Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
O Genel Yayın Koordinatörü Hikmet
ÇetinkayaO Yazıışlen Müdurü ibrahim
Yudız • Sorumlu Müdîir. Fikret tlkiz
9) Haber Merkezı Müdürû Hakan
Kara #) Görsel Yönetmen. Fikret Eser
tstihbarar Cengiz Yıldınnı • Ekonomi' Özlem
Yüzak • Kultür Handan Şenkoken • Spor:
Abdülkadir Yıicelman • Makaleler- Sami
Karaören 0) Düzeltme Abdullah Yazıcı •
Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0. Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberleri Mehmet Faraç
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başlcan). Orhan Eriırç, Oktav
Kunböke. Hikmet Çotinksya.
Şükran Soner. Ergun Balcı,
İbrahim Yıldız. Orhan BursaİL
Mustafa Balbav, Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbav AtatürkBuhan
No 125. Kaf4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel 4195020(7
hat), Faks- 4195027 • tzmırTemsılcısı: Serdar Kızık,
H.ZiyaBK 1352 S.2 3TeI.4411220, Faks:4419117
• AdanaTemsılcısı. Çetin Yiğenoğlu, inönuCd. 119
S. No:l Kat 1, Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15
Muessese Müduru Cstfln Akmeo 9
Koordmator Ahmet Konıkaıı 0 Muha-
sebe Bûkot Vener • ldare Hüscyin
Gürer«bkimc Önder ÇeHk • Bıİgı-
Işlem. Nail tnal 9 Bılgısayar Sıstcm
Mürüvet Çikr0Satış FızilrtKua
MEDYA C: 0 Yonetım Kurulı
Başkanı - Genel Mudür Gfilbir
Erduran 0 Koordmatör Rehı
Işıtman 0 Genel MudurYardımcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53
51395 80-5138460*1. Faks.5138463
Vanınla>an ve Basao: Yenı Gün Haber Aıansı. Basın \e Yayıncılık A $
TurkocağıCad 39 41 Cagaloglu 34334 Isl PK 246 İstanbu! Tel lO 2I2ı 5 i ; 05 05 (20 hat) Faks (0 2121513 85 95 22KASIM1998 tmsak. 5.21 Güneş: 6.52 Öğle: 11.57 îkindi: 14.25 Akşam: 16.48 Yatsı: 18.14 www.cumhuriyet.com.ti
Kürk defilesi
• Haber Merkezi - Beijing
Great Hall'da düzenlenen
moda şovunda Kuzey
Amerika ve Kanada'nın en
kaliteli kürkleri tanıtıldı.
Moda şovunda Çinli
mankenlere ilgı büyüktü.
Çalışan çocuklar
için proje
• BURSA (AA) - Çahşma
ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, Türkiye'de
çalışan çocuklara yönelik
bir program yürütüyor.
BakanhğabağhTeftiş
Kurulu'ndan 40 iş
müfettişinin katıldığı
'Çocuk Çalışmasının
Eliminasyonu' (IPEC)
programı, çocuklann temel
haklarından olan korunma
ve eğitim hakkını
iyileştirmeyi amaçlıyor.
Teftiş Kunılu üyeleri,
programm 3 temel
hedefinın bulunduğunu
belirterek bunlan. çok
riskli sektörlerde çocuk
çalışmasının önlenmesi,
daha az riskli sektörlerde
çocuklann saglik.lt ve
güvenli çalışması, çocuk
çalışmasının
sonlandınlması olarak
sıraladılar.
TüPk Destanlan
Projesi
• İZMİR(AA)-Ege
Üniversitesi (EÜ) Türk
Dünyası Araştırmaları
Enstitüsü tarafindan bır
süre önce başlatılan 'Tiirk
Destanlan Projesi'nin.
hedeflenen süre olan 2006
yılından önce
tamamlanarak Türk
dünyası kültürünün
hizmetine sunulacağı
bildirildi. Enstitünün
Müdür Yardımcısı Doç. Dr.
Hasan Köksal, "2 yıl ıçinde
araştırmalar sonucu elde
ettiğimiz 6 destanın
çevirisini yapabildik"dedi.
Proje 140 cilt olarak
hazırlanacak.
Konaklı'da13bin
yıllık kalıntı
• tZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Ödemis'e
bağlı Konaklı beldesinde
bir kaya altı sığınagında
yapılan araştırmada,
günümüzden 13 bin yıl
öncesine ait Batı Analolu
Bölgesi'nin en eski
kültürel kalıntısı ona}a
çıkarıldı. Araştırmayı
yapan ekipten, Urla
Limantepe Kazı Başkanı
AÜ Dil Tarih CografŞa
Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Hayat Erkaral,
kaya altı sığınağımn
karşılıklı duvarlancdi 'dini
bir tören'in anlatıldıgını
kaydederek, "Figürlein
yaptığı hareketler,
günümiLz Afrika
yerlilerinin törenlerindeki
dans fıgürlenne çok.
benzemektedir. İİk
incelemelerde tespit «Jilen
49 fıgürün 44'ü insar
figürüdür. Bunlanr. yını
sıra bir kuş ve bir ds 11
tasviri yer alıyor"' <leti.
Uzmanlar, altın madeni işletilmesinin ve santrallann, çevre ve halk sağlığı açısından tehlikelerini anlattı
Siyaniir ve niildeere karşı tavır• Çevre Için Hekimler Derneği'nin düzenlediği "Çevre ve
Sağlık Üzerinde Endüstriyel Tehditler" konulu uluslararası
konferansta, siyanürle altın madeni işletmeciliğinin ve nükleer
enerji santrallannın çevre ve halk sağlığı açısından tehlikelerle
dolu olduğunun bilimsel kanıtlannı gösterdıler.
tstanbul Haber Servisi - Yerlı ve ya-
bancı halk sağlığı uzmanı doktorlar, si-
yanürle altın madeni işletılmesıne ve
nükleer santrala karşı olduklarını belirt-
tiler. Aralannda Ukraynalı, Alman ve
Macar doktorlann da bulunduğu kon-
feransta, siyanürle altın madeni işletme-
ciliğinin ve nükleer enerji santrallan-
nın çevre ve halk sağlığı açısından teh-
likelerle dolu olduğunun bilimsel ka-
nıtlannı gösterdiler.
Çe\Te İçin Hekimler Demeğj'nin dü-
zenlediği "Çevre ve Sağlık üzerinde
Endüstriyel Tehditler" konulu ulusla-
rarası konferans dün 10 Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Kütüphanesi'nde yapıldı. Kon-
feransa Almanya'nın Bremen Üniver-
sitesi'nden katılan Dr. HayoDieckman.
ülkesindeki Kjümmel Nükleer Santra-
1f nın çevresinde yapılan araştırmaya gö-
re özellikle çocuklar üzerinde kan kan-
seri (lösemi) vakalannda ciddi artışlar
saptandığını kaydetti. 60 yılda 1 görü-
len vakalann 85-90 arasında 6 vakaya
ulaştığını ve bu santral çevresinde plü-
tonyum radyoaktif elementine, toprak
üzerinde ve evlerdeki tozlarda rastlan-
dığını anlatan Dr. Dieckman, çocukla-
nn lösemiye yakalanma riskinin üç kat
fazla olduğunu bildirdi. Bu araştırma
sonuçlannın dün ilk kez Alman bası-
nında da yer aldığını duyuran Dr. Di-
eckman, altı yıldır yapılan araştırma-
nın sonuçlannın, nükleer santral çev-
resinde kansere yakalanmariskininçok
yiiksek olduğunu gösterdiğini söyledi.
Uluslararası Çevre İçin Doktorlar
Derneği (1SDE) Genel Başkanı Dr.
Werner Nassbaumer, 1996'da Kana-
da'da 100'den fazla ülkeden gelen ka-
tılımcı hekimm bulunduğu toplantıda,
"doktorlann nükleer santrala karşı oV-
duğu sonucunun" deklare edıldiğini
anımsattı. Nassbaumer, Çernobil Nük-
leerSantralı'ndakı kazadan sonra iki kez
Ukrayna'ya gittığini, o dönemde ço-
cuk olanlann şimdi anne-baba olacak-
lannı ve yeni olan doğumlarda kazanın
genetik etkilerinin görülmeye başlan-
dığını söyledi. Gen bozulmalannın da-
ha büyük sonmlar yaratacağını belirten
Nassbaumer, enerji sektöründe nükle-
er yerine güneş enerjisinin geliştiril-
meye çalışıbnasını istedi.
Ukrayna Yeşil Doktorlar Grubu'ndan
Prof. Lew Gerbilsky de Çernobil'den
sonra ülkesinin her yanına radyasyon
bulaştığını belirterek çocuklarda troid
kanserinin giderek arttığını bildirdi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk
Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof.
FethiDoğanda Eurogold şirketinin Ber-
gama"da yaptığı altın madeni yatınmın-
dan ömek verdi. Altın madenciliğinde
asıl tehlikenin siyanür olmadığını, si-
yanürün altını aynştınrken toprakta bu-
lunan civa, kadmiyum, krom, nikel,
kurşun, arsenik, çinko ve selenyum gi-
bi ağır metalleri harekete geçirmesin-
den kaynaklanan tehlike olduğunu kay-
detti. Prof. Doğan, bunlann zararsız
halde bulunurken siyanürün bu ele-
mentleri yançapı 50 kilometre olan bir
alanda serbest hale gecireceğini ve bun-
lann Dünya Sağlık Örgütü'nce güçlü
olasılıkla kanser yapıcı olarak tanım-
landığrnı söyledi. Prof. Doğan, bu ve-
rilere karşın maden alanının çevresin-
de 1. sınıftanm arazisi üzerinde 17 köy
yerleşim yeri bulunduğunu söyledi.
Konferansta Çevre İçin Hekimleı
Derneği Başkanı Dr. Günay Can, IS-
DE üyesi Macar Dr. Peter Rudnal, Dr.
Murat Fırat, tstanbul Tabib Odası Yö-
netım Kurulu üyesi Doç. Mithat Kı-
yak, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakül-
tesi'nden Prof. ÇağatayGüler, çevre mü-
hendısi ÖrgenUğuriu. Dr. UmurGür-
soy ve Izmir yeşillennden AyşeTosuner
de birer bildiri sundu.
Sağlıkçılar eylemde
'İlaçta patent
ertelensin'tZMtR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Türk Ecza-
cılar Birliği ve 39 Eczacı
Odası yönetici ve üyeleri,
Cumhuriyet Alanı 'nda be-
yaz önlüklenyle yaptıkla-
rı basın açıklamasında.
"ilaçta patent"ın ertelen-
mesini istedıler. Eczacılar,
ilacın patent kapsamına
girmesiyle ilaç fıyatlan-
nın büyük ölçüde artaca-
ğını, sosyal güvenlik ku-
rumlanna tabi olmayanla-
nn ilaca ulaşamayacakla-
nnı, sağlık ödemelerinin
yüzde 65'ini karşılayan
sosyal güvenlik kurumla-
nnın büyük sorunlar ya-
şayacaklannı bıldirdiler.
Türk Eczacılar Birliği
Merkez Heyeti Başkanı
Mehmet Domaç tarafın-
dan. TEB Merkez Heyeti
ve 39 Eczacı Odası adına
okunan basın açıklama-
sında, "ilacın bulunabil-
mesi ve abnabümesi. ilaç
fiyatiannın daha fazla art-
mamasL ilaçta dışa bagun-
ulığı önlcmck. yerli ilaç sa-
naviinin >ük otanaması,sos-
yal güvenlik kurumlannın
hizmederini sürdürebflme-
leri" için ilaçta patentin er-
telenmesi istendi.
İlaçta patente 2005 yı-
lında geçilmesi ıçin 24 Ha-
ziran 1995 tarihli Kanun
Hükmünde ICararname çı-
kanlmasına karşın, bun-
dan üç ay sonra çıkanlan
yeni bir KHK ile ilacın 1
Öcak 1999'da patent kap-
samına alınacağına karar
verildiği anımsatılan ba-
sın açıklamasında. "Buüç
ayda nelerolmuştur? Kim-
lere ne tür olanaklar sağ-
lanmış, hükümerler böy-
lesine kısa sürede ne tür
olanaklaria ikna edilebil-
mis, ilacın 1 Ocak 1999'da
patent kapsamına alınma-
sıyla ulke \ aranna hangi
kazanımlar elde edilmiş-
tir" diye soruldu.
Açıklamada, ilacın bu
yıl sonunda patent kapsa-
mına alınmasıy la ülke ya-
ranna hiçbir şey kazanıl-
madığı vurgulandı.
ülmeyi unuttuk
Günümüz insanının eski>e oranla çok daha az güldüğü
betirtüdl 50'li yıllarda bir kişi ortalama günde 18 daki-
ka gülerken, Almanya'da japılan araşünnalarda bu-
gün bu sürenin 6 dakika\a indiği saptandL Uzmanlar
bu azalmayu çağın hastahğı strese ve insanlann kariver
ve para hırsına bağlı\orlar. Gülme esnasında insan nor-
malden daha fada oksijen alı\or ve bağışıklık sistemi güç-
leniyor. Gülme sürelerinin kısalması insanlarda yorgun-
luk ve uyku bozukluğu gibi rahatsrzbklara yol açryor.
00
Ocalan
y
dan başkaşeylen..
IŞILOZGENTÜRK
O zamanlar ilkokul öğrencisiyim. Sırtımda siyah ön-
lük, beyaz dantelli yaka. Her gün büyük bir heyecanla,
a
Türküm,doğruyum,çanşkanım"diye ant içiyorum. Bir
gün, bir öğleden sonra. öğretmenımiz hiçbir açıklama
yapmadan hepimizi boy sırasına diziyor ve yola çıkıyo-
ruz.
Hiçbirimiz nereye gittiğimizi bilmiyoruz, az sonra
ara yollardan anayola çıkıyoruz \e Atatürk heykelinin
bulunduğu kent meydanma geliyoruz. Meydan kalaba-
lık. Insanlar neredeyse birbirlerini çiğneyerek bir şey-
leri görmeye çalışıvorlar.
Öğretmenimiz, biz öğrencilerine güçlükle yol açıyor
ve herkesin görmek için can attığı şeyi görüyoruz:
Darağacında sallanan bir ölü bu.
Yüzünün rengi kararmış.
Dili sarkmış.
Darağacında rüzgânn hafif hafif salladığı ölüye öy-
lece bakıyorum. Büyülenmiş gibi. Çevredeki kalabalı-
ğın korkunç uğultusunu duymuyorum. Rüzgânn sesini
duymuyorum. Sadece ölünün inaıulmazboyutlardaki sark-
mış diline bakıyorum. Öylece.
Bir süre sonra okula dönüyoruz. Öğretmenimiz bize
idam edilen adamın suçlanru bir bir sayıyor: bunu, bi-
zim iyi insan olmamız için yaptığına hıç kuşkum yok.
Adam bır katil. Çoluk çocuk, aynı aileden altı kişiyi öl-
dürmüş...
Daha sonra bahçeye çıkıp, ılık bir sonbahar güneşin-
de bildik çocuk oyunlanru oynuyorum. Ama gece bir kâ-
busa dönüşüyor.
Gözlerimi kapatır kapatmaz idam edilen adamın sar-
kan dili gözlerimin önüne geliyor ve can havliyle en gü-
venli sığınağım, annemin koynuna kendimi atıyorum.
Bu, günlerce, aylarca böyle sürüyor.
Unuttuğumu sandığım bu görüntü yıllar sonra, ol-
dukça sık aralıklarla hiçbir kural tanımadan tüm canlı-
lığıyla yeniden beni ziyaret ediyor.
En çok da Deniz, Yusuf, Hüseyin asıldığında!..
En çok da. 12 EylüFün hemen ardından Erdal Eren,
yaşı büyültülerek asıldığında!
Erdal'ın çocuk yüzüne bır ölünün yüzünü yakıştıra-
madığımdan o benim kâbuslanmda hep gülümsüyor.
Tıpkı bir melek gibi sakin bir biçimde gülümsüyor. He-
pimiz, istisnasız hepimiz, onun yanmdan geçip gidiyo-
ruz. Gözlerinde sitem yok, gözlerinde kırgınlık yok. Sa-
dece gülümsüyor. Ve hep birlıkte yollara düşmediği-
miz, hep birlikte isyan etmedıgimiz için ona yaşatılma-
yan kendi yaşamını duşünüyor.
Henüz hiçbir kadınla birlikte olmadığını duşünüyor.
Hiçbir kadına sanlmadığını, kadın kokusunu bilmedı-
ğini duşünüyor.
Henüz hayal ettiği güneşli kumsallarda koşmadıgını,
denizin büyülü sulannda yüzmediğini; en güzel şarkı-
lan, en güzel türküleri dınlemediğinı, en güzel filmleri
görmediğini duşünüyor
Henüz baba olmanın keyfıni, iş yapmanın, üretme-
nın sarsicı mmluluğunu yaşamadığını duşünüyor
Henüz yeterince yeni yıl görmediğini, yeterince sar-
hoş olmadığını, yeterince dost sohbetlerinde bulunma-
dığını duşünüyor. Henüz yeterince gökyüzünü, rüzgâr-
da sallanan ağaçlan, her şeyi kendı aklığına çeviren ka-
n görmediğini duşünüyor.
Henüz yeterince hastalanmadığını duşünüyor.
Yeterince gülmediğini.
Yaşamadığını...
Ve ben, onun gülümseyen yüzünü okşamak istıyorum.
Bir meleğin yüzünü okşar gibi okşamak...
Şimdi PKJC lideri Abdullah Ocalan ıçin idam cezası-
nın kaldınlması gündemde. Yarabbi bu ne biçim ülke.
Yıllarca bu konuda az yazılıp çiziknedi. Ama hep gö-
zardı edildi. Şimdi PKK lideri ıçin idamı yeniden tartı-
şıyoruz. Tannm, sanki bu ülkenin en güzel evlatlanna
bir kastı var. Zaman ne kadar geç.
ISOZ50C" hotmail.com.
Çevre Bakanlığı çahşma başlattı
Menderes ve
Gediz havzaları
kurtarıhyor
LATtF SANSÜR
KUŞADASI - Çevre Ba-
kanlığı ile Fransa Uluslara-
rası Su Ofisi'nce başlatılan
ortak bir çalışma ile Gediz ve
Menderes havzalannın kur-
tanlması hedefleniyor. Çev-
re Bakanlığı Çevre Koruma
Genel Müdür Yardımcısı Se-
hap Kuleli, Türk ve Fransız
çevTe bakanlıklannın imza-
ladığı projenin havzalarda
yer alan yerel yönetimlerin
katkısıyla yaşama geçırile-
ceğini söyledi. Gediz'in en
çok etkilediği Seyrek ilçesi-
nin Belediye Başkanı Nurgül
Uçar, bakanlığrn yaptığı ça-
lışmadan kendilerinin dışlan-
masını eleştirirken. Çeşme
Belediye Başkanı Nuri Ertan,
Gediz ve Menderes havzala-
nnuı bir nükleer santral ka-
dar önem taşıdığına dikkat
çekti.
Gediz, Küçük ve Büyük
Menderes"ın de aralannda
bulunduğu Ege Nehir Havza-
lan'nda pilot uygulama baş-
lattıklannı belirten Çevre Ba-
kanlığı Çevre Koruma Ge-
nel Müdür Yardımcısı Sehap
Kuleh, "Büyük ve Küçük
Menderes ile Gediz havzala-
nnda entegre su projesi yaşa-
ma geçiriliyor. Türk ve Fran-
SE çe\ re bakanlıklannın tşbir-
liğüıde Fransız l luslararası
Su Ofisi'nce bir protokol im-
zalandı. 18 a>da tamam-
lanacak proje için uluslara-
rası düze>de kredi çauşmala-
nda sürüyor" dedi.
Gediz'ın denizle buluştu-
ğu Seyrek'te yaşamın ciddi
anlamda tehlikeye girdiğıni
vurgulayan Belediye Başka-
nı Nurgül Uçar ise bakanlı-
ğrn yürüttüğü çalışmadan ha-
beri olmadığını kaydetti. Uçar
şu eleştiride bulundu:
"Gediz ölmüş durumda.
Bu böyle sürdüğü takdirde
kısa süre sonra Se> rek'te ya-
şam duracak. Bakanhğm >ap-
üğı çalışmadan maalesefha-
berimiz yok. Hem. yerel yö-
netimlerie projeyi yaşama ge-
çireceğiz diyorlar hem de pro-
jenin şu ana kadar süren aşa-
malanndan haberdar edil-
miyonız."
Kıyı Ege Belediyeler Bir-
liği ve Kuşadası Belediye
Başkanı Engin Berberoğlu
da. konunun yerinde değer-
lendirilmesi amacıyla aralık
ayı toplantısının Seyrek'te
yapılacağını belirtti.
Akdeniz ve Ege de kötü sezon
Turistik tesisler
satılığa çıktı
BÜLENTECEVİT
ANTALYA - Tunzmdekı
kötü sezon, Akdeniz ve Ege
kıyılanndakı birçok turistik
tesisin sanhğa çıkmasına ne-
den oldu. Uluslararası işlet-
me firmalannın da Türki-
ye'den çekılme karannı tar-
tışmaya başladıklan öğrenil-
di.
Turizm danışmanlık fir-
ması Onlar AŞ'nin Yönetim
Kurulu Başkanı Fffat Tuna,
Antalya bölgesinde sadece
kendilerinin portföyünde alı-
cı bekleyen dört tane 5 yıl-
dızlı otel olduğunu anımsa-
tarak şu bilgileri verdi:
"Alanya-Tekirova arasında
hatta Bodrum'da birçok tu-
ristik tesis sanşa çıkmış du-
rumda. Bu. kapıya saolık ila-
m asılmasıy la olmuyor elbet-
te. Özellikle tatil köyleri ve 5
Mküzhoceflermadlansakhtu-
ruluyor. pazarükiar gizli ya-
püryor. Birçok da 4 ve 3 yıl-
dızlı otel ile pansiyon var sa-
nlık. Gercek bir alıcu dolaş-
sın ve "şu tesısı istıyorum'
desin mutlaka alınır. Tesi-
sini satacağını açıklama-
yanlar dahi müşteri çıksa
vereceklerini söylüyorlar."
Akdeniz Turistik Otelci-
ler ve Işletmeciler Birliği
(AKTOB) sözcüsü Turgay
Alp da, yabancı yatınmcıla-
nn ve işletmecilerin Türki-
ye'den çekilmeleri halinde
Türk turizmimn büyük bir
darbe alacağını. bunun önü-
ne geçilmesi gerektiğıni di-
le getirdi. Alp. "Turistik te-
sislerin büyük bölümünün
bankalara olan borçlan ne-
deniyle zor durumda olduk-
lannı herkcs biliyor. Sezonun
dakötü gjünesi borçlann öde-
nememcsine nedenoktu" de-
di.
Pamukbank'ın en yeni şubesi 24 saat, 365 gün bu adreste!