Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 HAZİRAN 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
'Blues Brothers' efsanesinin 18 yıl sonraki devam filmi bugün gösterime giriyor
Cazcı kardeşLerin dönüşü1970'li yıllann sonu,
19801ı yıllann başında,
ekranda sürekJi komed-
yen ımal eden, ünlü *Sa-
turday Night Live' prog-
ramından Amerikan sine-
masınayansıyan popûler
komedi-parodi dalgası-
nın, sonradan ZAZ'cılann
filan da yolunu açan en
tanınmış fîlmlerinden bı-
riydi, John Landfa' in bız-
de'CazaKank^ier'adıy-
la gösterilmiş 'The Bfcıes
Brothers'ı. 1970'lerinso-
nundan başlayarak 'The
Kentucky Fried Movie',
•National Lampoon'sAni-
mai House-ÇdgmhrOku-
lu", 'An American VVere-
wj|f in London-Londratta
Anıcrikalı Bir Kurt
AdaıtT, 'Tradtog Ptaces'
gibi güldürü ve korku tü-
riinde iş tutan taze soluk-
lu fıîmlenyle adını duyu-
ran. 1950dogumluAme-
rikalı yönetmen John Lan-
dis'! de, başroldeki Dmn
Aykroyd'la aşın dozdan
genç yaşta terki dıyareden
John Beiushi'yle birlikte
iine kavuşturmuştu 'The
BhıesBrodıovCaaa Kar-
deşler*.
Bu filmdeki 1950'lerin jazz plağı ka-
paklanndan ödünç alınmışsiyah kjlık kj-
vafetleriyle bir dönemi etkilemiş, popü-
ler kültürün dcmirbaş ikonlanna dönüş-
müş. 'MeninBlack'vb. gibi filmlereesin
kaynağı olmuştu, bir çeşıt Lorel-Hardı ya
da Abbott-Castello çizgısindeki 'tahrip-
kâramasempatik' Aykroyd-Belushı iki-
lisi. Belushi'nin trajık ölümü de, fîlmin bun-
ca ünlenmesindeki etkenlerden biriydi.
Köle karaderilinin pamuk tarlasindaki
müziginden dogan, Hıristiyan ilahilerin-
dcn de etkılenmiş blueslann uzantısı. bir
döncmin yaygın şarkılannın delidolu dans
numaralanyla kaynaştınldığı, bu arada
Aretha Franklin, Rav Charies, James
Bıwvn,CabCalloway gibi 'baba* seslerin
de renklendırdigi 'Cazn Kardeşier'. şen-
likii-samatalı bir müzıkal göstensınden
çılgın tempolu bir gulduruye. hızlı-hare-
ketli bir seriiven fılmınden kara film pa-
rodısıne gıdıp gclcn, alabıldığıne dina-
Cazcı Kardesler 2000
Blues Brothers 2000
/ Yönetmen: John
Landis / Senaryo:
Dan Aykroyd, J.
Landis / Kamera:
David Herrington /
Müzik: Paul Shaffer/
Oyuncular: Dan
Aykroyd, John
Goodman, Joe
Morton, J. Evan
Bonrfant, Kathleen
Freeman, Aretha
Franklin, B.B. King,
Frank Oz, James
Brown, Taj Mahal /
1998ABD(UIP)
mık, coşkun ve özgün bir kanşımdı ba$-
tan sona. Tepeden tırnağa kapkara giysi-
ler içinde. fotr şapka. kravat, beyaz göm-
lek ve kara gözlükleriyle ABD'de çok tu-
tan, giderek efsaneleşen. çok 'tip', jilet
gibi bir ikili oluşturan şişman John Belus-
hı-Dan Aykroyd çıftinin yanı sıra. döne-
min ünlü. renkli seslerin de resmi geçit yap-
tıgı, hınzırca kotanlmış. kimi zaman ok-
ka!i kaçrruş eleştiri-taşlama sahneleriyle
bezeli, dinamit gibi bir tempoya sahip
'Caza Kardesler'. 1980li yıllarla birlik-
te. namı yürüyen bir kült fılme dönüş-
müştü zaman içinde.
Bugün göstenme gıren 'Blues Brothers
2000-Cazn Karde$ier200Ude. ^Csua Kar-
deşier'ın bıttığı yerden alarak, 18 yı! son-
ra ilk filmin tutmuş başan formülûnü yi-
ne uygulamaya soyunuyor yönetmen John
Landis. Kuşkusuz en ıyi filminm devamm-
da, ılk filmin özgünlügünü sömürmekten
öteye geçemiyor ne yazık ki.
'Çamnrda sürünen bir domuzcuk' se-
vimliliğindeki. yetimhanede birlikte bü-
yüdüğü, şişman ortağı Jake'in (John Be-
lushi) ölümünden habersiz. orkestrası da-
ğılmış ama inancını yıtirmemiş Elwood
Blues'u (Dan Aykroyd), hapısten çıkıp
cezaevi önünde ağaç olurken bulduğu-
muz filmde. Jake'siz Elvvood'umuzun ya-
nına bu kez, eski rahıbenin < Karhleen Fre-
enun) yanına verdıgı. on yaşında bir ço-
cuk(J. Evan Bonifant) katmış Landis John
Belushi'nin boşluğunu da John Good-
man'la doldurmuş.Gen tarafı tam bir şar-
kı-dans curcunası.
18 yıl sonra özgüHügüne kavuşunca,
kendine yeni bir aile arayan, eski orkest-
rasını yeniden bir araya getirip Louisi-
ana'daki yanşmaya katılmak istcrken hem
polısm hem de Rus maryasınm nefesini
süreklı ensesinde hissedıyor EKrood'umuz.
Elwood'la arkadaşlannın serihenlen.
ılk fîlmin çılgınca kovalamaca atmosf'e-
rini aynen ymeıevereı^, soul. country ve
rythym and blues, vb. fûr müriklerin agır
bastıgı, Aretha FrankKn, VVfeon Pickett,
B.B. King,James Bnmn. F.ric Chpton, Bo
Didlev \b. ünlülerin de boy gösterdigi,
ıkı saatl ık. eglcnceh, 'hoşama boş' ve ge-
riye de pek bir şey bırakmayan, beylik bir
.'devam fBmi' seyirliğine dönüşüyor. Ye-
nilerdcn şarkıcı Erykah Badu. genç beyaz
gıtanst Jonny Long ve Btues Traveter'la
Blues Brothers gruplanmn da rol aldığı
filmde. bir noktadan sonra ıpin ucunu
koyveren yönetmen John Landis. ılk fil-
min taklidi nıteliğındekı müzikJı-danslı
sahnelerle ı^i uzatıp göz boyay ıcılığa dö-
küyor iyice.
Alttan alta çok gelişmi<) tüketim toplu-
muna özgü bir tahribat duygusunun sin-
digt. delidolu. özgün, çarpıcı ve süriikle-
vicı ilk tllmdcntam 18 yıl sonra çekilmiş.
gülümsemelerin gitgide zorakıle^tigi. ya-
vanlaştığı bu devam filmı, araba parçala-
makta. takip sahrtelerinde otomobılleri
hurdaha^ etmekte kımsenın Amerikalı si-
nemacılann eline su dökemeyecegıni de
örnekliyor bir kez daha.
1980 yapımı 'Caza Kardeşfer'in oyun-
culan John Beiushi'yle usta sıyahi şarkı-
cı- müzisyen CabCaloıvay'e ve Landis'in
ekibinden şişman John Candy'ye ıthaf
edılmiş 'Blues Brothers 2000'. artık pek
esamesi okunmayan, yönetmen John Lan-
dis'in yerinde saydıgını örnekleyen, bu
yaz sıcagında meraklısım yine de saion-
lara çekebılecek ctnsten ne var ki başan-
lı ilk filmin kaymagını bol tarafından ye-
mekten öteye geçemeyen bir devam fıl-
mi özetle. 20 yıl önce hayatımıza girmiş
tiplerle yeniden karşılaşmanın heyecanıy-
la bir konser gibi tüketıliveren bu filmde-
ki onjınal Blues Brothers orkestrasının 5.
Uluslararası Istanbul Caz Festıvaii'nin
açılışını yapmak üzere temmuzda kenri-
mıze geleceginı de ekleyelım.
Festivaldegöremeyenleriçin...Bugün gösterime gi-
ren bir başka film dels-
tanbul festivalinden pi-
ya>>aya düşen Avustral-
ya yapımı 'Ktssor Kül-
Öp ya da Ötdür', Bon-
nie'j le Clyde'vari takı-
lan. gözü kara, genç,
modern bir çiftin serü-
venlerinı hikâye ediyor.
Montreal Film Festi-
vali nde FrancesO'Coo-
nor'a en iyi kadın oyun-
cıı ödülünü kazandınp
çejitli uluslararası festi-
vallerde gösterilmiş ve
Avustralya seyircisince
1^97"nin en çok begenilmiş filmi seçilmiş
'Öp ya da Öldür', televizyon ve belgesel-
den yetişerek 1984'ten beri film yapan, se-
narıst-yönetmen BiD Bennett'in dokuzun-
cu filmi.
Nikki'yle Al (F.O'Coonor'la Matt Day).
küçük çapta soygun ve kapkaç işleriyle dü-
ınenlerini yürüten iki genç sevgilidir. Nik-
ki barlarda, paralı oldugu- __^^^^
na hükmederek gözüne kes- """""""^™
tırip tanıştıgı ve samimiye-
ti ilerlettigi erkekleri, mer-
cimeği fınna vermek üze-
re otel odalanna çeker. Son-
ra devreye sevgilisi. yardak-
çısı Al gırer hapla uyutul-
muş erkekleri soyup soğa-
na çevirir. Ne var ki günün
birınde Nikki-Al'ın agına
düşürdüğü adamlardan bi-
n kaza sonucu, aşın doz-
dan ölünce korkuya kapı-
lan çıft. içinde tanınmış ftrt-
bol yıldızı Zipper Doyle'un
küçük bir çocukla ilişkisı-
ni gösteren bir video kase-
tin de bulundugu çantayı da
alıp kaçıyorarkaya bakmak-
sızın.
Durduk yerde bir cınayet
belasına bulaşmaktan ür-
küp kenti terk ederek yol-
lara düşen çiftin peşıne po-
lisdü^er cınayet zanlısıola-
rak. Öte yandan ünlu fut-
bolcu Zipper Doyle da bü-
tün hayannı, kariyerini mah-
vedecek olan kaseün ikı sev-
gılınin elinde oldugunu ög-
renmiştir. Hem polisin, hem
Zıpper Doyle'un ızini sür-
düğü ıki hevgılinin yol bo-
yunca kaldıklan yerlerde de
yenı cinayetlerışlenınce iki
sevgili birbirlerinden kuşku-
lanır giderek. Önce saklan-
dıklan motelın sahibi, son-
ra da ıkı sevgilıye >ardım
eden çöldeki ekianrrik çift
ölü bulunur. Bu arada Avust-
ral\ a yerlisi bir iz sürücünün
Öp ya da Öldür
Kiss or KiH / Yönetmen,
Senâryo: BtH Bennett /
Kamera: Matcotm
McCuHoch / Oyuncular
Frances O'Connor, Matt
Day, Chris Haywood,
Barry Otto, Andrew S.
Gilbert, Barry langrishe,
MaxCulten/1997
Avustralya (Kılıç Film)
kılavuzlukettigi polib-
ler de gıttikçe yaklaş-
maktadır kahramanla-
nmıza...
Meraklı >>eyırcinin
tahminlerini dogru çı-
karan bir olaylar örgü-
sünüizleyen 'Öp>uda
Öldiır', yer yer bütü-
nüyle alışılmış yol fil-
mi klişelerine yasla-
nan, kara film türüne
yeni bir soluk getirme
çabasında yaya kalan.
ancak yine de merak-
lısınm ilgiyle izlemek-
ten kendini alamadıgı,
sürükleyici bir film. Dozunda tutulmuş bir
cinsellikle şiddeti harmanlayan, yönetmen
Bill Bennett'in imzasını taşıyan saglamca
bir senaryodan çekilmiş, iyi çizilmiş karak-
terleri banndjran, az konuşmalı bol hare-
ketli 'Kiss or Kiü-Öp ya da ÖMiir'. önce-
likle kara film tutkunu sınemaseverlere
önerilir.
Shakespeare'i günümüze taşımak'Tttanik'le ününü ikiye katlayan genç jön Le-
onardo DiCaprio'nun yüzü suyu hürmetine, yaz
mevsimınde >enıden gösterime sokulan 'Romeo
ve Jufiet', Avustralya sinemasının 'yenilikçi' yö-
netmenlerinden Baz Luhrmann'ın 1997 yapımı,
modern bir Shakespeare uyarlaması. Ölümsüz
oyunlarınm süreklı yedinci sanata malzeme ya-
pıldığı. zaten öteden beri sinemanın en demirbaş
senaristlerinden biri saydığımız Shakespeare Ba-
ba"nm belkı de en tanınmış eseri olan ve Verona-
lı, ölümüne düşman Montague-Capulet aileleri-
nin birbırlerine ilk görüşte sevdalanan çocukla-
nnın dokunaklı aşkını anlatan 'RomeoveJuüet'in-
den günümüze uyarlanarak perdeye aktanian bu
yeni Romeo-Jüliet çeşıtlemesi, yönetmen Baz
Romeo ve Juliet
VVilliam
Shakespeare's
Romeo and Juliet /
Yönetmen: Baz
Luhrmann / Senaryo:
Craig Pearce, B.
Luhrmann / Kamera:
Donakj M. McAlpine /
Müzik: Leonardo
DiCaprio, Clatre
Oanes, John
Leguizamo, Diane
Venora, Pete
Post(ethwarte, Brian
Dennehy, Paul
Sorvino/1997ABD
(Özen Film)
Luhrmann'ın 1993 yapımı 'Strkrh Ballmom'dan
sonra ikinci filmi.
Çevtelerini kuşatan nefrete isyan edercesıne
birbirlerine büyük bir aşkla baglanan Romeo'y la
Juliet'intrajiköyküsü, yönetmen Luhrmann'ın elın-
de. Tarantino'vari. şenlikli şamatalı bir biçimci-
ligin etkisinde, daha çok günümüzün MTV ku-
şagina yöneltk kotanlmış, erotik, müzikli. hare-
ketli ve modern bir aşk masalına dönüşmüş. Ai-
le ve çevre baskısıyla, degil âşık olup evlenmek.
yan yana biraraya gelmeleri bileolanaksız iki gen-
cın bıldik hikâyesini, !8.yüzyil Itarya-Veronaj,rn-
danalıpgünümüzABD-Miamisi'ne taşıyan Luhr-
mann. sinemadakı Romeo-Jüliet filmlenne günü-
müzün popülermüzikJeriyle bezeli, biçüncı. yep-
yeni bir versıyon eklemış. Shakespeare metnini
Amerikan .ıksanıyla dillendirerek. taytlann ve kı-
lıçlann >erini alacalı bulacalı, Havvaii türü ren-
gârenk gömleklerle deri giysilerin aldığı. belir-
gin birsilah fetişızmini gözümüze sokan, çeşit çe-
şit, gıctr gıcır tabancalann sergilendiği vurdulu
kırdılı, cümbüşlü şamatalı. çagdaş bir vvestern
tarzında görüntülenen fi Im. genelde asıllanna sa-
dık kalınan karakterlerini günümüz Miamisi'ne
u> arlayıp birtakım gerçekçi dokunuşlarla daha da
etkıleyici kılmaya özen gösteriyor yer yer.
YaziIdıgindan bu yanadünyanın en ünlüaşk hı-
kâyesi sayılan bu Shakespeare oyununu şımdıye
kadar sinemaya uyarlanmış versiyonlarmdan rark-
lı kılma çabasina girmiş Luhrmann, sonuçta he-
defe tam on ikiden isabet ettireme-
se de genelde ılgıyle izlenen, dma-
mik. eglendinci, erotik ve kıpır kı-
pır bir •Romeo Juliet' koymuş or-
taya. Shakespeare'm anlattıgı o gör-
kemh. zengın yaşam tarzıyia yok-
sunlukla yoksulluğun iç ıçe geçtı-
gı bir>aşamın kaynaştığı günumü-
zün sıcak. vahşi. Katolık Miamısı'n-
de geçen Baz Luhrmann'm 'Ro-
meo veJuKet'inde, Tıtanik öncesı-
nin tüysüz. bebek yüzlü delikanlı-
sı Leonardo DiCaprio'nun Ro-
meu'sundan çok Julıet'i oynayan
yetenekli, seksi. sanşın Amenkalı
çıtır Claire Danes göziimüzü. gön-
lümüzüaçti bizım. 1997 Berlin Film
Fcstıvali'nde DiCaprio'ya en iyi
aktör ödüliınü kazandıran buen son
'Romeo ve Juüet' versıyonu, kuş-
kusuz daha önce görmemiş olanlara
ilginç gelebılir.
Amerikan
taşrasında
ensest...
KiUtürSer-
vis-Buhafta
şansıtmz
Avustraiyah-
lardan açıkh.
tkmci haftası-
nı sürdürcn
'Aile Bağla-
n'nda, Avust-
ratya kökenli,
artık Hollywood'da çaltşan
bir kadın yönetmenin Ame-
rikalı ünlü yıktızlan birara-
ya lopJadıgı, modembir Kraî
Lcar çeşidemesi. 19801e-
rin başından b^layarak son
dönemde ıyıce çıktşa gecmış
Av ustralya sinemasının
önemli kadm yönetmenle-
rinden Jocetyn Moortoo-
sse'un Jane Smiley'nin
199l'de Pulitzerödülüka-
zanniışayrn adiı romanından
uyarladıgi filmde, babala-
nnın ensest derecesindeki
zubnüne maruz kalmış, taş-
ralı üç kızkarde^m, bado ai-
tında geçen yaşamlan anla-
ölıyor.
MichdiePfeafer'danJe»-
aca Lange'e. Jennrfer Ja-
ton Leigh'den Jason Ro-
bartb'a ve Kerth Carradî-
ne'den Kevtn Andersofl'a
kadaruzaülacak. ünJüHoîry-
wood yıldızlanndan oluşan
zengin kadrosuyia ilgistz
kalınamaya-
oricturden.'el
vüzüdizgüa'
bir katbn filmi
ızknımi veretı
•AJe Bagiıın'
Ainerikantaş-
rasmdanport-
reler sunuvor.
Aile Bağları
A Thousand Acres /
Yönetmen: Jocelyn
Moorhouse / Senaryo:
Laura Jones/
Kamera: Tak Fujimoto
/ Müztk: Richard
Harttey / Oyuncular
Jesstca Lange,
Jerm'fer Jason Leigh,
CoRn Firth, Keit
Carradine, Jason
Robards,Kevin
Anderson, Pat Hinglo
/1998ABD(WB)
KEDt GÖZÜ
VECDt SAYAR
Bir Pazar Günü
S*cak rm sıcak bir Istanbul pazan...
Bodrum'dan yeni dönmüş kedüerin suratlanndan
düşen bınparça..
Neyse ki birkaç randevu var bu sıkıntıyı dağıtabı-
lecek...
Bir film seti, bir de Cağaioğlu'nda gazetecilenn
şenliği.
Cağaloğlu, cıvıl cıvıl. Gazetelerde sendıkasız çalı-
şan gençlerin duşturduğu "Gazetecıler Meclisi Gi-
rişimi", Cağaioğlu'nda şenlik yapıyof. "Babtâli Yoku-
şu 'nun parke taşlan bir kez daha tanık olsun anılart-
rruza, umutlanmza... Biliyoruz ki, sizyoksanız 1 ek-
siğiz' diyoriar...
Babiâii'nin emektarlarından pek çok eski dost,
gençleri yalnız btrakmamış. Orai Çahşlar'dan Yal-
çın P»kşen'e, Cetal Başlangıçtan Şükran So-
ner'e, NaH GüreM'den Koray Düzgören'e nice ay-
dınlık yüz... Nihat Behram'la karşılaşıp, kitabını ım-
zalatmaya çalışıyorum... Tam o sırada Handan Şen-
köken'e yakalanıyorum.
ökJüruİen gazetecilerin fotoğraflanndan oluşan br
sergi... Şimdi aramızda olmayan dostlar da bu coş-
kuyupaylaşıyor... "GazetecilerMeclisi", kendini gö-
nüllü katılım temelinde bir girişim olarak tanımlıyor.
FarWı görüş ve konumlardaki gazetecilerin ortak de-
ğerler, ilkeler ve etik kaygılaria "birlikte davranma" is-
tek ve karariılığını belirtmeleri ne güzel. Gecıkmiş de
olsa, böyle bir gırişimın gerçekleşmesi ör.emli. Hele,
bildirgelerinde yer alan görüşler daha da önemli.
Tüm kedileri "Mesleğimızin saygınlığma gölge dü-
şûrenlere,
Meslek ahlakını çiğneyenlere,
Mesiegı kiştsel çıkaıiannın biraracı olarak kullanan-
lara" karşı çıkan,
bizleri "suskunluk yerine itiraz etmeye,
tek başına kalmak yerine dayanışmaya,
katlanmak yerine karşı çıkmaya" çağıran bu sese
kulak verenler Cağaloğlu'ndaydı bu pazar.
Ama, belli ki bazılan için bu çağn bir şey ıfade et-
meyecek. Mercedes'lerinden inmeyen bazı ünlu ga-
zeteciler için fazla "marjinal" kalacak bu çağn...
Cağaloğlu'ndaki şenliği daha da anlamlı kılan bir
olay vardı. Bir gün sonra, 10 ayiık cezasını çekmek
üzere cezaevine gırecek olan gazeteci Ragıp Duran'ı
ugurluyordu meslektaşlan.
Kimbilirkaçına gazeteciydi Duran, duşüncelen yu-
zünden mahkûmiyet alan. Ve beili ki son da olmaya-
cakt...
Cağaioğlu'nda yaşanan coşkunun, bu yazgıyı ter-
sine çevirmek için katkısı olacak gıbime geliyor...
• • •
Cağaloğlu'ndaki "Gazeteciler Meclisi"nden bir
başka meclıse uzanıyorum. Yıldız Parkı'nın bir koşe-
sine kurutmuş "Halkın Meclisi'ne...
Mustafa Kemal, elinde tebeşir, kara tahtanın ba-
şına geçmiş, alfabeyı oğretiyor. "Yaşasın Cumhuri-
yet!" sözcüklennt yazdjğında, alam dolduran kalaba-
hk ortaJığı inletiyor. "Yaşa&n Cumhuriyet!". Erkek,
kadın, çogunun başında şapkalar. Beyaz yakalı sıyah
önlükiü ogrencıter coşkuyla ellenndekı bayrakları sal-
byof.
•>ı Rutkay Aaz, sanşın, mavı gözlü bir kahraman ar-
tık. Üsttendıgi roiün getırdiğı ağır sorumlüluğun bilın-
cınde, zekâsını ve oyun gucünü Ziya Öztan'ın elle-
nne teslim etmiş. Ziya, her zamankı serınkanlıhğı ıle
sete hâkım. Usta gorüntü yonetmenı Cotin Mouni-
er"nin de yardtmı ite çekıien sahneden en etkıleyici
sonucu almak için çırpınıyor. Mustafa Kemal'ın ya-
nında, Ismet Paşa roiunde Savaş Dinçer, Kıiıç Ali
roiünde Mustafa Avkıran. Onlar da son derece inan-
dtncı ve etkiteyici... İki eski dostla kucaklaşıyoruz çe-
kimarası...
Yıidtz Parkı'ndakı ahtiarm bulundugu bolge, 1920'ler
AnadoJusu'ndan bir taoloya dönüşmüş, Metin De-
niz, mekân yaratmadaki ustalığını bir kez daha ko-
nuşturmuş. Bir açı, Kastamonu'dan bir sokak; bir
başka açı, eski Ankara... Kahveleri, dükkânları ile ya-
şayan bir mekân.
Parkın kedileri çoktan benimsemişler sokaklan. Bir
köşesine kurulup, setin heyecanını paylaşıyortar.
Keşke yaratılan bu mekânlar korunabilse, yaşayan
bir müzeye dönüşebilse diyoriar.
"Kurtuluş" için yapılan dekoriann büyük kısmının
yıkıldığını biliyor musunuz? Sebebini merak ediyor-
sunuzdur herhalde... TRT'nin keresteye ihtıyacı var-
mış! Tuzia Belediyesi'nin, yaratılan mekânlan yaşat-
ma önerisi kabul edilmemiş bu yüzden ve yaratılan
tüm bir Kordonboyu dekoru yerie bir edilmiş.
Umanm, bu kez kereste ihtiyaçlannı başka türlü kar-
şılamayı akıl ederler.
Işte böyle... Bir pazar günü yaşanan ıki şenlik. Iki-
sinde de coşku ve inanç...
Ikisinde de geleceğe dönük özlemler...
Keşke, bu iki coşku birbirini bütünleyebilse diye dü-
şünüyor bazı kediler.
Keşke, Cumhuriyefin 75 yıllık serüvenınin ulaştığı
noktada, gazetecilerin cezaevine uğurianma şenlık-
lerine gereksinme duymasak, keşke 75 yıl önce ya-
şanan heyecanı yeniden duyumsatabılmek için uğ-
raş vennek zorunda kalmasak.
Keşke Türk toplumunun 75 yıl önce verdiği çağ-
daşlaşma, aydınlanma mücadelesınde bugün çok
farklı bir noktada olabilsek, çoktan geride bırakmış
olmamız gereken tartışmalan yeniden yeniden yaşa-
masak...
Bunun için, Cumhuriyefin kazammlannt kitJelere ha-
tjrlatmak yarariı olabilir, ama galiba her şeyden ön-
ce, Cumhuriyefin ıçerdiği "dûşünce özgürfüğü" kav-
ramtnı benimseyebflmemiz gerekiyor
Işte o zaman coşkutarımız, şenlıklerimız, anma tö-
renlenmizde burukluklar yaşamayız ve geçmışle he-
saplaşmayt bir yana bırakıp yüzümüzü geleceğe do-
nebihriz.
26. ULUSLARARASI ISTANBUL MUZIK FESTİVAÜ
BUGUN
• AYAİRİNİ MÜZESİ'nde saat 19.00'da Lozan
Oda Orkestrası'nın konsen izlencbilır.
YARIN
• AKM Büyük Salon'da saat 21.30 da TRT Ses ve
Saz Sanatçılan Toplulugu'nun konsen izlenebiiir.
• AYA İRİNİ MÜZESİ'nde saat 19.00'da Lozan
Oda Orkestrası'nın konseri izlenebiiir.
BUGÜN
• CUMHURfYET KİTAP KULÜBÜ Taksım Sergi
Salonu'nda saat 17.00'den itibaren Atilla Atalay'ın
söyleşili ımza gününe katılabilirsinız
• AKSANAT'ta 12 30 ve 18.00 saatlerinde laser-
disc'ten Enc Clapton konsen izlenebiiir.
• BORUSAIS KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZİ'nde saat 17.30'da video'dan 'Yo-Yo Ma
Umut Mücadelesi'yeralıyor.