Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 1998 CUMARTES
8 DIŞ HABERLER
Alman seçimlerinde Sosyal Demokratlann zaferi ile AB içinde solun iktidarda olduğu ülke sayısı 13'e yükseldi
Sol,Avrupa'ya iyiceyerleştiDerleyen: ÖZLEM YİJZAK
Avrupa"da sağ iktidarlann 80"li yıllann başından beri sürdürdüğü
neo-liberal politikalar. başta işsizlik ve yoksulluk olmak üzere sos-
yal sorunlan arttırdı ve Sol'un yenıden güçlenmesıne yol açtı. Bu-
gün 15 A\Tupa Birliği (AB) ülkesinin 13"Ü, ya tek başma ya da ko-
alisyon oluşturan sol hükümetler tarafından yönetilıyor. Avrupa So
Iu'ndakı bu canlanma. küreselleşmeye ve sömürüyü, eşıtsızlıkle-
ri arttıncı, bireyselciliği ön plana çıkancı Yeni Dünya Düze-
ni'ne (YDD) karşı yeni bir fırsat olarak görülüyor. Sosyal demok-
ratlann peşpeşe iktidara gelmeleri, Avrupa yapılanmasının temel taş-
lanndan sayılan sosyaJ öncelikJerin yeniden güçlendinlmesı ısterra ola-
rak yorumlanıyor. Ancak, soğuk savaş sonrası dönemın sosyal de-
mokrası anlayışının, YDD karşısında artık işlevsiz kaldığı da bili-
nen birgerçek. Burada Sol"un yaşadığı ikilemı gözler önüne sermek ge-
rekiyor. Anımsanacağı iLzere, Fransa'da François Yütterrand, tspan-
ya'da Felipe Gonzalez. Yunanistan'da Andreas Papandreu sol söy-
lemlerle iktidara gelmış, ancak bir süre sonra, bütçeyı ve harcama-
lan kısıtlayıcı. enflasvonla mücadeleyi ön plana çıkaran sağ ekono-
mik polıtikalara yönelmek zorunda kalmışlardı. Bugün Avrupa so-
lu farklı bir arayış içensınde. lngiliz Işçi Partisi içinde birevrim (mer-
kez sağa kaydırma) yaratarak, 18 yıllık muhafazakâr iktidan sona
erdiren. pazar ekonomisinin hararetli savunucusu başbakarı Tony
Blair ilk post- modem sosyal demokrat siyasetçiyi mi temsil ediyor?
Eger evetse. Blair, Avrupa sosyal demokratlannın yeni reformcusu,
Blairizm de sosyal demokrasinin 3. Yol'u muolacak? Yoksa, sosyal
demokrasiye daha sağlam köklerle bağlı, üstelik Fransız ekonomi-
sinde sevindırici iyıleştirmeler yapan Başbakan Lionel Jospin. Av-
rupa Sosyal Demokrasisı'ne yeni yön verecek kişi mi olacak? Av-
rupa bu sorulara yanıt ararken, Blairizm ve Jospınizm'e de uzman-
larçeşitli tanımlar yüklüyorlar. Blairizm, başka bir dönemın ideolo-
jik söylemleri içinde dondurulmaya izin \erilmeyen, ancak küresel-
leşmenin kötü etkjlerine karşı koymayı da bilen modern sosyalizm
olarak tanımlanıyor. Jospinizm'de ise küreselleşmenin gerçeklerinı
bir yandan kabul ederken, öte yandan olumsuz etkilerini giderme-
ye çalışan bir politika sürdürülüyor. Blair, "ekonomik verimlilik ve
sosyal adalet arasında ittifak"tan bahsederken, Jospin, bu ittifak de-
ğil, denge olmalı diyor ve "ekooomik verimBBk ve sosyal adalet ara-
sında tam denge" misyonunu savunuyor. Avrupa geneline baktığı-
mızda ise yaşlı kıtanın. içinde bulunduğumuz 1998 yılında neo-li-
beral ekonomi polıtikalannın hız kazandığı 1981 'de olduğundan da-
ha solda olmadığı görülüyor. lngiliz tşçi Partisi pazar ekonomisinin
esnekliginin önündeki engelleri kaldırmak ıçin ugraş verirken. Por-
tekiz sosyalıstleri özelleştirmeyi sevıyorlar. Aynca Maastrich kriter-
lerinin yeniden yorumlanmasma tamamen karşı çıkıyorlar. Italya'da
Prodi hükümeti hararetle Biair'i ızliyor. Almanya'nın çiçeği burnun-
da Başbakanı Schröder, Kohl ve WaigeTden daha fanatık bir para bir-
liği savunucusu. Sonuçta, özetlenirse, Avrupa'dabugünlerde sol rüz-
gârlar esiyor. Ancak hangi sol? ABD Başkanı Bill Clinton tarafın-
dan desteklenen Blair'in Üçüncü Yorunun mu, yoksa Jospin'nın daha
geleneksel çizgideki solunun mu Avrupa Sosyal Demokrasisi üzerin-
de etkin olacağını zaman göstırecek.
INGILTERE
Sol, İspanya ve İrlanda hariç tüm AB ülkelerinde iktidarda
3. YoVun
sozcusu
iktidarda1 Mayıs
1997'dekı Işçi
Bayramı, lngi-
liz Işçi Partisi
için zafer günü
oldu. Muhafa-
zakârlann 18 yı!
süren hâkimiye-
tıne nokta koyan
"YenT fşçı Par-
tisi. yepyeni bir
dinamizmle ortaya çıktı.
Işçi Partisi, 1945yıiından
ben sandalye sayısında so-
lun en büyük zaferini ka-
zanarak 659 sandalyenin
419'unu elde etti. Partinin
karizmatik liden Tony Bla-
ir, bir anda Avrupa sosya-
listleri içın de bir umut ışı-
ğı oldu.
Ancak Işçi Partisfnı
merkez sağa kaydırarak ye-
nileyen Blair'in liberal fel-
sefesi ve uygulamalan so-
la kıyasla sagın politıkala-
nnı çağnştınyor: Özelleş-
tirmeler, kamu harcama-
lannda kesinti, sosyal dev-
let anlayışının giderek yok
olması. Thatcher dönemin-
de işlevsizleştinlmiş olan
sendikalara yeni bir soluk
kazandıramamak. Fran-
sa'da yayımlanan Le Mon-
de Dıplomatique gazetesi.
Blair'in sürdürdüğü politi-
kayı "Thatcherizm İngilte-
re\le kendisine övle geniş ve
derin bir yer edinmişti ki
Blair'e aynı izi sürmek ve
liberal modernliği devral-
mak daha kolay gcldi" dı-
ye yorumluyor. Blair ikti-
dara geldiği zaman yaptı-
ğı konuşmada "Patronun
işçiye karşı olduğu dönem
sona erdL Bugün hepimiz
aynı saftayız" demışti. "Ve-
ni bir İngiltere için Yeni tş-
çi Partisi" sloganı ile orta-
ya çıkan Blair, bugün, ye-
niliğin en önemli taşlann-
dan biri olan iş saatlennin
azaltılması konusuna şüp-
he ile vaklaşıyor. Ancak
buna karşın gençlere iş ola-
naklan, eğitime ayncalık
verilmesi konulanndakı ıs-
rarlı tavnnı da sürdürüyor.
Blair, eğitim reformunu
21. yüzyılın ekonomik ba-
şansı için stratejık bir silah
olarak görüyor. Demokra-
tık kurumları modernize
etmeye yönelik hukuki re-
formlarda ise fazla istekli
görünmüyor. Örnegin
Lordlar Kamarasf nı kal-
dırmak gibi radıkal çıkış-
laryapamadı. Iskoçya'da-
kı referandumun hemen er-
tesinde, sessız sedasız, ış-
sizlik ödeneğını ikinci kez
ındırdı. Gelır vergısı oran-
lannı da yüzde 40'lara ka-
darçekti. 21. yüzyılın mer-
kez sol politıkalannı belir-
lemede öncü rol oynama
arayışında olan Tony Bla-
ir, eskı sol ile yeni sağ ara-
sında yeni bir çizgi olarak
tanımlanan "3. Yol"un mı-
marlığını yapıyor ve tüm
Avrupa'ya benimsetmeye
çalışıyor.
Ingittere: Işçı Partisi
lıderı Tony Blair Mayıs
1997 denberı tek
başına iktidarda.
İrlanda: Merkez sağ
eğılımlı Fianna Faıl
Partisi 1997den ben
iktidarda.
T
/
Belçika: Başbakan
Jean-Luc Dehaene
sosya) hırisfeyan ve
sosyalıst koalısyonu
1995ten ben
sürdürüyor.
AJmanya: Sosya
Demokrat Gerhard
Schröder lıderliğınde
sol koalısyon
Hollanda: Işçı Partisi
lıden Wim Kok,
lıberallen de aralarına
alarak sol koateyon
oluşturdu.
Fransa: Sosyafist
Başbakan Lıonel
Jospin 1997
Hazıranı'ndan ben
ülkeyı liberal
Cumhurbaşkanı
Jacques Chırac ile
bıriıkte yönetıyor.
^c
Finlandiya:
Çoğunluğu oluşturan
sosyal demokratiar
1995 ten ben merkez
sağ ile koalısyonu
oluşturuyor.
Isveç: Başbakan
Goeran Persson'un
sosyalıst partisi Mart
1996dan beri azınlık
hükümetını ayakta
tutuyor.
Oanimarka:
Başbakan Poul Nyrup
Rasmussen 1993 ten
ben sol koalısyonun
başında.
Avusturya: Başbakan
Vıktor Klima
lıderlığınde Sosyal
Demokrat Partı (SPÖj
ile muhafazakâr
Avusturya Halkçı
Partı'nın koalısyonu
1997den ben
iktidarda
Portekiz: Sosyalist
Başbakan Antonıo
Guterres1995
seçımlennden ben
ülkeyi yonettyof.
Lüksemburg: Sosyal
Hınstıyan lıder Jean
Claude Juncker'ln
başbakanlığmda
sosyal demokratiar ile
koalısyon 1995
yılından ben
sürdürülüyor.
İspanya: Jose Mana
Aznarın sağ eğılimlı
Halk Partisi 13 yıl
süren sosyalizm
döneminden sonra
Mart 1996dan ben
ülkeyı yönetıyor.
haiya: Zeytın Ağacı
adı venlen sol
koalısyonun lıden
Romana Prodı Mayıs
1996dan ben
iktidarda.
Yunanistan: Millryetçı
sol partı PASOK,
Kostas Sımıtıs
lıderiığınde 1996 dan
ben iktidarda.
RANSA
Jospin kendini halka
sevdirmeyi biliyor
• Iktidar ortağı
Komünist
Partisi, Jospin'in
lideri olduğu
Sosyalist
Parti'nin
'Blairleşmesi'ni
kendilerinin
önlediğini iddia
ediyor.
lngiltere'de tşçi
Partisi'nin ezici
zaferinden tam bir ay
sonra Fransa'da da sosyal
demokratiar iktidara
geldiler. Cumhurbaşkanı
Jacques Chirac'ın erken
seçimle daha da
güçlenme sevdası ters
tepmış, o dönemde
kemer sıkma
politıkasından bunalan
ve grevlerle sokağa
dökülen halk bu kez
sosyal demokratlara şans
vermeyi tercih etmişti.
Aradan geçen 15 aylık
süre içinde halkın
LMANYA
SPD'nin 'pragmatik sol' kanadı görevde
27 Eylül seçimlerinde 18 yıllık mu-
hafazakâr iktidan sona erdirerek baş-
bakanlık koltuğuna oturan Almanya
Sosyal Demokrat Parti (SPD) adayı
Gerhard Schröder, tngiltere Başbaka-
nı Tony Blair'in liberal politikalanna
daha yakın görünüyor. ABD Başkanı
Bill Clinton'a yakmlığını da gizlemi-
yor.
Ancak hem Clinton hem de Blair,
kendi partilerinde temel ideolojik tar-
tışmaiarı kazanarak iktidara gelen ild
lider. "YeniSol"un takipçisi Schröder
ise her ne kadar başbakanlık koltuğu-
na, bu ıkilırün seçim stratejilerini be-
nimseyerek oturmuş olsa da, Sosyal
Demokrat Parti 'nin (SPD) sol kanadı-
nı temsil eden Oscar Lafontaine par-
tinin lideri. Schröder ile Lafontaine
arasındaki siyasi görüş farklıhklanna
değinmeden önce Schröder"in bu za-
ferini SPD liderine borçiu olduguna
dikkat çekmekte yarar VBT. Lafontaine,
partinin başına geldiği 1995 yılmdan
beri SPD'yi yeniden iktidara taşıya-
cak parti içi dısiplini ve istikran sağ-
lamayı başarmış kişi. Hıristiyan De-
mokrat lider HeimutKohl'ün 17 yıl sü-
ren iktidan süresince 3 kez yenilgiye
ugıayan SPD'nin başansı ve seçimler
uğruna, Schröder'in en iyj aday oldu-
ğıınu anladığı anda gözlerden uzak
kalmasını bilen insan. SPD içindeki sol
kanadı temsil edcn, tam anlamı ile en-
telektüel bir siyasetçi olan parti lide-
ri Lafontaine'in gösterdiği siyasi ol-
gunluk hiçbirşekilde yadsınamaz. 27
Eylül'de gerçekleştirilen seçimler için
Schröder'in adayhğı kesinleştiği andan
itibaren Oscar Lafontaine partinin sol
kanadının sessizliğini korumayı ba-
şardı. Schröder ise net konuşmalar
yapmaktan kaçınarak herkesın nabzı-
na göre şerbetverdi.
YıllarSchröderTde^tira"
Schröder'in bundan sonraki başan-
sı ise neo- Keynesyen politikalar yan-
lısı Lafontaine'intutumuna bağlı. ilk
kez adını 1970'li yıllarda duyuran
Schröder, o dönem sosyal demokrat-
lannın radikal, nükleer ve Amerika
karşıtı gençlık lideri idi. Yıllar geçtik-
çe ABD hayranı oldu. Sendikalardan
ve partinin sol kanadından uzaklaşıp
iş dünyası ile yakın ilişkiler içine gir-
di. Schröder'in söylemi "yeni tekno-
lojj ile donatılmış modern Almanva"
tşadamı Jost StiUman'ı ekonomik da-
nışmanı olarak ataması ve vergi ora-
nını yüzde 45 'e düşürme planı da bu-
nunbirgöstergesi. Büyük bir olasılık-
la Ekonomi Bakanlığı görevini üstle-
necek olan Lafontaine ise gelir vergi-
si oranını yüzde 53'ten yüzde 49'lara
çekmek isteyen milyarder kapitalist-
lerin karşısındakı en tehlikeli isim...
Lafontaine, ücretlerin, işletmelerin
kârian ile belli bir uyum içinde arttı-
nlmasmdan yana ki bu da tersine, üc-
retlerde düşüşten yana olan iş dünya-
sının işine gelmiyor. SPD lideri, aile-
lere yapılan sosyal yardımm artönlma-
sını. çocuklu ailelerin vergi indirimi-
ni savunuyor. Ancak. bütçe istikrannı
benimsiyor ve net vergiyi hafiflet-
meden yapılan bir mali reformdan
yana. Schröder'in bugünün Alman-
yası'nın en büyük sorunlanndan biri
olan işsizlik ile mücadele ile ilgili tav-
n da henüz net değil. Sonuçta, Av-
rupa'nın coğrafi açıdan ikinci, nüfus
açısından üçüncü büyük ülkesi Al-
manya'da sosyal demokratlann başansı
Avrupa Solu'nun geleceği açısmdan da
büyük anlam taşıyor. Bu da başbakan
Gerhard Schröder ile SPD lideri Os-
car Lafontaine'in hangi sınırlar için-
de. nereye kadar uzlaşabileceklerine
bagh.
Jospîn'den memnun
olduğu gözleniyor.
Fransa'da işsizlik
oranında da azalma
görüldü. Aynı süre içinde
elde edilen yüzde 1.1
oranında istihdam artışı
(AB ortalaması yüzde
0.9) ise Fransız
ekonomısi ıçin bir rekor
şeklinde tanımlanıyor.
Jospin, haziran ayı
sonunda Fransa
parlamentosunda yaptığı
konuşmada hedefini 2
kelime ile özetledi:
Yönetmek ve ülkeyi
modemleşrirmek.
Sonuçta, Fransa'da
Lionel Jospin'in
liderliğinde sol koalisyon
başanlı, üstelik
Amerikan modelini fazla
taklit etmeden başanlı bir
politika sürdürüyor.
Gelenekçi politikalarla
yürütülen Fransa'da
sessiz, derinden ancak
köklü bir değişim
yaşanıyor. Küreselleşme,
teknolojik gelişim ve
pazar ekonomisinin
düzensızlığı, reform
yanlılannı sıstemi
yeniden oluşturmaya
yöneltiyor. ilk sırada
girişimciler, risk.
sermaye uzmanlan
bulunuyor. Ancak
onlann arkasında aynı
ağırlıkta hükümet
üyeleri. sendika ve
sanayi yöneticileri var.
Gerçekleştirmeye
çalıştıklan ise Amerıkan
kapıtalızmi değil. Anglo-
Amerikan topluluk,
Fransa'yı. Avrupa'da
kapitalist düzene karşı
bir hareketin
kışkırtıcıhğını yapmakla
suçladı hep. Fransa ise
geçen hafta New York'ta
Blair'in siyasi hamisi
olduğu 3. Yol
tartışmalarına
katılmayarak bu
konudaki kararlı tavnnı
bir kez daha yinelemiş
oldu. Bu arada Fransa'da
ortaya atilan bir iddia da
var. O da Jospin'in lideri
bulunduğu Sosyalist
Parti'nin
"Blair'kşmesinin "
koalısyonun dığer
ortaklan, özellıkle de
Komünist Parti
tarafından önlendiğı.
Komünist Parti. Jospin'i
eski başbakan Alain
Juppe'den çok daha fazla
özelleştirme yapmakla
suçluyor ve koalisyon
sayesinde Jospin'in Blair
politikalanna kaymasının
önlendiğıni söylüyor.
Jospin ve Blair
birbirlerine rakip iki
lıder.
İki açıdan aralannda
rekabet var. Bunlardan
biri Avrupa'nin merkez
sol liderliği. Diğeri ise
kendi ülkelerinde
sürdürdükleri liderliğin,
rakipleri ve seçmenleri
tarafından sürekli
kıyaslanıyor olması.
tngıliz Işçi Partisi'ne
kıyasla daha "devlet
müdahaleci" bir program
uygulayan Jospin başanlı
olduğu takdirde bu başan
Işçi Partisi'nin sol
kanadı tarafından
Blair'in suratma
çarpılacak. 1980 ve
90'lann pazar değerlerini
koruyan liberal
politikalan benimseyen
Blair başanlı olursa, bu
başan Fransız sağının
elinde koz olacak ve
Lionel Jospin'e karşı
kullanılacak.
ITALYA
Prodi, Blair'in yakın takipçisiItalya, 1996 Nısa-
nı'ndan beri sol koalis-
yon tarafından yönetili-
yor. Ancak, Demokratik
Sol Parti (PDS) Başkanı
Ramano Prodi hderliğin-
deki Zeytin Ağacı koalıs-
yonu eski sol söylemlere
meydan okurbirtavıriçin-
de. Prodi hükümetinin ön-
celilderi öteki Avrupa devletlerinden farklı de-
ğil : Kamu harcamalannı kısmak. devlet bürok-
rasisini hafifletmek. özelleştirmelere hız vermek,
ülke ımajını yenilemek. Bunda başanlı olduğu
da söylenebilir.
Bugün, Italya'nın dış borcu düşük. bütçe açı-
ğı fazla değil ve Avrupa para birimi için gerek-
li niteliklere yaklaşmak üzere. Prodi, kendisi-
ni soldan uzaklaşmakJa suçlayanlara şu yanıtı
verivor: "Ben ttalyan ekonomisi için çok daba
fazlaözefleştirme yapacağım di>erek iktidara gel-
dim. 2 yıl önce sol koalisvonun lideri olarak baş-
bakanlık koJtuğuna oturduğumzaman kamu sek-
töriinüngücününazaltdmasuıdanvemali reS>rm-
lardan yana olduğumu herkes bili>ordu_" ttal-
yan solu bugün her şe> iru "Avrupa" üzerine kur-
muş durumda. Giderek güçlenen avTilıkçı akım-
lar, alaşağı olan kurumlar. mafya, yolsuzluk-
lar yüzünden paralize olmuş bir ekonomi...Di-
ğer Avrupa devletlerinin çizgisinden geriye gi-
diş, Zeytin Ağacı'nın sloganını ve hedefini be-
lirledı: AvTupa. Italya solunun bugün geldiği nok-
tayı daha iyi kavrayabilmek ıçin Italyan siya-
setinin tarihsel gelişirrune kabaca bir göz atmak
gerekiyor. Burada, ulusal birliğin 19. yüzyılın
ikinci yansına kadarkurulamamış olması. önem-
li bir unsur olarak ortaya çıkıyor. Yaklaşık 20
yıl süren faşıst yönetım, Italyan kimliğı soru-
su otoriter birtavırla yarutlandı ve tek ulusal mo-
del empoze edildi. Ancak faşist iktidarsüresin-
de de gerçek bir dev let yapılanması oluşturu-
lamadı.
Bu zayıflık parti içi demokrasilerinin doğu-
şuna yol açtı. 2. Dünya Savaşı sonrasında par-
lamento ilk iş olarak. Katolik, Marksist ve la-
ik güçlerin aktif katıhmı ile bir "sosyal uzlas-
ma"ortamıyaratmayaçalıştı. Ancak 1948'den
sonraki soğuk savaş bu "uiusal yurtseverl^e''
de nokta koydu. Itah/a'nın NATO'ya üye olma-
sı ise sol'u bütünüyle hükümerten sildi. Bu
1995'e kadar sürdü. Bu dönemde Italya, Hıris-
tiyan Demokratlann önderliğinde 40"ı aşkın
merkez sağ hükümet tarafından yönetildi. An-
cak, ortak projeler ürerilemedi, dış borç arttı,
terör, gizli servis komplolan, darbe girişimle-
ri. yolsuzluk, ekonomik ve kültürel zayıflama
bu döneme damgalannj vuran unsurlarolda Sağ,
ülkenin sosyal, ekonomik, ve kurumsal mo-
dernleşmesinin önünü tıkarken. sol da 3 akıma
bölündü.
1994 yılı mart ayında seçim yasasında yapı-
lan değişiklik seçimlerde Hıristiyan Demok-
ratlann da parçalanmasına yol açtı: KJasik sağ
söylemini devam ettiren Ulusal ittifak; SJhio Ber-
lusconi liderliğindeki neo-liberal Forza Italıa. An-
cak sağ, devlete ve ekonomiye yeni bir soluk
kazandırmayı başaramadı. Muhafazakâr güç-
lerde bir ittifak ve isrikrar olmayışı Italyan so-
lu'nun eline bir fırsat daha verdi.
Tel: 527 61 28
MEDİNE KAPLAN