültür Senisi - Samsun'un Bafra ilçesine bağlı
Kolay beldesı. Ankara Devlet Opera ve Balesi
tarafından sergilenecek gösteriye ev sahıpliğı
yapacak. Cumhuriyetin 75. yılı kutlamalan
kapsamında Kolay Beledıye Başkanlığı tarafından
düzenlenen Neyzen Tevfik Şenlikleri etkinlikleri
içinde 27 Eylül'de gerçekleştirilecek gösteride
"Çeşme Başı" balesi sahnelenecek ve çeşitli
kahramanlık türküleri seslendirilecek.
Yunus Emre anılıyor
• AKSARAY (A.\) - Halk ozanı Yunus Emre,
bugün Aksaray ve Kırşehir Valiliği'nın ortaklaşa
hazırladıldan bır törenle amlacak. Aksaray'ın
Ortaköy ilçesinde Yunus Emre'nin Ziyarettepe'deki
anıt mezannın ziyaret edılmesiyle başlayacak
törenlerde temsili Yunus Emre'nin halkı
selamlamasından sonra halk ozanmın hayatı
anlatılacak. şiirlennden örnekler sunulacak. Kültür
Bakanlığı Sema Heyetı ve TasavMif Musiki
Korosu'nun yanı sıra Nevşehir Hacıbektaş Semah
Ekibi'nin de gösterileri ıle katılacağı törenler
çerçevesinde, Yunus Emre Çilehanesi ve Taptuk
Emre Türbesi de ziyaret edilecek.
BLGUN
• NÂZIM KÜLTÜREVİ'nde saat 17.00'de Andrzej
VVajda'nın yönetmenliğini yaptığı "Danton" adlı
film yer alıyor.
• BEKSAV'da Yılmaz Güney'in yönettiği "Sürü"
filmı saat 15.00'te gösterilecek.
• ALTERNATtF KÜLTÜR MERKEZİ nde saat
15.00'te "Serbest Şür Platfornur, saat 18.00'de Mel
Gibson'ın yönetmenliğini yaptığı "Cesur Yürek"
izlenebilir.