Catalog

28 KASIM 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER îşçi sendikalan, yasa gereği 60 gün içinde bir gelişme sağlanamazsa karan uygulayacaklar 70 bin işçi greve hazırianıyorALİER Tekstil Sanayi Işverenleri Sendıkası (TÎS) ile Türk- tş'e bağlı Teksif, DlSK'e bağh Tekstil ve Hak-Iş'e bağlı Öz Iplik-Iş sendikalanna üye toplam 70 bin işçiyi kapsayan grup toplu iş sözleşmelerinde, işveren sendikasının "sıfirzam"önermesi üzerine grev karan alındı. tşçi sendikalan, TlS'in tutumunun her şeyden önce insani olmadığını vurgularken TlS Başkanı Halit Narin, hükümeti sadece finans çevreleri için çalışmakla suçiadı. Tekstil sektöründe bir süredir konuşulan kriz, sektörün dev firmalannda çalışan 70 bin işçinin grev karan almasıyla yeni bir boyut kazandı. Teksif Sendıkası'nın 50 bin, Tekstil Sendikası'nın ise 11 bin üyesi • Türk- İş'e bağlı Teksif, DÎSK'e bağlı Tekstil ve Hak-Iş'e bağlı Öz Iplik-tş sendikalanna bağlı toplam 70 bin işçiyi kapsayan grup toplu iş sözleşmelerinde, işveren sendikasının "sıfır zam" önermesi üzerine grev karan alındı. İşçi sendikalan, işveren sendikası TlS'in tutumunun her şeyden önce insani olmadığını vurgularken TİS Başkanı Halit Narin, hükümeti sadece finans çevreleri için çalışmakla suçiadı. adına önceki gün aldığı grev karanrun ardından Öz Iplik-îş Sendikası da dün 8 bin üyesi adına grev karan aldı. Teksif Genel Başkanı Zeki Polat, işveren sendikasıyla önümüzdeki salı günü bir araya geleceklerini belirterek grev karannın uygulanıp uygulanmayacagının büyük oranda bu toplantıda belli olacağını söyledi. Krizin nedeninin işçiler olmadığına dikkat çeken Polat, sıkıntının başlıca nedenleri olarak Uzak Doğu'dan gelen dampingli mallar ile pamuktaki yanlış politikalar ve dünyada yüzde 5-6 dolar olan kredi oranırun bizde, yüzde 20-25 seviyesinde olmasını gösterdi. Öz tplik-lş Sendikası Genel Başkanı Yusuf Engin de işveren sendikasımn sıfir zam öneren tutumunun her şeyden önce insani olmadığını söyledi. Sektördeki ortalama ücretlerin 40-50 milyon lira olduğunu ve bu ücretin insanlıkla bağdaşmadığını savunan Yusuf Engin, Teksif Sendikasf nı da işçi sendikalannın güçbirliğini engelleyerek işverenin suçuna ortak olmakia suçiadı. Engin, Türkiye'de tekstil işverenlerinin devlete ve bankalara dayalı bir sistem oldukJannı, temmuz başında teşviklerin durdurulmasının ardından sudan çıkmış balığa döndülderini söyledi. Işverenlerden 10 yılhk bilançolannı ortaya koymalannı isteyen Engin, sektörde çalışan 2.5 milyon kişiden sadece 490 bininin sigortah, 150 bininin de toplusözleşme hakkına sahip oldugunu belirtti. TİS Başkanı Halit Narin ise işçi sendikalanna sıfır zam değil, tekliflere karşı bir öneri sunmadıklannı anlattı. Sektörün önünü göremediğini anlatan Narin şunlan söyledi: "Hükümet yalnız finans çevreleri için çakşıyor. Birkaç yüz milyon dolar kredi talebinde bulunduk. Türkbank'a 400 milyon dolar para enjekte ettiler. Ama 30 mihar dolar ihracatın devamlılığını garanti etmemize karşın bize bu parayı kredi olarak vermediler. Demek ki 23 mihon çalışan insamn hiçbir değeri yok. Türkiye'nin ilk 100 büyük şirketinin 1 yıDık kân, bu yıl 2 bankamn altı ayhk kârından daha düşiik. Düşünebiüvor musunuz? Böyle bir dinamizm içinde bizim işçi sendikasıyla nasıl bir anlaşma yapacağız diye, başkalarının gelip karar vermesi lazun." 3 ayrı operasyon 67 kilo eroin ele geçirildi fstanbul Haber Servisi - tstanbul Emni- yet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlü- ğü ekiplerinin Istanbul'da düzenlediği 3 ayn operasyonda, piyasa değeri yaklaşık 1.5 trilyon lira olan 67 kilo eroin ile Ko- lombiya'dan tebrik kartlanyla gönderilen 5 milyar lira değerindeki 50 gram kokain ele geçirildi. Operasyonlarda, 4'ü yabancı uynıklu 13 kişi gözaltına alındı. Narkotik şube ekipleri. Türkiye üzerin- den Hollanda'ya uyuşturucu sevkıyatı ya- pılacağı ihban almca. Bayrampaşa'da bir otobüse baskın düzenledı. Operasyonda; biri yabancı 8 kişi, 57 kilo eroin ve 2 ruh- satsız tabancayla birlikte yakalandı. Nar- kotik şube ekiplerinin, Bakırköy'de dü- zenlediği 2. operasyonda da bir otomobi- lin içerisinde 10 kilo eroin ele geçirilirken 2 kişi gözaltına alındı. Yetkililer, ele geçirilen eroin maddesi- nin piyasa değerinin yaklaşık 1.5 frilyon lira oldugunu belirtti. Narkotik dedektifler, Kolombiya'dan Türkiye'ye tebrik kartlan arasmda koka- in gönderildiğini belirledi. Yapılan incele- mede\ 5 kartın arasında özel ambalajlt ola- rak zulâ edilmiş 5 milyarlira değerinde 50 gram kokam ele geçirildi. Kartlann gön- derildiği adreslere, postacı kjlığına giren polisler tarafindan düzenlenen baskınlar- da, 2 Kenyalı ve 1 Tanzanyalı gözaltına alındı. Oyuncak bebekte eroin ticareti Beyoğlu'nda da oyuncak bebek içeri- sinde uyuşturucu satmak isteyen bir kadın, 5 gram eroin maddesi ile gözaltına alındı. Narkotik şube müdürlüğüne bağlı sokak timlerinin yaptığı çalışmalarda. Beyoğ- lu'nda Emine Merman adlı bir kadının uyuşturucu sattığı belirlendi. Emine Mer- man ile alıcı gibi irtibata geçen ekipler, bu- luşma yerine elindeki oyuncak bebek ile gelen kadını yakalayarak gözaltına aldı. Oyuncak bebek içerisinde yapılan incele- mede, 3 gram eroin maddesi ele geçirildi. Merman'ın üzerinde de 2 gram eroin bulundu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakühesi ve Panatel-Panasonk tarafindan düzenienen *Ayın İletişimciteri Ödülü"' sahiplerine verildi Gazetemiz ve Radyo Cumhuriyet 'e 'Ayın Iletişimcisi Ödülü' Sabancı: PoMkaalarsünepe tstanbul Haber Servisi - Işadamı Sakıp Sabancı, se- çim yasasının mutlaka "doğru dürüst istikraru, ve devamlı hükümederi getire- bilecek şekilde" degıştıril- mesi gerektığinı söyledi. Po- litikacılan "sünepelik" yap- makla suçlayan Sakıp Sa- bancı, "Bu memleketin w - gisinin yüzde 5'ini veren Sa- bancı topluluğu. dönüp so- ruyor politikacıiara: Benim verdiğim vergiyi ne yapıvor- sunuz kardeşim" dedi. İstanbul Üniversitesi Ileti- şim Fakültesi ve Panatel-Pa- nasonic tarafindan düzenlenen "Ayın İJe- tişüncileri Ödülü". ekim ayı iletişimcile- rı olarak kurum dalında gazetemize ve Radyo Cumhuriyet'e verildi. lÜ'de dün düzenlenen ödül töreninde, eylül ayı ile- tışimcıleri olarak işadamı Sakıp Saban- cı'ya, kurum dalında Koçsistem'e. ekim ayı ıletişimcisi olarak Tiyatro Sanatçısı Yıldız Kenteradına Kenter Tiyatrosu Mü- dürü Cengiz Özek ile Gazetemiz tstihba- rat Şefi Cengiz Yıldınm ve Radyo Cum- hunyet Genel Yayın Yönetmeni ÜmitZi- leH'ye ödüllerini, ÎÜ Rektörü Prof. Dr. Ke- İşadamı Sakıp Sabancı ve gazetemiz adına Istihbarat Şefimiz Cengiz Yıkbrun'a ödüllerini tÜ Rektörü Prof. Alemdaroğlu verdi. mal Alemdaroğlu verdi. Törende aynca gazeteci-yazar Oktay Verel'e degazeteci- lik hayatının 50. yılı, tÜ lletışim Fakühe- si'ndeki 25. yılı yılı nedeniyle özel onur plaketi sunuldu. Törende konuşan işadamı Sakıp Saban- cı, Türkiye'nin dünyada hak ettiği yeri alamamasının nedeninin Türkiye'nin Ife- tişimderötarh" olmasından kaynaklandı- ğını söyledi. "1yi iletişim"in Ankara'dan başlaması gerektığini belirten Sabancı, "Ankara'da birbirini anlamavan insanlar, onun için de daha iyi dü/enlemeleri yap- maktageciken bir toplum,iş- te sonuç bu" diye konuştu. Politikacılann hep seçim pe- şinde koştuklannı ifade eden Sabancı, seçim ekonomisi- nin faturasının halk tarafin- dan ödendiğine dikkat çekti. Bundan kurtulmak için se- çim yasasında mutlaka deği- şiklik yapılması gerektigini vurgulayan Sabancı, şöyle devam ertı: "Dogrn dürüst, bizi hedefe vardıracak, istik- rarlı.güçlü vedevamlı hükü- metler ile devamlı ve güçlü bir muhalefeti getirebilecek şekilde seçim kanununu ve partüer yasasuıı değistireceksen değiştir. Buna mecbursun. muhakkak bunu yapa- caksın. Vbksa dağ fare doğurur." Seçim kanununun hazırlanması için araştvrma konferansı yapılmasını öneren Sabancı, bu konferanstan çıkacak rapo- run, tüm parti liderlerince kabul edilip uy- gulanmasını istedi. Yeni hükümeti kura- cak lıderlerin "ben" hesabı yapmaması isteyen Sabancı. "Hükümete kim ortak olacaksa, Türkiye'nin hesabım düşüne- cek. Bu fedakârhğı yapmayan liderler yo- la çıkmasın" diye konuştu. 4 yaralı Faşist saldınlar tırmanıyor İSTANBÜL / tZMÎR (Cumhuriyet) - Yıldız Tek- nik Üniversitesi (YTÜ) Merkez Kampusu'nda dün yüzlerine maske takan bı- çaklı ve sopalı faşistlerin saldınsına uğrayan sol gö- rüşlü_3 öğrenci yaralandı. Ege Üniversitesi Kampusu içindeki öğrencilerin kaldı- ğı yurt da önceki gece fa- şistler tarafindan basıldı. Demir çubukJarla öğrenci- lerin üzerine saldıran faşist- ler, Mehmet Akif Okutan admdaki biröğrenciyi yara- ladı. YTÜ Merkez Kampu- su'nun kantinindeoturan sol görüşlü öğrencilere saat 09.30 sıralannda yüzlerine maske takan yaklaşık 20 fa- şist, bıçak ve sopalarla sal- dırdı. Saldın sonucu yarala- nan elektronik mühendisliği bölümû ögrencisı Duran Oguz Öcal (22) ile makme mühendisliği bölümünde okuyan Serkan Erol (21) ve mimarhk bölümü öğrencisi Esin Tektaş (18) arkadaşla- n tarafindan Şişli Etfal Has- tanesi'nekaldınldı. Ege Üniversitesi Kampu- su içinde bulunan erkek öğ- rencilerin kaldığı 3 nolu blok önüne önceki gece sa- at 00.30 sıralannda gelen bir grup faşist, ellerinde demir çubuk ve kalaslarla yurdu bastı. Katlara kadar çıkan saldırganlar sol görüşlü öğ- rencilerin kaldıklan odala- nn kapılannı kırarak öğren- cilere saldırdılar. Çıkan ça- tışmada, saldınya uğrayan Mehmet Akif Okutan başın- dan ve vücudunun değişik yerlerinden yaralandı. eraber olacağız... Yıllardır Türkiye'de en geniş kapsamlt "rent a car" hizmetini sunan "Budget", 2000'li yıllarda da kaiiteli hizmet anlayışı ve gelrşen araç filosuyla geleceğe giden yolda sizlerle • • r a B beraber olacak... ! • • • • Amaçlar çeşitli, araçlar Budget... Sibel Can \lan babasının adına ilkokul Sanatçı Sibel Can'ın babasının adına yapüracağı Uköğretim okuhınun protokolü dün İstanbul Valiliği'nde düzenlenen bir törenJe imzalandL Törenden sonra Vali ÇaJar, Can'a bir onur belgesi ve Taksirn Cumhurhet AnnVnın bir mirnatürü ile V'aüliğin 75. yıl dolayısıyla yayımladığı "Fotoğraflaria Nutuk'tan Cumhuri>et" adlı kitabı he- diye etti30 dersBkli ve 1500öğrenci kapasiteli Engin Can Güre İlköğretinı Okulu 'nun yapımına aralık a>ında başlanacak. Esenkr Fevziçakmak Mahallesi'nde inşa edile- cek okul 300 mihar lirava mal olacak. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Ocalan Paranoyası... Yıdardan beri, "Türkiye'ye Sevr'i yeniden da- yatmak istiyoriar. Tarihselmirasımız ve coğrafi ko- numumuzun dayattığı sorunlan yaşıyoruz" diye yazıp çizeriz. Sorunlarımızın çözümünün, ancak meseleyi böyle bir perspektif içinde ele almamız- la mümkün olabileceğini vurgularız. Ama içimizden bazıfarı, "Bırakın bu paranoya- y;"derter. "Türkiye'nin sorvnu, günümüz dünya- sının değişimine ayak uyduramamaktan gelmek- tedir." Alt kimliklerin ön planaçıkartılması, çevre, kadın haklan vb. çağdaş konularda, Ava;pa'daki gelişime ayak uydurabildiğimiz takdirde, sorunla- rımızın hafıfleyeceğini ileri sürerler. Öcalan'ın Roma macerası, sanıyorum bu arka- daşların ayaklannın yere basmalarını mümkün kıl- mıştır. Avrupa uygariığının temelini oluşturan ülke- lerden biri olan Italya, bir teröriste sahip çıkabil- mek için, olmadık oyunlara ve yalanlara başvur- du. "7I/fu/c/and/"dediler, tutuklanmamış. "Hapis- hanede" dediler, kapısından geçmemiş. "Hasta- nede" dediler, semtine uğramamış. Sonunda özel bir klinikte konuk edildiği ve her türlü ilişkisine izin verildiği anlaşıldı... öcalan'ın neden Türkiye'ye verilmesi gerektiği ve neden serbest bırakılmaması gerektiğine dair, günlerden beri okuduğumuz şeyleri yineleyecek değilim. Ancak Italya, başına nasıl bir bela sardı- ğını anlamaya başladı. (Biraz geç olsa bile.) Geçen hafta, Italyan radyo televizyon kurumu- nun ikinci programındaki "P/noAyo"tartışma prog- ramını, bir Türk televizyonu kanalıyla kısmen izle- dim. Tam bir komedi. (Galiba o programı yapan programcı, daha sonra "taraflı" davrandığını ka- bul ederek özür dilemiş ama, iş işten geçtikten sonra.) O programda konuşanlar, hiç de uygar dünya- nın normlanna ve tipolojisine uygun görünmüyor- lardı. Hele çekimin yapıldığı meydanın hali, tam bir panayır idi. Tek eksiği köfteciler ve sucukçulardı. Hoş, herhalde yakında onlar da ortaya çıkar. Bu hesaba göre, Müslim Efendi'nin müridi beş on Aczimendi göndersek, herhalde koyacak yer bulamazlar. Kafalarındaki "uygar dünyayı" temsil edecek, daha uygun tip bulamazlar herhalde. Türkiye kitle iletişim araçları bu meselede, her zaman olduğu gibi sınıfta kaldı. Önce yalan yan- lış haberler ve manşetlerle halkı umutlandırdılar. Sonra durumun farklı oldugunu görünce, halkı bo- şuna galeyana getirecek bir havaya büründüler. Neyse ki, çabuk akıllan başlanna geldi ve biraz to- partandılar. Hükümetin tavn da, en az medya kadar yanlış- tı. Koltuğu birkaç ay daha kurtarmanın umudu içi- ne giren 55. hükümet, sürekli olarak bunun aksi- ni dile getirmesine karşın, öcalan meselesini, bir iç siyaset meselesi haline getirdi ve kullanmak is- tedi. Tabii başarısız oldu. Bu arada gün faşistlere doğdu. Her ulusal me- seleyi olduğu gibi, bu meseleyi de, kendi propa- gandalanna malzeme yaptılar. Uygunsuz el işare- tine benzeyen el işaretleriyle, Italya büyükelçiliği ve konsolosluğunun önünden aynlmadılar. ÖDP'li kimi dostlanm, arada bir ÖDP'ye çatma- ma kızıyor ve "ÖDP'ye antipatin var" diyorlar. Ina- nın yok. ÖDP'nin üzerine kuaılduğu miras içinde, benim de payım var. Neden antipati duyayım? A- ma bazı tutumlarına hem kızıyorum, hem üzülü- yorum. Örneğin Öcalan konusunda, Bakkallar Derneği bile görüşünü açıkladı. ÖDP'den günler- ce çıt çıkmadı. Böylesine yaşamsal bir konuda görüşü yoksa, bu parti ne yapar? Türkiye solunu böyle mi temsil edecekler? Halkın ilk günlerdeki duygusal tepkisi, kimi gü- lünç şeyler de ortaya çtkardı. Italya'ya uygulana- cak bir ekonomik baskı çok iyi olur ve onlar ancak böyle bir dilden anlarlar. Fakat bu baskıyla kendi- mize de zarar vermenin mantığı yok. örneğin birileri, parasını ödedikleri Italyan malı buzdolabını cadde ortasında paraladılar. Televiz- yonlanmız da dakikalarca bunu gösterdi. Aklıba- şında bir adamın yapacağı şey mi bu? Yoksa, aca- ba bu buzdolabının parasını, çekim yapan televiz- yon kanallan mı ödedi? Ceviz Kabuğu programında dile getirildi, ben okumamıştım. Bir üniversite hocası da, "ArtıkPa- varotti dinlemeyeceğim ve pizza yemeyeceğim" diye beyanat vermiş. Böyle bir yaklaşım, bir öğre- tim üyesine yakışır mı? Bir öğretmen böyle söy- lerse, onun öğrencileri neleryapmaz... Italya'nın Apo'yu bize vereceğini hiç düşünme- dim ve bunun aksini düşünenlere ve savunanlara hep şaşırdım. Aynı şey Çakıcı için de söz konusu olmuştu ve "Asla vermezler" diye yazmıştım. Ba- zı arkadaşlarımız Avrupalının çifle standartlannı hiç bilmiyor, bu adamları hiç tanımıyor. Belki de, biliyorlar ama, aksini zorlamaya çabaiıyorlar. Öcalan'ı verseydiler ne yapacaktık? Asamaya- cağımız kesin. Ve hapishanelerdeki koğuşlan de- netleyemeyen bir devlet, bunun dışanyla bağlan- tısını nasıl kesebilecekti? Her ne olursa olsun, Güneydoğu'daki terör ba- şını yitirmiştir ve tedricen azalacaktır. Abdullah Öcalan'ın varlığının hiçbir "kıymet-iharbiyesi" kal- mamıştır. Şimdi neler "tezgâhlandığını" anlamaya çalışmak ve ona göre önfemler geliştirmek zorun- dayız. Italya ve Avrupa, Öcalan'la uğraşsın dursun. Budget Etem Cankurtaran, istanbul il danışma toplantısının sonuçlannı açıkladı U CHP temiz toplumım tek adresi 9 Car Rental İSTANBUL TAKSİM: (0212) 253 92 M KADIKÖY: (0216) 449 36 46 ATATÜRK HAVALİMİUİI:lO212l 663 08 58 BUflSA: (0224) 223 42 04 ADANA: (0322) 459 00 16 AKUUU: (0312) 417 59 52 ESENBOâA HAVAÜMANI: (0312'> 398 03 72 ANTAIYA:'O242) 322 76 86 AMTAIYA: (0242) 243 30 06 AHTALYA HAVALİMANI: (0242) 330 30 79 İZMİT: (0262I 324 51 K KOMYA: ıO332l 32i 72 72-?3 KEMER: ,0242' 3M 26 09 ALANYA: (0242) 513 73 82 ALTİS BOLF OTEL: 10242) 725 42 n Sİ0€: (0242) 753 14 86 İZMİR: (0232) 482 05 05 ÜRGÜP: (0384,3^1 65 41 -42 A.MENDERES HAVAÜMANI/DIŞ HATLAR: (0232) 274 22 03 İÇ HATLAR: (0232127417 95 KUŞADAS): I0256) 614 49 56 BO0RUM: (0252) 316 73 82 MMMMRİS: (0252i 412 41 44 FETHİYE: (0252) 614 6' 66 DENİZLJ: (0258) 264 54 43 GA2MNTEP: (Û342) 335 12 30-31 TRA8Z0N: (0462) 323 13 20 İstanbul Haber Servisi - CHP İs- tanbul tl Başkanı Etem Cankurta- ran, Türkiye'nin değişim ve dönü- şüm isteklerine yanıt verecek ve ön- derlik edecek tek partinin CHP oldu- gunu \Tirgulayarak "CHP laik, de- mokratik Türkiye'nin güvencesi, te- miz toplum istekkrinin tek adresi- dir" dedı. Geçen hafta sonu toplanan CHP İstanbul il danışma toplantısının so- nuçlannı açıklayan Cankurtaran, toplantının geniş bir katılımla yapıl- dığını, çok önemli öneriler sunuldu- ğunu ye örgütün seçime hazır oldu- ğu mesajının verildiğini söyledi. Sendikalar adına görüşlerini açıkla- yan Petrol-Iş Sendikası Genel Baş- kanı Bayram Yıldmm'ın, sendikala- nn CHP'yi desteklediklerini söyledi- ğini anımsatan Cankurtaran, "İemiz topluma ve temiz siyasete ulaşılması yönünde CHP üzerine düşeni yapa- caknr" diye konuştu. Cumhuriyetin, şeriatçılann ve bö- lücülerin tehdidi altında alduğunu ifade eden Cankurtaran, CHP'nin la- ik- demokratik cumhuriyeti kuran parti oldugunu ve bu konudaki tav- nndan da sonsuza dek vazgeçmeye- ceğini yineledi. Cankurtaran, CHP'nin emekçi ve yoksul kesim- lerle el ele oldugunu, tam demokra- si istediğini ve demokratikleşmenin bir an önce gerçekleşmesini arzula- dığını vurgulayarak şöyle devam et- ti: "CHP ber türlü hukuksuzhığun karşısındadır ve takipçisidir. Sendi- kalaşma hakkını suuriayan yasal ve fîili düzenlemelere karşıdır. Özelkş- tirme adına \apılan hukuksuzluğave yağmaya karşı vönetimlerin özerk- leşmesi yönünde mücadelesini \ere- cektir. tstanbul'da kenti \e kent kül- rürünü korumak için mücadele et- mektekararndu*.CHP tstanbulörgü- tü parti içi demokrasi ve önseçim ko- nusuoda duyariıdır. Parti meclisin- den de en geç aralık ayı başında ön- seçim karannı ilan etmesini bekk- mektedir. Sivil toplum örgütleri ve halkın katkısının daha fazia alınma- sı için daha çok çaba gösterilmeli \e genel merkez seçim bürosu hemen çanşma\a başlamalıdır." Danışma toplantısına partinin es- ki yöneticileri, milletvekilleri, eski belediye başkanlan, sivil toplum ör- gütlerinin partili başkanlan ve ilçe başkanlan katılmışlardı.