Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet §
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orban Erinç
7 Gene! Yayın Koordınatorij- Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlen Müdürii. fbrahim
Yıldız 0 Sonımlu Müdür. Fikret tlkiz
Haber Merkezi Müdürû Hakan
Kara 0 Görsel Yönetmen- Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz Yıldınm • Ekonomi Özlem
Yiizak • Kültür Handan Şenköken 0 Spor:
Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami
Karaören 0 Düzeltme. Abdullah Y'azıcı 0
Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgi-Belge.
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç
Yayın Kurulu: tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Knrtböke, Hikraet Çetinkaya,
Şükran Soner, Ergun Balcı,
tbrahim Yüdız, Orhan Bursah,
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsılcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125. Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7
hat), Faks:4195O270LzmirTemsilcısı:SerdarKızık,
H.ZiyaBlv. 1352S 2/3 Tel. 4411220, Faks: 4419117
0 Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğln, Inönü Cd 119
S. No:l Kat:l,Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15
Muessesc MüdunL Üstün AknKn #
Koordınalor Ahmet Kornlsan # Muha-
sebe Böfent Yener • Idare Hüseyin
Gürer»Uletmc Önder Çeük • B.lgı-
tşlem Nıil tnıl 0 Bılgısayar Sıstem
Mörövct Çfcr»SaOş FarfetKun
MEDYA C: • Yönetım Kurul
Başkanı - Genel Müdür Gûlbi
Erduran # Koordınator Reb
Işttman • Genel MüdürYardımcıs
SevdaÇoban Tel- 514 07 53
5139580-51384«Wl,Faks:513846
YatımU)» \e B«san: Yenı Gun Haber Ajamı. Bâsın ve Yayıncıhk A Ş
Tuncocaiı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK. 246 Islanbul Tel (0 212) 512 05 Q5 (20 hat) Faks (0212)513 85 95
PKASIM1998 tmsak:5.16 Güneş: 6.46 Öğle: 11.56 Ikindi: 14.28 Akşam: 16.52 Yatsı: 18.17 www. cumhuriyet. com.t
SiyanüPle
altın tartışması
• tZMİR (AA) - Bergama
Beledıye Başkanı Sefa
Taşkuı. ABD'nın Montana
eyaletinde siyanürle altın
madenciliğinin
yasaklandığını belirterek,
"Türkiye. Amerika'da olan
bıteni iyı izlemelidir" dedi.
Taşkın yaptığı yazılı
açıklamada. ABD'nin
Montana eyaletindeki
yasaklamayla ilgili olarak
9 Kasım tarihli New York
Tımes gazetesinde bir
haber yayımlandığını
belirterek, "Siyanürlû
yöntemle altın madenciliği,
çe\Teye ve insan sağlığına
verdiği zarar nedeniyle
artık dünyada terk edilen
bir teknolojidir. Türkiye,
Amerika'da olan biteni iyi
izlemelidir. Türkiye'yi
'Küçük Amerika' yapmaya
çalışanlar. Bergama'da
siyanürle altın
madenciliğinin
yapılmayacağını yüksek
sesle açıklamalıdır" dedi.
Çopuh Vadisi'ne
proje
• ANKARA (AA) -
ODTÜ öğretim üyeleri ve
öğrencileri, Çoruh
V'adisi'nde 11 'i büyük
olmak üzere toplam 32
barajın yapımınm
tamamlanmasıyla ortaya
çıkacak değişiklikleri,
"Yeşil Çoruh Projesi"nde
topluyor. Yeşil Çoruh
Projesı Koordinatörü
ODTÜ Mimarlık Fakültesi
Şehir ve Bölge Planlama
Bölümü Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Çetin Göksu,
yerel yönetimlerin daveti
üzerine 40 öğrenci ve 8
öğretim üyesinden oluşan
bir grubun, barajlann
yapımıyla ortaya çıkacak
sosyal, kültürel, ekonomik
\e ekolojik. kentsel ve
bölgesel sorunlan yerinde
incelemek üzere yöreye
gittiğini bildirdi.-
Mavtotogy'de
televizyon
• Haber Merkezi - Mavi
Jeans'in üç ayda bir
yayımlanan dergisi
Maviology, sekizinci
sayısında 'televizyonu'
inceliyor. Türkiye'de
196O'lı yıllarda başlayan
TV yayınlan ile akşamlan
"televizyonlu komşulara
zharetlerin yapildığını,
ayakla Istiklal Marşı
söylendiğini ve böylece
Telesafirlik' döneminin
başladığını vurgulayan
Maviology. televizyonla ilk
tanışmanın keyfıni
hatırlatırken bugün gelinen
noktayı gözler önüne
seriyor.
Çin
hapfleri
• PEKİN(AA)-Çinli
bılım adamlan, Çin
alfabesinde^i karakterlerin
ortaya çıkişinın tahmin
«ülenden çok daha
«skilere dasandığını ve Çin
)azısımn en az 7 bin yıllık
tarihe sahipolduğunu öne
sürdüler. Orta Çin'deki
Luoyang şearinde
düzenlenenbir seminerde,
Luoyang Ar
aştırma
3erneği Bijkanı Arkeolog
Caı Yunzhang. Çincedeki
iarakterlem doğuşunun
•-o bin yıl öncesindeki
*eigang küHirü dönemine
'iavandıgını iddia etti.
îzmin'öe
toprakkaybı
• İZı\ltR(\A)-Ege
jnıversites Ziraat
"akültesi Ttsprak Anabilim
)alı Başkanı Prof. Dr.
Vlaettin Ta^sun, Izmir'in
.•n ûnemli »rununun
Tozyon oloığunu
lelırterek cnt
Dpraklanrm yüzde
>8 10'unus jiddetli su
•Tozyonunjı tehdidi
dtında ol&ğunu bildirdi.
!"a\sun. tznır'de erozyonun
aıı sıra yrieşim alanı ve
arayileşrnt ile kayıplann
ırtnğını söjiedı.
Milli Eğitim Bakanlığı, bu yıl 103 eğitim aracmın da 'tavsiyesini' uygun bulmadı
MEB 305 ders Idlabıııı reddettiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Milli Eğitim Bakanlığı, 1998 yıh
içinde Talim Terbi>e Kurulu'na su-
nulan 667 eserden 421 'ini inceleye-
rek 305'ini reddetti. 103 yayının da
"tavsiyesi" uygun bulunmadı.
Bakanlık, bu yıl incelemeye aldı-
ğı kitaplann yaklaşık yüzde 90"ını
ders kitabı olarak okutulmaya ya da
yardımcı ders kitabı olarak tavsiye
edilmeye uygun bulmadı. 667 bas-
kıya hazır eserden 421 'ini inceleyen
MEB, bunlardan 305'ini ders kitabı
olabilecek nitelikte bulmayarak ia-
de etti. Bakanlık. 116 ders kitabını
kabul ederken 246'sının incelemele-
rini de sürdürüyor. Tavsiye edilme-
leri istenen 324 eğitim aracından
234'ünün incelemesini tamamlayan
Bakanlık. 103 "ünün tavsiyesini uy-
gun bulmadı.
MEB, 1998-1999 öğretim yıhnda
4. ve 5. sınıflar için yabancı dil, 6.
ve 8. sınıflar için trafik ve ilk yar-
dım eğitimi, 1. 2 ve 3. sınıflar için
hayat bilgisi, 4. 5, 6 ve 7. sınıflar
• 667 baskıya hazır eserden 421 'ini inceleyen
Milli Eğitim Bakanhğı, bunlardan 116'sını kabul
etti. Bakanlık, tavsiye edilmeleri istenen 324 eğitim
aracından 234'ünün incelemesini tamamladı.
için sosyal bilgiler ders kitaplannı ka-
bul etti. 1 -3 hayat bilgisi, 4-7 sosyal
bilgiler, 7-8 vatandaşhk ve insan hak-
lan eğitimi, 1 -8 Türkçe eğitimi ve ya-
zı programı, 4-5 yabancı dil, 6-8 tra-
fik ve ilk yardım, 4-8 seçmeli ders-
ler, 1 -8 matematik ders programla-
nnı da yeniledi.
Bakanlığın bu yıl Talim Terbiye
Kurulu üyelerince hazırlanan kitap-
lan kabul ederken yaymcılarca ha-
zırlanan kitaplan reddetmesi eleşti-
rilmişti. Bakanlık, 16. Milli Eğitim
Şûrası öncesinde 2010 yılma kadar-
ki süreci kapsayan hedeflerini de
şöyle sıraladı:
• Şûra önerilerini bir bütün olarak
uygulamaya aktaracak yöntemler ge-
liştirilmesi.
• Türkiye 'nin hızla kalkınmakta
olduğu, ilke olarak AB ile bütünle-
şeceği, rekabetçi ve nitelikli insan
gücü gereksiniminin giderek artaca-
ğı dikkate alınarak eğitim sistemine
akacak öğrenci kitlesinin boyutlan,
artışı ve çeşitli kesimlerin eğitim ge-
reksinimlerinin belirlenmesi.
• 2005 yıhna kadar ortaöğretim ka-
demesinde AB düzeyinde okullaşma
ve nitelik ortalamalanna ulaşılması.
• Türk öğrencisine demokratik.
katılımcı, çağa uygun ve daha nite-
likli eğitim verilebilmesi için yeter-
li seçenekler, firsat eşitliği, toplum-
sal ve kişisel gelişme olanaklannırı
gerektirdiği altyapı hazırlanması.
• Mali kaynaklann, etkin ve akıl-
cı kullanılması.
CYDD'den panel
'Başkanlar çıkar
gruplanna
boyun eğmemeli'
tstanbul Haber Servisi - Mimarlar Odası
lstanbul Büyükkent Şube Başkanı Prof. Dr.
Afife Barur. kentin ne olduğunu bilen, ken-
tin çıkarlanna yönelik tecavüz tekliflenne ve
belediye meclislerindeki müteahhitlerin bas-
kılanna boyun eğmeyecek belediye başkan-
lan olması gerektiğini söyledi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin
düzenlediği "Nasıl Bir Belediye? NasJ Bir Be-
ledı><e Başkanı" konulu panel dün AKM'de
yapıldı Çagdaş Yasamı Destekleme Derne-
ği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan
yaptığı açış konuşmasında, "Betediye, her-
kes için >
>
aşam$al önem taşımaktadır. Hizmet
verenler kadar, alanlann da mekanizma>ı
çok i>i bilmesi, iyi yürütmesi ve > ürütülme-
si için çaba göstermesi gerekir" dedi.
Şair ve yazar Suna> Akın, dia gösterisi eş-
liğinde yaptığı konuşmada yanlış uygula-
malan eleştirdi.
Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay
Ekinci, yaptığı kısa konuşmada, 3. köprü-
nün fstanbul'jın ölümü olacağını belirtti.
Prof. Dr. Ülkü Azrak, belediyeciliğin,
feodal düzenin yıkılması sırasında ortaya
çıkan komün hareketlerinin ürünü olduğu-
nu söyledi. Yere! yönetimlerin siyasi ağırlı-
ğı olduğunu anlatan Ülkü Azrak, belediye-
lerin siyasi partilenn arenası haline getiril-
memesi gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Afife Batur. sadece Gökkafese
değil, îstanbul'un topoğrafyasmı değiştir-
mek isteyen her girişıme karşı çıkılması ge-
rektiğini söyledi. Belediye başkanlarının
kentin ne demek olduğunu iyi bilmesi ge-
rektiğini, kentin ne demek olduğunu bilme-
yen belediye başkanlannın kente karşı iha-
net içinde olduklannı sa\Tinan Batur. "Ken-
tin ne demek olduğunu bilmeli ki ormanına,
tarihine>apılacaksaldınlaradirenctHİsin" de-
di. Mımar Doğan Hasol. kentleri baskı al-
tına alan taşra kültürünün aşılması gerekti-
ğini söyledi.
'Atatürk SergisVsona erdiSuna ve tnan Kıraç Akdeniz Medeniyetieri
Enstirüsü'nce Harbiye Askeri Müzesi'nde
düzenlenen "Atatürk Değerteri Sergisi" sona
erdi. Suna ve tnan Kıraç'ın Atarürk
ilkelerini genç kuşaklara aktarmak amacıyla
düzenJedikJeri sergide; Kıraçlar, kendi
koleksiyonlannın yanı sıra başka
koleksiyonerlerin ve kuruluşlann etinde
bulunan Atatürk resimlcri. Atatürk'ün özel
eşyalan, Arutkabir Müzesi'nden sağlanan
kişisel eşyalan da sergilendi. Sergide yaklaşık
90 fotoğraf, 24 taş baskı, 22 yağhboya resim,
Atatürk'ün hançeri. tespihleri. portföyü,
agı/lıgı, sigarası, bavullan, mektup
kaâğıtlarv gömleği, redingoru. pap\onu,
keten pardösüsü. kaşkolu. pijaması.
ropdöşambn, yeleği, eldrveni, golf pantolonu,
kol düğmeieri gibi kişisel eşyalan
ziyaretçilerce ilgiyle izlendi. Sergide, Kıraç
kolekshonunda yer alan Atatürk'ün ay
yıldızh ve Gazi Mustafa Kemal armalı
tabancası, 1910-1936 yıUarı arasında yapdan
taş baskılann yanı sıra Atatürk'ün kişUiği
hakkında ipuçlan \-eren ze\kü ve şık giyim
tarzını yansıtan eşj a, aksesuvar ve
fotoğraflar yer aldı. 23 Ekim-15 Kasım
tarihleri arasında gerçekleştiriien sergryi,
bugüne kadar çok sayıda kişi ziv aret etti.
DYP-CHP hükümetinin kararnameyi tanker uçaklan karşılığında imzaladığı öne sürüldü
Ilaçta patente ABD baskısıtstanbul Haber Servisi - DYP-ÇHP koalisyon hüküme-
tinin 22.9.1995 'te gıderayak imzaladığı 'üaçto Patent
Lygulaması"y!a ilgili 566 sayılı Kanun Hükmünde Ka-
rarname'nin (KHK). ABD'nin baskısıyla buülkeden ah-
nacak tanker uçaklan karşılığında imzaladığı belirtildi.Sa-
vaş uçaklanna havada yakıt ikmali yapabilen tanker uçak-
lann bedelinın yansının ödenmesine karşın uçaklann Tür-
kiye'ye teslim edilmesinin geciktirilmesinde, ilaçta patent
uygulamasına geçilmesi yönündeki ABD'nin baskılan
olduğu ortaya çıktı.
Türkiye Eczacılar Birliği (TEB) ile ortaklaşa aralann-
da Türk-Iş ve DlSK'in de bulundugu 206 sivil toplum ve
meslek kuruluşunun. uygulamanın 2005'e kadar ertelen-
mesi için başlattığı kampanyada, "Üaçta Patent Uyguto-
maa"run, ulusal ilaç sanayiini çökerteceği, yabancı fir-
malann tekelleşeceği, ilaç fiyatlannda fahiş artışlar ola-
cağı, halk sağlığının tehlikeye düşeceği uyanlan yapıldı
lstanbul Eczacı Odası Başkanı Erkan Onsd, Konya Ec-
zacı Odası Başkanı Güral Şahinoğlu, Izmir Eczacı Oda-
sı Başkanı Mustafa Sezen ve Yerli İlaç Sanayicileri Der-
neğı Genel Sekreteri Aydın Tansan. dün lstanbul Eczacı
Odası, Eğitim. Kültür ve Sanat Merkezi'nde bir basın
toplantısı düzenledi. ilaç Sanayicileri Derneği Genel Sek-
reteri Aydın Tansan, bir ay önce konuştuğu dönemin Çö-
ler hükümetinde yer alan ve söz konusu KHK'yi imzala-
yan bakanlardan bırine "neden bu karamanıe>i imzala-
dığı"' sorusunun karşılığı olarak "ABD yetkilikri uçakla-
nnız havada yakıtsız kalabiür deyince, istemeye istemeye
imzaladık" yanıtını aldığını kaydetti.
Toplantıda, mevcut hükümetin yeni bir KHK çıkararak
1.1.1999'da yürürlüğe girecek olan KHK'yi değiştirme-
si ve en azından 2005 yıhna kadar ertelemesi istendi.
1.1.1999 tarihinden sonra ilaç tekellerine kazanılmış hak
tanıyan ve geriye dönüşü mümkün olmayan bir sürecin
başlayacağı uyansında bulunulan toplantıda, Türkiye 'nin
de taraf olduğu Uruguay Round Çok Taraflı Ticaret An-
laşması çerçevesinde imzalanan TRIPS andlaşmasının
ilaçta patent uygulaması için gelişmekte olan ülkelere 10
yıl geçiş süresi hakkı tanıdığı anımsatıldı. Hızlı artan 65
milyonluk nüfusuyla ilaç tekelleri için 2.5 milyar dolar-
lıkbirpazarolan Türkiye'de, 1.1.1999'dabaşlayacakolan
ilaçta patent uygulamasınm ilk göstergesi olarak 1 mil-
yar dolar daha döviz kaybına uğranacağı kaydedildi. İlaç-
ta patent uygulaması engellenemezse halk sağlığını bek-
leyen tehlikeler şöyle sıralandı.
# İlaç fiyatlan, ihtiyaç sahibi kişi ve kurumlann alım
gücünün dışına çıkacak.
# ilaç çok uluslu firmalann tekeline girecek ve yerli
ilaç sanayii yok olacak.
# Stratejik önemi olan ilaç ihtiyacının karşılanabil-
mesi yabancılann takdirine kalacak.
# flaç fiyatlan bu tekeller tarafindan keyfı biçimde belir-
lenebilecek.
# İlaç fiyatlannın aşın artışı, tüm sosyal güvenlik
kurumlannın çökmesine neden olacak.
# Tarım ve hayvancılıkta verim daha da düşecek.
0 Kazanılmış dış pazarlar kaybedilecek.
Hekim dağılımı dengesiz
'Ağız ve diş sağlığı
3. Dünya seviyesinde'
tstanbul Haber Servisi -
Türkiye ekonomisinin böl-
geler ve şehirlerarası denge-
sizliği ve gelir dağılımın-
daki eşitsizlikler, dış hekim-
lerinin dengesiz dağılımla-
nnı da beraberinde getiriyor.
Türkiye\ieki dişhekimleri-
nin yüzde 6O'ı; lstanbul,
Ankara ve Izmir'e toplanır-
ken Anadolu'nun geri kalan
bölümüne düşen diş hekimi
oranı ise yüzde 40. Burdur'a
28, Isparta'ya 75 diş heki-
mi düşerken Istanbul'a 4
bin592,Ankara'yabin673,
Izmir'e bin 350 diş hekimi
düşüyor.
Türkiye'nin "izdüşünıü''
lstanbul'da ise ilçeler arası
diş hekimi dağıiımı farklı-
lıklargösteriyor. Kadıköy'de
diş hekimi sayısı 1005 ücen
bu sayı Şile'de 3'e, Adalar
ve Esenyurt ilçelerinde ise
1 'e düşüyor.
lstanbul Diş Hekimleri
Odası (İDO), dün başlayan
ve 22 Kasım'a dek sürecek
olan "Ağız ve Diş Sağlığı
Haftası"nı tanıtmak ama-
cıyla bir toplantı düzenledi.
Toplantıda konuşan IDO
Başkanı Prof. Dr. Tahsin
Yiicel, "bttimsel diş bekim-
Hği''nin kuruluşunun 90. yı-
lının kutlandığinı belirterek
"Politik gündemin çok hız-
hdegiştiğiaikemizdcağızve
diş sağlığına ve ülkemizin
temd sağhksorunlannadfli-
kat çekmek kolay değiL Ül-
kemizin temel sağlık göster-
geleri ne > azık ki 3. Dünya
ülkeleri se\ iyesindedir" de-
di.
Genel Sekreter Muzafier
Demirci de, tDO'nun yap-
tığı ağız-diş sağlığıyla ilgi-
li araştırmalann sonuçlan-
nı açıklayarak istatistiki bil-
giler verdi. Demirci, ülke-
mizde ağız diş sağlığı har-
camalanrun, tüm sağlık har-
camalan içerisindeki ora-
nınm yüzde 5-6 olduğunu
belirterek bu oranın çok ye-
tersiz olduğunu vurguladı.
Araştuma sonuçlanna gö-
re Türkiye'de ağız-diş sağ-
lığı hizmetlerinin yüzde
80'ini özel sağlık kuruluş-
lan veriyor.
Toplam nüfusun yüzde
9.9'u, hiç diş hekinumine
gitmezken yüzde 49'u bir
yıldan beri gitmediğini söy •
lüyor. Geçen yıl diş hek.
mine gittiğini söyleyenler,
yüzde 23'lük bir orana sa-
hipken yüzde 19. l'lik bir
kesün, son 10 yıl içerisin-
de gittiğini belirtiyor. 1990
yıhnda 4 kişiye 1 diş firça-
sı düşerken günümüzde 3
kişiye 1 diş fırçası düşüyor.
e-posta : tan @ prizma. net. tr
I$1LÖZGENTURK
Bugünlerde kendimi enayi
gibi hissediyorum. Dünyanın
değişeceğine, daha güzele, da-
ha iyiye gideceğine inanan ena-
yilerden biriyim ben. tşin ga-
rip yanı, enayi olmak hoşuma
gidiyor.
Her sabah uyarup aynaya ba-
kıyorum ve "Ayna, ayna söyle
bana, benden daha enayisi var
raı" diye soruyorum. Ayna ön-
ce ihtişamlı bir enayi olarak
benim suretimi gösteriyor, ar-
dından beni teselli edercesine.
"Bu ülkede senden başka ena-
yiler de var" dercesine. birbiri
ardına, adını sanını duymadı-
ğım, bilmediğim başka suret-
leri göstermeye başlıyor.
Böylece bir süredir her sabah,
ülkemin başka enayileriyle soh-
bet etmek, kendi enayiliğimi-
ze gülmek olanağı buluyorum.
Sohbetlenmizin oldukça eğ-
lenceli geçtiğıni söylemek zo-
rundayım. Çünkü aynanın gös-
terdiği enayiler, öyle yabana
atılır cinsten değil.
Aynamın evime en sık ko-
Dünyanın bütün enayüeribirleşinlt
nukettiği,biremekli öğretmen.
Yetmişine merdiven dayamış.
hâlâ güzel, bakımlı bir kadm.
Bugünlerde yaşamı boyunca
biriktirdiği paralarla bir kara-
\-an almayı düşünüyor. Karavan
bundan böyle onun evi olacak.
Dünyanın, düşlediği bütün ül-
kelerine gidecek. Oralarda ya-
şayacak ve gördüğü, tanıdığı
herkese adı Türkiye olan bir
ülkeden söz edecek.
Insanlar onun bir düş ülke-
sinden söz ettiğini sanacaklar.
O ülkenin ırmaklannda yıkanıp
annacaklar. O ülkenin toprak-
lannda aşkın şiirini duyacaklar.
O ülkenin denizlerinde özgür-
lük denilen o sihirlı sözcüğün
anlamını hissedecekler.
O ülkesini öyle anlatacak,
tıpkı kendi düşlerindeki gibi.
Aynamın sevdiği bir başka
enayi, genç bir erkek. Alman-
ya'nın en önemli üniversite has-
tanelerinden birinde çocuk has-
talıklan üzerine ihtisas yapı-
yor. Hocalar, profesörler on-
dan bir dahiden söz eder gibi
söz ediyorlar. Enerjisine, öz-
denetimine. hastalarüzerinde-
ki etkisine herkes hayran. Sü-
rekli ona aynı sözleri söylüyor-
lar.
"Burada kal senin için bir
arastırma laboratuvan kura-
hm."
O, yüzünde bir çocuk^gülüm-
semesi, "Ben"diyor, "Ulkeme
döneceğim. Belki bana verdi-
ğiniz imkânlan orada bulama-
v^cağım, ama ülkemin sesini
duyacağım. Ülkemin rüzgânnı
hissedecegiın. Adlan AH, Ner-
gis. Mustafa olan çocuklara ba-
kacağım. Onlann çapakh göz-
lerini sileceğim. onlann aç ka-
nnlannı doyuracağım. Kendi-
mi en i>i hissedecegim yer ora-
sı. O şimdilik uzakta olan ülke."
Uzmanlar, profesörler onun
bu sözleri üzerine susuyorlar.
O, uzak ülkeyı düşleyen mes-
lektaşlanna bir film kahrama-
nına bakar gibi bakıyorlar.
Aynam o yaşlı adamı da se-
viyor. Bir tutku uğruna her şe-
yini harcamış. Sevdiği kadın-
lar onu terk etmiş, ne evi var
doğru dürüst, ne yerleşik dost-
lan. Dünyanın dört bir yanını
dolaşıp duruyor. Nerede bir ke-
lebek var, o orada. Çünkü o bir
kelebek koleksiyoncusu. Yeryü-
zünün en güzel kelebekleri on-
da. Çünkü o bu işe yaşamını
adamış.
Altı yaşında dedesinin gö-
türdüğü üzüm bağında bir ke-
lebeğin peşine düşmüş, düşüş
o düşüş. O günden sonra kele-
beğin görkemli kanatlannda
gizlenen özgürlüğü öylesine
benimsemiş ki bütün kariyer-
leri, bütün kâdın seslerini bir çır-
pıda silmiş. Varsa kelebek ka-
natlanndan ona ulaşan özgür-
lüğün tadı.
Aynam onu da seviyor. Dün-
yanın bütün enayilerini sevdi-
ği gibi. Aynamın dostlan, sev-
dikleri öylesine çok ki hepsini
burada anlatmam olanaksız.
Ama ortak sözcüğümüzü hep
birlikte yineleyebilirim:
"Dünyanın bütün enayileri
birleşin! Çünkü bu dünyada,
bunca kirleşmiş bu bataklıkta
akıl saghğunızı korumak ve ken-
dimizi se\"mek için biraz enayi-
lik gerekiyor."
isoz50@hormail.com.
ÖSYM
'Değişiklik
1999'da
yürürlüğe
girecek'
ANKARA (AA) - Öğren-
ci Seçme ve Yerlestirme Mer-
kezi (ÖSYM) Başkanı Dr.
Fetiü Toker, 2 Mayıs 1999
günü gerçekleştirilecek Öğ-
renci Seçme Sınavı içeriği-
nin, önceki yıllarda yapılmış
olan birinci basamak sınavı-
nın (ÖSS) içeriği ile aynı ola-
cağını büdirdi.
Toker. Yükseköğretim Ku-
rulu tarafindan yapılan sınav
değişikligiran 1999-ÖSS'den
itibaren yürürlüğe gireceği-
ni hatırlattı. Toker, "Önceki
yıllarda ÖSS'de gerek fen ge-
rek sosval bilimlerdeokudu-
ğunu anlama ve akıl yüriit-
me becerilerine önem verfl-
miştir. 1999 ÖSS'dede soru-
lar aynı ilkelerle haarlan-
maktadır" dedi.