Catalog

Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem Orhan Erinç 9 Genel Yaym Koordınatörü. Hikmrt Çetinkaja • Vazıışlen Müdürlen tbrahim S'ıldız - Dinç Ta\anç • Sorumlu Müdür Fikret İlkiz % Haber Merkezı Mudurü. Hakan Kara •üorsel Yönetmen Fikret Eser Dı$ Haberler Şinasi Danışoğlu • lstıhbarat: Cengiz Yıldınm 9 Ekonomı Mehmel Saraç 9 Kültur Hanrfan Ş«nköken • Spor Abdülkadir \ ücelnıan # Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme AbduHah Yaacı • Foıoğraf. Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Bclgc Edibe Buğra • Yurt Habcrlen Mehmet Faraç Ya\in Kunilu İltan Sdçuk ı Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinka\ a. Şükran Soncr. Ergnn BakL Dinç Ta> anç. tbrahim ^ ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balha>. Hakan kara. AnkaraTemsılcısı. Mustafa Balbav AıaturkBuKanNo. 125. Kat-4. Bakanlıklar-Ankara fel: 4195020 C hat). Fak* 4145U2"#IzmırTemMİcısı Serdar Kızık, H Zıya BK 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 441 <M 1" • Adana TcmMİcısı:ÇetinYiğenoğlu, tnönuCd. 119S. No.l Kal.l. Tcl 363 12 11. Faks 363 12 15 Mues^ese Müdunı l srün Akmen # Koordmaıör Ahmet Koruhan # Muhasebe Büient \ ener # Idaıv Hüsevin Gürer • Ulernıe Önder Çelik • Bılgı- Işlem Nail İnal • B.lgı^>ar Sıstem Mürîuel ÇilerGSjtı;. Fazikt Kuza MEDV.V C: • Yonetım Kuruu B3şkanı - Gencl Mudur Cölbıs Erduran # Koordınatur Reia Işıtman 0 (ıcnel Mudur \ ardınn.L.ı Se%daÇoban Tcl 514 (T 53 • 51395S0-5l384M^61.haks 513»*? Yayimlayan ve Basan: Yenı Gün Haber Aıansı. Bdvın \e *! a\ıncıhk A S TürkocajıCaJ 39 41 CajaloŞlu 34334 Ist PK 24<N I-ianbul fel (0 2i:i 512 05 05 120 hat/ Faks' 10712) 513 85 95 ŞL'BAT 1998 lmsak: 5.39 Güneş: 7.08 Öğle: 12.25 İkındı: 15.02 Akşam:17 27 Yatsı: 18.51 Ameliyatta dikiş yerine zamk • CHICAGO(AA)- ABD'de yiyecek ve ilaçlan denetleyen federal kurum FDA. ameliyatlarda yaralann kapatılmasının. dikiş yerine özel bir süper zamk ile yapılmasını onayladı. lllınois Üniversitesi'nde klinik denemeleri yapan Dr. Dean Toriumi. zamk ile kapatılan yaralann iz bırakmadıfını ve yeni uygulamanın estetik açıdan hastalara güvence verdiğini söyledi. "Derma Bond" adlı yapıştıncının. çok derin yaralarda kullanılmadığı bildirildi. İnternette Yunan işgali • CHICAGO(AA)- ABD'nin Chicago kentinde 100'eyakmTürk öğrencinin bulunduğu IIT Teknoloji Enstitüsü'nde. Türk Öğrenci Derneği'nin internet sayfası. Yunan öğrenciler tarafından yasadışı olarak işgal edildi. Derneğin internet şifresini ele geçiren Yunan öğrenciler, Türklere ait olan internet sayfasına Türkiye aleyhinde yorumlar bulunan bir metın koydular. ABD yasalanna göre hapis gerektiren suç karşısında okul yönetiminin hiçbır işlem yapmaması tepkilere neden oldu. Kestaneyi kanser öldüpüyor • BURSA(AA)-Uludağ yamaçlanndaki kestane ağaçlannda. Akdeniz bandında yer alan ülkelerde görülen ve nedeni henüz bulunamadığı içın "kanser" olarak adlandınlan bir hastalık yüzünden kitlesel kurumalar olduğu bildirildi. Özellıkle yaşlı ağaçlan etkileyen hastalığın nedeni ve tedavisi içın biyolojik çalışmalar yapıldığı. üretilen bir mantar türüyle kestane ağaçlanndaki kaçınılmaz sonun geciktirilmeye çalışıldığı belirtildı. Kıyılar talan ediliyor, tanm alanlan daralıyor, işletmelerin atıkları kirliliğe yol açıyor Turizm adına çevre kıyımı• Çevre Bakanlığf nın yaptığı "Türkiye'de Turizmin Çevreye Etkileri" başlıklı araştırma. turizm alanında hizmet veren kuruluşlann çevreye zarar verdiklerini ortaya koydu. Kıyılann talan edilmesiyle doğal dengenin bozulduğu belirtilen araştırmada, atıklann yarattığı kirliliğe de dikkat çekildi. CAN GAZALCI ANKARA - Turizm alanında kamu ve işletmelerden ka>Tiaklanan eksiklik- ler çevreyi yok ediyor. Çevre Bakan- lığı'nın yaptığı araştırmada. özellikle Akdeniz'ın doğu ve güney kıyılann- da tunzm işletmelerinden kaynakla- nan atıklann yoğun biçimde kirlilik yarartıklan \ urgulanırken. tanm alan- lannm eiderek azaldığına dikkat çekil- di. Turizmin öncelikli koşulu olarak •"temizçevre'" gösterilmesine karşın. bu alanda hizmet \eren kuruluşlann bü- yük bölümünün çevreye zarar \erme- sine engel olunamıyor. Çevre Bakan- h&ı'nın yaptığı "Türkiye'de Turizmin Çevreye EtkiJeri" başlıklı araştırma- da, kıyı yörelerinde, turizm işletmele- rinden kaynaklanan atıklann henüz toplanma aşamasında belediyelerin ye- tersiz kaldığı \urgulandı. Turizmin çe\Teye verdiği zararlan çeşitli bölüm- lerde inceleyen araştırmada, kıyılann talan edilmesiyle doğal dengenin bo- zulduğu kaydedildi. Araştırmada yer alan bilgıler şöyle: Arazi kaybı: Akdeniz'in doğu ve gü- ney kıyılarında turizm alanlannın çev- resel etkileri yoğun biçimde görülüyor. Yapılaşma. özellikle fiziksel mekân kullanımı. kıyı talanını da beraberin- de getırivor. Doğa ile entegre olmuş, Ak- deniz mimansi. yerini gıderek çok kat- lı bloklara bıraktı. Yapılaşma için ara- zi kullanımının diğer etkileri de tarih- sel SİT alanlannın yok olması \eya japılaşma adı altında özgün çevreleri ile olan uyumlannın bozulması. Suya yoğun talep Su kaynaklan: Turizmin yaz aylann- da Ege ve Akdeniz kıyılanna yönelme- si, bu yörelerde su talebinin artması- na neden oluyor. Turizmin getirdiği ekonomik yapı değişikliği. tanmsal alanlann da tunzm lehıne küçülmesi- ne neden oluyor. Tanmsal sulama su- yunun bir bölümü de turizme aktarıl- dı. Hızla artan su talebinin karşılana- bılmesi için yeraltı su kaynaklanndan aşın çekim yapıldı. Atıksular: Tüm Akdeniz ülkelerin- de turizmden kaynaklanan atık su mik- tan. yılda 400 milyon metreküp. Bu miktann 2025 yılında 1.5 milyar met- reküp düzeyine yükselmesi beklenı- yor. Türkiye'de, turizmin getirdiği ya- pılaşma nedeniyle yaz dönemlerinde olağanüstü boyutlarda artan atık su miktan. uzun yıllardır kullanılan sis- temlerin taşıma kapasitelerini aşmala- nna neden oluyor. Kaü atıkJar: Akdeniz v e Ege kıyı şe- ridındeki ruristik vörelerde katı atık- lann henüz toplanması aşamasında bi- le büyük aksaklıklar oluyor. Belediye- lerin elındeki çöp araçlan ilkel ve ye- tersiz. Bu araçlarla toplanan çöpler. yöreye en yakın döküm alanına dü- zensiz bir biçimde dökülüyor. Bu alan- lar da her türlü böcek \ e haşerenin üre- mesi için uygun ortam oluşturuyor. Çöp yığınlan. \-uzeysel ve yeraltı su- lannın kirlenmesine neden oluyor. Çöp depolama alanlan çe\resel açıdan göz- den çıkanlmış alanlarolduklan için. bu alanlara foseptiklerden \ idanjörlerle toplanan atık sulann da dökülmesi yay- gın bir uygulama Araştırmada, "Çevre,turizmin genel kaynağıdır. Bu kay nağın sürekli ve den- geli bir biçimde> önetümesi. tahripedil- mcmcsi. aksine kalitesinin arttınlması gereklidir" denildi. Hitıgis 4. kez şampiyon Avustrahr'a Açık Tenis Turnuvası'nda bckJenen son gerçekleşirken, tek bayanlann fa^orisi Martina Hin- gis şampivonluğa ulaştı (\ anda). 86 dakika süren o\ un sonunda İspanyol Conchita Martinez'i 6-3 ve 6-3'lük setleıie yenen İ7 >aşındaki İs\içreli raket. 4. Grand Slamini de kazanmış oldu. Maçtan sonra şampiyon- iuğu değerlendiren Hingis. bu yılki şampi>onluğun ge- çen yıla oranla daha zor olduğunu belirtirken, neden olarakda. geçen yılki unvanını korumakiçin kendi ken- dine yaptığı basİayi gösterdi. Geçen günlerde çift ba- yanlar şampiyonluğuna da ulaşan Hingis bu >engiyle hem 385 bin dolar para ödiiliine hem de 'kangurular ülkesindeki" ikinci şampiyonluğuna ulaştı. Hinjjis. ge- lecek hafta Toky o Turnuvası'nda mücadele edecek. Çift erkeklerde ise şampiyonluk, Tınalde Todd VVoodb- ridge- Mark \\oodforde çiftini 6-2, 5-7.2-6,6-4 \e 6- 3'lük setierle >enen Jonas Bjorkman-Jacco Eltingh iki- lisinin oldu (iistte). A\ustralya"da he>ecan bugün oy- nanacak tek erkekler finaliy le son bulacak. Turnuva- nın 8 numaralı seri başı Çek Petr Korda ile dokuz nu- nıaralı seri başı Şilili Marcelo Rios'un miicadelesi (TSİ) sabaha karşı şampiyonu beliıieyecek. Yozgat Antik Pteria J nın yeri bulundu SEYFİ ÇELİKKA^ A YOZGAT -Anadoluph- tosundaki en bü\ük Demir Çağı kenti olarak bilinen \eMÖ28 Mayıs585 gü- nü "Güneş Tutulması Sa\a- şı" nın ardından Med Kxa- lı Astyages tarafından ku- rulan antik Pteria kentınm Yozgat'ın Kerkenez bölge- sinde bulunduğu saptandı. Pteria kentınin Kızılırmak platosunun doğusunda ku- rulduğu bılinmesine kar- şın. bugüne kadar veri ke- sin olarak saptanamamıştı Yozgat'ın Sorgun ilçesi- ne bağlı Şahmuratlı K.ÖVTJ yakınlannda 1400 metre vükseklıktekı Kerkenez Da- ğı eteklennde 1993 yılından ben her yaz çok uluslu kar- ma ekıp tarafından yürütü- len kazı çalışmalannda çok önemli bulgular elde edil- di. Bulgular. Medler tara- fından MÖ 6. yüz\ılda in- şa edilen şehrin sırlarını açıklarken. bölgenin Ana- dolu tarihi içerisindeki ye- rinı de ortaya çıkardı. Araş- tırmacılar. Yozgat'ın Ker- kenez Dağı çevresindekı kazılarda ortaya çıkartılan eserlerden. Pteria kentinin Kerkenez Dağı eteklenn- de kurulduğu konusunda fikir birliğıne \ardılar. Türkiye İş Bankası tara- fından hazırlanan "Kerke- nez" broşüründe bölgenin önemi şöyle anlatılıyor: "MÖ 28 Ma>ıs 585 gü- nii yapılan "Güneş Tutul- ması Sa\a^rnın ardından Med Kralı Astyages tara- findan kurulan antik Pteria kenti, Kerkenez'in ta ken- disidir. Herodot'agöre, MÖ 547 yılında şehre saldıran Krezüs tarafından \okedik miştir. Krezüs. Pterialılan esir etmiş ve çevrede >aşa- yan Kapadok) alıları > urt- İanndan sürmüştiir." SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN -• g"-^—-it Hasan Pulur Telefonum çaldı, Hasan Ağabey. "Yazılarmı zevkle okuyorum, seni kutlanm. Önceki hafta Metin Akpınar'/a ılgilı biryazı yazdın, çok beğendim ama geçen hafta devamını bekledim, gelmedı. Yanı bir cevap aldın mı, almadın mı bilmiyorum. Bir okur olarak bunu merak ederim ben. Gazetecı takipçidir. Tabiı gene sen bilirsin ama, okuyucu bunun sonucunu merak eder" dedi. Böylece, hem Hasan Pulur gibi usta gazeteciden övgü almak hem de yeni bir şey öğrenmek hoşuma gitti. "Hasan Ağabey, dedim, biryanıt veya açıklama gelmedi. Ben de zaten (acaba Metin 7 üzdüm mü, bunca yıllık arkadaşım bana kınldı mı?) diye günlerce düşünmekten bir şey yazamadım. Aynca da yazılmasının gerektığıni bılmiyordum." dedim... Metin'i gerçekten severim. Üzülmesini hele benim tarafımdan üzülmesini hiç istemem, üzülürse üzülürüm, onun sevindıği bir şey beni de sevindirir. Biz duygusal insanlanz, sanatçıyız. Umuyorum Zeki ve Metin o işı hallettiler. Oyle diliyorum. Sana da sonsuz teşekkür ediyorum Hasan Ağabey, bana bir şey öğrettın. Pazarlık ve duvarlık sözler ADAM GİBİ YAŞIYORSAN ADAMSINDIR Çocuklar için <2 Sevgili Arkadaşlar... Yanyıl tatili başladı. Tatil dinlence demektir. Yani insanlar tatilde dinlenirler. Siz de öyle yapın. Ders falan çalışmayın ve dinlenin. Okul açılacağına yakın derslerinize bir göz atıp anımsarsınız olur biter. Bu hafta sızlere günün anlamına uygun bir şiir yolluyorum: ARMAĞANLAR ALMALI Insan, arkadaşlanna/annesine/babasına/bazı mutlu günierinde / armağanlar almalı./bundan tam üç gün sonra/ annemın doğum günü. / yaptığım hesaba göre/ıki gün çukulataya/beş gün patlamış mısıra para vermezsem eğer/anneme güzel bir armağan/alabilirmişim meğer. / ben de öyle yapacağım/anneme en güzelinden/bir armağan alacağım. AZİZSESİS İLKÖĞRETİMOKLLV Canlar Demir 30.000.000 TL. yatırmış. Teşekkür ediyoruz. Faks kâğıdından okuyabildim adı. Yanlışım varsa haftaya düzeltirim. Keriman-Hasan Mutlucan 5 milyon lira. Teşekkürler Hasan Ağabey. Barış Ekinci, Sinem Malkoç, Burak Evren, Rengin Tamkan birlıkte biriktirdiklerini göndermişler. Teşekkürler. VAKIFBANK-ÇATALCA. İSTANBUL Telefon fihristimizi temize çekiyor eşim. Sıra "D" harfine geldiğinde kıkır kıkır gülmeye başladı. "Ne gülüyorsun?" dedim. "D harfini yazıyorum da" dedi. "E ne varmış bunda gülünecek, D harfi komik bir harf mi?" Gülmesini sürdürdü. iki sayfanın tamamı doktorlara ayrılmış. Dr. Turan, Dr. Selçuk. Dr. Oryal, Dr. Oral, Dr. Süleyman, Dr. Agop, Dr. Tank.. Dr... Dr... iki Doktorlarım tam sayfa böyle gıdiyor. E ne var bunda yani? Tnsanın doktor arkadaşları olamaz mı? Bırakın arkadaşı, doktoru veya doktorlan olamaz mı?.. Benim var örnegin. Hem de çok var. Onlar benim iyi dostlarım. Tedavı ederier, para almazlar, moral verirler. Doktorlan severim. Onlar bana hep, "Keşke dost olmasak amma para kazanırdık senden" derier ama olsun... Geçenlerde Dr. Oryal Gökdemir bana telefonla bir ilaç yazdırdı. Ben de şoförüme telefonda kodladım ki alıp getirsin. "Dinle, dedim, Zonguldak'ın Z'si, Ordu'nun O'su, Kayseh'nin K'si, Ordu'nun O'su, Rize'nın R'si, şimdi bana tekrarla." Bizımki tekrariadı. "Oku bakıim" dedim. Okudu. "Zokori" Rize'nin "/"sini de okuyor. Gidip yanlış bir ilaç alacak. Zokor diye düzelttik tabii. Kaleci Futbol maçında kaleyi koruyan oyuncuya kaieci denir. Kalecinin görevı, en kurtarılmayacak toplan kurtarıp, kale direklerınin arasından gırecek olan yuvarlağa engel olmaktır. Bunun dışında da bir görevi yoktur. Bunu yapan kaleci, görevıni yapmış demektir. Ama aynca, her maçta bır-iki penaltı kurtaran. "bu top çıkartılamaz" denen topu çıkartan, hemen hiç hata yapmayan kaleciye ise "iyi kaleci" denir. Şimdi Fenerbahçe ve Milli Takım'ın kalecisi Rüştü'yü ele alalım. Bu genç, hiç hata yapmayan. her bir-iki maçta penaltı kurtaran bir özelliğe sahip midir? Hayır. Hatta tam tersıne yapılmaması gereken hatalar yaparak takımının ve Mıllı Takım'ın yenilgisine neden olabilmektedir. O zaman Rüştü iyi kaleci değildir. Kimse kimseyi uyutmaya kalkmasın. Hepimiz görüyonız işte. Bu çocuk bir Anadolu takımında bu haliyle oynuyor olsa kimse yüzüne bile bakmazdı. Fıkra Öğretmen din dersinde öğrencilerine: - Bu gün sizlere önemli duaları öğreteceğım, deyince küçük Murat. - Bedduaları ne zaman öğreneceğız öğretmenim? diye sormuş... Ben beddua sevmediğim için bu fıkrayı da sevmedim ama yazdım. Belki bir seveni çıkar. Lazım olur. Kayahan Kızıyla barışması beni ne kadar mutlu ettı anlatamam. Televizyonda Kayahan'ı izlerken O'na sevgim ve saygım arttı. Çunkü her şeyi açık açık dobra dobra söyledi. Kızı için yaptığı besteyi okurken göz bebekleri doldu. Duygulandı ve bizı de duygulandırdı. Ne iyi, bir baba-kızın barışması ve ne kotü dargın olması. Aman kimseyle darılmayın. Hele anne babalarla. A hmet Vefik Paşa Tiyatrosu / ı M ü d ü r ü ve Osmangazi Belediye Başkanı Basri Sönmez'in Sanat Danışmanı Emin Gümüşkaya bana bazı dokümanlar göndermiş. Aziz Nesin'in Çiçu adlı oyununu tek başına oynuyor. Ayrıca 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'nde Osmangazi Belediyesi'nin yaptırdığı ustamız Muhsin Ertuğrul Kültür Sitesi'nin açılışı Emin Gümüşkaya var. Bu sıte içinde benim de adımın verildiği 250 kişilik bir tiyatro salonu var. Gıdip açılışını yapacağız. O gün MES öğrencilerı gösteriler yapıp mezun olanlar diplomalarını alacaklar. Geleneksel Ismaıl Dümbüllü Ödülü'nü de orada vermeyi düşünüyoruz. Bir sanatçının yaşarken böyle bir yere adının verılmesi çok duygulandırıcı bir şey. Sevgılı ağabeyim Ergin Orbey'in de adı yan salona verıliyor. Aramızdan aynlan Ali Cengiz Çelenk'i de unutmamışlar. Bir salona da O'nun adını vermişler. Bana gönderilen belgelere göre bına hemen hemen bitmiş. Haydi hayırlısı. Bursalı tiyatroseverier üç salon daha kazandılar. Yapanlan kutluyorum ve teşekkür ediyorum. BANA GELESLER: • Yeni Dünya, Che Şarkıları 2 yollamış. Teşekkürler. Nefis bir disk. • Öner Yağcı/Aziz Nesin Aydınlığı-Sıvas'ı Unutmadık- YedJveren-Umut tnsanda Hayyam/Ergun Evren: iBütün Şiirler-Ödünsüz Yaşamlar İçin... Ergun Evren. Türkiye Seninle Gurur Duyuyor... Recai Şeyhoğlu: Babaanneciğim. • Doç. Dr. Ayşegül Tokatiı - Haydar Şendur Cankurtaran - Süleyman Ekin... Mektuplannıza teşekkür ediyoaım. ZİVERBEY DURAĞI-KADIKÖY. İST. Pazarın fıkrası Temel'in oğlu Murat okuldan gelmiş babasına öğünerek demiş ki: - Baba bizim öğretmen çok dindar bir adam. - Nereden anladın uşağum? - Beni derse kaldırdı. Her cevap verişimde "aman Allahım, aman Allahım" dedi durdi.. Yorgunluk Zaman zaman kendinizi yorgun hissettiğiniz olur değil mi? İşte aynen öyle. Ben de bu aralar yorgunum. Ya da öyle hissediyorum. Umarım ikincısidir. Çünkü, henüz yorulmuş olmayı istemıyorum. Yapacak daha bir yığın iş var. Kendinize dikkat edin. Siz de bana aynı dilekte mi bulundunuz? Teşekkürler. Gurbet Bu bir gazete ismi. Lütfi Özgünaydın - Songül Özgünaydın çıkartıyorlar. En arka sayfasına da Sak Üstünde gibi bir bölüm açmışlar. Bir yazıda da "Müjdat Gezen 'den esinlendık" yazmışlar. Teşekkür ederim. Aynca Lütfi Bey'in zarif mektubu için de özel teşekkürler. MESA'dan mektup Kocaman bir zarf. Herhalde bir açıklamada bulunuyorlar umuduyla açtım. İçinde MESA'nın yaptığı inşaatlardan fotoğraf ve haberler var. Başkaca hiç bir açıklama yok. Ne demek istiyorlar acaba?... Eğer benim anladığım şeyi kastediyorlarsa yerin dibine girerim. Henüz dünyada bana verilebilecek bir hediye icat edilmedi. Yok bu benim hüsnü kuruntumsa o zaman neden bana bir yanıt yerine bunu gönderdıniz? İçinde pek çok insanı tahrik edecek güzellikte konutlar var. Geçen hafta seni andık Uğur. . Ahdıkdaneoldu... Aradan birkaç gün geçecek, gene eski tas eski hamam. Sen yoksun ki. Ne, tatlı yuzün, ne, güzel sohbetin, ne sıcak dostluğun?.. Hiçbiri yok. Düşüncelerin, savunduklann bile, neyse... Gidenleri özlemek âdetten değildir, iyi saymazlar. Ama seni o denli özlüyorum ki. Seni, Aziz Ağabey'i. Haldun Ağabey'i, daha pek çok sevdığimi... Ah bu iş hiç olmayacaktı, sen şimdi aramızdayaşıyor.olacaktın. Doğrusu bu idi. Ama kahpelık. kalleşlik, satılmışlık dünyanın düzeninde var. Sana da denk getirdiler... Seni andık. Gelecek yıl gene anacağız. Öbür yıllar gene. Ama ne olur?... Sen yoksun kı... içim cız ediyor. Ama çaresiziz işte. Yoksun. Q ı IO\/j Rona Aybay geçenlerde "Süavi y - f w *** v ' Süalp /7e ilgili hiç anınız yok mudur?" diye sormuştu. Olmaz mı?... O'nu gerçekten severdim. Kandemir. O. ben oturdugumuzda iyice gülerdik. Yazdıklan gibi bir adamdı. Üç Maymun Kabare Tiyatrosu vardı o zaman. Devekuşu Kabare'den sonra kurulmuştu. Süavi Süalp'in "Aç Koynunu Ben Geldim" adlı komedisini oynuyortardı. Orada bir şarkı vardı. muhallebıcı dukkânında iki sevgili buluşurlar ve bu şarkı söylenir: Muhallebi muhallebi sen ne kutsal tatlısın Bütün âşıklar seni yedi demekki sen haklısın Suavı. Kandemir, ben oyunu izlerken birlikte mırıldanırdık bu tatlı dizeleri. O'nu hep sevgıyle anacağım, çünkü bızde hatıra olarak bıraktığı bir kızı var... Ve pek çok gülücüklü anıları... Beni güldürenler Bizim okulun sahne uygulaması dersinde deneme sınrfından bir öğrenci hepimızi güldürdü durdu. Uygulama hocası çocuğu derse kaldırmış ve bir komedi parçası vermiş. Öğrencımiz, "Hocam ben bunu yapamam, bende komedi parfümü yok" demiş. Hoca düşünmüş acaba bu ne demek diye... Bana sordu. Başladım gülmeye. Öğrenci çok tatlı bir çocuktu fakat dram oynamayı seviyordu. Ben de O'na "sanıyorum sende komedi nosyonu yok'' demıştim. O "nosyon'"u, losyon anlamtş bununla da yetınmeyip losyonu parfüm yapmış kafasında... Hocaya da, "Müjdat Hoca böyle söyletii" demiş. MEHMET OZTÜRK ADLI VATANDAŞ, DEMOKRASİYE BAYILIRMIŞ. DAHA HİÇ BAYILMAMIŞ.