29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3KASIM1998SA1 OLAYLAR VE GORUŞLER Devlette Ciddiyet ve Saygınlık TEVFİK ÜÎNAYDIN Emeklı Buyukelçı S iyasetçılenmızm ağzından sık sık. gereklı gereksız, ul- kemız u itibannın yuksek olduğu", "Ttıriave'nin bu- yuk, guçlu ve cıddi bir dev- İetolduğu" vb sozlennı du- yanz Arök yadırgamaz duruma geldı- ğımız bu sozlere son donemde "Turki- je'nin koskocaman bir iilke" ve "durrya devteu" olduğu deyımlen eklendı Buna karşılık geçenlerde bir TV ka- nalında duzenlenen "Turkiye'nin ima- jı" konulu bir ızlencede (programda) ko- nuşmacılar ulkemızın yabancı ulkeler- de pek de parlak olmayan gorunumünun duzeltılmesı ıçın neleryapılması gerek- tığıne ılışkın gorûşlennı belırtıyorlardı Izleyebıldığım kadanyla soz konusu TV programında konusmacılardaha çok gorunumumuzun dışanda nasıl duzelti- lebıleceğı vonu uzennde durdular, ancak bızım dışanya verdığımız goruntuye ılış- kın pek goruş belırtmedıler Her şeyden once ınsanlar ıçın olduğu kadar devletler ıçın de geçerlı olan ozel- lık "Nasıl gonınmek ıstenrvorsa oyle go- runmeüdir" ılkesıdır Bızım dışanya verdığımız gorûntûyu anlamak ıçın uzun uzun kafa yormaya gerek yok, ıçendekı goruntumuz ne ıse dışanya da yansıyan bu goruntudur Ul- ke duzeyınde olup bıtenlen her gun uzu- lerek, umutsuzluğa kapılarak, daha da onemlısı kendımıze olan saygımızı yıtj- rerek ızlıyoruz Bırakınız halkı, yayın organlannı, yönetımden sorumlu en ust duzey yetkılılerbıle, toplumdan, sıyaset- çılenmızden,yargıdanvb yakınır duru- ma geldı Durum boyleyken dunyanın bızı, ken- dımızı gorduğûmuzden başkarörlu gö- rebıleceğını nasıl duşunebılınz9 Kuşku- suz yabancılann ulkemız hakkında da- ha çok geçmışten kaynaklanan bazı on yargılan olduğunu gormezden geleme- yız Ancak bılehm kı asıl neden bunlar değıl, şu anda (halen) ıçındebulunduğu- muz durum ve bunun dışanya yansıma- sıdır "Hastaadam"olarak tanımlanmasın- dan önce de, en guçlu, en gorkemlı do- nemınde bıle Osmanlı Imparatorluğu korkulan ve sırfbu korkudan kaynakla- nan bir saygınlık gorürdu Buna karşı- lık, Kurtuluş Savaşı'ndan bıtkm çıkmış, yoksul ve gen kalmış, eskıye kıyasla çok ufalmış, harap ulkesıne karşın 13 5 mıl- yonluk Turkıye, rrurasını devraldığı Os- manlı'yakıyasla çok daha saygmdı Ne- denı ıse Turk'ün onurlu savaşı, tutarlı tu- tumu, güvenüırlığı, çağdaş değerlen be- nımseyışı ve cıddı. dürüst, dırayetlı, çağ- daş kafalı yonetıcılenn varlığı ıdı Eski bir Dışışien Bakanhğı mensubu olarak, 1950'h vdlardan bu yana ulkemi- zm dışandakı sayguıhğuını nasıl yıtirfl- diğine uzulerek tanık oldum. Buna kar- şın saygınlığımızın biryabancı ulke kon- solosunun, hem de ülkemızde, Turk yar- gısına dıl uzatma cüretını gosterecek ka- dar yıtınlmış olabıleceğını aklımdan ge- çıremezdım Onüne gelenın "lonnızı pasaport" (dıplomatıkpasaport) peşrne duşmesının nedenını kendı kendımıze soralım ve bı- lehm kı şımdılerde -kırmızı pasaport" artık ıtıbar gormüyor Avrupa Bırlığı kapısında bekletılme- mızın nedenını de kûltür ve dın farklılı- ğında arayıp kendımızı avutmayalım Bızım coğrafyamızda, kulturlen ve dın- len Avrupa'nınkınden çok farklı olan Japonlar, Korelıler olsaydı onlar Avru- pa Bırlığı'ne alınmayacaklarmıydı'' Hıç kuşku duymayalım alınacaklardı ve de kapı ardınakadaraçılarak Nedenı ıse apa- ç.k Ote yandan, "dunya devletHğiıniz'', "saygınlığınuz", "cıddiyenınız''vb nıte- lemelennı uluorta kullanmak bıze hıç yakışmıyor Bılelım kı bu nıtelemelere yakışır olanlar zaten bunu belırtmeye gerek gormezler Bu nıtelıkler başkala- nncabenımsendığı, algılandığı zaman de- ğer taşır Sagyınlığın temelı cıddıyettır Cıddı olanlar ıse cıddı olduklannı soy- lemeye gerek gormezler, bu nıtelık dav- ranışlarla kanıtlanır ve başkalannca ka- bul edılır Ben kuçük yaşlarda görduk- lenmle ve ışıttıklenmle, daha sonra oku- duklanmla Atatürk ve Inönü'nun ko- nuşmalannda bu turden sozlu gösten yaptıklanna tanık olmadım Ama o za- manlar cıddıyetımızden kımse kuşku duymuyor, tûm dünyada saygı goruyor- duk a DünyadevletBğinıize''geunce Boy- le olabılmek ıçın kuşkusuz dunya so- runlannda soz sahıbı olabılmek, bunla- nn çözümune katkıda bulunabılmek ge- rekır Boyle bir konumda olduğumuzu söyleyebılır mıyız9 Bırakın dunya so- runlannı, bolgemızdekı gelışmelerde bı- le soz sahıbı olabıldığımızı soylemek kolay olmasa gerek. Şunu da belırtmek gerekır kı, ülkele- nn dış gorûnumlen buyuk olçude yone- terüenn kışılıklenyle, tutumlanyla, dav- ranışlanyla oluşuyor Uzun yıllardır hıç olmazsa bu yönden şanslı olduğumuzu da soylemek ne yazık kı pek olası değıl Sonuç olarak şunu soylemek ıstenm Ulkemız gorünumünu duzeltmek ıçın yabancı ülkelerde mümkun olan her tur olanağı kullanalım ve gereken çabayı gösterelım Ancak bunun da otesınde asıl onemı, kendımızın de beğenmedığımız görun- tumuzü duzeltmeye verelun Nasıl go- runmek ıstıyorsak öyle goruntü verelım ve önce kendı kendımızı beğenır duru- ma gelehm ARADA BİR Prof. Dr. KÂZIM TÜRKER Nusret Fişek Hoca... Aramızdan ayrılışının sekızıncı yıldonumunde buyuk hekım, bılım adamı, sevgılı hocamız Prof Dr Nusret Fişek'ı Turk hekımlen olarak saygıyla anıyoruz Yıldonumlen gorevlerıyle ülkemızde ız bırakmış buyuk ınsanlan anmak gelecek kuşaklara bu ın- sanlantanıtmakbakımındanonemlıdır Prof Dr Nus- ret Fışek Hoca, seçkın bir hekımdır Aynca temel tıp bılımlennden mıkrobıyolojı alanında ABD'de doktora yapmış, dolayısıyla gunumuzde çok ara- nan tıp doktoru ve PhD unvanına sahip çok nadır hekımlerden bırıdır Ülkemızde enfeksıyon hasta- lıklannın soaın olarak devam ettığı tarıhlerde, mık- robıyolojı dalında doktora yapmış olması son de- rece onemlı bir karardır Nıtekım Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstıtusu'nde çalıştığı donemlerde, kırsal kesımdeçalışan hekım meslektaşlarına, su- reklı eğıtım vererek bılgı tazelemelerını sağlama ba- kımından bu programlar son derece onemlıydı ve hıç aksatılmadan devam etmıştır Nusret Hoca'nın ıdealındeyatan, her zaman her konuşmasında ısrarla savunduğu, ulkemızdekı her vatandaşın sağlık hızmetlennden yararlanmasın- da eşıt haklara sahıp olması ıdı Bunun ıçın ulke duzeyınde sağlık hızmetlennın vatandaşa ıletılme- sınde çok onemlı reformlaryapmıştır Kuşkusuz bu reformlardan en onemlısı 196O'lı yıllardan sonra mı- marı olduğu ve uygulamaya soktuğu Sağlık Hız- metlennın Sosyalteştınlmesı Yasası'dır (224 sayılı yasa) Bugun halen yururiukte olan bu yasanın bir seçeneğı (alternatıfi) henuz daha Turkıye'de uygu- lama alanına sokulmamıştır Hocamızın en onemlı nrtelıklerınden bınsı, son derece durust, uygar, demokrat, ınsanlan seven ve sayan bir yapıya sahıp olmasıdır Insan onuru- na ve ınsan hakianna son derece onem veren Prof Dr Nusret Fışek sırf bu yuzden bu ulkede kımıle- rınce yanlış ve ılkel bir değerlendırmeye uğramış- tır Hocamız tıp mesleğının çok çabuk gelıştığını, dı- namık bir yapıya sahıp olduğunu, dolayısıyla he- kımlenn hangı dalda olursa olsun, kendı sahala- nnda sureklı eğıtıme tabı tutulmalannı her zaman savunurdu ve dunyanın herhangı bir yennde teda- vıde kullanılan bir yontemın Turkıye ınsanından esırgenmesını kesınlıkle kabul etmezdı Sureklı eğıtım programlannı bu bakımdan destekler ama bu desteklemede uzmanhk demeklennın katkısı ola- bıleceğını, tabıp odalannın ve Turk Tabıplen Bıriı- ğı'nın bunlan sağlamada yardımcı olabıleceklerı- nı her zaman ısrarla savunurdu Nusret Hoca, ulkemızın çok uç kesımlennden bı- rınde vatandaşın ıstırabını dındırmek ıçın çare bu- lunamıyorsa, bu ulkeyı ıdare edenlerın rahat olma- maları gerektığını daıma soyler ve onenrdı Bu ba- kımdan da hekımlıkte ılk hızmetı veren, aşağı yu- karı sağlık hızmetlennın yuzde doksanını veren pratısyen hekımler daha fazla onemlıydı ve onla- rın her turlu olanağa sahıp olmalarını ısrarla savu- nur ve pratısyenlığın artık Turkıye'de bir uzmanhk eğrtımınden sonra elde edılebılmesını ısterdı Hocamız tum bu ınsanı ozellıklen yanında ulke- sını seven, laıklık ılkesının her zaman savunucusu olmuş, Cumhurıyete kanat germış onemlı kışıler- den bınsıdır 0, demokrat, laık, uygar, bılım ada- mı kendı alanında ulkesıne buyuk hızmette bulun- muş dolayısıyla Cumhunyete kanat germış Kal- paksız Kuva-yı Mıllıyecılerden bırısıydı Bugun Cebecı Mezarlığı'nda Mıllı Mucadele'de buyuk yararlılıkları gorulmuş Kalpaksız Kuva-yı Mıllıyecı Nusret Fışek, Mıllı Mucadele'de buyuk kahramanlık ve yararlılıkları gorulmuş babası ko- mutan Kalpaklı Kuva-yı Mıllıyecı Hayrullah Fişek ıle yan yana yatmaktadır Antibiyotik Çağı Biterken Dr. SAMt EREN Farmakolojı Uzmanı 1 928yıhndaLondra-St MaryHas- tanesı Mıkrobıyolojı Laboratuvan çalışanlan uzunca bir tatılden dön- duklennde çok ılgınç bır gorunum- le karşılaştılar Kapağı açık unutu- lan bır bakten üretme kabımn ba2n noktalannda hıç mıkrop urememıştı Yanı ha- vada bolca bulunan Penıcıllıum notatum adlı kuf mantannın uzenne düştûğu bölümlerde baktenler ölmuşlerdı ve bu gözlemm pratık sonucu olarak ıse Dr. Alesander Fleming ön- derlığmdekı grup tarafindan ınsanlığın yazgı- sınm yönü tümüyle değıştınlıyor, ınsanoğlu o zamana kadar hep yenıldığı baktenler karşısın- da ılk gerçek sılahını elde edıyordu Penısılın Tek hucrelı mıkroorganızmalar (baktenler, vırusler, mantarlar), doğa sahnesıne çıktığın- dan ben msanm -kendısını saymazsak- en bu- yuk duşmanı olmuşlar, enfeksıyon hastalıkla- n mılyonlan kısa surelerde engel ve ayncalık tanımaksızın yok etmış, buyuk goçler yaşan- mış, uygarlıklarçökmuş ya da sarsıhnıştır Av- rupa'ya ılk defa 6 yy'de gelen veba aralıklar- la yapüğı salgınlarla bu kıtayı neredeyse tumuy- le yok olma noktasına getırmıştır 14 yy'de Çm'den kaynaklanan bır başka veba salgını ıse Asya kıtasında 25 mılyon ınsanı öldurdukten sonra yonunü batıya çevınr Özcllıkle Orta -Çag'dasavaş,engızısyon ve vebauçlusünun oluş- turduğu acı, korku ve yıkım tanhsel kaynakla- nn dışında, sayısız sanat esennde de bugün bı- le urpernyle ızlenmektedır Frengı ıle de 15 yy'de tanışan Avrupa, bundan gerçek anlamda kur- tulmak ıçın yıne penısılınm keşfını bekleyecek- tır Tanhçıler, 1812'deN Bonaparte'ıRusyase- fennde bozguna uğratan nedenler arasında tı- fûsu de saymaktadırlar Savaş ve kıtlık donem- lenmn bu firsatçı hastalığı bızım yakın tanhı- mızde de dehşetle anılan felaketlere yol açmış, en son olarak da I Dunya Savaşı'nda Doğu cep- hemızde on bınlerce askenn olumune neden ol- muştur Penısılmın bulunması ve baktenyel enfeksı- yon hastahklanmn tedavısınde yaygm olarak kullanılmaya başlanması (1941, Dr H Florey ve Dr E Chaın) sonrasmda antibiyotik keşıf- lenmn hızla bırbınnı ızlemesıne karşuı, enfek- sıyon hastalıklan burun dûnyada hâlâ önemı- nı korumakta ve olümlere, sakatlıkiara, ış gû- cu kayıplanna neden ohnayı sûrdurmektedır- ler öte yandan, gereksız (ör vırüsler antıbıyo- tdderden hıç etkılenmezler), yetersız ve yan- lış antibiyotik kullanımı başta gelen neden ol- mak üzere, değışık etmenleryuzünden başlan- gıçta duyarlı olan bazı baktenler bırçok anö- bıyotığe zamania dırenç gelıştırmektedırler Dırençlı baktenler ıse, özellıkle bebeklerde, yaşlılarda ve bağışıklık sıstemı zayıflamış has- talarda çok çetuı sorunlaryaratabılrnekte, olûm- cul olabılmektedırler Örneğın,bırzamanlarül- kemızde başanyla uygulanan tûberküloz (ve- rem) eradıkasyon programlan sayesmde, genış halk kıtleleı>bu hastalığı ya romanlardan ya da eskı Yeşılçam filmlennden taruyorlardı Ancak bugun, mevcut tûberküloz ılaçlanna dırenç ge- lıştırmış olan bazı bakten tıplen toplumumuz ıçın son derece buyûk ve cıddı bır tehlıke oluş- turmaktadır Baktenlenn antıbıyotıklere hızla ve sureklı olarak dırenç kazanması ve enfeksıyon hasta- lıklannı daha etkılı daha radıkal tedavı etme ara- yışlan bılım adamlannın sureklı olarak yenı an- tıbıyotıkler bulmalannı zorunlu kılmaktadır Ancak dığer tum ılaç gruplannda olduğu gıbı, antıbıyotıklenn de tıbbın kullanımına sunulma- sı çok uzun, zahmetlı ve pahalı bır sureçtır önce deney hayvanlannda ya da özel deney sıs- temlennde bınlerce kımyasal madde "ilaiç öo- adayı" olarak etkmlıkaçısındandenenır Butest- lerde olumlu sonuç veren maddeler derhal de- ğışık hayvan turlennde kısa ve uzun surelı tok- sısıte (zehırlılık) testlenne alınırlar Bu aşama- dan da başanyla geçen "ilaç adavı" ılk defa sı- nırlı sayıda sağlam ve gonullu ınsanlarda de- nenerek dozu ve ılacın vûcuttakı yazgısı sap- tanır (Bınncı Donem Klınık Denemeler) Da- ha sonra ılaç adayı değışık dozlarda hastalara uygulanır ve sağaltımsal etkınlığı olup olma- dığı gorûlur (tkıncı Dönem Klmık Denemeler) Bu aşamayı takıben ıse, ılaç adayı daha fazla hasta gruplannda (ve mevcut dığer ılaçlar kar- şısında) denenerek etkınlığı ve zararsızlığı (gü- verurlığı) genış olçekte gostenlır (Uçuncü Do- nem Klınık Denemeler) Son evreden de başa- nyla geçen ılaç adayı artık upta kullanılmak ûze- re pıyasaya sunulur Kaba bır hesaplamayla, denenen her 10 000 kımyasal maddeden yalmzca 1 tanesı ılaç ola- rak pıyasaya çıkmaya değer bulunabıhnekte- dır Bu denemelenn sûresı yaklaşık 10-12 yıl ve malıyetı de yaklaşık 250 mılyon USD oldu- ğundan, böylesı karmaşık, guç ve pahalı bıret- kınlığın ustesınden gelebılecek, yanı "yeni ilaç buluşu" yapabılecek teknolojık ve mah guce sahıp fırma mıktan dunyada oldukça azdır Aynca, böylesı bır sureçten geçen ılaç pıyasa- ya çıktıktan sonra da yıne ılaç fırmasının des- teğıyle sureklı olarak ızlenır, yan etkılen ve ye- nı hastahk ya da hastalık alt- gruplannda etkı- lı olup olmadığı klınık çalışmalarla saptanır (Dorduncu Dönem Klınık Denemeler) Ancak, bu aşamada bıle onemlı yan etkılen saptanır- sa ılaç tumuyle kullanımdan kaldınlabıln- ve on- ca yıllık çaba ıle yatınm boşa gıtmış olur Ilaç fiyatlannın özellıkle de yenı ılaçlann -kı ulke- mız ıçın kaçınılmaz olarak ıthal ılaçlardır- pa- halı olmasının nedenlennden bındır bu uzun ve karmaşık "ilaç haiıne getaıe" surecı Enfeksıyon hastahklanmn çok onemlı so- runlar oluşturduğu ve aşılama ıle anübıyotık te- davısıne tnlyonlar akıtan, ama ne yazık kı yu- kanda belırtılen anlamda yenı antibiyotik (ge- nelde ılaç) gelıştııme olanağmdan tûmuyle yoksun olan ülkemızde şu aşamada yapılacak bırtakım ulusal ve evrensel ölçeklı uygulama- lar ıse genel hatlanyla şoyle sıralanabıhr 1 Hyyenık bır çevre sağlanması ve kışısel hıjyen bılmcırun tum toplum katmanlannda yerleştınlmesı ıçın sureklı ve etkın önlemlenn/ uygulamalann yaşama geçınlmesı şarthr Or- neğm, ekmeğın kapalı ambalajlar ıçınde satıl- ması zorunluluğu toplum sağlığını çok olum- lu etkıleyecektır Ödunsuz olarak sûrdürülme- lı ve dığer gıda urûnlen (sımıt, peynır, et vs) ıçın de benzen yaptınmlar getınhnehdır 2 Enfeksıyon hastahklannda aşılama ıle ko- runma hem daha kapsamlı ve etkılı hem de da- ha ucuzdur Bu nedenle ulusal aşılama prog- ramlanmızm ıçenklennının genışletılmesı dı- şında, Sağlık Bakanlığı'nca "dunya standart- lannda" yerlı aşı uretımı ıçın gereklı yatınm ve gınşımler bır gûn bıle geçınhneden uygu- lamayakonulmalı ya da proje aşamasında olan- lar olabıldığınce sûratlendınlmelıdır 3 Annbıyotıkleryalnızca gereken durumlar- da ve yeterlı süreyle kullanılmalıdırlar Anti- biyotik savurganlığıyla yalnızca hekımler -bı- raz da abartılı olarak- suçlanmakta, hastalığm ayıncı tanısında karşılaşılan guçlukler ıle has- talığın seynnde baktenlenn ışe kanşabılme olasılığına bağlı kapsamlı tedavı yaklaşımı gı- bı teknık haklılıklann ve -asla onaylanamaz- tecımsel kaygılann otesınde, hastanın ve/veya yaknılannın ısrar ve beklentılen de goz ardı edı- İebılmektedırbuyargılamada Aynca artık gu- numûzde tıp doktoru olmamasına karşın, bır- çok kışı anübıyotıklen yanlış ya da gereksız du- rumlarda ve çoğunlukla da yetersız doz ve sü- relerde kendılıklennden kullanmakta veya bır- bırlenne onerebılmektedırler 4 Yenı ılaçlann gelıştınlmesı ıçın ülkemız- de bır an önce AR-GE (Araştırma-Gelıştırme) çalışmalanna başlanmalıdır Gereklı ınsan fak- törü (kı aslında ülkemızde bu çalışmalan ya- pabılecek yeterlı nıtelık ve nıcehkte, ama ne ya- zık kı bu yönde atıl durumda ve dağınık bıra- kılmış teknık/bılımsel personel mevcuttur) ve ınanılmaz malıyetı duşunülduğunde, böylesı bır aktıvıtenın gunumuz Turkıyesı 'nde bır ılaç fırmasınca yuklenılmesı neredeyse olanaksız- dır Ancak, Sağlık Bakanlığı-unıversıte-ılaç endustnsı ışbırlığıyle rahatlıkla oluşturulabıle- cek bır kurumun ılaç AR-GE çalışmalanna başlaması ya da buna benzer bır projenın ge- lıştınlmesı neredeyse geç bıle kahnmış bır gı- nşımdır Son madde yaşamsal önemı ve artık ertele- nemezlığı nedenıyle belkı de ılk sırada duşu- nülmesı gereken oncelıkte bırönendır Çunku ulkemız açısından, bılım ve teknolojıye "ak- tif" ve "somırt" katkılarda bulunmak, ulusla- rarası bılımsel yayın sayısıyla özdeşleştınlen bır prestıj sorununun otesınde, yaşamsal bır "M>runhıluk''tur Futbol takımlanna başanla- n C) nedemyle mılyarlarca lıra odül veren, er- ken seçım yuzünden devletın kıt gelırlennı saç- maktan çekınmeyen bır ulke, tnlyonlar gerek- se de artık ılaç ıçm AR-GE faalıyetlenne baş- lamalı veyabunun yollannı hızla aramalıdır Ak- sı halde, dığer tum alanlarda (savunma, ıletı- şım, bılışım vd ) olduğu gıbı yenı ılaç ve teda- vı yaklaşımlan konusunda da başkalannın bu- luş ve katkılanm beklemekten başka hıçbır şey gelmez elımızden Baktenler (ve dığer tek hücrelıler) Homo Sapıens ve atalan ortaya çıkmadan çok once dünyamızda yaşıyorlardı Eğer uzak gelecek- te ve herhangı bır bıçımde mavı kurede yaşam sona erecekse bıle, onlar olasılıkla en son yok olacak canlı organızmalar arasında bulunacak- lardır Öyle kı, bır anlamda Antibiyotik Çağı olarak da adlandınlabılecek olan 20 yy biter- ken, ne onlarca yenı antibiyotik keşfi çabala- n, ne bu çabalara yol açan yuzlerce enfeksıyon hastalığı ve ne de bu hastalıklara neden olan bınlerce mıkroorganızma turu bıtmeyecek/yok olmayacaktır Tıpkı Albert Camus'nün Veba ısımlı roma- nının son cümlesmde yazıldığı gıbı, belkı de hep surecektır bu tehdıt "_halkın bir şeyden haberi oJmadığını ve krtaplarda okunduğu gi- bi veba mıkrobunun ne olduğunu, ne de ka>- bolduğunu; sayısız yıllar boyunca mobıhalar- da ve çamaşıriarda u\ ku>a dalabdeceğmı, oda- larda, mahzenlerde,sandıklarda, mendiDerde, eskı kâğıtlarda sabırla bekleyebileceğini ve za- manı geünce bir gün insanlan >ola geOrmek ve felaketlerine sebep olmak içın vebanın farele- rinı u\ kulanndan kaldınp, mutiu bır şehre ol- meye gönderebilecegini bilryordu." PENCERE Dinozor ile Bukalemun • "Bankalar soygun aracıdır " • "Bankalardakı soygun polıtıkacı-bürokrat ışadamının ışbırlığıyle gerçekleşıyor " • "Çeteler devletı sarmış " • 'Turkıye Cumhunyeb mafya cumhunyetine dö- nuşmüş " • "Nasıl olsa devlet guvencesı var dıye banka- lann ıçı boşaltılmış " • "Bankalar sorumsuz " • "Bankalar bankacılık ışlevını bıraktılar, devlet kâğıdı uzenne ış yapıyorlar" • "Bankalar devletten geçınıyor" • Italık harflerle dızılı yukardakı bolumu ben yaz- madım, tumu alıntıdır Kımlerden alıntı? Başbakan Mesut Yılmaz, Başbakan Yardımcı- sı Bulent Ecevrt, eskı Devlet Bakanı Refaıddin Şahin'ın son gunlerdekı konuşmalanndan alıntı- lar Koşe yazarlarına ış kalmadı En hızlı, en gozu kara, en pervasız köşe yazan bundan otede ne söyleyebılır'' Eskıden bu tur yazan koşe yazan soluğu ceza mahkemesınde alırdı, şımdı hukumet adamlan hepımızı solladılar Bıze yazacak ne kaldı? Çokşey 198O'lı yıllarda "yukselen değerler" adıylatez- gâhlanan "sözde duzen" çoktu "Pıyasa" her şeyı çozecektı Çozdu mu? Yukselen değerler uçurtmasının kuyruğuna ta- kılanlar, şımdı telaş ıçınde ağız değıştınyorlar "- Devlet bunalıma karşı onlem almalı " "- Knz kapımızda " "- Avrupa 1999'da bızı vuracak " "- Batı da devletler korumacılıkyaparken bız ne duruyoruz? " "- Devlet Baba ekonomıye el atmalı' " "- Ayakta durabılmemız ıçın devletın ekonomı- ye müdahale etmesı gerekıyor " Pekı, ne oldu? Pıyasa ekonomısıne tapanlardın mı değıştınyor- lar? Vaktıyle bu gerçeklerı dıle getırenlerle 'dino- zor' drye alay etmeye kalkışanlar, şımdı dinozor mu oluyoıîar? Yok canım Bunlar dinozor bıle olamazlar Çunku bukalemunduriar • Denız bıttı Avrupa'da egemenleşen sosyalıst ve sosyal de- mokrat ıktıdarlar, kıtada uygulanacak ortak bır go- ruşun ınsana donuk boyutlannda ekonomıye yak- laşım surecıne gınyorlar Turkıye'de ozelleştırme yağmasından çetecilı- ğe, banka soygunundan mafyacılığa dek yapıla- nan sozde serbest pıyasa tezgâhından namuslu ışadamlan da yaka sılkıyoriar 1999'un eşığınde, hukumet adamlan, yağma ve soygunun boyutlannı dıle geürecek sozcuk bu- lamıyorlar Pekı, ne olacak? • Yenıden ıktıdarlaşma ve yapılanma surecının anfesındeyız, "yukselen değerler"^epetaklak ola- cak, kendısını topariayamayan lıderler ve partıler bu sureçte kaynayıp gıdecekler Ya ıktıdarlar sorunlan çozerler Ya da sorunlar ıktıdarlan '1929 Buhranı' da Turkıye'de ekonomının zo- runlu koşullannı yaratmamış mıydı 1 ÇARŞIBAŞIİCRA MUDÜRLÜGÜ'NDEN DosyaNo 1998/2 Esas Yukanda esas numarası yazılı dosyamızda, borçlu Metın Gûndûz adına çıkaralan örnek 163 odeme emn kendısıne teblig edılemedığı gıbı yapüan adres araştırmalannda da tebhgaıa yarar açık ve kesın adresı tespıt edalemedığmden. odeme emrmm ılanen teblığıne karar venlmışür Omek No 163 Kambıyo Senetlen (Çek, Polıçe ve Emre Muharrer Senet) uzennde hacız yolu ıle yapılacak takıp taleplennde odeme emn Alacaklı ve varsa vekılının adı soyadı ve ıkametgahı Kemal Iskenderoglu, lskenderoglu Mobılya V akfikebır Borçlunun ve varsa kanunı temsılcısımn adı soyadı ve ıkametgahı Metın Gunduz Agah oğlu Afetevlen Zemm Kat Çarşıbaşı Alacagın Turk parası ıle tutan 400 000 000 TL asıl alacak + 19 733 333 TL bınkmış faızı = 419 733 333 TL toplam alacak ıJe asıl alacak uzennden takıp tan- hmden mbaren yuzde 74 feızı ıcra harç ve masraflanyla bırlıkte tah süı Senet ve tanhı 01 03 1998 tanzım 01 06 1998 vade tanhlı 400 000 000 TL bedellı senet Yukanda yazılı borc ve masTaflannı ışbu odeme emnnın ılanen teblığ tanhınden ıübaren 20 gun ıçınde odemenız, takıbın dayanagı seoet kambıyo senedı nıtelıgını haız de- gılse (15) gun ıçınde mercıe şıkayet etmenız takıp dayanağı senet al nndakı ımza sıze aıt değılse yıne bu (15) gun ıçmde aynca açıkça bır dılekçe ıle tetkık mercııne bıldınnenız, aksı takdırde kambıyo sene- dmdekı ımzanın sızden sadır sayılacağı ımzanızı haksız yere ınkar edersenız takıp konusu alacağm vuzde onu oramnda para cezasına mahkura edıleceğmız, borçlu olmadığımz veya borcun ıtfa veya ıh- mal edıldıgı veya alacagın zaman aşımına ugradıgı ve>a yetkı hakkm da ıürazınız varsa bunu sebeplen ıle bırlıkte (15) gun ıçınde tetkık mercune bır dılekçe ıle bıldırerek mercıden ınrazın kabulune daır bır karar geürmedığınız takdırde cebn ıcraya devam olunacağı ıüraz edılmedığı ve borç odenmedığı takdırde 20 gun ıçınde IİK nın 74 maddesme gore mal beyanmda bulunmamz bulunmazsaruz hapısle tazyık olunacağımz hıç mal beyanmda bulunmaz veya hakıkate aykı- n beyanda bulunursanız aynca hapısle cezalandmlacağıruz lşbu ıla- nen teblığ son ılan tanhmden mbaren (10) gun sonra yapılmış sayılır flanen teblığ ve ıhtar olunur 27 8 1998 Not Ödeme şıkayet ve ıtıraz surelenne 10 gunluk sure dahıl edümışnr Basın 42620 HERKESE BEDAVA 4 KAPAKLA "EFES"YAZAN HERKESE EFES ŞEMSİYESİ VE MİLYONLARCA BEDAVA EFES PİLSEN! RİZE PAZAR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1992/4 Karar No 1997/7 Davacı Pazar Orman Işletme Müdürlüğü tarafindan davalılar Fatma Güzey ve 46 arkadaşı aleyhıne mahkememızde açılan kadastro tespıtıne ıtuaz davasının yapılan yargılamasında venlen ara karan uyannca, Davalılardan Hemşın ılçesı Merkez Mahallesf nden Hülya Gungörsun, Suat Bal- ta, Kenan Şener ve Selamı Başak'a karann teblığ edılemedığınden karann 7201 sa- yılı yasanın ılgılı maddesı uyannca ılgılılere ılanen teblığ edılmış olup ılan tanhm- den ıtıbaren 15 gun ıçensınde ıüraz edılmedığı takdırde karann hükurn gıbı kesın- leşeceğı hususu ılanen teblığ olunur Basın 52349 EFES PUsea /*; üiı dunyıaı MUŞ ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1997/126 Davacı Nıhat Avcı tarafindan davalılar M Fevzı Tellı ve Tuncay Sahcı aleyhıne mahkememıze açmış olduğu menfı tespıt, bono ıptalı ve ıhtıyatı tedbır davasının yapılan açık duruşması sırasında venlen ara karan gereğınce, Davalılardan Tuncay Satıcı'nın tum aramalara rağmen teblıgata yarar açık adre- sı belırlenemedığınden adı geçenın duruşmanın bırakıldığı 23 12 1998 günu saat 09 00'da mahkememızde hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl ettırme- sı ılanen teblığ olunur 29 6 1998 Basın 38517
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear