19 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 1998 SALI HABERLER 'Babanız içkili araba kullanmasın' • İstanbul Haber Servisi - Karayolu Trafık Güvenligi Haftası etkinlikleri çerçevesinde, Trafık Denetleme Şube Müdürlüğü'nden Başkomiser Osman Özkaran, Kadırga llkoğretim Okulu'nda öğrencilere trafik eğitimi dersi verdi. Özkaran, öğrencilerden, babalannı alkollü araç kullanmamalan içın u>armalannı istedi. Hafta nedeniyle Selami Çeşme Parkı'nda Trafik Çocuk Eğitim Pisti dün açıldı. MHP'nin yemeğinde zehirlendiler • İstanbul Haber Servisi - MHP Samandıra Belde Teşkilatı'nın "Türkçülük Bayramf" nedeniyle verdiği yernekte 6 kişi zehirlendi. Yemekte zehirlenen 6 kişi Sultanbeyli Devlet ve Kartal Eğıtım ve Araştırma hastanelenne kaldınldı. Kocaeli Tabip |KOCAELİ(AA)- Kocaeli Tabip Odası seçimlerinde, 3 başkan adayi da çarşaf listeyle yapılan seçimde yönetim kuruluna seçildi. tzmit Devlet Hastanesi konferans salonunda yapılan kongrede. seçimlere çarşaf listeyle girildi. 877 üyeden 522'sinin oy kullandıği ve 8 oyun geçersiz sayıldığı seçim sonucunda, başkan adaylanndan Dr. Can Çabukaş, Doç. Dr. Şükrü Hatun ve Prof. Dr. Ahmet Almaç yönetim kuruluna girdiler. Yönetim kurulunun diğer üyeliklerine ise Şefik Postalcıoğlu, Atilla Yüksel, Başar Çolak ve Adem Ertunç seçildi. Yönetim kurulu önümüzdeki günlerde görev dağıhrm yapacak. Nakliyecilerden • İstanbul Haber Servisi - Türkıye Naklıyeciler Demeği. ÇYDD'nin "Idil Projesi" adıyla sürdürdüğü doğu ve güneydoğu bölgelerinde yaşayanlara giysi, kitap. oyuncak gıbi yardım malzemeleri gönderme kampanyasına destek vereceğini açıkladı. 'Ayın hetişimcisi Ödüllepi' • İstanbul Haber Servisi - 10 lletişım Fakültesi ile Panatel-Panasonic AŞ tarafından düzenlenen "Ayın lletişimcisi Ödüllen"nde nisan ayı ödülüne kişi dalmda piyanıst Fazıl Say, kurum dalında Istanbul Kültûr ve Sanat Vakfı layık görüldü. Türk erkekleri ve Vıagra • İstanbul Haber Servisi - ICaraciger nakli ameliyatlanyla ABD'de ünlü Prof. Münci Kalayoğlu, iktidarsızhk hapı "Viagra" deneylerini yapan Dr. Paris Malek ve 20 ünlü ABD'li doktorla Istanbul'a geldi. ABD'de birçok Türk dostu oldugunu söyleyen Dr. Malek. "'Türk erkeklerinin Viagra'ya ıhtiyacı yok" diye espri yaptı. Dr. Malek, kalp hastalıklan için geliştirilen Viagra'nın iktıdarsızlığa iyi geldiğinı. ancak kalp hastalanna sakıncalı olduğunun anlaşıldığını söyledi. Bdnci'nin kitabma beraat • İstanbul Haber Servisi - Tank Zıya Ekincı'nin Küreyel Yayınlan tarafindan yayımlanan ve tstanbul 5 No'lu DGM tarafindan toplatılan "Vatandaşlık Açısından Kürt Sorunu ve Bir Çözüm Önensi" adlı kitabın yazan ve yayıncısı Hüseyin Çakır, aynı mahkemenin karanyla beraat etti. Kitabın toplatılması yönündeki karann da gen alınması kararlaştınldı. ÖES'ten protesto • İstanbul Haber Servisi - Öğretim Elemanlan Sendikası (ÖES) Genel Başkanı Prof. Izzetrin Önder. hükümetin ek ders zammı adı altında öğretim elemanlannın durumlannın iyileştirildiğine yönelik "kamuoyu yanıltmasffli", bugün İstanbul Üniversitesi bahçesinde yapacaklan eylemle protesto edeceklerini bildirdi. 1968Mayıs ayında Fransa'da başlayan öğrenci-işçi hareketi, kısasürede, demokratik bir iilkede meydana geten en büyük ayaklanma olarak tarihegeçtL Dünvada düzene başkaldıran gençler, özgüıiük, eşıüik\etam bağimsızlık için canlan pahasına mücadele verdiler. 6 8RÜZGÂRI D Ü N Y A Y I S A R S T I Solakarşı sağı öbirliktelik içermiştir. 30 yıl önce yaşanılan olaylann çok acı bir şekilde gösterdiği ve 68'lilerin doğru bir şekilde algılayıp uyguladıklan sınıf ilişkileri ve çelişkileri, ne yazık ki, bugün çarpıtılıyor. Sağa kayan kimı 'solcu'lar. globalleşme, küreselleşme söylemleriyle emperyalist ülkelen sevimli göstermeye çalışırken; kendilerinin en keskin, en devrimci oldugunu sanan kimi 'solcu'lar da emperyalizmin güdümündeki faşıstler ve gericilerle, özgürlük temelinde birleşileceği yutturmacası ile ortak eylem yapıyor ve aslında kendisini devrimci geçmişinden. 68'in olumlu geleneğinden kopartıyor. 68, halk İçin. halkla birlikte olan bir harettettir $S hareketinin bu denli köklü olmas» ve Ralkımız üzörinde de etkilı olması, 68'e, önderlerine karşı yapılan tüm haksızlıklara ve saldınlara rağmen ve yalanlarla karalamalanna rağmen; halkımızın genellikle 68 önderlerini sevgiyle. saygıyla anmalannın en önemli nedeni, 68'in halk için ve halkla birlikte yaratılan bir değer olmasıdır. • ^^ evrimri gençlik, M ^ emperyalizme karşı m I bağimsızlık ve demokrasi m M mücadelesinde. her zaman m -^ faşizmi ve faşistleri karştsında bulmustur. Devrimci gençlik. 'demokratik üniversite' istemi ile çıktığı yolda, hayatm sosyal pratiği içinde, asil sorunun Türkiye'nin bağımsızlığı ve demokratikleştirilmesi sorunu oldugunu kavradı. Gerçek bağımsızlığı olmayan bir ülkede, üniversitelenn özerk olamayacağını: gerçek demokrasiyi yeşertemeyen. yaşatamayan bir ülkede 'demokratik üniversite" ülküsünün hayata geçirelemeyeceğini gördü. 68 hareketi istemlerini ve eylemlerini siyasal iktidara yönelterek, 'tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye' sloganı ile devrimci mücadelesini yaygınlaştırdı... Cniversite gençlığinin gelişen mücadelesi, Amerikan emperyalizmini ve güdümündeki siyasi iktidan endişelendirdi. Bu gelişmenin önü alınmak istendi. Aranan çözüm, uluslararası gizli servis odalannda hazırlanıp Türkiye'de uygulamaya sokuldu: Gençlik ne yapılıp edilip bölünecek. çivi çivi ile sökülecek; devrimci gençlik. yine karşı kulvarda beslenip büyütülerek örgütlenen karşı 'gençlik gruplan' ile 'durdunıiacak'tı Işte. komando kamplannın açılmasmın. Ülkü Ocaklan'nın örgütlenmesinin, tslami kamplann açılmasmın ve Akgenç örgütlenmesinin nedeni bu gerekçeye ve bu gerçeğe dayandı; devrimci gençlik, siyasi iktidann, emrindeki güvenlik güçlerinin taraflı uygulamalan ile polis desteğindeki faşist saldınlar ile bunaltıldı, gençlik önderleri vurulmaya başlandı; devrimci gençler can güvenliklerini sağlamak kaygıs» ile silahlanmaya zorlandı. Devrimci gençlik, 'sağ-sol çatışması' ile kısır bir döngüye düşürülmeye çalışıldı. 68 hareketinin, emperyalizme karşı. bir kuşak boyu yürüttüğü mücadelesi, faşistlere ve gericilere karşı verdiği mücadelesi ile atbaşı Türkiye'de devrimci gençliğin emperyaiiznüe, faşizmle ve 68, kendisini üniversite duvarlan içine hapsetmedi. Emperyalizme, faşizme, gericiliğe karşı: siyasi iktidara karşı yürüttüğü mücadelesinde. devrimci atılımını emekten yana, emekçıden yana sömürülen-ezilen Türkiye halkından yana oldugunu kanttlayarak yürüttü. 68. adeta bir Dev-Genç olmuştu. Nerede bır haksızlık varsa, nerede bir baskıya- sömürüye karşı çıkma, hak arama mücadelesi varsa 68'liler orada idi: 68, işçiler için, işçilerle birlikte mücadele etti Işçi sınıfının hak arama mücadelesinin yükseldiği bu dönemde, ücret ve sosyal hak mücadelesi için grev yapan işçilerin: sendika seçme özgürlüğü kısıtlandığı için direniş yapan işçilerin yanında 68'li vardı. Rabak'ta, Demir- Döküm'de. Emayetaş'ta. Singer'de kısaca nerede bir grev. direniş, işgal hareketi varsa 68 hareketi orada, işçiler için ve işçilerle birlikte omuz omuza dayanışma ve mücadele içinde oluyordu. Dönemin ilk işçi direnişleri sırasında ölen Şerif Aygün ısimli işçinin cenazesinin, tstanbul Üniversitesi'ne getirilerek burada yapılan törenden sonra defhedilmesı. işçi sınıfi ile gençliğin bağını gösteren bir olgudur. 68. köylüler için. köylülerle blrlitcte hareket etti 1965-66 yıllanndan başlayan topraksız ve yoksul köylülerin istemleri. üretici köylülerin istemleri ile köylü hareketlerinde önemli bir yükseliş süreci yaşandı. Devnmci öğrencilerin bu konuda duyarlılığını gören köylüler. Türkiye'nin dört bir yanından yardım ve destek istemlerinde bulundular. 68. Atalan'da. Göllüce'de. Bafa Gölü'nde toprak işgallerinde ve direnişlerinde yerinı aldı: tütün. fındık. haşhaş, sarmısak, ayçiçeği üretıcilerinin mitinglerini ve direnişlerini köylü üreticilerle birlikte örgütledi, aktif mücadele içine girdi. Bir yandan. egemen güçlerin köylü üreticilerimizi sömürmesine karşı çıkarken; diğer ' yandan. büyük toprak sahiplerinin, topraksız köylüler üzerinde yürüttüğü baskı ve sömürü düzenine karşı çıkarak toprak reformu yapılmasmı istedi. Zap suyuna köprü yapılması için kampanya açtı ve Zap'a köprü yaparak yöre köylüsünün ulaşımını sağladı. faşistlerie giriştiği onuriu miicadelenin bayrağını hep Deniz Gezmiş, taşıdı. 68 hareketi, şehirlerde, işçiler için, işçilerle birlikte oldu. Işçi sınıfını ve Türkiye halkını sömüren tekelci sermayeye ve çokuluslu şirketlere karşı mücadele etti. Köylerde de topraksız ve az toprakh yoksul köylülerden, köylü üreticilerden yana: onlan sömüren tefecilere, vurguncu tüccarlara. büyük toprak sahiplerine. çokuluslu tekellere ve onlann acenteliğini yapan kuruluşlara karşı mücadele etti. Kısaca, 68. işçisiyle, köylüsüyle. emekçisiyle, memuru ile Türkiye halkı ile birleşmeye çalıştı. Devnmci mücadelesini halk içın, halkla birlikte yürütmeye olabildiğince özen gösterdi... 68'i 68 yapan temel özellikleri kimi geçmiş somut yaşanan olaylan da göze batırarak anlattnaya çalıştık. 68 hakkında değerlendirme yapmamızın amacı. geçmişi nostaljik bir şekilde anmak, geçmiş günleri yad etmek efbettetteğildi... Kuşaklar arasında olması gereken bağlar: Yaşanan karşı- devrimci dalgalar, darbeler nedeniyle, "dışandan": grupçu, dar kadrocu, ufak hesaplar ve çıkarlar içinde çırpınan küçük burjuva hastalıklanmız ve otorite düşmanı anarşistliklerimiz nedeniyle 'içerideıı' baltalanıyor; bir sonraki kuşak, bir öncekinin çok acı deneyimleri ile elde ettiği kazanımlannı degerlendirebilmeyi ve onlardan yararlanarak daha üst sentezlere ulaşabilmeyi başaramıyor... Günümüzde. 98 gençliğinde. objektif olarak 68 gençliğinin potansiyelini görüyor, gençliğin ayak seslerini duyuyonım. 98 ve devamında, devrimci gençliğimizin. Milli Kurtuluşçu geleneklerine saygılı olarak, bağımsızlık- demokrasi mücadelesini yükselteceğine; olabildiğince kitleselleşerek ve halk için, halkla birlikte; insanın, insan tarafindan sömürülmesine, ezilmesine karşı durarak 68'i daha üst sentezlere taşıyacağına ınanıyorum. Yeter ki geçmiş mücadelelerden dersler çıkartalım. geçmiş değerlerimizin olumlu geleneklerini benimseyelim, olumsuzluklannı giderebilelim. Yaptığımiz değerlendirmenin. bu yolda, bir adım da olsa, ileriye doğru yol alınmasına yardımcı olmasını dihyorum. İîttİ NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Ahmet Artan, "Kılıç Yarası Gibi" ro- manında Abdülhamit döneminin istan- bulu'nu anlatıyor. Osmanlı payitahtı tam bir çürümüşlük içinde. Rüşvet almış yü- rümüş, şehrin bütün çakallan padişaha muhbirlik temelindeki örgütlenmeleriyle şehri bir cadı kazanına çevirmişler. Rüş- vet, hırsızlık ve yolsuzlukla istibdatın muhbir ağı tam bir uyum içinde çalışıyor. istibdat döneminin basını da o çürüme- den payını almış, muhalif basın susturul- muş, yağcı basın ise doludizgin ihbarla- nyla hürriyet isteyen aydınlan hedef almış. Ahmet Altan, şiirsel diliyte o günün istan- bulu'nu anlatırken, sanki bize bugünün Türkiyesi'nden bildik fotoğraflar veriyor. İstibdat Istanbulu ve 1998'lerin Türkiye- si... Iki tarih arasında neredeyse bir asır- lık fark bulunuyor. Arada ne gibi benzerlikler görebiliyo- aız? Abdülhamit dönemi, Osmanlı çürü- me ve çöküşünün son yılları. Şimdi ise i- ki askeri darbeden arta kalmış, bir türlü 6 Kılıç Yarası Gibi' demokrasi sorununu çözemeyen Türki- ye... Iki dönem arasındaki en büyük te- mel benzerlik; değişime karşı verilen ça- resiz bir direnme çabası. Osmanlı, hürri- yetedireniyor, bugünkü siyasal iktidarve ülkeyi yönetenler ise özgürlüğe ve de- mokrasiye direniyor. Gerçeğe ve değişim ihtiyacına karşı verilen umutsuz karşı koy- ma gayreti, kaçınılmaz olarak çürümeyi de beraberinde getirıyor. Böyle dönemler, insanların ve kurum- lann da sınandığı zamanlardır. O güne ka- dar kıyıda köşede kalmış, hiçbir zaman toplumda kendisine bir yer edinememiş, kimlik bunalımı yaşayan bazı zavallılar da böyle günlerde ortaya çıkarlar. Onlar, efendilerinin emrinde, büyük bir hevesle ortaya atılıriar. Kaba güç belirgin bir şe- kilde kendıni gösterdikçe, efendilerin adamlan daartık, gün bugündür, diyerek, sırtlarını dayadıkları güce güvenerek as- lan kesiüverirler. Tarih bu tür örneklerle doludur. Benzer bir bunalım dönemini yaşıyoruz. Çürü- müşlük, her kurumun içini bir kurt gibi ke- miriyor. Böyle dönemlerde gerçekleri sa- vunmak, "padişahın /rtj/u"olmayıreddet- mekzoriştir. "Ben kimsenin adamı olma- dım, yıllarca hiç baskıya boyun eğme- dim. Düşüncelerimden ve tutumumdan ödün vermedim. Bundan sonra da vere- cek değilim. Demokrasi ve özgürlükler konusunda bir adım dahi geriatmayaca- ğım " diyenler, her baskı döneminin hede- fi haline gelırier. Bugün de benzer bir ca- dı kazanı kaynatılıyor. 12 Mart askeri darbesini yaşadık, 12 Eylül askeri darbesini yaşadık, çetelerin sokaktan adam kaçınp "devletadma" ci- nayet işledikleri günlerin sisleri hâlâ da- ğılmadı. Bu dönemlerin tipik özelliklerin- den birisi, 'Vatenseveri/k" adına birtakım kahramanların ortaya çıkması. Bugüne kadar bu tür kahramanlar genellikle şo- ven millıyetçilik ve siyasi Islamcılıklasınır- lı bir profıl verirlerdi. Şimdi bu tür kahra- manlar "sol" içinde de boy göstermeye başladı. Muhbirlik, Sovyetler'in iç sorun- larını çözemediği dönemde degörülmüş- tü. "Sosyalist anavatanın çıkarlan" ge- rekçesiyledünyanın birçok yerinde "sos- yalist" muhbirler türemiş, yüzlerce dev- rimcinin canına kıyılmasına yol açacak kıyım makineleri çalıştınlmıştı. ••• Her diktatörlüğün sonu bir gün gelir. Dünyada sonsuza kadar sürmüş bir dik- tatörlük şimdiye kadar görülmedi. Türki- ye, bu kadar çürümüşlük ve pislik içinde sonsuza kadar yaşayacak değil. Her ge- cenin bir sabahı olduğu gibi, bu cadı ka- zanlan kaynatılan dönemlerin de sonu gelecek. O zaman, ben bugünün muhbir- lerinin ne yapacağını merak ediyorum. Aslında çok da merak etmiyorum, iki as- keri darbe sırasında darbecilerin peşin- den koşanlann, durum değişince bu kez de siyasi iktidariann adamı haline geldi- ğini yaşayarak öğrendim. Yann da onla- nn ne yapabileceklerini az çok kestirebi- liriz. insanın, şunun şurasında 60-70 yıllık bir ömrü var. Yağcılar, muhbirler ne daha fazla yaşıyoriar, ne de ihbarcılıklarıyla da- ha onuriu bir isim yapıyoriar. Şu da bir gerçek ki onursuzluk olmazsa onur da olmaz. Çürümüşlük olmazsa, dahatemiz bir gelecek için mücadele eden insan da olmaz. Abdülhamit jumalciliğinin üzerin- den yüz yıl geçti. Yeni bir yüzyıla giriyo- ruz. Çakallann, kurtların uluyamayacağı birTürkiye'ye en azından o zamankinden daha yakınız...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear