14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4OVSIM 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Telckom'a personel almacak • AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tiirk Telekom AŞ' nin lcadro açığını kapaJmak için 399 sayılı kanurı hükmünde kararnameye göre sözleşmeli çalıştınlmak üzere sınavla memur, mühendis, şoför, konıma ve güvenlik görevlisi, programcı. teknisyen yardımcısı alınacak. Alınacak mühendis (ınşaat, endüstri, elektrik elektronik. haberleşme, bilgisayar) ve programcılar 16 Kasım Pazartesi gününe kadar başvuracaklar ve 21 Kasım Cumartesi günü sınav yapılacak. Şofor, koruma ve güvenlik görevlisi, teknisyen yardımcısı (endüstri meslek lisesi, teknik lise. elektronik, haberleşme ve telekomünikasyon mezunlan), memur baş.vurulannın 16 Kasım Pazartesi, sınav tarihi de 13 Aralık Pazar olarak bildirildi. Çakıcı yine yargı önünde • PARİS (AA) - Fransa'nın güneyindeki Aix En Provence Istinaf Mahkemesi, Alaattin Çakıcı "nın iade talebiyle ilgili olarak Türkiye'nin yaptığı başvuruyu yann görüşecek. Yann yapılacak duruşmanın Çakıcf nın avukatlannın talebi ûzerine tekrar ileri bir tarihe ertelenmesi bekleniyor. Fransa'ya sahte pasaportla gırmek suçundan 24 Eylül'de Nice Mahkemesi'nde yargılanan Çakıcı, 6 ay hapis cezasına çarptınlmışn. Çetecilen yakalandı • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Çete kurarak silahla adam öldürme, yaralama, çek-senet tahsjlştı, ıhalelerde tehdit ve1)askı yaparak çıkar sağlama suçlanna adlan kanşan 10 kişiden 9'u yakalandı. Bu kişilerle ilişkisi olduğu belirlenen Murat Sanhan'ın arandığını belirten yetkililer, Sanhan'ın TEM otoyoluna gizlediği 2 adet Takarov \e Star marka tabancalann bulunduğunu sanıldarla ilgili sorgulamanın ıse genişletilerek sürdügünü belirttiler. HADEP'in kongre davası • AMCARA(AA)- HADEP'in Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda 23 Haziran 1996'da yapılan 2. olağan kongresinde Türk bayrağının indirilerek yerine PKK bayraklannın asıldığı olaylı kongresine ılişkin davaya. ilk karann Yargıtay'ca bozulması üzerine de\am edildi. Ankara l No'lu DGM'de dün yapılan duruşmada Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, Yargıtay'ın bozma ilamına karşı diyecekJeri sorulmayan sanıklann ifadelerinin alınması amacıvla duruşmanın ertelendiğıni biidirdi. D Susurluk ve sonrasındaki gelişmelerin 'siyasi irtibat'ının üzerine gidilmediğini söyledi Baykal: GizB dayanışma varANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Susurluk'tan sonra 'çete- leşme içinde resmiyetin. devletin fotoğrannın çekildiğini. ancak bu- güne dek yeraltı dümasının si\asi irtibat noktasuıa bir türiü ulasıla- madıgmı' söyledi. 'Benim maf- yam, benim işadamım. benim medyam' hevesi siyasetçinin zih- nine girdiği sürece bu işlerin altın- dan kalkılamayacağını vurgulayan Ba>kal, 'sfyasi bağlantnı gizlemek için gizli bir dayanışma sergilendi- ğini'bildırdi. Baykal, "En son dü- şecek kale, siyaset kaksidir. Bu ka- leyi sosyal demokratlar diişüre- FP grubu • Susurluk utancasının yıldönümünde partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Deniz Baykal, en son düşecek kalenin siyaset kalesi olduğunu söyleyerek "Benim mafyam, işadamım, medyam hevesiyle işin altından kalkılmaz" dedi. cek" dedi. CHP liden Baykal. grup toplantısında yaptığı konuş- mada, Susurluk kazasının 3. yıldö- niimü nedeniyle bazı değerlendir- meler yaptı. Bu konuda görevini başanyla tamamlamış bir toplum görüntüsü verilemediğıne dikkat çeken Baykal, "Türkiye. bu konu- yu çözmeden hiçbir alanda rahat- layanıaz. Düğümü çözecek nokta- \a.yeraltıdünyasuunsiyasalirtibat noktasma bir rüıiü ulaşamnonız. FoBsiye çerçevede olay çözülemez. Tetikçiler. failier \akalanabilir. a- ma bir tetikçinin verini alacak po- tansiyei başka tetikçikr vardır" de- di. Baykal. Susurluk'ta 'çeteleşme içinde devletin fotoğrafinın çekU- digini' belirterek şunlan söyledi: "Elbette devleti tümüvle mah- kûm etmiyorum. 3 yıl içinde, bu olayın a> dınlaftlması için bir tek si- yasetçinin bile ilişkilerini ortaya çı- karacak bir açıiım sağlanamadı. Bu, Susurluk'tan günümüzdeki açüum olan kaset skandalma ka- dar hep böyteoldu. Siyasetçi ilişid- lerinin ortayaçıkmasmda bilinme- yen bir engel var. Susurluk'ta ge- çerli bir pasaport ortaya çıkü, ka- Asiltürk'ten 'cihat' savunması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Seçim çalışmalan sırasında 'cihat çağnsı' yaptığına ilişkin kasetler or- taya çıkan FP Malatya Milletvekili Oğuzhan Asütürk. sözlerinin çarpıöl- dığını ılen sürerek "Benim çağnm kutsal cihat anlamında değildi. Iyili- ğin hâküni>eti için kötülüğe karşı ci- hat yapdmasını söyledinr savunma- sı yaptı. FP'nin dün yapılan grup toplantı- sında ilk olarak gündem dışı söz alan Oğuzhan Asiltürk, 'cihat çağnsı' ile ilgili açıklama yaptı. Çagnsının 'ma- neû, ahlaki çöküse, kötülüklere kar- şıcihat' mteliğınde olduğunu ıleri sü- ren Asiltürk. ~Biz bucihatta kadınla- ra da önemli görevler düştüğünü söy- lüyoruz. Neyani, bu sözler üzerine ka- dınlarsilah ahp cihatmı yapacak? En iyitihadın,insanın kendi nefsine kar- şı yapılan cihatolduğunu söylüyoruz. Bu. alın bıçağı elinize kendinize sap- layın, harakiri japın mı demek?" di- ye konuştu. Cihat çagnsının ne dev- ieti yıkmak ne de Cumhuriyete karşı olmakla ilgisi olduğunu ileri süren Asiltürk, "Şiddet yanlısı bazı toplu- luklar, kendilerinin yaptıklan işlere bu adı yakış.nnyor diye biz cihat keü- mesinidflünizden mi çıkaracagız" de- di. Genel Başkan Recai Kutan da Su- surluk skandalı ile ilgili gelişmeleri değerlendirdi. Temiz toplum isteyen- lerin, kazayı, son günlerde "moda oian' deyişle 'milat' olarak kabul et- tiğini kaydeden Kutan, kendisinin de içinde olduğu dönemin REFAHYOL hükümetinin, hızla harekete geçerek olaylann üzenne gıttığını savundu. Deniz Baykal, yeraltı dünyasının siyasetçni kullarur, siyasetçiyle oynar duruma geidiğüıi söyledL çaksilahlar ortayaçıkü. Ancak ola- yın siyasi irtibatı üzerine gitme ira- desi sergilenemedi. Hâlâ. milletve- kili dokunulmazüklannı sınıria- mak için 2. oylamayj yapanıadık, korkuyoruz. Böyle mutlak bir do- kunulmazuk dünyanın hiçbir ye- rinde>ok. ANAP'ın kaç oyuyla Su- surluk'la ilgili bir dokunulmazlık kakünkh? Bu ne biçim birda>anış- ma? Hassas isimler orta\a çılanak üzereoluoca işdumveriyor. Kaset- lerde de Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanının yeraltı dümasının önde gelen Idşilerinden biriyle ağabey- kardeş gibi konuştuğu ortaya çık- û. TürkJbankişini Başbakan önce- den çokiyibühordu. Basjan- gıçta. vermeyin bu adama, diyor. Sonra bir noktadan sonra, buhıstuktan sonra. ve- rilmesinde sakınca görmü- yor." Baykal, 'benim mafyam. benim işadamım, benim medyam' anlayışıyla sorun- ların çözülemeyecegmi vur- gulayarak "Bu heves, yeraJ- tıdünyasnu,siyasetçiyi kulla- nır, siyasetçiyle oynar hak getirir" dedi. Gizli bir daya- nışma içinde siyasi bağlan- tılann gizlendiğini kayde- den Baykal, "Türldye, artık kararlılık içinde vapılması gerekeni yapmau. Siyasetçi- ier engel ohnaktan çıkanl- mabdır. Kurye millervekille- ri, 0 başkanlan.çetelerie mu- hatap bakanlar \ar. Çeteler- ie Uişkili 50 millenekili var. denrvor. Bunlann içinde bir tek sosval demokrat yoktur. Bu işi sosyaldemokratlar çö- zecek. En son düşecek kale, siyaset kalesidir. Bu kaleyi bizdüşürecegE" diye konuş- tu. Yümazve Taner'esoruşturmaönergesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP, Türkbank'ın satışıyla ilgili görevlerini kötüye kullandıklan savıyla Başbakan Mesut Yıhnaz ve Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner hakkında Meclis soruşturma önergesi verdi. DYP'nin, Türkbank'ın satışı ile ilgili ihalede yaşananlann "gaflet" olarak nitelendirildiği önergesinde, emniyetin gecikmeli de olsa "ihaleye katalanlara çete tehdidi \ r ar" uyansına karşın Başbakanlık ve Hazine'nin gereğini yapmadıkJan savlandı. DYP, dün TBMM Başkanhgı'na ilettiği Meclis soruşturma önergesinde, ihaleye katılanlarla ilgili soruşturma yetkisi Hazıne'ye ait olmasına karşın, bu işin • DYP, Türkbank ihalesine fesat kanştınldığı savıyla Başbakan Yılmaz ve Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Taner hakkında Meclis soruşturma önergesi verdi. . „ ^ . yapılmadığına dikkat çekilirken "Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri BakanlığL, Merkez Bankası'mn basvurusunu niçin 40 gün sonra co-aplamış ve ihalenin yapıldığı 4 Ağustos 1998 günü saat 12.00'de biten ihaleden tanı 6 saat sonra >a/ı niçin Merkez Bankası'na ulaşürmıştır. Bütün ilgili birimlerin ihaleden 1 gün önce uyanldığı yazıda befirtildiğine göre iigili birimler kimkrdir?'' denildi. Bu uyan yazısı Başbakanlığa gitmesine karşın Yılmaz'ın ne yaptığı sorulan önergede. "OzeUikie kozmik damgah böylc bir yazmın Başbakanlık makamında bulunamadıgı veya bulunmadıgı tesph edildiğine göre bunun sorumlulan kimdir" diye soruldu. Türkbank'ın satışından önce ilgili bakan, Hazine Müsteşan ile Başbakan'ın görüşüp gerekli uyanda bulunmadığı, ihalenin iptali için de talimat vermediği belirtilen önergede, görevlerini kötüye kullandıklan savıyla Yılmaz ve Taner hakkında Meclis soruşturması açılması istendi. Deniz Baykal'm yeni dosyalar açıklayacağını söylemesine iktidar partisinden tepki ANAP, CHP'yi 'şantajcıhk'la suçlachANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ın hükümet-çete ilişkileri konusunda önümüzdeki günlerde yeni belgeler açıklayacağını söy- lemesi hükümet kanadında tepkiy- le karşılandı. CHP'nin. REFAH- YOL döneminde irticayla bağlan- tılı olduğu belirtilen bazı şirket ve holdinglere verilen krediler ve D- SP'li Kültür Bakanı İstemihan Ta- lay'ı hedef alan yeni belgeleri gün- deme getirebileceği bildirildi. CHP lideri Baykal, "Hükümeti tehdit mi ediyorsunuz" sorusuna, "Ybk böyle bir şey. Sorumlu bir muhalefet partisi olarak görev ya- pıyoruz. Ortaya çıkan sonuçlar ka- muoyu açısmdan bir değer, önem taşırsa açıklayacağız'' yanıtını ve- rirken ANAP Grup Başkanvekilı Ülkü Güney, "Şerefli insanlarsa hemen kamuoyuna açıklasınJar" dedı. CHP'nin önceki gün yapılan parti meclisi (PM) toplantısında konuşan CHP lideri Baykal, yakın bir süre içinde hükümetin çeteler- ie ilişkilerini ortaya koyacak çok ciddi belgeler açüdayacaklannı bildirmişti. Baykal'ın yeni dosyalar açıkla- yacağını söylemesi çeşitli tartış- malara yol açtı. Genel Sekreter Adnan Keskin'in geçen hafta so- nu açıkladığı ve Ziraat Banka- sı'mn irticayla bağlantılı olduğu belirtilen bazı medya kuruluşlan- na verdiği kredüerin ardından ye- ni bilgileraktıgı, irticayla bağlan- nh şirket ve holdinglere REFAH- YOL döneminde kullandınlan kredilerle ilgili olarak yeni açıkla- malaryapılabileceği bildirildi. Is- tanbul'daki StT alanJan ile ilgili olarak DSP'li Kültür Bakanı iste- mihan Talay'ı hedef alan bazı bel- gelerin de CHP'ye ulaştığı kulis- lerde dile getırildi. CHP lideri Baykal, dün gazete- cilerin, "Elinizde 5 kaset varmış. Neden açıklanuyorsunuz" sorusu üzerine, "Bir açıklama noktasma geHnce elbette bir açıklama yapa- nz. Bu aşamada başka bir açıkla- ma yapmam. Biz bir muhalefet partisi olarak görev imizi yapıyo- nız"demekleyetindi. Gazetecile- rin "Hükümetitehditmi ediyorsu- nuz" sorusuna Baykal, "Ybk, böy- le bir şey söz konusu degil. Sorum- lu bir muhalefet partisi olarak gö- revyapıyoruz. Ortaya çıkan sonuç- lar kamuoyu açısmdan bir önem. bir değer taşırsa açıklanz. Daima öyle vaptık. yine öyle yapacağız" karşılığını verdi. Baykal 1 ın sözleri dün toplanan ANAP grubunda sert tepkilere yol açtı. ANAP Grup Başkânveki- li Ülkü Güney. Baykal'ın birhaf- tadır beyanlannda hakaretin do- zunu kaçırdığını savundu. Güney, şunlan söyledi: "Hükümeti dışandan destekle- yen bir parti olduğu için biz CHP'yi hep kırmamaya özen gös- terdik. Ancak bir haftadır verilen beyanlar. bizi ce>ap verme mecbu- riyeü'nde bırakü. BaykaL ufak bir toptuhıkbulunca atabildiğince ab- yor. Elimde böyle bir kaset var. açıklarsam şu sarsıhr, bu sarsüır. diyor. Baykal'm elinde herhangi birdelil. belge \ursa en kısazaman- da açıklasuı. Bu pala\ raJan ne mfl- letyııtarnebiz." Güney, Susurluk olayından bu yana ANAP'ın kirli ilişkileri orta- ya çıkardığını belirterek, Baykal'a "Kaset varsa. şereffi insanlarsa açıklarlar. Aba amndan sopa gös- termeyi künse yutmaz" diye çattı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler de. "Elimde belge var, kaset var, diyor. Açıkla beyefendi. Ne büiyorsan söyle. Bi- zi devirmek için bekleyen FP var. DYPvar. Gideronlarla birieşirsin. bu hükümeti düşürürsün" dedi. UZ YAZII ORHAN BÎRGİT POIİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA •••Çatlı'dan Henze'ye Otomobilin içinde kimler vardı? Sedat Bucak, Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı ve Gonca Us... Polrtikacıyı, emniyet müdürünü, eli kanlı bir katili bir araya getiren güç neydi? Yanıtı artık herkes tarafından biliniyor: "Devlet içinde örgütlü silahlı güç!.." Aradan iki yıl geçti. Devletin gerici faşist güç- lerce nasıl kuşatıldığı ortaya çıktı. Kutlu Sa- vaş'ın 'Susurluk Raporu' Türkiye'nin otuz yıllık süreçte nereye geldiğini kanrtladı... 12 Eylül 1980 sonrası yurtdışı bağlantılı terör örgtröerine karşı arayışlann başladığı zaten 'fı- sırb gazetesi'nce tüm ülkeye yayılmıştı. 1983 seçimlerinden sonra Turgut Özal'ın başbakan- lığı döneminde 'ASALA'n\n yurtışındaki eylem- leri ivme kazanmıştı. 12 Eylül 1980 sonrası Kenan Evren hem Dev- let Başkanı hem de Milli Güvenlik Konseyi ve Ge- nelkurmay Başkanı sıfatıyla görev yapmıyor muydu? Zaten Abdullah Çatlı ve arkadaşlan o tarihte pasaport alıp Kapıkule'den yurtdışına çıkmışlar- dı... Polis ve MİT bu kaçışı bilmiyor muydu? Elbet biliyor, ilişkiler zincirinin halkaları 12 Ey- lül 1980 öncesine dek uzanıyordu... Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı ve diğer ülkücü militanlar 1980 sonrası yurtdışında bazı operas- yonlarda kullanılmış mıydı? Sahi, Çatlı ve arkadaşlan 1980-1984 arası Fransa'nın Paris, Marsifya, Lyon kentlerinde ne yaptılar, nasıl yaşadılar? Çatlı, Kırcı ve diğer- leri Hiram Abas'la nasıl bir ilişki içine girdiler? Abdullah Çatlı, 1984-199O'ı Fransa ve Isviç- re'de cezaevlerinde yatarak geçirdi, sonra firar etti... O cezaevlerinden kuş bile uçamaz. Çatlı nasıl kaçtı? Bağlantılann hem yurtiçi hem de yurtdışın- da noktalan vardı... • • • Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı, Yalçın Özbey, Mehmet AJi Ağca, Mehmet Şener yurtdışına kaçtıklan tarihlerde Almanya'da kimlerle buiuş- tular? Enver Altaylı, Murat Bayrak'la... Altaylı, 1963 yılında Albay Talat Aydemir'in başında bulunduğu darbe girişimi sonunda Harb Okulu'ndan atılan öğrencilerden birisiydi. 1976'ya kadar MHP'nin Federal Almanya Baş- müfettişi olan Altaylı, Alman Anayasası'nı Ko- ruma Orgütü'nce partinin yurtdışı örgütleri ka- patılınca 'Avrupa Demokratik Ülkücü Dernekle- n'nin içinde yer almıştır. Murat Bayrak, 12 Eylül 1980 sonrası Türki- ye'den Almanya'ya kaçınlan MHP milletvekilidir. llişkilerinin CIA bağlantılı olduğu bilinmektedir. Türkiye'de komando kamplannı kuran (1975) ve Ayvalık'ta silahlı eğitim veren Bayrak ise ya- şamını hâlâ Almanya'da sürdürmektedir. Acaba Enver Altaylı nerededir? İki yıldırûzbekistan'da Cumhurbaşkanı Islam Kerimov'un danışmanlığını yapmaktadır. Çün- kü Altaylı, Orta Asya kökenlidir ve oradaki Müs- lüman Türklerin dillerini çok iyi bilmektedir... Altaylı, Ankara Hukuk Fakültesi'ni brtirdikten sonraduyarlı güvenlik birimlerinde görev yap- mış, MHP'nin yayın organı Hergün gazetesini yönetmiş, Almanya'ya gittikten sonra da güven- lik birimleriyle ilişkisini kesmemiştir. Artaylı, Hi- ram Abas'la da çok yakın 'köklû bağlantı' kur- muştur. EnverAltaylı ve Murat Bayrak'ın Türkistan kö- kenli CIA görevlisi Ruzi Nazar'la da dost olduk- lan bir gerçektir. İşin ilginç yanı Türkiye'de CIA görevlisi olarak Nazar'ın, CIA'nın eski Ankara şeflerinden Paul Henze'yle de yakın ilişkileri ol- duğunu yıllar önce Uğur Mumcu ortaya çıkar- mıştır. Henze, Abdi Ipekçi'yle görüşmüş müdür? Henze, Ipekçi'yle 13 Ocak 1979 görüşmüş, Ipekçi, 2 Şubat 1979'da silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmişti... Uç gün önce Frankfurt'ta, Altaylı'nın Özbekis- tan'da yaşadığını öğrenince Susurluk kazasının ilişkiler yumağmın çözülmesinin olanaksız oldu- ğuna bir kez daha inandım... ••• Aradan iki yıl geçti ve çeteler konusunda bir arpa boyu yol alınmadı... Önümüzdeki fotoğraflar Azerbaycan'daki darbe girişimine dek uzanıyor; eroin kaçakçılı- ğından faili meçhul cinayetlere dek uzanan iliş- kiler zincirinin halkalannda pek çok isim yer alı- yor... Henze, Çatlı'yıtanımıyor muydu? Kırcı, bugün Özbekistan'da Altaylı'nın koruması altında mı? Paul Henze'den Çatlı'ya; EnverAttaylı'dan Ha- luk Kırcı'ya dek 'Susurluk bağlantısı' önümüz- de duruyor... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Radyo Televizyon Üst Kurulu, kuru- luşunu sağlayan yasanın yürürlüğe gir- diği 1994 yılmdan bu yana toplam 3666 günlük kapatma cezası uygulamış. "ANKA" Ajansı, üst kurulun yayın or- ganında yayımlanan rakamlara daya- narak verdiği haberde, dört yılda radyo ve televızyonlar için 220 kez "yay/n dur- durma", 463 de "uyan" cezası verildi- ğını bildinyor. Levent Kırca-Oya Başar ekıbinin Kanal D'deki son parodisi yü- zünden, bu televizyon istasyonuna ve- rilen bir günlük ekran karartma cezası- nın, 220 sayısı içinde yer alıp almadığı- nı Dilmiyorum. Bilinen, şayet Kırca bu karar üzerine se1 bır tepki ıçine girmese ve "yanlış- tan vazgeçilınceye kadar" açlık grevine başladığını açıklamasaydı; FîTÜK bun- ca sorunu olan ülkenin gündeminde btgün en üst sıralardaki yerini almamış Dlacaktı. Dysa kımimizfiilen katılarak, kimimiz zleyıcisi olarak bir sanatçımız ile kay- igğını yasadan alan bir kamu kurumu arasında süren renkli ve zaman zaman jirültülü bır tartışma ortamı içerisinde alduğumuzu biliyoruz. Taraflar, kendilerine yandaş kazan- Tuya çalışıyor. <ırca ve arkadaşlan bu amaçla tele- /'o/on kanallarında açıkoturumlara çı- kıyor, başkente günübırlik bir iş gezisi düzenliyor, politikacılann, Kültür Bakanı'nın hatta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı'nın da aralannda bulunduğu etkin kişilerle konuşuyorlar. Konuşmakladayetinilmiyor. Ekibin ba- şının açlık grevine girdiği açıklanıyor. Başka televizyon kanallarındaki sevilen dizilerin dayanışma amacı ile durdurul- duğu bildiriliyor. Radyo Televizyon Üst Kurulu da, bu kampanya karşısında savunma yöneti- mini kamuoyu önünde kullanmak için, bir yandan kapatma cezası verdiği pa- rodi metnini, bizim gibi o reytingi ünlü şovu izlemeyenler için bir belge olarak yayımlıyor. Bununla da kalmayarak, kendisine izleyici şikâyetlerini ulaştıra- cak "Alo RTÛK-178" telefonuna bu ko- nuda yapılan başvuruların rakamsal dö- kümünü de veriyor. Buna göre, 185 kişi "Alo RTÛK" hat- tını sözü geçen parodi ile ilgili karar için aramış ve bunlardan 104'ü Kırca ekibi- ni desteklerken, 81 'i FlTÜK'ten yana ol- muş. Kurul, biradım daha atarak, kendisiy- le birlikte olan yurttaş telefonlannın gi- derek çoğaldığını da gösteren günlük istatıstikler veriyor. Çünkü Biz Böyleyiz... Özetle, televizyon kanalının yayımla- dığı programda reyting amacı taşıdığı tartışılmaz olan bir ülkede, cezaya he- def olan sanatçı, kendisini benim programım şu kadar izlenme oranına sahip" diye haklı çıkartmak isterken, yasayı uygulamakla yükümlü kamu ku- ruluşu da gündemi aynı tür rakamlara oturtarak savunma yolunu seçiyor. Hemen hemen hiç kimsenin, başta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Kültür Bakanı olmak üzere, 3984 sa- yılı yasanın içeriği ile ilgili bır çözüm önerdiği yok. Oysa dört yıl önce bu yasayı çıkartan- lar işi başından politize edecek bir te- melin üzerine oturtmuşlardı. Dünyanın hemen heryerinde olduğu gibi, bizde de elbette radyo ve televiz- yon yayınlannı belirli kurallara bağla- yan, o kurallann işlemesini denetleyen bir kurum, ya da kurula gereksinim var- dı. 3984 sayılı yasa bu nedenle hazır- landı. Ama, o kurumun başında görev ala- cak kişilerin parlamentoda temsil edi- len siyasi partılerin, iktidar ve muhale- fet kimlikleri de göz önünde tutularak, bu kurumlarca aday gösterilmeleri ya- saya konuldu. Bununla dakalın- mayarak, o aday- lar arasındaki se- çim de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bırakıldı. Böylesıne uzmanlık isteyen bir ku- rumda, medya ile ilgili kurumlardan bir tek temsilci yok. Kamuoyunu temsil ettiğinden kuşku duyulmayan işçi-işveren kuruluşlann- dan, korporasyonlardan da temsilcisi olmayan, iletişim fakültelerine arkasını dönmüş, tek kelime ile "politize" bir ku- rum. Dört yıldırattığı heradım, haklı da ol- sa, kamuoyunda kuşku ile karşılanıyor. Siyasi partilerden bu konuda olumlu ve somut bir girişim gelmediğini gören Basın Konseyi, geçen yıl, iletişim fakül- telerinin temsilcileri ile uzun bir bilimsel çalışmayüruttü. Oçalışmanın sonunda, oturup gerekçesine vanncaya kadar ye- ni bir yasa tasansı taslağı hazırladı. O taslağa göre, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nda siyasi partilerin sadece bi- rer temsilcisi bulunacaktı. Ama basın kuruluşlan, sendikalar, TV ve radyo ku- ruluşlan, sinema, tiyatro ve müzik sek- törü, barolar, işveren kuruluşlan temsil- cilerinin oluşturduğu, kimsenin üzerin- de söz söyleyemeyeceği bir oluşuma yol açılabilecekti. Dahası, yeni RTÜK'te ekran karartma yaptınmı bir yıl içinde belirli uyan ceza- lanndan sonra verilebilıyor, daha çok ağırpara cezası ilecaydıncılıkyolunagı- dilmesi destekleniyordu. Hayrettir. Hiçbir ulusal televizyon istasyonu- muz bu çalışmalara destek vermedi. Ve hemen hiçbirisi, o taslağın hükü- mete sunulmasım bile haber olarak üze- rinde durmaya değer görmedi. Dönemin Adalet Bakanı Ottan Sun- guriu, kendisine sunulan bu emek ürü- nü raporu çalışma masasının üzerinde biryerfere bıraktı. Açıp incelemeye, tartışmaya deger görmediğini sanryorum. Parlamentoda temsil edilen ve son olayda Kırca'nın eylemi için timsah göz- yaşlan akrtan partilerimiz de ağızlannı açıp, raporu okuyup okumadıklannı bi- le söylemediler. Sadece birlikte fotoğraflar çektirildi. Bol bol gülümsendi. Hiçbir parodi grubu, hiçbir televizyon sunucusu, özel görüşlenni olsun söyle- medi. Taslağın yanlışlannı göstermedi. Şimdi hepsi oturmuş, Levent Kır- ca'nın bir hanımla sayaçlı, delikli, paro- disi için ahkâm yürütüyor. Çünkü işin başı kahrolası reyting... C A Ğ D A S Y A Y I N L A R I ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YA2AR 2 BASI «oocc T KUBİUY OLAYI VE TARİKAT KAMPLARI 4. BASI 550ÛO0TL SAMCIU YlUJUt KU$ATILMJ$ SOKAKltt 4. BASI 4OO0O0TI KUZU POSTUNDA KUtT 2. BASI BOO0C0 T l ZAMBAK SANA DA BUULJTIKAN 2. BASI 800 OOC 1 DİN BARONUNUN KAZIARI 2. BASI 900 000 U Â$IK KAOINLAR SOKA& 2. BASI 800 0CCTL ERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL 1 000 000 TL Çağ PazaHama AŞ Turkocağı Cadctea No:39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear