25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 HAZİRAN 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER YaşarOz'e tahliye yok • İstanbul Haber Servisi - Susurluk davası sanıklanndan Yaşar Öz'ün de aralannda bulunduğu 3 sanığın "Teşekkül oluşturarak uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan yargılanmasına devam edildi. istanbul 4 No'lu DGNTdeki duruşmaya bu davanın tek tutuklu sanığı Öz ile tutuksuz yargılanan Metin Dokur ve Ahmet Terzi katıldı. Mahkeme heyetı, mevcut delil durumuna göre Yaşar. Öz'ün tutukluluğunun devamına karar vererek lngiltere'den istenen evraklann beklenmesı ıçin duruşmayı erteledi. Fermani Baydak oldu • İstanbul Haber Servisi - istanbul Beledıye Konservatuvan şef müzisyenlerinden Fermani Baydak, yakalandığı hastalıktan kurtanlamayarak diin öldü. Kars Halkevi'nden yetişerek çoksesli müzikte uzun yıllar İstanbul Radyosu'nda ve konservatuvarında görev yapan Baydak için. Kadıköy'deki tstanbul Üni\ersitesi Devlet Konservatuvan'nda bugün saat 10.30'dabirtören düzenlenecek. Baydak, Beşiktaş Sinanpaşa Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığf nda toprağa verilecek. 72 yaşında ölen Baydak. Türk sinemasının ilk sesli ve konulu filmlerinde de başrol oynamıştı. GeneHuırmay açıklaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlığı, 28 Şubat sürecinde kuvvet komutanlarınm Gölcük'te yaptıklan toplantının içeriğinin saptınldığı gerekçesiyle açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, günlük bir gazetede yayımlanan yazı dizisinde Gölcük'te her yıl penyodik olarak yapılan komutanlar toplantısının kamuoyuna değişik yansıtıldığı belirtilerek "Bu toplantılar, silahlı kuvvetlerin gerek harp oyunu ve gerekse ihtiyaçlannm incelendiği planlı bir faaliyettir" denildi. Anadolu gecesi • İstanbul Haber Servisi - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kadıköy Şubesi tarafından düzenlenen "2. Geleneksel Anadolu Halk Kültürü Gecesi". 14 Haziran Pazar akşamı Bostancı Gösteri Merkezi'nde yapılacak. Geceye, halk ozanı Mahzuni Şerif ve Ali Mahzuni müzikleriyle katılacak. Semah gösterisinin de yapılacağı gecede Anadolu Halk Kültürü Ödülleri de sahiplerine verilecek. Cindoruk, kongre sonrası DTP'li bakanlarda bir değişiklik düşünmediklerini açıkladı 6 Radyo-TV tasarısı çıkmaz' DURDANE KIRÇITVÂL ANKARA-DTP'nın l.Olağan Kongresi'nde geçerlı oyların ta- mamını alarak yeniden genel baş- kanlığa seçilen Hüsamettin Cin- doruk. ızledıkleri polıtikaların kongrede onaylandığını belirtir- ken grup yönetımi ya da kabinede bir değişiklik düşünmediklerini bildirdi. Bundan sonra TBMM'nin ça- lıştınlabilmesi için daha çok çaba göstereceklerini belirten Cindo- ruk, "Koalisyon ortaklannın ken- di aralannda anlaşmalan yeterli değil. Meclis'i çalışbrmak için mu- halefetle uzlaşmamız şart" dedı. Cindoruk. RTÜK tasansı ile ilgilı "dayatma" söz konusu olduğunu, bu nedenle de çıkmasının güç ol- duğunu söyledi. Cindoruk, parti- sinin önceki gün tamamlanan I. Olağan Kongresi ve bundan son- ra izleyecekleri politikalara ilişkin bilgi verdi. İlk kez bir parti liderı- nin kongrede liste yapmadığını. herhangi bir dayatmada bulunma- dığını belirten Cindoruk, "Ancak "listelerde kadınlara, ışçilere. ör- güte yer \erin' dedim. Kongrede daha pek çok ilke imza attık. De- mokratik kitie örgütierinesöz hak- kı tanıdık. l muyorum. bu diğer partilere de örnek olacaknr" dedi. Temsılciler Meclısi \e Genel İdare ICurulu toplantılannın ardın- dan yeni yönetim kurulunu belir- leyeceklerini kaydeden Cindoruk, kabinede ve grup yönetiminde herhangi bir değişiklik düşünme- diklerini söyledi. Cindoruk, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Kabinede değişiklik \apılması görüşö kongrede değer kazanma- dı. kabul görmedi. Bu >önde bir irade çıkmadı. Önemli olan kong- re kararlannın iyi okunabümesi- dir. Bütün bakanlar \e miller\ekil- leri\üksekoylaria Genel İdare Ku- rulu'na secildiler. Hükümet \e par- ti potitikalan ile ilgiü tutum ve söy- lemimiz onaylandı. Muhalefet de- diğiniz Gökberk Ergenekon arka- daşımız zaten genel başkan \ar- dımcısıydı." Hüsamenın Cindoruk. son za- manlarda kongre hazırlıklan ne- deniyle partıye dönük olarak calış- tıklannı.yurtgezilerineçıktıklan- nı, ancak şimdi bütün zamanlan- nı TBMM'nin çalıştırılması yö- nünde harcayacaklannı söyledi. Cindoruk. "Bir ya da iki muha- lefet partisiyle uziaşırsak Meclis tı- kır nkır çalışır. Meclisi yalıştırmak tek başına ne iktidann. ne muha- lefıtin görevidir. Aslında MecuVi çahştırmak Meclis Başkanı'nıngö- revidir. Meclis Başkanı rüm parti- leri çağırıp uzlaşma aramak zo- rundadır. Kıbns Ûe iglili 4 anlaşma var. bu KKTC Parlamentosu'nda imzalandı, bizde hâlâ ona> lanma- dı" dedi. DTP lideri Cindoruk. RTÜK di- Secim ittifakı FP sıcak DYP ise mesafeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP ve DYP'nın yerel seçimlerde ittifak yapmalanna iiişkin tartış- malar, iki parti kulislerinde farklı değerlendirmelere yol açtı. FP Genel Başkan Yar- dımcısı Abdülkadir Aksu, u tttifak temenıümiz, ancak somut bir anlaşma yok 1 " derken, DYP'nin seçim iş- lerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci ise "Ne yerel seçim- de ne genel seçimde ittifak yanlısı değüiz. FP'lilerlc de herhangi bir görüşmemiz yok" diye konuştu. Anayasa Mahkemesi ta- rafından kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve DYP lideri Tansu Çiller arasında yapı- lan gizlı anlaşmanın uzan- tısı olarak FP ve DYP'nin ilk seçimde ittifak yapmak üzere görüşmeler yaptıkla- n savunuldu. FP'liler yal- nızca DYP ile değil. BBP, DP ve YDP'yi de kapsaya- cak bir ittifakı ilkesel ola- rak savunuyor. ÇİZMEDEIV YUKARI MUSA KART ye bilinen Radyo ve Televizyon Kuruluşlan ve Yaymlan Hakkın- da Yasa ile ilgili de bir dayatma söz konusu olduğunu belirterek bu tasannın da çıkmasının zor oldu- ğunu söyledi. Cindoruk, dayatma ile Meclıs'in çalıştınlamayacağı- nı söyledi. Hüsamettin Cindoruk, Cum- hurbaşkanı Sükvman Demirel'in başkanlık sistemi ile ilgili önerisi- nin tartışılması gerektiğini söyle- di. DTP olarak başkanlık sistemi değil, yan başkanlık sisteminden yana olduklannı belirterek w Bu koDudaki ısranmızı sürdüreceğiz. Bu konulann tartışılması gereki- yor. Devletin yapısı eskimiş. düzelt- mek gerekir. Ankara'da oturarak bu işler düzeltilemez. Tartış- madan neden reddediyorsu- nuz"dedı. GİK'e 4 kadın üye DTP kongresinde GİK için aday olan 6 il başkanın- dan yalnızca Kırıkkale II Başkanı Sadık Avunduklu- oğlu ile Van tl Başkanı Na- dir Kartal kurula girmeyi başardı. Gaziantep tl Başka- nı Mehmet Akdemir. Sinop İl Başkanı Nezih Çalışkan. Ordu tl Başkanı GünerSag- ra ve Tokat tl Başkanı Süley- man Kaya ise GtK'e gire- medi. DTP Genel Başkanı Hü- samettin Cindoruk'un "Ka- dın adaylara sahip çıkaltnT çağnsına karşın, GlK'te yal- nızca 4 kadın üye yer aldı. Kadın Kurulu Başkanı Müj- gan Dericioğlu, Türkan İnce ve Gönül Sözen GtK'e seçi- lemezken DTP'ye geçen hafta katılan TRT Haber Da- iresi eski başkanlarından ve Meclis TV kurucularından Ülkü Kuranel. Manisa Mil- letvckili Ayseli Göksoy, Do- ğudan Bayülgen ve Sema Küçüksöz GlK'e girdi. DTP'nin kongre öncesi Başkanlık Divant'nı oluştu- ran üyeler Orhan Keçeli, Ad- nan Tufan. Özden Ozbilun, Hamdi Üçpınartar, Yddıran Aktuna. Mustafa Ze\dan, Muhtar Mahramlı. Turgut Toker, Gökberk Ergenekon, Akın tlkin ve Ayseli Göksoy yeni GlK'te de yer aldılar. 'Montrö'den bu yana koşuüar değiştT Erkaya, petrolü boğazlardan taşımayı hedefleyen Rusya'nm kendi çıkarlanm düşündüğünü söyledi ANKARA (AA) - Boğazlardan sorumlu Başbakanlık Başdanışmanı ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral Gû- ven Erkaya, gemi trafık hizmetleri sistemi projesinin 1 Ocak 2000 tarihinde işletmeye hazır hale geleceğini ve sistem işletmeye açıldıktan sonra boğazlarda seyir emniyeti- nin sağlanacağını bildir- di. Yayın hayatına yeni başlayan "Savunma-De- fence" dergisinin ilk sayı- sında, Erkaya'nın"Dün- den Bugüne Türk Bogaz- lan" isimli bir yazısı yer aldı. Erkaya yazısında. Rus- ya Federasyonu'nun, Montrö Sözleşmesi'nin boğazlardan serbest geçiş prensibıni öne sürerek, Karadeniz'e gelen petro- lünü hiçbir kısıttama ve tahdit olmaksızın boğaz- lardan serbestçe taşımayı istediğini belirtti. Erkaya, "Rusya Federasyonu, bo- ğazlardaki güvenlikten çok. kendi çıkarlanm dü- şünmektedir" dedi. Montrö Sözleşme- si'nin imzalanmasından bu yana boğaz- lardan geçen ticaret gemisi trafiğinde büyük değişiklikler olduğuna dikkati çeken Erka- ya, 1938'de geçen gemı adedi yılda 4 bin 500 iken, 1997 yılında bu rakamın 50 bin 942'ye yükseldiğini bildirdi. Erkaya yazısında, 1936'da boğazlarda he- men hiç tehlikeli madde taşınmadığına, 1997 yılında ise sadece petrol ve ürünlerinin tstan- bul Boğazı için 63 milyon ton, Çanakkale Boğazı için 80 milyon ton olarak gerçekleş- tiğine, 1936'da boğazlardan 100 metreden büyük gemi geçmezken, bugün boğazlardan 400 bin tonluk gemiler geçtiğine ve Yılmaz-Baykal görüşmesinin yarın yapılması bekleniyor Başbakan RTUK tsrarından vazgeçti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz başkanlığın- da toplanan ANAP Başkanlık Diva- m'nda, TBMM'nin calıştınlabilmesi için gündemi tıkayan Radyo ve Tele- vizyon Kuruluşlan ve Yayınlan Hak- kında Yasa'da değişiklik tasansınm bir süre askıya alınması kararlaştırıldı. Toplantıda, Meclis'te bundan sonra sı- rasıyla Türk ticaret, hal ve vergi yasa tasanlannın görüşülmesi benimsenir- ken bu tasanlann yasalaşması konu- sunda desteğini alabilmek için Yıl- maz'ın CHP Genel Başkanı DenizBay- kal ile görüşmesi karan alındı. Yıl- maz-Baykal görüşmesinin yann ger- çekleşmesi bekleniyor. ANAP Başkanlık Divanı toplantısı- nın ardından TBMM Danışma Kurulu toplandı. Toplantıda, ANAP'ıngünde- me getirdiği Türk Ticaret, Hal ve Ver- gi Yasa tasanlannm sırasıyla görüşme önerisi ilke olarak benimsendi. Ancak, FP, RTÜK tasansınm tümüyle geri çe- kilmesini istedi; bu nedenle uzlaşma sağlanamazken ANAP'm önerilerini doğrudan TBMM Genel Kurulu'na ge- tireceği belirtildi. ANAP'ın önerisinin iktidar partile- ri ve CHP'nin desteğiyle benimsenme- si bekleniyor. TBMM Danışma Kuru- lu'nda DSP, emeklilik yaşının yüksel- tilmesini öngören SSK Yasası'nda de- ğişiklik öngören tasannın da öncelik- le görüşülmesi önerisini getirdi. FP, toplantıda aynca, bazı belediye baş- kanlannın cezaevinden kurtanlmasma olanak sağlayacağı gerekçesiyle Türk Ceza Yasasf nın 312 ve Terörle Müca- dele Yasası'nm 8. maddesinde değişik- lik yapan yasa tasansınm öne almma- sını istedi. 1940'larda 900 bin olan İstanbul'un nüfusu- nun 11 mılyona yükseldiğine dikkati çeke- rek. "Nüftıs arnşı demek, boğazın iki yaka- sında >olcu taşıyan gemi ve bot trafiginin ar- nşı demektir' 1 dedi. Güven Erkaya, a>Tica boğazlann doğal yapısı, değışen akıntılan, yüksek akıntı süratleri ve kıvnmlannın, bo- ğazlardaki seyri tehlikeli hale getirdiğini belirtti. Türkiye'nin, boğaz- lardan serbest geçiş pren- sibini kabul etmekle bir- likte. boğazlarda artan riskten rahatsız olduğunu belirten Erka>a. Türki- ye'nin seyir güvenliğini arttıracak yeni düzenle- meler yaparak. kaza riski- ni asgariye indirmek iste- diğini bildirdi. Erkaya, boğazlarda se- yir güvenliğini sağlayacak en önemli unsurun bir ge- mi trafik hizmetleri siste- mi Vessel Traffic Services System(VTSS) olduğunu belirterek. sistemin 1 O- cak 2000 tarihinde işlet- meye hazır olacağmı kay- detti. UZ YAZI/ ORHAN BİRGİT Demokrat Türkiye Partisi'nin, hafta sonu yaptığı ilk büyük kongreden ba- şan ile çıkması, Genel Başkan Cindo- ruk'un da yakın arkadaşlannın da ken- dilerine duyduklan güveni arttırmış ol- malı. Ankara'nın kırk kilometre uzağında- ki en büyük salonu doldurmak kadar, kongre takvimini de aksatmadan uy- gulamanın verdiği bu güvenin etkileri- nin, genel başkanlığa yeniden seçil- dikten sonra yaptığı konuşmasına da yansıdığı belirgindi. Kırk yılı aşkın bir polrtik geçmişin ver- diği birikim içerisinde Cindoruk, örgü- tüne bütün kapılan tek tek çalarak se- çtmlere asılmak ve partiyi tek başına ik- tidara getirmek gibi, abartılmış da ol- sa somut bir çalışma ödevini hedef ola- rak veriyordu. DTP'nin ilginç bir iç yapısı var. Önce, parti merkez sağda genel başkanının, politikaya gençlik kollan taşkanı olarak adım attığı DP'nin ya- rm yüzyıldan beri zorunlu nöbet deği- şmleri ile izlediği politika, bence en gerçek mirasçılan ile temsil ediliyor. Bu gjrünüm, merkezden daha çok taşra crgütünün yapısına da öylesine ege- men olmuş ki, Adalet Partisi'rim deva- îki Hafta ve iki Lider... mı olarak sahaya çıkmış olan Doğru Vo/'da liderin misyonunun sonuna gel- diğine inanan önemli sayıdaki insanlar politika ile bağlarını sürdürmek için DTP'yi tek kapı gibi görür olmuşlar. Böyle bir imajın oluşumunda açık konuşmalı, Cindoruk. Sezgin gibi es- ki demokratlann ağırlığı kadar, parti ile gönül bağlannın sıcaklığını dışa vur- maktan kaçınmayan Cumhurbaşka- nı'nın da önemli katkısı var. DTP Genel Başkanı, bugünkü biriki- mini sağladığı geçmişteki deneyimle- rin sadece sevaplarından değil, elletu- tulur yanlışlanndan da yararlandığını genel kurul öncesinde de daha sonra da göstermeye çalıştı. Bunlann başında, bizim iç politika- mıza yanm yüz yılı aşkındır dadanmış olan lidersultası' ve 'tek adamlık he- vesleri' gelir. Cindoruk, talihin garip cil- vesi.. bir hafta önce böyle bir lider ol- makta ısrarlı davranan Baykal'ın tam tersini sergiledi. Parti içi demokrasinin önemini de- vamlı vurgulamakla kalmadı, başarılı olurlarsa partili bakanları istifaya zor- Iayacaklannı açıklayarak, kongre ön- cesinden bu haftanın başında yaratıl- mak istenilen krizin haberciliğini yapan Gökberk Ergenekon ve arkadaşlan- na. kişisel heveslerini tatmin etmek is- teyenler olarak bakmadığını da ortaya koydu. Onları. parti içinde kin, hırs ve nefretle hareket eden kimseler olarak suçlamadığı gibi, seçimlerden sonra da kongrede, kazanan ve kaybeden i- ki grup olmadığnı da söylemeye özen gösterdi. Baykal, son kurultayda, elin- de tuttuğu CHP direksiyonunu gücü yettiği kadar sağa kırarken, Cindoruk DTP'yi merkez partisi olarak tanımla- makla kalmadı; partinin 'cumhuriyetçi, laik, sosyal, demokrat' olduğunu söy- ledi. ••• Son iki haftada, birisi merkezsağda, ikincisi merkez solda iki partinin kong- releri dolayısı ile kamuoyunda liderleri aracılığı ile verdikleri izlenimler elbette bunlaria da sınırtı değil. Cindoruk, ken- di yandaşları için, örgütlerine döner- ken olduğu gibi, televizyon başındaki seçmenlerine de kalıcı mesajlar ver- mesini bildi. Katılalım, katılmayalım, ülkenin gün- demindeki sorunlara partisinin nasıl baktığını söyledi. Önceki haftaki kurul- taydan. ne yazık ki kamuoyunun bel- leğinde kalan, hırçın bir politikacı gö- rüntüsü. pazar gecesi TPTT 1 'de Kur- tul Altuğ'un konuğu olarak CHP Ge- nel Başkanı ile yapılan görüşme sıra- sında bir kez daha yinelendi. Altuğ, eski arkadaşına öylesine ge- niş olanaklar tanımıştı ki... Politikanın Nabzı programına, tartışmacı başka ki- şiler çıkartmak yerine, kimi yurttaşlara sokakta kamera ve mikrofon yardımı ile görüş bildirip soru sorma olanağı sağ- larken, izleyicilere de faks aracılığı ile soru yöneltme yolunu açmıştı. • Hükümete niçin girmediniz? • Ben Deniz Baykal'a güvenmiyo- rum. Benim güvenimi nasıl sağlarsı- nız? • Niçin, hükümeti destekliyorum di- yorsunuz; hemen arkasından destek- lemediğinizi söylüyorsunuz? • Baykal, son zamanlarda yeterince berrak değil. Kendisini daha iyi tanrt- malı. • Irticatehlikesi geçti mi ki. hüküme- ti düşürmekten söz ediyorsunuz? • Bunalım yaratmaktan hoşlanıyor musunuz? gibilerden programın konuğuna yönel- tilen soruları, CHP Genel Başkanı'nın hafife almak istemesi, bunlann hiçbiri- sini yanrtlamayışının tepkisi, sade yurt- taşlar için, izleyicinin bir lider için, seç- menin öfkesi olarak özetlenmelidir. Ben, bu tepkinin genişliğini, kimi ga- zeteci meslektaşlarımın gecenin o sa- atindeki telefonlan ile almakla kalma- dım. Benim gibi Deniz Bey'in başka eski yol arkadaşlannın da uyanlan ile karşılaştım ve programlar arasında dolaşmak yerine TRT 1 'e bağlanarak sabırla, yapılan yanlışın nasıl düzelti- leceğini beklemeye başladım. Dün sabah da bu yazıyı hazırlama- ya başlamadan önce, önceki geceki programda söylenilenleri kâğıda dö- Külmüş olarak bir kez daha okudum. Ve DYP ile Fazilet Partisi grup baş- kanlarınaaşağıdaki mesajı gönderebi- leceğimi düşündüm: "ANASOL-D hü- kümetini düşürme yerine, bakanlar için tek tekgensoru verirseniz, Baykal ve arkadaşlarını bu oylamalarda RE- FAHYOL'un sadık müttefikleri olarak göreceğinizi, CHP Genel Başkanı'nın devlet televizyonunda pazar gecesi açıklamalan ortaya koymuştur." POLİTİKA GUNLÜGÜ ı HİKMET ÇETtNKAYA l Panik... ] Fethullahçıların "Zaman gazetesi" son on gündür- şaşırtıcı bir yayın politikası izliyor... Akın Birdai suikastını planlayan Cengiz Ersever'ın poliseverdiği "SedatPeker- FethullahGülen"bağ-i lantısı iddialarının kimi gazeteler ve televizyonlarda. haber olarak yayımlanmasından sonra "Zaman gaze-; tesi" önce "İki emniyet görevlisi, bir olay" başlığıyla,' Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ve yardımcısı^ Osman Ak'ı hedef aldı... 30 Mayıs 1998 tarihli Zaman gazetesinin birinci say- j fadan verdiği haberde Saral ve Ak'a ağır eleştirilerde. bulunması oldukça dıkkat çekti... Haberde, Cevdet Saral'ın REFAHYOL hükümetinin.' Içişleri Bakanı Meral Akşener döneminde Susurluk, soruşturmalanyla ilintili olarak yaptığı "Emniyet ope-'. rasyonu "nda görevinden alınarak kızağa çekildiği be-, lirtilip şöyle deniliyor: .'; "Cevdet Saral'ın yıldızı ne hikmetse 'Susurluk devr,; leti' //e mücadele sözü veren Mesut Yılmaz hüküme- ti döneminde parlıyor. 12 Mayıs 1998 günü Sabah'tâZ çıkan bir haber, Cevdet Saral'ın bu fırsatı iyi kullan-' mak istediğini gösteriyor. Habere göre Hasan Özde-t mir'/nyerine istanbul Emniyeti'nin başına Cevdet Sa-, ral düşünülüyormuş. Üstelik can alıcı bir gerekçeyler Hasan Özdemirirtıca ileyeterince mücadele etmıyor- muş. Nitekım Saral irtica ile mücadele için ne kadar yetenekli olduğunu Cengiz Ersever'in sorgusunda göstermedı mi?.. Yeşil'/n en yakın adamı Çavuş Er- sever'in irtica ile mücadele önerilerini hemen Başba- kan Mesut Yılmaz'a sunmadı mı?" Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak'ın da REFAHYOL döneminde Istihbarat Dairesi Teknik İşler Müdürü'yken Mesut Yılmaz'ın "Telefonlanm dinleni- yor" açıklamasının arkasındaki kişi olduğu ima edilip bakın neler yazılıyor: "Anamuhalefet lideri Mesut Yılmaz'ın 'Telefonlarım dinlenıyor' açıklaması üzerine gözler ona çevrilmişti. Meclis'te oluşturulan Telefon Dinleme Komisyo- nu 'nda ifade veren Osman Ak kendisini şöyle savun- muştu: 'Istihbarat Daire Başkanlığı'nda yasal olmayan şeyler yapılıyordu. Ben orada yapılanmalara karşı koy- duğum için sürüldüm.' Kendi deyimiyle Istihbarat Da- iresi'ndeki görevinden 'sürülen' Ak, Ankara Emniye- ti'nin ikinciadamı oluverdi. Ne kadar 'yetenekli' birpo-. lis olduğunu Cengiz Ersever suikastında gördüğü- müz Osman Ak, kendisine karşı mahcup olduğu Baş- bakan Yılmaz'ın gözüne girmek için, Cengiz Ersever soruşturmastnı büyük bir maharetle kullandı." : Acaba Nurcular Saral ve Ak'a niçin saldırryor? •"' Bu apaçık şunu gösteriyor: "Polis içindeki Fethullahçılar zor durumda!" Abdullah Çatlı Haluk KırcıL Bu ıkı ısım, bırtarıkat şeyhıyle çok sıkı ılişki içindey- di. Kırcı Istanbul'da yakalanmış, ancak emniyette gö-\ zaltındayken kaçmamış, kaçınlmıştı... ,i • • • • Zaman gazetesi 30 Mayıs 1998 günü "Sistem işle- : miyor" manşetini atmıştı. Bir gün önceki manşeti isej şuydu: ", "Inanılmaz bağlantılar!" ,-t Yeşil'in, yani Mahmut Yıldınm'ın birfotoğrafı veAn-, talya'da 349 24 22 numaralı telefondan kımlerle gö- rüştüğü haberde yer alıyordu... Yeşil'in konuştuğu yerler arasında "askeri biriikler"\n de olduğu yazılıydı. Arna burada bir siyasi partinin adı. da bulunuyordu: 'Refah Partisi Ankara İl Başkanlığı...' Bir başka haberde ise Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak'a şu soru yöneltiliyordu: "Uzman Çavuş Cengiz Ersever'i Türkiye 'deki bir } numaralı mafya uzmanıymış gibi sorguya çeken, Er— sever'in olağanüstü mafya analizini temelinden sap-^ tırarak Başbakan ve medyaya ulaştıran Ankara Em- niyet Müdür Yardımcısı Osman Ak, acaba Ersever'e '• Yeşil'i ve Susuriuk'u sordu mu?" Fethullan Gülen'in avukatlan ise aynı sayfada "Plan- •• lı bir karalama kampanyası" başlığıyla açıklama yapı- * yorlardı: "Bir suikast zanlısının ifadelerine dayalı olarak or- taya atılan ve Sayın Gülen'in adını 'mafya' gibi hukuİ dışı oluşumlara karıştırma çabası da yine bu karala-^ ma kampanyasınıyürütenlerce hazırlanmış birmizan-' sendir..." Gülen'in iki avukatı bu kampanyamn "beliriibirçev- re" tarafından "din ve dindariara karşı" düşmanca yü- „ rütüldüğünü önesürüyordu... '] Acaba bu belirti çevre kimdi? Askerler mi, polisler mi? '' Türkiye ilginç bir noktadan geçiyor... n Bazı tarikat şeyhlerinin adı "mafya-çete-siyaset\ üçlüsünde dördüncü ayağı oluşturuyor... ^ Askerlerin "Türk-lslam sentezi"n\n devlet içinde öı / - gütlü olduğunu söylemeleri, gerici-faşist birlikteliğini daha güçlü hale sokuyor... Fethullah Gülen'in Sedat Peker'le ilişkisi olupolma-,' dığını bilemem... ', Ama bildiğim şu: Polis örgütünde "Nurcu yapılanma" kınlmadıkça, Cevdet Saral, Osman Ak gibi polis müdürlerinin "he1 ' defolması" kaçınılmazdır... ;| • • • VVashington'da dün önemli birtoplantı yapıldı. Tür^ kıye saatiyle 19.00'da başlayan toplantıda Türkiye'de NurHareketi - Fethullah Gülen" konuşuldu ve Isla-1 mi hareket" tartışıldı. < Graham Fuller ile Henry Barkey bu toplantının ar^ kasında bulunan kışılerdi. İlginç değil mi? •.; Konuşmacı Hakan Yavuz, Virginia eyaletinde bu»î lunan, Pentagon'a imam da yetiştiren "School ofls- lamic and Social Sciences" adlı okulda doktora üstü çalışma yapıyor; Kanal 7 televizyonuna da birdönern.; haber veriyordu... Bu arada Fransa, ağustos ayında Fethullah Gülen'î, Paris'te bir toplantıya çağırma hazırlığı içinde... "* Acaba neden? Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Foşisüeryine scıldırdı İstanbul Haber Servisi - tstanbul Üniversıte- si'nde sık sık düzenle- dikleri bıçaklı sopalı sal- dmlarla kan döken fa- şistler, dün de sına\ çıkı- şında yalnız yakaladıkla- n istanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğren- cisi IlkerKaplan'ı bıçak- la yaraladı. İÜ iletişim Fakültesi 2. sınıföğrencisi IlkerKap- lan. dün 17.00 sıralann- da final sınavından çıktı. Kaplan'ı okul bahçesin- de bekleyen ve fakülte- nin öğrencisi olduklan belirlenen faşistler, öğ- rencinin sınavdan çıktı- ğını öğrenerek okula gir- di. Kaplan'ı merdiven- lerde sıkıştıran faşistler, sol görüşlü öğrenciyi çi- vili sopalarla dövdükten sonra, bıçakla boğazını kestiler. Olayın ardından' Kaplan arkadaşlan tara'< fından götürüldüğü Ha-1 seki Hastanesi'nde teda- viye alınırken faşistler saldınnın hemen ardın- dan kaçtı. Boğazından yaralanan Kaplan'ın ya-, şamsal tehlikesinin bu-. lunmadığı bildirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear