23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 1998 PAZARTE OLAYLAR VE GORUŞLER Siyasal îslam ve Toplumsal Bellek Prof. Dr. NUR SERTERA/ Ltıı Rckroı )aulımtiM T urkıve nın gundemı. son vıllardasıya- sal İslamcı hareketlere kılıtlenmış bulunmaktadır Ozellıkle başortusu ev lemlen ıleken- dılennı ıfade etme fırsatını bır kez daha yakalayan sı- vasal Islamcılar konuvu gundemde tutmak ıçuı her vola başvurmakta akıl al- maz ıttıralarla hukuk dev- letını vıpratmava, halkla de\lefı karşi karşıya getır- meve çalışmaktadırldr Turkıyede son vıllarda yaşananlann geleceğı >e- kıllendırmek ıstevenlerce unutulmaması sıksıkhatır- lanmasına ıhtıvaç bulun- maktadır Toplumsal belleğı zavıf uluslann. tehlıkeler karşı- sında onlem almaları zor olmaktadır Gunumuzde demokrası- den zerrece nasibını alma- mış ve amacı demokrasıvı vaşama geçırmek olmajan bazı sıyasal tslamcı kesım- le/in, demokrası> ı v e ınsan naklarını savunmak ıçın gosterdıklen gayretkeşlık hayret\erıcıdır Toplumsal bellek bıraz daha guçhı ol- sa bundan bırjıl oncede- mokrasiye lanetler sav uran- ların gunumuzde sergıle- dıklerı oyun şımdıye dek çoktan açıöa çıkanlmış olur- du Topluma unuttuklannı bı- raz anımsatmak demokra- sıv ı kullanarak antıdemok- ratık bır rejımi v/aşama ge- çırmey ı hedeflevenlenn ger- çek amaçlarını orta>a koy- ıruk demokrası adina on- larla işbırlığıne yonelenle- rın gerçeklerle vuzleşmesı bakımından yararlı olacak- tır Şımdı sıyasal Islamcıla- rın goruşlennı. kendı ka- lemlerınden ızleyelım 1997 vıli 31 Ocak tarı- hınde bır İslamcı vazarşoy- le yazmaktadır "Demok- rasi hiçbir zanıan tslamla bağdaşabilecek bir sistem değildir. Ne zanıan ki de- mokrasi voluna gırilmiştir, o zaman İslamın ıktıdan im- kânsız hale gelmiştir... De- mokrasi sandığı İslami ha- reket için en buyuk tuzak- tır-(l). Bır başka islamcı vazar ıse "Islamdevletindevone- «im. meşruivetini, ilahi hu- kümtcri havatageçıreceğine dairverdiğitaahhuttenve ta- ahhutleri harfiven verine getirmekten alır. İlahi hu- kümlereriavetetmeven her > onetim gavrimeşrudur, şe~ riata avkırıdır (2). Gucunu ve meşruivetini kendinden aian nıutlak bir ruhanı ve- va dunvevi ikridar duşunu- lemez(3). İslam sadece Mus- lumanlar için ve Musluman biokJa sınırlı olarak totaliter ozellikler taşır (4)** denıek- tedır Gunumuzde demokrası- yı sav unanlann bundan bır yıl kadar once hayallemıı susleyen dunya duzenının demokrası ı le ne kadar bağ- daşır olduğunu ıse bır baş- ka İslamcı yazar şoyle an- latıyordu "Benim hayal dunvamın goruntusu ile 2017 senesi şov le bov goste- rivor: Bütun İslam âlenıın- deki rejimler tarumar ol- muş, birkaç tanesi hariç he- men hepsi halifelik sancağı altında tek de\ let olmuş... Kurann Kerim'in sos.val ha- >ata bakan butun emirleri eksiksi/ tatbik edilivor. El kesme cezası hırsı/lığu recm cezası zinav ı köktcn kaldır- nıış. Kadıniarzanıretolma- dan sokağa çıkmıvor.çıkan- lardaçarşaflannupeçeleri- nı edeple takıvorlar. Resim ve hevkel dive bir sev \ok. Inançsı/lar sanki ver varıl- mış da dibine girmişler, sos- val adalet butunu>le temin edilmiş. Virmi sene once mangalda kul bırakmavan şeriat duşmanlannın çoğu cehennemevollanmış_."(5). Avnı yazanıı "*Çarşaf-Sa- rık Stoku" baslıklı yazısı ise ba^ortusu konusundakı amdçlarını en acık bıçımde sergılıvor "O çarşafa, te- settureateşpuskuren hatun kişiler var >a. her ihtimale karşu ne oiur, ne olıııa/ di- ve sandıklanna çarşaf sak- lıvorlarnıış!- Ov le ya, va bir- den ulkenin rejinıi değişir- se? Va bir sabah kalkıldı- ğında şeriatı ilan edilmişgo- rurlerse? Va bir emirle ka- dınların carşafsız sokağa çıkması >asaklanırsa?""(6). Demokrasınınyılmazsa- vunucusu olarak toplumu kandırmaya çalısan sıyasal ARADABIR Av. tRFAN ALTINEL Egttım laklı )onetını Kunıfu L\v\ı Çağımıza Karşı Görevlepimiz Kepırtepe llkoğretmen Okulu'ndakı oğrencılık yıllarımda ıdı. Istanbul Beyazıt Alanı'nda "Hurrı- yet' Hurrıyet'" seslenyle oğrencı ve gençlık hare- ketlen başlamıştı O sırada ulkemız 27 Mayıs'a doğ- nj suruklenıyordu Bır gun koyumuzdekı kahvenın onunde yaşlı- lann konuşmalanna tanık olcJum Bın sureklı uç soz- cuğu yınelıyordu "Hurrıyet, Adalet, MusavaV", "Hurrıyet, Ada- let, Musavat'" lyıce kulak kabarttıktan sonra anladım kı, bu yaş- lılar ulkedekı "HurnyeV" haykırışlarından endışe duyuyorlardı Hatta bırbırlenne "O zaman da bu şer guçler aynı şekılde bağınyorlardı Memleke- tı karıştırdılar Sonumuz kotu olacak 1 " dıyerek en- dışelerını aktarıyorlardı Ben bu sozcuklerın guzel kavramları anlattığı- nı az çok bılıyordum, ama yıne de Kepırtepe'de- kı oğ r etmenlerıme duyduktarımı aktararak onla- rın da benı bılgılendırmelerını ıstedım Oğrendığı- me gore, bızım yaşlıların konuştukları olaylar, Os- manlı'nın son donemlerınde ittıhat ve Terakkı on- culuğunde padışah yonetımıne karşı bır mucade- lenın yurutulmesı ıleılgılıydı Çocuk aklımla şu so- nuca varmıştım O donemde yaşasaydım ben de aynı sozcuklen haykırırdırn Bızım yaşlılar olayla- n lyı kavrayamadıklarından ve padışah yanlısı pro- pagandalar yuzunden boyle duşunuyorlardı Sonralan hep duşunmuşumdur Eğer ben ulke- mızın paylaşıldığı yıllarda yaşasaydım Kuvay-ı Mıl- lıye'den yana tavır alırdım. Ve Cumhurıyet kurul- duktan sonra yaşasaydım Ataturk ılke ve devnm- lennı destekleyecek tum çabaları gosterırdım An- ladım kı sorumluluk sahıbı ınsanların yaşadıkları çağa ve ıçınde bulundukları topluma karşı gorev- lerı vardı Bu gorevlen yapmaktan kaçınamazlar- dı Resnelİ Niyazi Bey, bunun ıçın dağlara çık- mıştı Mustafa Kemal Paşa bunun ıçın Anadolu yollarına duşmuş, gerektığınde unıformasını bırak- mıştı Hakkındakı olum fermanına aldırmadan Ve bu gorevlerı yapmaktan oturu odeyeceğı be- delı de goze alarak Yıllarca oradan oraya surulen memurlar, ışken- ce odalarında en guzel gunlerını geçıren gençler hep bu gorevlerı yenne getırmışler, kımbılır hangı haksızlıklara karşı çıkmışlar ve bedellerını de çe- kınmeden odemışlerdır Bugun Ankara'nın Kızılay Alanı'nda coplanan oğretmen aynı zamanda kahvede okey taşı dı- zen ve hıç bırşeyı umursamayan meslektaşı ıçın de bedel oduyor Bergama koyiulerınden, yurdun en ucra koşesıne yayılan TEMA gonullulerıne, konferans konferans dolaşan bılım adamlanmız, yazınımızın ve sanatımızın yuz akı temsılcılerıne kadar pek çok sorumlu ınsan bu gorevlen yapı- yor, en ufak bıryorgunluk belırtısı bıle gosterme- cfen Kırklareh nde her yıl yapılan Sebahattın Alı gun- lermden bırındeÇYDD Genel Başkanı Sayın Prof Turkan Saylan'ı dınlemıştım Çağdışı kara yobaz azgınlığa karşı bıtırdığımız okullarda ve doğdu- ğumuz yerlerde orgutlenmemız gerektığını soylu- yordu Bız o gunlerde Kepırtepelıler Eğıtım Vak- fj'nı kurrnuştuk Yurdumuzun sayılı koy enstıtule- ^rnden bınsı olan okulumuz bugune değın altı bın fcivarında mezun vermış başta Trakya olmak uze- re tum yurdun çağdaş uygarlık savaşına katkıda bulunmuş ulkemıze eğıtım, sanat ve yazın ala- nında oncadeğertı ınsan yetıştırmıştır Kepırtepe'yı yenıden bılımın, aydınlığın ve çağdaşlığın odağı halıne getırmeye çalışmakla, bır anlamda ıçınde t>ulunduğumuztoplumave yaşadığımız çağa kar- şı gorev yaptığımıza ınanıyoruz ' .* Değertı Saylan Hoca'mızın sozlerını hepımız bır ' yonerge (dırektıf) gıbı almalı sıvıl toplum orgutle- rınde hıçbır çıkar gutmeden çalışmalıyız Bu da yetmez. Sıyaset olanağına sahıp olanlarımız ken- dımıze yakın bulduoumuz çağdaş anlayışta gu- ven veren sıyasal partılere uye olmalı, hem sıya- sete h e m demokrasıye saygınlık kazandırmalı ve hem d e yasama ve yürutme erkıne sahıp olan bu alanda da aynı şekılde ozverıyle çalışmalıyız (Ör- neğır» Bır sıyasal partının eğıtımîe ılgılı komısyo- , nunda gorev alsak, okul okul dolaşıp oğretmen , ve oğrencılenmızm sorunlarına çozum arasak ne kadar guzel bır ış yapmış olurduk) Bugun ulke- ( mızi bölmeye çalışarlarla, ortaçağ karanlığına go- ttırmek ısteyenlerle devlet ıçınde çete kuranlar- la ancak boyle başedebılınz Acele etmelıyız ve 'bedeıl ödemekten de korkmamalıyız 2 YIL garanti Peşin MILYON 6ay vade imkânı Telsim hat ve kart bedava TURKIYE'NIN TEK CEP TELEFONU! ASELSAN1919 129x47x25 mm • 185 gr • 85 saat stand-by, 3 saat konuşma suresı fYuksek kapasıtelı pıfle)* Saat ve alarm • Tıtreşımlı seslı uyan ozellığı • 3 satır, 36 karakter ekran • Mesaj ve çağn ozellığı • M 0328 JUIBOI «F7 m % • HWW 3 e 33 00 * 1BMI « 8 27 « . a H » t ,03» ItM»l 2tt U 81 • MUM SHHHE «BUI u m a 35 e • KHM «iMf <30 M w • nosmn^rs ırnşM m «55 • uus uwu «ı 2«» • WZUT P0«S 419 51 34 » S«MIYE GÜKOK 231 31 30 • S WCmSW ^^BÛGU. 68 1150 • K£L»V K0fW 4K 1E 56 » TlKfcJHU* VMT-M1M 418 38 SS • CMUYMUGSB. 442 34 65 • MMKUO01EW IT^M 468 45 75 • MfftLTA KJW* 3347 «£Stt5UU23'ae#2<2*651'MW|IH5&ISm2tf U16'KUS«O10IISB6U90S4.|«UIS» 0266 #t 2»68 46-EOIB«/VM0UW3736326>inni(/1<llK!l>IŞ 312 52 * ' H U OHI «374| YOSS ^2360-n.Ca ^ 2 4 24-MW«MnW5SCII234 34 33-He>l0»4 UB»m *395• (JUWUI£ 10286 ÇHartoiTS&tM0-1 22 n • <^*m*Bm goem orc 212 63 55 • w n u 02» «s^ı « j - 21 • S R U M * 0412. FW* 228 a 75 • a m ant SES>2uoo79•amcm w e m a m 2 2 3 ^ 0 , • a a m m M2 ISBU233.v •U'OBÎMI02221 i£ns« 23053 7'flAAW(O3421tCB*234 4^^'**>tAf<220^ • MATAT &e£BO< Î326 ö614 3 77 • BMmtOHOH •0246 00WW 311 «I * • IKSEREN 22. 33 >> • BTMU MM* YKİS «Ca-W1 0212 R*S 213 68 88 • BfOGU. 1 » « 251513 • WSlM.Wmi.NE 285 42 JC • Jt«TIF« Wa2*5'125 • »Tmj8AÎ34 5 »3 • BWN>l U.K* 5 T 107 49 • BtMBU «UÛOLU TAKAi yCT^PÇ Cîlfi W061LN£41119 C • UILlPt SJSTîM 35^ 19 4 • MALTEPt DÖWi>« 45915 42 •amvHHM 0232 <flQ445o6 85'lLS»»0« «SS4a C 00 • ÇmtiK«a44»932' • UVCV DLZrr»414800 • « W « D C « ^ "iS2• aomevıosa»J4! • jw»*o>«s445 ıss-unm» 31 ss*tv4^3595• MSTNMMU ]366 • M^EÜ 212 5 1£ • UTSOB 35^ î£WJ&t> <HtfrK' Nffnuif C31S »^- 22= 1£ 35 • UKÂBJ l 5 4ı «I5A0236tS«P2 4100 • «SMUÇ C«M ü» 35 * • S"UHL H i 151* 16 • «U=a* U«J 7V6531İ 2 • m H I 0324 XLT*^3 « 1 4 . WtiuB00RJM ^25* *CW«T\. 313C C •BGGflUMSMfNf 3169588 •«5"na49959'>'TlÖ«««5^1i22-l«»ll4BSVIKJNG4U621 •HJ«B«0384 X*AİW2126054.MB 0452 80E 225 3818 • « S 0464 SIBSS 214 Sl 52 • WM*A tsmzM 0264 lluau. ^7515 91 • laMZM 2B14 61 • SMM10362 BDE 43Î 46 66. mtUİ 10282ı IL'IH 2» 00 6C • m 15432 (»mSOĞU 214 84 49 • 2 O W W 10372 PAH 253 12 00 • OCVKK SMEh 55e 58 02 >^E&I Htt« 322 14 24 M r / f M MlUMaa.ll/ ASELSAN Islamcılann bırba^ka>avın organında 1997 >ılı Şubat avıııda veralan bırvazı ıse Mvasal İslamcı kesımın de- mokrası konusundakı ger- çek duşuncelerını orlava ko>maktadır(7) Sazarı bellı olmavaıı bu vazıda "Bizler artık dini- mizi \e toprakJarımızı bu pis. necis. sovsu/ satılnıış- lardan kurtarmalıy ız_ Ün- ların o ilkel ve sadist kafa- lannı koparmadıkça,diııiın şehit kanıvla sulannıış bu mukaddestopraklarda esir olmava devam edecekfir'" denmektedır ~Laikolanın Müsluman olması munıkun değildir. Bir kimse laik is<? Muslüman değildir, Müslü- man ise laik değildir" (8)dı- \erek halkı devletle karv kdr<)i>d getırnıevı amaçla- van bır zıhnıvetın gunu- muzde av nı o\ unu bd^orttı- su tahnk(,ılığı> le surdurme- sını>adırgamamakgerekı- vor Kendılennı sıstemın ıçın- de kabul eden Islamı eğılım- lı sıvasal partı mensuplan- nın ısegeçmis vıllarda \u- karıda belırtılen ıtadelerı kınamak ya da benımseme- dıklerını ıfade etmek yo- lunda bır çaba gösterme- melen. hatta onlarla ko^ut (paralel) ıtadelerkullanma- ları toplumdakı gergınlığın anmasında etkılı olmuştur RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakaa 1991 yılın- da yaptıgı bır konuşmada. taraftarlanna ^o> le seslenı- vordu "Sen, RPŞe hizmet ehnezsen hiçbir ibadetin ka- bul olunnıaz... Refah, bu or- dudur. Butun gucunle bu ordunun buv umesi için ça- lışacaksın. Çahşma/ isen pa- latfs dinindensin. Bu parti İslami Cihat ordusudur. Kendi kendine cihat edivo- rum dive faali.vette buluna- mazsın. karargâha bağlı ol- mak zurundasın... Bu ordu- da asker olmava mecbur- sun.Cihadaparavermeden asker olunmaz... Refah de- mek, Kuran nizamını hâ- kiın kılmava çalışmak de- mektir."" Bu sozlenn Myasal İslam- cı goruşlere destek verdığı son derece açıktır Sıydsal IhlamcılaF. islam- la demokrasının bağdaş- mazlığı konusundakı yo- rumlarında unlu Islam bıl- gınlennın goaı^lerını de da- yanak olarak kullanmüjlar- dır "İslam taında laik Ba- tı demokrasisinin anrite/jdir. Halkın egemenliğini bütu- nuvle reddeder" (9) dı\e vazan Mevdudi'nın \e "Ku- ran ve sunnetin modem İs- lam toplumlarının anava- sası olması gerektiğini" ıle- n suren İslam bılgınlennın sı>asal Islamcı du^uııurle- re onderlık ettıklerı açıktır Başörtiisü bahanesiyle... Bu gorus,lerın ı^ığında eğıtılen gençlerııı başortu- sunu balıane ederek ba;,lat- tıklan hareket masum bır eğıtım hakkının elde edıl- mesınınçokotesındedır La- ik dev let duzenını "ortulu şirk" kabul ederek "drgüt- lu şirke karşı, örgutlu mu- cadele^je çağn yapan ve unıversıtedekı gençlen "Muslumanların orgutlu mucadetesine" (10) çağıran İslamcı gençlık hareketı an- tılaıkbırdevletegeçı^ınha- zırlığı ıçındedır islamcı gençlerın >a>ın organı olan Ozgur Unıver- sıte dergısınde Giilşen Gul adııle>ayımlananbır>azı- dakı şu sozler. İslamcı genı,- lenn bd^ortusuneozgurluk- le >etınmek nıvetınde ol- mddıkianm açıkça orta>d koymaktadır "Tevbesuresinin 122. âv«- tine davanılarak, Musliı- manlann birkısmının ilim- le meşgul olması. bir kısmı- nın da sistemle mucadelevi pra^jğe dokmesi gerektifi smlenmektedir. Bovlelikle hiçbir risk almadan masa- başıçaiışmalar vaparak. ka- çınılan sorumluluğa birisim bulunmuş oluvor... Bu din Atlah \olunda saf bağlava- rak savHşanlann dinıdır. Biz- ler birer araç olarak teorik çahşmalar vapabtliriz. An- cak mıicadelev i v uruttıiğu- muz İslami zeminlerde ko- ordineli çalışmalar vapmak kavdıvla... İslami tebliğ et- mek için gelinen universite- deamaçlannıunutanlar.ba- şortusu/ fotograf da> atma- sıııı kabullenip. ileridedaha buvuk tavı/ler vermek zo- nında kalacaklannı gorme- mektedirler..." Bu ıtadelerı okuduktan sonra Ankara'va yuruyen oğrencılenn Akıt gazetesı >azarının "Baş/irtusu ser- best bırakılınca eviemleri- nizbitecek mi" sorusuna ne- den"Havır!"vdnıtı verdık- lennı anlamak kola>la>mak- tadır (II) Yıne bu ıfadeler, başor- tusu e> lemlen sırasmda unı- versite duvarlarına as>ılan "Zulmedenler nasıl bir in- kılap iledev rileceklerini pek v akjnda gorecekierdir*1 pan- kartına da açıklık getırmek- tedır Bırav kadar once, Istan- bul Unıversıtesf nde dağı- tılan bır el ılanı. tuvler ur- pertıcı ıfadelerle doludur "•İL Fen Fakultesi [Vlüslü- manOğrencileri" ımzalı bu el ılanında ver alan "Maz- lum halk, Islama vapılan her bir saldırıv la işledikleri herbirzulumlebilinen kin- lerinde baskıcıları. zalimle- ri, cuntanın emir erlerini boğacaktır. Mazlumların zalimlerden intikam aldık- lan gun, zalimlerin zulmun- den daha çetin olacaktır" cumlelen İslamcı gençlığın eğıfim hakkının çok otej.ın- dekı amaçlannı sergılemek- tedır Turkıye'de ya^anan olav - lar, laik sos>al hukuk dev- letı duşmanlannın antıde- mokratık bır İslam dev letı- nedu>duklan ozlemı açık- ça ortava ko>maktadır Amaçlarına ula^mak ıçın dınsel du>guları somurnıe- >ı yol bılen ve sıyasal tah- rıklerle gençlerı kışkırtan bu çevrelerı. demokratık kaygılarla destekleyenlerın Turkıye'de yaşanan gerçek- leredoğru tanı (tohii) kov- malan gerekmektedır Unu- tulmaması gereken gerçek, demokrasinin, kendini vok edecek ozgurlüklere kapı açmak lüksune sahip bu- lunmadığıdır. (1) Faııık Kose Dcnıok- uıtık {nennlan Akıl (2) Ah Butaı, UoJıin LIUK Dc\lel \ IV (1) age s 145 (4) agc s IV 15) Mustafa Kaplan 4kıt 12 Muıl 1W (6) Uııstafa Kap- lan 4kıt I Kluıl 1997 I 7 ) Cuma Dtızısı 21 27 Şubat IW s 40" (H) Faııık Ktne Akıt I Şıı- hat IW (9) V/t'i Jıulı Polıtıc al TIH oı\ <>f lilunı islam Its Mc- aııınt; aml Uessage 1976 s 159-160 f/O)Ö:<;iir Unt\erstteDer- t;ı\ı Sau2 !puhat-Waıl s 12. (ll)Seıılaı 4ISCM'II 'Yii- IIIMI} Daha )uıı )olıla 4ma- LIIHIL lu}tı 4kıl 24 6 I99.S Fırsat Eşitliğinde Eğitimin Önemi Prof. Dr. ABİDİN KUMBASAR 4nkaııı Ln Tıp Fakıtttest Kau/nolo/ı Ana Bılım Dcılı D emokrasılerde halkın tığı konusundakı duşunceler bıle çok se>- odunç verdığı \etkı>le go- rev alan toplumsal gucu olu^turdiı devlet oncelık- le bırevlere fırsat eşıtlığı sağlamakla vukumludur Bunun gerçekleşmesi ıçın de. bırev lere e^ıt >a!»ama!;ansı veveteneklerınıgelı^tırmek- te. >anı eğıtımde e^ıt ko^ullar olu^turul- ması gerekır Bugun erışılen bılımsel duzey. ınsanla- ra doğum sayısinı denetleyebılmek ve sağ- lıklı doğum vapmak kosullarını sağlayabıl- mektedır Bırçok kalıtsal veedınsel hasta- lık anne karnında tanımlanmakta, gerekır- se gebelığe son verılmektedır GeTecekte. doğacak bıreylerın genetık planlaması >a- pılabılır duruma gelırse dun>aya kusur- suz gelme duze> ıne enşmek mumkun ola- caktır Bugunden. toplumsal duzenfemeler ve sorun uzerıne bılgıyle eğılmek. herdo- ğan çocuğa e;>ıt ya>ama jjansıi sağla>abılır Ekonomıkkoşullarıneşıbızlığı vebılgıek- sıklığı masum bebeklenn olumune neden olmaktadır Bugun var olan gerçeğı gozler onune sermek ıçın, 0-10 yaş grubu çocuk- Idrınolumoranlarını toplumun varlıklıke- sımı>leyoksulkesımlenndekarşılaştırmak veterlıdır Bırle>mıs Mılletlerorgutunun konuyla ıl- gılı kurumlannııı zaman zaman dunya ça- pında verdığı ıstatıstık çalışma sonuçlan da aynı gerçeğı gostermektedır Bu acı gerçe- ğe kar^ın duzeltme çabaları guçsuz \e et- kısız kalmaktadır Sılahlanmak ıçın harca- nandeğerveçabalannçokazbırbolümuy- le sağlanabılecek olan eşıt koşullar onem- senmemekte ve acı gerçekler. bılgıden yok- bun halka >azgı dıve kabul ettınlmeye ça- lı^ılmaktadır Fırsat eşıthğının sağlanmasının ıkıncı ko^ulu btrev lere. veteneklenm gelıştırme- de. >anı eğıtımde eşıt hizmet sunmaktır Eğıtımın onemı doğurduğu sonuçlar >o- nunden > aşama hakkının sağianmasından da one geçmektedır Çunku parasal sorun- larveeksık bılgı vuzunden kavbedılenbe- beklertoplumasadeceacı verdığıhalde van- lış ve eksık eğıtımîe vetışenler dunvanın hervoresındebunalımlara neden olmakta- dırlar Bılımsel venlere gore eğıtıme çok erken başljmak gerekır Çocuğun her >e- vı olduğu gıbı veen >oğun algıladığı do- nem 2-5 yaş arasindakı suredır Goruldu- ğı gıbı en onemJı yıllar okul oncesı çağı- dır Bu > ıllarda edınılen >anhş bılgı veyer- sız korkular >a da kuramsal doğaustu guç- lerın varlığı ııuncı tocukları gerçeklerı al- gılamak ve eleştırmekten uzaklaştınr En u\garsa>ılan ulkelerde bıle eğıtımın gerek- tığı gıbı olmadığı bır vana. olması gerek- rek olarak sunulmaktadır Ulkemızde ıse en >oğun bılgı edınme >ılları olan 2-5 vaş ara- si çağı eğıtımı. çoğunlukla >eterlı çağdaş eğıtım almamış anne ve baba va da obur aıle buvuklerının ^eteneklenyle sınırlıdır Bu nedenle okul donemlerınde bocalama- lar. eleştırerek oğrenmede zorluklar doğ- makta ezberlemek bılmekten daha kolav gelmektedır Edınılen bılgılen ozgur akıl- la eleştırerek oııa kışılıkten bır şev ler kat- mak gerekır "Başkalannın bilgisivle bilgi- li olunabilir, ama sadece kendi aklımızla akıllı ve bilgin olabiliriz" ozdev ışi her ver- de geçerlıdır Eleştirmeden inanma sonucu olav lann otesını duşunme durtusu korlenmekte. ak- tarılanlar mutlak gerçek gıbı algılanmak- ta. doğanın gızemını (sırnnı) çozme coş- kusu kayboimakta. gıderek vasaklanmak- tadır Yapılması gereken. dunva çapında bır eğıtım planlamasıdır Genç kuşaklar bugune değın ınançlann ve teknolojının robotlan gıbı yetıştınldığı ıçın be_> ınsel ge- lışme baskı altında tutulmuş olarak kal- mıştır Bılımde gelışme ve onun u>gulan- ması olan teknolojı, ınsanı atmosferotesı uzaklıklara. Mars ve obur gezegenlere gı- debılecek guce enştırdığı halde. kendı no- osferınde(bılınç kuresınde) ılkel ınsan ça- ğından ote bır adım attırmaya vetmemış- tır Bırbınnı oldurmek ıçın taş ve sopa ıle saldıran ılkel ınsanın bılıncı ıle aynı şeyı atom ve hıdrojen bombasıylayapmavı tasarlavan gunumüz ınsanının bılıncı arasında fark olmadığını sanı>orum Ilkel ınsanda altta yatan neden belkı de, yaşam alanını koru- mak gıbı bır amaç olduğu ıçın mazur da go- rulebılır Saldınyı somuru ya da ırk dın.dıl farkı ıçın >apan çağımız ınsanının ozru ol- duğu kabul edılemez Ulkemızde eğıtım sorunlarının one çık- tığı bugunlerde, ılk adım olarak 8 vıllık zo- runlu çağdaş eğıtım ı> ı bır başlangıç olmak- la bırlıkte. yeterlı değildir Okul oncesı eğı- tımde de çağdaş duzev sağlanmalı anneve babalarla ıletışım kurularak onemı anlatıl- malıdır Ozellıkle ekonomık sorunları ağır basan buyuk şehırler çevresındekı ve kır- sal alanlardakı okul oncesı >aş grubu ço- cuklarının sağlık. gıyım, gıda gereksınımı ve çağdaş eğıtımı sağlanmalıdır Cağdışı eğı- tım ve koşullanmanın onu ancak bu volla alınabılırkanısında>ım Onlemlen parasal sorunları one surerek almamak gelecekte bedelını daha ağırodetecektır A.vdınlığa>o- nelık dev letın eğıtım yonunun de aydınlık kuşdklaryetıştırmekolmdsıgerekır Cum- hun>et hukumetlennı bu konuda uyarma- nın butun aydınların gorev ı olduğuna ına- nıyorum CUMHURİYETTE> OKURLARA ORHAN ERİNÇ Af ve Siyasal Erk DSP Genel Başkan Yardımcısı Bayan Ecevit'ıı ortaya attığı af onerısı gunlerdır gundemdekı ye rını koruyor Kamuoyuna yansıyan goruntuye bakılırsa çoğun luk, genel ya da sınırlı bır af çıkanlmasına karşı Genel af deyımı ağız alışkanlığı ıle kullanılıyor ol malı Çunku Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı'nın go rev ve yetkılerını genel olarak belırleyen anayase maddesınde, af yetkısının kullanılmasına sınırla ma getırılmış Genellıkle teror suçu olarak tanım lanan ve Devlet Guvenlık Mahkemelerı'nın gorev alanına gıren suçlar ıçın af çıkartılamayacağı ke- sın bıçımde belırlenmış Yasalarımızdakı hukumler yuzunden teror sa- vunuculuğu, ırk aynmcılığı savaş kışkırtıcılığı ıçer- meyen, salt halkı bılgılendırme amacıyla yazılmış haber, koşe yazısı ve roportajlar da teror suçu sa- yıldığı ıçın af sınırlaması ıçınde kalmış Başka bır deyışle fıkır suçlarının bır bolumu de çıkarılırsa af- tan yararlanamayacak Af, hukuksal degıl sıyasal bır tercıh olarak tanım- lanıyor Ancak hukuksal sonuçlarına gore yurttaş- ların devlete karşı ışledığı suçlar değıl, yurttaşla- rın yurttaşlara karşı ışledığı suçlar ıçın geçerlı ola- bılıyor Unlu atasozlerımızden 'el kesesınden develer kurban 'da olduğu gıbı sızın benım bırbtrımıze kar- şı ışledığımız suçlan yok saymaya hazırlanan sı- yasal erk, temsıl ettığı devlete sıra gelınce duru- yor Durmak zorunda kalıyor Bu arada, kamu gorevlılerının devlete karşı ış- ledığı suçlar da var Örneğın unlu çetelenn ışledı- ğı suçlar Ama bu konuda affın onu açık 55'ıncı cumhurıyet hukumetı şımdı onca ış ara- sında bır de af konusunu karara bağlamaya uğ- raşıyor Ne yapacağı henuz belırlı değıl Ama en azından koalısyon protokolu ıle o da kendısını sı- nırlamış durumda 29 Hazıran 1997 gunu ımzala- nan protokolun gınş bolumunde denılmış kı "Anavatan Partısı, Demokratık Sol Partı ve De- mokrat Turkıye Partısı, ulkeyı 54'uncu hukumet tarafından ıçıne duşurulduğu rejım ve devlet bu- nalımından kurtarmak, toplumdakı gergınlığı or- tadan kaldırmak ve uzlaşmayı guçlendırmek, ah- lakı yozlaşmayı durdurmak, kamu yonetımındekı yıpranmaya son vermek, temız toplum ozlemını gerçekleştırmek, ulke ekonomısını yenıden uret- ken nıtelığe kavuşturmak ve devletın saygınlığını sağlamak, laik, demokratık cumhurıyetı guçlen- dırmek amaçlanyla bır araya gelerek bır koalıs- yon hukumetı kurmaya karar vermışlerdır " Temel ılkeler bolumunde de "Yolsuzluklarta et- kılı mucadele edıleceğı ve organıze suç orgutle- n ıle kararlılıkla mucadele edılmesını sağlayacak yasal duzenlemelerın yapılacağı" vurgulanmış du- rumda Bakalım bu amaç ve ılkelere gore nasıl bır ta- sarı ıle karşılaşacağız Şayet onen benımsenırse af bu ılkelerın neresme sığdınlacak^1( Eskıden af konusu gündeme, 'devtetfriatıfeiı' olarak sunulûrdu Bu kez oyle olmadı Sozluk'af/- fet 'ın karşılığını 'karşılık beklemeden gostenten sev- gı, tyılık severlık' olarak verıyor Acaba beklenen bır karşılık var da bız mı bılmı- yoruz? • AB ve Kıbns'tan sorumlu Devlet Bakanlığı'nın Avrupa Bıriığı stratejı raporu ıle Edırne Idare Mah- kemesı'nın dın kurallarına dayanarak verdığı ka- rarın Başbakanlık Takıp Kurulu'nda tartışılmasını Alper Ballı yazdı • TBMM komısyonuna ıfade veren Özer Uçuran Çiller'ın açıklamalarıyla Çıller çıftının servetıyle ıl- gılı komısyonun yenı araştırma konularını Ayşe Sayın okurlarımıza aktardı • TBMM'nın seçım hazırlıkları ıle Başbakan Me- sut Yılmaz'ın "yıl sonunda ıstıfasının ardından ız- lenecekyontemle" ılgılı ongorulennı Dürdane Kır- çuval haberleştırdı • Yatağan, Yenıkoy ve Kemerkoy santrallanyla ıl- gılı Danıştay kararını uygulamaya yanaşmayan yetkılılerın 'Teblıgat yapılmadı' açıklamalarının mahkemece yalanlanması ve gelışen tepkılen Öz- can Özgür duyurdu * MGK kararları doğrultusunda ıllerde kurulan 'ır- tıca ıle mucadele kurulları'run yetersız kalması uzerıne MİT ve emnıyetın devreye gırdığını Cem Ulutaş haberleştırdı • Istanbul'da onumuzdekı yerel seçımlerde Bu- yukşehır Beledıye Başkanlığı ıçın yarışın şımdıden başladığını Banş Doster yazdı. • Uluslararası Çocuk Hakları Sozleşmesı'ne go- re, 0-18 yaş arasında bulunan herkes çocuk sa- yılırken Turkıye'de 15-18 yaş arasındakılerın ağır ceza mahkemelerınde yargılandığını Yusuf Ziya Ay haberleştırdı • Onumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır hafta geıçrmenız dıleğı ve saygılarımla İLAN T.C. BAYBURT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1997 295 Davacı DSİ Genel Mudurluğu vekılı A.v Hıkmet Be- kar tarafmdan davalılar Bavburt Arpalı Koyu'nden da- valılar Hacı Sulevman Karahan \e muştereklerı alevhı- ne mahkememıze açılmış bulunan Tescıl davasının va- pılan açık duruşması sırasında verılen ara kaıarı gere- ğınce, Davacı vekılı dılekçesınde Arpalı Köyü'nde kaın I8l parsel No'lu ve istımlak evrakında 15 parsel numa- ras>ı ıle gosterılen taşinmazda 50 m2 lık kısmın davacı Idare adına tescılını talep etmış olup Bavburt Arpalı Koyu'nden davalılar Hacı Sulevman Karahan. Hacı Ahınet Karahan VI Nacı Kaıahan Gulsüm Karahan (Bevazıt) Vurdı Temel ve Fatma Abbasoglu nun tum aramalara ıağmen adreslerının tespıt edılıp davetıve tebliğ edılemedığınden ılanen teblığıne karar verılmış olup duruşmanın bırakıldığı 17 09 1998 günu saat 9 00da duruşmadd hazır bulunmaiarı veva kendılennı bır vekılle temsıl ettırınelerı duıuşmada hazır bulun- madıklan ve kendılennı de bu vekılle temsıl ertırme- dıklerı tdkdırdeduıuşmalaıın vokluklarındd vapılıp ka- rara bağlanacagı hususu HLMK'nın 213 ve muteakıp maddelerı geregınce davetıye veııne kaım olmak ûzere ılanen teblıg olunuı Basın 36413
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear