Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 NİSAN 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Kan davası
barış heyeti'
• SİVEREK(AA)-
Şanlıurfa'nın Siverek
ilçesinde, kan davalannı sona
erdirmek amacıyla aşiretler
arası iletışimi
gerçekleştirmek üzere. 15
kişilik heyet oluşturuldu.
Heyette yer alan Bucak
Aşireti ileri gelenlerinden
Ahmet Ersin Bucak, sosyal
banş için öncelikle kan
davalı aileler arasında banşı
sağlamak gerektiğini söyledı.
Ilçenın ilen gelenlen, esnaf
ve sanatkârlar ile din
adamlanndan oluşan 15
kişilik banş heyeti. kan
davalı aileler arasında
arabuluculuk yapacak.
Uyuşturucu
operasyonu
• \AN(AA)- Vanll
Jandarma Komutanlığı
Kaçakçılık Şubesi ekipleri
dün sabah saat 04.00
sıralannda Başkale ilçesi
Yolmaçayır Köyü Düztepe
mezrasında Nurmemet
Güneş'in evine baskın
düzenledi. E\de yapılan
aramada, 21 kilo saf eroin 80
lıtre asitanhidrit ile eroin
yapımında kullanılan çeşitli
malzemeler ele geçirildi.
Olayla ilgili bir kişi
gözaltma alındı.
Birdal
Almanya'da
• BREMEN (Cumhuriyet) -
Avrupa lnsan Haklan
Federasyonu Genel Başkan
Yardımcısı \ e Türkiye lnsan
Haklan Derneği Genel
Başkanı Akın Birdal.
Bremen'de "lslam,
Köktendincilik. Banş.
Demokrasi \e lnsan Haklan"
konulu toplantıda bir
konuşma yaptı.
"Gündemimizde 12 Eylül
darbecilerinin yargılanarak
cezalandınlması var" diyen
Birdal, 1997 yılında 366
kişinin gözalrındayken
işkence gördüğünü söyledi.
ErdinçGönenç
topraga verildi
• İZMÎR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Öncekı sabah
geçirdiği kalp krizi sonucu
yaşamını yitiren Sanayi ve
Ticaret lzmir ll Müdürü
Erdinç Gönenç dün Urla'da
toprağa verildi. Alsancak
Hocazade Camisı'nde
düzenlenen törene Gönenç'in
yakınlan. çalışma
arkadaşlan, aralannda Vali
Yardımcısı Ramazan
Urgancıoğlu, Anakent
Belediye Başkanı Burhan
Özfatura. Konak Belediye
Başkanı Ahmet Sanşın ve
lzmir milleuekillerinin de
bulunduğu büyük bir
kalabalık katıldı. Gönenç,
Tariş Genel Müdürlüğü'nün
yanı sıra devletin çeşitli
binmlerinde başanlı görevler
yapmış bir bürokrattı.
Çiller'in
malvarlığı
• ANK4RA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel Başkan
Yardımcısı Nahit Menteşe,
bayram sonrasmda Meclis'te
görüşülecek olan Tansu
Çıller'le ılgilı malvarlığı
soruşturma önergesine tepki
gösterdi. Menteşe, "Bu
ANAP'ın Bizans oyunudur.
Çiller. Patagonya
parlamentosunda aklanmadı,
Türk parlamentosunda
aklandı" dedi.
Açddama
• Haber Merkezi - Kültür
Bakanlığı. gazetemizin
05.04.1998 tarihli sayısmda
yer alan 'Korumacılara kurul
kapalı' başlıklı haberle ilgili
olarak açıklama yaptı.
Açıklamada Doç. Dr. Numan
Tuna'nm görevden
alınmasmın 'haksız ve keyfi
bir uygulama' olmadığı iddia
edildi. Açıklamada şöyle
denildi: "Tuna'nm görevden
alınması, mevzuata aykın
olarak karar alması ve
koruma kararlannı yine
mevzuata aykın olarak
basına açıklaması ile ılgilidir.
Tuna, tzmir Kordonboyu ile
ilgili SİT alanına yönelik
alınan kararlarda mevzuata
aykın davranmıştır."
DÜZELTME- TGC
Başkanı Nail Güreli ile
söyleşide bir yanlışlık
sonucu Ayhan Yetkiner
adı geçmiştir. Dognısu
şöyle olacaktır:
"...gazeteci şair dostumuz
Ayhan Hünalp'in bir sözüyle
tanımlamak isterim. Ayhan
Hiinalp telefon etti ve 'sizi
değil Türkiye Gazeteciler
Cemiyetini kutluyorum'
dedi."
Adalet Bakanı, cezaevlerinde 3, 6 ve 9'ar kişilik koğuşlann yapılmasma taraftar olduğunu söyledi
Sungurhı: Mafya terörden tehlikeliEVtS GÖKTAŞ
ANKARA - Adaiet Bakanı Oltan Sungur-
lu, mafya suçlanndan cezaevlerinde yatanla-
nn, terör suçlulanndan daha tehlikeli ve so-
runlu olduğunu söyledi. Cezaevlerine anke-
sörlü telefonlar koymayı düşündüklerini, an-
cak tümiinü dinleme olanağına sahip olma-
dıklan için bunu yapmadıklannı kaydeden
Sungurlu, bomba yapmayı ve tünel kazmayı
öğretmeyen her türlü kitabın cezaevlerinde ser-
best olduğunu söyledi.
Kütahya ve Eskişehir cezaevlerinde geçen
günlerde incelemelerde bulunan Sungurlu,
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı. Mafya
diye bilinen organize suç faaliyetlerinin ulu-
sal ve uluslararası alanda çeşitli suç türlerini
kapsadığına dikkat çeken Sungurlu. bunlann
belli başlılannın "silah, uyuşturucu,tarihive
sanateseri kaçakçıhğL, beyaz kadın tjcareti, ku-
mar, tefecilik, kaJpazanhk, çek-senet tahsila-
ü, rüşvet ve yasal olmayan iş takibi" olduğu-
nu anlattı. Sungurlu, bu tür suçlardan ceza-
evlerinde yatanlann içeride cep telefonu ve
silah bulundurmaya kadar, her türlü olanağı
yasa dışı yollardan elde ettiklerini, bunun da
önüne geçilemediğini belirtirken, "Bunlar
tam anlamıy la başunızın belası, bunlarda her
yol var" diye konuştu.
Cezaevlerindeki suçlulan sınıflandıran Sun-
gurlu, "cinselveadamöldürme" suçlannı iş-
leyenlerinen tehlikeli suçlular olduğunu vur-
guladı. Sungurlu. "Adam öldürme veyarala-
ma suçlannı işleyenlere şöyle bir bakıldığın-
da, bir kısmında gerçek suçlu göriinümü var.
Ama bir kısmı çok masum gözüküyor, belli ki
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu
Eskişehir E Tipi CezaevTnde hiicre
tipi koğuşlarda incelemelerde bulundu.
•ungurlu, cezaevlerindeki
mafya tayfasının içeride cep
telefonu ve silah
bulundurmaya kadar, her
türlü olanagı yasadışı
yollardan elde ettiklerini,
bunun da önüne
geçilemediğini belirtirken
"Bunlar tam anlamıyla
başımızın belası, bunlarda
her yol var" dedi.
onlar bu suçlan iradelerinin dışında işlemiş-
ler" dedi. Gerçek suçlu görünümündekilerin
genelde saldırgan ruhlu olduklannı. zaman za-
man da kendi vücutlanna kast etmeye çalış-
tıklannı söyleyen Sungurlu, bu tür insanlara
mahkeme ve cezaevinde çok dikkat edilme-
si gerektiğini vurguladı. Bu insanlan toplu-
ma kazandırmanın. diğer suçlulardan daha zor
olduğuna dikkat çeken Sungurlu. cezaevle-
rindeki atölye ve iş yurtlannı bu amaçla yay-
gınlaştırmaya çalıştıklannı bildirdi.
Sungurlu, hükümlü ve tutuklulann dışan-
daki insanlar gibi her türlü haberleşme özgür-
lüğüne sahip olduklannı söyledi. Bu amaçla
koğuşlara dışandan aranabiien ankesörlü te-
lefonlar koymayı düşündüklerini kaydeden
Sungurlu. "Ancak bunu yaptığımızda tüm
konuşmalan devletin dinlemesi gerekecek ki,
bu da imkânsız. O nedenle bu düşüncemizi ha-
yata geçiremivoruz. Şu anda cezae\i miidiir-
cezaevlerine ankesörlü
telefonlar koyacaklannı
söyleyen Sungurlu, 'bomba
yapmayı ve tünel kazmayı
öğretmeyen her kitaba izin
verdiklerini' söyledi.
lerinin odasından dışanyla telefon görüşme-
leri yapıhyor" dedi.
İşkence savlan
Cezaevlerinde kimseye işkence yapılmadı-
ğını ileri süren Sungurlu. şunlan anlattı:
"Geçen günlerde Bartın Cezaevi'nde bazı
işkence aletJerinin olduğu vetutuklulara işken-
ce yapıldığına ilişkin bana bilgiler ulaştı. Ben
derhal Bartın Cumhuriyet Başsavcısı'nı ara-
yıp cezaevinde arama yapılmasını istedim.
Yapılan inceleme ve araştırma sonunda bu
iddianın asılsız olduğu ortaya çıktı."
Sungurlu, hücre sistemine karşı olduğunu
kaydederek, "Ben koğuşlann 3,6 ve 9'ar ki-
şilik odalara aynlmasına taraftanm" dedi.
Böyle olunca kötü niyetli mahkûmlann iyi ni-
yetliler üzerinde baskı kuramayacağını ileri
süren Sungurlu. cezaevlerinde tıpkı Eskişe-
hir Cezaevi'nde olduğu gibi tek kişilik oda-
lann bulunabileceğini, bunun hücre anlamı-
na gelmeyeceğini belirtti. Sungurlu. şunlan
söyledi: "Bu odalar can güvenliği olmayan
mahkûmlarla disiplin suçu işleyenler için ya-
pılıyor. İçeridecan güvenlîğj olmadığı için yal-
nız kalmayı isteyen bir mahkûmu ne y apacak-
sınız? Tabi ki bu insanı tek kişilik odada
muhafazaedeceksiniz. Ben Eskişehir Cezaevi'ni
geancetek kişilik oda sayısııun fazla olduğunu
gördüm. SO'ye yakın tek kişilik oda sayısının
en fazla lS'e indirümesini istedim."
Sungurlu, yeni yapılmakta olan bölge
cezaevleri için, şimdilik belli birmodelı baz
almadıklannı, bu konuda en çağdaş modeli
bulabilmek için sürekli arayış içinde olduk-
lannı anlatırken. "Şu anda inşaatı tamam-
lanmış olan Diyarbakır ve Denizli cezaevleri
de son model değil. Bundan sonra yapılacak-
lar için değişik projeler düşünüyoruz. Bunun
için Amerika ve Avrupa cezaevlerini in-
celiyoruz" diye konuştu.
Sungurlu, Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nin,
çok fazla kent içinde kaldığını söyleyerek. alıcı
bulunması halinde bu cezaevinı satıp. kent
dışında yeni bir cezaevı yapmayı düşündük-
lerini bildirdi.
Genel merkez rövanşı aldı
îstanburun aksine, CHP Ankara ll Başkanlığı, genel merkezci Haydar Yılmaz'ın
CHP
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Ankara il
örgütünün 3. olağan kong-
resinde genel merkez tara-
fından desteklenen Haydar
Yılmaz başkanlığı kazandı. tstanbul mil-
letvekili MehmetMoğultay'ın öncülük et-
tiği parti içi muhalefete karşı Istanbul'da
kaybeden genel merkez yönetimi. Anka-
ra'da 285 oy destekli lısteyle rövanşı alır-
ken. diğer adaylardan Mustafa Pınar 224,
Ahmet Dinç 33 oy aldı. Genel merkezin
yönetim listesini. il meclisinde 3, disiplin
kurulunda 2. kurultay delegelerinde de 7
isim deldi.
Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'nda ön-
ceki gün sabah başlayan il kongresi, sa-
yımla birlikte dün sabaha kadar sürdü. Di-
van başkanlığını Adnan Keskin'in yaptı-
ğı kongrede. oylama 2.5 saat gecikmeli baş-
ladı. Oy pusulalannın ve adaylann dağı-
lımını gösteren anahtar listelerin zama-
nmda yetıştirilememesi nedeniyle 00.45 "te
başlayan oy verme işlemini Keskin. mu-
halefetin adaylanndan Ahmet Dinç"in lis-
tesinin salona gelmesini bekletmeden baş-
lattı.
22 sandıkta, 639 kayıtlı delegeden 620'si-
nin oy kullandıği ve sabaha karşı 05.00'te
sona eren kongre, gece yansı kulisleriyle
kurultay havasında, oldukça çekişmeli
geçti. Delegeler, Ankara ll Meclisi ve fl
Disiplin Kurulu üyeleri ile büyük kurul-
,W.,c Jlld
Erez: Parti
kurmayı
düşünmedim
ANKARA (UBA) - Sanayi ve Ticaret
Bakanı Yalun Erez. liderlere yönelik
sert eleştirilerinin ardından, "Parti
kurmaya hazuianıyor" yorumlannı
reddederek, "Hayır, kesinlikle parti
kurma düşüncem yok" dedi. Erez, "Ben
partiiçi demokrasinin işlemesini istedim.
Türkiye'nin sorunu neyse ben onu
söylüyorum" diye konuştu.
Hükümet ortaklannm 1999
Sonbahan'nda seçim karannı, "Doğru
olan budur. Hükümet'in gündeminde
1998'de seçim yok" diye değerlendiren
Sanayi ve Ticaret bakanı Yalım Erez,
"Milletvekili seçimterini 4 yıla
indirirseniz, normal seçim tarihi de 1999
Aralıkolur" dedi. Erken seçim isteyen
siyasi parti genel başkanlanna. "Halka
sorun. sokağa çıkın. Halkın gündeminde
seçim olmadığını göreceksiniz" çağnsı
yaptı.
Erez, "Seçim lafl nereden çıkıyor"
sorusunu ortaya attıktan sonra da.
"Seçim, bazı siyasi parti liderfcrinin,
partiiçi hâkimiyetlerinin
zayıflamasından kay naklanıvor. Bunlar
seçimi miUeftekillerine karşı, 'Bakm
bize karşı çıkarsanız seçim yapanz. siz
de seçilemezsiniz' diyetehdit unsuru
olarak kullamyorlar" görüşünü
savundu.
1999 Sonbahan'nm seçimler için
normal bir tarih olduğunu vurgulayan
Bakan Erez, "Ancak, ekonomi 1998'de
seçimi kaldıramaz" diye konuştu.
I..IVJÎ.
Amkadaryasalaruubekliyor
tay delegeleri için oy kullandılar.
Dün sabah saat O5.15'ten itibaren san-
dıklar açılarak. oylann tasnifıne geçildi.
2 saatlik çalışmanın ardından Yüksek Se-
çim Kurulu yetkililerince, saat 07.00 sı-
ralannda il başkan adaylannın aldıkian
oylaraçıklandı. Genel merkez tarafından
desteklenen Haydar Yılmaz 285 oyla An-
kara ll Başkanlığf na seçilirken. Çankaya
Belediye Başkanı Doğan Taşdelen ve Ma-
mak Belediye Başkanı Ismail Değerti ta-
rafından desteklenen par-
tiiçi muhalefetin adayı Mus-
tafa Pınar 224 oy aldı.
Üçüncü aday Ahmet Dinç
ise 33 oyda kaldı.
Haber Merkezi-Türkiye Barolar Bırliği Baş-
kanı Eralp Ozgen, bugünkü iktidann. 8 yıllık
kesintisiz eğitim yasasını çıkarma dışında, laik
cumhuriyete ve hukuk devleti ilkesine yönelik
tehlikelere karşı 9 aydır etkili bir mücadele yü-
rütemediğını söyledi. Hatay Barosu Başkanı Na-
bi tnal, devletin tüm kurum ve kuruluşlannın
gözden geçirilmesi ve bu kadrolarda laik, demok-
ratik cumhuriyete karşı eylem ve davranış için-
de olanlann temizlenmesi gerektiğini kaydetti.
*5Nisan AvukaUarGünü'* nedeniyle bir açık-
lama yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı
Eralp özgen, iktidann 8 yıllık kesintisiz eğitim
yasası dışında irticaya karşı 9 aydır etkili bir mü-
cadele sürdüremediğini savundu. Bunun kamu-
oyunun ümitlerini kırdığını ve siyasal ikridara du-
yiılan güvenin önemli ölçüde azalmasına neden
olduğunu vurgulayan Özgen. "677sayıb Devrim
Yasası ile tarikatlar yasaklannuşken, koalisyon
ortağı bir siyasi Hderin. bir tarikat liderini koru-
yucu söz ve davTanışlan. siyasi iktidann irtka ile
mücadele niyetini göstermektedir"
1
diye konuş-
tu.
Temel ilke savTinma hakkı
Cumhurbaşkanı Siileyman Demirel. temel in-
san haklanndan bin olan savunma hakkının, ada-
letin kurulmasında hukuk sisteminin vazgeçil-
mez bir unsuru olduğunu belirterek. "Savunma
görevini üstlenen avukattar bir taraftan hukuk
sisteminin işlemesini sağlarken, diğer taraftan
insan onunınu korumaktadınar" dedi.
Çağdaş Türk devletinin kurulması ve evren-
sel değerleri benimsemesinin cumhuriyet devri-
mi ile mümkün olduğunu vurgulayan Demirel,
"Cumhuriyet ve onun gerçekleştirdiği hukuk
devrimi ile çağdaş hukuk kurallan ve bütün va-
tandaşlar için hukukun tekliği kabul edihniş.
Türkiye laik bir hukukdevleti olarakçağdaşm&-
letler arasındaki yerini almıştır" dedi.
Bugün irtica konusunun ülkenin birincil so-
runu olduğu gerçeğinin göz ardı edilemeyece-
ğini söyleyen Hatay Barosu Başkanı Inal da şun-
lan kaydetti:
"Geçenyıl doruk noktasına çıkan irticai hare-
ketlere bilinen gelişmeler sonunda dur denilme-
si için olumiu bir ortam yaratılmışü. Ancak bu
konuda başan eide edebilmek için uygulamaya
çok önem vermek gerekir. Başta Milli Eğitim ve
yargı olmak üzere de\ letin tüm kurum ve kuru-
luşlannın gözden geçirilmesi, çağdaşhktan uzak,
irticai faaliyettere açık. laik demokratik cumhu-
riyete karşı eylem ve davranış içinde olanlar dev-
let kadrolanndan tezelden ayıklanmalıdır."
Başbakan Mesut Yılmaz, İaik, demokratik bir
hukuk devleti olan Türkiye'de avukatlığın stan-
dardının yükseîtilmesi. çağdaş çalışma şartlan-
na kavuşturulması ve sorunlannın çözümlenme-
sinin bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Trabzon Barosu Başkanı Coşkun Güner, açık-
lamasmda, yargının bağımsızlığı önündeki en
önemli engellerden birisinin, Anayasa'nın Hâ-
kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun kuruluş,
görev ve yetkilerini düzenleyen 159. maddesi
olduğunu ileri sürerek bu kurulun başkanlığmı
Adalet Bakanı veya bakanhk müşteşannın yap-
masına son verilmesinı istedi.
Günün ihtiyaçlanna karşılık verecek Avukat-
lık Yasası'nm çıkanlması gerektiğini kaydeden
Gazıantep Barosu Başkanı Bahaettin Bozgeyik,
"Avukatbruı yetkilcriarttırdmah. Deh'I toplama,
tanıkdinleme,vekâlettamimi.noterlerin baa onay
yetkilerinin de>ıi taraflann anlaşması gibi ko-
nularda yetki vcrilnıeli. Cumhuriyet Başsavcıb-
ğı \c mahkemelere sunulan dilekçelere hiç oi-
mazsa avukatonayızorunluluğu getirilmeli" de-
di.
Eskişehir Barosu Başkanı AvukatAydınGfin-
gör de, avukathk yasasının, halen yasalaşma-
masınm hukukdevletinin ayıbı olduğunu söyiedi.
Sonuçlar açıklandıktan
sonra kürsüye gelerek bir
konuşma yapan Haydar Yıl-
maz, kongrenin bir şölen
havasında geçtiğini ve her
yanşta olduğu gibi bir ka-
zananın olduğunu söyledi.
Kongre sonunda asıl kaza-
nanın CHP olduğunu be-
lirten Yılmaz, kendisinin
bütün partilileri kucakladı-
ğını söyledi. Göreve başla-
dığı andan itibaren önce-
likli görevinin, başta An-
kara olmak üzere 1994 ye-
rel seçimlerinde eski RP'li-
lere kaptırdıklan belediye-
leri geri almak olduğunu
vurgulayan Yılmaz, bu
amaç doğrultusunda önü-
müzdeki günlerde hızla ça-
lışmalara başlanacağını
kaydetti.
Ankara 11 Meclisi ve tl
Disiplin Kurulu üyeleri ile
56 kişilik büyük kurultay
delege listesinde genel mer-
kez adaylan çoğunluğu
oluşturdu. ll meclisi üyeli-
ğine Mustafa Pınar'ın lıs-
tesinden Mustafa Seünan-
pakoğlu, Zeki Avşar,Gülfi-
dan Gültekin seçilebildi.
Muhalefetin listesinden il
disiplin kuruluna Durmuş
Kıhç ve Süheyia Kozalı gır-
di. Kurultay delege listesi-
ni ise Doğan Taşdelen,
Mehmet Yula, Jsmail De-
ğerli, Ahmet Dinç. Hüse-
yin Kay a, BinaJi Keleş, Ce-
lalettinKoç deldi.
IRMIKI AYDIN ENGİN
Biliyorum, biliyorum, savaş pat-
lar, bahar gelir.
Ama yüzde 99'u Müslüman
olan halkımız, mübarek Kurban
Bayramı'nda dini vecibelerini ifa
etmek üzere, şortlannı, mayola-
nnı kapıp güney kıyılanmıza hü-
cum etmişken; kcxa istanbul bo-
şalmış; kentin korulannda ba-
demlere, kirazlara, eriklere su yü-
rümüş; erguvanlar boğaz kıyıla-
nnı büyülü renklere boyamaya
hazırtanırken; Beylerbeyi koru-
sunun kulağı kesik kedileri, gü-
neşe kannlannı verip, artüstü (val-
lahi sırtüstü) uzanmç tembel tem-
bel yalanırken, yüzünüzü kavur-
madan öpen güneş, olanca baş-
tan çıkarıcılığı ile sizı kırlara çağı-
nrken yazı yazmak zorundaysa-
nız, baharelbette gelmez,patlar!
OrhanVeli'yi "mahveden"üe
böyle imansızca patlamış bahar
değil miy'di? Böyle havalarda
unutmadı mı, "eve ekmek, tuz
götürmeyi
1
"?..
Fark ettiğiniz üzere, bu haylaz
Eyvah, Bahar Patladı!
gazeteci tüymek için bahane an-
yor.
Nereye? Hiç önemli değil.
Iznik Gölü, MarmaraAdası, Ed-
remit Körfezı, Bolu Dağı'ndakı el
değmedik biryayla, Küçük Men-
deres'in ıssız büklümlerinden bi-
rinde, bir köyün eğri büğrü sokak-
lan, zeytin ağacının gölgesi...
Hiç önemli değil. Nasıl olsa bir
yerlerde bir şişe kırmızı şarap,
yüz gram keçi peyniri, iki dilim
ekmek bulunur. Bir iki şiir kitabı-
nı da nasıl olsa çantanın bir yer-
lerine tıkıştırmayı akıl ederim.
Daha ne istenir ki ?..
• • •
Biliyorum, bütün bu "zarariı"
duşünceler, kent boşaldığından
ortalığa saçıldılar. Sabahlan bir
buçuk saatımi gasp eden İstan-
bul trafıği, bugün beni 17 daki-
kada evden gazeteye uçuruver-
di. Kırmızı ışıklar bile tatile gitmiş
gibi. Şımdi, "zarariı" düşüncele-
re daha da "muzırian" eklemle-
nıyor.
Yüzde 99'u Müslüman olan
halkımız, arabalanna atlayıp ken-
ti niye boşalttı acep? Bayram na-
mazını, gittikleri tatil beldelerinde
mi kılacaklar, yoksa bayram tö-
relerini ıskaladıklan gibi, onu da
"kaza"ya mı bırakacaklar?
Yoksa bu yüzde 99 hesabında
mı bir yanlışlık var?
Örneğin İstanbul'da Beykoz,
Paşabahçe tepelerini kaplamış
"boğaz manzaralı varoşlar'üan ki-
yıya inenler, dün Çubuklu-Paşa-
bahçe arasında kurulmuş dev bir
hayvan pazannda kurbanlık ko-
yun, koç, dana seçiyorfardı.
Ama aynı saatlerde Beykoz -
Paşabahçe sırtlarında yaşayan-
lar da dahil, Istanbul'da arabası-
nın bumunu TEM gişelerine doğ-
rultan milyonlardadokuzgünlük
"uzun tatil" için bir yerlere tüyü-
yorlardı.
Boşverin şimdi, 9. senfonı din-
leyerek "laiklik"; cuma namazı çı-
kışında cami önlerinde toplanıp,
"Imam hatipler kapatılamaz" di-
ye bağırarak "Müslümanlık" gös-
terisi yapanlan.
Bir ayraç, bir ölçüt gerekse şu
"Kurban Bayramı tatilinde, kim,
nerede ne yaptı" sorusununya-
nıtı, çok daha anlamlı bir göster-
ge galıba?
Tatil için yollara düşenler, hal-
kımızın yüzde 99'undan arta ka-
lan yüzde 1 'ı değildi. Aksi takdir-
de "Yüzde 1, yüzde 99'ayakın bir
orandır" gibisinden, mükemmel
bir matematik önerme saçmalı-
ğı çıkardı.
Bir örnek:
(Yakın çevreye bakıp, aldatıcı
genellemeleryapmanın sakınca-
larını bilirim. Benimki bir örnek-
ten yola çıkıp akıl yürütme).
Geçen yıl hacdan dönen kom-
şum, kendi gibi hacı kansını da
alıp arabasına çantalan yükledi.
Keyıfle gülüp "Neogazeteci, sen
şehirde kazıkkakıyorsungalıba?
Sizin meslek de pek berbat be"
diye sakalaştı. "Cumayı, arifeye,
bayram sonunu, hafta sonuna
ekleyip bir iyi dinlenelim dedik"
diyerek bir kıyı kasabasına doğ-
ru gazladı.
Besbelli ki benim "hacı" kom-
şum, "Ben2000yılına2kala, tek
Tannlı dinlerden de önce, ilkel
topluluktardan kalma birdinselri-
tüeli, şu hayvan kanı akıtmayı,
yanlış buluyorum" gibi yalın fel-
sefi vargılarlaoyalanmadı. Sorgu-
suz sorusuz gazladı, mübarek
bayram günlerinde tatile gitti?
Siz tatilinize bakın. Ben şu yüz-
de 99 hesabıyla oyalanacağım.
Bakarsınız gazete yönetimi, saç-
maladığımı görüp, insafa gelir de
benı bir yerlere yollar...
Umut işte...
1 6 M a r t d a v a s ı
Avukatlardan
'e
destek
KEREM ILGAZ
Milli lstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) belgelerini
yasadışı yollardan mahkemeye \erdigi
iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunulan
16 Mart davası a\ukatlarından Cem Alpteldn"e
istanbul Barosu avukatlan destek verdi.
Avukatlar. açılacak davaya sanık sıfatıyla
katılmak istediklerini belirterek İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığf na baş\urdular.
16 Mart 1978'de İstanbul Oniversitesi önünde 7
kişinin katledilmesiyle ilgili davada,
mahkemenin belge istemine, MlT'in "elimizde
belge yok" diye bir yazı göndermesi üzerine
davanın müdahıl avukatlan. dönemin Içişleri
Bakanı Hasan Fehmi Güneş ile A\ rupa Ülkü
Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Lokman
Kondakçı'nın arasında geçen görüşmeleri
mahkemeye sunmuştu. Bu olay üzerine MİT,
davanın müdahil avukatlan hakkında "MİT'in
belgesini istihsal edip mahkemeye sunduklan
gerekçesiyle" kamu davası açılmasını istemiş ve
avukatlardan sadece Cem Alptekin için suç
duyurusunda bulunmuştu. İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı ise Alptekin hakkında dava
açabilmek için Adalet Bakanlığf ndan ızin
istedi. Bu gelişmelerden sonra İstanbul
Barosu'na bağlı bazı avukatlar 'savunma suçu"
yaratılmak istendiğıni belirterek savcılığa bir
dilekçe \erdiler. Cem Alptekin hakkında
açılacak olan davaya sanık sıfatıyla katılmak
istediklerini ifade eden avukatlar. böyle bir
soruşturma açılmış olmasını savunma ve hak -
arama özgürlüğünü kısıtlayıcı ve ceza
yargılamasının amacına ulaşmasını engelleyici
sonuçlar doğurabileceğini vurguladılar.
Kondakçı ve Güneş arasındaki görüşmenin bant
çözümü olduğunu belinen a\ ukatlar "Öncelikle
belirtmek gerekir ki bu göriişme bir basın organı
aracıhğıyla yapılmış. daha sonraki tarihlerde de
aynnOlar yine basında yer almıştır" diyerek
görüşlerini ifade ettiler. Bu belgenın Türkiye"de
12 Eylül öncesi. '16 Mart katliamı' dahıl olmak
üzere mevdana gelen faılı meçhul cinayetler ve
katliamlarla ilgili ciddi bilgiler içerdiğıne de
değinen avukatlar başlatılan soruşturma ve suç
duyurusunun anayasa ile güvence altma alınan
savunma hakkına bir saldın olduğu görüşünü
kaydettiler.
C A G D A S Y A Y I N L A R I
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
300 000 Tl
KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPUM
4. BASI
550 000 Tl
SANCUİ riUAR
SOKAKLAR
4. BASI
350000U
KUZU POSTUNDA KURT
2 BASI
»: co: -.
ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN
2. BASI
600 000 Tl
DİN BARONUNUN KAZ1ARI
2 BASI
6O0O00U
Â$IK KADINLAR SOKAĞI
2. BASI
8O0 00OU
?ERİAT PAIARI
600 000U
SEYDININ ADRESİ BELLİ DEĞİL
1 000.000 TL
Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Caddesı No:3»41
(34334) Cağaloğlu-lslanbul Tef: (0212) 514 0196