25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19HAZİRAN1998CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İade edilecek Engin Civan yakalandı AHMET YEŞİLTEPE FUAT KOZLUKLU NEW YORK / WAS- HEVGTON - lnsan haklann- dan sorumlu Devlet Bakaru Hikmet Sami Türk, yaptıgj yolsuzluklar nedeniyle ce- zalandınlan ve çarptınldığı ağır para cezasının ılcinci taksitini ödemeden kayıpla- ra kanşan eski Emlakbank Genel Müdürü Engin Ci- van'ın ABD'de yakalandığı- nj açıkJadı. Tiirk, ABD ile Türkiye arasındakı suçlula- nn iadesi anlaşmasına göre, Civan' ın Türkiye'ye gönde- rilmesini bekJediklerini bil- dirdi. Türk, ABD'deki temasla- rı çerçevesinde Adalet Ba- kanı Janet Reno ve ABD Dışişleri Bakanı Madeteine Aibright ile bir araya geldi. Bu görüşmelerin ardından, Türkiye Büyükelçiligi'nde bir basın toplantısı düzenle- yen Türk, yolsuzluk suçla- masıyla venlen hapis ceza- sını tamamladıktan sonra çarptınldığı ağır para ceza- sının ikinci taksitini ödeme- den kaçan Civan'ın, ABD'lı güvenlik güçleri tarafindan yakalandığını bildirdi. Bu konuyla ilgili bilgiyi Ame- rikan Adalet Bakanı'ndan aldığını belirten Türk. "Re- no bana ziyaretimin büyük bir tesadüfe denk geldiğini söyledi ve bir süredir iadesi- ni istediğimiz Civan'ın tu- tuklandığı haberini verdi" dedi. Türk, ıkı ülke arasm- daki suçlulann iadesi ve ad- li yardımlaşma anlaşması uyannca Civan'ın Türki- ye'ye iade edilmesinin bek- lendiğini vurguladı. Civan, ABD'de de yargılanıp hak- kındaki tutuklama kararı onaylandıktan sonra Türki- ye'ye iade edilecek. Türkı- ye'nin ABD'den iadesini ta- lep ettiği dört kişinin de ben- zer uygulamayla karşılaşa- bileceğıni anlatan Türk, bu kişilerin Halil Bezmen, sah- te..evrak üzerinden emlak saRıgı ileri sürülen Metin Cihaner, Engin Civan ve Alaattin Çakıcı olduğunu söyledi. Bu arada çok sayı- da kışınin öldürülmesine az- mettirmek suçundan Türki- ye'nin aradığı ülkücü maf- yanın elebaşısı Alaattin Ça- kıcı'nın New York yakınla- nndaki Long Island'da sah- te belgelerle iki ayn benzin istasyonu işlettiği öne sürü- lüyor. Türkiye Boğazlar'dan geçişleri kontrol altına almak için girişim başlatıyor Savaş gemilerine denetimLALE SARÛBRAHİMOĞLU ANKARA-Türkiye, yalnızca geçen yıl petrol dahil I40milyontonluk rekor yük geçişinin gerçekleştiği Boğazlar'dan savaş gemilerinin geçişlerine de yeni düzenlemeler getiriyor. Türkiye'nin S-300 şüphesiyle aradığı ve Mısır'a silah taşıdığı anlaşılan Malta bandıralı Natasha-1 gemisinin yanlış beyanı ile sıkıntı yaşayan Ankara, yalan beyanlara yaptınm getirilmesi amacıyla Uluslararası Denizcilik Örgütü'ne (IMO) başvuruyor. Denizcilikten sorumlu Devlet Bakanı Burfaan Kara, Türkiye'nin 1994 tarihli Boğazlar Tüzüğü üzerinde yapılan çalışmalar konusunda Cıunhuriyet'e bilgi verirken, yakında yayımlanması beklenen ve IMO'nun da bilgilendirildiği yeni tüzük çerçevesinde savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçerken izleyeceği kurallann da yeniden belirlendiğini açıkJadı. Ilk tüzükte savaş gemilerine ilişkin bir düzenleme yoktu. Kara, yeni düzenlemenin Boğazlar'dan geçişleri düzenleyen 1936tanhli Montrö Sözleşmesi'ni ihlal etmediğini söyledi. Savaş gemilerinin de gece ve gündüz geçişlerde hangi rotayı takip edeceğinin kurallara bağlandığına işaret eden Kara şöyle dedi: "Savaş gemilerinin geçişlerini bir düzen altına alıyomz. Buna şehir güvence riski bakıraından gerek duyuldu. Petrol ve savaş gemilerinin geçiş saatierini ayarlayacağız. Büyük tankerlerin giriş- çikış saaüerini ayaria>acağız." Denizcilik uzmanlan", SSCB'nin 1991 yılında dağılmasıyla birlikte Boğazlar'dan savaş gemileri trafigi azalırken petrol tankeri trafiğinin arttıgına işaret ettiler. Rusya'nuı Karadeniz filosunu Ukrayna ile paylaşması sonucu da Moskova'nın envanterindeki savaş gemisi sayısı Türkiye'nin savaş gemileri sayısının YanllŞ bildîrime karŞI Önlem Türkiye ticari gemilerden sonra savaş gemilerini de denetim altına alıyor. Ankara, yalan beyanlara yaptınm getirilmesi amacıyla Uluslararası Denizcilik Örgütü'ne (IMO) başvuruyor. Devlet Bakanı Kara, "Yanlış beyanla geçişleri önleyeceğiz" dedi. ÇİZMEDEN YIIKARI u î / >l 3 L KİM 0t > BAHÂ « MUSAKART P£MİG£C Ty/i. A 9SBS vvr \ • konçimentosunda traktör lastiği diye beyan ettiği mallann silah çıkması üzerine gemilerin yanlış beyan uygulamasını önlemeye yönelik olarak da IMO'ya başvuracak. Türkiye, yanlış bildirimlerin önlenmesi ve yanlış bildirimde bulunanlar hakkmda ne yapılacağına karar verilmesi için IMO Genel Kurulu'ndan bir karar çıkmasını sağlayacak. Boğazlar'a yabancı denetim risl altına düştü. Uzmanlar bu nedenle Türkiye'nin savaş gemilennın geçişlerine getirilen yeni düzenlemenin petrol tankeri trafigi ile eşgüdümü sağlamayı amaçladığına işaret ediyorlar. Yalan beyana önlem Ancak son yıllarda Boğazlar'dan çc!. miktarda zenginleştirilmiş uranyum geçirildiği ve Türkiye'nin bu yasadışı trafigi de kontrol altına almak ısteyebileceğine işaret ediyoriar. 1994 tarihli Boğazlar Tüzüğü'nün IMO'nun tepkisine yol açan ve Montrö'ye aykın düşen bölümlerinde yapılan diğer değişiklikler şöyle: # Boğazlar yerine bundan böyle Türk Boğazlan tabiri kullandacak. # Boğazlar'dan geçen ticari gemilerin boylan 200 metreden 300 metre ve yukansı şeklinde değiştirildi. # Türkiye Malta bandıralı geminin Türkiye, Boğazlar'dan güvenli geçişi sağlayan ve ticari gemi trafiğinin de daha hızlı akışını sağlayacak önlemleri içeren raporunu 12 Mayıs'ta yapılan IMO toplantısına sundu. Bunun üzenne IMO. Boğazlar'a uluslararası denetimi öngören ve Türkiye'nin bu su yolundaki egemenliğini delme anlamına gelen alt komisyon raporunu rafa kaldırdı. Bu raporun tamamen gündemden düşmesi için Türkiye'nin IMO'ya taahhütlerini yerine getirmesi ve Rusya gibi ülkelerin Boğazlar'dan daha fazla petrol geçırmek için bahaneler ortaya atmasmı önlemesi gerekiyor. "Raporun rafa kalkmaa ile Türkiye rahat nefes aldı" diyen Devlet Bakanı Kara, IMO'nun 22 Haziran'da yapacağı "Deniz Güvenliği Komitesi TopianbsTndan önce Türkiye'nin Boğazlar'a radar sistemi kurulmasını öngören ihaleye çıkmış olmasi gerektiğini söyledi. Kara "Aksi takdirde bu son olayla biıieştirûier (Malta gemisinin aranması) ve"Türkiyegene bızi oyaladı' diyebilirler'' dedi. Kara. Türkiye taraf olmasa da Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin zararsız getjış ilkesüıin Boğazlar'da kısmen uygulandığını belirterek, gemilerin aranması olayında da bu anlaşmanın kullanılabileceğine işaret ettı. Amerika, ufak bir çatışma halinde bile sessiz kalmayarak müdahale edeceğini açıkladı ABD'de 4 sıcak savaş' kaygısı ıruijjnı FİYAT DUYURUSU n WinstonLIGHTS UZUN YUMUŞAK PAKET FUAT KOZLUKLU \VASHL\GTON - ABD. iki NATO müttefikınin Kıbrıs'a savaş uçakları göndermesinin, aralannda süregelen soğuk savaşı sıcak bir çatışmaya dönüş- türeceğinden kaygılandığını bildirdi. ABD, ufak bir çatışma halinde bıle ses- siz kalmayarak müdahale edeceğini açıkladı. ABD Başkanı Bül Clinton'm Kıbns Özel Temsilcisi Richard Holbro- oke, gerginlikten Türkiye'yi sorumlu tuttu. S-300 füzeleri krizınin yarattığı ge- rilim nedeniyle Kıbns'ta doğabilecek sıcak gelişmelerin Ege'ye de yayılabi- leceğinden endişe duyan Clinton yöne- timi, adada yaşananlan dakikası daki- kasına izliyor. VV'ashington. iki müttefi- kini telefon diplomasisi gerçekleştire- rek yatıştırmaya çalışırken, taraflara -Birbirinizi kışkırtmanızdan büvük ra- hatsızlık duyuyoruz. Kıbns'taki durum çok tehliketi bir süreçte. Ufaak bir ça- tışma halinde sessiz kalmaz, müdahale ederiz'"uyansındabulundu. Adada du- rumun kontrolden çıktığını voırgulayan ABD. her iki müttefikınden. 'potansi- vel çanşmadan geri adım atmalan için bir an evvel diyaloğagirmekrini' istedi. Holbrooke, adadaki durumun olum- luya gitmediğini belirterek "Mevcut çıkmaz. Türk tarafinın tutumundan kaynakJanmışar" dedi. Bosna ile ilgili 'Savaşa Son Vermek' adlı kitabı hak- kmda yaptığı konuşma sırasında, son gezisinde Türk tarafinın tutumunda 'dramatik bir değişme' görüldüğünü ileri süren Holbrooke. KKTC'nin ege- men bir devlet olarak tanınması ve Rum tarafinın AB'ye tam üyelik başvurusu- nu geri çekmesinin talep edildiğini be- lirtti ve "Bunlar otanaz" dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ja- mes Rubin, ülkesinin gelişmelere iliş- kin tepkisini dile getirirken, "Kıbns'ta Yunan ve Türk savaş uçaklan gönderil- mesini banşa yardımcı olacak bir dav- ranışolarak görmüyoruz" dedi. Sözcü. dün olağan basın brifingınde bir soru üzerine yaptığı açıklamada, 'adaya sa- vaş uçaklan gönderilmesinin. bölgede ve Kıbns'ta gerginliği gereksiz yere art- tırdıgmı' belirtti. Rubin, ABD'nin bu görüşünü Türkiye ile Yunanistan'a açıkça ilettigini de kaydetti. Rubin. "Bu gerginlik Kıbns sorununa çözüm ama- cıyla harcanan uluslararası çabalara za- rar veriyor. Her iki ülkeden. bu tür dav- ranışlardan kaçınmasını istedik" dedi. Muhalefet 6 irticayla mücadeleye' cüreniyor Fiyatı: 18O.OOO WüStOD bir R.J.Raynoldt Tebocco Co. VVinsten - Sol«m N.C. USA markaııdır. ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- İr- ticayla mücadele paketi içinde yer alan ve Dahıliye Memurlan Yasası ile Dev- let Memurlan Yasası'nda değişiklik ya- pan yasa tasansının görüşüldüğü TB- MM Anayasa Komisyonu'nda, tasanyı engellemek isteyen FP'liler kavga çı- kardı. Komisyonun FP"li üyelen. "dev- letin bölunmezbütünlüğünün tehdit al- nnda olduğu ve devletin buna karşı sa- vaş verdiğini" söyleyen ANAP'lı Tevfık Diker'e "provokatör" dıye saldırdılar. tçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu ise komisyonda 3. haftasını dolduran tasa- nnın görüşmelerine ılk kez katılarak. "ülkenin bölunmez bütünlüğüne yöne- lik tehdiüer karşısında devletin gerekli tedbuieri almak durumunda olduğu- nu" söyledi. TBMM Anayasa Komisyonu'nun yaklaşık l aydır gündeminde olmasma karşın hükümetin bakan düzeyinde temsilci göndermemesi nedeniyle geçi- rilemeyen tasan ilk kez bakan katılı- mıyla ele alındı. Komisyonda daha ön- ce alınan karar gereğmce, Dahıliye Me- murlan Yasası değışiklığı ile Devlet Memurlan Yasası'nın 125. maddesinde değişiklik öngören tasan birleştirilerek ele alındı. Yapılan usul tartışması sonu- cunda, Bakan Başesgioğlu'nun sahip çıktığı Dahiliye Memurlan Yasası de- ğişikliğini düzenleyen tasannın 2. mad- desi. ilk madde olarak görüşülmeye başlandı. Kaymakam, vali ve diğer içişleri hiz- met memurlannın yıkıcı ve bölücü fa- alıyetlen ile Cumhuriyetin temel nite- Iiklerinden birini değıştirmeye yönelik eylemlennden dolayı meslekten çıkanl- malannı ve benzer düzenlemenin Dev- let Memurlan Yasası'nda da yapılma- sını içeren tasannın tümü üzerindeki görüşmeler dün tamamlandı. ANAP'lı Tevfik Diker. ülkenin birlık ve bütün- lüğünün tehdit altında olduğunu, dev- letin de buna karşı savaş verdiğini dile getirince, FP'lı Mehmet AH Şahin "Bu savaş kime karşı verili>or? Şu anda an- ladıgımız anlamdabir savaşmı var,yok- sa devlet vatandaşına karşı mı savaşı- yor" diye çıkıştı. Diker. "PKKtehdidi- ni yok mu sayıyorsunuz, Atatürk' ün hu- zuruna çıkmayan. kravat takmayan kaymakamlan yok mu sa>iyorsunuz" diye çıkışınca, FP'li Abdullah Özbej ve Şeref Malkoç "Provokatörlük yapı- yorsunuz. Sizi bura\a prmokatör ola- rak gönderdfler" diye bağırdı. YeşilönergesineAğarengeli ANKARA (CumhuriyetBürosu) - DYP Elazığ Millenekili Mehmet Agar'ın, "Yeşfl" kod adlı Mahnnıt Yddmmia ilgili skandallar konusun- da soruşturma önergesi verilmesine karşı çıktığı ögrenildi. Alınan bilgiye göre, DYP'nin önce- ki günkü grup toplantısında Ağar, önergenin kendisinden habersiz veril- mesine tepki gösterdi. Ağar'm, "Hep bu konuda bizim üstümüze geündi. Ancak bizm)deüstdüze> amirterimiz vardı. Yeşfl'i herkes tanır, bölge %'alile- ri, üst düzey yönetkiler. Bu önerg«ie de bu işi yine bize bulaşurırlar" dcdi- ği belirtildi. Konu, dünkü DYP Baş- kanlık Divanı'nda da görüşüldü. Ba- zı yöneticilerin, "Yeşfl kontrolümiiz attmda" dediği için Devlet Bakanı Eyüp Aşjk hakkında verilen gensoru önergesinin çekilmesi görüşünü dile getirdikleri, ancak karara bağlanmadı- ğı bildirildi. DYP. Başbakan Mesut Yıbnaz hakkında turizm alanı tahsis- leriyle ilgili verdiği Meclis soruştur- ma önergesinin reddedilmesinin ar- dından. Onnan Bakanı Ersin Tara- noğju hakkında "orman >p ağmasr ya- pıldığı savıyla verdiği Meclis soruş- turma önergesini ise geri çekti. POLİIİKA GÜTVLÜĞÜ HÎKMET ÇETİNKAYA TiiPban, Sarık, Ciippe Hizbullah örgütünün PKK ile bağlantısı bir baş- ka noktada buluşuyor; kimi faili meçhul cinayetle- rin, türban eylemlerimn arkasındaki ilişkiler ilginç sonuçları da ortaya çıkanyor... Bir süre önce Bingöl yöresindeki cami eylemle- rinin arkasında hangi terör örgütleri vardı? Hizbullah ve PKK..- Acaba son günlerde kamuoyunun dikkatinden kaçan "Resmi basın değil, özgür basın" diyen bir kesimin arkasında kimler bulunuyor? Kürtçüler ve şeriatçılar... Türbanlı öğrencilere özgürlük isteyenler; şeriat- çı ve Kürtçü insan hakları savunucularıyla, dinci ya- zarlarla birlikte "demokrasi ve insan hakları mü- cadelesi" mi yapıyoriar. yoksa başka bir şey mi? Hizbullah, Diyarbakır Dicle Üniversitesi'ndeöğ- retim üyelerini ölümle tehdit ediyor, "Allah'ın kılıcı başınızı ezecek" diyor; PKK lideri, "Tarikatlarla, Hizbullah'la ilişkilerinizi pekiştirin" komutunu ve- riyor... Güneydoğu'da Hizbullah'ın ve PKK'nin arkasın- da tarikatların olduğunun devletin istihbarat bırim- lerinin raporlarından ortaya çıktığı bilinmiyor mu? Biliniyor? 0 zaman Başbakan Mesut Yılmaz ve yardım- cısı Bülent Ecevit ne yapıyor? Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde Rektör Prof. Dr. Mehmet Özaydın, 420 kız öğrencinin "tür- ban" takmaktan vazgeçtiğini açıklarken bakın ne diyor: "Ikna yöntemiyle 420 kız öğrencimiz türban tak- maktan vazgeçti ve çevrenin baskısıyla türban taktıklannı söylediler. özellikle bazı dinci vakıflar, kız öğrencilere burs karşılığı türban takmalannı önehyohar. Biz de kız öğrencilehmize üniversite bünyesinde iş bulduk, parasal destek sağladık..." Aymazlığın ahmaklıga dönüştüğü günümüzde yeni mandacılar; gazete köşelerinde, televizyon ekranlannda Hizbullah destekçileri ve Kürtçülerle sarmaş dolaş ahkâm kesıyorlar: "Başörtüsü yasağı bitsin! Çarşaf, sank, cüppe serbest bırakılsın!.." Zaten sarık, cüppe, çarşaf, türban giymek Tür- kiye'de özgür değil mi? Istanbul Üniversitesi lleti- şim ve Hukuk fakültelerinde kız öğrenciler türba- nın üzerine kep giyip diploma almadı mı? • • • Cumhuriyet'ın Londra muhabiri ve köşe yaza- rı Ergin Yıldızoğlu bir süredir Istanbul'da... Dün sabah Ergin, Adam Sanat Dergisi'nin son sayısında yayımlanan şiirini gösterip ekledi: "Sen böyle şiirleri sevmezsin, ama bir bak ister- sen!" Şiiruzundu... Bir bölümünü aktarıyorum: "Ellerin üşür hava soğuktur. Işte su çekmiş yine ayaklann! Birden başını arkaya at... (Sokağın karşısındaki balıkçı sen de artık tezgâ- hını kapat)" • , ..>..,- i.s;, Ergin'e sordunr "Biz Türkiye'de türbanla, sankla, cüppeyle uğ- raşıyonız, acaba Ingiltere'de insanlann kılık kıya- fetlerine kanşılıyor mu?" Ergin'in yanrtı şu oldu: "Demokrasi, kural tanımazlık değildir. 5-6 ay ön- ce Londra Islington Belediyesi bir karar aldı. Be- lediye çalışanlannın blue-jean 7e işe gelmesiniya- sakladı. Şimdi Türkiye'de türbanla Çapa ve Cer- rahpaşa Tıp fakültelerinde sınavlara girmek de- kanlarca yasaklanmış, ama diğer fakültelerde (ik- tisat, iletişim, hukuk) serbest. Ama kıyamet kopu- yor. Islington belediye çalışanları blue-jean yasa- ğına uydular. Çünkü belediyenin kuralı bu..." Ingiltere'de bankalarda çalışanlar da blue-jean giyemiyor... Türkiye'de demokrasi kural tanımazlık olarak al- gılanıyor; erkek avukat sankla, kadın avukat tür- banla duruşmalara girmek istiyor... Yeni dünya düzeni. küreselleşme, IMF program- ları üçüncü dünya ülkelerinde ekonomilerini dibe vurdururken; şovenizm kışkırtmacıhğı, ırk, din, dil, mezhep aynmcılığıyla emekçi yığınları hem eziyor, hem de birbirine düşürüyor... O zaman ne oluyor? İnsan haklarının bir parçası olan düşünceyi ifa- de ve yazma özgüriüğüne gerici-faşist güçler ke- lepçe vuruyor... ••• Benim ülkemde "Harçlara hayır" diyen 18 ya- şındaki üniversite öğrencileri "silahlı çete" kur- dukları gerekçesiyle zindanlara atılıyor; benim ül- kemde 18 yaşından küçük çocuklar Gaziantep'te baklava çaldıkları için altışar yıl hapis cezası alır- ken, insan hakları savunuculan ırkçıhğm, şeriatçı- lığın gölgesinde şov yapıyoriar... Ümit Zileli'nin dün değindiği gibi Apo'yu Za- bata'ya, Garibaldi'ye benzetmek ise "övme öz- gürlüğü"nden "düşünce özgürlüğü"ne dönüşü- yor; kafaların iyice kanştığı bir ülkede inanın içim- den yazı yazmak bi|e gelmiyor... hckaya@ posta.cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ÇAĞINIH TANIĞI ÜÇ YAZAR |*NCILI YILUR KUJATIUHI? KİIMPOSTUMDA KURT J SANA DA BULAJTI KAN BOOooCTL pİyARONUNUH KA2LARI WKK ' ^ T O O T L SŞtİAT PAZARI SİVDAHIH ADRESIBELLİ DEĞİL ' T u r k o c a 3 ' Cachtesı No:39/41 . (0212) 514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear