14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
a MAY1S 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yaprak'n cezası aztaıhındu • AİNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay, Gaziantep Barosu avukatlannda Burhan Veli Torun'un öldürülmesine azmettirdiği gerekçesiyle 5'er yıl ağır hapis cezasına çarptınlan Yaprak TV'nın sahibi Mehmet Ali Yaprak ile işadamlan Hasan Nehir ve Ncvzat Aşkın hakkındaki hiikmü az bularak bozdu. Yargıtay l. Ceza Dairesi, Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karan bozarak sanıklann kastı aşan adam öldürmeyi düzenleyen 452. madde uyarmca cezalandınlması gerektiğini vurguladı. Bahattin Yücel ANAP'a döndü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tstanbul Bağımsız Milletvekili Bahattin Yücel, dün ANAP'a kaüldı. Bu katılmaile ANAP'm TBMM'deki sandalye sayısı 140'a ulaştı. Bağımsız üye sayısı da 15'e indi. Yücel'in ANAP'a katılmasından sonra TBMM'deki sandalye daSılımı şöyle: FP: 142, DYP: 92. DSP: 62, CHP: 56. DTP. 22, BBP: 8, MHP: 2, DEPAR: l.DP: 1,BOŞ:9. Hükümet hukuk dışi davranıyor' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Kumbaracıbaşt, tahkim ve imtiyaz sözleşmelerinin, Danıştay'ın onayı olmaksızın kabul edilmesine ılişkin karar alan hükümetin hukuka aykın uygulamalanyla rekor kırdığmı söyledi. CHP'nin TBMM'nin çahşmalannı engellediği yönündeki eleştirilerin doğru olmadığını belirten Kumbaracıbaşı. "Hükümet papatya falı bakmayı bıraksın. Meclis'in çalışmalannı engelleme suçlamasını kendilerine yapsınlar" dedi. Harp okullan tasarısına engel • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP milletvekilleri, Meclis Milli Savunma Komisyonu'nda harp okullan yasa tasansının görüşülmesinı, "yeterince incelemedikleri" gerekçesiyle engellediler. CHP Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül de askeri işyerlerinde ışçi çıkartılmasını protesto ederek toplantıya katılmadı. 1/IF görüşmelepi • AINKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'de 28 Nisan Salı gününden beri incelemelenni sürdüren Uluslararası Para Fonu (IMF) heyeti, ekonomiden sorumlu bakanlarla görüşmelenni tamamladı. IMF Türkiye Masası Şefi Martin Hardy, enflasyonun hâlâ yüksek olduğunu. özellıkle yoksullan etkilediğini belirtirken "Mali birdisiplıne ihtiyaç var. Bu anlamda ekonomi politikalannın iyi koordine ediimesi gerekli" dedi. Devlet Bakanı Güneş Taner'le daha önce bir araya gelen ve Türkiye'den aynlmadan önce ikinci bir görüşme yapacaklan belirtilen IMF heyeti dün de Devlet Bakanı Işın Çelebi ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'le görüştü. TÜRKSAV ödüHeri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Demirel, Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar. VakfVnın(TÜRKSAV) "Türk Diinyasına Hizmet Edenler" ödüllerini, dün Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle sahiplerine verdi. "Keşke yıllarca önce bu toplantı yapılsaydı" diye hayıflandığını belirterek sözlerine başlayan Demirel, yeni çağın Türk diinyasına yeni ufuklar açtığını söyledi. Düzeltme • tstanbul Haber Servisi - Gazetemizin 6 Mayıs 1998 tarihlı sayısında "Faşist Terör Tırmanıyor" başlığıyla yayımlanan haberde Sanayi Mahallesi Ülkü Ocaklan Başkanı Isafiz Küçük"ün adı yanlışlıkla Nafiz Başaran olarakdizılmiştir. [jski Boks Milli Antrenörü olan Nafiz Başaran'ın olayla bir ilgisi yoktur. Düzeltir özür dileriz. TBMM dün de çalışamaymca sinirlenen Başbakan ANAP grubunu topladı Ydmaz'dan grubuna tehdit DÜRDANE K1RÇUYAL ANK\R\ - TBMM'nin çalış- ması için dün de yeter sayı bulu- namaymca sinirlenen Başbakan Mesut Yılmaz. ANAP grubunu olağanüstü toplayarak erken se- çimle tehdit etti. Yılmaz. Meclis'i çalıştırma sorumluluğunun ikti- darda olduğunu. gündemde bulu- nan vergi reformu. haller ve yerel yönetim gibı önemlı yasa tasanla- nnı çıkarmak zorunda olduklannı belirterek "Eğer Meclis'i çahştır- mazsanız, seçim istiyorsunıız de- "nü Konferans 68'lüer '68 ruhunu' anlatacak4 • Hafta sonu gerçekleştirilecek dizi konferanslara önemli yazar ve bilim adamlan katılacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-68Tıler Birligı Vakfı, "68'in 30. YuT etkinlikleri çerçevesinde Milli Kütüphane'de hafta sonu "68'den 98'e Dünya, Gençlik ve Türkiye" konulu dizi sempozyum düzenleyecek. Tanınmış pek çok yazar, bilim adamı ve aydının katılacağı sempozyumlarda, "68 ruhu ve yeni ufuklar" tartışılacak. "68'in 30. Yıh" etkinlikleri kapsamında "Samsun- Ankara Bağımsıziık ve Bemokrasi Yürüyüşü' , tamaml j ytlki progranun-son halkasını oluşturmak üzere yarın ve pazar günü Milli Kütüphane'de "68'den 98'e Dünya, Gençlik ve Türkiye Sempozyumu" düzenleyecekler. 8 aviık çalışma Samsun-Ankara Yürüyüşü Düzenleoıe Kurulu üyesi Serpil Güvenç, etkinliklerin 8 aylık bir çalışmanın iirünü olduğunu belirtti. CHP Gençlik Kollan Başkanı Erhan Baydar da. 68 kuşağmı değerlendırirken, bu kuşağm, tüm güzellikler adma bile bile ölüme koşan bir kuşak olduğunu söyledi. Baydar. 78 kuşağmm. 68 kuşagından aldığı bilgi ve deneyimlerle sistemi ve rejimi değıştirmeye kalkıştığını, ancak bedelini çok ağır ödediğinı anımsatarak -88 kuşağını ise 68 kuşağuu hayranlıkJa izleyen, ancak 78 kuşağının başına gelenleri bildiği için pek bir şeye müdahale etmeyen. her şeyi sadece bilmekle yetinmeye çalışan bir kuşak olarak göriiyoruz"dedi. \J\Tı mektir. Ben de buv unın seçime de- rim. Ben kararnamelerie ülke yö- neten başbakan olmak istemiyo- rum. Ya bu yasalar çıkar ya seçi- me gSderiz" dedi. Meclis günde- mı üzerinde uzlaşma sağlamak üzere iktidarpartileri ileCHPgrup başkanvekillerinin pazartesi günü bir arava geleceği bildirildi. DSP Grup Başkanvekili Ali Ihksoy da CHP'den destek taahhüdüne bağ- lı kalmasını istedi. CHP lideri DenizBaykalın hü- kümete yeni bir şans verdiklerine ilişkin açıklamasma karşın bu par- tiden umduğu desteği bulamayan ANAP'm kendi mılletvekillerinin de devamsızlığı nedeniş le Meclis bu hafta da çalışamadı. Jki gündür Başbakan Yardımcısı Bülent Ece- vit ile birlikte TBMM Genel Ku- rulu'na gelerek Meclis'in toplan- ması için yeter sayıyi bulmaya ça- lışan Başbakan Yılmaz, dün parti grubunu olağanüstü topladı. Salı günü yapılan olağan grup toplan- tısındamillervekıllerinin Meclıs'e devamını ricaeden Başbakan Yıl- maz, dün seçim tehdidinde bulun- du. TBMM'nin gündeminde bulu- nan vefeendilerininde kamuoyu- na vaat ettikleri yasa tasanlannın çıkmasını engellemek isteyenler bulunduğunu belirten Yılmaz, bu- na alet olunmamasını istedi. CHP'yi daha fazla zorlamayacak- larıni kaydeden Yılmaz, "Önce- likle biz tam olarak Meclis'e de- vam edelim ki başkalannı eleştir- me hakkımız olsun. Bugün sayn mız 140 oldu. Gelecek hafta en az 130'unuzun burada haar olmast- nı istiyorum" dedi. Yılmaz, ANAPmilletvekilleri- nin dış gezi, panel ve konferansla- ra katılımını da yasakladı. Meclis'i çalıştırma sorumlulu- ğunun iktidara ait olduğunu belir- ten Yılmaz sözlerini şöyle sürdür- dü: "Eften püften sebepterle Mec- lis'egdmeyen bakanlara. milletve- killerine söyleveceğim; görevimiz Meclis'i çalıştırmak. Meclis'i mu- hak'tct değil iktidar çalışhnr. Eğer bunu yapmayacaksanız, seçim isti- yorsunuz demektir. Zaten 'Bu Meclis bitmiş tükenmiş' diyoriar. O zaman ben de 'Buyurun seçi- me' derim. Yabuyasalar çıkar, ya ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Başbakan Yılmaz, RTÜK Yasası'nda değişiklik yapan tasanyı da geçirmek istedik- lenni belirtirken bu tasan- nın göriişülmesini engelle- mek için genel kurul çalış- malanna katılmayan millet- vekillerine seslenerek "A1- manya'da uygulanan usulfln aynısını getiriyoruz. Zaten Almanva'daki vasalardan tercünK yapuk. Neden geJ- miyorsunuz" dedi. ÂNAP'lı Zeki Çakan, 3 kez TBMM Genel Kuru- lu'na katılmayan bakanın grupta oylanarak düşürül- mesini önerdi. Orman Ba- kanı Ersin Taranoğlu. Mec- lis'in dönüşümlü olarak bir hafta sabah 10.00'dan gece 24.00'e kadar çalışmasını, bir hafta da tati! olmasını önerdi. ANAP Grup Başkanveki- li Ülkü Güney de. gruba bil- gi venrken TBMM Genel Kurulu'nda yapılan ilk yok- lamaya 42, ikinci yoklama- ya da 40 ANAP milletveki- lininkatılmadığını açıkladı. ANAP Grup Başkanvekili Metin Oney pazartesi günü iktidar partilerine men^ıp grup başkanvekilleri ile CHP'li grup başkanvekille- nnin bir araya gelerek yeni bir uzlaşma arayacaklarını söyledi. DSP'lı Ali Uıksoy da, dün düzenlediği basın toplantı- sında, son dört aylık enflas- yonun yüzde 20 olarak ger- çekleştığini, bu rakamın son yıllann en düşük rakamı ol- duğunu söyledi. *> , 20 polisin yargılandığı Gazi olaylan davasına dün Trabzon'da devam edildi Anne oğhunm ktftilinigöstenli AHMET ŞEFİK TRABZON-Gazi olaylan sırasında 9 kışınin öldürülmesinde sorumlulukları bulunduğu id- diasıyla 2'si tutuklu 20 polisin yargılandığı da- vada tanık olarak dinlenen Sevgili Kaya oğlu Mümtaz Kaya'yı öldüren polısi teşhisetti. Sev- gili Kaya. polis Mehmet Gündoğan'ın önce oğ- lunu arkadan vurduğunu daha sonra da Zeynep Poyraz'ı öldürdüğünü söyledi. Öldürülenlerin yakınlan. tanıklar. sanıklar ve a\ ukatlar arasın- da zaman zaman küfürleşmey e \ aran sert tartış- malann geçtiğı duruşmayı izleyen CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin,da\anın mutlaka tstan- bul'a alınması gerektiğini belirtti. 12-13 Mart 1995'te meydana gelen Gazi olay- lan sırasında 9 vatandaşın öldürülmesinde so- rumluluklan bulunduğu iddiasıyla ikisi tutuklu 20 polisin yargılanmasına Dursun Kaya Güleç başkanlığında Trabzon Ağır Ceza Mahkeme- si'nde devam edildi. davanın dünkü oturumunu CHP Genel Sekreteri Adnan Keskm. CHP İstan- bul Milletvekili Mehmet Sevigen. Ingiltere'den gelen a\ ukat \ e gazeteciler izledi. Keskin. adaletın gecikerek tecelli etmesinin hukukun bir ayıbı olacağını söyledi. Davanın olayların meydana geldiğı istanbul dışında ya- pılmasının hem dava sürecini hem de adaletın yerine gelmesini önle\eceğini belirten Keskin, "Sanıklann kendi tabii hâkimlerinin dışında >ar- grianmasıciddisakıncalardoğuruyor. Diliyorum \v umuyorum ki mahkeme. olayı kendi tabii hâ- kimine intikal ettirecek bir yaklaşım içine girer" dedi. CHP'li Mehmet Sevigen de, deliller gel- meden mahkemenin yapılmasınm çok yanlış ol- duğunu. şahitlerin sözlenyle mahkemenin yürü- tüldüğünü söyledi. Sevigen, deliller gelmeden hukukun yerini bulmayacağinı. kamu vicdanı- nın şüphe duymaya devam edeceğini savundu. Tutuklu polislerden Gündoğan sorgusunda olaylann ikinci gününde 13 Mart'ta görev aldı- ğını, görevlerinin Gazi Karakolu'nu korumak olduğunu, göstericilerle kendi aralanndabinler- ce polis ve askerin bulunduğunu bu yüzden ateş etmesinin mümkün olmadığmı iddia etti. Olay günü saat U.00-12.00 sıralannda kalabalığın çok büyüdüğünü, olaylann yatıştınlması için Zülfü Lrvandi. Salman Kava. Mehmet Sevigen. bazı Alevi demek yöneticileri ilebirpaşanınko- nuşmalar yaptıklannı belirten Gündoğan, paşa- nın yanına 'kalabaltğı pıwoke eden' bir bayanı aldığmı söyledi. Bu sözler üzenne duruşma sa- lonunda bulunan ve olay günü paşanın yanmda yer alan Özlem Tunç, "Katil. Herkesitekerte- ker öldürdün. Katil" diye bağırdı.. Buaradapolıslerinavukatlanndan İlhamiYe- lekçi, Özlem Tunç'un müdahil avukatlann tali- matıyla gösteri yaptığını öne sürünce avukatlar arasında tartışma başladı. Dinleyıcilerden biri- nin de sanıklara \e avukatlanna 'pezevenkler. şerefsizter' demesi üzerine tartışma büyüdü. II- hamı Yelekçi 'şereftiz,pezevenkdiyendirŞeref- siz ve pezevenk' karşılığını verdi. Sanık Mehmet Gündoğan'ın sorgusunda sık sık terönstlere karşı mücadelesinden söz etme- si üzerine müdahil avukatlardan Remzi Kazmaz. u Burada yasadışı örgütlerin avukan değil Gazi halkının avukabyız" dedi ve dikkatlerin başka noktalara kaydınlmaya çalışıldığını savundu. Sanık polislerden Adem Albayrakda suçlama- lan kesınlıkle kabul etmediğini söyledi.. Albayrak ifade verirken dinleyiciler arasından birinin "şerefcizler'" diye bağırması üzerine y%- rinden fırlayan sanık Mehmet Gündoğan "Şeref- sizler Gaa\fc" diye bağırdı. Müdahil avukatlann "Sanıkuzunsüredir bu bölgede çalıstığıru ve terörörgütleri ile teröre bu- laşanlan iyi tanıdtğını belirtiyor. Peki öldüriilen- terdenhangileriteröristti' dıye sorması üzerine Albayrak "Onlann hiçbirini tanımıyorum. Za- ten bir kısmı başka biügelerden grimiş" yanıtını verdi. Duruşmanın öğleden sonraki oturumun- da tanık olarak Sevgılı Kaya dinlendi. Sevgili Kaya olaylar sırasında oğlu Mümtaz Kaya ka- çarken bir polisin ateş açtığını ve oğlunu vur- duğunu anlartı. Sevgili Kaya oğlunun vurulmasından sonra Zeynep Poyraz'm da bu polis tarafından vurul- duğunu belirtti. Sevgili Kaya anlatımlannı ta- mamladıktan sonra sanıklardan Gündoğan'ı teş- his etti ve "Oğlumu bu potis vurdu" dedi. Mahkeme heyeti, müdahil tarafın istemi üze- rine olaylan izleyen gazeteciler Miyase tlknur, AhmetŞik,HacerYddınm veEvrimAlataş ile savunmanın istemi üzerine HaldunTekinalp'in ifadelerinin alınmasına karar verdi. Aynca sa- nık polislerden Adem Albayrak'm ifadesinde adı geçen Zülfü Livaneli'nin de dinlenmesine karar verildi. Dava 12 Haziran'a ertelendi. IRMIKI AYDIN ENGİN Bu Tırmık'1 gazete sayfala- rından okuyorsanız, belki se- vincimizi yeterince bölüşeme- yeceksiniz, ama bir bilgisayar ekranından okuyorsanız bizi "iyi" anlayacaksınız. Dünden itibaren Cumhuriyet Inter- net'te. Dün 7 Mayıs'tı. Dün Cum- huriyet, 75. yaşına bastı. Her 7 Mayıs'ta bizim bahçe bayram yerine döner. Bu yıl da öyley- di. 75'lik delikanlının doğum gününü kutladık. Çoğu, mesleğe Cumhuriyet ilkokulunda başlamış, Cum- huriyet üniversitesinden me- zun olmuş ağabeylerimizden, mesleğe daha dün ve gene Cumhuriyet anaokulunda başlamış delikanh vegenç kız- larımıza kadar kuşaklar bah- çede buluştu. Haydi itiraf edeyim, bahçe- de çene çalan, bira köpürten, dönerleri mideye indiren onca eş dost, tanıdıkla sohbet kay- natmak varken, şöyle bir orta- lıkta görünüp, yukanya, bizim bilgisayar servisine tüydüm. Biz de İnternet'teyiz Cumhuriyet'in önceki gece yansı başlayan Internet sayfa- sını ekrana çağırdık, yeni doğ- muş bebeğin başında şaşkın dikilen babalarörneği ekranda beliren Cumhurıyet'in birinci sayfasını seyretmeye başla- dık. Şimdi kimileri "Ee, ne var bunda? Türkiye'de pek çok büyük gazete çoktan Inter- net'e geçti. Her gün çarşaf çarşaf elektronik gazete ola- rak yayımlanıyorlar. Hem de aylardan beri.." diyecek. Doğru geciken biziz. N'apa- lım, paramız çıkışmadı. Sonra biz ince eledik sık dokuduk. Eğer üşenmez bir yolunu bu- lup Internet'te Cumhuriyet'in WEB sitesıne konuk olursanız göreceksiniz: Cumhuriyet, Internet'te, kendi özgün sayfalannın mi- zanpajıyla okurun karşısına çı- kan tek gazete. Gerçi ben. bi- zim bu işlerde hüner sahibi ar- kadaşların yalancısıyım ama, anlaşılan biz bir 'ilk'e daha im- za attık. Nitekim WEB sitemiz- de dolanırken, tıklattığım kü- çücük bir haberin bile ekran- da çabucak belirivermesi, adeta kâğıda basılmış Cum- huriyet yerine, elektronik orta- mabasılmış Cumhuriyet'i oku- manın keyfi bir başka doğru- su. Bu yazıyı yazarken enseme dikilip Tırmık'ı "yazım sırasın- da okuyan" kimi Cumhuriyet dinozorlan, bu konudaki ce- haletlerini örtmek için çamura yattılar, "Amma da abartıyor- sun ha" filan diye homurdan- dılar. Kulak asmayın siz onlara. Onlar da bencileyin. yaşamla- nnın 12 yılını Türkiye'den bin- terce kilometre uzakta, siyasal göçmenliğin cenderesinde geçirseydiler burada yazılan- ları daha iyi anlariardı. Takma adlarla abone olduğunuz Cumhuriyet'i posta kutunuz- da kimi günler beyhude bek- lersiniz. Kimi günler posta ku- tunuzda on gazeteyi birden bulursunuz ve tanhleri birbiri- ni izlememektedir. Sonra, gün- ler sonra eksik sayılardan biri, abone bandı yırtılmış, kim bilir nerelerde sürünmüş, yağmur- larda ıslanmış, yaralı bereli eli- nize ulaşır. Ülkenizde olup biteni öğren- meye, belki de ülkede yaşa- yanlardan daha çok susamış- sınızdır ve musluktan ne aka- cağını, akanın ne zaman aka- cağını bilemezsıniz. Ülkeden uzaklarda olmanın boğuntu- suna, Cumhuriyet'i doğru dü- rüst izleyememenin sıkıntısı eklenir. Ya şimdi? Dedik a. "Şimdi Internet'li olduk, ekranlan doldurduk". Ister Kanada'da, ister Şili'de, ister Avustralya'da olun, hiç fark etmez. Cumhuriyet artık anında ekranınrzda. Bir üst paragrafta geçen Ka- nada, Şiii, Avustralya'yı filan uydurduğumu sanıyorsanız fena halde yanılryorsunuz. Bir süre önce, henüz gazeteler In- ternet'e filan geçmeden, kimi gazete haberierini, köşe yazı- larını Internet ortamında ya- yımlayan Eksen (Xn) adlı elekt- ronik gazeteyi izieyip, "e- ma- //" denen elektronik posta ka- nalıyla görüşlerini, eleştirilerini ileten (aktif) okuyucular arasın- da, Tırmık'\ kaçırmayan, kaçır- mak bir yana bıkıp usanma- dan "Tırmık'ı tırmıklayan" 4'ü Şili'de, 11 'i Kanada'da, 6'sı da Avustralya'da toplam 21 oku- yucu vardı. (Bu yazıyı nasıl bağlayacağı- ma bir türiü karar veremedim. Zaten bağlayıp biryargı ver- mek gibi bir niyetim filan da yok. Internet ekranında Cumhu- riyet'i görünce pek sevindim, pek kıvandım; bu kıvancı ve sevinci sizlerie bölüşmek iste- dim. Hepsi bu kadar.) POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Demokrasi ve Şeriat (2) TRT-2'de gazeteci-yazar Haluk Şahin'in özya- şamsal izler taşıyan yaprtından sinemaya uyarlanan "Ağn'ya Dönüş" oynuyor... Tunca Yönder'in yönettiği film bir Türkiye fotoğ- rafını yansıtıyor... Ayşegül Aldinç, Can Gürzap, Haluk Kurdoğlu, Bennu Yıldınmlar, Murat Coşkuner, Tuncel Kur- tiz beni kendi gençlik yıllanma götürüyor... Gözlerimi yumup Doğubeyazrt'a, oradan Ağn'ya, Iğdır'a, Kars'a gidiyor. 1965 seçimlerini düşünüyo- rum... Kars tren istasyonundayım, aylardan mayıs... Iri kıyım, pos bıyıklı 'Say' kimligime baktıktan son- ra şöyle sesleniyordu: "Toprak ağalanyla fazla uğraşma!" Ne diyordu filmdeki iki toprak ağasından biri: "On sene, yirmi sene sonra biz o mektepleri na- sılsa kapatacağız..." O çıkarcı üçkâğıtçının sözleri 1942'den 1998'e dek uzanıp gidiyordu: "Insanın olduğu yerde fazla beyin olmamalı..." Acaba Recep Tayyip Erdoğan da böyle mi düşü- nüyordu? Metin Sever-Cem Dizdar'ın deriedikleri 2. Cum- huriyet Tartışmalan'na bir daha baktım... Erdoğan şöyle diyordu: "Gelinen bu noktada; Türkiye tam bir kaosla kar- şı karşıyadır. Rejim tıkanmıştır, çürümüştür; etrafa rahatsız edici kokular salmaktadır. Kimsenin rejime güvenikalmamıştır. Bunedenle Türkiye'debizzatre- jimin kurum ve kunJuşlannda her şey iliegal olarak işlemektedir. Ömeğin: Her yıl Milli Eğitim Bakanı, okullara yeni kayıtlarda ücret alınmayacağını söyler ama, hiçbirailepara vermeden kayıtyaptıramaz. Es- naf vergisini dahi rüşvetsiz yatıramaz, vs. Bütün bunlardan sonra Türkiye'nin yannında artık 'Kemalizme' (veya) başkaca herhangi bir resmi ide- olojiye yer yoktur. Kemalizmin yeniden kendiniüret- mesi söz konusu değildir. Çünkü böyle bir altyapıya ve argümanlara sahip değildir. Aradan 70 yıl geçti. Artık, militarist ve sivil bürokrasi, 'Devleti biz kurduk, korumak ve kollamak görevi de bizimdir' diyemez. Çünkü insanlarböyle bir devletiistemiyor. En önem- lisi de bu düşüncelerini açıkça dile getihyoriar. Bu bağlamda Kemalizmin kendini yeniden üret- mesi söz konusu değildir. 2000'li yıllann dünyasın- da ve büyük dünya ailesinin birbirimi olan Türkiye 'de artık Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere, sis- temlere yer yoktur. Eğer rejim, bu yeni şartlara, za- mana ve mekâna uygun yeni bir sısfem ge/ı'ştırirse, bu, Kemalizmin yeniden kendisini üretmesi olmaya- caktır. Artık o başka birsistemdir. Ve hatta bu türara- yışlar da mevcuttur." • • • Gerici-faşist örgütlenmenin içinde yaşıyoruz bu- gün... "Ağn'yaDönüş "filmi bizi 1942'lerin değil, 1998'le- rin görüntüleriyle buluşturuyor... Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'te salt Ziya Gökalp'in şiirinden dizeler mi okudu? Hayırt. .. O zaman bu yaygara niye? 1998 Türkiyesi'nde ikjinç gelişmeler oluyor, birile- ri Hizbullah adlı dinci terör örgütünü koruyup kollu- yor, "Minarelersüngümüz, kubbelermiğferimiz, ca- miler kışlamız" deyip eli silahlı çetelere "Yolunuz açık olsun" mesajını veriyor... Bingöl'ün Solhan ilçesınde Hizbullah'ı çökerten Emniyet Müdürü Abidin Yenilmez neden görevin- den alındı? Yanıtını biz verelim: "Solhan 'da siyasi erk, aşiretlideıierinin ve Hizbul- lah'ın kontrolünde olduğu için..." 15 gün önce Solhan'da ülkücü, Hizbullahçı mili- tanlar ve PKK sempatizanlan ortak gösteri yapma- dılar mı? Yaptılar!.. Eylemleri yönlendirenler kimlerdi? Molla Aziz ve Molla Şahap... Bir emniyet müdürü, mollalann baskısıyla görevin- den alınıyor, politikacıiar da açıklama yapiyor: "Laik demokratik devleti koruyacağız..." • • • Recep Tayyip Erdoğan'a soruyoriar: "ömeğin Kürtler biz ayn yaşamak istiyoruz diye- bilirter?" Erdoğan: "Bu durumda belki Osmanlı eyaletler sistemi ben- zeri bir şey yapılabilir..." Soru: "Bağımsızlık isterlerse.. tamamen aynlmak ister- lerse..." Erdoğan: "Bu toprak üzerinde böyle bir bağımsızyapıyı kur- ma kudreti varsa.. kurar. Ama kudretiyoksa!.." Sorular ve yanıtlar uzayıp gidiyor... İki gündür sizlere Recep Tayyip Erdoğan'ı tanıtma- yaçalıştım... "Ağn'ya Dönüş" daha önce belirttiğim gibi salt 1942'lerin değil, 1998'lerin fotoğrafıdır... Acaba o fotoğrafı tatlısu aydınlanmız görebiliyor mu? Demokrasi düşmanlannın 'hangi devleti' istedik- lerini biliyoriar mı? Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A CAĞININ TANld Ü( YAZAR 2. BASI 3O0DO0TL KUIİlAYOUmVtTARİKAT KAMHAM 4 BASI 55O0OCT1. SAMCIU YILLAt KU$ATIUU$ SOKAKLAI 4 BASI 35O0O0TI KUZUPOSTUNDAKURT 2. BASI 60O000U ZAJUAK SAU »A IULA$TI RAN 2. BASI 6CO0OOTI DİHIAMNUNUN KAZLARI 2 BAS H A 2 BASI 600.000 Tl $ 2. BASI » 0 000 TL HRİAT PAZARI 600D00U SEVDANIN ADIESİ BELLİ OEĞ» Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Caddesi No- (34334) Cağabğlu-lstanbul Tel: (0212) 5 1 '
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear