22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
rEMMUZ1998SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 ci yıldır Uluslararası îstanbul Caz Festivali'ni izleyen caz eleştirmeni Massimo Milano: Festival kaüteli^ iyi laboratuvar JMHUR CANBAZOĞLU 5. Uluslararası tstanbul Caz Fesıtvalı bu müzik yelpazesini genışleterek daha la izleyiciyi kucaklama yolunda cesur adım daha attı. Bu polıtikanın ne kadar 3Uİ gördüğünü. konserlerin ızlenırlık ınlan daha açıklanmadığı ıçırı bılemıyo- '.; ama Deep Forest. Björk. Blues Brot- rs 2000 gıbı caz festıvaline "misafir so- d'Iann fazla seyircı topladığı ve festiva- lyakta tuttuğu ortada. Festival sonrası medyada değerlendirme- , görüşler yayımlanmaya başlandı. Biz bu kez festivali ikı yıldır yakından iz- /en yabancı bir kalemden, ltalyan mü- i eleştirmeni Massimo Milano"dan Istan- ılCaz'ı değerlendırmesini ıstedik. Mila- ı gelecek içın önerilerde de bulundu: -îstanbul Uluslararası Caz Festivali dı- ndan nasıl gözüküyor? Uluslararası caz basmı, böyle bir festı- ılin varhğından yakından haberdar. Yıl- c program takvimlerinde mutlaka yer alı- >rbirkere. Ancak bugüne dek tstanbul'a zla yabancı gazetecı gelmediği ıçin ulus- rarası alanda adından söz ettıremiyor. unun dışında festivalin, küçük caz paza- na karşın büyük oynaması çok olumlu bir îrar. Bugün bırkaç isım arasında şekille- en albüm pazan böyle genışleyebilir an- îk. Bakıyorum, konserlerdetribünlerdo- ı, ama caz konusunda kitapçılar bomboş. estival yardımıyla yakında bu talep, al- üm ve lutap üretimine de yansıyacaktır, öyle olmalıdır da. Bir noktaya takılıyo- um, belki de ismını değıştirmeli festıva- n; caz yerine 20. Yüzyıl /lüzikleri Festivali denı- îbilir sadece; çünkü ca- ın klasık anlamını aşan »ir yelpazesi var. Birçok nüzik türlerine açık. Bir le Avrupa'daki birçok fes- ıvale oranla Türk cazcı- ara fazla yer vermesı inemli. Avrupa'da ticari :ndışeler nedenıyle yerel anatçılar çok az yer bu- uyorlar ulusal festivalle- nnde. Aslında en iyi for- fîiü) Türk müzisyenlerle yabancılan pro- jelerde bir araya getirmek. - ttaha'nın en güçlü caz festhali Umb- ria'da yer bulabiüyor mu İtalyan cazolar? Umbna'da lıste biraz daha dengeli, çün- kü de\ letten yardım alıyor ve yalnızca en- düstrinin eline bakrruyor. ltalyan müzikçi- lere yer ayırabıliyor konserlerde. Ancak ltalyan caz eleştirmeni ve müzikolog Massimo Milano üniversıtede felsefe, dışanda da hocalardan müzik eğitimi almış, gitar çalmış. Ünıversiteden sonra üç buçuk yıl gazetecilik okumuş ve müzik eleştirmenliğiyle basın sektörüne girmiş. Japon kompozitör Sakamoto üzenne bir kitabı var. Yazıları, eleştirileri şu anda ltalyan Manifesto, aylık müzik dergisi Jam. ünlü Down Beat, tspanyol klasik müzik dergisi Amadeus'ta yavımlanıyor. onlann durumu çok istisna. - Buradaki festival dinle>icisini nasıl de- ğerlendiriyorsunuz? Türk dinleyicı haylı heyecanlı, iyi reak- siyon venyor. Belkı uluslararası pazarda- ki ürünleri yakından bilmıyor, ama yenı- liğe açık. -Rekiyi. mekânlaraasl? Dansedecekaçık bir yer olmaması sizce bir eksiklik mi? Avrupa'da. açıklık yerde ayakta konser dinletmek gıbı yenı bireğılım var. Sevmı- yorum bunu: müzik ışın özü olmalı. gar- nıtürü değil. Istanbul'a Ko- penhag'dakı festivalden gel- dım. Konserler ayakta dınle- niyordu. Bence müzik böy- le ıkincil duruma düşüyor. Avrupa'dakı festıvallerdaha fazla seyirci çekmek ama- cıyla poplaşmaya giderken gelen seyircı de pop kültürü- nü getınyor. Dans isteyen- ler ayn festıvalleri izleyebi- lirler. Hızlanmış yaşamda normal hareket etmek. bir şeym üzenne dikkatlıce eğıl- mek hata gıbi görülse de. bence miiziğı oru- rup dinlemek, zamanı normal ritmıyle ya- şamak gerekıyor. Müzığın insanlara kali- teli ulaşabilmesi ıçınsizin AçıkhavaTiyat- rosu çok uygun, akustik iyi; her yerden sahnerahatlıklagörülebiliyor. Dans etmek isteyenler de bir yolunu buluyor orada. Bu- nu kompliman ıçın söylemıyorum. gelen yabancılar festival na bayılıvor. - Neden İtalyan cazcılar gelmiyor Istan- bul'a? Sanınm ltalyan cazcılar. daha çok Orta ve Batı Avrupa'yla ilgilenip oralarda bir pa- zar kazanmaya çalışıyorlar. Bir de cahıl- lik söz konusu Birçok ınsan Türkıye'nın Doğu-Batı arasindaki kültürköprüsü olma- sının anlamını kavravabılmiş değıl. - 2000'e doğru caz nereye gidiyor sizce? Caz, şekıl olarak artık yok gibi; kısa sü- rede 20. Yüzyılın tipık müzıklennden bi- n olup gıttı. Burada 50"lı, 60"lı yılların cazından söz edi>orum. Kravatlı. takım elbıseli beylerın yer aldıgı klasik beşliler çok uzakta şımdı. Caz bugün dığer tür- lerle. örneğın Latin müzi- ğıne bulaşarak yaşamaya çalışıyor. Pop müzığının ıçıne de birçok caz öğesı girıyor. - Birde etno-cazdiye bir tür atlişti. Yerel sazlarla füz- yona giden birçok Lsim \ar uluslararası arenada. Et- nik açılım caza, uluslarara- $ı müzige ne gibi bir açılım getirebUir? Etno kelımesi beni bıraz ürkütüyor. Batı ülkeleri ta- rafından yenı bir tüketım yolu olarak görüyorum bu akımı. Yaratıcılıklannı yitiren Batılılar. kültür çalmaya gidiyorlar Doğu'ya, Afrı- ka"ya. Bir kez daha onlann geleneklerini götürüyorlar. Çok dıkkatli olunması gere- kiyor. Sömürgeciliğin bir başka yüzü dıye de değerlendirilebilir bu akım. Diyecekler kı açıklık iyi. herkes birbirinden etkılen- sin. Doğru. ama alışverişeşit işlemiyor. Bir de işlennı doğru yapmıyorlar. araştırma- ya gınşmeden, yüzeysel olarak iki. üç mo- tıfle bir ülkenin müziğinı, kültürünü getır- diklerinı söylüyorlar. -Durumdan pekşikâyet- çi olan yok gibi şu anda. Belki de tamnmak için tek yol görüyoriar etnik açı- İımian_ Etnik çahşmalar dünya- nın dikkatini bu bölgelere çekebilir: ama o kadar. Ör- neğin FeterGabrieTın ba- na Türk müziğinden ya da Afrika müziğinden kınn- tı largetirmesi fazla önem- li değil. Ben Batilı olarak Türk müziğini, Afrika mü- ziğini dinlemek istiyorum. Burada da ikilem doğuyor, Türk sanatçı müziğini dı- şanyagötüremiyor, Batılı gelip kendi anladığı kada- nnı taşıyor, o müzik de ül- kenın müziğini yansıtamı- yor. - Getetim Türk cazına. Kimleri beğene- rek dinliyorsunuz? Bazı albümlerı ve müzıkçileri izleme olanağı buldum. tlhan Erşahin iyi bir mü- zikçi. karakterini anyor bugünlerde. Genç biri ve sarunm ileride çok iyi yapıtlannı din- leyeceğiz. Aydın Esen ise bence çok büyük bir müzisyen, Sony de bu komple adımı gö- rüp hemen kontrat yaptı zaten. Getirdiğı sen- tez çok etkileyıcı. Sonra ArtoTunç da akıl- lı ve yaratıcı bir isim. Renklen kullanma- yı iyi başanyor. Okay Temiz'e de özel say- gım var. Garip işjer de yapılıyor burada. Birkaç gün önce ÖnderFocan bir albümü- nü verdi bana. Daha dinleyemedim. ama parçalara baktım, çoğu standart. Böyle bir albüm olanağını daha bıreysel yapıtlarla, kendi kültürüyle değerlendırebilırdi diye düşünüyorum. Umanm albümü dinledık- ten sonra fiknm değişir. - Birözet yapakm. Yann ülkenize dönü- yorsunuz. Biri tstanbul Caz Festivali'ni so- rarsa birkaç kelimeyle nasıl anlatacaksı- nız? lyı bir laboratuvar; geleceğın müzığine bakışı. egilimi ilginç. Burayadavetedildi- ğım içm söylemiyorum bunlan. ama bu fes- tivalin geleceğı iyi. Seçımlennde aynı dik- kati gösterirse gücü daha da artacaktır. Böyle bir festival ilk yıllannda dinleyici- sinı yaratma mecburiyetinde, ünlüleri ge- tırme mecbunyetinde. Fazla avangard isim- ler beklenmemelı listede. Montreux'egi- din, her şey endüstriye göre ayarlanmış. Ba- zı konserler çakışıyor. müzısyeni umursa- mıyorlar, dinleyeni umursamıyorlar, fuar gibi bir şey çıkıyor ortaya. lstanbul'da ise bir kalite var, halka saygı \ar. Programın kalitesi iyi; tabıi arada DeepForest, Björk gıbi isimlerle ti- cari endişe- leri olmasını da normal karşılıyo- rum. Başanyla, endüstrisiyle, sanatçısıy- la, festivaliyle birlikte bir pazar yaratılın- ca isimlerin sayısı da artacaktır; yoksa Tür- kiye'de tüketici, plakçıya gidip yalnız Chick Corea,Jan Garbarek, HerbieHancockbu- lursa festivallere de onlar gelır, çare yok. Bu festival şu anda riske ginnek için daha çok genç. Belki ünlüleri isteyen sponsor- lann yanmda de\ let yardımı da alınabilir, ama birçok çocuk sokakta yatarken caz için para istemek ne kadar doğru olur bi- lemiyorum. 0 't- •• Iş Bankası'ndan cumhuriyetin 75. yılı ödülleriKültür Servisi - Türkiye tş Bankası'nın 1980 yılın- dan bu yana geleneksel ola- rak edebiyat. sanat, toplum ve insan bilimleri dalların- da verdiği üç büyük ödülün bu yılki konulan belirlendi. 1998 Büyük Ödülleri, "Öy- kü", "Resim" \e "Cumhu- riyrt 75 Incelemeleri" baş- lıİdan altında \erilecek. Bu üç dalda büyük ödüle değer bulunan eserlerin sahiplen, ödül simgesi ve onurbelge- sinın yanı sıra 2'şermilyar TL parasal ödül alacaklar. Iş Bankası Büyük Ödülle- ri'ne yapıt sahiplen bizzat başvuruda bulunabilecek- leri gibi konuyla ilgili ku- rum ve kuruluşlar ile ko- nunun uzman ve eleştir- menleri de yapıt önerebili- yorlar. Bu yıl "Öykü" dalında, Edebiyat Büyük Ödülü'ne aday olanlann yayımlan- mış ya da yayımlanmamış yapıtlan değerlendirilecek. Gonderilecek eserlerin son bes yıl içinde yazılmış ol- ması gerekiyor. 1998 Ede- bijat Büyük Ödülü'nün se- çicı kurulu; Dr. NeziheAraz (Başkan), Füsun Akatlı (eleştirmen), Orhan Duru (yazar), Prof. Dr. Birol Emil (Narmara Üniversitesi Ata- tüık Eğitim Fakültesi Türk Diii ve Edebiyatı Eğitimi Aıabilim Dalı öğretim üye- si) Ayta KuÖu (yazar). Mus- ta&Tımisi (Türkiye İş Ban- kssı AŞ Yönetim Kurulu ü\esi) ve Doç. Dr. Abdıü- lai Uçman'dan (Mimar Si- naı Üniversitesi Fen-Ede- bi/at Fakültesi öğretim üye- sı oluşuyor. 1998 Sanat Büyük Ödü- lü'ne u Resim" dalında, tu- val üzerine uygulanabilir her türlü teknikle gerçek- leştirilmiş eserler katılabi- lecek. Yanşmanın teması: "Cumhuriyet IşığT. Prof. Dr. Adnan Turani başkan- lığında toplanacak olan jü- riyi; Prof. Özdemir Altan (Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi), Şeref Biga- b (ressam), Prof. Neşe Er- dok(Mimar Sinan Üniver- sitesi Güzel Sanatlar Fakül- tesi öğretim üyesi). Dr. Kıy- met Giray (Ankara Üniver- sitesi DTCF Sanat Tanhi Anabilim Dalı öğretim üye- si-eleştirmen), A. Emre Ko- caoglu (Türkiye tş Banka- sı AŞ Yönetim Kurulu üye- si) ve Prof. Dr. Hüsamettin Koçan (Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı) oluşturuyor. Türkiye tş Ban- kası'nın Büyük Ödülleri arasında yer alan "Tophımve Insan Bilimleri'1 d a ^ lına ise 75 yıllık cumhuriyet tarihi- mizdeki sosyal. kül- türel, siyasi ve eko- nomik gelişmeler- den birini ya da ta- mamını bir bütün olarak değerlendiren ya- yımlanmış ya da yayımlan- mamış eserler ile bilimsel ve belgesel nitelikli çalışma- lar katılabilecek. Türkiye Bilimler Akademisi üyesr Prof. Dr. Metin And baş- kanhğında toplanacak se- çici kurulda; Prof. Dr. Re- şat Genç (Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kuru- mu Başkanı). Prof. Dr. th- san Güneş (Anadolu Üni- versitesi Edebiyat Fakülte- si Dekanı), Prof. Dr. Ah- metMumcu(Başkent Üni- versitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi), Prof. Dr. Orhan Oğuz (Marmara Çağdaş Bilimler Vakfı Baş- kanı), Mustafa Özyürek (Türkiye Iş Bankası AŞ Yö- netim Kurulu üyesi) ve Or- han Silier (Tarih Vakfı Ge- nel Sekreteri) yeralıyorlar. Öcal ve Waters ilk kez Uluslararası îstanbul Caz Festivali'nde bir araya geldiler 6 Once kendi müziğiınizi yapmahyız' NLTIDAN CtrL4NŞÜMUL 5. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamm- da Burfaan Öcal ve Peter Waters Cemal Reşıt Rey Konser Salonu'nda Istanbullu müzıksever- lerle buluştu. Konserde Türk müzıği ntımlerin- den oluşan iki yapıt \e Bacb'ın Goldberg Çeşıt- lemeleri seslendirildı. Yurtdışından getirdıği çeşitli vurmalı sazlar. dar- buka. kös. kudüm, bendir, divan-saz, tambur ve ut çalan Burhan Öcal. Türk klasik musıkisi ile klasik Batı müziğini. Türk folklormüziğiyle ca- -ii harmanlayarak kültürler arası köprüler kur- mayı hedeflıyor. Farklı müzik türlerini bir araya getirmenin aslında çok zor olduğunu belirten Öcal. bunun biraz da cesaret işi olduğunu söylü- yor. Doğal sesleri.ritimleribıraraya getirerek dün- yada yaşananlan halka sunmanın önemine değiniyor "Aynı seyleri yapmaktan sıkıli\orum. Bu ya do- ğuştan gelen bir şey ya da benim istikrarsızlıgım. Ama sürekli >eni şeyierin aravişı içindeyim. Gerçek sanatçı her zaman üretir. Onun için engel yoktur. Kurallara bağlı olmadan üretiyorum." Konser programında niçin Bach'ınbiryapıtını seslendirme- yi tercih ettiklerini ise şöyle anla- tıyor: "Bach. zamanında rirmik eserler yaratnuş. Bach bu tür bir çaltşma için en uygun olanı. \bksa Bach çalıp da yeni bir müzik oiayı yaratacağız diye bir iddianuz yok-" Burhan Öcal. vurmalı çalgılarla babası saye- sinde tanışmış. Her zaman vurmalı çalgılara il- gisi olduğunu söyleyen sanatçı. "Bu,e\Tenselbir dil. Her müziğe gidiyor. Halkın anlayacağı bir dil kuUanrnaüsınız" dıyor. Uzun yıllar yurtdışmda kalan Öcal ağustos ayında Jstanbul'a yerleşiyor. Pıyanıst MariaJoaoIres. klavve ubtası JoeZa- vvinul ve klasik gıtanst Eliot Fisk'le çalan Öcal. kendi kurduğu İstanbul Oryantal Toplulugu'yla ve birçok yabancı toplulukla konserler veriyor. tstanbul Oryantal Toplulugu'yla birlikte doldur- duğu ilk CD'si 'Gipsy Rum" Alman plak eleştir- menleri ödülünü kazandı ve dünya müzik liste- lennde 4 numaraya kadar yükseldi. 1996 yılın- da Jardın Ottoman'la Choc Ödülü'ne değer bu- lundu. Öcal'ın tstanbul Oryantal Toplulugu'yla doldurduğu son albüm ise 'Sultan'sSecretDoor' adını taşıyor. Sanatçı aynı zanada Amerikalı bas- çı Jamaladeen Tacuma'yla oryantal, hip hop ve kendi yaptığı bestelerden oluşan yeni bir CD ha- zırlıyor. Doğal müzik yapmanın önemini \nrgulayan Öcal şunlan söylüyor: "Bana göre herkes önce kendi müziğini yapman, kendi diliyk. kendi se- siyie- Klasik, hip hop. tekno da çalıyorum. Önem- li olan basüguıız tabanın sağlamhğı. Bu da ken- di nize lıas kültürünüzve sanatınız. Bugün kültür- ler iç içc geçti ama yine de öncelik kendi müziği- nizde olmalı." Burhan Öcal. önümüzdeki günlerde >xırtdışın- Lİasik müzik ve vurmalı çalgılar bir araya geldi. Peter Waters kendi müziğini, Burhan Öcal da kendi müziğini uyarladı. da gerçekleştireceği solo perküsyon konserleri- nın ardından İstanbul Oryantal Topluluğu'yla yurtdışında konserler verecek. Öcal. ilerde bel- ki de Peter VVaters'la birlikte bir çalışma yapa- caklannı da sözlerine ekliyor. Klasik müzik eğitimi alan piyanist Peter Wa- ters, Türk müziği. Arnavut müziği ve Makedon müziğıyle ilgılendiğini. Türkıye'ye gelmeden önce de Burhan Öcal'ın müziğini dinlediğini söv lü\or. Waters. konser programını şöyle değer- lendıriv or: "'Klasik müzik ve v urmalı çalgılar bir araya gelecek. Ben kendi müziğüni,Burhanda ken- di müziğini uyaıiayacak. Bence denge bu." Peter Vvaters 1986 yılında Avrupa'da düzenle- nen bir Rock Festivali'nde sırası geldiğinde 30 bin kişilik dinleyici kitlesine Bach ve Mozart'ın yapıtlanndan oluşan bırresıtal veren ilk piyanist. Ancak Peter VV'aters bu olayın oldukça eski ol- duğunu ve sürekli gündeme getinlmesinden ra- hatsızlık duyduğunu söylüyor: "Çeşffli yerlere biyografımi gönderirken bu olayın vurgulanma- masını istiyorum. Bundan çok daha önemli şey- ler var bana göre bryografımde. Dünyanın çeşit- li yerkrinden önemii piyanisrJerin İsviçre'ye gel- mesi benim farklı ülkekrck konseriervermem da- ha önemli Aynca rock festivalinden de daha he- yecan verid bana göre. O festhalde Bach ve Mo- zart'tan sonra rock ve caz da çaldım ama bu kı- sım yansıtilmıyor." Waten, klasik müzik yapan müzisyenlerin yal- nızca klasik müzik yapması gerektiği yorumuna karşı. Günümüzde dünya müziğinin öne çıktığı- nı vurgulayan Waters, farklı müzik türlerinin bir araya gelmesinden yana: "Her şey bir andaoluyor, öytedegil mi? Şu anda dünya müziği önemli. Çağdaş müzik anlayışı içinde dün- ya müziğinin önemli bir yeri var. Dünyanın herhangi bir yerinde var olan müzik türünü artık her- kes dinleyebiliyor. Müzikte sınu", farkhhk yt)k- 2000'U yülara geür- ken klasik müzik yapan müzis- yenlerdünya müziğhk ilgilenme- B." Waters. dinleyicinin klasik mü- zığın değışimine olumlu yaklaştığını düşünüyor. u Yalnızca Beethoven ve Mozart'ın yapıtlanndan oluşan resitaller devri bitti ve hiçbir gelecegi yok bana göre. Çağdaş müzikten örneklerin veril- mediği bir resital. resital değil bence. Müzik, in- sanlan bir araya getiriy or. Örneğin y apıtiannı en iyi çaldığım bestecilerden biri olan Mozart, klasik besteciler arasında en çağdaşL Her zaman farklı bir gelenek getirir. Bunun nedeni yok. Birden oluyor ve şaşınyorsunuz. Artık romantik yak- laşını eskidi." Peter Waters ekim ayında yoğun bir programa başlıyor. Ekim ayında Isviçre ve Avustralya'da caz piyanisti Kenny Drew'la konser verecek. Aynca trompet sanatçısı Paolo Fresu ile Gabriel Faure'nin yapıtlanndan oluşan bir CD hazırlıyor. Odabaşı'nın 18. kişisel sergisi • Kültür Servisi- Marmara Üniversite-ı fletişim Fakültesi 'no^ grafik tasanm ve temel tasanm derslef veren ressam Hatice Odabaşı, Mecidiyeköy'de açtı? Odabaşı Sanatevi'n<^ 18. kişisel çalışmalannı sergiliyor. Tablolanmia Istanbul'un çelişkili yüzünü yansıtan Hatice Odabaşı, "tstanbul en modern insanla en kötü koşuilarda yaşayan insanlan bir arada banndınyor. Anadolu insanı, tstanbul'da kendisine yeni bir yer ve kimlik anyor" diyor. 1972 yıhndan bu yana bir<°k sergi açan sanatçının eserleri, yurtiçi ve yıirtdışındaki birçok koleksiyonda yer alı>or. Hatice Odabaşı'nın aynca sanat eğitimi ve yaratıcılıkla ilgili "Sanat Eğitimi Üzenne Düşünceler", "Grafikte Temel Tasanm" ve "Sanat Çalışmalan" adiı kitaplan da bulunuyor. Tel: (0212 287 15 41) Bond kostümleri açıkarnırmada • Kültür Servisi - 11* James Bond filmıne aıt kostümler, posterler. arabalar eylül ayında Chnstie's Müzayede Evi'nde düzenlenecek olan bir açık arttırmada satışa sunulacak. 1977 yılında çekilen The Spy Who Love Me adlı filmde kullanılan Lotus Esprit arabanın 32 bm dolara satılması beklenıyor. Chnstie's yetkilileri yaptıklan açıklamada şunlan söylediler: "Satışa sunulacak olan parçalan, 28 yıldır James Bond filmlennde kullanılan parçalann koleksiyonunu yapan birinden aldık. Satışa ilgınin büyük olacağını düşünüyoruz." İstanbul Büyükşehip Belediyesi 8. Fotoğraf Yarışması • Kültür Servisi-İstanbul Büyükşehir Beledişesı tarafından bu yıl sekızincisi düzenlenecek fotoğraf yanşmasmın konusu "Günümüzde Haliç ve Çevresi". Yanşmaya son katılma tarihi 12 F.ylül 1998 olarak belirlendi. Haliç ve çevresinin bugününü fotoğrafçı gözüyle yansıtmak. belgelemek ve fotoğraf sanatının gelışımıne katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen yanşmanın seçıci kurulunda Şenol Demiröz. Prof. Dr. Güler Ertan. Ali thsan Gökçen, Ahmet Kot. Halım Kulaksız. Aras Nefteci ve lbrahim Zaman yer alıyor. Seçıci kurul üyeleri dışında, amatör-profesyonel bütün fotoğrafçılara açık olan yanşmaya daha önce başka bir yanşmada ödül almış ve yayımlanmış fotograflar katılamayacak. Yanşma, siyah-beyaz. renklı ve dijital olmak üzere üç dalda düzenlenecek. Aynntılı bilgi almak isteyenler, 212 227 33 90 No'lu telefona başvurabilirler. Proms Bob Manley'le başlıyor • Kültür Servisi - tngiltere'de her yıl BBC tarafından düzenlenen klasik müzik konser dizisi Proms, bu yıl Bob Marley'in şarkılanyla başlıyor. Cuma günü başlayacak olan ve 'Müzik ve Politika' temalı konser dizisinde Black Voices adlı grup. Marley'in şarkılannı seslendirecek. Konser dizisi kapsamında aynca Duke Ellington, Beatles ve rock piyanisti Frank Zappa'nın şarkılan da dinlenebilecek. Bu yıl aynca George Gershvvin'in doğum yılı kutlamaları kapsamında da Berlin Filarmoni Orkestrası. Chıcago Senfonı Orkestrası ve Los Angeles Filarmoni Orkestrası müzikseverlerle buluşacak. Richard Margıson ise geçirdiği bir rahatsızlık nedenıyle bu yılki klasik müzik konser dizisinde yer alamıyor. Margıson'un yerine David Rendall katılacak. Aksanarta bu hafta • Kültür Servisi - Aksanaûa bugün saat 12.30 ve 18.00'de yönetmenliğini R. Shelton'un üstlendiğı 'VVhıte Men Can't Jump' adlı film laser diskten izlenebilir. Çarşamba günü saat 12.30 ve 18.00 de laser diskten Mozart'ın Piyano Konçerto no. 19 & 26' adlı yapıtı, perşembe günü Frank Sınatra'yı anma etkinlikleri kapsamında Frank Sınatra'nın Nancy Sinatra ile birlikte verdığı konser yer alacak. Aksanafta cuma günü laser dislaen saat 12.30 ve 18.00'de Paris Opera Balesi Diaghliev'in yapıtlanndan sunduğu örnekler de izleyicilere sunulacak. Metropolitan Orkestrası'nın konseri ise cumartesi günü saat 14.00"te Aksanat'ta dinleyicilerle buluşacak Vlyana Filarmoni konseri • Kültür Servisi-Viyana Filarmoni Orkestrası, 2000 yılının Mayıs ayında Avusturya'dakı Nazi toplama kampı Mauthausen'in yıkıntılan arasında bir konser verecek. Orkestranın yöneticisi ve keman sanatçısı Clemens Hellsberg, konserde Beethoven'ın 9. Senfonisi'nin seslendirileceğini açıkladı. Aydm Esen Kemer Country'de • Kültür Servisi - Aydm Esen, 23 Temmuz akşamı Kemer Country Havuz Başı'nda lstanbullu müzikseverlerle buluşîcak. Saat 21.00'de gerçekleştiriltcek olan konserde Aydın Esen't basta Baron Browne, davulda Steve Smith, vokalde Randy Esen gibi müzisyenler eşlik edecek. Aydın Esen, Berkelee Schoolof Music'i bir yılda tamamlayarat şeref diploması ile mezun oidu. Çağdaş müzik fılozofu olarak litelendirilen Esen, çeşitli burs ve davetlerle 1980'li yıllardan itibaren Avrupa_ ve Amerika'da çalışmjlar yaptı, önemli ödüllerin sahibi oldu. Aydın Esen, 1989 yılında Pariste düzenlenen 'Dünyanır En Büyük Piyanisti' yanşmasında birincilil elde etti. Çağdaş müziğın günümüzdeki yaratıcılan arasında yer alan ve klasik müzik çalışmalanna dj devam Ayd'ın Esen'ın besteleri halen Nevv York Filarmoni Orkestrası repertuvannda yer alr-or. BUGÜN ~ • AKSANAT'ta 12.3ı ve 18.00 saatlennde laser- disc'ten R. Shelton'ın white Men Can't Jump' isimli Fılmi izlenebilir • BORUSAN KÜLTljR\E SANAT MERKEZt'nde saat 7.30'da videodan Yo-Yo Ma 'Merdivenlerden Düştrken' izlenebilir. • ENKA VAKFI Sao Gülçelik Spor Sitesi'nde saat 21.15'te Gus Van Saır j n "Can Dostum' isimli filmi izlenebilir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear