23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 1998 PAZARTESı HABERLERIN DEVAM TURKIYE Istanbul Edirne A 2g Sinop A 27 Adana A 36 A 32 Samsun Kocaeli A 27 Mersin A 33 A 30 Trabzon A 29 Diyarbakır A 40 Çanakkale A 30 Giresun A 27 Şanlıurfa A 41 Izmır  35 Ankara A 33 Mardin A 38 Manisa Aydırt _A 36 Eskişerıir A 33 Siirt A 39 Denızli A 3 7 Konya A 35 Hakkâri A 34 A 37 Sıvas A 31 Van Zonguldak A 27 Antalya A 30 A 34 Kars A 30 Bütün bölgelerimiz az bulutlu ve açık _ _ _ geçecek. Hava sı- oslo caklığı yurdun ku- Helsınkı DIS MERKEZLER PB 18 zeybatısında biraz stockholm azalırkendığeryer- L o n d r a Y Y J_7 18 lerde biraz artacak. Amsterdam Y Rüzgâr kuzey ve grüklei Y doğu yönlerden 21 18 18 hafif, ara sıra orta B o n n kuvvette esecek. Y 20 Y 21 Münih Y 20 Zürih Bertin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y A Y Y PB Y A 19 27 36 24 28 29 30 35 Y 19 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y A A Y PB Y PB A 18 37 30 33 31 33 33 35 A 40 Taşkent •Tâhran Kanıre» 0Aç.k bulutlu Sısıı ^ Çok bulutlu ı Yağmurtu Sulukar , Gok gurultülu BülentEcevit Çakıcı ile görüşen Aşık'a tepki doğruladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yar- dımcısı Bülent Ecevit, Ala- attin Çakıcı da yakalanan kırmızı pasaportun, Türki-_ ye'nin Pekin Büyükelçili- ği'nden sağlandjğı haber- leriyle ilgili olarak "Maale- sef doğru" dedi. Ecevit, "Getişmelerasiında Susur- luk'la bağlantılıdır. Susur- luk olayının düğümünün çözülme aşamasıdır" der- İcen Enıniyet Genel Müdü- rü Necati Bilkan "temiz ei- ler" operasyonunun çok iyi gittiğini, yakmda çok önemli gelişmelerin yaşa- nacağını bildirdi. Dışişleri Bakanı fsmail Cem'in bü- tün büyükelçilik ve konso- losluklardan kırmızı pasa- port envanter sayımını is- temesinin ardindan. Pe- kjn'den "Zimmetimizdeki pasapordardan biri eksik- tir" yanıtı gelmesi, Çakı- cı'nın üstünden çıkan kır- mızı pasaportun kaynağıy- Ia ilgili somut bulgulara ulaşılmasına yol açtı. Bu gelişme, Çakıcı'yla bağ- lantısı gerekçe gösterilerek Pekin Büyükelçiliği'nden merkeze alman eski MİT daire başkanlanndan Ya- viiz Ataç'ı kuşkulann oda- ğına oturttu. Ecevit, dün Erzincan'a giderken Esenboğa Hava- alanı'nda gazetecilerin son gelişmelerle ilgili sorulan- nıyanıtladı. Çakıcı'nınya- kalanması ve sonrasındaki gelişmelerin kırmızı pasa- portun Pekin Büyükelçili- ği'nden sağlandığı haber- leriyle ilgili olarak "Maale- sef doğnı" diyen Ecevit, son gelişmelerin Susurluk olayıyla baglantısına dik- kat çekti. Ecevit, şunlan söyledi: "Susurluk olayının dü- ğümünün çözülme aşama- sıdır bu. Bugünkü hükü- metin bundan gocunacak bir dununu olmadıguıı gös- teren bir ola>; emniyerin başansL Emniyet çok rahat çalisabiliyor. hükümettara- findan destekJeniyor. Hü- kümetin desteğini arkala- nnda hissedebiliyorlar. Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican1dan da çok memnunuz. Emniyetle MİT arasındaki kopukluk ortadan kalkrı. Bu da başa- nda önemli bir etken oldu." De\ let Bakanı Eyüp Aşık'ın, Çakıcı ile görüştü- ğünü açıklamasını nasıl de- ğerlendirdiğinin sorulması üzerine Ecev ıt, "Kimin ki- minlegörüştüğü önemlklir. Bakan,hükümetten haber- siz olarak Çakıcı"yıaramış ise bu ciddi bir durumdur, ama öyle bir durum yok" diye konuşru. Emniyet Ge- nel Müdürü Bilican da Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, maryaya karşı başlattıklan "temiz eller operasyonu"nun çok iyi gittiğini ve yakında çok önemli gelişmelerin olaca- ğını bildirdi. Bilican, Çakı- cı'da yakalanan kırmızı pa- saportun Pekin Büyükelçi- liği'nden verilmesi ile ilgi- li olarak Dışişleri Bakanlı- ğı ve MÎT'in ayn ayn so- ruşturma başlattığını söy- ledi. Bilican, Yenimahalle'de önceki gün meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitiren Batıkent Polıs Kara- kolu'nda görevli polis me- muru Murtaza İde için dün düzenlenen cenaze töreni- ne katıldı. Bilican, tören- de yaptığı konuşmada. po- lis teşkilatınm, terörle ol- duğu gibi milletinin alın te- rine göz dikenlere karşı da mücadele verdiğini belirt- ti. Bu memlekettezorbalık- la, efelikle, korku ve deh- şetle haksız şekilde başka- sının sırtından geçinmek isteyenler olduğunu kayde- den Bilican. "Milletin aün terine göz dikenler vardır. Bizim mücadeiemiz hem bunlarla hem de terörle çok yönlü olarak sürmektedir. Bugün polis teşkilatı, mille- tin kendisine verdigi so- nımluluğu yüz akıyla yeri- ne getirmektedir" dedi. Cenaze töreninden sonra gazetecilerin Alaattin Ça- kıcı ile ilgili sorulannı ya- nıtlayan Necati Bilican, Çakıcf nın yakalanmasıy- la ilgili olarak bütün konu- lan açıkladığını belirterek "Bundan sonra hırakın il- gili kuruluşlar çaüşmalan- nı yapsın. Biraz sabredin, size daha sağhklı haberleri daha sonra vereceğiz" di- ye konuştu. Bilican. bir gazetecinin, "Alaattin Çakıcı'nın üze- rinde çıktığı iddia edilen bant kayrtlangeldi mi" so- rusuna. "Tahkikat devam ediyor" yanıtmı verdi. MİT 'köstebeği' • Baştarafı 1. Sayfada rilmediğinin ortaya çıktığı- nı söyledi. Aynı yetkili, şu görüşleri dile getirdi: "Yüzde yüz söyleyebüi- rim. Yapbğımız arasürma- lar, pasaportunteşkilat adı- na MİT tarafuıdan veril- mediğini ortaya koyuyor. MİT, teşkilat demektir. Teş- Idlatuı resmen kırmızı pa- saportu venne diye bir du- rumu yok. Ataç'uı Çakıcı ile Uişkisi olduğu kesin, bu- nu herkes biliyor.Ama ken- disininözelolarak,şahsibe- cerisi ile teşkilatı kullana- rak kırmızı pasaport ver- me işlemi oldu mu? Bu hu- sus, gerekli tahkikatlarda ortava çıkıyor veya çıka- cak." Çiller döneminde teşki- lattaki başıbozukluk ve emniyet ile teşkilat arasın- daki çekişmenin yaşandığı sırada müsteşar olan diplo- mat kökenli Sönmez Kök- sal yaklaşık 6 ay önce ya- pılan bir operasyonla Tür- kiye'nin Fransa Büyükel- çisi olarak atandı. Yerine, Köksarın uygulamalanna karşı çıkmca Türkiye'nin Ingiltere Büyükelçiliği'ne atanan ve Eymür'ün teşki- lata yeniden döndüğü sıra- da Ankara Operasyonlar Daire Başkanı olan Şenkal Atasagun getırildi. Atasa- gun, MlT'in başına teşkilat içinden atanan ilk müste- şar olma özelliğini tasıyor. Atasagun, Yılmaz'ın desteği ile MİT içindeki çete bağlantılannın temiz- lik işini başlattı. Bu çerçe- vede Eymür ve Ataç hak- kında da, Çakıcı ile bağlan- tılan ve suçlu kişilerin MlT adına çalıştınlması gibi suçlardan aylarönce hakla- nnda soruşturma başlatıl- dı. Üst düzey istihbarat yet- kilisi, Cumhuriyet'e değer- lendirmesinde, basında iki şeyin kanştınldığını belir- terek şu görüşleri dile getir- di: **Bu arkadaşlarla (Ey- mür \ e Ataç) ilgili çalışma- lar 1.5 a> önce bitti. Yani Çakıcı ile başlayan bir olay değil. Dünyanın hiçbir dev- letinde üç günde bu kadar is yürümez asluıda. Bunlar zaten daha önce bitmiş olaylar, fakat bugünlere denk gekü"" Eymür ve Ataç hakkında MlT'in kendi çalışma, usul ve metotlanna göre hakJa- nnda tahkikat yapıldı ve yaptıklan hatalar incele- meye alındı. Atasagun'un işbaşına gelmesiyle birlik- te teşkilatın bilgisi dışında bazı ilişkiler içine giren, yani kanunsuz işleryapmış ve daha önce suç işlemiş kişilerin MlT adına çalıştı- nlması konusunda rol oy- nayan ve mafya ile bağlan- nlan olan kişiler "sûzgeç- ten" geçirilmeye başlandı ve suçlu bulunanlar hak- kında gerekli işlemler ya- pıldı. Atasagun ve Eymür 30 yıllık çalışma arkadaşlan. Ancak Atasagun, Ey- mür'ün teşkilata yeniden döndürülmesine. çalışma yöntemleri konusunda farkJı görüşlertaşıması ne- deniyle pek sıcak bakmı- yor. Ost düzey istihbarat yetkilileri, mafya ile bağ- İantılı yeni /akalamalar olup olmayacağı yolunda- ki soru üzerine "Devlet ola- rak hepimiz bu konuda ka- rarhvız" dedi. ANKARA ^Cumhuriyet Bürosu) - CHP \e DYP, Fransa"da tutuklanan ülkücü mafya lıderi Alaattin Çakıcı ile telefon görüşmesi yaptığını kabul eden Devlet Bakanı Eyüp Aşık'in istifa- sını ıstedı. CHP Genel Sekrcter Yardımcısı EşrefErdem, adı geçen diğer bakanın da derhal ortaya çıka- nlması gerektıgim belirtirken "Bunlar siyaset- çilerden hünaye görüyoriar. Himaye görmeyeu hiçbir eylenıin bu kadar süre karanlıkta kalma- sı mümkün değüdir" dedi. CHP İçel Mılletvekili FıkriSağUr, Çakıcf nın siyasetçi, bürokrat ilişkilerini açığa çıkarmak için konuyu Meclis gündemine getireceğini söy- lerken DYP Grup Başkanvekilı Saflet Ankan Bedük ise Aşık'ın yani sıra Başbakan Mesut Yılmaz'ın da istifasını istedi. Çakıcı'nın Fransa'da ya- kalanmasının ardından geli- şen olaylar zincirinde. Aşık'ın Çakıcı ile yaptığı telefon görüşmesinin de or- taya çıkması, muhalefet partılerinin tepkilerine ne- den oldu. Erdem ve Bedük. dün düzenledikleri basın toplantılannda Aşık'ın isti- fasını istedıler. Erdem, Tür- kiye'de siyasetın "şirazcsin- den" çıktıgını belirterek sı- yasetin mafyay la iç içe geç- miş hale geldiğıni belirtti. Bugün yaşananlann bu tab- lonun görünen küçük kı- sımlan olduğunu kaydedcn Erdem. toplumun tüm bek- lentilerine karşın henüz tab- lonun tam olarak ortaya çı- kanlmadığını söyledi. Er- dem şu görüşleri dile getir- di. "Yeşil'i çete lideri gerek- çesiyle an\orsanı/; bir ta- raftan MlT olarak buna kırmı/ı, yeşil pasaportlar \e- riyorsanız burada büyük bir çelişki \ar demektir. Bu- gün de Alaattin Çakıcı ile il- gili olarak yaşanan budur. O pasaportu kim \erdi? Biz farkında olmadan Türki- ye'de ayn ayn derebey likler mi oluşuyor. MİT ayn bir derebey lik: emniyet, diğer istihbarat birimleri ayn bir derebeylik mi oldu? Bunlann birbirin- den haberi yok mu?" Bedük de, Çakıcı'nın yakalanmasının güven- likgüçlerinin başansı olduğunu. Başbakan Me- sut Yılmaz'ın bunu kendisi başarmış gibi konus- malaryapmasının "bir başbakanayakışmadığı- nı" söyledi. Çakıcı'nın yakalanmasına yönelik operasyonlann bir süredir yürürüldüğünü ileri süren Bedük, "Sayuı Başbakan sırf siyasi çıkar uğruna bunu kendisinin yaptığını sövlüvor" di- ye konuştu. Çakıcı "nın görüştüğüdigerbakanla ilgili ola- rak saptamalan olduğunu aktaran Bedük. bunu Başbakan'ın açıklamasını beklediklerini söyle- di. Bedük, Başbakan'ın da istifasını istedi. Böy- le bir olayın DYP döneminde yaşanması duru- Demirel: Gerçekortaya çıkar, sabıtiıolun tstanbul Haber Servisi - Cumhurbaş- kanı Süleyınan EKmirel, anarşi ile terörün karmasından mafyanın çıktıgını belirte- rek " Yalnız devlet, kanunsuzluk yapma- yı akiına koyınuş bulunan kisuıin, isfer çete, ister mafya ister başka bir şey otsun; terönst olsun, onun kullandığı metotian kuUanmaz. Devlet onu kullanmaya kal- karsa devletde hukukun dışına çıkar" di- >e konuştu. Demırel, Devlet Bakanı Eyüp Aşık'ın Alaattin Çalaci ile konuş- ması konusundaki sorulan yanıtlamaya- rak "Bflemem, bir şey diyemeıtı'" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, dün kendisi- ni izleyen gazetecileri Tuzla'daki evinde kabul ederek sorulannı yanıtladı. Demi- rel. Alaattin Çakıcı'da bulunan kırmızı pasaportu Pekin Büyûkelçiliğı'ndeki MİT temsilcisi Yavuz Ataç'ın verdiği id- dialannın anımsatılması üzerine devle- tin makamlannın soruşturmayı sürdür- düğünü belirterek "Devlet gerçeğin ne ol- duğunu bulur cıkanr, sabııiı olun" dedi. Bırgazetecinin Çakıcı olayını "İkinci Su- surluk" olarak değerlendırmesi üzerine üemircJ "İkinci bir Susurluk Ubiribej»-- ce yanlış. Devletin uzunca /amandır uğ- raştıgı anarşi ile terörün karmasındın mafyaobnıçıkmtşbr" dedi. Emniyet Ge- nel Müdürlüğü'nün dün açıkladığı rapo- ra değinerck şöyle devam etti: "Künse devletten ve kanundan güçlü değüdir. Devlet bütün bunlann hepsini hi/ava ko- yar. Valntz deviet kaıııınsu/Juk yapmayı akiına koymuş bulunan kişinin, ister çe- te, istermaf>'a istcr başka bir şey ohun, te- röristobun onun kullandıöı metotian kul- fauımaz. Devlet onu kullanmaya kalkarsa deviet de hnkukon dışına çıkar." Devle- tin meşru zeminden çıkmayacağını ifade eden Demirel. "Türkiye Cumhuriyeti Devleti,kanunbn hâkim kılmakta karar- bhk veinançsahibidir. Kim nc vaptıvsa va- nına koymaz. Mutlaka vakasına yapışır" dedi. Demirel. Çakıcı ile Deviet Bakanı Eyüp Aşık'ın konuşmasının MCîK'de gündemegelipgelmevcceğinınM>rulma- sı üzerine "Nihayct takip edilen kişi ka- mınun pençesinc düşnıek üzervdir" dedi. Demirel, Eyüp A>ık konusuııdaki ısrarlı sorulara "Bikmem, bir şey diyemcm" jsuntou vetîdi; . *<*ei -. i>- „ munda gazete manşetlerinin çok daha farklı ola- cağını savunan Bedük. DYP aleyhıne çifte stan- dart söz konusu olduğunu öne sürdü. CHP Millen ekili Fikri Sağlar ise Alaattin Ça- kıcı ile siyasetçi ve bürokrat ilişkilerinin tüm bo- yutlan ile açığa çıkması için, bu olayı en kısa sürcde denetim yollannı kullanarak Meclis gün- demine getireceğini bildirdi. Sağlar, Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'ın "Türkiye; kim ne- rede, neyapmıştır bunları biliyor" sözlerinin de "ÇakKi \e benzerlerinin, devletin bazı kurum- lan tarafından koruma ve kollama gördüğünün teyidi" olduğunu söyledi. Demırel'in bu açıklamasının, devletin en azından bazı kişilere karşı yasalan yok saydığı- nı ve gereğini yerine gctirmediğinin, bu kişile- rin eylemlerine göz yumduğunun kanıtı olduğu- nu savunan Sağlar şunlan söyledi: "Çünkü lOyilıaş- kın bir süre elini kolunu sal- laya sallaya devlet ihaleleri- ne bile müdahale edecek güç vecesareti göstererek Türki- ye'de faaliyet yürüten Çakı- cı'ya karşı gösterilen müsa- maha. aynı zanıanda Susur- luk mantığının da ö/eridir. Çakıcı ve türde^lerine bu müsamahayı »iistcren dev- let içindeki koruv ucuları- nın, söz konusu faaliy etlerdc sorumluluk sahibi oldukla- n da bir başka gervcktir. Bu durumda Çakıcı'va kırmızı pasaport dahü olmak üzere devletin birçok olanağını sağlavan devlet içindeki ba- zı kişi v ey a kurumlann. Ça- kıcı ola> ında örtbas ve delil yok etnu 1 girişimlerinde bu- lunacakları da ciddi bir kuş- ku olarak mevcudiyetini ko- rıııııakladır." Jntcrpol tarafınd:ın kırmı- zı bültcnlc aranan cski Şij- lı Hdcdıyc üdşkanı Gülay AsJıfiirk ise dün basın da- nı^ııuıııı arjcılığıylayaptığı va/ılı açıklamada, "Çakıcı Nice'te A.slıtürk'le yemek \edi" habcricnnın geıçckle ı hiçbir ilgı>i olmadığını sa- vundu. Almanya seçimlerinde Türklere büyük ilgi • Baştarafı 1. Sayfada "Türkler oy verirken Lüksemburg karaıiannı da dikkate alsmlar" de- meci Başbakan Kohl ve ynndaşları- nı kızdırdı. Alman vatandaşlığına geçmiş 160 bın Türkün ııc kadarı sandıga gider, oylarıııı hangi siyaM partilere verirler, tam olarak bilmek mümkün değıl. Yapılan araştırmalar Türklerin favori partilerinin SPD vc Yeşiller olduğunu gösteriyor. Ama bunun nedeni bu partılerin Türki\c konusundaki görüşleri değil. Daha çok Almanya'nın yabancılar politi- kasındaki ılımlı politikalan: çifte va- tandaşlığa daha yakın durmaları. göçmenlerin haklannm kısıtlanma.M girişimleri gibi sağ partilenn sert po- litikalanna karşı çıkmaları. Gerçi partilenn Türkiye'ye karşı tutumla- n da Türk kökenli seçmenlerin oyla- rını etkileyebilecek bir faktör. ama ağırlıklı faktör değil. Budakolay an- laşılabilirbırşey: Alman vatandaşlı- ğına geçmiş Türk. geleceğini burada gören. bu konuda kesın kararını \er- miş bir kişi olarak oy kııllanacak. Bu nedenle de siyasal partilerin göç- menler konusundaki politikalan o- nun ıçın daha önemli. Bay kal'ın ve Yılmaz'ın açıklama- lan CDL-CSU kanadını kızdınrken. bırCDL'lunun "Çifte vatandaşlığın ne kadar tehlikeli bir şey olduğu bu sözlerden deanlaşıuyor" demesı ko- nu>a yeni birbovut ekledı. Çifte va- tandaşlıga istihbarat örgütü gözlük- leriyle bakan bu yaklaşımı, Alman- yalı Türkler yadırgadılar. Kendileri- ne Türkiye'nin casusu gibi bakılabi- leceğini doğrusu hiç düşünmemiş- lerdi. Seçim öncesi sağ partilerde ya- bancıları sınırlama. sosyal haklannı budama girişimleri yükselirken, sol partilerde göçmenlerin haklan konu- sunda iyıleştirmeler isteyenlenn sa- yılan arttı ve bu, seçim propaganda- larına yansıdı. Geçen n:vi'i avında yapılan Saksonya \nhalt Ncçımlerin- de FDP'nin cyalet parlamento-.una gırememesı. buna karşılık a^ın sa§- cı DVU'nun beklenmedik bırorın- da oy alması (vüzde '3) iktıdarpar- tilerini korkurtıı. CDU ve CSU bu partiye giden oylan 'geri çekmek' amacıyla, bu partinin politikalanna doğru ılerlemeye. kendilerıne gelme- yen seçmenlere kendılerı gıtme>e. parti politıkalannı bu yönde 'geliş- tirmeye'kararverdiler! Öğlu-kızı suç işleyen ailenin Almanvacüın kovul- ması gibi hukuk dı^ı am ı pr.ıtık. a^ı- n sağagönül vermi? scçmenlorin yü- reğine su serpecek - ince" polıtıkalar geliştirdiler. Bu durum st\im propa- gandalannda göçmcnlerı önemli bir gündem maddesi haline yctırdı Bu arada en büyük göçıneıı kıtlcsıni oluşturan Türkler de ağırlıklı olarak tartışılan konu haline geldı. Türkiye Araştırmalar McrkezCnin Yaşadığı ev satılınca Sevim Özses sokakta kaldı Hamiyet Yüceses, Mualla Mukadderoğlu gibi ses sanatçılanyla 20 yü a> m sahneyi pay laşan Sevim Özses, safa gönfînden beri sokağa yığdığı esyalannın başında sabahlıyor. Eskises sanatçısıyardım bekliyor tstanbul Haber Servfei - Uzun yıllar boyunca ses sanatçıhğı yapmış olan Sevim Özses, bugün, ki- radaoturduğu evin sartlması nedeniyie sokakta ya- şamak zonında. Kadıköy. Uzun Hafız Sokak'ta 3 yıldır oturduğu eski ahşap evinden tahliye karany- İa çıkanlan Sevim Özses, maddi oianakîannın ye- 1 ersizliğinden dolayı. evinin karşt kaldınmında, kendisine devletten yardım gelmesini bekliyor. Hamiyet Yüceses, Mualla Mukadderoğlu gibi ses sanatçılanyla 20 yıl aynı sahneyi paylaşan Se- vim Özses, salı gününden beri sokağa yığdığı eş- yalanmn başında sabahlıyor. Bir haftadır uyuya- madığını belirten Özses, zaman zaman komşula- nnın kendisini çağırdığım, ama eşyalannın çalına- cağı korkusuyla gidemedtğini anlatıyor. Bekârolan ve yalnız yaşayan Özses. "Polis babamdan kalan emekli maaşı tasınmama yetmivor. 40-50 miryon kira istiyDiiar. benim elime ayda ancak 25 milyon geçiyor" diyor. Başbakan Mesut Yılmaz'a, eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e mektup yazdığmı ve fstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski Istanbul Valisi Kuttu Ak- taş'la görüşmeye çahştığmı söyleyen Sevim Özses, "Bu kişilerden de. devletten de hiçbircevap alama- dım1 " diye konuşuyor. Sahneye çıktığı günlerden kalan duvar ilanlan- nı gösterirken sesı titriyor Sevim Özses'in, "Ben Haıniyet'ferin, Müzeyyen'lerinzamanmdanun" di- yor. Yaşmı soruyoruz, a On dokuz" diye yanıtlt- yor. bulgulanna göre Almanya'da 1 W yılı sonundj 220 bin Türk. Alman vatandaşlığına geçmiş bulunuyor. Bunlardan 160 bini seçmen niteliği taşıyor ve bu seçımlerde oy kullana- cak" Bu durum da özellikle SPD, Ye- şiller ve baraj sınınnda bulunan FDP'nin ilgisini Türklere yöneltiyor. FDP. Saksonya Anhalt Eyaleti'nde scçimleri 600 oyla kaybetti. Bu ne- denle her oyun bu parti için değeri var. Öte yandan özellikle küçük se- çim bölgelerinde Türk seçmenlerin oyu önem kazanıyor 'SPD. Yeşiller ve FDP, Türk seç- menleri kazanmak için çaba gösteri- yorlar. FDP geçen seçimlerde oldu- ğu gibi bu seçımlerde de son seçim toplantısını Türklerleyapacak. Stutt- gart'ta yapılacak son seçim toplantı- >ına(25 Eylül akşamı) Dışişleri Ba- kanı Klaus Kinkel katılıyor. SPD ise ^eçim öncesi Türk gazetelerine Türk scçmenleriçinilanlarvermevehazır- lanıyor. Alman vatandaşlığına geç- miş Türk sayısının bazı seçim bölge- lerinde sonucu etkile>ebılecek oran- da olduğu Berlin'de ise siyasal par- tiler Türk seçmenlerin önünde görü- cüye çıkmaya devam ediyorlar. 27 Ağustos'ta Berlin Neuköln'de yapı- lacak açıkoturumdan sonra 8 Ey- lül'de de yine aynı yerde partılerin Kreuzberg aday lannm katılacağı açı- koturum var. SPD ayrıca 1 Eylül tarihinde Bonn'da Türkiye Araştırmalar Mer- kezi Direktörü Prof. Dr. FarukŞen'in \e Türk Alman Vakfı Başkanı Vural Öger'in konuşmacı olarak davetedil- dikleri ve 100'ü aşkın Türk multip- likatörün katılacağı bir toplantı dü- zenliyor. SPD Leipzig'te yaptığı son genel kurul toplantısında da göçmen- lerlc ilgili olumlu bazı kararlar aldı. Ayrıca çifte vatandaşlık konusunda olumlu bir tutum ıçine girdı. SPD'niıı Türkiye ile ilgili politikala- nnda da olumlu gelişmeler gözleni- yor. Türkiye'nin AB'yetam üyeliği konusunda bir süre önce Türkiye Araştırmalar Vierkezi tarafından dü- zenlenen birtoplantıda SPD Dışişle- ri Sözcüsü GünterVerheugen Türki- ye'ye somut bir takvim verilmesi ve iki 5 yıldan oluşan bir süre içinde Türkiye'nin tam üyeliğinin kabul edilmesi gerektiğıni belirtti. Başba- kan adayı Gerhard Schröder ise son ABD gezisınde Türkiye'nin tam üyeliği için çaba göstereceğinı açık- ladı. Tüm bu gelişmeler Türklerin SPD'ye olan ilgisini arttınyor. Tür- kiye Araştırmalar Merkezi tarafın- dan yapılan son araştırmalar da SPD'ye oy vermeyi düşünen Türkle- rin oranının geçen döneme göre bü- yük oranda arttığı ve yüzde 60'lara çıktıgını gösteriyor. Türklerin favo- risi iki parti: SPD ve Yeşiller. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Semerkand'da her iki uç da vardı... Girişte "Işte Semerkand" dıyeceğim bir kent kar- şılaması bekliyordum. Olmadı, kent birden başla- dı. Sanki Taşkent'ten bu yana arada bir geçtiğimiz yerieşim yerlerinden önemli bir farkı yoktu. T i - mur'un mezannı, medreseleri, Uluğbey'/n rasat- hanesini görmeden karar verme" dedim kendime. İlk durak "Guriamir"\n yani "Gülemir" Tımur'un mezarı... Akhunbabayev caddesinin başı. Giriş sessizli- ğinden sonra bir bakıma Semerkand ile tanışma... Çinilerdeki mavilik sanki deniz özlemınin dışavu- rumu. Bahçedeki güllerin arasından anıtmezara geçiliyor. Içerde ilk sunulan, Timur'un Semerkand baş- kentli devletınin tarihteki en genış sınırını gösteren harita. Geçen yıl Balkanlar'da da aynı duruma ta- nık olmuştum. Her ülkenin gözde haritası tarihte ulaştığı en geniş sınır... Anıtmezardaki harita Ankara'dan başlıyor, Ha- zar'ı göbegine alıp bugünkü Kazakıstan içlerine kadar giriyor... Haritadan sağa dönüp anıtmezarın olduğu bö- lüme geçtim. Sekizgen yapı, her şey çok yeni du- ruyor... Timur, hocası, çocukları ve (Jluğbey ile bir- likte yatıyor. Anlatılan o ki Timur. "Beni hocamın ayaklan altına gömün" demiş. Müze görevlisi Mohira Hanım, tek tek anlatma- ya başladı. Koyu yeşil taşı gösterdı. "Bu Amir Tı- mur'un". Sonra devam etti: "Hocası Mirsaid Bereke, Maksude Sultan, Mirza Uluğbey, Ikteoğlu Şahruh, Miraşah, Un- da Omar Şeytı, iki çocuk, ismi namalum." Mezann anlatımı bittikten sonra yapıya geçti: "Burda tamirteş işleri bitgen. Alt kısım hiç tamir bulmadı." Pek çok anıtmezar gibi Tımur'unkinde de ger- çek mezar gösterime açık bölümün tam altında. Zi- yarete kapalı. Kimi özel durumlarda ya da grupsuz tek kişilik başvurularda ziyaret edilebildiğini duy- muştum. Şansımı denedım: "Mohira Hanım, alt kata inemez mıyız?" Cebinden anahtan çıkanp önüme düştü. Arka ta- rafta dar bir kapıdan geçtik. Heyecandan başımı kapıya vurunca, "Timurselamı" deyip devam et- tim... Tüm bölümleri işlemeli, ahşap dar kapıdan içe- ri girip 5-6 metre hafıf eğimle indik. Ölçüler üst kat- tan biraz daha küçük. Geçen yüzyılın ortasında bölgeye gelen gezgın Vambery, mezarı şöyle anlatıyor: "... Tımur'unkinin üzerinde 2.5 kanş eninde ve 10 karış uzunluğunda ve 6 parmak yüksekliğinde yan yana koyulmuş, iki parçadan oluşan koyu yeşil renklison derece güzel iki taş konuluydu..." Mezar eski görünümünü koruyor. Ikincı durak Regıstan alanını çevreleyen Uluğ- bey, Tellakar ve Şırudar medreselerinin öyle bir go- rünümü var ki, Avrupa'dakı değme "eskikent alan- lanna" taş çıkartır. Ne var ki, eldeki sadece "görü- nüm". Gerek bugün bile canlılığını koruyan mavi çini iş- lemeler, gerekse yapının büyüklüğü Timur döne- mini anlatmaya yetıyor. Ama ınsanın gözü o günü bugüne bağlayan halkalar anyor... Yok. Semerkand'ın en büyük yapısı, Tımur'un, göz- desi Bibi Hanım ıçın yaptırdığı cami ve mezar da aynı. Çıniler şahane, etrafı vırane. O kopukluk belki de doğuya özgü büyünün an- laşılması güç doğallığı. Bugünkü Semerkand Semerkand'ın birkaç kilometre dışındaki Uluö- bey Rasathanesi'nde duygularım biraz değişti. îl- le de bütünlük arama kaygısını bıraktım. O zaman Uluğbey ile tanışmak daha kolay oldu. Uluğbey'in 15. yüzyıldaki çalışma ortamını temsili gösteren çizimlerden sonra rasathaneye geçiliyor. 30 met- re kadar derinlikte, dar merdivenli, yay biçiminde oval iniş... Görünüm ilk bakışta basıt, ama yaptığı çağnşımları anlatsam çok abarttığımı düşünebilir- siniz... Hele benzer rasathanenın istanbul'da ya- pımının gündeme geldiğini, zamanın şeyhülisla- mının, "Gökyüzünün derinliklehyle uğraşmak, Al- lah'a hakarettir" fetvasıyla vazgeçıldiğinı ve Islam dünyasının son dönemdeki "yazgısını" düşünün- ce... Timur, dünyanın neredeyse tüm köşelerinden zenginliklertaşıyarak Semerkand'ı oluşturmuş. Ay- nı zamanda bir bilim kenti olmuş. Dünyanın dört bir yanından genç kızlar da getirdiğı için bir dönem "güzel kızlar kentı" olarak da anılmış. Bugünkü Semerkand'ı tanımlamak gerekırse, bende sayfalann çoğu koparılmış, dıpte kalan bö- lümleri bile insanı heyecanlandıran müthış bir ki- tap kapağı çağrışımı yaptı. Insanlık hâlâ pek çok kentin yapraklannı kopar- maya devam etmiyor mu? FP Cenel Başkanı Recai Kutan 6 Onlar ııııtuk söyledi bîz hizmet ettîk' ANKARA (Cumhuriyet Bürosn)- FP Genel Başkanı Recai Kutan. Ankara Ana- kent Belediye Başkanı Me- lih Gökçek'e destek venr- ken, diğer partilerin beledi- yelerini kastederek "Onlar nutuk söylediler. biz ülkeye hizmet yapmaya devam edi- yonız" dedi. Kutan, dün Gökçek ile birlikte Keçiören'de kurulan Evcil Hayvanlar Parkı'nın açılışına katıldı. Kutan. Gökçek'in hizmetlerinden memnuniyet duyduğunu be- lirterek "Şu anda FP'de mil- letvtkili olan Mehmet Altın- soy ve belediye başkanı Me- lih Gökçek'le Ankara'va emeği geçmiş iki belediye başkanı olduklan için iftihar ediyorum" dedi. Gökçek'in goreve geldiğinden beri 150 açılış ve temel atma töreni- ne katıldığını kaydeden Ku- tan şunlan söyledi: "Başka- lannın hayallerinde bile ula- şamayacağı hizmetferi FP'B belediyeler gercekleştirdiler. Yapılanlar sadece altyapı hizmederiyle sınırlı kalma- yarak sosyal hizmetleri de içeriyor. Orhan \'eli'nin şi- irinde olduğu gibi. onlar nu- tuk söylediler. biz ülkeye hiz- met yapmaya devam ediyo- ruz." 20 bin metrekarelik alana kurulan parkta yapay şelale. gezi. piknık ve oyun alanla- n bulunuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear