14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyetîmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yonetmenı. Orhan Erinç • Genei Ya>m Koordınatöru HikmetÇe- tinkava • Yazıışlen Mudunj lbrahim Yıldız • Sorumlu Mudur Fikret İlkiz • Haber Merkezı Müdürû Hakan Kara 0 Gorsel Yönetmen. Fikret Eser Dı$ Haberier Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbaraı Cengiz V ıldınm 0 Ekonomı Mehmer Saraç 0 KuJtur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücebnan 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme Abdııllah Vaacı0 Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurl Haberlen Mehmet Faraç Yavın Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. Hikmet Çerinkaya, Şükran Soner. Ergun Balcı. Ibrahim V'ıldız, Orhan Bursail. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbav AtatürkBulvan No: 125,Kaf4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195O20(7hat), Faks. 4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kıak, H Zıya BK 1352 S 2<3Tel 4411220, Faks 44191170Adana Temsjlcısı Çetin Vigenoğtu. fnönü Cd 119 S No I Kat: I, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Mudurü C'jffin Akmen # Koordmatör \hmet Korulsan O Mıiıasefce Büteıt Yener«ldare Hüse>in Gûrer • Işletme Önder Çelik • Bıigı- Işlem >»U Inal • Bılgısa\ar Sıstem MQrii>et ÇDer • Sanş Fadkt Kuza MEDVA C: • Yonetım Kı Başkanı - Genel Mudur Gü Erduran 0 Koordınator F Işıtman 0 Genel Mudur Yardırr Se>daÇoban Tel 514 07 513<)580-51384«Wl.Faks 5131 \a>ımla>an \e Basan: Yenı Gün Haber -\jansi Basın ve Yayıncıhk A Ş TüAücağı Cad 39 41 Cagaloğlu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 19AĞUSTOS 1998 Imsak: 4.33 Güneş:6.10 Öğle: 13.15 İkindi: 17.01 Akşam: 20.06 Yatsı: 21.36 www.cumhunvet.corr Camel-Trophy'de 2. etap • Spor Servisi - Arjantin ve Şılı'de bu yıl 19.'su gerçekleşririlen Camel- Trophy 98'de ikınci etap tamamlandı. Türkiye'nin de >eraldığı 20 ekibin Futalenfu Nehri'ndeki büyük mücadelesinde Kutlu Torunlar ve Mehmet Gürs'ten oluşan Türk ekibi 2. etapta 5. sırayı alırken, kayak yanşmasında Italya ile binnciliği paylaştı. 100 yıllık arşîve sahip çıkıldı • istanbul Haber Servisi - Kadıköy Nemzade Sokak 58,1 numarada oturan Fatıh ve Sönmez Ozanoglu kardeşlere aıt dergi, kitap ve birçok önemlı belgelerden oluşan arşive Kadıköy Beledıvesı sahıp çıktı. Basında "çöp e\' diye yer alan bu konuttan çıkan belgelenn önemlı birarşiv oldugu anlaşıldı Hipertansiyon haritası • ANKARA(ANKA)- Sağlık Bakanligı. Türkiye nüfiısunun yüzde 15- 20'sınde görülen \e her geçen gün saygınlaşan hipertansiyon hastalığının hantasını çıkarmak için bir çalışma başlattı. 1.520 personel tarafından yürütülecek çalışma kapsamında hastalıgın görülme oranı, bölgelere göre değışkenliğının belırleneceğı bildirildi. Prof. Dr Ahmet Cemil Kozlu. hıpertansıyonlu erkeklenn yüzde 35. kadınlann da >üzde 45'inin kalp knzine aday oldugunu vurguladı. Başvuru için son gün • A\KARA (Cumhuriyet Bürosu)-Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın (MEB) açtığı 34 bın 213 öğretmen kadrosu için başvurular. bugün sona erecek. Başvurular. MEB tarafından optik okuyucu ile değerlertdirilecek ve atamalar bılgısayarla gerçekleştırilecek. Eğitim Sen'in yaptığı araştırmaya göre ögretmenlenn yüzde 7 0"ı geçmmek için bir ek iş yapıyor Genellikle rehber ögrermenlerle din dersi öğretmenleri ek iş yapmıyor. Dalyan'a arıtma tesisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Dahan- Köyceğız'de Almanya'nın maddi desteghle yapılacak 2 antma tesısinin temeli, Başbakan Mesut Yılmaz'ın katıîımıvla bugün atılacak. Alman Federal Cumhuriyeti Büyiikelçıliği'nden yapılan açıklamava göre Alman hükümetı antma tesıslerinin yapımınına 35 milyon mark hibede bulunduğunu belırterek projeler ile Kövceğiz Gölü'nün ve Dal_\an Sazlığı'nın atık su yükünden kurtulacağı kaydedildi. Hem marka hem TV programı • Haber Merkezi - Benetton'un spor gıyim markası "Playhfe" ile aynı adı taşı\an teleuz>on programı ağustos ayından itibaren spor kanalı Eurosport tarafından tüm A\ rupa'da da yayımlanmaya başladı FDA'nın tavsiyesi • ANKARAflJBA)- Amenkan Ulusal Gıda ve llaç İdaresı (FDA) tarafından yapılan son araştırmaya göre aspirinin kalp krızı ve ınmeyı engelledığı resmen açıklandı. FDA tarafından yapılan araştırmaya göre bugüne kadar felç vakalannda sadece erkekler için doğrulanan aspınnin olumlu etkisınin kadmlar üzennde de olduğunun kanıtlandıöı bildirildi. Nükleer santral için müteahhit firmalara verilen uluslararası taahhütlerin açıklanması istendi Akkuyu ve Bergama gîzleniyor• TMMOB îkinci Başkanı Celal Beşiktepe, hükümetle Eurogold firması arasındaki anlaşmanın 10 yıldır gizlendiğini belirterek Bergama ve nükleer santralla ilgili taahhütlerin açıklanmasını istedi. TEAŞ Nükleer Santrallar Daire Başkanı Lutfi Sancı, tahkim koşullannı açıklayamayacağını söyledi. CEM ULUTAŞ Türk Mimar ve Mühendis Odala- n Birliği (TMMOB) tkinci Başkanı Celal Beşiktepe, hükümetin, nükleer santral için müteahhit firmalara ve uluslararası finans kuruluşlanna han- gi taahhütleri verdiğini açıklaması- nı istedi. Türkiye Elektrik Üretım AŞ (TEAŞ) Nükleer Santrallar Daire Başkanı Lutfî Sancı ise tahkim ko- şullannı açıklayamayacağını söyle- di. Sancı, nükleer santrala karşı çı- kan meslek örgütü TMMOB'nin bu- güne kadar bir işe yaradığına tanık ol- madığını öne sürdü. TMMOB tkinci Başkanı Celal Be- şiktepe, Bergama'da siyanürle altın madeni işletecek olan Eurogold ile Türk hükümeti arasında yapılan söz- leşmenin 10 yıldır açıklanmadığına dikkat çekerek "Danıştay'ın \erdiği kesin karariara karşın Eurogold git- miyor. Bunun sım açıklanmayan söz- leşmede olsa gerek. Şimdi de nükle- er santralı yapacak firmaya verile- cek taahhütler beili değü" dedı. Celal Beşiktepe, Enerjj Bakanlığı yetkililerinin açıkladığı gıbı Akku- yuUaanahtarteslımı bir nükleer sant- ral yapımı söz konusu olmadığını, yapımcı firmanın aynı zamanda sant- ralı işleteceğini iddıa ettı. Hüküme- tin, müteahhit firmanın nükleer sant- ralın fınansmanı ıçın uluslararası tah- kim koşulunu kabul ettiğine işaret eden Beşiktepe. yapılan ihalenınger- çekte yap-işlet- devret modeliyle ol- duğunu söyledi. Bugerçeğingizlen- diğini savunan Beşıkîepe, savını şöy- le gerekçelendirdi: "Müteahhif fir- manın aynı zamanda işjetki ofması fir- mayla inıtiya/ $ö/ieşme$i \apma an- lamına geiir. Ancak inıtiya/ sözleş- melerinde uluslararası tahkim, idari yargılanıa> ı diizenleven Anavasa'nın 155. maddesine avkındır. Hükümet bu yasal engeli gizlilikyoluvla aşma- va çalışı\or." Nükleer ve MAI Celal Beşiktepe. nükleer santral yapımının, bir süredir gündemde olan ve küresel kapıtülasyonlarolarak ni- telenen Çok Taraflı Yatınm Anlaşma- sı'yla (MAI) bırleşen taraflan oldu- ğunu belirtti. Beşiktepe şöyle devam ettı: "TEA.Ş anahtar teslimi nükleer santralyaptlacakdrvor.Oysa biz onun böy le olmadığına inanıyoruz. Vap-iş- tet-devret modeliyleyapacaklarama böyle değfl gibi göstermejeçahşıyvr- lar. Şimdi Türkiye mevcutenerji sant- raDannı özefleştüirken,yerli vtyaban- atekeflerepeşkeş çekerken, biz Tür- ki>e"de teknolojisini bilnıediğimiz. ta- mmadığımız, işletmesi konusunda herhangi bîr bilgiye sahip ounadığı- mız nükleer santralı nasıl işletece- ğjz?" TEAŞ Nükleer Santrallar Daire Başkanı Lutfi Sarıcı ise TMMOB İkınci Başkanı Beşıktepe'nin kuşku- lannı doğrular bıçimde ihaleye gi- ren firmalardan "üdyılişletmegaran- tis'ahndıgını''söyledi. Yaklaşık 30 uz- manın Türk mühendis ve teknisyen- ler yetişinceye kadar iki yıl süreyle nükleer santralı işleteceklerini belir- ten Sancı, tahkim ve diğer koşullan içeren bilgılerin ihaleye katılan fir- malara şartname olarak satıldığını. bu nedenle bu bilgileri açıklayamaya- cağını belirtti. Sancı. şartnamenin "ihaleve katılan firmalardan alına- bileceğinr söyledi. Sancı, nükJeer santrala karşı çı- kan TMMOB 'ye de üye olmadığını, bu kuruluşun, şimdiye kadarherhan- gi bir şeye yaradığına tanık olmadı- ğını savundu. Sancı, TMMOB'nin nükleer santralla uğraşmak yerine üyelerinin mesleki çıkarlannı savun- ması gerektığini söyledi. IAEA al^ ediyor Sancı, Kocatepe Camii'ni yapa- bilen Türkiye'nin, nükleer santral ya- pamaması için bir neden olmadığını söyledi. Uluslararası Nükleer Ener- ji Ajansı'ndan (IAEA) Türkiye'ye gelen bir heyete ev sahipliği yapan Lutfi Sancı, heyeti Ankara'daki Ko- catepe Camıi 'ne götürdüğünü anlat- tı. Heyettekilerin camiyi görünce şaş- kınlıklannı gizleyemediklerini ve kim tarafından yapıldığı sorulannı, "Türk mühendis ve mimarlan tara- fından" biçiminde yanıtladığını ak- taran Sancı. IAEA yetkilılerinın "Siz o zaman nükleersantralyaparsuuz" sözlerinden gurur duyduğunu söy- ledi. Aiolis kentlerinin metropolisi olan Kyme, müzenin hizmete girmesivle önemli bir turizm merkezi olacak. Aııtilv Kyme'ye müze ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Antık dönemde Ege'nin Aiolia diye adlandınlan bölgesinın başkenti Kyme'den çıkan çok sayıda- ki buluntunun sergilenebilmesi için Aliağa Belediyesı öncülüğünde ve ltalya Catanıa Üniversitesi'nin des- teği ile müze inşa ediliyor. Ege ada- lanndakilerle birlikte sayılan otuza ulaşan Aiolis kentlerinin metropolisi olan Kyme. müzenin hizmete açılma- sıyla Ege'de yeni bir turizm merkezi oluşturacak. Adını Amazonlar'dan alan Kyme, kendi döneminde, Batı Anadolu'nun en büyük lımanına sahip olması. de- niz tıcaretindeki üstünlüğü. zenginlı- ği, mücevherata düşkünlüğüyle tanı- nıyor. Kymeliier ise antik yazarlann aktardığına göre. "safhklarr ile ün sal- rruşlar. Izmir-Aliağa karayolundan ay- nlan toprak biryolla ulaşılabılen. sa- nayi kuruluşlannın arasına sıkışıp kal- mış Kyme, günümüzde pek tanınmı- yor. Anuk dönem yazarlanndan Strabon, "Coğrafya" adlı eserinde Kyme'yi, "Aiolis kentlerinin en iyisive en büyü- ğü" diye tanımlar. Kymelıler'ın. akıl- sızlığından dolayı alay konusu oldu- • Antik Kyme kazılanndan çıkan buluntulann sergilenmesi amacıyla Aliağa Belediyesi ve Italya'nın Catania Üniversitesi'nin işbirliğiyle müze yapım çalışmalan başladı. 1500 metrekarelik bir alan üzerinde iki katlı olarak inşa edilecek müze sekiz ayda tamamlanacak. ğunu belirten Strabon, "Baalannın anlattığına göre,kuruluşundan ancak 300yıl sonraBman verğsi ahnmaya baş- lanmıştır ve bundan önce halk bu ge- lirden yararlanmanııştır. Bu nedenle deniz kiNisında bir kentte yaşadıkla- nnı geç öğrenmiş bir halk olarak ün kazandılar" der. Kyme antik kentinde 1986'dan bu yana kazı çalışmalannı yürüten Ital- yan Catania Ünrversitesi'nden Prof. Dr. Sebastiana Lagona, İÖ 8-6. yüzyıl arasında Batı Anadolu'nun en büyük limanma sahip olan kentin, Prehisto- rik dönemde de yerleşim merkezi ol- duğunu gösteren ipuçlan verdiğini söylüyor. Kentin en parlak dönemıni yaşadığı Helenistik dönemde deniz ticaretinde de ileri düzeyde olduğunu belirten Prof. Dr. Lagona, Roma dö- neminde ise Kyme'nin, gelişen Efes'in gölgesınde kaldığını kaydediyor. TaJanın izleri ttalyan kazı ekibının, geçen yıl aç- tıgı tümülüsün boş çıkması. Kyme'nin uğradığı talanın oldukça gerilere git- tığı'ni gösteriyor. Lagona, tümülüs ka- zısında bulunan ve İÖ 4. yüzyıla ta- rihlenen anıt mezara ılışkin "Yapıola- rak mükemmefliği ve tarihlendirilme- si. 1800'lü yıUann ikinci yansında Kyme'den çalınarak Brirish Muse- um'a ve diğer kolekshonlara saülan harikulade mücevherieri akla getir- mektedir" yorumunu yapıyor. Catania Üniversitesi'nin parasal kaynak sağladığı, Aliağa Belediye- si "nin arazi verdiği müzenin sekiz av sonra tamamlanması öngörülüyor. 1500 metrekarelik bir alan üzerinde iki katlı ve toplam 969 metrekarelik kullanım alanı olan müzede, sergile- me, restorasyon, depo ve büro bölüm- leri ile bir toplantı salonu yer alıyor. Aliağa Belediye Başkanı Hakkı L1- kü, müze tamamlandığında Kyme'nin bölgede önemli bir turistik merkez haline geleceğini vurguluyor. Ekonomide payı artıyor Uzakdoğu'da seks sektörü e-posta : tan (a prizma. net. tr MANlLA (AFP)- Endo- nezya, Malezya, Filipinler ve Tayland'ın gayri safı yur- tiçi hasılasının yüzde 2 ila 14'ünü seks endüstrisinden elde edilen gelirin oluştur- duğu bildirildi. Uluslararası Çalışma Ör- gürü'nün (ILO) dört ülke- deki fuhuş sektörü üzerine yaptığı araştırma, milyon- larca insanın geçimini bu sektörden sağladığını orta- ya koydu. 1993-94 yıllannı kapsa- yan araşttrmaya göre, Endo- nezya'da 140-230 bin, Ma- lezya'da 43-142 bin, Fili- pinler'de 100-600 bin, Tay- land'da 200- 300 bin kadın fahişelik yapıyor. ILO'nun kadın işleri programı sorumlusu Lin Lim, 1980'liyıllardayaşa- nan ekonomik durgunluk nedeniyle üretim ve hizmet alanlanndaki işlerini yiti- ren ve ailelerini geçindir- mek zorunda olan kırsal ke- simden kadınlann büyük bir bölümünün fahişeliğe yöneldiğini belirtti. Müşteriler yerii ILO araştırması, yoksul- luğun, erkeklenn fahişeler- le para karşılığı ilişki kur- malannın önünde bir engel oluşturmadığını da ortaya çıkardı. Lim. basında çok abar- tılmasına karşın seks turiz- minin bu ülkelerdeki seks endüsrrisine çok önemli bir katkjsının olmadığını, müş- terilerin çoğunluğunun yer- li erkekier olduğunu söyle- di. YAŞAMI VE SANATI ELE ALINACAK Nail Çakırhan günü İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Gökova-Akyaka'yı Se- venler Derneğı tarafından dü- zenlenen "Nail Çakırhan Gü- nü" etkJnlikJeri bugün gerçekleş- tıriliyor. Etkinlikte, Türkiye'de mimar olmadan mımarlık unvanını ta- şıyan tek isım olan, Nâzun Hik- met'in hapishane arkadaşı Nail Çakırhan'ın yaşamı ve sanatı ele alınacak. Gökova-Akyaka'yı Sevenler Demeği Başkanı Heike Thol- Schmitz'in verdiği bilgiye göre, "Nail Çakırhan ve Sanatı" baş- hklı etkinlik, "Çakırhan Mima- risi FotografSergisi"nin açılışıy- la başlayacak. Gökova-Akyaka Köyü'nde Nail Çakırhan-Halet Çambel Kültür ve Sanat Evi'nde saat 17.30'da yapılacak sergi açılışı- nın ardından saat 19.00'da Yü- celen Otel'de "Nail Çakırhan ve SanaO" konulu söyleşi gerçek- leştırilecek. Açılış konuşmasını Heike Thol-Schmitz'in, sunuculuğunu Gazeteci-Yazar Şadan Gökova- lı'nın yapacağı söyleşiye konuş- macı olarak gazetemiz yazan Ü- han Selçuk. Yazar Oktay Akbal. Tiyatro Sanatçısı Ekin Duru, Ya- zar Nursd DurueL MimarlarOda- sı Genel Başkanı ve Gazeteci-Ya- zar Oktav Ekinci Turizmci Ham- di Yücel Gürsoj', Sinema Yönet- meni AüOzgentürk. eski Bayin- dırlık ve tskan Bakanı Erman Şahin, emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. İVIîna L'rgan, eskı Içiş- leri Bakanı Teoman Cnüsan ka- tılacak. Etkinlik, yerel sanatçılar- danHüsnüÖzbugin'in u Nafl Ça- kırhan Şürlerinden Ezgüer" ko- nulu müzik dinletısi ve Mimar ErtuğrulAladağ'ın "NaUÇakır- han Mimarisi" konulu saydam gösterisi ile sona erecek. PMO Cenel Başkanı Uy 'Bergama Türkiye'ye örnek olmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TMMOB Peyzaj Mımarlan Odası Ger Başkanı Betül L'yar. Bergama köylüsünı bilincınin ve direnişinin tüm Türkiye' örnek olması gerektiğıni söyledi. Uy; u Bergama'daki köylü bilind bu ülkenin b tün talanlannın \aşandığı verlere önderol cak bicimdegel4miş. Oradaki köviülerck bu ülkenin öğreneceği çok ş«y var" ded Uyar, çevreci örgütler, sivil toplum ö gütleriyle dünyanın çeşitli ülkelerinde gelen gençlerin katıldığı 6-9 Ağustos t rihleri arasında gerçekleştirilen "Bergam Buluşması"nı değerlendirdı. Bergama'c "müthiş bir direniş" gözlemlediklenı vurgulayan Uyar, duyarlı bir gençlik k< siminın oluşmasından büyük mutlulu duyduklanru söyledi. Uyar. çevre katliam, na karşı duyarlı dünya gençlerinin Berga ma'da bır araya gelmelerini, Bergama in samnın kültürel, çevTesel v e insanı değer lerine hep birlikte sahip çıkmalannı soı derece anlamlı bulduklannı kaydetti. Orada kaldıklan süre içinde, Eurogoh maden alanına gittiklerinı belirten Uyaı fotograf çekmek istediklerinı ancak kapı daki görevülerin kendılerine pek çok pü rüz çıkardıklannı anlattı. Uyar, "Kapıdi 'Hoşgeldıniz' yazılıbirtabeiavardıams onun gerisinde hiçbir hoşluk yoktu" dedi 'Etkinlikleri gençler örgütiedi 5 Gençlerin, orada kaldıklan 10 gün bo- yunca tüm etkinlikleri kendilerinın örgüt- lediğini anlatan Uyar, "Bergama köylü- sünün direnişi ile bürünieşen bu gençlik pa- noraması. ülkemizde ulusal değerieri me- talaştıran transnasvonel serma\e talanla- nna karşı,diri bir karşıduruşun sormıt bir örnegiydi ashnda" diye konuştu. PMO'nun "ÇevTe Talanlan" üzerine bir forumu olduğunu belirten Uyar, forum- da siyanürün toprakta yarattığı ölümcül kir- lenmenın yeşil dokuyu da hızla ölüme terk edeceğinin vurgulandığını ve 1998 uluslararası düzlemde okyanus yılı ilan edildiğıni belirtti. Son dönemde yaşanan çevTe talanlanna karşı yurttaşlan duyarlı olmaya çağıran Uyar, "Biz yaşadığımız coğrafy-alanntüm yeşflleriniyok edecekge- rek merkezi ve yerel si>asi iktidariann ulu- sal ölçekteki talanlanna, gerekse trans- nasyonel sermayeye ve yerii işbirtikçileri- ne \e peşkeş çekilmesine karşı diri durma kararlıiığında\u" görüşünü dıle getırdı SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Anlayana, Sivrisinek Saz...' 7' Cumhuriyet dönemi, 'devletçi' değil, 'milliyetçidir'; çünkü, 'antilemperyalist'ti; 'ha- sım', Yunus Nadi Bey'egöre, 'dışarda emperyalizm, içerde kapitalizm' ama; Izmir Iktisat Kongresi, Türkleri 'Mazlum (proleter) Millet' addetmiş; bütün halkın katılacağı bir 'Sa'y Misak-ı Millisi' ılân etmiş- tir: Sa'y, emek anlamına geldiğine göre; bu, her iki sektörün, halkın denetiminde geliştireceği, 'planlı'bk 'kalkınma' pro/eksiyonu idi. Yâni Cumhuriyet, 'özel sektöre' kapalı değildi; ondan, çok şey de bekliyordu; şaşılacak şey mi, ha- yır: Ulusal Demokratik Devrim, kapıyı önce burju- vaziye açar, öyle de yaptı; 30'lu yıllarda, 'kamu ön- cülüğündehızlısanayileşme'iormü\ür\ünge\\şi; 'ulu- sal' tüccar ve sanayicinin (burjuvazinin), 'atılımdan' vazgeçtik, hiçbir varlık gösteremeyişi üzerinedir. 'Kar- ma Ekonomi', disiplinli bir kalkınma reçetesi olmuş- tu; Türkiye'yi -biraz Duverger, biraz Keynes- bu re- çetenin Türkiye yaptığını, sanınm, kimse inkâr ede- mez. Tuhaftır ama, uygulamanın hazin ve talihsiz bir 'oligarşiye' dönüşmesi (Bürokrasi + Burjuvazi); 'tek parti' döneminden çok, devr-i dil- ârâ-yı demokra- side vukubulmuştur; nasıl ki, içine yuvarlandığımız rüşvet, irtikâp, irtişâ. îşret ve sefâhat curcunasının, başlangıcı, Yeni Dünya Düzeni'nin başlangıcı gibi görünmektedir; yâni 'Özelleştirme' ve 'Küresel- leşme'nin! MesaJ, Gâzl'nin mesajıdır!.. Cihet-i Askeriye, ("özelleştirme ve Türk Silahlı Kuvvetleri") 'ideolojikdayatma'saydığı liberal- liğe karşı çıkarken, 'devletçi'den çok, 'milliyetçi'dü- zeydedir; bir manada, Tuğ. Gnl. (E) Servet Cömert, neticede, Cumhuriyet 'Was«J/'diyebileceğimiz, 'Kar- ma Ekonomi'den yola çıkmış; kitabının, 'sonuçlar' bölümündeki şu satırlar, bunu göstermiyor mu: "...özelleştirmeye, evet; ancak yarattığı ve ya- ratacağı bu tür piyasa ekonomisinin, başıboşlu- ğuna hayır!.. Özelleştirmeye, evet; ancak, bir da- ha yerine koyamayacağımız değerlerin ve kuru- luşların, yabancı sermayenin kontrolüne girme- sine, hayır!.." "...hiçbir yabancı kuruluş ve sermayeden, Tür- kiye'nin savunmasını isteyemeyiz; yabancı ser- mayeden, Türkiye'nin zenginleştirilmesini, hal- kımızın refahını talep edemeyiz. Küreselleşme'nin dünya ekonomik seyrinin uzağında kalamayız ama (Lütfen, buraya dikkat) uluslararası sermaye- nin, küreselleşmenin en etkili silahı olarak kul- lanılabileceğini ve bu güçlü sermayenin, patro- nun/patronlannın bilinçli ekonomik krizleryara- tabileceği gerçeğinden hareketle, o girdabın için- de savrulan bir yaprak olmama basiretine sahip olmalıyız..." (Milliyet, 29 Temmuz 1998). Sizce, açıklama gerektiriyor mu; bence, hayır! Ci- het-i Askeriye'nin bu kuşku ve kaygılan, Gâzi Mus- tafa Kemal Paşa'nın, 20'li yıllardaki kuşku ve kay- gılannın, tıpatıp aynıdır; sadece şu sözlerini hatırla- mamız, kâfi: "...geçmişte, özellikle Tanzimat Devri'nde 'ec- nebi sermayesi', memlekette 'müstesna' birye- re sahip oldu. Ve bilimsel anlamda denilebilir ki, devlet ve hükümet 'ecnebi sermayesi'nin jan- darmalığından başka bir şey yapmamıştır. Artık her uygar devlet gibi, yeni Türkiye de bunu ka- bul edemez. Burası esir ülkesi yapılamaz" (Şu- bat1923). 'özelleştirme ve Türk Silahlı Kuvvetleri' kitabının ana mesajı; anlaşılıyor ki, Gâzi'nin 'mesay/'ndaki, o Müdafaa-i Hukuk 'reddi'nin, dosta düşmana kar- şı, tekranndan ibarettir. Yâni, '/<e/na//sf'tir! UNCTAD Raporu doğrulamıyor mu? Acaba rastladınız mı? O TV söyleşisinde, UNC- TAD'ın 1997 Raporu'ndan söz etmiştim; sebe- bi belli: 'Sistem'in, YDD'nin temeli saydığı, 'özel- leştirme' ve Küreselleşme'yı; BM'nin 'resmi' bir ku- ruluşu, ilk defa 'alenen' yerıyordu; hem de nasıl, ne- rede uygulamaya konulduysa, orada rezâletin paça- dan aktığını, siyasi iktisat dengesinin bozulduğunu, iddia ederek! UNCTAD'a bakılırsa, 'Özelleştirme' ve 'Küresel- leşme' 'makasın ağzınıaçıyor'zengini daha zengin- leştirip, uluslararası sermayeye kul ederek; yoksulu daha yoksullaştınp, sosyal devletin imkânlanndan yok- sun kılarak KIT'lerin yerini, 'ecnebisermaye'dene- timindeki 'özel tekeller' alıyor; bunlar, 'vahşi liberal' olduklan için de, işsizlik yükseliyor; bunun nasıl iki taraflı bir sosyal yozlaşma ve patlamaya neden ola- cağı açık açık belirtilmiş! Bir bakıma, Cihet-i Aske- riye'nin kuşku ve kaygılan, o raporda da dile getiril- miş, evet! Tedbirier de öneriyor, ha! Hele bu tedbirierin baş- ta geleni, 'devleti küçültme' meraklısı şaşkınlann, dudaklannı uçuklatabilir; zira önerilen şey, kolu ka- nadı kesilip kuşa döndürülmüş olan devletin pe- kiştirilmesi ve otoritesinin güçlendirilmesi; çün- kü, devleti küçülteyim derken, 'makasın ağzını açı- yor', toplumu birbirine karşı iki kampa bölüyoruz. Bu- nun Türkiye'deki kanrtı, Devlet Istatistik Enstitü- sü'nün geçen yıl verdiği rakamlar değil midir: • Nüfusumuzun yüzde 5.1 'inin (yâni 3.500.000 ki- şinin) kafa başına yıllık geliri, 22.344 dolar düzeyin- dedir. • Ülkemizde 12.500 kişi dolar milyoneridir. • Ülkemizde 2.000 ailenin ortalama yıllık geliri, 100 milyar TL'yi buluyor. • Aile başına toplam servet, 3 trilyon lira. • 2.000 ailenin toplam serveti, 6 katrilyon lira. Makasın ağzı alabildiğine açılmış! Büyük çogun- luk, işsizlik, sosyal güvencesizlik, fırsat eşitsizliği ve yolsuzluklar nedeniyle, derin ve kalın bir yoksulluk içinde çırpınıyor. 'KeyfiyeV, UNCTAD Raporu'nun tespitlerini doğruladığı kadar; onerdiği 'tedbirierin' zorunluluğunu da gündeme getiriyor. Hem de, âcil olarak! Yoksa, 'sosyalpatlamalann'eli kulağındadır! lyi de, Cihet-i Askeriye'nin, Harp Akademileri Komutanlığı'nca yayınladığı, "Özelleştirme ve Türk Silahlı Kuvvetleri" adlı kitabın, söylemeye çalıştığı ne? Anlayana, sivrisinek saz... httpV/ www. prizma.net tr/ A İLHAN http://vwyw.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htim
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear