Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 EKİM 1998 CUMARTESİ •••• CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Istanbul
TURK1YE
PB 26 Sinop PB 25 Adana A 33
Edirne Y 26 Samsun PB 26 Mersin A 31
Kocaeli PB 27 Trabzon PB 28 Diyarbakır A 31
Çanakkale Y 26 Giresun PB 28 Şanlıurfa A 32
Izmir PB 29 Ankara A 28 Mardin A 28
Manısa PB 29 Eskişehır A 28 Siirt A 31
Aydın PB 30 Konya A 28 Hakkâri PB 26
Denizli A 30 Sıvas A 22 Van PB 26
Zonguldak A 26 Antalya A 32 Kars PB 24
Yurdun kuzeybatı
kesimlen parçalı bu-
lutlu, Marmara'nın
batısı ile Kuzey Ege
kıyılan sağanak ya-
ğışlı, öteki yerler az
bulutlu ve açık ge-
çecek. Havasıcaklı-
ğı yurdun kuzeybatı
kesimlerinde değiş-
meyecek, öteki yer-
lerde artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
HB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
Y
10
9
10
14
10
10
15
10
Münih Y 13 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
11
13
20
12
17
16
20
28
Y 13 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
A
PB
Y
Y
PB
PB
A
-
29
10
25
25
25
25
34
A 33
x ^
•Moskova
Berlm &
û4
Taşkent
•Tahran
/ " " ^ Parçaiı bulutlu Sıslı Bulutlu k
Çok bulutlu ı Yağmuriu
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
yor.
ıçimizdeki bıtmeyen, ne yazık ki bir türlü sonuç alı-
namayan sonjnlaryetmiyormuş gibi Türkıye, Doğu'dan
Batı'ya düşmanca saldınlann hedefi oluyor.
Italya'daki PKK skandalı, yıllardır sürüp giden, an-
cak hemen her gün yeni bir boyut kazanan Yunanis-
tan ve Kıbns sorunlan, Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti
oluşturmaya yönelik ABD çabalan yetmiyormuş gibi..
15 yıldır sürdürdüğü terörist politikalar sonucu Suriye
ile sıcak günler arifesinde oiduğumuzu duyumsatan
gelişmeler giderek tırmanıyor.
Olası sıcak olaylara ilk işareti, Kara Kuvvetleri Komu-
tanı'nın Suriye sınınndaki kısa bir demeci verdi. Komu-
tan, PKK terorizmini besleyen ve himaye eden Suri-
ye'ye karşı "sabnmızın taşmakta olduğunu" söyledi.
Devletin üst kademelerinde ve bu türden konularda
birinci derecede söz sahibi olan kurumlar arasında
olup bitenleri izleyemediğimiz bir kısa dönem geçirdik.
Bu dönemde Dışişleri'yle askersel kesim arasında
Suriye'ye karşı neler yapılabıleceğini saptamaya çalı-
şan, ola ki tartışmalı toplantılar kamuoyuna yansıma-
dı. Şimdilerde su üzerine çıkıyor.
Ne ki, Cumhurbaşkanı Demirelin TBMM'yi açış ko-
nuşmasında yer verdiği bir iki cümle Suriye olayını ye-
ni bir aşamaya yöneltti.
Demirel, PKK terörüne Suriye'nin "aktifdestek sağ-
lamayı" sürdürdüğüne ışaret ettikten sonra, "Tüm uya-
nlanmıza ve banşçı açılımlanmıza rağmen hasmane tu-
tumundan vazgeçmeyen Suriye'ye 'mukabelede bu-
lunmak hakkımızı saklı tuttuğumuzu', sabnmızın taş-
mak üzere olduğunu bir kere daha dünyaya ilan edi-
yorum" dedi.
Bir komutantn alışılmadık çıkışından sonra devletin
başı aynı dili kullanıyor, sabnmızın tükenmekte oldu-
ğunu söylüyor. Demek ki, öteden beri savaş karşttı po-
litikalara itibar eden Demirel de askerler gibi düşünü-
yor.
Demirel'i, Genelkurmay Başkanı'nın durumu anlatan
ve yaşanan ortamı "ilan edilmemiş bir savaş" diye
özetieyen açıklamalan izledi. Kara ve Hava kuvvet ko-
mutanları aynı koşutta irdelemeleryaptı. Ancak komu-
tanlann ayaküstü açıklamalannda "sıcak çatışmanın ha
başladı ha başlayacak" bir aşamaya gelindığıni göste-
ren ifadeler yok!
Ne olur, ama ne olmaz!
Durumu özetieyen şu cümle pek çok soruyu karşı-
lar içerikte: KK Komutanı Atilla Ateş "Sıcak çatışma-
ya dönük sorun yok, ama sorun var" diyor.
Bir kriz dönemi yaşanıyor. On beş yıldır uygulanan
diplomatik çabalar sürdürülecek, ama...
Son "diplomatik çabalaryine fos çıkarsa" Türkiye ne
yapacak?
Dışişleri bir süredir bu sorunun yanıtını anyor. Düne
değin "neyapacağtmızın" yanrtı bulunmuş değil.
Çeşitli seçenekler arasında, örneğin gazeteci Önki-
bar'ın yazdığı olasılık var. Bekâra boşamak kolay ya;
"Bir iki uçak gönderir Şam'ı benzetiriz" diyor.
Tabii olaya çok daha geniş açılardan bakılıyor. Bir
başka, ama kulislerde konuşulan formül "Kuzey Irak'a
girip çıktığımız gibi Sunye'ye de aynı biçimde davra-
nınz" diye özetleniyor.
Ancak, girip çıktığımız Kuzey Irak'ta otorrte boşluğu
var. Bağdat, topraklannın kuzeyine egemen değil. Için-
de bulunduğu koşullarda Türkiye'ye karşı silahlı yap-
tınmda bulunması zaten olanaksız.
Ne var ki; Suriye, Irak koşullannda bir ülke değil. As-
ker sivil otorrteler kabul ediyor ki: Suriye'nin çok güç-
süz bir ordusu var.
Türk ordusu bize karşı Halep dolaylannda yoğunla-
şan Suriye önlemlerini bir hamlede aşarak Şam'a ka-
dar uzanabilir.
Dışişleri'nin hemen her çevreye anlatmaya çalıştığı
şu: Doğrudur, bir hamlede Şam'a gidebiliriz. Ancak,
BM Güvenlik Konseyi'nin beş üyesi aynı gün ittifakla
Suriye topraklanndan çıkmamızı isteyecek ve başımı-
za uluslararası büyük bir sorun çıkaracaklardır.
Böylesi bir askeri harekât Arap ülkeleriyle aramızda-
ki baglann tümüyle kopmasına yol açacaktır.
Bir başka nokta daha var: Sabnmızın taştığını içeren
politikalann diplomatik yanını, yapılması gerekenlerie,
neler yapılacağını asker- sıvil kurumlann biriikte kotar-
malan gerekiyor.
Devletin bu konularda bir numaralı sorumlu kurum-
lannı dışlayarak sonuç almayı yeğlemek olumlu bir
yol mudur?
Kamuoyu bir açıklama bekliyor.
ÜAAAP
Eze Zeytin, Iş Baııkasrm sarsb
• Baştarafı 1. Sayfada
mişti. Senem'in, Eren'den aldığı ya-
nıt ise "yukanda sert rüzgârlann es-
tiği, bu rüzgânn mûfettişleri de uçu-
rabilecegi, fîlterin savasında çimkrin
ezüebileceği" yönündeydı. Eren'in
sınırlı kapsamda bir Eze raporu iste-
diğinı fark eden Senem, Teftiş Kuru-
lu Başkanı Atakan Yumrukçal ı ara-
yarak durumu aktardı. Yumruk-
çal'dan aldığı "Betiriediğin her husu-
su raponına yaz, konuyu başkanhk
olarak değerlendiririz" yanıtı üzeri-
ne raporunu hazırlayarak 24 Aralık
1997'de Teftiş Kurulu Başkanhgı' na
iletti. 25 Aralık'ta çalan bir telefon,
ilk işareti veriyordu. Arayan Yum-
rukçal'dı. Raporunu beğendiğini, an-
cak soruşturma açılmasmın gerekli-
liğini ortaya koyan 2 sayfalık bölü-
mün çıkanlması gerektiğini söylü-
yordu. Senem, personel yönetmeliği-
nin 122. maddesinde öngörülen "Yö-
neticüerin talimabıu mevzuata aykı-
n dahi olsa yerine getirin, ancak du-
rumu amirlerinize iletin" hükmûnü
anımsadı. Yumrukçal'ın talımatını
yerine getirerek raporu Teftiş Kuru-
lu BaşkanlığYna iletti.
Korukçu'nun "tertemiz bir arka-
daşınuz" diye nitelediği Yumrukçal,
raporun yazımından 22 gün sonra,
15 Ocak 1998'de yeniden Senem'i
aradı. Raporun yeni biçimini okudu-
ğunu, beğendiğini, genel müdür yar-
dımcısı Mahir Bayyurdoğhı'nun da
okuyup beğendiğini ve genel müdür
Korukçu'ya sunduklannı anlattı.
Daha sonra teftiş geleneklerini altüst
eden bir talimat verdı. Aynı tarihli,
başhklan önceden belirlenecek, su-
ya sabuna dokunmayan bir rapor ha-
zırlanacaktı. Gerekçesini yme kendi-
si dile getirdi: "Biliyorsun, Mehmet
Ertaş hakkında suçduyurusuDda bu-
lunuldu. Bu yüzden bilirkişi tayin
edflmesi gerekiyor. Eğer ihtiyaç otur-
sa dışanya (vetkili mercUere) verile-
bOecek bir rapor gerekiyor."
Yumrukçarm panikle verdiği tali-
matın nedeni sonradan ortaya çıktı.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, ra-
por yaaldıktan 1 hafta sonra, aralık
ayının sonlannda tş Bankası Genel
Müdürlüğü'nden Eze'ye ilışkin mü-
fettiş soruşturması olup olmadığıru
sormuştu. Bursa Cumhuriyet Baş-
savcıhğı'na, Ertuğrul Senem'in ban-
kayı sarsacak işlemleri ortaya koydu-
ğu raporu yerine, Yumrukçarın gü-
dümüyle hazırlanan rapor gönderile-
cek, savcılığın vereceği takipsizlik
karannın dayanaklan hazırlanmış
olacaktı. Bursa Cumhuriyet Savcısı
Beldr Sami Altuntaş, tş Bankası'nın
suç duyurusu ve gönderdiği dosya-
lar üzerinden yaptığı soruşturma so-
nunda, emekliye aynlan Bursa şube
müdürü Mehmet Ertaş hakkında em-
niyeti suiistimal davası açtı.
Davada bankayı, hukuk müşaviri
avukat Mehmet Mustafa Güaeş tem-
sil etti. Güneş, Eze Ze>iıncilik'e sağ-
lanan kredilerin "lş Bankası'nı sar-
sacak boyutlara ulaşöğmı" belirte-
rek yürüttükleri 18 işlem nedeniyle
soruşturmanın genel müdür Cnal
Korukçu, genel müdür yardımcısı
Mahir Bayyurdoğlu, eski yönetici
Berhan Crvelekoğlu. Teftiş Kurulu
Başkanı Atakan Yumrukçal' 1 da kap-
sayacak şekilde genişletilmesi iste-
minde bulundu. Bu ıstem Güneş'e
pahalıya patladı. Sözleşmesi, suç du-
yurusunda bulunarak yöneticileri kü-
çük düşürdüğü gerekçesiyle 26
Ağustos 1998'de tazminatsız olarak
feshedildi. Kuşkulu ilişkilerin oda-
ğmda yer alan, gene! müdürün "Bi-
zi yanılttı" dediği Mehmet Ertaş, bü-
tfln olanaklan kullanarak emekliye
ajnhrken. ilişkilerin bütün aynntıla-
nnın ortaya çıkanlmasını isteyen Gü-
neş'in işine oybiriiğiyle tazminatsız
olarak son verfldL
Senem ıse Yumrukçarın kendisi-
ne yönelik baskılannı reddettikten
ve personel yönetmelığinin ilgili
hükrnü uyannca yönetim kurulu
üyelerini mektupla bilgilendirdikten
sonra mali yaptınmlara hedef oldu.
Kızağa alındı ve 6 aydır kendisine
teftiş görevi verihniyor. Istifaya zor-
landı. Peki, değiştirilmek istenen ra-
porda neler vardı? Altını çizelim; ilk
incelemenin ardından ön bir çalışma
olmasına karşm rapor karmaşık ilış-
kileri ortaya koyuyordu. Rapordaki
ilk tespit, özet b(r Evciİ portresi çi-
zerek, Çakıcı'nın kader arkadaşımn
Iş Bankası'ndan nasıl kredilendiril-
diğinin aydınlatılması gerektiğini or-
taya koyuyordu: "Asker kaçağı oldu-
ğu için 2 ay cezaevinde kaldj. Mudan-
ya Asliye Tkaret Mahkemesu Evtil
soyadının Eşrefoğlu olarak değiştirU-
mesi istemini kabul etti. Eşrefoğ-
lu'nun. karardan sonra dahi 'Erol
Evcil' olarak imza atbğı dikkate ahn-
dığmda 2 ayn kimlik kullandıgı dü-
şünühnektedir. tmzalanan belgelerin
incelenmesinde, grup firmalan adına
aülan imzalann son derece basit Eroi
Evcil olarak, diğer belgelerde ise gö-
rece karmaşık olmak üzere 2 farkh
imza kullandığı görüldü."
1993 yıhnda 30 mılyonluk "temi-
nat mektubu riski" nedeniyle müfet-
tişler tarafından tasfiye edılmesi gi-
bi bilgilergözardı edildı. 1993'te tas-
fiye kaydı konulan firmanın 1996'da
nasıl ödenmiş sermayesinin üzerine
çıkacak bir krediyle finanse edildiği
sorusu hâlâ yanıt bekliyor.
Evcil'in bütün firmalannın (Eze,
Erin lnşaat, Erev AŞ) şirket kurulu-
şu ve sermaye arttınmlannın Iş Ban-
kası'nca finanse edildiği, bir başka
deyişle yaklaşık 2 yıl içerisinde ban-
kanın ödenmiş sermayesinin üzerin-
de kredilendirilen firmalannın, ade-
ta Bursa şubesi tarafından başından
sonuna kadar desteklendiği belirle-
mesi de raporda yer alan son derece
önemli bulgulardan binydi. Evcil'in
firmalannın 1995 yılından itibaren
kredilerinı ödeyemez hale geldiği,
ödenemeyen krediler için bu firma-
lara yeni krediler verildiği, aynntıla-
nyla raporda anlatıldı.
Firmalann 31 Mart 1996 dönem
faizlerinin tahsil edilemediği, 313
milyar liralık faız tutannın faiz ta-
hakkuklanna aktanldığı, firmalann
güvencelerine alınması gereken ipo-
teklerin çok uzun sürelerdir alınma-
dığı da ilk göze çarpan bulgular ara-
sında. Ancak asıl dikkat çekici bul-
gulan, Evcil'in karapara akladığı yo-
lunda kuşkulan güçlendiren bilgiler
oluşturdu.
Eze Zeytincilik, "ihracat ve Hha-
lat" işlemlerini Ispanya'da bulunan
'MeditoUva' firmasına yapıyordu.
Eze'nin, ithalat işlemlerini yaptığı
'Yarkı SA.' isimlı firmanın Medito-
liva firmasıyla adres ve telefonlan-
nın aynı olduğu belirlenirken. Medi-
toliva'nın Erol Evcil tarafından ku-
rulduğuna dikkat çekiliyordu. Firma-
nın ticaret sicil kayıtlan şimdiye ka-
dar açıklanmış değil. Meditoliva ara-
cılığıyla yüriitülen hayali ıhracat,
Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu
mûfettişleri tarafindan da saptandı.
İş Bankası tarafından 47 milyon
dolara satın alınan HavTan'daki En-
tegre Zeytin Işleme Fabrikası 'nın sa-
tış sözleşmesinde, Evcil lehine satı-
nalma hükmü bulunuyor. Sözleşme
ıncelendiğinde, Evcil'in sağda solda
dile getırdiğı, "Banka fabrikanın
sonsuza kadar sahibivmiş gibi davra-
nıyor. 3 sene sonra fabrika yeniden
benim" sözlennın boşa olmadığı an-
laşılıyor.
Hâlâ araştirdmaya muhtaç
Evcil'in firmalannın yanı stra ye-
ni finnalar açılarak Bursa şubesi ve
Yenicami şubesinden fmansman
sağlanmaya çahşıldı, kredilerin 58
milyon dolarlık bölümünün Iş Ban-
kası ıştiraklerinden Antdemir AŞ'ye
kaydınldı. Kredi aslında tahsil edil-
medi, sadece başka bir firmaya ak-
tanldı. Antdemir AŞ'ye kullandın-
lan kredinin 490 milyar liralık bölü-
münün, "Havran'da bulunan Eze
Zeytin Entegre Tesisleri'ne yapılmış
olan çeşitli inşaat imalat montaj iş-
leriyle bu işlerte ilgili olarak yapüan
danışmanük bedeli karsütğmda"
Eze'ye ödendiği belirlendi. Müfettiş
Ertuğrul Senem'in yönetim kurulu-
na yazdığı mektupta da belirttiği gi-
bi bu tutann ne amaçla ödendiği so-
rusu hâlâ yanıtsız. Antdemir'in
Eze'den, 28 Mart 1997'de imzalanan
sözleşme uyannca 47 milyon 500 bin
dolara satın aldığı 27 bin ton zeyti-
nin 11 bin 700 tonunun Erol Evcil ta-
rafından "teslim edilmediği" ve bu
bedelin 20 milyon dolar düzeyinde
olduğu belirlendi. Türkıye Iş Banka-
sı gelenekleriyle bağdaşmayan ge-
lişmelerin, adlan geçen kişiler hak-
kında geniş kapsamlı bir soruştur-
mayla aydınlatılabileceği, bankacı-
lık çevrelerindeki ortak kanı.
Suriye snuruıa askeri yığınak
AKEVBODUR
tSKENDERUN- Türkiye ile Suriye
arasındaki gerginlik tırmanırken TSK,
Suriye sınınndaki askeri gücünü takvi-
ye etti. TSK, smır takviyesini Hatay,
Kilis, Gaziantep bölgesinde yoğunlaş-
tırdı. Suriye ise Türkiye sınınna 30 ki-
lometre mesafeye yığınak yaptı. Çeşit-
li kaynaklardan alınan bilgilere göre
Hatay'daki sımıtakviyesini 2. Ordu Ko-
mutanlığı'na bağlı lskenderun 39. Tu-
gay Komutanlığı 'na bağlı birlikler tara-
findan gerçekleştiren Türkiye, Reyhan-
h-Yayladağı arasındaki sınırbölümünü
birer top bataryası taburu, piyade ve is-
tihkam taburu ile güçlendirdi. Bölgeye
çok sayıda makineli ve ağır makineli tü-
fek takviyesi de yaptığı öğrenilen T-
SK'nin sınırda askeri birliklerin bulun-
duğu bazı mevkilerini güçlendiriricen
bazılannın da yerlerini değiştirdiği bil-
dirildi.
Adanadan Reyhanlı, Hassa ve Kı-
nkhan'ın Suriye sınınndaki bölgeye ise
1996 yıhnda bir tank taburu yerleştiril-
miş ve geri çekilmemişti. Askeri yetki-
liler ise tüm yığınak iddialannı redde-
derken yapılanlann PKK'ye karşı bir
tedbir ve normal askeri eğitimin parça-
sı olduğunu belirtiyorlar. Ancak son
günlerde Suriye ile örtülü bir savaş ha-
vasının esmesi bu askeri manevralann
yığınak olarak yorumlanmasına da ne-
den oluyor. Smırda geniş güvenlik ön-
lemleri alınırken gazeteciler ise NATO
tatbikatını bahane ederek bölgeye akın
etmeye başladı.
Bu arada 11 NATO ülkesinin Dyna-
mic Mix'98 Tatbikatı'nın Türkiye bö-
lümünün Doğu Akdeniz bölgesindeki
Suriye sınınna yakın lskenderun'dan
başlaması Sunye'yi uyanna açısmdan
ayn bir önem taşıyor. ABD 2. Deniz
Piyade ve Deniz Kuvvetleri'ne ait 2 bin
500 dolayında askerin lskenderun'da
tatbikat için konuşlandınlması da dik-
kat çekti. Dynamic Mix'98 Tatbika-
tı'nın Kuzey Irak'ta otorite kavgası ya-
pan KDP lideri Mesud Barzani ile KYP
lıden CeialTalabani arasındazoraki an-
laşma yapılmasından hemen sonra baş-
laması, Hatay'da bir kısım çevTeler ta-
rafindan Türkiye'nin Suriye'ye yapaca-
ğı bir müdahalede ABD'nin de deste-
ğini alması olarak değerlendiriliyor.
AA'nın haberine göre smınn Suriye ta-
rafinda ise her zamankinden farklı bir
hareketlilik bulunduğu bildinldı. Tran-
sit taşımacılık yapan ve dün sabah Su-
riye'den Türkiye'ye giriş yapan TTR şo-
forleri, askeri hareketlilikle ilgili olarak
şunlan anlattılar: "Halep istikametin-
den rürkjye'ye dönerken yol boynnca
zırnh birükler gördük. Güney'den smı-
ra doğnı giden çok sayıda arhlı araç
vardL Cüzergâhtaki aramalar da her
zamankinden daha sıktı. Türkiye sınır-
lanna yakın yeıierde daha çok askeri
araç gördük. Suriye, ne zaman Türid-
ye'denkendisine bireleştiri gelsehemen
smırianmıza yığmak yapfyor."
ABD'den Suriye'ye
TKK'yi
destekleme'
WASHEVGTON (AA) - Üst
düzey Amerikalı yetkililer, Suri-
ye'nin bölücü terör örgürü P-
KK'ye verdiği desteğe son ver-
mesi gerektiğini belirttiler.
Türk liderlerinin Suriye ile il-
gili açıklamalannı değerlendiren
Amerikalı yetkililer. Ankara ile
Şam'ın aralanndaki meseleleri
dıplomasi ve müzakereler yoluy-
la çözmelen gerektiğini kayde-
derken "PKK eli kanh ve acıma-
sız bir terör örgütüdür" dediler.
ABD yönetımınin uzun bir sü-
redir Suriye'den, PKK'ye deste-
ğine son vermesini ıstediğini de
belirten Amerikalı yetkililer, Su-
riye sınınna askeri birliklerin
kaydınldığı yolundaki haberleri
de doğrulayacak bilgileri bulun-
madığını ifade ettiler.
Türkiye diplomasiyi zorluyor
ANKARA /tSTANBUL(Cumhuriyet)- Su-
riye'yle yaşanan gerginlik tırmanırken Türki-
ye'nin Şam Büyükelçisi Cenk Duatepe'nin
"idari izm" çerçevesinde Ankarâ'ya çağnldı-
ğı öğrenildi. Geçen hafta sonunda aldığı izni
kullanan Duatepe'nin yeniden Şam'a döndü-
ğü bildirildi. Başbakan Yardımcısı ve Milli Sa-
vunma Bakanı tsmetSezgin, Suriye'ye birmü-
dahalenın söz konusu olmadığını belirterek,
"Daha bzla zarar vermeye devam ettDderitak-
dirde, tabiabyla diplomasi bher. onun yerini
başka enstrümanlar alır" dedi.
Suriye'yle yaşanan gerginlik Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Huseyin Krvnkogju'nun
dile getırdiğı, "Aramızdaadıkonmamtş bir sa-
vaş var" sözleriyle doruğa tırmandı. Türki-
ye'nin sabnnın taşmakta olduğunu vurgula-
yan Kıvnkoğlu, "1984'ten beri teröre destek
veriyorlar. Uyantanmız sonuç vermemiş gö-
rünfiyor. Suriye ik Türkiye'nm gücü elbette
karşıİaşbrdmaz, BLrim sabretmemizm nedeni,
'Çeteişiçö&Ueeek'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Baş-
kanı Ogrenera] Huseyin Kn nkoglu. "Çeteierfe mûcade-
lede soouua kadar gkJüecek. Ordu. üzerine dûşeni yapt-
yocBmrktshnde aynı kararhhğa gidiflyor" dedi Orgene-
ral Krvnkoğlu, Cumhunyet'in sorulannı yanıtladı.
MGK'deçetelerle mücadelekonusunun da gündeme gel-
mesi kotjusundaki soru üzerine Kıvnkoğlu, halen Mec-
lis gündenünde bulunan Organize Suçlarla Mücadele Ya-
sası'mn önemli bir iştev göreceğine inandıklannı belir-
terek şunlan söyledi: "Burada asıl olan kararhlıktır. Ka-
rarhkk oiursa, deviet organtan bu tûr vasaıbşı hareketfc-
rl önfcyecek göce sahiptir. TSK bu konuda üzerine düse-
ni yapmaktadır. MGK'deaidığmuz karar dogrultusunda
devietin bütâa organlannda sonuna kadar gkükcektir.
işbiıüği yollannı tüketmemek" dedi. Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral AtiBa Ateş de
olağan dışı bir durumun olmadığını, bölgede-
ki NATO tatbikatına gidildiğini belirterek ''Su-
riye Öcalan'ı besliyor, sakhyor. Asi Nehri'nin
suyunu kesiyor. Bunlar varken sorun yok di\«-
meyiz. Sıcakçanşmaya dönüksorunyok ama..
sorun var" dedi.Orgeneral Ateş'in anımsattı-
ğı NATO'nun planlı tatbikatlanndan Dynamic
Mix'in bu yılki senaryosu Suriye'nin Türki-
ye'yi işgaline karşı yürütülecek stratejiyi dü-
zenliyor. Başbakan Mesut Yıhnaz da dün
MGK göriişmeleri ve kuvvet komutanlannuı
açıklamalannı yorumlarken "(Suriye'ye) Yet-
ti arnk djyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ne-
cati Utkan. Türkiye'nin Şam Büyükelçisi
Cenk Duatepe'nin "idari izin'' çerçe\esinde
Ankara'da bulunduğunu ve dün Şam'a hare-
ket ettiğim açıkladı. Utkan, Duatepe'nin ge-
çen hafta sonunda aldığı idari izin çerçevesin-
de Ankara'ya geldigini bildir-
di. Suriye, Ankara'ya güven-
lik meselelerine ilişkin diya-
log çağnsında bulunarak ge-
rekli olması halinde kendisini
savunacağını bildirdi.Suriye
resmi basınmda çıkan haber-
lerde, Ankara'nın yaptığı
açıklamalann Şam'da dikkat-
le izlendiği belirtildi. Resmi
Suriye Radyosu'ndan yapılan
açıklamada. "SuriyekendKİni
savunabUir \« Ankara yöneti-
minin samimi niyederi olması
halindeciddi diyaloğa açıktır"
denildi. Suriye'nin resmi ha-
ber ajansı SANA ise Şam'ın
son günlerde Türk yetkilileri
tarafından yapılan resmi açık-
lamalan ilgiyle izlediğini bil-
dirdi.
, Gok gürûltulO
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Fransızlar yemek kültürlerine "kanşıksalatayı" katar-
ken ad aramışlar, "Makedonya'da karar kılmışlar.
Lord Kinross ise Makedonya'yr tanımlarken şöyle
diyor
"Osmanlı Imparatoriuğu'nun küçük bir izdüşûmü."
Yeryüzünün bilinen ilk köle isyanı "Spartaküs ayak-
lanması"n\n Makedonya'da yaşandığını anımsatıp ta-
rihten günümüze gelelim.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirelin iki günlük
resmi gezisini izlemek üzere Türkiye'nin "sorunsuz"
ilişkiler kurduğu ender Balkan ülkelerinden Makedon-
ya'dayız.
İlişkilerin sorunsuzluğu pasaportlara da yanstyor. Ma-
kedonya Türklere vize uygulamayan ender ülkelerden!
Burada gündemin birinci maddesini 18 Ekim'de ya-
pılacak seçimler oluşturuyor. Son günlerde moda "sol
rüzgâr". Avrupa'nın pek çok ülkesinde sosyal demok-
rat iktidariar var. Balkanlar'da da öyle.
Makedonya'da halen, Sosyal Demokratlar Biriiği,
Sosyalist Parti ve Arnavutlann Demökratik Refah Par-
tisi iktidarda. Üçlü koalisyon, meclisin de üçte ikilik bö-
lümünü meydana getiriyor.
önümüzdeki seçimlerde nüfusun yüzde 4'ünü oluş-
turan Türklerin de şansı var. Türk, Çingene ve Boşnak-
lann dört partisi "Hoşgörü ve Işbirliği Hareketi" adı al-
tında ittifak kurdu. Bu ittrfak Sosyalist Parti'yle de ayn
bir ittifak oluşturdu. Böytece, yüzde 5'lik seçim barajı-
nın aşılması büyük ölçüde kesinleşti.
Yüzyılın başından itibaren değişik dönemlerde Ma-
kedonya'dan Türkiye'ye göç edenlerin önemli bölümü
Makedon yurttaşlığından da çıkmamış. Bunlardan ba-
zılan dönmeye başlamış. Bazılannın birayağı Üsküp'te,
öteki ayağı fstanbul'da... Seçimlerde onlar da oy kul-
lanacak.
Büyük Arnavutluk!
Makedonya'nın Balkanlar'daki coğrafi konumu, böl-
ge için önemini de ortaya koyuyor. 2.5 milyonluk nüfu-
sun yaklaşık 500 bini Arnavut. Kosova'daki gerginlik
burayı da etkiliyor.
Üsküp'te bugün için insana huzur veren bir sakinlik
dikkati çekiyor. Ancak, kimi sorunlann hâlâ canlılığını
koruması ürkütücü.
ömeğin Yunanistan hâlâ bu ülkeyi Makedonya adı
ile tanımıyor Yunanistan için hemen dibindeki komşu-
sunun adı şu:
"Eski Yugoslavya Makedonya Cumhuriyeti."
Makedonya'nın denize ulaşabildiği tek yer olan Yu-
nanistan'ın bu dayatmasının temelinde yatan şey, "öö-
lünme" korkusu. Selanik halen Yunanistan'ın Make-
donya vilayetinin merkezi. Yunanlılara göre Makedon-
ya sadece Yunanistan'da var, başka yer yok, olamaz
da!
Bölünme korkusu bütün kurallann üzerine çıkıyor!
Bu, belki de ülkesel değil, evrensel bir durum...
Makedonya-Yugoslavya Federal Gumhuriyeti sının
ise henüz kesinleşmiş değil. İki ülke arasında zaman
zaman görüşmeler oluyor, ancak bugüne dek sonuca
giden bir adım atılamadı.
İki ülke sının Arnavutlann yoğun yaşadığı bölgede.
"Büyük Amavutluk" özlemcilerinin kafasındaki harita-
nın içinde bugünkü Arnavutluk'un yanı sıra sadece Ko-
sova değil, Makedonya'nın Tetova ve Gostivar kentle-
ri de var.
Osmanlı dönemindeki adı Kalkandelen olan Teto-
va'da bugün bir Arnavut üniversitesi var. Makedonya
yönetimi, genel sistemin dışında olan bu üniversrteyi ka-
bul etmiyor.
Üsküp'te daha öncetanıştğım bir kişidendinledim...
ABD'nin Üsküp Büyükelçisi arada bir üniversrteyi ziya-
ret ediyoımuş. Yönetime de "Bu ünh/ersitenin diplo-
masını tanısanız iyi olur" diyormuş!
Ahh United States offf of Amerika!
Süperlik üstü bol entrika...
Ne zaman Balkan şehirlerine gelsem içimde sevinç-
le hüzün birbirine kanşır. Hani, baklavanın üzerine acı
biber ekîlmiş gibi...
Güzellikler karşısında içim ısınır...
Sorunlann kan dökülmesine kadar gidebileceğini dü-
şününce ateş basar...
Bu şehirlerden biri de Üsküp...
Güzellikler küp küp...
Ama yukanda sıraladığımız sorunlann diri durduğunu
veçevresine etkisini düşününce kalp atışım hızlanıyor....
de BUGÜN
Basketbol
Liei
GALATASARAY
TUB0R6
için tofyru kamdhasımz...