Catalog

Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yönetmenı. Orhan Erinç • Oenel Yayın Koordınatörü' HikmetÇe- tinkaya # Yazıışlen Müdüriı. Ibrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz 0 Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara 0 Gorsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbarat Certgiz Yıldınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kultür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir 'ı ucelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 DuzeltnK \bdullah Vaacı#Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu İlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinkava. Şükran Soner, Ergun Balcl. Ibrahim Yıldız. Orhan Bnrsalı, Mustafa Balba\, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısi Mustafa Balba> AtaturkBuKanNo 125.Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat». Faks 4195027 0 izmır TemMİcısi Serdar Kızık, H Zıva Blv 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks.44191170 Adaha TemsılcısrÇetinYiğenoglu, InönüCd 119S No 1 Katl, Tel-363 12 11. Faks 363 12 15 Mue^se^e Muduru Cstün \kmen • Koordınator Ahmet Korulsan • Muhatfbe Büfcnl \entr9ldan: Hüse>in Gürer • [şletme Önder Çelik • Brİgı- Işlem Nail İnal # Bllgısavar Sıstem MürÜMH ÇUer«Sabş FanlelKuaı MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Giilbin Erduran # Koordınator Reha lşıtman • Genel Mudur Vardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-513*460*1.Fak> 5138463 Yayımla>an \e Basan: ^ em Oun Habey Aıansv. Basın \e YaMncılık \ $ Turkocajı Cad 39 41 Cağaloglu .14334 Ist PK 246 Istanbul f el (0 212ı 512 05 05 (20 hatl Faks (0 212ı 513 85 95 25MART1998 tmsak: 4.26 Güneş-5.53 Öğle: 12.17 tkindi: 15.43 Akşam: 18.28 Yatsı: 19.50 Âşık Veysel'in anı defteri * • ANKARA (AA) - Kültür Bakanlığı. Âşık Veysel'in oğlu Ahmet Şatıroğlu'nda bulunan anı defterinin tıpkı basımı ve Âşık Veysel fotoğraflan sergisi ile ozanı ölümsüzleştırecek. Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü (HAGEM) çalışmasına göre. Vevsel'in anı defterinde. öğretmen okullan ve Köy EnstitülerTnde öğretmenlik yaptığı dönemdekı öğrencılen. öğretmenler \ e çevTesındekı kişılerin. dostlarının ve devlet büyüklennin kendısiyle ilgili görüşlerine ve düşüncelenne yer veriliyor. 'AnnemeŞiir Babama Öykü' • İstanbul Haber Senisi - Capıtol 23 Nisan Çocuk Şenlıği kapsamında 8-12 yaş grubu çocuklann katılacaği 'banş' konulu şiır ve öykü yanşması açtı. "Anneme Şiir. Babama Öykü" adı verilen yanşmaya çocuklar. 1 Nısan'dan itibaren her ikı dalda da katılabilecekler. Yarışmanın şiir dalındaki seçıcı kurulu Sennur Sezer. Hilmı Ya\uz, Kemal Özer. Tuğrul Tanyol ve Enver Ercan'dan oluştu. Öykü yarışmasının seçici kurulundaysa Nezihe Meriç. Orhan Duru. Konur Ertop. Adnan Özyalçmer ve Fatih Erdoğan yer alıyor. Yarışmada birinci gelenlere bilgisayar. ıkıncilere müzık seti. üçüncülere de bısiklet armağan edılecek. Capıtol yetkilileri. yanşmaya katılacak şiır ve öykülenn "Capıtol Alışvenş ve Eğlence Merkezı Tanıtım ve Pazarlama Bölümü. Altunİ2ade Istanbul' adresıne gönderilebileceğıni belırttiler. laikliğin yeni gerekçeleri' • İstanbul Haber Servisi - Prof Dr Tarık Zafer Tunaya'nın anısına düzenlenen Çarşamba Toplantılan'nda bu hafta "Laikliğin Yeni Gerekçeleri" göriişülecek. Bugün Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde saat 17.30'da gerçekleştirilecek toplantıya Prof. Dr. Selçuk Erez konuşmacı olarak katılacak. TCDD'den bayram önlemi • ANKARA (AA) - Türkiye Cumhunyeti Devlet Demiryollan (TCDD), Kurban Bayramı dolayısıyla ek seferler koyarken, tüm trenlerin kapasitesini de artırdı. TCDD'den yapılan açıklamaya göre. Ankara- Haydarpaşa-Ankara hattmda. 3 ve 5 Nisan 1998 günleri Haydarpaşa'dan saat 21.50'de. Ankara'dan ise 21.25 te hareket edecek olan 411 yolcu kapasiteli ilave Fatih Ekspresi: 4,6,11 ve 12 Nisan günleri Haydarpaşa'dan ve Ankara'dan saat 12.00'de hareket edecek olan 211 yolcu kapasiteli ilave Başkent Ekspresi sefere konuldu. BUGÜN 07.00 nT metAli 10.00 ffee-Time Rona 12.00 Sema 14.00 in Öğle 16.00 İle Eve 19.00 koTim» Cemi 20.00 PartyK Koray K 22.00 i Dolu Zeynep 24.00 rluke James Cameron'unfümi 11 ödülle 'BenHur'un rekorunuyineled Ödül gecesinin en mutiu kişisi Titank'in yönetmeni James Cameron'du. En tyi ŞarkTrun yaratıcılan Wifl Jennings, Celine Dion ve James Horner. En t>i Özgün Senaryo dalında Oscar'ı Ben Affleck ve Matt Damon kazandı. 'Titanic 9 Oscar deııizhıi aşüKültür Servisi - ABD Sinema Sa- natlan ve Bilimleri Akademisi tara- fından verilen geleneksel Oscar ödül- lenninbuyılki sahipleri belli oldu. 14 dalda ödüle aday gösterilen 'Trtanic'. 11 küçük heykelcikle, 1959 yılında 'Ben Hur' filminin kırdığı rekoru egaleederek 70. Oscar ödüllerini za- ferle tamamladı. Gösterime girdiği günden bu yana hasılat rekorlan kıran 'THanic'. aday gösterildiği dallann sadece üçünde ödüle ulaşamadı. Ödüller. genel ola- rak favori gösterilen isimlere gitti. törende büyük bir sürpriz yaşanma- dı. 20th Century Fox ve Paramount'un ortak yapımı olan Titanic, en iyi film dalında Oscar ödülüne değer bulunur- ken. filmin yönetmeni JamesCame- ron da en iyi yönetmen dalında Os- car'ın sahibi oldu. Titanic. en iyi sa- nat yönetmeni dalında Peter Lamo- unt. en iyi görüntü dalında Russel Carpenter. en iyi ses efekti dalında Tom BeUfort ve Christopher Bayes. en iyi ses dalında Gary Rydstrom, Tom Johnson, Gary Summers ve Mark Ulano. en iyi özgün şarkı da- lında 'MyHeartVVıDGoOn'la James Horner ve VVill Jennings. en iyi ori- jinal drama müziğı dalında yine Ja- mes Homer, en iyi kostüm dalında De- borah L. Scott. en iyi montaj dalında Conrad Buff,JamesCameron ve Rkv hard E. Harris ve en iyi görsel efekt dalında Robert Legato,MarkLasoff, • 70. Oscar ödüllerinde zafer, 14 dalda aday olduğu Oscar'lann 1 l'ini kazanan Titanic'in oldu. Filmin yönetmeni James Cameron en iyi yönetmen ödülünü alırken Titanic de en iyi film seçildi. • En iyi erkek oyuncu ödülüne değer görülen Jack Nicholson, 3 Oscarh oyuncular kervanına katıldı. Nicholson daha önce de "Guguk Kuşu" ve "Sevgi Sözcükleri" filmleriyle Oscar kazanmıştı. 70. Akademi ÖdüHeri'nin en iyi oyunculan bir arada. (Soldan) En iyi Vardımcı Kadın Ovuncu seçi- len Kim Basinger, En fyi Vardım- cı Erkek ödülüne değer görülen Robin \\IIliams En İyi Oyuncu Os- can'nı kazanan Helen Hunt ve Jack Nicholson. (REUTERS) Thomas L. Fisher ve Mkhaei Kan- fera Oscar gerirdi. Los Angeles'ta yapılan törende 'Titank'le kazandığı en iyi yönet- men ödülünü almak için sahneye çı- kan Cameron, filmden bir alıntı ya- parak 'Dünyanın kralmm' dedi. Ca- meron, filmin gerçek bir öyküye da- yandığını anımsatarak salondaki ko- nukları bir dakikalık sessizliğe ça- ğırdı. 'AsGood As It Gets' adlı fılm- deki rollenyle Jack Nicholson en iyi erkek oyuncu, Helen Hunt en iyi ka- dın oyuncu dalında Oscar ödülünün sahibi oldu. Nicholson, 1975 yılında da 'Guguk Kuşu' ile en iyi erkek oyuncu ve 1983'te 'Sevgi SözcükJe- ri' ile en iyi yardımcı erkek oyuncu dallannda Oscar'a deger bulunmuş.- tu. Hunt ise bu yıl kendi dalında dört lngiliz oyuncuya karşı yanşan tek Amerikalıydı. 'Good VV'ill Hunting" filmindeki rolüyle Robin VVilHams en iyi yar- dımcı erkek oyuncu. 'L.A. Confıden- tial'daki rolüyle ise Kim Basinger en iyi kadın oyuncu dalmda Oscar'a de- ğer bulundu. En iyi özgün senaryo Oscan'nı 'GoodWTU Hunting'le Ben Affleck ve Matt Damon alırken. 'L.A. Confi- dential' en ıy i uyarlama senaryo da- WndaBrianHelgeland\eCurtisHan- son'a ödül getirdi. ^haracter'e Oscar En ıy i özgün müzık dalında Oscar ödülünü. 'The Full Monty' filmi içın hazırladığı müziklerle Anne Dudley kazandı. En iyi yabancı film dalında 'Character' adlı Hollanda filmı Os- car'a deger bulundu. En iyi kısa film dalında 'Ylsas and Vû-tue" (ChrisTashima, Chris Dona- hue), en iyi canlandırma kısa film dalında 'Geri"sGame'(Jan Pinkava), en iyi konulu kısa belgesel film da- 1ında 'A Story of Heaung' (Donna De- vvey, Carol Pesternak) ve en iyi bel- gesel dalında 'TheLongVV'ay Home' (Rabbi Marvin Hier, Richerd Trank) Oscar ödülünün sahibi oldu. Daha önce Oscar ödül törenini nak- len yayımlayacağını duyuran Kanal D televizyonu Los Angeles'taki Os- car Yayın Organizasyonu çalışanla- nnın grevi nedeniyle yayını gerçek- leştiremedi. ÜNİ\ ERSİTELER DERECEYE GtREN ÖĞRENCtLERİN PEŞİNDE Başaıiiı öğrenci avı FİGENATALAY Üniversiteler. başanlı öğrenci avı- na çıktı. Birçok üniversite. üniversi- teye giris, sınav ında dereceye girecek öğrencileri kendilerine kaydedebıl- mek amacıyla çeşitli yöntemlere baş- \uruyor. Karşılıksız burs, sıraya girmeden yurtta kalma ve yurtdışında staj ola- nağı gibi vaatlerle başanlı öğrencile- re çağrıda bulunuyorlar. Bazı üniversitelerin başanlı öğren- cilere vaatleri şöyle: İTÜ: Türkiye sıralamasında ilk 500'e girerek tTÜ'ye yerleşen öğrencilere, dört yıl süresince her ay 40-50 milyon lira arasında burs. yurt ve yurtdışın- da staj olanağı sağlıyor. Aynca ilk 500-1000 arasında olan öğrencilere de başan bursu veriliyor. YEDİTEPE ÜNlVERSlTESt: Bu üniversite dört gruba burs veriyor. • Üniversite sınavında ilk 500'e giren her öğrenciye sınıf geçme koşu- luyla öğrenim yaşamı boyunca burs olanağı. • LES Sınavf nda ilk 5O'ye girenlere burs olanağı.• Yüksek Öğ- retim Kurumu'nun öngördüğü yüzde 10 oranında öğrenciye burs olanağı. • Zor durumda olan öğrencilere kıs- mi burs olanağı. BtLGl ÜNfVERStTESt: Bu üni- versiteyi burslu olarak kazananlara, "eğitimvegeçinmeyardımı" adı altın- da ayda 25 milyon lira veriliyor. Ay- nca, ÖYS'de ilk 5O'ye girenlere ayda 70 milyon lira, ilk 500'e girenlere de ayda 50 milyon lira veriliyor. Karşı- lıksız burs uygulaması, sınıf geçme ko- şuluna bağlı olarak öğrenim yaşamı bo- yunca sürüyor. ABANf tZZET BAYSAL ÜNİ- VERStTESt: Bazı bölümleri için en yüksek puanh öğrencilere Izzet Bay- sal Vakfi tarafindan karşılıksız burs sağ- lanıyor. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESI: Tıp Fakültesi'ne yerleştirilen ilk 25 öğrenciye 12 ay süreyle karşılıksız burs veriliyor. HACETTEPE ÜNtVERSlTESt: Bazı bolümler için başanlı öğrencile- re burs olanağı sağlanıyor. Kılavuzda belirtilen bu bölümleri ilk üç tercihin- de gösteren ve bu bölümlere yerleşti- rilen programın puan türünde ilk 200 arasında yer alan adaylar, Hacettepe Oniversitesi'nin yurtlanndan sırala- masız olarak yararlanabiliyorlar. BOGAZİÇİ ÜNİVERSITESt: Al- tı puan türünün herhangi birinde Tür- kiye genelinde ilk 10 sıraya girerek bi- rinci tercihi ilekayıt hakkı kazanan öğ- rencilere ve kaydolduğu bölümünü birincilikle kazanan öğrencilere ba- şan bursu veriliyor. YILDIZ TEKNlK ÜNtVERSlTE- St: Birinci. ıkinci ve üçüncü tercih- lerinde bu üniversitenin bölümlerini yazan öğrencilere, öğrenim yaşamla- n boyunca burs verilecek. Üniversi- tenin hedefi, önümüzdeki yıl burs verilen öğrenci sayısını iki binin üzerine çıkarmak. En cok genclerde göruluyor Verem etkisini yeniden gösteriyor İstanbul Haber Servisi - Günümüzde yüzde 99 tedavi edilebilir ve yüzde 90 oranında bağışıklık sağlanabilir bir hastalık olmasına karşın verem (tüberküloz) genclerde ve erişkinlerde en çok ölüme yol açan bulaşıcı hastalık olma özelliğini koruyor. Dağılan Sovyetler Birliği'nde verem konusunda yapılan kampanyalann tüm nüfusu kapsamaması, denetim mekanızmasının zayıflığını \e tüm dünyada artan AlDS'le enfekte kişilerde \ücut bağışıklığının azalması veremin etkinliğını hâlâ sürdürmesinin önemli nedenleri olarak göstenlıyor. Istatistiklere göre halen dünya nüfusunun üçte biri verem mikrobu taşırken hastalığa bağlı olarak yılda üç milyon ve haftada 60 bin kişi yaşamını yıtiriyor. Her yıl '24 Mart Dünya Verem Günü' olarak kutlanırken her geçen yıl yeniden etkisini gösteren bu hastalıkla ilgili en önemli sorunun ılaçlann düzgün şekilde kullanılamamasına bağlı olarak hastalığın kronikleşmesi ve tedav isi çok zor ilaçlara dirençli verem şekillerinin ortaya çıkması göstenlıyor. Ölümlerin yüzde 80'i 15-25 yaşları arasında gerçekleşen veremde gelişmekte olan ülkelere yardım yapılmazsa 2000 yılında 4 milyar kışinın öleceği belirtiliyor. e-posta : tan (a vol. com. tr SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Ulusal Savunma'da Küpeselleşme'ye, HAYIR!.. Ozaman da şaşmışımdır, bugün de şaşanm: 40 Ka- ranlığı'nın sıkıyönetimleri, toplam tirajı beşyüzü bulmayan, satışı mahdut, çünku dağıtımı müşkül, şi- ir kitaplanyla neden uğraşırlardı? Meselâ A. Kadir'in, 'Tebliğ'ı, Rrfat llgaz'ın 'Sınıf'ı, Cahit Irgat'ın 'Rüz- gârianm Konuşuyor'u ve diğerieri. 12 Eyiül sonrası, yirmi yıl sonra tekrar Istanbul'a dönmüşüm; sonbahar serini, o dumanlı akşam üstii, daktilomun başından kaldırılıp, Selimiye Kışlası'na sorguya götürülüşüm de bir şiir kitabım yüzünden ol- muştu: Ankara'da birisi, her kimse, kitabın 141/142 çerçevesine girebilecek şiirterle yüklü olduğunu ıhbar etmiş! Nasıl bir mantık? Anlayamadım gitti: bir şiir ki- tabının bütün okurlan 'silahlansa', neyazar? Oysa Silahlı Kuvvetler'ın temel desteği 'Savun- ma Sanayii', bir kere 'ulusallığını' kaybetti mi, 'yan- dık Kerem'ın arpa tariası gibi!' 1980 karanlıgında, sıkıyönetim, şairveyazartakımı ile uğraşırken, neolu- yordu bilir misiniz? Nereden bileceksiniz, ben de ni- ce sonra öğrendim: meğer, 'ulusal' savunma sanayii sektörüne, 'ecnebı serrnayesi' buyur edilmiş! Hadi şim- di, gel de, 'Prezidan' Özal'ın kemiklerini sızlatma! 'Prezidan' özal'ın marrfeti... ( T ürk Savunma Sanayiine Bakış' başlıklı rapor- I da, şöyle bir bölümün altını, boşuna mı çizmi- şim? "...1980'li yıllann başında, belirli amaçlaria, proje bazında kurulmuş (buraya dikkat) çogu ya- bancı sermayeli on sanayi kuruluşu da ülkemiz- de faaliyet göstermektedir. Yaklaşık onbir milyar dolar tutannda sözleşme yapmış olan bu şirket- ler belirli sayılardaki askeri malzemeyi, belirienen sürede üretmek için kurulmuşlardır..." Bak bak bak, 12 Eylül, 1980'li yıllann başında ger- çekleşmedi mi? Sıkıyönetimler, şair yazar takımının 'vatan hainlıği' ile uğraşırken, meğer 'ecnebi serma- ye' Ulusal Savunma Sanayiine 'arka kapıdan' ka- bul edilivermiş! "...bu malzemelerin başlıcalan: F-16 uçağı, mo- toru ve elektrik sistemi, zırhlı araç, telsiz, radar, komuta kontrol sistemi ve gemi olarak sıralana- bilir. Bu şirketlerin tamamında, 4.500 kişi istihdam edilmektedir..." 'Prezidan' Özal'ı beyhude mi anıyorum? F-16'la- n. artık kendimizin ürettiğini, televizyon ekranlannda, kasıla kasıla söyleyerek, nasıl övündüğünü, hangimiz hatırlamaz? Oysa 'ecnebi' sermaye, 'ecnebi' birtek- noloji ile, 'ecnebi' bir uçağı üretiyor; mesele bu, uçak- lann ince işleri, çetrefil aksamı dışardan geliyor, han- tal gövde yapımında bile, bu kadar yıldır 'yerlilik' ora- nı yüzde yüzü bulabilmiş midir, şüpheliyim! Gerçek- te, F-16 üretiyoruz 'numarasıyla' 'ecnebi sermaye- sjni' Ulusal Savunma Sanayiine sokup. 'Prezidan' Özal, bu sanayiin 'ulusallığını' sulandırıyor, onu 'ya- bancılaştırmaya' başlıyordu. "İki taraflı kazık!.." Günümüzde durum nedir? Rapor duaımun 'kntik- liğini' kibarca şöyle belirtmeye gayret etmiş: "...bu kuruluşlar, sözleşmelerinde öngörülen proje üretim faaliyetlerinin son aşamasına gelmiş olduklanndan, bundan sonra ne olacaklan ko- nusu, önemli bir konu olarak gündemde yer al- maktadır. Bu önemli sorunun çözümü için, Tür- kiye, ihtiyacı olmasa da, bu kuruluşlarca üretilen ürünleri almaya devam mı edecektir? Yoksa ha- len askeri fabrikalarca yapılan bakım/onanm 1a- aliyetleri söndürülerek, TSK envanterindeki silah sistemlerinin bakım/onanm işleri, bu yabancı ser- mayeli kuruluşlara mı verilecektir?" Ulusal Savunma Sanayiine. handiyse 'hırsız/a- ma' sokulmuş 'ecnebi' kuruluşlann, neticede nasıl Tür- kiye'ye, 'iki taraflı bir kazık'a dönüştüğü, üstü kapa- lı olarak ancak bu kadar anlatılabilırdı. Dahası da var: "...bu konunun üzerinde önemle durulması ge- rekir, çünkü dünya savunma sektöründeki küçül- me, sanayi kuruluşlannı yeni pazaıiar bulmaya, en azından elindeki pazan tutmak için, yeni yön- temler kullanmaya yöneltmektedir. Yabancılann ülkemiz pazannı elinde tutmak için göstereceği çabaya karşılık, Türkiye ulusal çıkarlannı korumak İçin çok dikkatli olmak zorundadır..." Çokuluslu $anayi şirketlerinin, 'yeni pazariar bul- mak, en azından eski pazahannı elinde tutmak için' başvurduğu 'yeniyöntemlerden' birisi, yoksa OECD bünyesinde oluşturulan 'Çokyönlü Yatnmlar Anlaş- ması' mı? Konuşmuştukya, bu 'anlaşma'gelişmek- te olan ülkelerin iletişim, ulaşım, petro/kimya, kül- tür sektörierini, kayrtsız şartsız 'ecnebi' serma- yeye açmasını öngörüyor. Asıl mucib-i hayret olan nokta, 25 Eylül 1997 tarihli Rapor'un, -içine doğmuş gibi- aynı stratejik sektörieri, şöyle önemli bir uyan- ya bağlı olarak sıralamasıdır "...ülke güvenliğinin gereği olarak, savunmayı doğrudan destekleyen sanayi kuruluşlannın ulu- sallıklannın mutlaka korunması; savunmanın ya- nında, ekonominin önemli sektörleri olan enerji, ulaştırma, petrol ve haberieşme sektöıierinde 'YABANCILAŞTIRMA'ya (metınde böyle dızilmiş, meydan verilmemesi, ülke güvenliği açısından zorunlu görülmektedir..." Bu, açıkça 'Ulusal Savunma Sanayii'nde, 'küre- selleşmeye hayır' anlamına, gelir mi gelmez mi? Hele bir düşünün! Halıyı kim çekiyor? istem'in, tam tersini istediği, 'Çokyönlü Yaö- nm Anlaşması'ndan bellıdir. o zaman soru şu: siyasal düzeyde, iktidarlar da, muhalefetler de 'Sis- tem'le 'özdeşleşmiş' ise ne olur? Galiba, iki şey: 1/ Sıyasetçilerveonlann hınk deyicisi Media, Ulusal Sa- vunma Sanayii'nin bu hayati sorununu hasıraltı edip, 'darbe', olmazsa 'ara rejim', fallarına merak saracak- tır. 2/ Ya da oldum bittim yapılageldiği gibi, hangi şa- irin hangi yazann, yazdığı bir şiir ya da romanla, 'ül- keyı nasıl uçuruma sürüklediğini' kanrüamayı, yeni- den askerterin üstüneyıkacaktır; sanki, ulusal savun- manın vesanayiinin, 'u/usa/Zığ'/nı'sulandınp 'küresel- leştirerek', üzerinde yaşayacağı halıyı, Silahh Kuv- vetlerin ayağının altından, o çekmiyor! httpV/ www. prizma.net tr/ A İLHAN http://wvw.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.ht1m