Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3KASIM1998SA1
OLAYLAR VE GORUŞLER
Devlette Ciddiyet ve Saygınlık
TEVFİK ÜÎNAYDIN Emeklı Buyukelçı
S
iyasetçılenmızm ağzından
sık sık. gereklı gereksız, ul-
kemız u
itibannın yuksek
olduğu", "Ttıriave'nin bu-
yuk, guçlu ve cıddi bir dev-
İetolduğu" vb sozlennı du-
yanz Arök yadırgamaz duruma geldı-
ğımız bu sozlere son donemde "Turki-
je'nin koskocaman bir iilke" ve "durrya
devteu" olduğu deyımlen eklendı
Buna karşılık geçenlerde bir TV ka-
nalında duzenlenen "Turkiye'nin ima-
jı" konulu bir ızlencede (programda) ko-
nuşmacılar ulkemızın yabancı ulkeler-
de pek de parlak olmayan gorunumünun
duzeltılmesı ıçın neleryapılması gerek-
tığıne ılışkın gorûşlennı belırtıyorlardı
Izleyebıldığım kadanyla soz konusu
TV programında konusmacılardaha çok
gorunumumuzun dışanda nasıl duzelti-
lebıleceğı vonu uzennde durdular, ancak
bızım dışanya verdığımız goruntuye ılış-
kın pek goruş belırtmedıler
Her şeyden once ınsanlar ıçın olduğu
kadar devletler ıçın de geçerlı olan ozel-
lık "Nasıl gonınmek ıstenrvorsa oyle go-
runmeüdir" ılkesıdır
Bızım dışanya verdığımız gorûntûyu
anlamak ıçın uzun uzun kafa yormaya
gerek yok, ıçendekı goruntumuz ne ıse
dışanya da yansıyan bu goruntudur Ul-
ke duzeyınde olup bıtenlen her gun uzu-
lerek, umutsuzluğa kapılarak, daha da
onemlısı kendımıze olan saygımızı yıtj-
rerek ızlıyoruz Bırakınız halkı, yayın
organlannı, yönetımden sorumlu en ust
duzey yetkılılerbıle, toplumdan, sıyaset-
çılenmızden,yargıdanvb yakınır duru-
ma geldı
Durum boyleyken dunyanın bızı, ken-
dımızı gorduğûmuzden başkarörlu gö-
rebıleceğını nasıl duşunebılınz9
Kuşku-
suz yabancılann ulkemız hakkında da-
ha çok geçmışten kaynaklanan bazı on
yargılan olduğunu gormezden geleme-
yız Ancak bılehm kı asıl neden bunlar
değıl, şu anda (halen) ıçındebulunduğu-
muz durum ve bunun dışanya yansıma-
sıdır
"Hastaadam"olarak tanımlanmasın-
dan önce de, en guçlu, en gorkemlı do-
nemınde bıle Osmanlı Imparatorluğu
korkulan ve sırfbu korkudan kaynakla-
nan bir saygınlık gorürdu Buna karşı-
lık, Kurtuluş Savaşı'ndan bıtkm çıkmış,
yoksul ve gen kalmış, eskıye kıyasla çok
ufalmış, harap ulkesıne karşın 13 5 mıl-
yonluk Turkıye, rrurasını devraldığı Os-
manlı'yakıyasla çok daha saygmdı Ne-
denı ıse Turk'ün onurlu savaşı, tutarlı tu-
tumu, güvenüırlığı, çağdaş değerlen be-
nımseyışı ve cıddı. dürüst, dırayetlı, çağ-
daş kafalı yonetıcılenn varlığı ıdı
Eski bir Dışışien Bakanhğı mensubu
olarak, 1950'h vdlardan bu yana ulkemi-
zm dışandakı sayguıhğuını nasıl yıtirfl-
diğine uzulerek tanık oldum. Buna kar-
şın saygınlığımızın biryabancı ulke kon-
solosunun, hem de ülkemızde, Turk yar-
gısına dıl uzatma cüretını gosterecek ka-
dar yıtınlmış olabıleceğını aklımdan ge-
çıremezdım
Onüne gelenın "lonnızı pasaport"
(dıplomatıkpasaport) peşrne duşmesının
nedenını kendı kendımıze soralım ve bı-
lehm kı şımdılerde -kırmızı pasaport"
artık ıtıbar gormüyor
Avrupa Bırlığı kapısında bekletılme-
mızın nedenını de kûltür ve dın farklılı-
ğında arayıp kendımızı avutmayalım
Bızım coğrafyamızda, kulturlen ve dın-
len Avrupa'nınkınden çok farklı olan
Japonlar, Korelıler olsaydı onlar Avru-
pa Bırlığı'ne alınmayacaklarmıydı'' Hıç
kuşku duymayalım alınacaklardı ve de
kapı ardınakadaraçılarak Nedenı ıse apa-
ç.k
Ote yandan, "dunya devletHğiıniz'',
"saygınlığınuz", "cıddiyenınız''vb nıte-
lemelennı uluorta kullanmak bıze hıç
yakışmıyor Bılelım kı bu nıtelemelere
yakışır olanlar zaten bunu belırtmeye
gerek gormezler Bu nıtelıkler başkala-
nncabenımsendığı, algılandığı zaman de-
ğer taşır Sagyınlığın temelı cıddıyettır
Cıddı olanlar ıse cıddı olduklannı soy-
lemeye gerek gormezler, bu nıtelık dav-
ranışlarla kanıtlanır ve başkalannca ka-
bul edılır Ben kuçük yaşlarda görduk-
lenmle ve ışıttıklenmle, daha sonra oku-
duklanmla Atatürk ve Inönü'nun ko-
nuşmalannda bu turden sozlu gösten
yaptıklanna tanık olmadım Ama o za-
manlar cıddıyetımızden kımse kuşku
duymuyor, tûm dünyada saygı goruyor-
duk
a
DünyadevletBğinıize''geunce Boy-
le olabılmek ıçın kuşkusuz dunya so-
runlannda soz sahıbı olabılmek, bunla-
nn çözümune katkıda bulunabılmek ge-
rekır Boyle bir konumda olduğumuzu
söyleyebılır mıyız9
Bırakın dunya so-
runlannı, bolgemızdekı gelışmelerde bı-
le soz sahıbı olabıldığımızı soylemek
kolay olmasa gerek.
Şunu da belırtmek gerekır kı, ülkele-
nn dış gorûnumlen buyuk olçude yone-
terüenn kışılıklenyle, tutumlanyla, dav-
ranışlanyla oluşuyor Uzun yıllardır hıç
olmazsa bu yönden şanslı olduğumuzu
da soylemek ne yazık kı pek olası değıl
Sonuç olarak şunu soylemek ıstenm
Ulkemız gorünumünu duzeltmek ıçın
yabancı ülkelerde mümkun olan her tur
olanağı kullanalım ve gereken çabayı
gösterelım
Ancak bunun da otesınde asıl onemı,
kendımızın de beğenmedığımız görun-
tumuzü duzeltmeye verelun Nasıl go-
runmek ıstıyorsak öyle goruntü verelım
ve önce kendı kendımızı beğenır duru-
ma gelehm
ARADA BİR
Prof. Dr. KÂZIM TÜRKER
Nusret Fişek Hoca...
Aramızdan ayrılışının sekızıncı yıldonumunde
buyuk hekım, bılım adamı, sevgılı hocamız Prof
Dr Nusret Fişek'ı Turk hekımlen olarak saygıyla
anıyoruz
Yıldonumlen gorevlerıyle ülkemızde ız bırakmış
buyuk ınsanlan anmak gelecek kuşaklara bu ın-
sanlantanıtmakbakımındanonemlıdır Prof Dr Nus-
ret Fışek Hoca, seçkın bir hekımdır Aynca temel
tıp bılımlennden mıkrobıyolojı alanında ABD'de
doktora yapmış, dolayısıyla gunumuzde çok ara-
nan tıp doktoru ve PhD unvanına sahip çok nadır
hekımlerden bırıdır Ülkemızde enfeksıyon hasta-
lıklannın soaın olarak devam ettığı tarıhlerde, mık-
robıyolojı dalında doktora yapmış olması son de-
rece onemlı bir karardır Nıtekım Refik Saydam
Hıfzıssıhha Enstıtusu'nde çalıştığı donemlerde,
kırsal kesımdeçalışan hekım meslektaşlarına, su-
reklı eğıtım vererek bılgı tazelemelerını sağlama ba-
kımından bu programlar son derece onemlıydı ve
hıç aksatılmadan devam etmıştır
Nusret Hoca'nın ıdealındeyatan, her zaman her
konuşmasında ısrarla savunduğu, ulkemızdekı her
vatandaşın sağlık hızmetlennden yararlanmasın-
da eşıt haklara sahıp olması ıdı Bunun ıçın ulke
duzeyınde sağlık hızmetlennın vatandaşa ıletılme-
sınde çok onemlı reformlaryapmıştır Kuşkusuz bu
reformlardan en onemlısı 196O'lı yıllardan sonra mı-
marı olduğu ve uygulamaya soktuğu Sağlık Hız-
metlennın Sosyalteştınlmesı Yasası'dır (224 sayılı
yasa) Bugun halen yururiukte olan bu yasanın bir
seçeneğı (alternatıfi) henuz daha Turkıye'de uygu-
lama alanına sokulmamıştır
Hocamızın en onemlı nrtelıklerınden bınsı, son
derece durust, uygar, demokrat, ınsanlan seven
ve sayan bir yapıya sahıp olmasıdır Insan onuru-
na ve ınsan hakianna son derece onem veren Prof
Dr Nusret Fışek sırf bu yuzden bu ulkede kımıle-
rınce yanlış ve ılkel bir değerlendırmeye uğramış-
tır
Hocamız tıp mesleğının çok çabuk gelıştığını, dı-
namık bir yapıya sahıp olduğunu, dolayısıyla he-
kımlenn hangı dalda olursa olsun, kendı sahala-
nnda sureklı eğıtıme tabı tutulmalannı her zaman
savunurdu ve dunyanın herhangı bir yennde teda-
vıde kullanılan bir yontemın Turkıye ınsanından
esırgenmesını kesınlıkle kabul etmezdı Sureklı
eğıtım programlannı bu bakımdan destekler ama
bu desteklemede uzmanhk demeklennın katkısı ola-
bıleceğını, tabıp odalannın ve Turk Tabıplen Bıriı-
ğı'nın bunlan sağlamada yardımcı olabıleceklerı-
nı her zaman ısrarla savunurdu
Nusret Hoca, ulkemızın çok uç kesımlennden bı-
rınde vatandaşın ıstırabını dındırmek ıçın çare bu-
lunamıyorsa, bu ulkeyı ıdare edenlerın rahat olma-
maları gerektığını daıma soyler ve onenrdı Bu ba-
kımdan da hekımlıkte ılk hızmetı veren, aşağı yu-
karı sağlık hızmetlennın yuzde doksanını veren
pratısyen hekımler daha fazla onemlıydı ve onla-
rın her turlu olanağa sahıp olmalarını ısrarla savu-
nur ve pratısyenlığın artık Turkıye'de bir uzmanhk
eğrtımınden sonra elde edılebılmesını ısterdı
Hocamız tum bu ınsanı ozellıklen yanında ulke-
sını seven, laıklık ılkesının her zaman savunucusu
olmuş, Cumhurıyete kanat germış onemlı kışıler-
den bınsıdır 0, demokrat, laık, uygar, bılım ada-
mı kendı alanında ulkesıne buyuk hızmette bulun-
muş dolayısıyla Cumhunyete kanat germış Kal-
paksız Kuva-yı Mıllıyecılerden bırısıydı
Bugun Cebecı Mezarlığı'nda Mıllı Mucadele'de
buyuk yararlılıkları gorulmuş Kalpaksız Kuva-yı
Mıllıyecı Nusret Fışek, Mıllı Mucadele'de buyuk
kahramanlık ve yararlılıkları gorulmuş babası ko-
mutan Kalpaklı Kuva-yı Mıllıyecı Hayrullah Fişek
ıle yan yana yatmaktadır
Antibiyotik Çağı Biterken
Dr. SAMt EREN Farmakolojı Uzmanı
1
928yıhndaLondra-St MaryHas-
tanesı Mıkrobıyolojı Laboratuvan
çalışanlan uzunca bir tatılden dön-
duklennde çok ılgınç bır gorunum-
le karşılaştılar Kapağı açık unutu-
lan bır bakten üretme kabımn ba2n
noktalannda hıç mıkrop urememıştı Yanı ha-
vada bolca bulunan Penıcıllıum notatum adlı
kuf mantannın uzenne düştûğu bölümlerde
baktenler ölmuşlerdı ve bu gözlemm pratık
sonucu olarak ıse Dr. Alesander Fleming ön-
derlığmdekı grup tarafindan ınsanlığın yazgı-
sınm yönü tümüyle değıştınlıyor, ınsanoğlu o
zamana kadar hep yenıldığı baktenler karşısın-
da ılk gerçek sılahını elde edıyordu Penısılın
Tek hucrelı mıkroorganızmalar (baktenler,
vırusler, mantarlar), doğa sahnesıne çıktığın-
dan ben msanm -kendısını saymazsak- en bu-
yuk duşmanı olmuşlar, enfeksıyon hastalıkla-
n mılyonlan kısa surelerde engel ve ayncalık
tanımaksızın yok etmış, buyuk goçler yaşan-
mış, uygarlıklarçökmuş ya da sarsıhnıştır Av-
rupa'ya ılk defa 6 yy'de gelen veba aralıklar-
la yapüğı salgınlarla bu kıtayı neredeyse tumuy-
le yok olma noktasına getırmıştır 14 yy'de
Çm'den kaynaklanan bır başka veba salgını ıse
Asya kıtasında 25 mılyon ınsanı öldurdukten
sonra yonunü batıya çevınr Özcllıkle Orta
-Çag'dasavaş,engızısyon ve vebauçlusünun oluş-
turduğu acı, korku ve yıkım tanhsel kaynakla-
nn dışında, sayısız sanat esennde de bugün bı-
le urpernyle ızlenmektedır Frengı ıle de 15 yy'de
tanışan Avrupa, bundan gerçek anlamda kur-
tulmak ıçın yıne penısılınm keşfını bekleyecek-
tır Tanhçıler, 1812'deN Bonaparte'ıRusyase-
fennde bozguna uğratan nedenler arasında tı-
fûsu de saymaktadırlar Savaş ve kıtlık donem-
lenmn bu firsatçı hastalığı bızım yakın tanhı-
mızde de dehşetle anılan felaketlere yol açmış,
en son olarak da I Dunya Savaşı'nda Doğu cep-
hemızde on bınlerce askenn olumune neden ol-
muştur
Penısılmın bulunması ve baktenyel enfeksı-
yon hastahklanmn tedavısınde yaygm olarak
kullanılmaya başlanması (1941, Dr H Florey
ve Dr E Chaın) sonrasmda antibiyotik keşıf-
lenmn hızla bırbınnı ızlemesıne karşuı, enfek-
sıyon hastalıklan burun dûnyada hâlâ önemı-
nı korumakta ve olümlere, sakatlıkiara, ış gû-
cu kayıplanna neden ohnayı sûrdurmektedır-
ler
öte yandan, gereksız (ör vırüsler antıbıyo-
tdderden hıç etkılenmezler), yetersız ve yan-
lış antibiyotik kullanımı başta gelen neden ol-
mak üzere, değışık etmenleryuzünden başlan-
gıçta duyarlı olan bazı baktenler bırçok anö-
bıyotığe zamania dırenç gelıştırmektedırler
Dırençlı baktenler ıse, özellıkle bebeklerde,
yaşlılarda ve bağışıklık sıstemı zayıflamış has-
talarda çok çetuı sorunlaryaratabılrnekte, olûm-
cul olabılmektedırler Örneğın,bırzamanlarül-
kemızde başanyla uygulanan tûberküloz (ve-
rem) eradıkasyon programlan sayesmde, genış
halk kıtleleı>bu hastalığı ya romanlardan ya da
eskı Yeşılçam filmlennden taruyorlardı Ancak
bugun, mevcut tûberküloz ılaçlanna dırenç ge-
lıştırmış olan bazı bakten tıplen toplumumuz
ıçın son derece buyûk ve cıddı bır tehlıke oluş-
turmaktadır
Baktenlenn antıbıyotıklere hızla ve sureklı
olarak dırenç kazanması ve enfeksıyon hasta-
lıklannı daha etkılı daha radıkal tedavı etme ara-
yışlan bılım adamlannın sureklı olarak yenı an-
tıbıyotıkler bulmalannı zorunlu kılmaktadır
Ancak dığer tum ılaç gruplannda olduğu gıbı,
antıbıyotıklenn de tıbbın kullanımına sunulma-
sı çok uzun, zahmetlı ve pahalı bır sureçtır
önce deney hayvanlannda ya da özel deney sıs-
temlennde bınlerce kımyasal madde "ilaiç öo-
adayı" olarak etkmlıkaçısındandenenır Butest-
lerde olumlu sonuç veren maddeler derhal de-
ğışık hayvan turlennde kısa ve uzun surelı tok-
sısıte (zehırlılık) testlenne alınırlar Bu aşama-
dan da başanyla geçen "ilaç adavı" ılk defa sı-
nırlı sayıda sağlam ve gonullu ınsanlarda de-
nenerek dozu ve ılacın vûcuttakı yazgısı sap-
tanır (Bınncı Donem Klınık Denemeler) Da-
ha sonra ılaç adayı değışık dozlarda hastalara
uygulanır ve sağaltımsal etkınlığı olup olma-
dığı gorûlur (tkıncı Dönem Klmık Denemeler)
Bu aşamayı takıben ıse, ılaç adayı daha fazla
hasta gruplannda (ve mevcut dığer ılaçlar kar-
şısında) denenerek etkınlığı ve zararsızlığı (gü-
verurlığı) genış olçekte gostenlır (Uçuncü Do-
nem Klınık Denemeler) Son evreden de başa-
nyla geçen ılaç adayı artık upta kullanılmak ûze-
re pıyasaya sunulur
Kaba bır hesaplamayla, denenen her 10 000
kımyasal maddeden yalmzca 1 tanesı ılaç ola-
rak pıyasaya çıkmaya değer bulunabıhnekte-
dır Bu denemelenn sûresı yaklaşık 10-12 yıl
ve malıyetı de yaklaşık 250 mılyon USD oldu-
ğundan, böylesı karmaşık, guç ve pahalı bıret-
kınlığın ustesınden gelebılecek, yanı "yeni ilaç
buluşu" yapabılecek teknolojık ve mah guce
sahıp fırma mıktan dunyada oldukça azdır
Aynca, böylesı bır sureçten geçen ılaç pıyasa-
ya çıktıktan sonra da yıne ılaç fırmasının des-
teğıyle sureklı olarak ızlenır, yan etkılen ve ye-
nı hastahk ya da hastalık alt- gruplannda etkı-
lı olup olmadığı klınık çalışmalarla saptanır
(Dorduncu Dönem Klınık Denemeler) Ancak,
bu aşamada bıle onemlı yan etkılen saptanır-
sa ılaç tumuyle kullanımdan kaldınlabıln- ve on-
ca yıllık çaba ıle yatınm boşa gıtmış olur Ilaç
fiyatlannın özellıkle de yenı ılaçlann -kı ulke-
mız ıçın kaçınılmaz olarak ıthal ılaçlardır- pa-
halı olmasının nedenlennden bındır bu uzun
ve karmaşık "ilaç haiıne getaıe" surecı
Enfeksıyon hastahklanmn çok onemlı so-
runlar oluşturduğu ve aşılama ıle anübıyotık te-
davısıne tnlyonlar akıtan, ama ne yazık kı yu-
kanda belırtılen anlamda yenı antibiyotik (ge-
nelde ılaç) gelıştııme olanağmdan tûmuyle
yoksun olan ülkemızde şu aşamada yapılacak
bırtakım ulusal ve evrensel ölçeklı uygulama-
lar ıse genel hatlanyla şoyle sıralanabıhr
1 Hyyenık bır çevre sağlanması ve kışısel
hıjyen bılmcırun tum toplum katmanlannda
yerleştınlmesı ıçın sureklı ve etkın önlemlenn/
uygulamalann yaşama geçınlmesı şarthr Or-
neğm, ekmeğın kapalı ambalajlar ıçınde satıl-
ması zorunluluğu toplum sağlığını çok olum-
lu etkıleyecektır Ödunsuz olarak sûrdürülme-
lı ve dığer gıda urûnlen (sımıt, peynır, et vs)
ıçın de benzen yaptınmlar getınhnehdır
2 Enfeksıyon hastahklannda aşılama ıle ko-
runma hem daha kapsamlı ve etkılı hem de da-
ha ucuzdur Bu nedenle ulusal aşılama prog-
ramlanmızm ıçenklennının genışletılmesı dı-
şında, Sağlık Bakanlığı'nca "dunya standart-
lannda" yerlı aşı uretımı ıçın gereklı yatınm
ve gınşımler bır gûn bıle geçınhneden uygu-
lamayakonulmalı ya da proje aşamasında olan-
lar olabıldığınce sûratlendınlmelıdır
3 Annbıyotıkleryalnızca gereken durumlar-
da ve yeterlı süreyle kullanılmalıdırlar Anti-
biyotik savurganlığıyla yalnızca hekımler -bı-
raz da abartılı olarak- suçlanmakta, hastalığm
ayıncı tanısında karşılaşılan guçlukler ıle has-
talığın seynnde baktenlenn ışe kanşabılme
olasılığına bağlı kapsamlı tedavı yaklaşımı gı-
bı teknık haklılıklann ve -asla onaylanamaz-
tecımsel kaygılann otesınde, hastanın ve/veya
yaknılannın ısrar ve beklentılen de goz ardı edı-
İebılmektedırbuyargılamada Aynca artık gu-
numûzde tıp doktoru olmamasına karşın, bır-
çok kışı anübıyotıklen yanlış ya da gereksız du-
rumlarda ve çoğunlukla da yetersız doz ve sü-
relerde kendılıklennden kullanmakta veya bır-
bırlenne onerebılmektedırler
4 Yenı ılaçlann gelıştınlmesı ıçın ülkemız-
de bır an önce AR-GE (Araştırma-Gelıştırme)
çalışmalanna başlanmalıdır Gereklı ınsan fak-
törü (kı aslında ülkemızde bu çalışmalan ya-
pabılecek yeterlı nıtelık ve nıcehkte, ama ne ya-
zık kı bu yönde atıl durumda ve dağınık bıra-
kılmış teknık/bılımsel personel mevcuttur) ve
ınanılmaz malıyetı duşunülduğunde, böylesı
bır aktıvıtenın gunumuz Turkıyesı 'nde bır ılaç
fırmasınca yuklenılmesı neredeyse olanaksız-
dır Ancak, Sağlık Bakanlığı-unıversıte-ılaç
endustnsı ışbırlığıyle rahatlıkla oluşturulabıle-
cek bır kurumun ılaç AR-GE çalışmalanna
başlaması ya da buna benzer bır projenın ge-
lıştınlmesı neredeyse geç bıle kahnmış bır gı-
nşımdır
Son madde yaşamsal önemı ve artık ertele-
nemezlığı nedenıyle belkı de ılk sırada duşu-
nülmesı gereken oncelıkte bırönendır Çunku
ulkemız açısından, bılım ve teknolojıye "ak-
tif" ve "somırt" katkılarda bulunmak, ulusla-
rarası bılımsel yayın sayısıyla özdeşleştınlen
bır prestıj sorununun otesınde, yaşamsal bır
"M>runhıluk''tur Futbol takımlanna başanla-
n C) nedemyle mılyarlarca lıra odül veren, er-
ken seçım yuzünden devletın kıt gelırlennı saç-
maktan çekınmeyen bır ulke, tnlyonlar gerek-
se de artık ılaç ıçm AR-GE faalıyetlenne baş-
lamalı veyabunun yollannı hızla aramalıdır Ak-
sı halde, dığer tum alanlarda (savunma, ıletı-
şım, bılışım vd ) olduğu gıbı yenı ılaç ve teda-
vı yaklaşımlan konusunda da başkalannın bu-
luş ve katkılanm beklemekten başka hıçbır şey
gelmez elımızden
Baktenler (ve dığer tek hücrelıler) Homo
Sapıens ve atalan ortaya çıkmadan çok once
dünyamızda yaşıyorlardı Eğer uzak gelecek-
te ve herhangı bır bıçımde mavı kurede yaşam
sona erecekse bıle, onlar olasılıkla en son yok
olacak canlı organızmalar arasında bulunacak-
lardır Öyle kı, bır anlamda Antibiyotik Çağı
olarak da adlandınlabılecek olan 20 yy biter-
ken, ne onlarca yenı antibiyotik keşfi çabala-
n, ne bu çabalara yol açan yuzlerce enfeksıyon
hastalığı ve ne de bu hastalıklara neden olan
bınlerce mıkroorganızma turu bıtmeyecek/yok
olmayacaktır
Tıpkı Albert Camus'nün Veba ısımlı roma-
nının son cümlesmde yazıldığı gıbı, belkı de
hep surecektır bu tehdıt "_halkın bir şeyden
haberi oJmadığını ve krtaplarda okunduğu gi-
bi veba mıkrobunun ne olduğunu, ne de ka>-
bolduğunu; sayısız yıllar boyunca mobıhalar-
da ve çamaşıriarda u\ ku>a dalabdeceğmı, oda-
larda, mahzenlerde,sandıklarda, mendiDerde,
eskı kâğıtlarda sabırla bekleyebileceğini ve za-
manı geünce bir gün insanlan >ola geOrmek ve
felaketlerine sebep olmak içın vebanın farele-
rinı u\ kulanndan kaldınp, mutiu bır şehre ol-
meye gönderebilecegini bilryordu."
PENCERE
Dinozor ile Bukalemun
• "Bankalar soygun aracıdır "
• "Bankalardakı soygun polıtıkacı-bürokrat
ışadamının ışbırlığıyle gerçekleşıyor "
• "Çeteler devletı sarmış "
• 'Turkıye Cumhunyeb mafya cumhunyetine dö-
nuşmüş "
• "Nasıl olsa devlet guvencesı var dıye banka-
lann ıçı boşaltılmış "
• "Bankalar sorumsuz "
• "Bankalar bankacılık ışlevını bıraktılar, devlet
kâğıdı uzenne ış yapıyorlar"
• "Bankalar devletten geçınıyor"
•
Italık harflerle dızılı yukardakı bolumu ben yaz-
madım, tumu alıntıdır
Kımlerden alıntı?
Başbakan Mesut Yılmaz, Başbakan Yardımcı-
sı Bulent Ecevrt, eskı Devlet Bakanı Refaıddin
Şahin'ın son gunlerdekı konuşmalanndan alıntı-
lar
Koşe yazarlarına ış kalmadı
En hızlı, en gozu kara, en pervasız köşe yazan
bundan otede ne söyleyebılır''
Eskıden bu tur yazan koşe yazan soluğu ceza
mahkemesınde alırdı, şımdı hukumet adamlan
hepımızı solladılar
Bıze yazacak ne kaldı?
Çokşey
198O'lı yıllarda "yukselen değerler" adıylatez-
gâhlanan "sözde duzen" çoktu
"Pıyasa" her şeyı çozecektı
Çozdu mu?
Yukselen değerler uçurtmasının kuyruğuna ta-
kılanlar, şımdı telaş ıçınde ağız değıştınyorlar
"- Devlet bunalıma karşı onlem almalı "
"- Knz kapımızda "
"- Avrupa 1999'da bızı vuracak "
"- Batı da devletler korumacılıkyaparken bız ne
duruyoruz? "
"- Devlet Baba ekonomıye el atmalı' "
"- Ayakta durabılmemız ıçın devletın ekonomı-
ye müdahale etmesı gerekıyor "
Pekı, ne oldu?
Pıyasa ekonomısıne tapanlardın mı değıştınyor-
lar? Vaktıyle bu gerçeklerı dıle getırenlerle 'dino-
zor' drye alay etmeye kalkışanlar, şımdı dinozor mu
oluyoıîar?
Yok canım
Bunlar dinozor bıle olamazlar
Çunku bukalemunduriar
•
Denız bıttı
Avrupa'da egemenleşen sosyalıst ve sosyal de-
mokrat ıktıdarlar, kıtada uygulanacak ortak bır go-
ruşun ınsana donuk boyutlannda ekonomıye yak-
laşım surecıne gınyorlar
Turkıye'de ozelleştırme yağmasından çetecilı-
ğe, banka soygunundan mafyacılığa dek yapıla-
nan sozde serbest pıyasa tezgâhından namuslu
ışadamlan da yaka sılkıyoriar
1999'un eşığınde, hukumet adamlan, yağma
ve soygunun boyutlannı dıle geürecek sozcuk bu-
lamıyorlar
Pekı, ne olacak?
•
Yenıden ıktıdarlaşma ve yapılanma surecının
anfesındeyız, "yukselen değerler"^epetaklak ola-
cak, kendısını topariayamayan lıderler ve partıler
bu sureçte kaynayıp gıdecekler
Ya ıktıdarlar sorunlan çozerler
Ya da sorunlar ıktıdarlan
'1929 Buhranı' da Turkıye'de ekonomının zo-
runlu koşullannı yaratmamış mıydı
1
ÇARŞIBAŞIİCRA
MUDÜRLÜGÜ'NDEN
DosyaNo 1998/2 Esas
Yukanda esas numarası yazılı dosyamızda, borçlu Metın Gûndûz
adına çıkaralan örnek 163 odeme emn kendısıne teblig edılemedığı
gıbı yapüan adres araştırmalannda da tebhgaıa yarar açık ve kesın
adresı tespıt edalemedığmden. odeme emrmm ılanen teblığıne karar
venlmışür Omek No 163 Kambıyo Senetlen (Çek, Polıçe ve Emre
Muharrer Senet) uzennde hacız yolu ıle yapılacak takıp taleplennde
odeme emn Alacaklı ve varsa vekılının adı soyadı ve ıkametgahı
Kemal Iskenderoglu, lskenderoglu Mobılya V akfikebır Borçlunun ve
varsa kanunı temsılcısımn adı soyadı ve ıkametgahı Metın Gunduz
Agah oğlu Afetevlen Zemm Kat Çarşıbaşı Alacagın Turk parası ıle
tutan 400 000 000 TL asıl alacak + 19 733 333 TL bınkmış faızı =
419 733 333 TL toplam alacak ıJe asıl alacak uzennden takıp tan-
hmden mbaren yuzde 74 feızı ıcra harç ve masraflanyla bırlıkte tah
süı Senet ve tanhı 01 03 1998 tanzım 01 06 1998 vade tanhlı
400 000 000 TL bedellı senet Yukanda yazılı borc ve masTaflannı
ışbu odeme emnnın ılanen teblığ tanhınden ıübaren 20 gun ıçınde
odemenız, takıbın dayanagı seoet kambıyo senedı nıtelıgını haız de-
gılse (15) gun ıçınde mercıe şıkayet etmenız takıp dayanağı senet al
nndakı ımza sıze aıt değılse yıne bu (15) gun ıçmde aynca açıkça bır
dılekçe ıle tetkık mercııne bıldınnenız, aksı takdırde kambıyo sene-
dmdekı ımzanın sızden sadır sayılacağı ımzanızı haksız yere ınkar
edersenız takıp konusu alacağm vuzde onu oramnda para cezasına
mahkura edıleceğmız, borçlu olmadığımz veya borcun ıtfa veya ıh-
mal edıldıgı veya alacagın zaman aşımına ugradıgı ve>a yetkı hakkm
da ıürazınız varsa bunu sebeplen ıle bırlıkte (15) gun ıçınde tetkık
mercune bır dılekçe ıle bıldırerek mercıden ınrazın kabulune daır bır
karar geürmedığınız takdırde cebn ıcraya devam olunacağı ıüraz
edılmedığı ve borç odenmedığı takdırde 20 gun ıçınde IİK nın 74
maddesme gore mal beyanmda bulunmamz bulunmazsaruz hapısle
tazyık olunacağımz hıç mal beyanmda bulunmaz veya hakıkate aykı-
n beyanda bulunursanız aynca hapısle cezalandmlacağıruz lşbu ıla-
nen teblığ son ılan tanhmden mbaren (10) gun sonra yapılmış sayılır
flanen teblığ ve ıhtar olunur 27 8 1998 Not Ödeme şıkayet ve ıtıraz
surelenne 10 gunluk sure dahıl edümışnr Basın 42620
HERKESE BEDAVA
4 KAPAKLA "EFES"YAZAN
HERKESE EFES ŞEMSİYESİ
VE MİLYONLARCA
BEDAVA EFES PİLSEN!
RİZE PAZAR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1992/4
Karar No 1997/7
Davacı Pazar Orman Işletme Müdürlüğü tarafindan davalılar Fatma Güzey ve 46
arkadaşı aleyhıne mahkememızde açılan kadastro tespıtıne ıtuaz davasının yapılan
yargılamasında venlen ara karan uyannca,
Davalılardan Hemşın ılçesı Merkez Mahallesf nden Hülya Gungörsun, Suat Bal-
ta, Kenan Şener ve Selamı Başak'a karann teblığ edılemedığınden karann 7201 sa-
yılı yasanın ılgılı maddesı uyannca ılgılılere ılanen teblığ edılmış olup ılan tanhm-
den ıtıbaren 15 gun ıçensınde ıüraz edılmedığı takdırde karann hükurn gıbı kesın-
leşeceğı hususu ılanen teblığ olunur Basın 52349
EFES PUsea
/*; üiı dunyıaı
MUŞ ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1997/126
Davacı Nıhat Avcı tarafindan davalılar M Fevzı Tellı ve Tuncay Sahcı aleyhıne
mahkememıze açmış olduğu menfı tespıt, bono ıptalı ve ıhtıyatı tedbır davasının
yapılan açık duruşması sırasında venlen ara karan gereğınce,
Davalılardan Tuncay Satıcı'nın tum aramalara rağmen teblıgata yarar açık adre-
sı belırlenemedığınden adı geçenın duruşmanın bırakıldığı 23 12 1998 günu saat
09 00'da mahkememızde hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl ettırme-
sı ılanen teblığ olunur 29 6 1998
Basın 38517