Catalog

Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaşın Yonetrnenı Orhan Erinç • Genel Ya\ın Koordınatoru HikmetÇe- tinkaya 0 Yazıışlen Müdunr İbrahim Yıldı/ 0 Sorumlu Mudur Fikret Ilkiz 0 Haber Merkezı Müdunı Hakan Kara 0 Görsel Yonetmen Fikret Escr Dı> Haborler Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbarar Cengiz >. ıkJırım 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 ICultür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir V üceiman 0 Makjkler Sami Karaören 0 Duzeltme Vbdullah Ya/ıcı0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yun Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu llhan Stlçuk iBa^kan), Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinka>a, Şükran Soncr. Krgun Balcı, tbrahim Vıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balbat. Hakan Kara. -\nkara Temsılcısı. Mustafa Balbay Aaturk Buh an No 125.Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), FaJe, 4195027 • lzmır Temsılcısı Serdar Kızık. H. Zıya Blv 1352 S 2 3Tel 441 1220. Faks 44191170Adana Temsılcısı ÇetinYiğenoğlıı, inonüCd 119 S No 1 Kat.l. Tel 363 12 11, Faks: 363 12 15 Vfues^ese Mudunı Listûn \kmen 0 Koordınator 4hmet Korulsan # Muhasebe BüfcıM Ya*r#ldaiE Hüseyin Gürer • I?letme Önder Çelik • Bılgı- l^lem Nail İnal 0 Bılgısa>ar Sıstem Mürüvet Çiler • Satı» Fazilet Kuza MED'İ \ C: • Yonelım Kuruli Baikanı - Genel Mudur Gülbil Erduran • Koordınaıor Reh; Işıtman 0 Genel Mudur Yardımcısı Se\daÇoban Tel 514 07 53 5139580-5138460-61.Faks 513846 Yayınlayaa >e Bısan: Yenı Gun Haber Aıansı. Basın ve Yavıncılık \ Ş Türltocağı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Ist. PK 246 lstanbul Tel 10 212) 512 05 05 (20 hat> Faks |O.: 12) 513 85 95 10TEMMLZ 1998 lmsak: 3.35 Güneş: 5.34 Öğle: 13.16 Ikindi: 17.14 Akşam: 20.45 Yatsı: 22.35 vvvvvv.cumhuriyet.com.t' Monica şarkı oldu • Dış Haberler Servisi - ABD Başkanı Bıll Clinton'a güç anlar yaşatan seks skandahnın kiüt isimlerinden Beyaz Saray stajyeri Monica Lew insky. bu kez de kendisine adanan bir şarkı>la gündeme geldi. Söz ve müziğı müzisyen ve gazeteCı Da\ ıd Gans'a aıt olan şarkının CD'sı piyasaya çıktı. Grateful Dead topluluğu üzenne bir kitap yazmış olan Gans, "Monica aşağılık bir oyunun bir pıyonu. Başkan Clınton'ın yıllardır bırtakım akılsızlar tarafından sefilce kovalanması beni şaşırtıyor ve dehşete düşürüvor" dedı. DAÜ'de rektörlük seçimi Üstanbul Haber Servisi- Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Senatosu. görev süresı 15 Eylül'de dolacak olan Rektör Prof. Dr. Özay Oral"ın yerine seçılecek -kişıyı 25 Ağustos'ta belırleyecek. Profesörler arasından seçilecek yeni rektör adaylannın en geç 7 TAğustos'a kadar şahsen veya ögretım iiyelen tarafından Rektör Adaylannı Saptama Komıtesı'ne (RASK) -başvurmalan gerekiyor. Ozon tabakası için önlem IİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Avrupa Komısyonu, ozon tabakasını delen maddelerle ilgılı yeni bir düzenleme getiriyor. Yeni düzenleme>e göre. 2001 yılma kadar "mctil bromid" içeren böcek zehirlerinin üretımı ve kullanjmı yasaklânacak. Montreal Protokolü ile 10 yıl önce ozon tabakasını defıcı maddelerin denetlenmesı konusunda alınan karar doğrultusunda yenı düzenleme yapılması teklifi kabul edildi. Yurt ve kredi başvuruları • ANKARA (AA) - Yüksek Ögrenım Kredı \e Yurtlar Kurumu'ndan öğrenim ve katkı kredısi almak, kurum yurtlannda bannmak isteyen ara sınıf öğrencılennın başv urulan için bugün son gün. 'Öğrencileri iki kez strese sokmamak' gerekçesiyle ÖYS'yi kaldırmak istiyorYOK'ün4 tek snıav' komedisiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Daha nı- telikli öğrenci seçmek amacıyla 1981 yılındaıkı basamaklı sınav sıstemine geçen Yükseköğre- tim Kurulu (YÖK.). tekrar tek basamaklı sına- va dönüş nedenini de benzer gerekçelere dayan- dırdı. 1981 yılındasına\ puanlannın güvenilir- lığinı arttırmak üzere Öğjenci Yerleştirme Sı- navı"nı (ÖYS) getiren YÖK, şimdi de "öğren- cileri ild kere strese sokmamak" gerekçesiyle ÖYS'yi kaldırmak istiyor. YÖK'ün tutumunu "tutarsızlık" olarak değerlendıren bılım çevTe- leri, yenı modelin tartışmaya açılması gerektı- ğıni savunuyorlar. 23 Aralık 1977 tanhınde toplanan Üniversi- te Seçme Yerleştirme Merkezi (ÜSYM) Kuru- lu Başkanlığı, iki basamaklı sınav sıstemine ge- çilmesine karar vermışti. Yenı model için 4 yıl- lık bir altyapı çalışması yapılmasını öngören kurul, 1981 vılında ÖSS \'e ÖYS'ye dayalı bir sınav sıstemine geçilmesını hükme baglamıştı. "tki kademdi sınavın teknik. bilimsel ve pratik açıdan zorunlu olduğunu" vurgulayan kurul. bunuagerekçelenni şöyle sıralamıştı: • Bir -sistemin sürekli olarak gehştırilmesi gerekir. Cniversitelerarası Ögrenci Seçme ve Yerleştirme Sisterni'nin geliştırılmesı Üniversi- te Seçme Sınav ı (ÜSS) içınde yer alan testlerin geçerlık ve güvenilirliklerınin arttırılmasına bağlıdır. ÜSS testlerının güveniürlıklen arttınl- malıdır. Bır testtekı soru sayısı arttıkça o testın • 1981 yıhnda ÖSS ve ÖYS'ye dayalı bir sınav sistemine geçilmesini hükme bağlayan YÖK, "iki kademeli sınavın teknik, bilimsel ve pratik açıdan zorunlu olduğunu" vurgulamıştı. güvenilirliği artar. ölçme hatası azalır. Seçme- de doğruluğu arttırmak için ölçme hatası daha az, yani soru sayısı daha çok olan testler kulla- nılmalıdır. • C'SS testlennin güçlüğü, seçilme olasıhğı yüksek olan adaylann se\ ıv esine uygun, yanı bu tür adaylardan ortalama yüzde 50 doğru yanıt getırecek şekılde olmalıdır. Eğer testlenn güç- lüğü bütün adaylann seviyesine avarlanırsa bu tür testler aday kitlesinin üst ucunda ayıncı ol- maz. • ÜSS testlennin ceşıtliğı arttınlmalıdır. ÜSS testlen, türdeş olmayan bır adav kıtlesınden yi- ne türdeş olmayan yükseköğretım programlan için öğrenci seçmede kullanılmaktadır. Çeşıtlı testlerden oluşan bır sınavın geçerlilıği artar. • İki basamaklı sınav sisteminın bir yaran da öğrencilerin tercıhleri konusunda olacak. Yük- seköğretim programlan tercıhlen ıkınci aşama- nın başında alınacağı ıçın adav kendisine bildı- rilen bınncı aşamadakı puanlanndan yararlana- bılecektır. • tki basamaklı sınav sistemi, sayısı hızla ar- tan adaylardan doğacak sorunlan önleyecektir. • İki aşamalı sınav sistemine geçiş, halen uy- gulanmakta olan öğrenci seçme işlemini da- ha nitelikli bir hale getirecek, uygulama zor- luklanndan kaynaklanan bazı sorunlan biröl- çüde çözecek ve adaylara daha gerçekçi yük- seköğretim programı yapma olanağı verecek- tir. • Sınavın bir oturumda yapılması eleştiri- lere neden olmaktadır. Adaylann sınav günün- deki sağlık, yorgunluk, heyecan, beklenme- dik olaylarla karşılaşmış olma gibi durumlan sınav sonucunu etkileyebilmektedir. Bir ada- yın iki kez sınava alınması bu gibi etkilerin sı- nav sonucuna yansımasını bir dereceye kadar önleyebilecektir. 18-22 Temmuz'da toplanan 12. Mılli Eğitim Şûrası da ortaöğretımde etkin bir yönlendir- me yapılamadığı için yükseköğretim önünde oluşan yığılmalara dikkat çekmişti. Ortaöğre- tim ile yükseköğretime geçişte kullanılan ölç- me ve değerlendirme teknikleri arasındakı far- ka işaret edilen şûrada şöyle denilmişti: "Öğrenciler seçme imtihanında karsılaştık- lan testlen v anıtlamada test tekniklerine alışık olmadıklan için zorluklaria karşıiaşmaktadır. Aynca, seçme imtihanlannın yalnız son sınıf- ta yapılması ve bir oturumda bitirilmesi öğren- cilerin imtihan kaygısını artürmaktadır.'" Casino kaybı 11 milyon dolar Turizmde taıııtını payı düşürüldü • Turizm Bakanlığı, geçen yıl tanıtım için 38 milyon dolar ayınrken bu yıl yalnızca 14 milyon dolarla sınırlı kaldı. Kültür Bakanlığı, casinoların sadece yabancılara açık olması ve yerel yönetimlerin de ortak olması koşuluyla yeni bir yasa hazırlayacak. ANKARA (Cumhurhet Bü- rosu) - Tunzm Bakanlığf nca geçen yıl 38 milyon dolar har- canan yurtdışı tanıtımınabu yıl yalnızca 14 milyon dolarlık büt- çe aynldı. Yalnızca yabancıla- ra açjk ohnak üzere yeniden açılması gündemç gelen tâlih oyunlan salorılannjri kapatıl- • masındanbakanlıjın yaklaşık 11 milyon dolar zarâra nğradı- ğı bildirildi. Kültür Bakanlığı Müsteşan Fermani Uygun. turistik yöre- lerde açılması, turizm sektörü içinde olan kişiler tarafından işletilmesi. yalnızca yabancı- lara açık olması v e > erel yöne- timlerin de ortak edilmesi ko- şullanyla yeniden açılması gün- deme gelen talih oyunlan salon- lany la ilgıli bir yasa tasansı ha- zırlanacağını anımsattı. Talih oyunlan salonlan konusunda giriş ücretlerinin yükseltilme- sı ve restoranlannın ayn olma- sı gibi önenlerin gündeme ge- lebıleceğini anlatan Uygun. da- ha önce salonlann gınş kartın- dan sağlanan gelinn DÖSEM aracılığıyla yurtdışı tanıtımına aktanldığını kaydetti. Geçen yıl tanıtıma 27 milyon dolan bakanlık bütçesinden ve 11 mil- yon doları DÖSEM 'den olmak üzere 38 milyon dolar harcan- dığını bildiren Uygun, 1998 yı- lı tanıtımına ise 14 milyon do- lar aynldığını söyledi. Turizm Bakanlığı'ndan yapı- lan açıklamada. 1996yılından Brüksel Tanıtma Müşavirliği ve Front-Line Production Şir- keti ışbirlığiyle hazırlattınlan ve Roma Tanıtma Müşavirli- ği "nce halen kullanılan "trre- sistibile Turchia" adlı film 26 ülkenin toplam 101 film ile ka- tıldığı -Varese XII. Uluslara- rası Turizm Filmleri Festiva- li"nde Mansıyon Ödülü aldı. Aynca "Sydney Tatil ve Seya- hat Fuan"nda 27 merrakerelık Türkiye Standı, "YüksekTak- dir ve lİstün Başan" ödülüne de- ğer görüldü. sinema o\unçusu Selma Hayek. LethalVVeapon4(ÖlümcülSUah4)fü- minin galasına kablmak üzere HolKvvood'a gekdi. Gala gecesine pek çok ünlü isim kaüldı. Lethal VV'eapon serisinin dördüncüsü bugün \BD'de gösterime giriyor. Filmde başrolleri Havek'le birlikte Mel Gibson, Dannv Gtov«;ChrisRock,ReneRussoveJetTî"pa\1aşıyor. (Fotoğraf: REUTERS) SÖYLEŞİ ATTİÛİLHAN l'lerin Noktalarını Koyunca!.. Akşamdır: çilek pembesi, dut kara- sı, gün batımı! Boğaz'ın üzerineyı- ğılan, zambak moru bulutlar, yaz gök- yüzüne hiç yakışmaz. Telefondaki kıl- çıklı ses, nedense, kulağımda kalmıştır: "-..öyle diyorsunuz ama, patronunuz filan bey de, Lion Kulübü'nün kuru- cu üyesiydi!" Tam da beklediğim, 'ala franga've 'seçkin'aydın 'tavn', 'Bumun- dan kıl aldırmaz', kendinden ve 'misyo- nundan'emin:Türkleri 'medenHeştiriyor1 . lyi hoş da, desem ki, Keçecizade Fu- at Paşa da 'mason'du, Ahmet Vefik Pa- şa da; Abdülmecrt de 'mason'du, 5. Mu- ratda, Osmanlı'yı 'asrileştiriyoruz' der- ken 'batırmadılar' mı? 'Ayrıcalıklı tarikatlar'ın tepklsl... ( A yncalıklı tarikatlar', hep 'Islâmcı' t \ sağdan eleştrilmiştir, soldan, 'çağ- daş' bir kalemin, i'lerin üstüne noktala- nnı koyması, acaba bu yüzden mi hay- ret uyandınyor "-...AIIahAllah, nasılolur da?..". Soroptomist kadınların 'teessüf mektubu, bunun güzel bir örneği, Ge- nel Başkan Dr. Ersan Akpir, 'her taraf- tan onu arayıp üzüntülennı bıldiren üye- leri adına' yazıyor; uzun, saygılı hatta sevecen bir mektup; 'nasıl olur da, on- lan bu kadaryanlış anlarmışım?'; diyor ki: "...Türk soroptomistlerinin hepsi ülkelerini çok seven ve asla hiçbir ül- kenin egemenliğini kabul etmeyecek kadar yurtsever ve Türkiye ve Türk ka- dını için çalışan iş ve meslek kadın- ları topluluğudur. Gizli saklı ne bir toplant, ne de yazışmalan vardır. Her konu yasal sınırlar içindedir ve açık- ça kamuoyunun gözleri önünde olu- şur..." (27 Nisan 1998 tarihli mektubu). üon'lann tepkisi, 'yukardan, aşağıla- yıcı ve soğuk'; daha çok, Lion olmak is- teyen o Ankara'lı lokantacıyla, birtutul- maya kızdıkları anlaşılıyor: "...bazı kişilerin beyinlerindeki ka- ranlık köşeler yeterince 'aydınlana- mamış', araştırmadan, yeterli olma- dığı konularda kendilerine göre so- nuçlar çıkarmışlardır. Beiki de 'ikin- ci cumhuriyetçiler'in kendilerini Ata- türkçü sanan bu kişiler için 'dinozor' yakıştrmasını yapmasinın nedeni bu- dur..." (21 Nisan 1998 tanhlı mektup). Arkasından, o da elbet 'hizmetleri'nt sıralamış, 'örgüt' ün ilkelerini ve çalışma düzenini belirtmeyi yeterli sayıyor; 'res- miyet' ile 'fiiliyat' aynı seymiş gibi; hele 'Batıh'düzeyi ve 'uluslararasıolmayı', öy- le bir 'temize çıkmak' sayışlan var ki, hayran olmamak elde değil: hani, Batı dillerine çevrilmiş, romanlan 'kafadan'şa- heser sayanz ya, öyle; oysa bu kıtapla- nn çoğu, ülkesini ve halkını hafifseyen - bazılan düpedüz aşağılayan- eserlerdir. Aynı sosyalist dinozorlar'... Tüzüğü ve programı 'sade suya tirit' 'insani ve ahlâki' ilkelerle dolu, ulus- lararası 'örgütler' acaba sâhiden o ilke- lere göre mi hareket eder, onları mı uy- gular? Yoksa o kalkanın arkasına sığı- nıp, 'üçüncü ülkeler'de 'çıkarlannı' kol- layacak 'lobiler' yaratmak peşinde mi- dir? Türkiye bu sorunun cevabını, o se- vimsiz NATO serüveninden almıştır; ama, çoğu 'Soğuk Savaş' aydınının, işin mahiyetini tam olarak anlayabildiği- ni, hâlâ söyleyemeyiz. NATO, II. Dün- ya Savaşı sonrasının, 'yeni ve haklı bir dünya' özlemini yansıtmaz mı? Amacı bu değil midir? insani insana, ülkeyi ül- keye 'kul eden' o 'totaliter' rejimlere kar- şı kurulmamış mıydı? Türkiye üye olur- ken, hem 'tam bağımsızlığını' hem de kal- kınmasını (sanayıleşmesıni) güvence al- tına aldığını; ulusal çıkarlannın, artık 'it- tifakın' teminatı altında olduğunu san- mıyor muydu? Umduğunu bulmuş mudur? önce 'ka- nat ülke' sayılarak, 'topyekûn mukabe- le' garantisinden mahrum edilmedı mı? Kıbns'taki 'hayati' çıkarlannı korumaya yönelınce, itilip kakılmadı mı? Savun- masını emanet ettıği NATO'nun, lıderı ABD, ona silah ambargosu koymadı mı? Sırası düştükçe, el altından, Yuna- nistan okşanmıyor mu? Türkiye'nin NATO ideallerine sadık kalması, netı- cede o örgütün, -daha doğrusu ABD'nin- çıkarlarına uymasını gerektirmiyor mu? Günümüzde kırk yıl öncesine oranla, bu acı ve çıplak hakikati anlayan daha çok Türk aydını vardır ama, acaba başlan- gıçta öyle miydi? 'Soğuk Savaş'ın ilk kurbanları, Tür- kiye'de, bu ittifakın memleketin başına çorap öreceğini söyleyen sosyalist 'di- nozoriar' olmuşlardı; haklıydılar, 'tüzük ve program' tuzağına düşmüyor, 'ni- yet' ve 'amaçlan' görüyorlardı. Aynı sosyalist 'dinozorlar'. Batı kökenli 'laik' ve 'alafranga' tarikatlar ve onların 'lobi- leri' için: benzer şeyler söylüyorlarsa, acaba kafalan karaniık olduğundan mı- dır, yoksa, 'niyet' ve 'amaç' bahsinde, yeterince uyanık olduklarından mı? Şjmdi 'ibretâmiz' bır belge daha! Ne bir ses, ne bir nefes!.. < T ÜSİAD'ın hazıriadığı Türkiye'de I Demokrasi Perspektifleri' baş- lıklı raporun: MillîGüvenlik Kurulu'nun kaldınlmasını, Genelkurmay Başkan- lığı'nın, Miltî Savunma Bakanlığı'na bağlanmasını, Imam/Hatip Lisele- ri'nin orta kısımlannın kapatılmasını, Imam/Hatip Liseleri'ne kız öğrenci alınmamasını ve okullarda din ders- lerinin 'seçmeli' ders haline getiril- mesini önerdiğini' biliyor muydunuz? Bu 'mesaj', Bilim Araştırma Vak- fı'nın31Ocak1997tarihinde, 'tümba- kanlıklar, yüksek mahkemeler, ordu komutanlıklan, valilikler, savcılıklar, emniyet müdürlükleri dahil, bütün basın kuruluşian ile özel televizyon- lara -toplamı 11.793 yer- faks ve pos- ta ile bildirilmiştir'; bılebildığim kada- nyla, ne radyo ve televizyonlarda söz konusu edılmış,,ne gazetelerde çıkmış, ne de hakkında bir yalanlama ya da tek- zip' gönderilmıştir. Işte bu 'mesaj'üa, bazı 'önerilerini' 'lâik've 'alafranga' koalisyonun 'uygu- larpaya geçirdiği', bu raporu; hazırlayan TÜSIAD'ın, 'masonlar'ı, -ısimleri zikre- dilerek- liste halinde verılmektedir; ve bunlar, beş değil, on değil, yirmi değil, elli değil, tam 76 (yetmışaltı) kişıdir. Sizce bu ne demek oluyor? 'Kapalı' bir 'siyaset', bir 'loby' faaJiyeti mı, yok- sa 'uluslararası tüzüğe' uygun bir fazilet gösterisi mi?' http:// www. prizma.net. W A İLHAN http://www.eda.tr/- bilgiyay/yazar/ailhan.htlm Şimdi tüm Bosch'lar 30 Temmuz'a kadar mayıs fiyatlarıyla! BOSCH &. BOSCH En doâ ru sersm