Catalog

SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 1998 PAZAR HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızlı PB Y PB PB PB PB PB PB 22 22 24 21 25 25 2/ 25 Sınop PB 18 Adana A 25 Samsun PB 17 Mersın A 26 Trabzon Y 18 Dıyarbakır Y 21 Gıresun Ankara PB 18 Şanlıurfa PB 24 Y 20 Mardın Y 21 Eskışehır Y 22 Sıırt Y 22 Konya PB 23 Hakkârı Y 15 Sıvas PB 21 Van Y 14 Zonguldak PB 18 Antalya A 27 Kars Y 17 Doğu Karadenız Do- ğu Anadolu Guney- doğu Anadolu nun doğusu ıle Batı Kara- denız'ın ıç kesımlen, Iç Anadolu nun ku- zeybatısı Trakya Af- yon ve Kutahya çev- relen sağanak ve gokgurultulu sağa- nak yağışlı otekıyer- ler az bulutlu ve açık geçecek DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Parıs Bonn B Y Y PB Y Y Y Y 00 8 13 13 13 12 12 Munıh Y 12 Zunh Beriın Budapeşte Madnd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y PB Y Y PB Y A 13 14 12 13 10 11 15 22 Y 12 Şam Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre B A A Y Y Y Y A 10 30 8 23 23 22 24 28 A 26 • Moskova Tahran Parçalı bulutlu Sısh Bulutlu ^ Çok bulutlu p Yağmurtu Kartı Gok guruttulu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada bıleceğını ongonduğune gore, ANAP.onergesının artık "eskı Başbakan" olan Şaıbe Hanım'a uygula- namayacağını one surduler Mumtaz Soysal hoca kursuden anlattı Şaıbe Hanım'ın malvarlığının yenıden ıncelemeye alınma- sını sağlayacak "yenı belgeler" ortaya çıkmıştı Yenı belgeler, şaıbelı malvarlığını yenıden soruş- turmayı gereklı kılıyordu Komısyonun kurulmasın- da anayasal sakınca yoktu Anayasanın 100 maddesıne sığınanlann sergı- ledıklen mantık ganp bır çelışkıyı ortaya koyuyor Gerçekten maddede soruşturma komısyonunun "Başbakan ve bakanlar hakkında" kurulacağı yazı- lı DYP sozculerının soyledığı gıbı aynca "eskı Baş- bakan ve eskı bakanlar hakkında" dıye bır açıklık getırmıyor Ne kı, bır Başbakan gorevınden aynldıktan son- ra, "eskı" sıfatını kartvızıtıne yazdı dıye kaynağı bı- lınmeyen yollardan edındığı menkul ve gaynmen- kullerın hesabı sorulmayacak mı? Benımsedıklerı mantıkla Şaıbe Hanım'ın savunu ve dırenme gucunu arttırdıklarını sanıyorlar Boylesı hukuksal anlayışla Anayasa Mahkeme- sı'ne gıtmeyı tasarlıyoriar Yanlış hesabın Bağdat'tan donmesı gıbı, yersız bır mantık da Yuksek Mahkeme'den tersyuz edıle- bıhr Ulkede Şaıbe Hanım'ın şıpşak usulleıie tnlyonla- ra varan servet edınmesındekı becenyı açıklayacak sağduyu sahtbı tek kışı bulabılır mısınız'? Şaıbe'nın yazgısını çızen oturumda orneğın go- beğı daha da buyumuş Ekincı Hasan Bey'ın dav- ranışlan dıkkatı çekıyordu Ikıde bır ayağa kalkıp hu- kuk, durustluk falan filan gıbı savunduğu kışıyle faz- la ılgılı olmayan kımı sozlen haykırarak tutanaklara geçınyordu Butto'nun tanımı Ya o boynu bukuk yetım gıbı duran Ufuk Söy- lemez.. Nurhan Tekınel Hele hele eşı Yargıtay Ce- za Daırelennden bınne başkanlık yapan Şaıbe Ha- nım aılesının yakın dostu Turan Güven vs vs Öncekı malvarlığı araştırma komısyonu raporu- nun az farkla kabulunu "sıyasal karar" dıye nıtele- meyenler orneğın yukanda adı geçenler, bugun daha genış yetkılı soruşturma komısyonu kurulma- sı ıstemıne bu damgayı çekınmeden vuruyorlar Oysa, temız sıyaset ve sıyasetçı arayanlann ama- cı, Şaıbe Hanım'ı artık heyecan uyandırmayan mad- di ve manevı vartığıyla Yuce Dıvan onune çıkar- mak 1 Şaıbe'nın Yuksek Mahkeme onunde hesap ve- rebılmesını sağlayacak tek yol, TBMM'dekı soruş- turma raporunun onayı ve sonra dokunulmazlığı- nın kaldırılması Doğru Yuce Dıvan'a Bu nedenle, komısyon, yontem açısından ba- ğımsız yargıdan oncekı çok onemlı bır ara ıstasyon gıbı Şaıbe Hanım çevresını alanlara "karşısındakı dehşet ıttıfakından", "mılletın hakkını koruyan kışı- lığınden", "bır mısyonun başı" olmaktan soz edı- yor "Aman gıtme, bızı bırakma" dıye eteğıne yapışan koca koca adamlara oyle masallar anlatıyor kı, her bın suspus Karşısında ellen gobeklerınde, dızı dı- zı bu adamları ne derse yapmaya hazır bekleyen- len, bır guzel uyutuyor Ne kadar şaşırtıcı Bu adamlar, onlenne konulan belgeler ve bılgılerdekı gerçeklen ıncelemeye de- ğer bulmuyoıiar Fakat uluslararası alanlarda yalan- cılığı ıle un kazanan Şaıbe Hanım'a ınanıyorlar Pes' Şaıbe Hanım'ın, Pakıstan'dakı şubesı Benazır Butto ıle ABD'de buluşacağı haber venlıyor Butto 23 Ağustos 1997'de medyamızda yayım- lanan bır demecınde Şaıbe'yı "guzel ve akıllı kadın" dıye bır guzel ovdukten sonra aynen şoyle dıyor "Çıller'e hıçbırşeyın kendısını uzmesıne ızın ver- medığı ıçın hayranlık bıle duyuyorum " Bu nıteleme son fotoğraflannda da gozlenıyor ve Şaıbe'ye yenı bır ısım daha kazandınyor Gamsız Kalemli'nîn evinde inceleme yapılamadı tZMIR (Cumhuriyet Ege Burosu)- Eskı TBMM Baş- kanı Mustafa Kalemli hak- kında Meclıs Genel Kurul Salonu tadılatıyla ılgılı yol- suzluk ıddıalannı araştırmak uzere oluşturulan alt komıs- yonun u>elen Kalemlı nın Çeşme Iğdın Koyu, Gulkent Sıtesı ndekıyazlığında ince- leme yapmak ıstedı Komıs- yon Sozcusu CHP lı \hmet Küçük. Komısyon Başkanı \hmet Pınşnna nın Kalem- lı den evde inceleme yapmak ıçın yazlığın anahtannın ve- nlmesını va da bu olanağın kendılenne sağlanmasını ıs- tedığını ancak bunun mum- kun olmadığını soyledı Ku- çuk, "KaJemli sitegörevfilen- ni ara\arak gelenlenn evınin bahçesınde dahı bulunma- ması talımaünı vermış. Bizde ıncelemeienmızı sıtenın ıçin- deyapük"dedı Kuçuk burada yaptığı açıklamada, Kalemlı'ye aıt yazlığın ıç dekorasyonunda, Mesa Fırması tarafindan Meclıs tadılatındakullanılan malzemelenn usulsuz sekıl- de kullanıldığı ıddıalannı araştırdıklannı soyledı Ku- çuk, Kalemlı'nın tadılatla ıl- gılı aralık ay ında kesılmış fa- turalan kendılenne ıbraz et- tığını belırttı Kuçuk, "Bufa- turalann gerçeğı yansıtnğın- dan şüpheüyiz" dedı Ümraniye'de yangın: 50 yaralı f İstanbul Haber Senisi - 1 Umranıy e de bır dugun :>alo- .'"nunun da ıçınde bulunduğu 4 Tkatlı bır ışhamnm bodrumun- da çıkan yangında yaklaşık 150 kışı ezılerek v e dumandan ietkılenerek yaralandı * Alemdağ Caddesı Ihla- J murkuyu Sokak'ta en ust ka- aında Kızılırmak Duğun Sa- Monu'nun bulunduğu 4 katlı ıKızılırmak Işhanı nın bod- 'rum katmda saat 22 30"da îelektnk kontağından yangm tçıktı Yangın sırasında salon- [da duğun olması ve bodnım •katından ust katlara yoğun duman çıkması nedenıyle sa- londakı davetlıler buyuk pa- nıkyaşadı Olay yenne gelen ıtfaıye ekıplen düğun salonunu bo- şalttılar Duğun salonunda yaşanan ızdıhamda ezılerek çeşıtlı yerlennden yaralanan ve dumandan etkılenen yak- laşık 50 kışı, Ozel Erdem Hastanesı'ne kaldınlarak te- da\ ı altına alındı Yaralılann sağlık durumunun ıyı oldu- ğu, sadece yaşlı bır kadının heyecan sonucu kalp knzı geçırdığı ve hayatı tehlıkesı- nın bulunduğu bıldınldı Vergi adaletinde îlk adımB Baştarafı 1. Sayfada 51 4'e kadar yuksehrken, bu yıl ılk kez vergı kapsamına ahnan faız ve repo gelırlennden yaklaşık 100 tnlyon lıralık ek gelır beklenıyor Petrol-lş Sendıkası'nın "500 Bu- yükFirmanınÖtekiYüzü" başlık- lı raporunda ulusal gehnn yüzde 12"lık kısmını yaratan ve yıllık cı- rolan ulusal gelınn yuzde 39'una denk gelen 500 buyuk firmanın kârlannın yuzde 53 gıbı büyuk bır bolumunun, kâr payı, mevduat fa- ız gehn, Hazıne bonosu, devlet tahvılı. repo, dovız kuru farklılığı gıbı uretım dışı faahyetlerden oluş- tuğu ortaya konuldu Sendıkanın 1995-1996 Yılhğı'nda ıse bu ora- nın 1985 yılında yuzde 15 3 oldu- ğu, sabıt fıyatlarla bu orandakı ar- tışın daha çarpıcı bulunduğuna dıkkat çekılerek, "1982'yegörebu yolla elde edilen gelir artışı 1995'te 14 kata yakındır. Oysa bilanço kâr artışı 4 kata >akın olmuştur" denıl- dı Ulusal gelırde 1973 yılında yuz- de 33 37 olan ucretın payı, 1990 yılında yuzde 20 70'e kadar gen- lerken, sermayenın payı yuzde 66 63'ten yuzde 79 30'a çıktı Bu- na karşın, ucretlı kesım üzennde- kı vergı yuku, dolaylı vergıler gıbı çeşıtlı >ollarla arttınldı, ancak rant ekononnsı bugune kadar \ ergı kap- samında değerlendınlmedı Ser- ma>e kesımının "REF-VHYOL doneminde erteleneceğı sozunu" gerekçe gostererek yaptığı baskıya karşın, 1995 yılında çıkanlan ve geçen yıl yururluğe gıren yasayla, bu yıl ılk kez brut 4 mıl> ar 630 mıl- >on lırayı aşan faız v e repo gelırle- n bev an edıldı Faız gelırlenne geçen yıl yuzde 12 olarak uygulanan stopaj kesın- tısı, 55 hukumet doneminde yuz- de 6'ya ındınldı Geçen yıl büyuk- luğu 3 katnlyon lıraya ulaştığı tah- mın edilen repo gelırlen ıçın de sı- fır olan stopaj yuzde 6 olarak be- lırlendı TBMM Genel Kurulu'nda bulunan vergı tasansının yasalaş- masıyla, borsada ışlem goren hıs- se senetlennın alım-satımından sağlanan kazançlar da beyan edıle- cek Ancak dev let tahvılı ve Hazı- ne bonosunu 1997 ıle 1998'de 1 vıldan uzun sure elınde bulundu- ranlar vergıden muaf tutularak ser- mayeye odun venldı Bu süre 2000 yılından ıtıbaren de 2 yıla çıkanla- rak korundu Turkıye Serbest Muhasebecı Malı Muşavırler ve Yemınlı Malı Muşavırler Odalan Bırlığı (TUR- MOB) Genel Başkanı Mustafa Öz- >ıırek, faız ve repo gelırlennın be- yanname kapsamına alınmasıyla, vergıde adaletı sağlayan "ünjter" sıstemın korunduğuna dıkkat çe- kerek, "Yine de önemli kaçaklar, hiç beyanetmeyertlervardır.Ancak istisnayı kakürmak biie önemli bir vergi kaynağı varatü" dedı Özyu- rek, vergı sıstemının 1950'lerdekı unıter yapısının ozellıkle Ozal dö- nemınde, şırketlerden kâr paylan- nın ve faızlenn beyanname kapsa- mı dışında tutularak dağıtıldığını anlattı 198O'lı yıllardan sonra fa- ızlenn teşvık edıldığını, çok para- sı olanlann kaynaklannı uretım ye- nne devlet kâğıtlanna bağlayarak buyuk kazanç sağladıklannı anım- satan Ozyurek, şoyle konuştu "Bu kazançlardan \ergi alınnu- vor, sadece stopajla >etiniliyordu. Şimdi kayda alinınca vergi rekort- menkri arasına girdiler. Daha ön- ce Matıld Manukyan'Iar vergi re- kortmenleri olurdu. Bu vergi tasa- nsı jTirurluğe girerse borsada oy- nayanlar vergi rekortmenleri ola- caklar. Anayasada mukelleflerden mali güçlerine göre vergi alınması ongorüluvor. Asgari ucretten yüz- de 25 vergi alıvorlardı. Geçen yı) trflyonlan kazanan repodan vergi alınmryordu. Faizde stopaja rağ- men önemli bir kavnak vanü." 4 Türkiye çöp tenekesi değildir9 I Baştarafı 1. Sayfada venlık gerekçesıyle ızın vermedığı "SJyanürle al- ona hayır" mıtmgı dun tzmır Cumhunyet Mey- dam'nda gerçekleştınldı Katılımın çok yuksek olduğu mıtıngde "Siyanürle altına hayır", "Si- yanürcu şirketBergama'yı terk et", "Susma sus- tukça sıra sana geJecek" sloganlan atıldı Mıtıng Duzenleme Komıtesı Başkanı Ramiz Sağlam yaptığı konuşmada, Eurogold'un ma- sum ve sıradan bır maden şırketı olmadığını be- lırterek, "Eurogolddunvanın birçokverindebir- çok çevTe katliamına neden olmuştur. Bergama koviusu kolav lokma olmavacağını dosta duşma- na gosterdı. Bergama kovlusunun >"aktıgı meşa- le arnk daha fazla insanın eiinde vanmalıdır. Biz ne Bergama'da ne de başka bir verde siyanurlu ölum istemiyonız" dedı Bergama koylusunun sı- yanurcü şırkete karşı 9 yıldır verdığı hukuk mucadelesı ıle dunyaya ornek olduğunu beUrten Bergama Beledıye Başkanı Sefa Taşkm, şımdı yargı kararlannın uygulan- masını bekledıklenne dıkkat çekerek şunlan soyledı "Bergamalılar bilim dunva- sını, kamuovunu vanlanna alarak Turkhc'nın ilk çev- reci, koytü yığınsal halk ha- reketini başlattılar. Turkı- ye'de benzen gorulmemiş bir hukuk zaferi kazandılar. Bergamahiann bu mucade- lesi avıu zamanda emperya- lizme karşı ve demokratik is- temler ıçeren bır mucadeleve dönüştü. Türidye'ye ve dunyaya omek oldu. Bu- gun ilgililerin mahkeme kararlanm uv gulayıp si- \anurlu madeni kapatma gunudur. Tum demok- ratik kuruluşlan, barolan. odalan, siyasi parti- leri, mahkeme kararlannın uvgulanması için ve madenin kapaülması için ayağa kalkmaya davet ediyoruz." Ege Unıversıtesı Fen Fakultesı oğretım uyele- nnden Prof Dr Hüseyin Yıkhran, sıyanurle al- tın aramanın zararlannı anlattı Yıldıran "Bugunedekshanurkonusundahep belli bir sınır değerler one suruluvordu. Ov sa ki- mi canlılar. bunvesinde siyanur bınktırebilıvor. Orneğın balıklar sivunuru bunvesindc burknre- biliyorve bu bauklan yiyen canlılarolüyorlar. Bu nedenle siyanurun aa çoğu tarbşma dışı olmab- Türk-tş, DİSK, KESK. çeşitli meslek odalan ve srvil toplum orgiıtlerinin de destek verdiği mitingde \"argı kararlannın uvgulanması istendi. (OZAN YAYMAN) dır. Zaten bu manüktan yola çıkılarak sryanür kimya sanayiinde dışlanmıştır. Altın yataklann- da sıyanurie altın urenmuıde kamu yaran yok- tur. Toplumsal ederi odenemeyecek kadar >iık- sektir. Çokuluslu şirkctin ve Turkıye'dekiyandaş- lannın iddia ettikleri gibi amn uretiminde siya- nunin seceneksiz olduğu yaklaşunlan da yanhş- nr" dıye konuştu BergamaÇevre Hareketı'nden CHP Bergama llçe Başkanı Oktay Konyar, Bergama'da artık yargı kararlannın uygulanmasına sıra geldığını soylerken TMMOB adına Tuncay Karaçorlu da Bergama koylulennın verdığı hukuk mucadele- sını sonuna kadar destekleyeceklennı belırttı Bergama koylulen adına konuşan SebahatGök- çeoğlu da Eurogold'un Turkıye'yı Afnka gıbı çol yapmaya çalıştığına dık- kat çekerek şunlan soyledı "9 yıldır demokrasi içinde surdurmuş olduğumuz mü- caddeyikazandık. Bizköylü- ier cahil kişÜer olduğumuz halde her şeyi demokrasi içinde yapbk. Şimdi murek- kep yalamış olan yetkili Idşi- lerin demokrasiye, hukuka ne kadar onem verdiklerini goreceğız. Bergama bir açıhş, bir kilh noktasıdır. Bergama acüırsa Turkıye'nın 562 ye- rinde siyanuıie amn arana- caktır. Bizi daha fazla kızdır- masınlar, altıncı şirket pıhsı- nı pırtısını toplayıp Türki- ye'yi terk etsin. Türkiye al- bncılann çop tenekesi değfl. Baürdıklan ülkeler ycter." Biyokimya testlerinde vurgun ANKARA (Cumhuriyet Burosu) -Ankara Tabıp Odası (ATO), hasta- nelerde ozel fırmalann kurduğu la- boratuvarlarda, biyokimya testlen- nın gerçek değennın 130 ıle 4 bın kat arasında fazlasına satıldığını bıl- dırdı 25 lıra ıle 750 lıra arasında fı- yatlara mal olan testlenn hastanele- re 100 bın lıraya satıldığı belırtıldı Hastanelerde yapılan biyokimya testlen bır suredır ozel fırmalar ara- cılığıyla gerçekleştınlıyor Fırmalar devlet hastanelen. SSK hastanelen ve ünıversıte hastanelenne bellı bır kotayı doldurmalan koşulu ıle "oto- analizör" denenlaboratuvarcıhaz- lannı bır yıllığına solusyon karşılı- ğında ucretsız olarak kuruyorlar Kıt karşılığında cıhaz birakıldığı koşulda fırmalar 25 ıle 750 lıra ara- sında değişen malıyetlere karşın test malzemelennı bu rakamlann 130 ıle 4 bın katı arasında fıyatla hasta- nelere satıyorlar Orta buyuklukte- kı bır hastanenın yıllık 500 bın test uzennden anlaşma yapması duru- munda firmanın havadan elde ede- ceğı kazanç 50 mılyar lırayı bulu- yor ATO Sağlık Hızmetlennın De- netımı Komısyonu Başkanı Dr Ali- nza Uçer kıt karşılığı yapılan anlaş- malarda cıhazın bakım, dığer ser- vıs hızmetlen, ışçılık. deıyonıze su gıbı gıderlennın de fırma tarafin- dan karşılandığını, ancak bu etken- lenn bıle testlenn fahış fıyatlarla sa- tılmasını açıklayamayacağını kay- dettı Turkıye'debuyontemle biyo- kimya testı satın alan yuzlerce has- tane olduğunu belırten Uçer, bu has- tanelenn yüzde 64 4'unün (1051 yataklı tedavı kurumunun 677'sı) Sağlık Bakanhğı hastanelen oldu- ğunu soyledı Uçer, biyokimya la- boratuvarlannda "hepatit-B" vur- gununa benzer bır sureç yaşandığı- nı savundu Sağlık Bakanlığfnın oncelıkle kendısıne bağlı hastanelerde labora- tuvarplanlaması yapması gerektığı- nı belırten Uçer, tek tek tum hasta- nelenn yıllık gereksınımlen belır- lendıkten sonra ılgılı tum fırmala- nn "açıkeksiltmeyöntemi" ıleıha- leye çağınlmasının çozûm olabıle- ceğını kaydettı Cohen: Yunanistan'la önkoşulsuzgörüşün ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - ABD Turkıye'ye Yunanıstan'ın da almak ıste- dığı F-15E sav aş uçaklan ko- nusunda gelecek hafta bn- fmgverecek ABDSavunma Bakanı \\îlliam Cohen. Tur- kıye'ye Yunanıstan'la onko- şul one surulmeden masaya oturulmasını onenrken ABD Dışışlen Bakanlığı'nm Türk ve Yunan dışışlen ba- kanlannı bır araya getırmek ıçın gınşımlerde bulunduğu bıldınldı Başbakan Yardımcısı ve Mıllı Savunma Bakanı tsmet Sezgin'ın resmı konuğu ola- rak öncekı gun Ankara'ya gelen \BD Savunma Baka- nı Cohen temaslannı ta- mamlayarak dun Urdun'e gıttı 1996'dan bu yana ılk kez bır ABD Savunma Baka- nı'nın Turkıye'yı zıyaret et- mesıne dıkkat çekıldı Cohen temaslan sırasın- da Rumlann adaya yerleştı- receğını açıkladığı S-300 fîı- zelennın gergınlığı tırman- dıracağını ve Turk-Yunan ılışkılennde "bir kıvıkım" olabıleceğını belırterek "Rum kesiminın bu fuzeteri edinmemesini isteriz" dedı Cohen'ın Ankara temasla- n sırasında gundeme gelen konular v e her ıkı ulkenın go- ruş ve onenlen ana hatlany- la şoyle • ABD, Ege ve Kıbns'ta genlımı duşurmek ıçın on- koşulsuz goruşmelere baş- lanmasını onerdı Cohen \BD Dışışlen Bakanlığı'nm Turkıye ıle Yunanıstan'ı bır araya getırmek uzere çalış- malan surdurduğunu kayde- derken ABD Başkanı Bül Clinton'm da dıyalog kurul- ması konusunda umıtlı oldu- ğunu bıldırdı • Turk Sılahlı Kuvvetle- n'nın modernızasyonu ko- nusunda çalışmalar masaya yatınldı Turkıye, asken mal- zemeler konusunda çeşıtlı gerekçelerle donem donem uygulanan ambargolardan duyduğu rahatsızlığı ABD'- ye ılettı Alınan bılgıye gore Cohen'ın temaslan sırasında Yunanistan m ABD'den al- mak ıstedığı F-15E savaş uçaklan konusu da gundeme geldı Geçenay Yunanıstan'a bnfıng veren ABD'nın F- 15E'ler konusunda Turkı- ye'ye de bır bnfing vermesı- nın kararlaştınldığı oğrenıl- dı Heyetın gelecek hafta An- kara'ya geleceğı bıldınldı • Kafkas petrol boru hat- lannm gereklılığını vurgula- yan ABD, Bakû-Ceyhan bo- ru hattı seçeneğını destekle- dığını bır kez daha deklare Almaıı solııııda bir tabıı: Yabancılar • Baştarafı 1. Sayfada şı'ndan bu yana ulaşılan en yuksek o- ran Işsızlıkten etkılenen Almanlar ara- sında yabancılara yonelık olumsuz yar- gılar seçımlerde onlann kozlannı da etkıleyebılecek kadar güçlü Halen ık- tıdarda bulunan Hmsöyan Demokrat- lann yabancı düşmanlığını bır seçım kozu olarak kullanacağmı bılen Sos- yal Demokratlar bu konuya hıç değın- memeyı yeğhyorlar Kongreye şeref konuğu olarak katı- lan ve "son Sosyal Demokrat Başba- kan" olarak SPD yonetıcılennden ve delegelerden buyük ılgı ve saygı goren 16 yıl oncekı Sosyal Demokrat ıktıda- nn Başbakanı Helmut Schmidt, Turkı- ye'nın Avrupa Bırlığı 'ne uyelığıne ıhş- kın sorumuza çok ılgınç bır yanıt ver- dı "TürkKe; sanıron sorumın onceeko- nomik, sonra siyasal bir sorun okhığu- nu anlamamakta ayak dirivor. Türk dostlanmız, \v rupa Biriiği üyeHğinian- cak butçeaçıklannın gayrisafi milHha- sılaya orarunı yuzde 3'ün. enflasyonu da yüzde 4"ün altına indirmey i başar- dıkkn zamandüşünmeyehaktanoldu- ğunu kavTamak zorundalar." ettı ABD, desteğının güçlen- dınlebılmesı ıçın msan hak- lan konusundakı ıyıleştırme- lenn gereklılığıne ışaret ettı Ankara, msan haklan konu- sunda ıyıleştırme dûzenle- melennın yapıldığını belırte- rek Turkıye'nın lskandınav ulkelenyle kıyaslandığını, ancak o ulkelerdekı demok- rasi geleneğı. ekonomık kal- kınma konusundakı farklı- lıklara dıkkat çektı • Turkıye, ABD'den, Av- rupa Bırlığı'yle goruşmeler- de gelınen sureçte haklı oldu- ğunu belırterek destek ıstedı Fsmet Sezgın, Luksemburg kararlanndan duyduğu ra- hatsızlığı dıle getınrken, AB'nm Guney Kıbns Rum Yonetımı ıle başlattığı gorüş- melenn uluslararası huku- kun ağır bır ıhlalı olduğu yo- nundekı Turk goruşünu ılet- tı Sezgın, "Türk-Yunan so- runlannın yalmzca Türki- ye'nin çabalanyla çozuleme- yeceğini duşünduğumuzü ifade ertım Sayın Bakan'ın bu konulardaki düşünceieri- mizi paylaşmasından da ayn- ca memnuniyetduy duğumu- zu ifede etmek isterim" dedı • • G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Şoyle bır değerlendırmenın eksığı, var fazlası yok: "Bır toplumun duzeyı oğretmenlen kadardır" "Ağaç yaşken eğılır" sozunu eğıtıme uyarlayacak olursak da şoyle dıyebılırız "Öğrencı, oğretmenle şekıllenır " Bunlar, "Haydı oğretmenler ıçın bırkaç guzel söz bulayım" dıye yazılmış değıl Okul yıllanmı duşunun- ce aklıma gelenler 1960'ların ıkıncı yansı Koyumuzde henuz elekt- nk yok Babamın ağaç ışlennden anlayan bır kışıye yaptırdığı, yerden yanm metre yukseklıktekı masanın etrafını kuşatan uç kardeş, ortadakı gaz lambasının ışığında, san defteriere ev odevlenmızı yaptığımız gunler Ne ıçın olduğunu tam anımsayamadığım ge- nel bır sınava katılacağım Öğretmenımız benım de katılmamı ıstedı Heyecanla sınav gununu beklıyo- rum Sınavdan ıkı gun once Aysel oğretmen benı ça- ğırdı, sordu - Sınav ılçede yapılacak, kalacak yenn var mı' "Yok oğretmenım " - Annemın evinde kalacaksın Adresı yaz Evı buldum Oğretmenımın adını vennce hemen ıçen aldılar Yatacağım odayı gosterdıler Beyaz ba- danalı, elektnklı bır oda Kapıyı açınca ılk lambayı yaktılar, ılk kez gece bu kadar aydınlık odadayım Ka- pıyı kapatırken uyardılar - Uyuyacağın zaman lambayı sondurursun O ışığı hıç unutmuyorum Okulda bır bahar gunuydu Yıldızlann adını öğren- dık Aysel oğretmen ders bıtınce duyurdu - Çarsamba gecesı herkes okula gelsın Gokyûzün- de yıldızlan bulacağız O gece çıplak gokyuzunde Kuçuk Ayı, Buyuk Ayı yıldız kumelennı bulduk Aramızda pıllı lambayla yıl- dızlara ulaşmaya çalışanlar çıktı Ne zaman gokyuzunu seyre dalsam, tanıdığım bu- tun yıldızlann yennı bulmazsam oğretmene ayıp ola- cakmış gıbı gelır Ortaokulda en sevdığım ders tarıhtı Gunun konu- sunu onceden çalışmak hoşuma gıder, kendımı bır gun onde hıssederdım Enver oğretmen bunu sezın- ce sorumluluğumu daha da ağıriaştırdı - Mustafa, bundan sonra dersı dınleyecekmış gı- bı değıl, anlatacakmış gıbı hazırlan Artık her tanh dersı ayrı bır heyecandı Bugünün öğretmeni... Bugun de oğretmenhğı meslek değıl yaşam bıçımı olarak seçmış çok guzel oğretmenler var Zaman za- man katılma fırsatı bulduğum Anadolu kentlerındekı etkınlıklerde buna tanık oluyorum Ama sayılan' Koy Enstıtulen'nın başansındakı sırlardan bın şuy- du Anadolu'nun gereksınımlenne bıre bır yanıt venyor- du. Koy Enstıtulen'nın bugune taşınamayacağı goru- şunde olanlann ortaya attığı tez şu - Bu okullarda oğretmen adaylan, tanm, hayvan- cılık, yapı ustalığı gıbı derslen de alıyoriardı O do- nemde koylenn gereksınımı buydu Ama bugun Tur- kıye gelıştı Artık veterınerienmız var, mımar muhen- dıslenmız var Çok doğru Bugun Anadolu'nun gereksınımı 194O'lı yıllardan tabıı kı çok farklı Ama, yururtuktekı eğıtım- le yetışen oğretmenler, bugunun gereksınımlenne ya- nıt verebılıyor mu? Evet yanıtını vermek çok zor Iyı yetışmış, başanlı oğretmenler de ne yazık kı me- talaştınldı Onlan hemen ya ozel okullar kapıyor ya da dershaneler Dershanelenn oğretmenlere yaklaşımı da tumuyle, sırtından daha çok para kazanma ama- cına yonelık Bır oğretmen anlattı Ankara'dakı ders- hanelerden bınnde evlı bayan oğretmenler ıçın şu şart getınlmış - Sözleşme yururtukte olduğu surece hamıle kal- mama Unlu sozdur Bır yıl sonrasını duşunuyorsan tohum ek On yıl sonrasını duşunuyorsan ağaç dık Yuz yıl sonrasını duşunuyorsan toplumu eğıt Toplumu kım eğıtecek? Oğretmenler O zaman "ıyı tım" kadar "ıyı eğıtıme" de yatınm yapmak gerekıyor Karikatürk 98 Sergisi açıldı 'Mizah, egemen güçlerin eline geçti' Kültür Servisi - Kanka- turk 98 Sergısı ve '21. Yiız- yılın Eşiğinde Karikatur ve Mizahın Koordinattan' ko- nulu sempozyum, oncekı gûn Ataturk Kultur Merke- zı Sınema Salonu'nda du- zenlenen bır torenle açıldı Gülsen Tüncer'ın sunduğu geceye Kankaturculer Der- neğı Başkanı Metin Peker Kultur Bakanı Istemıhan Talaj, Ertan Aydın. Ferruh Doğan, Necmi Rıza Ayca Musa Kart, Mete Gokturk, tsmailGulgec NazireDede- man \e bırçok çızer katıldı Peker yaptığı açılış ko- nuşmasında, dernek olarak düzenledıklen Kankaturk 98 Sergısı'nın çızerlenn 1 yıllık emeklen sonucu oluş- tugunu ve bu sergıyı 8 yıldan bu yana duzenlemekte ol- duklannı belırttı Talay ıse bakanhk olarak bazı yayınlann basılmasına ve bu tur sempozyumların duzenlenmesıne destek v er- dıklennı, aynca sempoz- yumda gerçekleştınlecek konuşmalann bır kıtap ola- rak yayımlanmasına katkıda bulunacakiannı soyledı '21. Yüzyılın Eşiğinde Ka- rikatur ve Mizahın Koordi- natian' konulu sempozyu- mun dun gerçekleşen ılk bo- lumunde Sadık Albayrak'ın yönettığı, Sunay \kın, Ertan Aydın, Tan Oral ve Zeki Coşkun'un katıldığı "Mizah ve Muhalefet" ve Kâmil Es- er'ın yönettığı, AH Akay, Sa- dık Albayrak, l stün Alsaç, Levent Cantek, Ferruh Do- ğan, Kemal Gokhan Gurses, Kurtuluş Kayalı. Penhan Mağden v e Bulent Somay 'ın katıldığı "Gundebk Hayat- ta Karikaturve Mizahın Ba- kışı" konulu oturumlar ger- çekleştı Sunay Akın yaptığı ko- nuşmada, mizahın hep mu- halıf olduğunu belırterek sa- nat dallan arasındakı geçı- şın sınırlı olmaması gerektı- ğını soyledı Ertan Aydın ıse gelecek- te daha ıyı mızahm yapılaca- ğına ınandığını belırttı Zekı Coşkun da, mızahm egemen guçlenn elıne geç- mesınm Turgırt Özal done- minde başladığını ve ıktıda- nn kalıcılığının bır aracı ola- rak kullanıldığını soyledı Tan Oral da konuşmasın- da, eskı anlayıştakı mızah ürunlennın bılınene yaslan- dığını ve gerçeğı kabul ede- rek değıştınlemez hale gel- dığını soyledı