25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yöneımem. Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatöru HikmetÇe- tinka>a # Yazıışlen Muduru. İbrahim Yıldız • Sorumlu Mikiür. Fikret İlkiz • Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara A Görsel Yonetmen Fikret Eser Dı> Haberier Şinasi Danrçoğlu • Unhbarat Cengu \ ıldınm # tkonomı Mehmet Saraç 9 Kultur Handan Şenköken • Spor \bdulkadir \ uceiman 9 MaKaleler Sami Karaoren • Dıpcltme- Abdullah YancıGl-cno&al Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge EdibeBuğra*YurtHabcrlcn Mehmet Faraç Yaym ICurulu llhan Selçuk (Başkanı. Orhan Eriırç, Oktt> kurtboke Hikmet Çetinka>a, Şâkran Soner, Ergun Balcı, Ihrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Baltav Hakan Kara. AnkaraTemsilcısı. Mustafa Balbay A&turk Bulvan No: 125,Kat4.Bakanlıklar-AnXaraTel 4195020(7hat). Faks- 4195027 • izmır Temsilcısı Serdar Kızık, H Zıya BK 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 44191 ! ? • A.dana TemsıkısııÇetinYiğenoğlu. InönüCd 119 S Nol Kat 1. Tel-363 12 11. Faks 363 12 15 Muessesc Mudunı Lstuo \knun 0 K.oordtn.ıtor \hmet Korulsan 0 Muhasebe Bûleı* Vener#kian: Hüsevin Gür« • lşletme Önder Çetık • Bılgı- Işlem Nail İnal 0 Bılgısayar Sıstem Mirütet Çiler^Sanj Kazik-l kıua MEDYA C: • Yonetım Kurulu Ba^kanı Genel \1udur Gûjbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Cıenel Vludur Yardınıcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 • 513958O-513S46O-61.Faks 5138463 >i)MnU>»n>e Bautt: YenıGun Haber Aıaası, Bastn ve Yayıncıhk A Ş Türkocajı Ca3 "394i Cagaloglu 34334 Ist PK 246 tstanbul fe] fO 212) 512 05 05 (20 hai) FaU (0 212)513 85 95 8MAYIS 1998 fmsak:4.03 Guneş: 5.47 Öğle. 13.08 İkindi: 16.59 Akşam: 20.14 Yatsı: 21.51 b yiçreli model TüPkiye'de • Haber Merkezi- Nelson mayolannın 98 katalog çekimleri için lsvıçrelı model Natacha V^enger Türkıye'ye geldi. Bir Türkle nişanh olduğunu belirten Wenger, ılk kez Türkiye'ye geldiğini, burayı çok sevdiğini söyledi. OtomobiHyle gömuldu • CHICAGO(AA)- ABD'de 84 yaşında ölen Rose Martin, vasiyetı ûzerine 36 yıl kullandığı otomobilıyle gömüldü. Tiverton kentinde yaşayan Martin'in tamircisi George Murray, 1962 model Che\ rolet Corvair otomobılinın motorunu söktû ve yaşlı kadının tabutunu otomobil içine yerleştirdi. Egitime yatıpım • Ekonomi Servisi - Bilgisayar destekli eğıtım konusunda dünyanın önde gelen isimleri Ankara'ya geliyor. Devlet Bakanı lşın Çelebi tarafindan 11 Mayıs'ta açılışı yapılacak "Eğıtimde Geleceğe Yatınm" konferansında Kanada. ABD, Iskoçya'dan gelecek uzmanlsr, uluslararası uygulamalan anlatacaklar. Apple Computer tarafindan düzenlenen konferansı izleyen panelde ise Beyaz Nokta Vakfı Başkanı Tınaz Titiz, Eğitim Gönüllüleri Vakfı Başkanı İbrahim Betil, Eğitim Teknolojıleri Genel Müdürlüğü'nden Ruhi Esirgen ve ODTÜ Eğitim Fakültesı'nden Prof. Dr. Barbaros Günçer, eğitimde geleceğe yatınmı tartışacaklar. V0YAGB98 FuamaçUdı • Ekonomi Servisi - 2. Uluslararası turizm ve tatil fuan VOYAGER'98, Turizm Bakanı tbrahım Gürdal tarafindan dün açıldı. Güney Afrika, Mısır, Fransa, Brezilya, Bulganstan. Moğolistan, Romanya'nın ve Malta'nın da bulunduğu çok sayıda yabancı ülkeyle yurtiçinden 140 otel. seyahat acentesı ve diğer turizm kuruluşlannın katıldığı fuar, iç turizmin geliştirilmesi amacıyla düzenlenıyor. Fuar, 10 Mayıs'a kadar sürecek. Basın Müzesi 10 yaşında • İstanbul Haber Servisi - Dünyanın ender uzmanlık müzelerinden olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Basın Müzesi'nin 10. kuruluş yıldönümü, 11 Mayıs Pazartesi günü törenle kutlanacak. TGC'den dün yapılan yazılı açıklamada, 10. yıldönümü nedeniyle düzenlenecek törende Basın Müzesi'ne eser, belge ve araç-gereç bağışlayarak katkıda bulunanlara birer teşekkür plaketi verileceği bildirildi. THYkabin memuru atıyor • İstanbul Haber Servisi - Türk Hava Yollan, yabancı dil bilen. en az lise mezunu bayan kabin memurlan alacak. Başvurulann H-15 Mayıs tarihleri arasında THY Atatürk Ha\alimanı genel yönetım binasındaki önkayıt bürosuna şahsen yapılabileceği bildirildi. Meslek liselerinin Öğrenci Seçme ve Yerleştirme smavlanndaki başan grafiği yükseliyor Genel liselerin başarısı düştüANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Öğ- rencılerin "nitelikli eğitim verilmediği" gerekçesiyle yönelrnediğı meslek lisele- ri, son verilere göre Öğrenci Seçme ve Yer- leştirme Sınavlan'nda (ÖSYS) büyük ba- şan elde ederek sözel bölümde Anado- lu, fen ve özel liseleri geride bıraktı. Adalet ve maliye meslek liseleri sözel yanıtlarda Türkiye ortalamasını aşarken. fen liseleri, Anadolu liseleri ve özel lise- ler sayısalda en çok net çıkaran liseler ol- du. Polis kolejleri. askeri liseler, Anado- lu imam-hatip liseleri ıle Anadolu öğret- men liselen de sayısal ve sözelde başan • Adalet meslek lisesi ve maliye meslek lisesi, Anadolu ve fen liselerini geride bırakarak sözelde Türkiye ortalamasını aştı. Fen, Anadolu ve özel liseler sayısalda en başanlı liseler oldu. grafiği her yıl yükselen okullar arasında ilk sırada yer aldı. Eğitim nitelıği her yıl düşen genel liseler ise en başansız okul türü oldu. Yeterince tanınmadığı ve ilköğretim döneminde "'etkinyönlendinne" yapılma- dığı için öğrencilerin uzak durduğu mes- lek liseleri. son dönemin en başanlı okul- lan oldu. Öğrenci sayısının azlığı ve tek- nik donanımın fazlalığı nedeniyle de ba- şan grafiği her yıl yükselen meslek lise- leri, özellikle "adalet sağhk, maliye, ta- pu kadastro, denizcilik, iktişim ve dış ti- caret*' okul rürlerinde tüm liselen geride bıraktı. 1997 ÖSYS verilerine göre, ÖYS kazanma yüzdesi en yüksek ve sözelde en çok net çıkaran liseler sırasıyla "ada- let meslek liseleri, maliye meslek liselen, Anadolu sağlık meslek Hseleri Anadolu imam-hatipliseleri, Anadolu dış ticaret li- seleri, Anadolu liseleri ve yabancı dille eğitim yapan özel okullar"" oldu. Sayısal bölümde ise kaliteli eğitim su- nan, en yetenekli ve başanlı öğretmenle- rin bulunduğu fen liseleri, özel fen lise- leri. tapu kadastro meslek liseleri. aske- ri liseler, Anadolu liseleri, Anadolu me- teoroloji meslek liseleri, maliye meslek liseleri ve Anadolu imam- hatip liseleri en başan okullar oldu. Gökyüzünde büyük patlama Dış Haberier Servisi - Gökbılimciler. yeryüzü- ne 12 milyar ışık yılı uzak- lıkta dev bir patlama sap- tadı. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde görevli ıkı gökbilimcı tarafindan ya- pılan açıklamada, Dünya yörüngesındekı uydular tarafindan belirlenen pat- lamanın evrenı yaratan "Büyük PaÜama""dan bu yana saptanan en büyük patlama olduğu ve 1 -2 sa- niye boyunca müthış bir parlamaya yol açtığı belır- tıldi. NASA merkezinde dü- zenlenen basın toplantı- sında konuşan Profesör Shrinivas Kulkami. "Pat- lamayla açığa çıkan ener- jiyi hayai bile edemezsi- niz" dedi. Profesör Geor- ge Djorgovskl 14 Arahk"ta belirlenen patlamanın, dı- ğer gama patlamalannın tersine, patlayan bir yıl- dızdan çıkan enerjinın 14 katı enerji açığa çıkması- na neden olduğunu söyle- di. Bilım adamlan. patla- manın Dûnya'nın da için- de yer aldığı Samanyolu Galaksisi'ne eşit miktar- da enerji yaydığını belırt- tiler. Profesör Kulkarni. - Bu tür patlamalan açtk- layan kuramlann hiçbiri bu kadar enerji\i açıkla- yamıyor. Beklenmedik ve îlgjiK; bir o(gu>1akarşı kar- $ıyayız"'dedı. Gama ışını patlaması NASA'nın Compton Ga- ma Işını Gözlem Uydusu ve ltalyan-Hollandaortak yapımı BeppoSAX uydu- su tarafindan saptandı. Genellikle çok kısa sü- ren ve teleskopla yakalan- ması çok güç olan gama ışım patlamalannın ardın- dan uzun'süre bir aydın- lık gözlendığı ve GRB971214 olarak ad- landınlan son patlamanın neden olduğu parıltının yok olduğu \e yennde çok solgun bir galaksı belır- dıği bildinldı. Bilim adam- lan. galaksinin 12 milyar ışık yılı uzaklıkta olduğu- nu ve 14 milyar yaşında ol- duğu tahmin edilen evre- nin sınırlanna yakın bir yerde bulunduğunu söy- İediler. Mîmarlar Odası görev bölümü yaptı Oktay Ekinci Mimarlar Odası genel başkanı • Mimarlar Odası'mn yeni seçilen Merkez Yönetim Kurulu (MYK.) üyeleri, kamuoyuna dönük ilk açıklamalannda da TBMM gündemindeki yerel yönetim reformunun "yağmayı daha da yaygınlaştıracağına" dikkat çektiler. Seks, nefret ve cinayet Alman RTL televiz\onu talk shovvculanndan Barbel Schafer. programlan>la olduğu kadar çekkri fîziği >e cüretkâr giysiieriyle de seyirciyi ekran başına çekmevi biliyor. 33 yaşındaki genç sunucu, programlannın sürekli vükselen izlenme orarunı enerjisine ve seyircinin isteklerini ön planda bulundurmasına bağlarken. "Televizyon opera gibi olmalı.. içinde aşk, seks, nefret ve cinayet mutlaka bulunmahdır" diyor. Haber Merkezi TMMOB Mimariar Oda- sı"nın 24-26 Nisan 1998 günlerinde Ankara'da yapı- lan 36. dönem genel kuru- lu ve seçimlerinde yöneti- me gelen yenı Merkez Yö- netim Kumlu (MYK). ön- ceki gün görev bölümü yap- tı. Seçımlen "2000'lere Doğ- ru Mimariar Odası" adlı liste adaylan olarak kazanan \eni MYK üyeleri. Mimar- lar Odası Genel Başkanlığı görevine eski İstanbul Şu- be Başkanı ve gazetemız yazan Oktay Ekinci'yı ge- tırirlerken eskı Antalya Şu- be Başkanı Osman Aydın Genel Başkan Yardımcısı. Ankara Şube delegesı Faruk Soydemir Genel Sekreter. eski Adana Şube Başkanı Erkan Karakaya da Genel Sayman oldular. MYK'nin diğer üç üyesi olan Izmır'den Ziyaettin Bilgin, Bursa'dan Selim Liimalı ve Istan- bul'dan Ali Rfizgâr ise de- ğişik komitelerin yönetim- le eşgüdüm sorumlulukla- nnı üstlendiler. İlkduyuru "belediyeler'' için Mimarlar Odas» MYK. görev bölümünün ardından kamuoyuna yönelik ılk ba- sın açıklamasında ise TBMM gündemindeki "Ye- rel Yönetim Reförmu Yasa TasansTna dikkat çekti. Ta- sannın Türkiye"dekı kent ve çevre yağmasını temel bir "sorun" olarak görmediği \e hatta "artarak sürmesi- ni sağlayacak" düzenleme- ler içerdiği belırtilen MYK açıklamasında, Mimarlar Odası"nın meslek ve ülke çıkarlarını bırlikte gözeten biranayasal kuruluş olarak bu yanlısjara karşı toplumu uyarma görevıni "seçenek- ler de üreterek" sürdürece- ği \urgulandı. Açıklamada tasan hakkındaki eleştiriler ise şöyle özetlendi: 1 - Beledıyeler yerine "va- liliklere" yetki de\ri yerel-' leşme değildir. "011910 va- liler" ise demokratikleşme- nın engeli olacaklardır. 2- ll özel idarelerinin be- ledıye sınırlan dışında "ye- ni kentler kurma" yetkisi yagma} ı yurt düzeyine ya- yacaktır. 3- Tarihsel, doğal ve kent- sel değerleri göz ardı eden ranta dönük planlama sü- reçleri yine "denetimsiz" bırakılmıştır. 4- Belediye meclislerin- de sadece "muhtarbra" yer \ermek. onları da yağma kararlanna ortak ermekten başka bir sonuç yaratmaya- caktır. 5- Tasan yönetsel vesaye- tin dışında birde "siyasr ve- sayet getirerek "hüküme- tin yereUeşmesi" anlayışmı içermektedir. Meslek oda- lan ve üniversiteler ise sa- dece •"damşılan" kurumlar şeklinde göstenlip "dene-, tim \e katılım" olanaği yi- ne verilmemiştır. UNESCO'dan Pamukkale'ye kötü not ASUMAN ABACIOĞLU tZMtR- Pamukkale. Dünya Kültür Mirası'ndan çıkarılma tehlikesi ile karşı karşıya. UNESCO yetkılilerınin mart ayında Pamukkale de yaptıkları incelemelerde olumsuz izlenimler edindiklen ve önlem alınmazsa bölge\'i "tehKke amndaki kültflrel variıklar" kategorisine alacaklannı bildirdıkleri öğrenildi. Kültür Bakanlığrnın bunun üzerine, tek bir oteli "göstermelik" olarak yıktığı belirtildı. Bakanlığın. Pamukkale'de "rajlısistem*' projesini gündeme getırmesi ise arkeologlann \e korumacılann tepkısıne neden oldu. Kültür Bakanı ktemihan Talay, geçen günlerde basın ordusu eşlığınde geldığı Pamukkale'de "kirienmeye" yol açan tesislenn yıkılmaya başlandığı yolunda bir ızlenım vermesıne karşın olayın perde arkasında olumsuz gelışmelerin yattığı ortaya çıktı. Dünya Kültür Mırası listesınde yer alan Pamukkale'de mart ayında ıncelemeler yapan UNESCOyetkililennın.bölge- deki olumsuzluklan ıçeren bir rapor ha- zırladıklan öğrenıldı. Raporda, Pamukkale koruma proje- si uygulamalan konusunda valılik ve belediye başkanlığı ıle ilgilı kuTuluş- lann "koordinasyonsuz" çalıştıklan, bölgede "karmaşa* yaşandığı. proje kapsamında gönderilen paralann "har- canması gereken yerlere harcanmadı- &" belirtildı. SÖYLEŞİ İLHAN Kalemlerini Kırdılar mı? H f t l f l i n f f ' f l ^ n C A P ' a f l f S t ^ k KoçtopluluğuşirtetlerindenTrakmak'ınŞan- " O l U l l l g UCI1 \*mr a UeSslCK. hnfcEııfcgreTesMeri'ninaçılışndakonuşanhoJ- ding yönetim kurulu başkanvekiK Suna Kıraç, bölgeye yatınm yapmaya dev am edeceklerini sö> leyerek " İnşal- lah daha önemli projelerle buraya geleceğiz^ dedi. 4 bin metrekaresi kapalı 41 bin 800 metrekare alan üzerine Şanlıurfa-Mranşehir \olu üzerindeki tesislerde bölge halla tanm konusunda eğitüirken saüş, servis ve yedek parça ihtivaçlan karşılanacak. Şanlıurfa Valisi Şehabettin Harput da GAP'ta hedefe ulaşabilmek için özel sek- tör yatınmlannın artması gerektiğine dikkat çekti. Belediye Başkanı Ahmet Bahçıvan ise GAP'a yatnm ya- püması için Koç grubundan öncülük yapmasını bekkdiklerini söyledi. (Fotograf: KEREM ILGAZ) Eczacılan tek bir çatı altında toplayan AYEK 10. yılını kutluyor Ergün: Yerli ûaç sanayii gerfliyor SAADET USLU Anadolu Yakası Eczacılan Üretim Temin ve Dağıtım Kooperatifi (AYEK) Başkanı Uhi Ergün. Türkiye'de ılaç sa- nayiinin yabancı sermayenin lehine geliştiğini söyledi. Türkiye'de en azın- dan temel hastalıklar için ilaç üretimı- nin yapılması gerektiğıni \urgulayan Ergün. "Bu üretimdc neden ec/acılar olmasın" dedi. Türk EczacılarBırlığı Başkanı Meh- met Domaç da eczacıların ilaç üreti- mi konusunda hazırlıklann yapılması gerektiğıni söyledi. Eczacılan tek bir çatı altında topla- yarak sermayeyi örgütlü hale getirmek için kurulan AYEK, 10. yılını kutlu- yor. En büyük hedeflerinin 2000'li yıl- larda diğer eczacı kooperatifleriyle birleşerek ilaç üretmek olduğunu be- linen AYEK Başkam Ulvi Ergün. "Ne- den olmasın" 1 dedi. Eczacılann üretimdentüketime ka- dar her safhada söz sahibi olması ge- rektiğıni vurgulayan AYEK Başkanı Er- gün, yetkililerin kendılerinden görüş almasını ıstedi. Ergün, Türkıve'de ılaç sanayiinin yabancı sermayenın lehine gelıştiğıne dikkat çekerek şöyle de- vam etti: "haç sanayii her yıl yüzde 15 büyü- yor. Bu büyüme çokuluslu şirketlerin lehine. Türkive'deen azmdan temel has- talıklar için üretim olmalı. Bu üretim- dc neden eczacdarolmasın.Türkiye'de ilk kez biyoyararlanım-biyoeşdeğerti- lik laboratuvannın temeli anldı. Bun- dan sonra üretilen bir ilacın ne kadar ise yaradığı araşdnlacak." Türk Eczacılar Birliği Başkanı Meh- met Domaç da böyle bir girişimin ya- pılması gerektiğıni belırterek "Ecza- cılann ilaç üretimine bilgi, araşarma ve planlamayönündendestekveririz" dedi. Türkiye"de 5 bin 925 adet ilaç üre- tildiğini söyleyen Domaç, en çok sa- tılan ilaçlanysa "yûzde 22 antibiyotik- ler,vüzde 16ağn kesici antiromatizmal ilaçlar,>üzde8 hormon preparatlan ve vüzde 7 vitaminler" olarak sıraladı. Hasan, şunu anlayamıyor:"- ...telsizcilik kursu- na yazılmak da nereden çıktı? lyi kötü Fran- sızcan var, ders vermeyi denesene!". O, öyle yap- mıştı: 'malüm sebeblerden', Fakülte'deki işini kay- bedince, yağmurlu bir akşam üstü, Suna Pastaha- nesi'ne elinde bir gazete, çıkageldi, çerçeveli bir ilanın altı çizilmiş; 'ünlü bir aile', çocuğuna 'özel öğretmen anyor!'. Sonradan, 'ünlü a//e'nin, zama- nın 'şeker kralı' Ipar'ın ailesi olduğunu öğrenmiştik; çocuğagelince, kolej öğrencisi, Cömert -o Cömert ki, 601ı yıllarda adı. Ajda Pekkan'la bırlikte duyula- caktır- onun, Hasan Tannkut gibi biraydının, 'ne- zaretinde' ders çalıştığını kım biliyor? 50'li yıllann ortası: Menderes, 'Soğuk Savaşı', üze- rimizden silindir gibi geçiriyor: adı solcuya çıkmış Kim varsa, işinden atılmıştı; kimimiz sokak krtapçılığı, ki- mimiz dağrtımcılık, kimimiz Yeşilçam'da ırgatlık ya- pıyor, kimimiz dükkân açtı, kimimiz yurtdışına ka- pağı atmak' çarelerini araştırmaktadır. Ben, o zama- nın, Beşiktaştaki ünlü TelsizKursu'na yazılmak he- vesindeyim; telsiz operatörü ehliyetinı alacak, mah- zun ve münzevi 'uzakyol' şileplerinde, çalışacağım: hayali b>\\e, aklımı başımdan alıyor, kabıma sığamı- yorum. Hasan'ı şaşırtan bu, çünkü alışılmamış çö- züm; cevap aradığı soru işareti şu olmalı: bu heves, itirafa yanaşmak istemediğim bir serüvencilığin dür- tüsü müdür; yoksa, deniz kıyısında büyümüşün, de- nizle özdeşleşmesinin, tabii sonucu mu? Doğru cevabın, ikinci şık olduğunu, ancak kırk yıl kadar sonra, Oktay Kaptan'dan öğrenebileceğim. Edebiyatın takviyesi de, hesaba katılırsa, haklıdır. Ne denizi anladık. ne denizciliğimizl! Grant'ın ÇocuMan'ni (Jules Verne) okuduğum zaman, kaç yaşındaydım? Ya da 'Define Adası'n\ (R.L. Stevenson)? Robinson Cru- soe'yu, on yaşımda okudum, orası kesin! Sonraki yıllarda, gemiler ve onlann kaderi, başlıca merakım oldu. Trtanic'in, Lusrtania'nın batış efsanelerini, ez- berlemiştim; gözde seyahat gemilerinin Atlas Ok- yanusu'nu hızlı geçme rekabetini (Mavi Kurdelâ), bir futbol ligi heyecanıyla izliyordum: Normandie mi (Fransa), Queen Mary mi (Ingiltere), yoksa Europa mı (Almanya) kazanacaktı? Ne yalan söylemeli? Ba- bam, istediği kadar oğlunu Mekteb-i Mütkiye'ye ya- kıştırsın; benim en büyük arzum, Deniz Ticaret Okulu'ndan 'uzakyol' kaptant çıkmak! Arkasından Jack London, Joseph Konrad, Her- man Melville gibi deniz edebiyatının sıradağlan!.. öyle sanıyorum ki, ulusal denizcilik edebiyatımızın Halikarnas Balıkçısı ile Zeyyad Selimoğlu'nun birkaç eserinden ibaret kalmış olmasına. hiç kimse, benim kadar üzülmemiştir. 'Aganta, Burina, Burina- îa' yayımlandığı yıl, lisedeydim sanınm; onu nasıl yü- rekten bir sevinçle okuduğumu; seneler sonra, De- mokrat Izmir'de bırlikte çalıştığımız Halikarnas Balıkçısı'na anlatmıştım; sıcak bir yaz günüydü, gözlerinde ince bir melâl, sesinde mahzun bir istitv za; demişti ki: "-...herkes senin gibi okumadı ki!.. biz, üç yanı deniz bir karada, kıçını denize dön- müş bir milletiz!". O acı 'fesö/f'in, ne kadar içten ve doğru olduğunu; Denizyollan'nın yolcu gemile- rini, harac mezat satışa çıkarmaya kalkışmas) da, gös- termiyor mu? Bız, ne denizi anladık. ne denizciliğimizi; anlama- dığımız için de. galiba sevmiyoruz, oysa deniz... • Mehtapta geçen gemiler... O u 'ibretâmiz' satırtan, bir iktisatçıyazıyor. "...de- O nizi, su yollannı kullanamayan toplumlar, ak- Imı yanm kullananlar gibidir deniz ulaşımı, ha- va ulaşımı, haberleşme, turizm, petrol, gaz, su boru hatlan, deniz içi ve deniz dibi kaynaklan, ekonominin aynlmaz bir parçasıdır. Japonya, içerde ürertiği besinin yüzde seksenini denizden sağtar. Denizdeki martılan, yunuslan seyretmek, bizi sadece 'seyirci' yapar, tribünde duranlar gi- bi seyrederiz. Günümüzün dünyası, sahaya çı- kıp oynayanlann dünyasıdır. Sahada kendimizi gösterebildiğimiz zaman, uygar ve çağdaş ola- bilir, 'çağdaş uygarlığı, yakalayabiliriz..." Sonra, akıl yolunun bir olduğunu gösteren satır- lar "...Türkiye oldum olası, denize uzaktan bak- mış, seyretmiştir. Neden? insanımız, devlet ada- mımız denizin toplumun kalkınmasında ne den- li etkili bir araç olduğunu kavrayamamış, anla- yamamıştır!" (Erol Manısalı, Cumhuriyet, 29 Nisan 1998). Hadi yanlış deyin de, göreyım: Türk halkı, donanmamızda Yavuz gibi bir dretnotun kaybına yanar, Türk bayraklı uçak gemilerinin hayalini kurar- ken; 'Akdeniz'de Amerikan 6. Filosu olduğundan, donanmayı takvıyeye ihtiyaç olmadığını' söyleyen, bir cumhurbaşkanı değil miydi? Bugün, yolcu ge- milerımizin -hepsini değilse bile, en iyilerini, yâni An- kara, Samsun, İskenderun, Karadeniz ve Mavi Marmara'yı- satışa çıkaran, 'devlet adamlarımız' değil mıdir? Bunun ne sonuç vereceğini, ister misiniz, 'sivil amıral' Mümtaz Soysal anlatıversin: "...devlet, de- nizde yolcu taşımacılığından elini ayağını çekti- ğine göre, bu işin sonu geldi demektir. 'Satış şartnamesinde seyrüsefer devamlılığını sağla- ma hükmü var, özel sektör de yapar' demeyin. Yapsaydı, şimdiye kadar yapardı. Onleyici bütün mevzuat değiştirildiği halde, limanlararası yol- cu taşımacılığına soyunan tek kişi çıkmadı. Ar- matörler, Yunanlıların cirit attığı Ege, Akdeniz ve daha uzak yolcu hatlannda veya kruvaziyer- lerde de yok!" (Hürriyet. 7 Nisan 1998) Kanlıca'da sahile oturur, sık sık, Karadeniz'e ve Marmara'ya geçen tankerleri, kuru yük gemilerini, yolcu vapurlannı seyrederim: n'aparsın, çocukluk- tan kalma bir alışkanlık! Mehtabın yaldızladığı yaz bulutları, köprülerin üzerine sarkar; küpeştesinde meraklı gemicileriyle. Ingiliz, Fransız, Alman, Rus, Ja- pon hatta Çin 'bandıralı' gemiler birbiri ardınca sü- zulür. Merakla beklediğim, elbette, bizim gemileri- miz: çapraz çift çapa ve ay/yıldız! Onlan, her yıl, bi- raz daha seyrek, biraz daha boynu bükük görüyo- rum; iyice azalmış gibiler: yüreğim kan ağlıyor, san- ki bir zamanlar ağzı köpüklü kudurgan denizlere, Vi- ğitçe kafatutmuş bir canlılar nesli, gözümüzün önün- de eriyip, her gün bıraz daha kaybolmaktadır. Denizyollan'nın yolcu gemilerini satma karan, onların idam hükmü! Karan verdıkten sonra, kalem- lerini kırdılar mı acaba? http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/aiihan.htlm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear