25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5EKİM1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kaldıraç dergisine baskın • Istanbul Haber Servisi - Kaldıraç dergisi tarafından yapılan açıklamada, Kartal'daki Kaldıraç dergisi merkez bürosuna önceki gün kimliğı belirsiz kişilerce saldın düzenlendiği belirtilerek "Kapıyı kırarak içeri girmişler ve bürodakı eşyalan tahrip etmişler" denildi. Halk Ozanları Vakfı'ndan yarışma • ANKARA (Cumhurivet Biirosu) - Halk Ozaıilan Vakfı, "Gelenek ve Göreneklerimız" konulu şiir yanşması düzenliyor. Kültür Bakanlığı'nın katkılanyla düzenlenen yanşmada, dereceye giren birinci şiire 100, ikinciye 75, üçüncüye 50, dördüncüye 30 milyon lira ödül verilecek. Renault işçi çıkardı • BURSA (AA)-Oyak Renault Otomobil Fabrikalan AŞ'de, Türk Metal Sendikası'ndan istifa eden işçilerden 11 'i işten çıkanldı. DlSK'e bağlı Birleşik Metal lşçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı Selçuk Göktaş, işten atılan işçilerle birlikte düzenlediği basın toplantısında, işten atılmalan kmadı. Göktaş, metal sektöründe yaşanan "keyfı işten çıkarmalar"ın, işçilerin bir süre önce sendikal anlayışına tepki göstererek Türk Metal Sendikası'ndan istifa etmelerinden kaynaklandığını öne sürdü. Çeteleri protesto • İstanbul Haber Servisi -Okmeydant'nda toplanan yaklaşık 150 kişiHk bir grup, "çeteleri" düzenledikleri yürüyüşle protesto etti. "Kahrolsun MİT, CIA, kontrgerilla", "Çeteler halka hesap verecek" sloganlannın atıldığı eylem sırasında yapılan açıklamada, Susurluk'un içinde sadece Ağar, Çiller, Bucak degil, tüm düzen partilerin oldugu ileri sürüldü. Polisin çevrede geniş güvenlik önlemi aldığı eylemde göstencıler, Grup Yorum'un müzikleri ile halay çektikten sonra sessizce dağıldı. Tayyip Erdoğan mâni okudu • İstanbul Haber Servisi - istanbul Büyüksehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan ile birlikte Eyüp Feshane El Sanatlan Merkezi ile Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi'nin temel atma törenine katıldı. Erdoğan tören sırasında yaptığı konuşmada, "Başıma ne geldiyse söylemediğim, düşünmediğim şeylerden gelmiştir" dedi. Bir de mâni okuyan Erdoğan, "Sofra üstünde pekmez / Bu pekmez bize yetmez Merak etme Tayyibim / Bu şarkı burada bitmez" dedi. Sultanbeyli'de trafik kazası • İstanbul Haber Servisi - TEM Otoyolu Sultanbeyli mevkiinde, 3alıh Ok yönetimindeki 54TF914plakah <amyonun lastiğinin Datlaması sonucu •neydana gelen trafik tazasında, Yüksel Erdem /e Murettin Meydan adlı /uıttaşlar yaralandı. İhgüp Radyo gccesi • stanbul Haber Servisi R~ÜK tarafından ıalkında 90 gün kapatma ;ezısı verilen Özgür Isiyo'nun Harbiye \«;khava Tiyatrosu'nda iO^nleyeceği dayanışma |e=esine, İstanbul /aîliği'nce izin /eümedi. DTP, 'yüzde 7 barajlı' seçim yasası önerisini TBMM'ye sunacak Baraj pazarhğı gimdemde DÜRDANE KIRÇU\AL ANKARA - DTP, milletvekıli seçimle- rinin ertelenmesi konusundaki ısranndan vazgeçerken seçim hukukunun değiştiril- mesi için girişimde bulunmaya karar ver- di. DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cin- doruk, seçim baraj ının yüzde 7'ye inme- si, ittifaklara olanak tanınması ve yurtdı- şındaki yurttaşlann mektupla oy kullana- bilmeleri için gelecek hafta Meclis'e bir yasa önerisi sunacaklannı bildirdi. Şanlı- urfa'da bir basın toplantısı düzenleyen Cindoruk, yılbaşında istifasıyla birlikte Tüıkiye'de kaos çıkacağını düşünen Baş- bakan Mesut Yümaz'a, *O zaman erken istifa et Geniş tabanlı bir hükümetle istik- ran sağia" dedi. Cindoruk, Cumhuriyet'e yaptığı açık- lamada, iki seçimin bir arada yapılması- nın yaratacağı sıkıntılannı pek çok kez dile getirdiklerini, ancak sonuç alamadık- lannı söyledi. DTP olarak milletvekili ve yerel genel seçimlerin birbinnden aynl- ması yönünde önerge vermeyeceklerini bildiren Cindoruk, ancak bir başka parti- den bu yönde bir öneri gelirse bunu des- tekleyeceklerini açıkladı. Cindoruk, "Madem iki seçim bir arada 18 Nisan 1999'da yapılacak. O zaman, anayasaya uygun bir seçim hukuku ile yapmahyız" dedi. Cindoruk. hazırladıkla- n seçim yasası değişikliği önerisini gele- cek hafta Meclis'e sunacaklannı belirtir- ken "Bizim önerimiz anayasanm öngör- düğü temsilde adalet vesiyasal istikran da sağjayacak" görüşünü dile getirdi. Cindoruk, ülkebarajının yüzde 7'yein- mesini önereceklerini belirterek "Biz as- lında baraj ın yüzde 5 olmasını istiyoruz. Ancak buna bazı partiler karşı çıkıyor. Yüzde 10 da çok yüksek. O nedenle yüz- de 7 önerisini getiriyoruz. Ama isterlerse yüzde 8 oranını da kabul ederiz" dedi. ittifaklara olanak tanınmasını da iste- diklerini belirten Cindoruk, bu seçimler- de yurtdışındaki Türk yurttaşlanna oy kullanma olanağının mutlaka sağlanma- sı gerektigini söyledi. Bunun için de mek- tupla oy kullanma önerisini getirecekle- rini kaydeden Cindoruk, "Bizim önerimi- ze göre önce yurtdışı seçmen kütüğü oluş- turulacak. Sonra elinde seçmen kartı olan- lar mektupla oylannı kullanacaklar. Oy- lar, Ankara'da oluşturulacak bir merkez- de toplanacak. Siyasi partilerin alacakla- n oylar toplam oylanna eklenecek" dedi. Cindoruk, eğer istenirse seçim yasasımn Meclis'ten çıkmasınm birkaç günlük iş- ten ibaret olduğunu, yurtdışı seçmen kü- tüğünün de en fazla bir ay içinde hazırla- nabileceğini belirterek "Dolayısıyla tüm bunlar seçimlere rahatkkla yetişir. Seçim- lerin ertelenmesini zorunlu kılan bir du- rum yoktur" dedi. DTP lideri Cindoruk, dün Şanhurfa Edesa Oteli'nde düzenlediği basın top- lantısında ise Başbakan Mesut Yılmaz'a erken istifa önerdi. Cindoruk, Cemal Alişan'ın bakan ola- madığı için partiden istifa noktasma gel- mesiyle ilgili bir soruyakarşıhk da, "Eğer bakanlık için partiden aynlınıyorsa bu iliş- ki zaten pamuk ipliğine bağlı demektir. Partiler bakanlık fabrikası değü, demok- rasi atöh/esidir" dedi. Demirel, Türkiye'nin bu deneyimi yürütemediğini söyledi 'Üraversite özerk olaıııadr BAHAR TANRISEVER ELAZIĞ - Cumphur- başkanı Süleyman Demi- rel, Türkiye'nin özerk üni- versite deneyiminı yürüte- mediğini belırtirken üni- versite zeminlerinin şıd- det, kavga ve itiş- kakıştan uzak tutulması gerektıği- ni söyledi. Cumhurbaşkaru Demi- rel. dün Elazığ'da Fırat Üniversitesi 'nin 1998- 1999 öğretim yılı dönemi- ni başlattı ve çok sayıda açılış ile temel atma töre- nine katıldı. Demirel, Fırat Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Eyüp tsbir'ı ziyaretınde üniversitenin Cumhuri- yet'in en büyükprojesı ol- duğunu söyledi. Bilim tarafından özerk olacak olan üniversiteye idari ve mali açıdan bazı kısıtlamalar getirileceğıne işaret eden Demirel, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Ama bunlar üniversi- tenin özerk olmasını engel- lememelL Türkiye özerk üniversite tecrübesini yü- rütemedL Dev letin ayırdı- ğı fonlann kullanılınasın- da esneklik sağlanması ge- rekir. Hem veriyor gibi gö- rünüp hem kullanımını engellemesi gelişmeyi ön- lüyor. Tahsisadan kuOan- dırmayacaksa hiç verme- sin." Demirel, Fırat Ünivsite- si'nin 1998-1999 öğretim yılı açılışında yaptığı ko- nuşmada da bilgi toplu- munun daha çok okumuş- luğu gerektirdığini, bu ne- denle de Türkiye'nin daha iyi okumak gibi bir hedef- le karşı karşıya olduğunu kaydetti. Rektörden uyan Açılışta konuşan Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Eyüp Isbir de öğrenci- lerine şöyle seslendi: "Ydacı ve bölücü mih- raklar sizleri çeşiöi vasıta ve tabriklerie akİanp Tür- kiye Cumhuriyeti'nin ka- nun, nizam ve düzenine karşı harekete sevk etmek için manevi degerlerinizi dahi istismar etmek sure- tiyle daha önceleri çok oy- nanan bir oyunu yine tek- rarlayabilirier. Hatta de- mokratik, laik ve sosyal hukuk devieti olan Türki- ye Cumhuriyeti'nin devie- ti ve milletiyle bölünmez bütünlüğüyle Kürt-Türk, Alevi-Sünni gibi a\nmlar yaratarak veya simge ha- lindeküık ve kı>afetler gjj- direrek zedelemek isteye- bilüier. Fakat şunu unut- mamak gerekir ki Türk devieti sarsılmaz gücü ve milletinin şaşmaz sağdu) u ik bunlara her zaman ge- reken dersi vçrmiştir ve ve- recektir." Cumhurbaşkaru Demirel, Elaağ'da fotrü çıkanp kasket giydi. Cumhurbaşkaru Fırat Üniversitesi'nin açılışında yapâğı konuşmada, "İdari ve mali açıdan kısıtiı olan üniversitelere de\ letin ayırdığı fonlann kuUanılmasında esneklik sağlanma- sı gerekir. Hem \eriyor gibi görünüp hem kullanımını engellemesi gelişmeyi önlü- yor. Tahsisatlan kuİlandırmayacaksa hiç vermesin" dedl (Fotoğraf: AA) CHP'li Sağlar, konuyu Meclis'e getirmek için hazırlık yapıyor Alaattiıı Çakıcı-siyasetçi ilişkisi • CHP, Alaattin Çakıcı ile siyasetçi ve bürokrat ilişkilerinin tüm boyutlan ile açığa çıkanlması ve Susurluk olayının devamı niteliğindeki bu dosyamn tamamlanması amacıyla harekete geçti. Içel CHP Milletvekili Fikri Sağlar'ın bu olayı Meclis gündemine getirmek için hazırlık yaptığı bildirildi. ANKARA (UBA) - CHP, Alaattin Çakıcı ile siyasetçi ve bürokrat ilişkilerinin tüm boyutlan ile açığa çıkanlması ve Susurluk olayının devamı niteliğindeki bu dosyamn tamamlanması amacıyla harekete geçti. Içel CHP Milletvekili Fikri Sağlar'ın bu olayı Meclis gündemine getirmek için hazırlık yaptığı bildirildi. Hükümeti dışardan verdiği destekle ayakta tutan CHP'de çete rahatsızlığı başladı. Art arda çıkan kasetler ve ANAP'lı Eyüp Aşık ile bazı partihlerin başta Alaattin Çakıcı olmak üzere bazı mafya liderleri ile ilişkiye girmelerinin ardından işin Başbakan Mesut Yılmaz'a kadar dayandınlması üzerine harekete geçen CHP, önce parti bünyesinde bir Çete Komisyonu oluşturdu. CHP'nin bu komisyonun çalışmalan ışığında başta Alaattin Çakıcı olmak üzere diğer çete- siyasetçi, bürokrat-bürokrasi ilişkilerinin enine boyuna irdelenmesi için Meclis'te Araştırma Komisyonu kurulması için önerge vereceği öğrenildi. TBMM Susurluk Komisyonu'nda görev alan ve çetelere karşı verdiği mücadele ile tanınan Sağlar'ın bu konuda hazırlık yaptığı bildirildi. Sağlar'ın en geç bu ay sonuna kadar araştırma komisyonu kurulması için başvııru önergesini tamamlayacağı kaydedildi. CHP çevrelerinde çetelerin siyasetçiler ve bürokratlarla ilişkilerini irdelemek amacıyla kurulacak bir araştırma komisyonunun Susurluk Komisyonu'nun devamı niteliğinde olacağı ve bu sayede karanhkta kalan pek çok noktanın da aydınlatılabileceği belirtiliyor. Sağlar, daha önce yaptığı açıklamada Çakıcı-siyasetçi- bürokrat ilişkilerinin Meclis'te ele ahnması gerektigini ifade ederek "Bu olayın tüm unsurlan ve her boyutu, başta TBMM olmak üzere devletin ilgili kurumlan tarafindan ciddi biçimde ele almmahdır" dedi. IRMIKIAYDEV ENGtN Ecevit: CHP ile birleşmenin faydası yok ÖMERYURTSEVEN DENİZLt - Başbakan Yardımcısı ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, 18 Nisan seçimlerine partisinin kendisini halka tanıtmış ola- rak gittiğini belirterek solun birleşmesini isteyenlere "Kusura bakmasınlar. CHP ile birleşmenin bir faydası yok" diye seslendi. Ecevit, dış politika konusunda da Suriye'ye aldınş bile etme- diklerini, ancak ttalya ve Fransa gibi Batılı müttefık- lerin terbiyesizlik olarak ni- telendirdiği davranışlan ya- dırgadıklannı söyledi. DSP lideri, Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, Maliye Bakanı ZekeriyaTe- mizel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Ça- ğan ile birlikte geldiği De- nizli'de seçim kampanyası başlattı. Çınar Meydanı'nda düzenlenen mitingde konu- şan Ecevit, 55. hükümetın icraatlannı anlattıktan sonra CHP ile birleşme konusuna değindi. 1983'ten sonra HP ile SODEP'in, daha sonra da SHP ile CHP'nin birleştiği- ne dikkat çeken Ecevit, "De- mek ki birlik oluşumlan bir yarar sağlamıyor. Şimdi bizi CHP ile birleşme)e zorhıyor- lar. CHP ile birleşmenin bir faydası yok. Hesap ortada" dedi. DSP lideri daha sonra şu görüşlere yer verdi: "Sayın Baykal 'En denen- memiş parti biziz' diyor. Oysa DYP ile 4 yü ortaİdık yapülar. Kendisi sıfir not al- dL DSP ise 14 a\da tam not aklı. 1 Ekim günü bir gaze- tedebir habervardL Çeteler- k mücadele için 8 CHP'li bir araya geimiş. Yansı muhale- fet ohnuş. Bir başkan seçe- memişler. Bu CHP ik birleş- menin küne faydası olur kL" DSP lideri ve beraberin- dekiler mitingden sonra 200 yataklı yeni SSK hastanesi- nin temel atma ve Hacı Ha- lil Kömürcüoğlu Ilköğretim Okulu'nun açdış törenlerine katıldı. Konvoy kaza atiattı Ecevit'in konvoyu, Deniz- li gezisi sırasında kaza geçir- di. Sarayköy ilçesi Hacı- eyüplü mevkiinde, konvoy- da bulunan 35 K1888 plaka- h minübüs ile karşı yönden gelen Hikmet Hişü yöneti- mindeki 20 EP 087 plakah otomobil çarpıştı. Kazada Hikmet Hişil yaşamını yiti- rirken, 5 kişi de yaralandı. aengin @ posta. cumhuriyet. com. tr Bahse girerim ki yazının başlığını savaş tamtamlanyla bitiştirdiniz. Sığınak deyince bombalardan korunacak, bodaım katında bir beton ko- runak çağnşımı yaptınız. Haklısınız ama yanıldınız... Haklısınız, çünkü Suriye sı- nırında manevra yapmakta olan tanklar, toplar akşamdan sabaha, sınırı aşacaklar gibi bir hava var. Kimi gazeteler çığlık çığlığa savaş naralan at- makta. Dün adını anımsaya- madığım ve anımsamasam da olur bir gazete, işi "Vuralım ve Susturalım" başlığına kadar vardırdı. Bir başka gazete "Kesin suyunu bu pis herifle- rin" diye nal gibi bir başhkla çıktı. Dahası İstanbul dün Avru- pa'dan ve Ortadoğu ülkelerin- den koşup gelen gazeteci baskınına uğradı. Alman- ya'dan, Fransa'dan, Iskandi- nav ülkelerinden, Abu Dabi, Sığınağa Gidiyorum Umman, Ürdün, Mısır'dan ko- pup geimiş gazeteciler dün bütün gün "Türk meslektaş av/"ndaydılar. Yabancı med- yaya servis sunan haber kuru- luşları dün çift, hatta üç vardi- ya yapıyorlardı. Benim esir düştüğüm Al- man, Arap, Iskandinav gaze- tecileri çok basit soruların ya- nıtını arıyorlardı: - Herr Engin, Türkiye, Suri- ye'ye askeri müdahalede bu- lunacak mı? - Aidin bey, PKK'nin Suri- ye'de üslendiği 14yıldırbilini- yor. Bu kadar yıl sonra böyle durup dururken bu ilan edil- memiş savaşın sizce nedeni nedir? - Mösyö Enjin, sizce Türk yetkililerinin açıklamalan sahi- den bir savaş ilanı mı, yoksa sert bir uyan mı?.. Gel de yanıtla bakalım bu soruları? Kelin merhemi olsa kendi başına sürecek. İki ayönceyazılmış birmek- tuba, Suriye'nin yanıt verme- yişinin bir savaş nedeni ola- mayacağını, bunu yazan da söyleyen de biliyor. Peki öyleyse ne? Sorular soruları doğuruyor. Suriye'nin Yunanistan'a ha- vaalanlarını askeri amaçlarla kullanmak üzere açacağı ha- beri bir savaş nedeni olabilir mi? Italyanların kendini Kürt par- lamentosu olarak niteleyen gruba kucak açması ile bu sa- vaş gerginliği arasında ne gi- bi bir ilinti vardır acaba? Geçen haftalarda ABD'nin VVashington'da Barzani ile Talabani arasında zoraki de olsa yeni bir nikâh ktyması, bu "nikâh"a ilişkin resmi açıkla- mada ABD'nin "Kuzey Irak'ta bir federasyon" terimini kul- lanması, Türkiye'nin tepkisi üstüne "Valla billa bir Kürt devieti istemiyoruz. Hem o metinde federasyon terimi sa- dece bir kez geçiyor" yollu "düzeltmesiy) bu beklenme- dik tırmanışın gerisindeki ne- denlerden biri mi? Peki, Tür- kiye'de "Ha bugün, ha yann savaş çıkabilir" endişeleri ya- şanırken ABD'nin, BM'nin suskunluğu nasıl açıklana- cak? CNN'inden Euro Nevvs'üne, Alman TV kanalla- nndan BBC'ye, hiçbirinin ha- ber başlıklarında "çok yakın bir savaş tehlikesinden" söz edilmeyişi niye peki?.. Anlaşıldı politika, hele dış politika bu kadar inceldi mi beni aşar. lyisi mi ben sığına- ğa gideyim. Gene yabancı meslektaş- larca esir almıp ahret sorulan ile karşılaşmaya hiç niyetim yok. Neme gerek; bakarsınız "aA/m"derken birhaJtederim. En iyisi "akım derken yokum" demek. Sığınak dediğimse Ege! İki üç günlüğüne tüyüyo- rum. Yazlıkçılar evlerine dön- dü. Şimdi Ege'nin, Marma- ra'nın deniz kıyıları, koyları, adalan bomboştur. Yazlıkçıla- nn geride bıraktığı kediler, kö- pekler ve incecikten inen çis- lem çislem bir güz yağmuru. Bu benim havam. İki üç günlüğüne savaş, çe- te, mafya, siyaset, ticaret, ak para, kara para benden ırak olsun. Şiir, şarap, denizin kıyısı ve güzün doyulmaz kederi sığı- naktır... Zaten güz yağmuru başladı işte. Doğa çağırıyor... Erol Evcil olayı Suçlonon krediler müdürünü İşBonkosı yönetimi komdu • Maliye'nin Dışbank raporunda suçladığı Iş Bankası yöneticisi Bayyurdoğlu'nun raporunda bilgi ve belgeler göz ardı edildi ALPERBALU ANKARA - Iş Bankası yönetiminin, End Evcfl'e verilen 150 mihyon dolarlık kredi soruşturmasını yürüten Bursa Cumhuriyet Başsavcıhğı'na "sorumluluğun şube müdürü ile smirh otduğunu" belirten 2 rapor gönderdiği belirlendi. Eski Teftiş Kurulu Başkanı, dönemin genel müdür yardımcısı Manir Bayyurdoğhı tarafından hazırlanan raporlarda, Kredilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Berhan Civetekoğhfnun faaliyetlerini itirafetmesine karşın *iyi niyetfi" olduğu gerekçesîyle aklanmaya çalışılması dikkat çekti. Berhan Civelekoğlu'nun İş Bankası'ndan sonra çahşmaya başladıği Sitebank'ın yönetim kurulu üyeliğinden aynhnasıyla Korukçu'nun ardından skandalda ikinci istifa gerçekleşti. Mahir Bayyurdoğlu adı kamuoyu gündemine, 21 Ağustos 1996'da Cumhuri>«t'te yayımlanan Maliye Bakanhğı'mn Dışbank raporuyla geldi Dışbank, Ünal Korukçu adının da yoğun olarak tarüşıldjğı bir süreç sonunda Lapis Holding'e satıldı. Lapis Holding bankayı satın aldıktan sonra genel müdürlüğe Ufuk Söytemeı'i getirdi. Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun 1996 yılında hazırladığı 500 sayfalık inceleme raporunda, Söylemez'in bazı hayali faturalarla ödemeler yapmış gibi göstererek bankanm içini boşalttığı vurgulandı. Bankada Ufiık Söylemez yönetiminin yarattığı zarann 158 milyon dolar olduğu belgelere dayanılarak belirtilirken, Söylemez ve yönetim kurulundakı arkadaşlan hakkında "emniyeti suüsrjmar hükümlerine göre suç duyurusunda bulunulması ve ceza davası açılması istendi. Kayalar rapordan çıkamor Suç duyurusunu o zamanki Maliye Bakanı ANAPTı Lütfiıflah Kayalar rapordan çıkardı. Raporda suçlanan adlardan biri de, sonradan Iş Bankası Genel Müdür Yardımcısı sıfatıyla hakkında hukuk müşavirince suç duyurusunda bulunulan Mahir Bayyurdoğlu idi. Bayyurdoğlu'nun, Eze Zeytincilik'le ilgili olarak 25 Ağustos 1997 ve 4 Kasım 1997'de hazırladığı raporlann, daha sonra müfettişler tarafindan saptanan unsurlar gözden uzak tutularak kaleme ahnması dikkat çekti. Savcıhk soruşturmasının yalnızca emekli şube müdürü Mehmet Ertaş'ı hedef aldığı izlenimi veren raporiarda, Erol Evcil'in bankada tasfiye kaydının bulunduğu ve istihbarat verilerine değinilmemesi dikkat çekti. 25 Ağustos tarihli raporda Ertaş'ın kasıt ve suiniyetle (kötü niyet) hareket ettiği saptamasına yer verilmesine karşm emekli şube müdürü hakkında yalnızca "emniyeti suiistimal" suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulması ve banka içinde bu iddialara yönelik soruşturma açılmaması da dikkat çeken unsurlar arasında yer aldı. Raporda, dikkat çekici unsurlardan birini de, "Erol Evcfl'in daha önceden hfleü yotlara başvıırduğu ve olması gereken zeytin tutannı yüksek göstermeye varacak önlemleri aldığı'' oluşturdu. Ancak bu konuyla ilgili herhangi bir suç duyurusunda bulunulmaması da dikkat çekici. Kasım 1997 tarihli raporda, Ero! Evcil'in "dolandına" olduğu vurgulanmasına karşın "dolandınaük" iddiasıyla kovuşturma yapılmamış olması da dikkat çeken bulgular arasında yer aldı. BASlSEN Başkanı Metin TTryakioğlu'nun oğlu Burak Tîrjakioğtu ile Mehmet Ertaş'ın kardeşi Hatit Ertaş'ın Erol Evcil'le, banka geleneklerine aykın bir bjçünde tekstil şirketi kurduklan tespiti de "genel bir saptama" biçiminde geçistirildi. Şırketin kredi bağlantılannda herhangi bir etkmliği bulunmadığı değerlendirmesi yapılarak, sıradan bir olay olduğu izlenimi verilmeye çalışıldı. Bayyurdoğlu, bu işlemle ilgili olarak Mehmet Ertaş yönünden yaptığı "tamamen kural vt usuüerimiz dışı. hiç bir şekflde kabul edüemez basiretsiz ve kasım davranışıyia da bankannzı zor durumda bırakmış'' yorumunu; Metin Tiryakioğlu için yapmadı. Raporda, Mehmet Ertaş, Berhan Civelekoğlu ve Dündar Partar hakkında özetle şu değerlendirmelere yer verildi: Ertaş 1. derece kusurhı: Yöneticiler %-e müfettişleri yanıltan, yanlış yönlendirme yapan, bildiklerini saklayan Mehmet Ertaş'uı doğrudan kişisel menfaaat temin ettiği yönünde bir saptamamız olmadı, "yükselme hırsmın akfanm önûne geçmes sonncu" malum olaylara neden olduğu belirlendi. Kurtulmasuıa izin EmekHye aynlarak kurnılmasına izin: Ertaş'ın Iş Yasası'nın ilgili hükümlen uyannca sözleşmesinin tazminatsız feshi mümkün olsa da, tüm haklarmı alarak bankamızdan emekli olduğu ve banka zaran şimdilik ihtimal dahilinde otaıadıgı için bu emeklilik izninin verilmesi yanlış bir işlem olarak değerlendirilmedi. Aynca iki taraftan birinin hukuki yollara başvurması kısa sürede piyasalarda şuyu bulabilecek, bu da bankamız isminİE yıpranmasına, konunun rakiplerimizce şu veya bu şekilde istismar edilmesine yol açabüecektir. 'İyi niyetli' genel müdür yardımcısı: Evcil'e kullandınlan kredilerle ilgili olaylarda kasti ve suiniyetli hareket etmediğt, herhangi bir maddi menfaat temin etmediği kanaatine vardığımız Civelekoğlu "nun en önemli kusuru "aşırı iyiniyenı olan yapcandan da ka\ naklanan bir tutumla konuya $on derece angaje olarak gerek Ertaş, gerekse Evcil'in kasrih beyan ve iştemkrine sonuna kadar" inanmasıdır. Olayda ikinci derecede sorumlu olduğunu düşündüğümüz adı geçen bu nedenle kredilerin her aşamasında her türlü riski kabul etmiş ve sonuçta şahsi sorumlulukla karşı karşıya kamuştır. Emekliliğini istemesi nedeniyle idari bir işlem yapılmasına gerek görülmemiştir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear