22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
TEMMUZ1998SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER aç firmalarmm yıllık kânnı yüzde 15'e endeksleyen kararname, ocak ayına kadar donduruldu Daçtabakanhkdevrede\NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ğlık Bakanı HaHl İbrahim Ozsoy, ilaç- ;erbestpi\asaekonomısınegeçilmesı- öngören ve ilaç firmalannm yıllık kâ- ıi yüzde 15'e endeksleyen yasa gücün- kararnamenin uygulanmasmın 1999 ı ocak ayına kadar dondurulduğunu ıkladı. Özsoy, bu süre ıçınde fiyatlann le bakanhk tarafından belirleneceğıni, •malann bılançolannı inceleyecekleri- ve yalnızca zarar eden firmalara zam receklennı söyledi. Özsoy. dün Yiiksek Sağlık Şûrası'ndan nra düzenlediği basın toplantısında, bu- ıne kadar devlet eliyle belirlenen ilaç fi- ıtlarının, serbest pıyasa ekonomisıne ire yürütülmesı ve rekabet ortamı yara- • Sağlık Bakanı Halil tbrahim Özsoy, ilaçta serbest piyasa ekonomisine geçilmesini öngören ve ilaç firmalannın yıllık kânnı yüzde 15'e endeksleyen yasa gücünde karamamenin uygulanması- mn 1999 Ocak ayına kadar dondurulduğunu açıkladı. tılması düşûncesiyle çıkanlan kararna- menın uyglanmasını yine firmalann iste- ği üzerine ertelediklerini bildirdi. İlaç üreticilerinin kendilerinden zam isteğin- de bulunduğunu belirten Ozsoy, firmalar- dan istenen bilançolann incelenmesinin ardından zam ısteklerinin değerlendirile- ceğini söyledi. Özsoy, "Sektörün kâr et- mesiııi sağlamak değiL zarar etmesini ön- lemekve ayakta kalmasını sağlamak ama- cıyla fıyat ayarlamasına gideceğiz. Enflas- yonu, hükümetin tasarruf tedbirlerini ve halkın ilaç atımındaki ban sıkuıülanıu da göz önünde bulundurarak baa Uaçlara bir miktar zam vermeyi düşünüyoruz" dedi. 1984 yılında çıkanlan karamamenin bazı olumsuzluklan da bulunduğunu ve bu nedenle uygulanamadığını belirten Özsoy, hiçbir hükümetin uygulayamadı- ğı kararnameyi ocaktan sonra işletecek- lerini bildirdi. Özsoy. "Artık ilaç fîvatla- nda zam konusunu serbest piyasa ekono- misine göre yürüteceğiz. O zaman bizden kimse zam istemeyecek. Fırmalar yüzde 15 kâr oranını geçmeyecek biçimde zam yagabflecekler" şeklinde konuştu. Özsoy, cinsel gücü arttırdığı öne sürü- len Viagra için ruhsat isteyen fırmalar ol- duğunu, ancak incelemelerin sürdüğünü söyledi. llacın KKTC'de satılmasma ka- nşamayacaklannı belirten Özsoy, "Yal- mzca kendi açımızdan prosedür devam edryor. bir müddet daha satjlamayacakür diyebiliriz" dedi. Türk Eczacılan Birliği Başkanı Meh- met Domaç, ilaç fiyatlannın devlet dene- tımınden çıkmasını doğru bulmadıklan- ru söyledi. Ocaktan sonra öngörülen du- rumun yürürlükteki 3 yasaya aykın oldu- ğunu belirten Domaç, "Öaç fryatlannın devlet denetiminde çıkması demek piya- sada bir kaos oluşması demektir. Bundan yurttaşlar zarar görûr" dedi. Domaç, bu denetimin en azından 1 Ocak tarihine ka- dar sürmesini olumlu değerlendirdikleri- ni, ilaç hammaddelerindeki fiyatın de- netlenmesinin ve Türkiye'de ucuz üretı- min önem taşıdığını vurguladı. Yüksek Sağlık Şûrası'nın 200. toplantısı dün ger- çekleştirildi. Özsoy, görev kapsamı ge- nişletilen şûranın artık yalnızca adli dos- yalan incelemeyeceğini, sağlık politika- lannın belirlenmesi, yönlendirilmesi ve uygulamasında da etkili olacağını bildir- di. İSK/Tekstil, işbirliği önerdi » [şverene karşı mücadele çağrısıİstanbul Haber Servisi- )lSK"e bagh Tekstil îşçıle- Sendikası, aynı işkolunda rgütlü olan Hak-lş'e bağlı )z lplık-lş ile Türk-lş'e ağlı Teksif sendikalanna. işverene karşı ortak müca- lele" çağrısında bulundu. MSK'ebağlı Tekstil Sendi- .ası Başkanlar Kurulu'nun 6-17 Temmuz tarihlennde aptığı toplantının sonuç )ildırgesinde, tekstil işko- unda toplusözleşme görüş- nelerinin başladığı anımsa- ılarak "Karşımızda tek bir şveren sendikası var. Biz bir- ikte olabilirsek. daha büyük 3İr başarı elde edebiliriz" ienıldı. Tekstil tşçileri Sendikası Başkanlar Kurulu'nun ka- -nuoyuna duyurmak üzere yayımladığı sonuç bildirge- sinde. DlSK' Tekstil olarak geçmişte diğer sendikalarla ortaklaşa oluşturulan karar- lann sonuna kadar takıpçisı olunduğu anımsatıldı. Sektörde yaşanan knzin bazı işletmelerle sınırlı oldu- ğu kaydedılen açıklamada, devletm planlı teşvık polıti- kasından uzaklaşarak, yeter- li altyapısı ve pazar olanağı olmayan, köşe dönücü zihni- yete sahıp kalitesız üretim yapan ışletmelerin teşvik görmesınin de krizi hazırla- yan nedenlar arasında oldu- ğu vurgulandı. Kayıtdışı üre- timın de. ışçinin sigorta ve sendika hakkına saygı göste- ren sanayiciye karşı haksız rekabet koşullan yarattığı kaydedılen açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Her işcininsigortalı oklu- ğu. her kazancın \ergilendi- rildigi, bütün çalışanlaruı öz- gürce sendikalaşabildiği bir çalışma yaşamını varatmak hukuk devietinin gereğidir. Kayıtdışı ekonomi. ortadan kaktınlmalıdır. Hiçkimse bu- günkü geçici sıkınülan toplu iş. sözkşmesi Ue ilgili bir so- run haline getirraemelidir. Hiçbir kririn nedeni çalışan- lardeğüdir." Sorunlara taraflann bera- ber çözüm bulması ve birlik- te yönetimin çağdaş dünya- nın temel ilkelerinden biri olduğu kaydedilen bildirge- de, şöyle devam edildi: "Hükümet IMF ile yapü- gı anlaşmayı bahane ederek emekçilerin yaşamını daha da çekümez kılacak politika- lan uygulamak istiyor. Böy- le bir yaklaşımla önümüzde- ki dönem tekstil ve metal top- lu iş sözleşmelerinde kıstas oluşturma çabalanna ve hü- kümetin bu olumsuz turu- muna karşı bütün emekçile- rin güç vee> lem birliğinin ya- ratılması için üzerimize ne düşüyorsa yapacağız." (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) Beledîye kaçak inşaata engelolamiyor İstanbul Haber Servisi - Şile Belediyesi, "ülkücü baba" olarak da bilinen Sedat Peker'e ait olduğu ıddia edilen Ağlayankaya'daki kaçak inşaata engel olamıyor. CHP'li Şile Belediye Başkanı Secaattin Güney, kaçak inşaatı ikı kez mühürlediklerini ve Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklannı belirterek, "SİT alanındaki kaçak inşaatün mühürleri sökülerek inşaata devam edüiyor. Yargmın karannı bekliyoruz" demekle yetindı. Türkıye'nın önde gelen turizm merkezlerinden Şile Ağlayankaya Mevkii'ndeki doğal StT alanında yapılan kaçak inşaat iki kez mühürlenmesine karşın devam ediyor. Belediye yetkilileri, beton duvarlarla koruma altına alınan kaçak inşaatın kafeterya olacağmı belirtirken, kaçak inşaatın sahibı gözüken "Celalhan Kültür Eğitim Turizm ve Organizas>on Sanayi ve Ticaret limhed Şirketi^nin ortaklanndan Hüseyin Ozcep, söz konusu yerde, kurucusu olduklan Özel Yunus Emre Koleji'nin öğrencileri için yaz okulu açmak istediklerini söyledi. Sedat Peker'le bir ilişkilerinin bulunmadığını da ifade eden Özcep, bu yönde, bir haftalık dergide çıkan haberin doğru olmadığını vurguladı. Özcep, yeri 18 Temmuz 1997'de 15 yıllığına kiraladıklannı ve mühürlerin kendilerinden önceki sahipleri tarafından söküldüğünü öne sürdü. inşaatın miman Can Ersal da, inşaatın yasal olduğunu savundu. SİT alanında ve Kıyı Yasası'na aykın yapılan inşaat ile ilgili îstanbul 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'nun tutanak tuttuğu ve gereğinin yapılması için durumu belediyeye bildirdiği öğrenildi. Kurul yetkilileri de söz konusu yerin Sedat Peker'a ait olduguna dair kendilerine bilgi geldiğiıü kaydetti. "Kitap Kurdu" Olacaklara "Beş Kitap İşaretleyin" Kampanyası "Cumhuriyet Kitap Kulübü" olanaklarından yararianmak arracıyla, cebinde "Kitap Kurdu" kartını taşıyacak ve aşağıdaki formu doldurup 31 Ağustos akşamına dek gönderecek "Kitap Kurdu" olduğunu belgeleyecek herkese (ama herkese) armağan kitap. Istediğiniz seçeneğı işaretleyin, şu sıcak yaz günlerinde beş yeni arkadaş edınin. Armağan Kitaplanmız: T ü r k H a r b - İ ş S e n d i k a s ı 1 3 0 0 u y e s i i ç i n k a r a r a l d ı Yabancı askeri işyerlerinde grev 1.SEÇENEK <Z YOL KESEN IRMAK, H. V. Velidedeoğlu C, GİZ KOKAN SUSKUNLUK, Mehmet Başaran C PERDE ARALIĞINDAN, Nadir Nadi 1] ÇOK KAPILI ODA, Asım Bezirci n RÜZGAR ÇIKTI, Nurdan Beşergil 2. SEÇENEK D TtYATRODA DEVRİM, Zehra Ipşiroğlu D DOSTUM MOZART, Nadir Nadi ZIŞIYAN SÖZLER, Kazım Yenice C FUZÛLİ, Cemil Yener D HUKUKSUZ DEMOKRASİ, Halit Çetenk Adı Soyadı:. Adresi: Posta kodu: Kent:. -Tetefon/Faks: .^nrm .^. Cinsiyeti:. Doğum tarihi: Medeni durumu:... Eğitim durumu: Mesleği: (Oğrenci ya da Öğretmen ise) Okul adı: Okul numarası:. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Harb-tş Sendikası. başta Adana tncirlik Üssü olmak üzere Ankara ODC-T (Jusmat') ve lzmir"de kurulu yabancı askeri işyerlerinde çalışan 1800 üyesi için perşembe gününden itibaren grev karan aldı. Türk Harb-lş Sendikası'nın yaptı- ğı yazılı açıklamaya göre, Amerikalı işverenlerle 19 Mart 1998 günü baş- latılan toplusözleşme görüşmelerinde 60 günlük yasal sürenin sonunda an- laşılmazlık çıkması ve resmi arabulu- cu sürecinde de taraflar arasında uz- laşma sağlanamaması nedeniyle 8 Temmuz günü tüm Türkiye'deki 3 iş- letme ile bir işyerinde grev karan • ABD'li işverenlerin, sendika ve üyelerini baskı altına almak amacıyla lokavt karan almasının grev karannı daha da perçinlediği \oirgulanarak grevlerin öngörülen saatte işyerlerinin önünde şenlik havası içinde başlatılacağı belirtildi. alındı ve işyerlerinde ilan edildi. Harb-lş tarafından yapılan açıkla- mada, Türkiye Cumhuriyeti yasalan- nın hiçe sayılarak kaçak Amerikalı çalıştırmakta ısrar edildiği. çalışma sürelerinin ve vardiya düzeninin de- lindiği, işçi ücretlerinın aybaşından 8 gün sonra ödendiği, servis araçlannın ilkellikten kurtanlmadığı ve yüksek işsizlik ortamı da kullanılarak ücret- lerin aşağıya çekilmek istendiği vur- gulandı. Açıklamada, hükümetlerin uyanlannın dikkate alınmadığı, ABD'li işverenlerin çalışma yasalan- nı her an çiğneme eğiliminde olduk- lan kaydedildi. ABD'li işverenlerin, sendika ve üyelerini baskı altına almak amacıy- la lokavt karan almasmm grev kara- nnı daha da perçinlediği belirtilerek grevlerin belirtilen saatte işyerlerinin önünde davul-zurna eşliğinde, şenlik havası içinde başlatılacağı belirtildi. (Lütfen işaretleyiniz) ÜYE ÖĞRETMEN/ÖĞRENCİ YENİ ÜYE 5.000.000 TL 2.500.000 TL YENİLEME 3.000.000 TL 1.500.000 TL • şaretlediğim tutarı kredi kartı hesabımdan alınız. LJVISA Kart no: JEUROCARD I •MASTERCARD Son kullanma tarihi: Ay Yıl L -Türkiye'deki rakipleri gün geçtikçe çoğalıyor 4 Doğal Viagra' yarışı • Gaziantep'te antepfıstığı, baklava ve katmerin, Ege'de incir ve mesir macununun, Kahramanmaraş'ta ise kırmızı biber ve dondurmanın, Viagra'ya rakip, hatta ondan üstün özellikleri olduğu savunuluyor. * Işaretlediğım tutarın banka dekontu ilişiktedir. Çağ Pazarlama A.Ş.'nin: D iş Bankası Cağaloğlu Şb.405543 D Akbank Nuruosmaniye Şb.1571801 ZJ Yapı Kredi Bankası Çemberlitaş Şb. 3252' * Işaretlediğım tutan posta çeki alındısı ilişiktedir. PTT Çek No: İZ 666322 Çağ Pazarlama A.Ş. Hesabı Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş.Türkocağı Cad. No:39/41 (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel:(0212) 512 05 05 Faks:(212)514 01 95 GAZİANTEP / İZMİR (AA) - Erkekle- rin iktıdarsızlık sorununa çözüm getirdiği iddiasıyla piyasaya sürülen ve tüm dünya- da bu konudaki gündemi belirleyen Viag- ra'rrm. Türkiye'de doğal rakipleri gün geç- tikçe çoğalıyor. Gün geçmiyor ki ülkenin değişik bir yö- resınden. Viagra'ya eşdeğer güç verdiği öne sürülen meyve ve çeşitli gıdalara iliş- kin haberler gelmesin. Son dönemlerde ya- pılan iddialı açıklamalar sonrasında. mey- ve-sebze adlan ile düzenlenen festıvaHerin esamısi okunmaz oldu. Gaziantepliler, yö- rede üretilen bazı meyveler ve gıda mad- delerinin, bu alanda Gaziantep'i rakipsiz kıldığı görüşünü savunuyor. Gaziantep'te- ki baklavacılar kaymak, antepfıstığı ve şe- kerle imal edilen baklavanın, katmerciler ise adeta bir zar haline getirilmiş yufka içe- nsine kaymak, bal ve antepfıstığı katılarak pişirilen katmerin, Viagra'dan üstün taraf- lan bulunduğu konusunda ısrar ediyorlar. Ege Bölgesi'nin bir bölümünden mesir ma- cunu, diğer bölümünden ise incirin Viag- ra'dan üstün özellikleri bulunduğu yönün- de açıklamalar yapıldı. Viagra'ya rakip ürünler arasında, Kahramanmaraş'ın ünlü kırmızı biberi ve dövme dondurmasının ya- nı sıra Şanlıurfa'nm isot adıyla bilinen çig— köftelik biberi de yerini aldı. Izmirlı kozmetik uzmanı herbalist Sah- ra Gül>üz ise elma sirkesi, zencefil ve bal- dan hazırladığı kanşımın Viagra'dan daha etkili olduğunu ileri sürdü. Yeni elde ettiği kanşımm ABD'de piyasaya sürülen Viag- ra'dan ve Ginseng tabletlerinden daha etki- li olduğunu savunan Gülyüz. kadın ve er- keklerin kullanacağı kanşımın formülünü şu şekilde açıkladı: "Bir kahve fincanı ba- hn içine yanm yemek kaşığı zencefiL bir ça> kaşığı pokn, bir ça> kaşığı an sütü kanşO- np. hergün sabah aç karnına bir tatlı kaşt- ğı viyin. 10 scansta sizdeki gençiik ve zinde- liği fark edeceksiniz. Cüzelliğİıu dinamiz- min. gençliğin ve sağlığın sım ne Viagra'da ne de Ginseng tabletlerinde... Sadece dma sirkesi vezencefilde... Bu kanşun, yorgun ve yaşh ciftkrce de kullanılabüir." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bir Liyakat Nişanı ABD Genelkurmay Başkanı Henry Shelton'un, aeçen hafta Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Ismail Hakkı Karadayt'ya bir "liyakat nişanı" tak- masını, derin bir üzüntüyle karşıladım.. Bu nişanın takılacağının duyurulmasından son- ra, "Acaba hangi gerekçeyle?" diyerek çok dü- şünmüştüm. Nişanın takılmasından sonra açıkla- nan gerekçe de, beni tatmin etmekten çok uzak- tı. Bu gerekçeden birkaç cümle almak istıyorum: "...dönem içindeki örnek lideriiği ve yorulmak bil- meyen çabalan, modem dünyanın en önemli stratejik bölgelerinden bihnde, istikrann korunr masında büyük rol oynamıştır..." Sayın Karadayı'nm "liderlik" ve "çabalan" ko- nusunda en ufak bir kuşku duymuyorum ve dö- nemini başanlı bir dönem olarak değerlendınyo- rum. Fakat söz konusu dönemde Türkiye'nin ABD ile tam bir "uyum" içinde olduğunu sanmıyorum. Daha doğrusu bizim gördüğümüz, ciddi bazı uyuşmazlıklar ve hatta "sürtüşmeler" olduğu yö- nündeydi. Acaba bizlerin bilmediği, "ince" bazı politikalar mı izlendi? Birbaşkacümle: "...Karadayı'nm Mustafa Ke- mal Atatürk ilkelerine kararlı bağlılığı sonucu, Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk halkı nezdindeki bü- yük itibannı, en üst düzeye çıkartmıştır..." Buyrun bakalım... Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son birkaç yıldır izlediği politikaların ve özellikle "laik cumhuhyete" ve "Atatürk devrimlerine" sahip çık- ma çabalarının yürekten destekleyicısıyim ve bu konudaki duyarlılıklanndan sonsuz bir mutluluk duyuyorum. Fakat bunların ABD Silahlı Kuvvetle- rini neden ilgilendirdiğini birtürlü anlayamıyorum. "ABD laik devletleri çok sever..." desem, değıl. Zira ilişkide olduğu bir devletin laik olup olmama- sı, ABD'nin hiç ama hiç umurunda degıldir. ABD için önemli olan, o devletm kendisine bağlılığı ve bağımlılığı ve o ülke içindeki iktidarın süreklılıği- dir. (Dikkat ederseniz burada istikrardan da söz et- miyorum). Işte bu nedenlerle ABD; şeriatçı Suudi Arabis- tan'la "al takke ver küiah" yakın ılişkiler ıçindey- ken, Iran'ı şeriatçı olduğu için eleştirebilir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Türk halkı nezdinde- ki itibanna gelince, bu itibar zaten olabilecek en yüksek noktadadır ve kimi "hamam böceklerinın" tüm çabalanna rağmen, "bir milimetre" oynama- mıştır ve oynaması beklenemez. Zira ordumuz; en ufak zerrelerine kadar, milletımızle organik bir bü- tünlük içindedir ve "kederde ve kıvançta", mut- lak ve tartışılmaz bir birlikteliği vardır. Sevinçleri, endişeleri, üzüntüleri aynıdır. Kaldı ki, bu "duygu bıhikteliğinin"de ABD'yi neden ilgilendirdiğini an- layabilmem mümkün olamamıştır. Kimi arkadaşlarım gene, "konspırasyonculu- ğun tuttu" diyecekler ama, anlaşılan bu "liyakat nişanı"n\r\ ardında bizlerin şimdilik bilemediğımiz ince bazı "işler" var. Fakat her ne olursa olsun, bu nişanı, yazımın ba- şında da vurguladığım gibi, derin bir üzüntüyle karşıladım. Bizim ilk gençliğimiz inanılmaz bir ABD pröpa- gandasıyla geçmişti. Öyle ki; "ABD için doğru ve yaraıiı olan bir şey, tanımı gereği Türkiye için de doğru ve yaraıiıdır" sloganına, neredeyse inanır olmuştuk. Zaten DP iktidarının temel çizgısi de buydu. ABD'yi eleştirmek, (TBMM'nin çatısı altın- da olsa bile), "vatan haınliği" ile eşdeğerli bir tu- tumdu. Tabii bunda, SSCB'nin 2. Dünya Savaşı sonrasında Türkiye'ye karşı izlediği, "hasmane tavnn" da büyük etkisi vardı. Türkiye "so/"dan tümüyle kopartılmıştı. Köy Enstitüleri, Halkevlerı kapatılmış; emekçi kesim- lerin kendilerini geliştırebilecekleri tüm kanallartı- kanmıştı. Cılız da olsa, varolan sol partıler orta- dan kaldınlmış, ABD tipi bir örgütlenme zorunlu- luğu getiren işçi sendikaları, grev ve toplusözleş- me haklan olmayan tabela sendikalanna dönüş- türülmüştü. Tüm "mazlum milletler" adına sürdürülen anti- emperyalist bir savaş sonrasında kurulan Türki- ye Cumhuriyeti, savaş sonrası dünyasında "ulus- laşmaya" çalışan o "mazlum milletlerin" hepsıni karşısına alıyor ve boylece "özgür dünya" (!) için- de yer aldığını sanıyordu. Cezayir ve Vietnam hal- kına karşı Fransa'nın yanındaydı. Mao Zedung'a karşı Formozadestekleniyordu. Kongo'da Belçi- ka'nın, Filistin'de ABD'nin, PasifikadalanndaHol- landa'nın yanında idi. Bizim kuşağın "gözünü açması", ABD'nin ne ol- duğunu ve ne gibi amaçlan olduğunu anlamasıy- la başladı. Işte o zaman Latin Amerıka dağların- da yürütülen mücadele ile, Kavel'de yürütülen mücadelenin aynı mücadele olduğunu; Viet- nam'da savaşan Viet-Kong gerillasıyla, Ege'de toprak işgal eden tütüncünün, amaçlarının önen*^ li ölçüde ortak olduğunu anlayabildik. Garibaldi ile Mustafa Kemal'ın, Mustafa Ke- mal ile Mao'nun paralelliklerini ancak o zaman görebildik. Bu madalya içime sinmedi... Elektronik kâğıt devri CHICAGO (AA) - Dünyada, 3 bin yıl- dan beri kullanılan kâğıdın, çok yakın bir gelecekte yerini elektronik kâğida bıraka- cağı ve elektronik mürekkep devrinin baş- layacağı bildirildi. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü araş- tırma laboratuvarlannda çahşmalan yapı- lan elektronik mürekkebin, elektronik ola- rak nitelendirilen kâğıt ve- ya plastik bir madde ile kullanılacağı bemtildi. Gazete dağıtımını ve ga- zete matbaalannı tarihe ka- nştıracağı ileri sürülen tek- noloji ile insanlann ellerin- de bulunduracaklan elekt- ronik kâğıt veya plastiği fı- şe takacaklan ve günlük gazeteyi kopya edebilecek- leri kaydedildi. Bilgisayar ekranı yerine elektronik kâğıda transfer edilebilecek olan günlük gazeteyi, okuyucular gün bo- yunca ellerine mürekkep bulaşmadan oku- yabilecekler. İnce bir kapsülden meydana gelen elektronik mürekkep, siyah veya renkli olarak elektronik şekilde doldurula- biliyor ve datalann transferi ile kâğıt üze- rinde tıpkı elektronik yazılann geçrrği ta- belalardaki teknik gibi, yazı ve fotoğraflar • Massachusetts ~ Teimoloji Enstitüsü araştırma laboratuvarlannda çalışmalan yapılan eiektronik mürekkebin, elektronik olarak nitelendirilen kâğıt veya plastik bir madde ile kullanılacağı belirtildi. belinyor. Elektronik kâğıdın fişe takılma- sıyla daha önce abone olunan gazete kop- ya edilebilıyor ve elektronik kâğıt Fışten çekildikten sonra bile okunabiliyor. Aynı kâğıt, 300 milyon kez kullanılabiliyor. Elektronik kitap devrinin de gazete ile bir- likte devreye gıreceğini açıklayan E Ink. firması tkinci Başkanı Russ VVikm. kâğı- dın yüzeyinde bulunan mürekkep chiplennin. da- talanr+ gelişme gore-hare^- ket ettiğini. ışıklı yazıla- nn geçtıği tabelalardaki teknik gibi. datanın geldi- ği yerdekı mürekkebin rengıne göre belırdığini, data olmayan yerlerin be- yaz kaldığını belirtti. Wilcox, yeni teknoloji- nın. dıjıtal medyayı web sayfalanndan alarak tek- rar gerçek dünyaya döndüreceğini ve 3 bin yıllık kâğıdın teknolojiye uyacağını söyle- di. Gutenberg'inmatbaasının önümüzde- ki on beş yıl içinde devrini tamamlayaca-' ğını belirten Wilcox. Hearst firması tara- fından yeni teknoloji için milyonlarca do- larlık yatınmın yapılacağını. Motorola fır- masının da konuyla ilgili olarak kablosuz' sistem üzerinde çalışacağını ifade etti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear