23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 AĞUSTOS 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /cumek(<iturk.net 11 ŞİRKETLERDEN • BURBERRYS, 98 Ilkbahar Yaz sezonu ürünleri 10 Agustos'tan itibaren indinme girdi. Akmerkez ve Nişantaşı mağazalannda geçerli olacak indirimde. erkek gömlek 14 milyon 900 bin, ayakkabı(bayan)29 milyon 900 bin liradan satışa sunuluyor. • PANASONIC, Tekofaks, Turkcell işbiriiği ve Garanti Bankası tüketici kredisi ile G600 ve G450 model cep telefonlannda kampanya başlattı. Kampamaya katılanlar, hat ve Turkcell kart ücreti dahil olmak üzere ayda 11 milyondan başlayan taksitlerle cep telefonu alabilecekler. • ÇARŞI. Adana'da Carrefour alışveriş merkezi bünyesinde yeni bir mağaza açıyor. Ekim ayında açılması beklenen mağazanın, 35 bin çeşit ürünle hizmet vereceği bildirildi. Çarşı kredi kartına sahip olan tûketiciler, yüzde 10 indirim olanağından yararlanabilecekler. • MICROSOFT, YVindmvs 98 Türkçe progranu, S eylül Cumartesi günii tstanbul, Beylikdüzü TÜYAP'ta, bilişim 98 ftıan kapsamında tanıtıma sunacak. Çeşitli yeniliklerle sunulan Wuıdows 98. Windows 95'e göre daha hızlı olmanın yanı sıra İnternet erişiminde de kolayhk sağlıyor. • CATHAY PACIFIC HAVAYOLLARI. 8 Ağustos tarihinden itibaren, tstanbul-Hong- Kong direkt seferlerine başladı. Ağustos ayı süresince. mınimum beş kişilik gruplara uygulanacak özel fiyat 495 dolar, tek kişilik gidiş-dönüş ücreti ise 610 dolar olarak belirlendi. Ücrete ek olarak, yolculara bir gece ücretsiz konaklama sağlandığı bildirildi. • ERICSSON, Millennium'a uyumlu veni.MC16el bilgisayannı yurt çapında satışa sundu. \Vind<ws 2.0 iletişimine sahip olan ve ajanda. telefon rehberi gibi işlemleri yerine getiren ürüniin, PC ile senkronize edilebildiği biidirildi. • DMB&B, Ernst- Young tarafından global reklam ajansı olarak seçildi. Dünyanın önde gelen profesyonel servis organizasyonlanndan Ernst Young. 131 ülkede 82 bin çalışanı ile sigorta ve danışmanlık işleri, vergi ve işletme danışmanlığı konulannda hizmet veriyor. Kuruluş. 6 Ağustos 1998 günü yaptığı açıklamada, yeni ve global bir ticaret stratejisi geliştirdikJerini ve global rekJam ajansı olarak da Türkiye'deki Penajans/DMB&B'nin ortağı DMB&B'yi seçtiklerini açıkladı. • BORUSAN, web sitesi http: //w\vw.borıısan.com adresi ile înternet'te. Borusan V\eb Sitesi'nde, Holding'deki geüşmeler vakından takip edilebileceği gibi, Borusan Grubu'nda yer alan 15 şirket hakkuıda da detaylı bilgi alınabiiiyor. Borusan Grubu'na iş başvurusunda bulunmak istevenler ise yine vveb sitesi aracılığıvla form doldurup gönderme Dİanağına sahip. Kamu bankalan, siyasi baskılarla dönmeyeceğini bilerek kredi veriyor Batık kredfler arbyorHAZALATEŞÇAK1R Bankalann zamanında tahsil edemedikleri için yasal takibe al- dıklan batık kredilerin 200 trilyo- na yaklaştığı biidiriliyor. Özellik- le kamu bankalannda geri dön- meyeceğini bilerek siyasi neden- lerle kredi verildiğine dikkat ce- ken yetkililer. özel sektörde de da- ha çok, fırmalann kredi batırdığı- nı söylüyor. Hazine raporları, bankalann, 1997 yılında takibe aldığı batık kredilerin 187 trilyona ulaştığını gösteriyor. Yetkililer. bankalann tahsil etmeye çahştıgı batık kredi oranının temerrüt (gecikme) faiz oranlannın çok yüksek olması ne- deniyle yüzde 150'ye ulaştığma dikkat çekiyor. Faizler kaflaıuyor Yetkililer, bu oranm kriz dö- nemlerinde yüzde 185'lere tır- mandığını anımsatırken "Bir fir- manın aldığı kredi birkaçvd öden- meyince temerrüt faiziyle birfikte 3 ya da 4'e kadarayor" görüşünü dile getiriyor. Hazine verilerine göre 1997 yılı itibanyla 186 tril- yon 955 milyar liraya ulasan ta- kipteki kredilere bankalann 100 trilyonun üzerinde karşılık ayır- dıklan belirtiliyor. Batık kredile- rin tahsil edilemediği durumlar- da, bilançoda zarar görülmemesi için bankalar "yaşfandırnıa'' yön- temiyle buna karşılık ayınyorlar. Yetkililer, bu uygulamayı "Banka bugün batan krediyi 5 yıl sonra tahsil edebilecekse, bilanço- da zarar ortava çıkacak. Bu top- lam birden vüklenen zarar yerine yıOara bölünür. Bu bir çeşit bu pa- nrvıgeriaiamama durumuna kar- şı tedbir" olarak açıklıyor. Hazine verilerine göre bugün kamu ve özel bankalann "net" alacaklan kalem 86 trilyon 540 milyar olarak gösteriliyor. Banka- lann 1996 yılı sonu rakamlanna göre alacaklan da yıl sonu itiba- nyla 76 trilyon olarak ifade edili- yor. Aynca. takipteki kredilerin, toplam kredilere oranı 1994 yılın- da yüzde 4. l'i gösterirken bu oran 1995 'te yüzde 2.5,1996'da yüzde 2"ye geriledi. Ancak 1997 yılında yüzde 2. 1 olarak yeniden artışa geçti. Bu yılın sonunda alacak oranı 88 trilyon lirayı bulurken 1998 yıhnın ılk 6 ayında takibe alınan kredilerin oranı 200 trilyo- na ulaştı. Danışıkh dövûşler Bankacılar, özeilikle kamu ban- kalannda verilen kredilerde "an- laşmalı danışıkb dövûşler" oldu- ğunu belırtırken siyasilerin bunda büyük etkisi olduğuna dikkat çe- îşiııi sevmeyenler çoğaldı!Ekonomi Servisi - Petrol-tş Sendikası; örgütlü bulunduğu işyerlerini ve üyele- rini kapsayan işçi sağlığı ve işgüvenliği. çevre, genel işyeri çalışma ortamına iliş- kin 1996 başında yaptırdığı anket sonuç- lannı açıkladı. Yapılan araştırma sonuçlannda, 1990 yılında işini sevme oranının toplamda yüzde 80.7, kamuda yüzde 78.6, özelde ise yüzde 82.0 oranında olduğu belirti- lirken 1996 yılında ise bu oranlann dii- şerek toplamda yüzde 53.9, kamuda yüz- de 50.9 ve özelde yüzde 58.5 olduğu ifa- de edildi. "Işyerleri Çalışma Ortam ve Koşulla- n" başlığı altında yayımlanan "Rakam- larla İşyerlerinde Tükenen Yaşam-2~ araştırmasında, "Geçen 5 yıl içerisinde tüm iiyelerimiz, ortalama yüzde 30 dola- yuıda işe olan sevgilerini yitirmişlerdir" denildi. Yapılan araştırma sonucunda iş kaza- lannda bir düşüş gözlendiği belirtilerek 1986-1990 yıllannda kazalann yüzde 12'lerden yüzde 26'lara çıktığı, 1990- 1996 yıllan arasında ise yüzde 17'ye ge- rilediği vurgulandı. Araştırma sonucunda, 1986 yılında meslek hastalıklanna yakalananlann toplamı yüzde 5.9, kamu sektöründe yüzde 6.5 ve özel sektörde yüzde 5.2 dü- zeyinde iken bu oranın 1990 yılında yüz- de 7'ye yükseldiği açıklandı. Meslek hastalıklannın 1996 yılında da arttığına dikkat çekilerek "Toplamda yüzde 8.1, kamuda yüzde 11.4 ve özelde ise yüzde 5.4" olduğu vurgulandı. Petrol-lş'in araştırmasında "İşyerleri- ne Üişkin Genel BUgaer" başlığı altında işyerlerinin yüzde 70,9'unda (77 işyen) günlük ortalama çalışma süresinin 8 sa- at olduğu, 14 işyerinde 9 saat ve geri ka- lan işyerlerinde ise 9 saatin üstünde ol- duğu ifade edildi. 1986-1990 Yıllan arasında meslek hastalıkları arttı İş kazaları Topfam Kamu özel Meslek hastalıkları Topiam Kamu Özel İşini sevme - • 1986(%) 15.9 12.3 19.3 5.9 6.5 52 Topfam ^ | J P ? * ^ ^ Kamu ~~jp—ft 1 * Ûzei *"4W-*^ 1990<%) 24.8 26.0 24.1 7.0 7.0 7.0 80.7 78.6 82.0 1996(%) U.O 17.2 16.9,, ^ % 8.1 11.4 5.4 53.9 50.9 58.5 'Ar^e'yeyatmmyapmayan kaybeder' MUTLU DEMİRKAN Son günlerde nükleer santral iha- lesi ve Türk Kablo'nun Pirelli'ye sa- tışı ile Türk elektronik eşya kullanı- cılannın yabancı olmadığı Siemens adı yeniden gündeme geldi. Dünyada elektrik ve elektronik alanında faaliyet gösteren en büyük çokuluslu şirketlerden bin olan Si- emens, Türkiye'dede 1958 yılmdan beri üretim faaliyetlerinde bulunu- yor. !90"dan fazia ülkede 382 bini aşkm çalışana sahip olan Siemens; telekomünikasyon. ulaşım. enerjı, sağlık, devre elemanlan, endüstri, aydınlatma ve bilgi-işlem alanlann- da hizmet veriyor. Siemens'inAkkuyu nükleer sant- ral ihalesine katılan üç konsorsi- yumdan birinde yer alması ve Türk Siemens Kablo ve Elektrik Sanayi AŞ'nin Pirelli'ye satılması ile adı gündeme gelen Simko'nun Yöne- tim Kurulu Başkanı elektrik yüksek mühendisJ Dr. ArnokJ Hornfek) ile dünya ekonomisindeki gelişmeler ve bunlann Siemens ve Simko'ya yansımalan üzerine konuştuk. - Mikroelektronikalanında.örne- ğin Mitsubishi ve IBM ile çip üreti- mindeortakçahşmalannızoklu. Bü- yük şirkeüer bunlara neden ihtiyac duyuyorlar? - Araştırma-geliştirme masrafla- n çok artıyor. Artık mesela 64 MB'lik bir çipı geliştirmek bir şir- ketin gücünü aşıyor. Ve IBM ya da Siemens diyor ki "Gefin bumı benı- beryapahm''.. Siemens, cirosunun yüzde 8'ini Ar-Ge'ye ayırmasma karşm -106 milyar markta aşağı yu- kan 8 milyar mark demek- bu yet- mediği gibi başka şirketlerin de yüz- de 8-10 civannda olan Ar-Ge bütçe- lenni birleştırmeleri gerekiyor. araş- tırmaya devam edebılmek için. Araştırmayı yapıp bir ürün çıkardık- tan sonra ürünün satış fiyatı yanya düşüyor. Iki sene sonra 4'te binne, üç sene sonra yüzde 20"sine. Ve anmda gelıştırip bunu paraya çevi- remezsenız şansınız olmuyor. - Şirket eviiHkleri giderek artnor. Siemens'in önünde de böyle bir evli- fik var mı yakın zamanda? - Siemens'in bugüne kadarki tu- tumu satın alma biçımınde oldu. Dünyada artık olaylan ülke çapında düşünmek mümkün değil. Siemens böyle bir akımm dışında kalamaz. Ama şimdilik böyle bir heyecanlı birleşme olabilecegini duymadım. - DünyagenelindeSiemensiçin be- lirli bir sektörde yoğunlasma olu>or mu? - Tabıi oluyor. Zaten Türk Si- emens Kablo AS'nin Pirelli'ye satıl- ması öyle bir şeydir. Kablonun bir ö^elliği kalmadı. Yüzde 50'si bakır, yüzde 10'u plastik. Biz daha sofıs- tike işlere girdiğimiz için dedik bu işi Pirelli'ye verelim. Böylece her- kes kendi yerini almaya başlıyor. - Asya krizi, 1929 benzeri bir dün- yaekonomikkrizinedönüşebflir mi? - Zannetmiyorum. Çin, Endonez- ya gibi büyük pazarlar çok kısa sü- rede çok büyük yatınmlar yapmak ıstediklen için Amerikalılar. Avru- palılar içm ek bir ciro, ek bir hare- ketdemektı Bugün cirolarda yüzde 10 gibi bir azalma vanJj(bii bu bü- yük bir rakam. Siparişler birdenbi- re iptal olmaya başladı. Bunlar öy- le, bir şirketı batıracak rakamlar de- ğil. Bu durum bir sıkıntı yaratır, a- ma sonuçta dengelenecektir. kiyor. Ziraat Bankası'nda birçok abonman kredisi bulunduğuna işaret eden bankacılar, bunu hak etmeden alan birçok kişinin bu- lunduğunu ve geri ödeme yapma- dıkJannı belirtiyor. Türkiye'de icra takibinin çok yavaş işlediğine işaret eden ban- kacılar, özeilikle taşrada feodal nedenlerden dolayı tahsillerin ya- pılamadığına dikkat çekerek ".-Macağı tahsflin birçok yolu \ax. Bunlann başında ga>rimenkulü satmak geliyor. Ancak taşrada bu- gün bir ağanın toprağuu satamaz- sın. Bu namus meselesi olur" gö- rüşünü dile getiriyor. Batık kredilerin temininde ıcra hukukundaki aksaklıkla- nn giderilmesi gerektiği- ni belirten bankacılar, özel bankalarda da daha çok firmalara verilen kredilerin tahsil edileme- diğini söylüyor. Kredile- rin illegal olduğu kadar legal yollardan da batabi- leceğine işaret eden ban- kacılar, fııma değerlili- ğinin doğru tespit edil- mesi gerektiğini vurgu- luyor. Bankacılar, fırmalann bilanço rakamlan, sek- tördeki durumu, yöneti- cilerin profesyonelliğı, moralitesı ve tecrübesı gibi konulann kredi de- ğerliliğini ortaya çıkardı- ğını belirtiyor. Uzun va- dede yatınm yapan fir- malara kısa vadeli ya da tersi uygulamalarla kre- di vermeninriskinedik- kat çeken bankacılann görüsleri özetle şöyle: "OrneğJn A firması- nın değertiliği 1 trilyon di- yeiim. Buna 2 triKon ve- rirsen boyundan büyük işlere kalkışmasını sağ- larsın. Fırmalann bu pa- rayı nerede kullanacağı bflinmezse paranın geri dönüşümü sağlanamaz ve batar." Bankalann daha çok 1994 yılında kredi bata- ğmayakalandığıru anım- satan bankacılar, "Ola- yın ortaya çıkügı kon- jonktür çok önemli. Ör- negin bu tarihlerde eko- nomik krize vakalandım diyerek birçok firraa al- chgı krediyi ödeınedi''di- yorlar. Bankacılar, batık kredilerin temini konu- sunda da "Teminatsız kredi olmaz. İşi bflen hu- kuk takipçilerinin ohna- sına bağu. Yığınlarca ti- caret mahkemelerinde bü-ikmişola\larvar" gö- rüşünü dile getiriyor. Sanayicinin satışları azalıyor Ureticiler durgunluktan şikâyetçiA\KAR4(AA)-Daya- nıklı mal üretenler ekono- mik durgunluktan yakı- nırken, çiftçiler yeni top- tancı Haller Yasası'ndan kaynaklanan satış zorluk- lanndan şikâyet ediyorlar. Esnaf kesimi ise ticarette- ki durgunluğun yaz mev- siminden ve tüketımın belli bir doygunluğa ulaş- masından kaynaklandığı görüşünde. —-—^ Elektronik Cihaz Ima- latçılan Der- neği (ECİD) Genel Baş- kanı Maral Öztekin. ıç piyasaya yö- nelik satışla- nnda geçen yıla göre yüzde 5 geri- leme olan sektöriin ih- " " " ^ ^ " ^ racatla ayakta kaldığını söyledi. Oztekin, sektöriirı ihracatta çok büyük bir başan kazanmasına kar- şın, mart aymdan beri iç piyasada büyük bir dur- gunluğun yaşandığını be- lirtti. _ ECİD Başkanı Maral Oztekin ise ithalatta yüz- de 6'lık Kaynak Kullanı- mı Destekleme Fonu (KJCDF)kesıntisinınlO- cak 1999'dan geçerli ol- mak üzere kaldınlmasının bu yılki ihracata bir etki- ": "; -> olmayacağını da • Üretici durgunluktan, esnaf mevsimden, çiftçi ise Haller Yasası'ndan kaynaklanan satış zorluklanndan şikâyet ediyor. vurguladı. Otomotiv Sanayii Der- neği(OSD) Genel Sekre- teri Ercan Tezerde sektör- de ticari araç, özeilikle ağır kamyon ve otobüs üretim ve satışlannda bü- yük bir durgunluk yaşan- dığını söyledi. Haziran- dan itibaren üretim ra- kamlannda düşüş gözlen- diğini, temmuz rakamJa- — ^ ^ — nnın da tam olarak ortaya çıkmamasına karşın olum- luolmadığını belirten Te- zer, düzenle- nensıfirfaiz- li kampanya- lanndapaza- n genişlet- mediğini, sa- dece kasım \ eya şubatta- ^^™~"^~ ki satışlan öne aldığmı kaydetti. Türkiye Esnaf ve Sa- natkârlar Konfederasyonu (TESK)BaşkanVekiliAK Paşa Aksu ise ticarettekı duıgunluğun yaz mevsi- minden ve tüketimin bel- li bir doygunluğa ulaşma- sından kaynaklandığını söyledi. Türkiye Ziraat Odalan Birligi Başkanı Faruk Yü- cel de yeni toptancı Haller Yasasf nın satış şartlannı zorlaştırması nedeniyle, üreticinin malını satama- dığını öne sürdü. Çocuğunuzun yarınlarını düşünürken keyfinizi kaçırmayın! Diploma Hesabı Diploma Hesabı, çocuğunuzun eğrtim harcamalarmı güvenceye alıyor. Şimdiden. Diploma Hesabı, Iktısat Bankası'nın özel sorunlara getırdığı özel çözûmlerden sadece bin Gelın konuşalım Sıze en uygun çözümü sunalım İKTİSAT Memnuniyetle • Nakıt Alışveriş • Nakıt Ev • Nakıt Ihtıyaç • NaKıt Otomobı! • Nakıt Tatıl • Nakıt Çek • Nakıt Hesap • Otomatık Ûdeme İŞÇİNİN EYRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Çok Geç Olmadan Radyo Cumhurryet için "Emeğin Gündemi" saati- ne katılan, Türk-lş'e, sendikacılık hareketine bir ömür vermiş, günahlan, sevapları ile damgasını vurmuş, yıl- lann önce genel sekreteri, sonra genel başkanı Halil Tunç'un söylediklerıni kamuoyunun duyması gereki- yor Halil Tunç, Türk sendikacılık hareketınin çok ağır bir çöküş sürecı içinde olduğunun, çok geç olmadan bu tabloyu değiştirecek adımların atılması gerektiği- nin altını çizıyor. Halil Tunç, umudunu sendikal tabandan gelecek patlamalara bağlamış. Bugünün sendika lideriennın önemli bir çoğunlukla, sendikal çöküşü kabullenmiş, sadece kendi koltuk ve çıkanarının korunması çaba- sında, toplumsal deformasyona, erozyona uğramış, işçi tabandan, sendikal inançlardan kopmuş bir ko- numda olduklannı söylüyor. Sermayenin, siyasi ikti- darlann; sendikalan, Türk-lş'i yok saydıklan, ciddiye almadıklan, emege yönelik saldın politikalannı perva- sız uyguladıklan bu ortamdan çok hoşnut olduklannı anlatıyor. Gereközelleştırme uygulamalannda, gerek- se geliştirilen polıtıkalarda emeğe, kazanılmış hakla- nna yönelik bu kadar çok boyutlu sakJırılar söz konu- su iken Türk-iş'in, sendikalann bu kadar teslimiyetçi kalmalarını içıne sindıremiyor. Sendikal örgütlerin, Türk-iş'in, bu emek karşrtı polıtikaları uygulamada bir türaracı, sankı yardımcı rolü üstiendıklerine tanık ol- maktan utanç duyuyor... Türk-iş'in 46. yıldönümü ile bağlantılı olarak yapb- ğımız değertendirmede Tunç, Türk sendikacılık geç- mişinı üç dılime ayınyor. Ilk dönem, sendikal haklann olmadığı, sendikalann dernek konumunda olduklan 1960 öncesıne ait. Bir öngütlenme, ancak siyasi par- titer icazetinde kısır bir oluşum söz konusu. Türk sen- dikacıltğı, 1961 Anayasası, özgürlükçü demokrasi or- tamı ve sendikal haklann tanınması ile ortaya çıkıyor. 1980'e kadar bir toplumun yaşamı için kısa sayılabi- lecek süreçte, çok önemli bir örgütlenme ile birlikte, sadece sendikal haklann kullanımjnda değil, tüm emekçilenn haklannın geliştirilmesınde, demokraside, siyasal yaşamda etkili bir sendikacılık hareketi gelişi- yor. 1980 darbesı, 12 Eylül yönetımi, siyasi partileri ka- patırken belkı tepkilerden korktuğu için sadece Türk- lş'i kapatmıyor. Ancak 12 Mart sürecinde DlSK'in ka- patılması da dahil pek çok yasaklamanın karşısında durabilen Türk-lş'ın yenne 12 Eylül yönetimi ile suç or- taklığı yapan bir Türk-lş yapılanması da ortaya çıkı- yor. Galiba da kötüye gıdışın başlangıcı böyte oluşu- yor. Gerçı 1984 sonrası, 1981 Anayasası ve yasaklı ya- salanna karşı durmak ısteyen, önemli toplumsal çıkış- lan otan bir Türk-iş'ten söz edılebilıyor. Ama zaman içinde büyük birgeriye gidiş, lıder kadrolarından baş- layan bir deformasyonla birlikte, gerek örgütlülük ge- rekse toplumsal var oluşta erıme yaşanıyor. Halil Tunç ile söyleşı, dertleşmemiz, Türk-iş'in 46. yaşgünü sanal şovu, gören gözler için dramatik bir toplantı üzerine oldu. Önümüzde, gündemimizde, bir toparianma, arayışlar; gerek üyelik gerekse sendikal vartık hızlı eriyişini, yok oluşa gidişı durdurma çaba- lan falan da yok. Bildiğiniz üzere Türkiye'de sendika- cılık, sendikal haklar, Türk-lş varmış gibi bir sanal oyunda oynamak, hem siyasetçınin hem de sendika- cının, en çok da sermaye cephesinin çok fazla işine geliyor. Sendika yöneticilen, personel giderteri ıçın geliri kal- mamış sendikalar durmadan şubeler kapatıyor. Kü- çük sendikalarda merkezler bile yaşatılamıyor. Gerek özelleştirme, gerek taşeronlaştırma, sendikasızlaştır- ma ve yeni işyeriennın kapısından içen sendika sok- mama yöntemleri ile üye sayısı yıl yıl değil, artık ay ay eksiliyor. Ona rağmen hiç değilse birteşmeler yolu ite toparianma, ayakta kalma gündeme gelmiyor. En kö- tüsü sendika liderlerinin akıl almaz kışısel zenginlikle- n, sendika gelirterini israflan, vurgunlan ortadan kal- kacağına artıyor. Türk-lş, işçi hak kavgasındaki yeri, yaptıklan, eme- ğe yönelik hak eylemleri, ya da sıyasete ağırlığını koy- ması ile değil, siyasi partiler ve lıderierin, TÜSİAD, TlSK'ın gereksinim duyduklan kadan ile vitnnde, yan- lannda olmak üzere medyada boy gösterebiliyor. E- mek sorunları ancak tek tek işyerierindekı patlama- larda ya da kimi sendikalann kendi sorunlan için tek başına yaptıklan eylemleri ile arada bir akla geliyor. On- lar da çoğunlukla medyanın sansürüne hedef oluyor. Kımi özelleştırmelerde, kimi sendikalann, tabanla- nnın biraz sesleri çıkıyor. Kimi işyerterinde hâlâ dire- nışler ve grevler bile yaşanıyor. Ama ne toplumsal du- yariılık ne de emek dayanışması, sendikal dayanışma gündeme geliyor. Böyle olunca da en son Harb-îş'in ABD üsleri grevi ile Hizmet-lş'in Ankara Belediyesi grevlerinde olduğu üzere ışveren yasal grev hakkın- da bile hukuktanımaz, grev kıncı tavırlan ile pervasız, işçinin karşısına çıkabıliyor. Sendikalann, Türk-iş'in tarihe kanşacağını düşün- mek istemiyorsak... Türk-lş artı DİSK artı Hak-lş, to- punun birden 800 bınin altına inmiş sendikalı işçi, üye sayısı, çok daha önemlisi srfırlanmış sendikal etkinlik, dinamizm, en kötüsü kimlik erozyonuna uğramış lider- ler ile bu işin yürümeyeceğini görüp Halil Tunç'un "çofr geç olmadan, aşağıdan gelecekbirpatlama ile iyibir şeylerin olacağına..." inanmak, ummak gerekiyor. Erkekler için 60, kadınlar için 57 Bağ-Kıırlu'nun emeklilik yaşı yükseliyor ;-;: ANKARA (AA) -Bağ- Kur sigortalısının da emeklilik yaşı yükseltili- yor. TBMM Başkanlı- gı'na sevk edilen yasa ta- sansınagöre, Bağ-Kursi- gortalısı kadınlar 57, er- kekler ise 60 yaşını dol- durduklan takdırde emeklı olma hakkını ka- zanacaklar. Bu kişilerin emekli ay- lığından yararlanabilmesi için, sigortahnın talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlannı öde- miş olması gerekjyor. Ay- nca. kadında 20 tam yıl, erkekte ise 25 tam yıl si- gorta primi ödemesi şartı aranacak. Tasanda, halen sigorta- lı olanlar için bir geçiş sü- resi de tanınıyor. Buna göre, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte 15 tam yıl ve daha fazla prim öde- miş olanlardan kadınlara 20 tam yıl, erkeklere ise 25 tam yıl prim ödemele- ri şartıyla emekli aylıgı bağlanabilecek. 10 tam yıl ile 5 tam yıl arasında- ki sigortalılar da bu geçiş süresinden kademeli ola- rak yararlanacaklar. Tasanya göre, Bağ- Kur'dan aylık alan sigor- talı ve hak sahıplerine herhangi bir prim karşılı- ğı olmadan ödenen sosyal yardım zammı, bu yasa yürürlüğe girdiğinde uy- gulamadan kaldınlacak. Ancak, gösterge tablo- sunda yapılacak değişik- lik sayesinde, bu zammın kalkmasından doğacak bir gelir azalması söz ko- nusu olmayacak. Ölünv aylığı alanlar bu değişik- likten etkilenmeyecek. ;•
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear