29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 EKİM 1998 CUMARTESİ •••• CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Istanbul TURK1YE PB 26 Sinop PB 25 Adana A 33 Edirne Y 26 Samsun PB 26 Mersin A 31 Kocaeli PB 27 Trabzon PB 28 Diyarbakır A 31 Çanakkale Y 26 Giresun PB 28 Şanlıurfa A 32 Izmir PB 29 Ankara A 28 Mardin A 28 Manısa PB 29 Eskişehır A 28 Siirt A 31 Aydın PB 30 Konya A 28 Hakkâri PB 26 Denizli A 30 Sıvas A 22 Van PB 26 Zonguldak A 26 Antalya A 32 Kars PB 24 Yurdun kuzeybatı kesimlen parçalı bu- lutlu, Marmara'nın batısı ile Kuzey Ege kıyılan sağanak ya- ğışlı, öteki yerler az bulutlu ve açık ge- çecek. Havasıcaklı- ğı yurdun kuzeybatı kesimlerinde değiş- meyecek, öteki yer- lerde artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn HB PB PB PB PB PB PB Y 10 9 10 14 10 10 15 10 Münih Y 13 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y PB Y Y Y Y Y 11 13 20 12 17 16 20 28 Y 13 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB A PB Y Y PB PB A - 29 10 25 25 25 25 34 A 33 x ^ •Moskova Berlm & û4 Taşkent •Tahran / " " ^ Parçaiı bulutlu Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmuriu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada yor. ıçimizdeki bıtmeyen, ne yazık ki bir türlü sonuç alı- namayan sonjnlaryetmiyormuş gibi Türkıye, Doğu'dan Batı'ya düşmanca saldınlann hedefi oluyor. Italya'daki PKK skandalı, yıllardır sürüp giden, an- cak hemen her gün yeni bir boyut kazanan Yunanis- tan ve Kıbns sorunlan, Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti oluşturmaya yönelik ABD çabalan yetmiyormuş gibi.. 15 yıldır sürdürdüğü terörist politikalar sonucu Suriye ile sıcak günler arifesinde oiduğumuzu duyumsatan gelişmeler giderek tırmanıyor. Olası sıcak olaylara ilk işareti, Kara Kuvvetleri Komu- tanı'nın Suriye sınınndaki kısa bir demeci verdi. Komu- tan, PKK terorizmini besleyen ve himaye eden Suri- ye'ye karşı "sabnmızın taşmakta olduğunu" söyledi. Devletin üst kademelerinde ve bu türden konularda birinci derecede söz sahibi olan kurumlar arasında olup bitenleri izleyemediğimiz bir kısa dönem geçirdik. Bu dönemde Dışişleri'yle askersel kesim arasında Suriye'ye karşı neler yapılabıleceğini saptamaya çalı- şan, ola ki tartışmalı toplantılar kamuoyuna yansıma- dı. Şimdilerde su üzerine çıkıyor. Ne ki, Cumhurbaşkanı Demirelin TBMM'yi açış ko- nuşmasında yer verdiği bir iki cümle Suriye olayını ye- ni bir aşamaya yöneltti. Demirel, PKK terörüne Suriye'nin "aktifdestek sağ- lamayı" sürdürdüğüne ışaret ettikten sonra, "Tüm uya- nlanmıza ve banşçı açılımlanmıza rağmen hasmane tu- tumundan vazgeçmeyen Suriye'ye 'mukabelede bu- lunmak hakkımızı saklı tuttuğumuzu', sabnmızın taş- mak üzere olduğunu bir kere daha dünyaya ilan edi- yorum" dedi. Bir komutantn alışılmadık çıkışından sonra devletin başı aynı dili kullanıyor, sabnmızın tükenmekte oldu- ğunu söylüyor. Demek ki, öteden beri savaş karşttı po- litikalara itibar eden Demirel de askerler gibi düşünü- yor. Demirel'i, Genelkurmay Başkanı'nın durumu anlatan ve yaşanan ortamı "ilan edilmemiş bir savaş" diye özetieyen açıklamalan izledi. Kara ve Hava kuvvet ko- mutanları aynı koşutta irdelemeleryaptı. Ancak komu- tanlann ayaküstü açıklamalannda "sıcak çatışmanın ha başladı ha başlayacak" bir aşamaya gelindığıni göste- ren ifadeler yok! Ne olur, ama ne olmaz! Durumu özetieyen şu cümle pek çok soruyu karşı- lar içerikte: KK Komutanı Atilla Ateş "Sıcak çatışma- ya dönük sorun yok, ama sorun var" diyor. Bir kriz dönemi yaşanıyor. On beş yıldır uygulanan diplomatik çabalar sürdürülecek, ama... Son "diplomatik çabalaryine fos çıkarsa" Türkiye ne yapacak? Dışişleri bir süredir bu sorunun yanıtını anyor. Düne değin "neyapacağtmızın" yanrtı bulunmuş değil. Çeşitli seçenekler arasında, örneğin gazeteci Önki- bar'ın yazdığı olasılık var. Bekâra boşamak kolay ya; "Bir iki uçak gönderir Şam'ı benzetiriz" diyor. Tabii olaya çok daha geniş açılardan bakılıyor. Bir başka, ama kulislerde konuşulan formül "Kuzey Irak'a girip çıktığımız gibi Sunye'ye de aynı biçimde davra- nınz" diye özetleniyor. Ancak, girip çıktığımız Kuzey Irak'ta otorrte boşluğu var. Bağdat, topraklannın kuzeyine egemen değil. Için- de bulunduğu koşullarda Türkiye'ye karşı silahlı yap- tınmda bulunması zaten olanaksız. Ne var ki; Suriye, Irak koşullannda bir ülke değil. As- ker sivil otorrteler kabul ediyor ki: Suriye'nin çok güç- süz bir ordusu var. Türk ordusu bize karşı Halep dolaylannda yoğunla- şan Suriye önlemlerini bir hamlede aşarak Şam'a ka- dar uzanabilir. Dışişleri'nin hemen her çevreye anlatmaya çalıştığı şu: Doğrudur, bir hamlede Şam'a gidebiliriz. Ancak, BM Güvenlik Konseyi'nin beş üyesi aynı gün ittifakla Suriye topraklanndan çıkmamızı isteyecek ve başımı- za uluslararası büyük bir sorun çıkaracaklardır. Böylesi bir askeri harekât Arap ülkeleriyle aramızda- ki baglann tümüyle kopmasına yol açacaktır. Bir başka nokta daha var: Sabnmızın taştığını içeren politikalann diplomatik yanını, yapılması gerekenlerie, neler yapılacağını asker- sıvil kurumlann biriikte kotar- malan gerekiyor. Devletin bu konularda bir numaralı sorumlu kurum- lannı dışlayarak sonuç almayı yeğlemek olumlu bir yol mudur? Kamuoyu bir açıklama bekliyor. ÜAAAP Eze Zeytin, Iş Baııkasrm sarsb • Baştarafı 1. Sayfada mişti. Senem'in, Eren'den aldığı ya- nıt ise "yukanda sert rüzgârlann es- tiği, bu rüzgânn mûfettişleri de uçu- rabilecegi, fîlterin savasında çimkrin ezüebileceği" yönündeydı. Eren'in sınırlı kapsamda bir Eze raporu iste- diğinı fark eden Senem, Teftiş Kuru- lu Başkanı Atakan Yumrukçal ı ara- yarak durumu aktardı. Yumruk- çal'dan aldığı "Betiriediğin her husu- su raponına yaz, konuyu başkanhk olarak değerlendiririz" yanıtı üzeri- ne raporunu hazırlayarak 24 Aralık 1997'de Teftiş Kurulu Başkanhgı' na iletti. 25 Aralık'ta çalan bir telefon, ilk işareti veriyordu. Arayan Yum- rukçal'dı. Raporunu beğendiğini, an- cak soruşturma açılmasmın gerekli- liğini ortaya koyan 2 sayfalık bölü- mün çıkanlması gerektiğini söylü- yordu. Senem, personel yönetmeliği- nin 122. maddesinde öngörülen "Yö- neticüerin talimabıu mevzuata aykı- n dahi olsa yerine getirin, ancak du- rumu amirlerinize iletin" hükmûnü anımsadı. Yumrukçal'ın talımatını yerine getirerek raporu Teftiş Kuru- lu BaşkanlığYna iletti. Korukçu'nun "tertemiz bir arka- daşınuz" diye nitelediği Yumrukçal, raporun yazımından 22 gün sonra, 15 Ocak 1998'de yeniden Senem'i aradı. Raporun yeni biçimini okudu- ğunu, beğendiğini, genel müdür yar- dımcısı Mahir Bayyurdoğhı'nun da okuyup beğendiğini ve genel müdür Korukçu'ya sunduklannı anlattı. Daha sonra teftiş geleneklerini altüst eden bir talimat verdı. Aynı tarihli, başhklan önceden belirlenecek, su- ya sabuna dokunmayan bir rapor ha- zırlanacaktı. Gerekçesini yme kendi- si dile getirdi: "Biliyorsun, Mehmet Ertaş hakkında suçduyurusuDda bu- lunuldu. Bu yüzden bilirkişi tayin edflmesi gerekiyor. Eğer ihtiyaç otur- sa dışanya (vetkili mercUere) verile- bOecek bir rapor gerekiyor." Yumrukçarm panikle verdiği tali- matın nedeni sonradan ortaya çıktı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, ra- por yaaldıktan 1 hafta sonra, aralık ayının sonlannda tş Bankası Genel Müdürlüğü'nden Eze'ye ilışkin mü- fettiş soruşturması olup olmadığıru sormuştu. Bursa Cumhuriyet Baş- savcıhğı'na, Ertuğrul Senem'in ban- kayı sarsacak işlemleri ortaya koydu- ğu raporu yerine, Yumrukçarın gü- dümüyle hazırlanan rapor gönderile- cek, savcılığın vereceği takipsizlik karannın dayanaklan hazırlanmış olacaktı. Bursa Cumhuriyet Savcısı Beldr Sami Altuntaş, tş Bankası'nın suç duyurusu ve gönderdiği dosya- lar üzerinden yaptığı soruşturma so- nunda, emekliye aynlan Bursa şube müdürü Mehmet Ertaş hakkında em- niyeti suiistimal davası açtı. Davada bankayı, hukuk müşaviri avukat Mehmet Mustafa Güaeş tem- sil etti. Güneş, Eze Ze>iıncilik'e sağ- lanan kredilerin "lş Bankası'nı sar- sacak boyutlara ulaşöğmı" belirte- rek yürüttükleri 18 işlem nedeniyle soruşturmanın genel müdür Cnal Korukçu, genel müdür yardımcısı Mahir Bayyurdoğlu, eski yönetici Berhan Crvelekoğlu. Teftiş Kurulu Başkanı Atakan Yumrukçal' 1 da kap- sayacak şekilde genişletilmesi iste- minde bulundu. Bu ıstem Güneş'e pahalıya patladı. Sözleşmesi, suç du- yurusunda bulunarak yöneticileri kü- çük düşürdüğü gerekçesiyle 26 Ağustos 1998'de tazminatsız olarak feshedildi. Kuşkulu ilişkilerin oda- ğmda yer alan, gene! müdürün "Bi- zi yanılttı" dediği Mehmet Ertaş, bü- tfln olanaklan kullanarak emekliye ajnhrken. ilişkilerin bütün aynntıla- nnın ortaya çıkanlmasını isteyen Gü- neş'in işine oybiriiğiyle tazminatsız olarak son verfldL Senem ıse Yumrukçarın kendisi- ne yönelik baskılannı reddettikten ve personel yönetmelığinin ilgili hükrnü uyannca yönetim kurulu üyelerini mektupla bilgilendirdikten sonra mali yaptınmlara hedef oldu. Kızağa alındı ve 6 aydır kendisine teftiş görevi verihniyor. Istifaya zor- landı. Peki, değiştirilmek istenen ra- porda neler vardı? Altını çizelim; ilk incelemenin ardından ön bir çalışma olmasına karşm rapor karmaşık ilış- kileri ortaya koyuyordu. Rapordaki ilk tespit, özet b(r Evciİ portresi çi- zerek, Çakıcı'nın kader arkadaşımn Iş Bankası'ndan nasıl kredilendiril- diğinin aydınlatılması gerektiğini or- taya koyuyordu: "Asker kaçağı oldu- ğu için 2 ay cezaevinde kaldj. Mudan- ya Asliye Tkaret Mahkemesu Evtil soyadının Eşrefoğlu olarak değiştirU- mesi istemini kabul etti. Eşrefoğ- lu'nun. karardan sonra dahi 'Erol Evcil' olarak imza atbğı dikkate ahn- dığmda 2 ayn kimlik kullandıgı dü- şünühnektedir. tmzalanan belgelerin incelenmesinde, grup firmalan adına aülan imzalann son derece basit Eroi Evcil olarak, diğer belgelerde ise gö- rece karmaşık olmak üzere 2 farkh imza kullandığı görüldü." 1993 yıhnda 30 mılyonluk "temi- nat mektubu riski" nedeniyle müfet- tişler tarafından tasfiye edılmesi gi- bi bilgilergözardı edildı. 1993'te tas- fiye kaydı konulan firmanın 1996'da nasıl ödenmiş sermayesinin üzerine çıkacak bir krediyle finanse edildiği sorusu hâlâ yanıt bekliyor. Evcil'in bütün firmalannın (Eze, Erin lnşaat, Erev AŞ) şirket kurulu- şu ve sermaye arttınmlannın Iş Ban- kası'nca finanse edildiği, bir başka deyişle yaklaşık 2 yıl içerisinde ban- kanın ödenmiş sermayesinin üzerin- de kredilendirilen firmalannın, ade- ta Bursa şubesi tarafından başından sonuna kadar desteklendiği belirle- mesi de raporda yer alan son derece önemli bulgulardan binydi. Evcil'in firmalannın 1995 yılından itibaren kredilerinı ödeyemez hale geldiği, ödenemeyen krediler için bu firma- lara yeni krediler verildiği, aynntıla- nyla raporda anlatıldı. Firmalann 31 Mart 1996 dönem faizlerinin tahsil edilemediği, 313 milyar liralık faız tutannın faiz ta- hakkuklanna aktanldığı, firmalann güvencelerine alınması gereken ipo- teklerin çok uzun sürelerdir alınma- dığı da ilk göze çarpan bulgular ara- sında. Ancak asıl dikkat çekici bul- gulan, Evcil'in karapara akladığı yo- lunda kuşkulan güçlendiren bilgiler oluşturdu. Eze Zeytincilik, "ihracat ve Hha- lat" işlemlerini Ispanya'da bulunan 'MeditoUva' firmasına yapıyordu. Eze'nin, ithalat işlemlerini yaptığı 'Yarkı SA.' isimlı firmanın Medito- liva firmasıyla adres ve telefonlan- nın aynı olduğu belirlenirken. Medi- toliva'nın Erol Evcil tarafından ku- rulduğuna dikkat çekiliyordu. Firma- nın ticaret sicil kayıtlan şimdiye ka- dar açıklanmış değil. Meditoliva ara- cılığıyla yüriitülen hayali ıhracat, Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu mûfettişleri tarafindan da saptandı. İş Bankası tarafından 47 milyon dolara satın alınan HavTan'daki En- tegre Zeytin Işleme Fabrikası 'nın sa- tış sözleşmesinde, Evcil lehine satı- nalma hükmü bulunuyor. Sözleşme ıncelendiğinde, Evcil'in sağda solda dile getırdiğı, "Banka fabrikanın sonsuza kadar sahibivmiş gibi davra- nıyor. 3 sene sonra fabrika yeniden benim" sözlennın boşa olmadığı an- laşılıyor. Hâlâ araştirdmaya muhtaç Evcil'in firmalannın yanı stra ye- ni finnalar açılarak Bursa şubesi ve Yenicami şubesinden fmansman sağlanmaya çahşıldı, kredilerin 58 milyon dolarlık bölümünün Iş Ban- kası ıştiraklerinden Antdemir AŞ'ye kaydınldı. Kredi aslında tahsil edil- medi, sadece başka bir firmaya ak- tanldı. Antdemir AŞ'ye kullandın- lan kredinin 490 milyar liralık bölü- münün, "Havran'da bulunan Eze Zeytin Entegre Tesisleri'ne yapılmış olan çeşitli inşaat imalat montaj iş- leriyle bu işlerte ilgili olarak yapüan danışmanük bedeli karsütğmda" Eze'ye ödendiği belirlendi. Müfettiş Ertuğrul Senem'in yönetim kurulu- na yazdığı mektupta da belirttiği gi- bi bu tutann ne amaçla ödendiği so- rusu hâlâ yanıtsız. Antdemir'in Eze'den, 28 Mart 1997'de imzalanan sözleşme uyannca 47 milyon 500 bin dolara satın aldığı 27 bin ton zeyti- nin 11 bin 700 tonunun Erol Evcil ta- rafından "teslim edilmediği" ve bu bedelin 20 milyon dolar düzeyinde olduğu belirlendi. Türkıye Iş Banka- sı gelenekleriyle bağdaşmayan ge- lişmelerin, adlan geçen kişiler hak- kında geniş kapsamlı bir soruştur- mayla aydınlatılabileceği, bankacı- lık çevrelerindeki ortak kanı. Suriye snuruıa askeri yığınak AKEVBODUR tSKENDERUN- Türkiye ile Suriye arasındaki gerginlik tırmanırken TSK, Suriye sınınndaki askeri gücünü takvi- ye etti. TSK, smır takviyesini Hatay, Kilis, Gaziantep bölgesinde yoğunlaş- tırdı. Suriye ise Türkiye sınınna 30 ki- lometre mesafeye yığınak yaptı. Çeşit- li kaynaklardan alınan bilgilere göre Hatay'daki sımıtakviyesini 2. Ordu Ko- mutanlığı'na bağlı lskenderun 39. Tu- gay Komutanlığı 'na bağlı birlikler tara- findan gerçekleştiren Türkiye, Reyhan- h-Yayladağı arasındaki sınırbölümünü birer top bataryası taburu, piyade ve is- tihkam taburu ile güçlendirdi. Bölgeye çok sayıda makineli ve ağır makineli tü- fek takviyesi de yaptığı öğrenilen T- SK'nin sınırda askeri birliklerin bulun- duğu bazı mevkilerini güçlendiriricen bazılannın da yerlerini değiştirdiği bil- dirildi. Adanadan Reyhanlı, Hassa ve Kı- nkhan'ın Suriye sınınndaki bölgeye ise 1996 yıhnda bir tank taburu yerleştiril- miş ve geri çekilmemişti. Askeri yetki- liler ise tüm yığınak iddialannı redde- derken yapılanlann PKK'ye karşı bir tedbir ve normal askeri eğitimin parça- sı olduğunu belirtiyorlar. Ancak son günlerde Suriye ile örtülü bir savaş ha- vasının esmesi bu askeri manevralann yığınak olarak yorumlanmasına da ne- den oluyor. Smırda geniş güvenlik ön- lemleri alınırken gazeteciler ise NATO tatbikatını bahane ederek bölgeye akın etmeye başladı. Bu arada 11 NATO ülkesinin Dyna- mic Mix'98 Tatbikatı'nın Türkiye bö- lümünün Doğu Akdeniz bölgesindeki Suriye sınınna yakın lskenderun'dan başlaması Sunye'yi uyanna açısmdan ayn bir önem taşıyor. ABD 2. Deniz Piyade ve Deniz Kuvvetleri'ne ait 2 bin 500 dolayında askerin lskenderun'da tatbikat için konuşlandınlması da dik- kat çekti. Dynamic Mix'98 Tatbika- tı'nın Kuzey Irak'ta otorite kavgası ya- pan KDP lideri Mesud Barzani ile KYP lıden CeialTalabani arasındazoraki an- laşma yapılmasından hemen sonra baş- laması, Hatay'da bir kısım çevTeler ta- rafindan Türkiye'nin Suriye'ye yapaca- ğı bir müdahalede ABD'nin de deste- ğini alması olarak değerlendiriliyor. AA'nın haberine göre smınn Suriye ta- rafinda ise her zamankinden farklı bir hareketlilik bulunduğu bildinldı. Tran- sit taşımacılık yapan ve dün sabah Su- riye'den Türkiye'ye giriş yapan TTR şo- forleri, askeri hareketlilikle ilgili olarak şunlan anlattılar: "Halep istikametin- den rürkjye'ye dönerken yol boynnca zırnh birükler gördük. Güney'den smı- ra doğnı giden çok sayıda arhlı araç vardL Cüzergâhtaki aramalar da her zamankinden daha sıktı. Türkiye sınır- lanna yakın yeıierde daha çok askeri araç gördük. Suriye, ne zaman Türid- ye'denkendisine bireleştiri gelsehemen smırianmıza yığmak yapfyor." ABD'den Suriye'ye TKK'yi destekleme' WASHEVGTON (AA) - Üst düzey Amerikalı yetkililer, Suri- ye'nin bölücü terör örgürü P- KK'ye verdiği desteğe son ver- mesi gerektiğini belirttiler. Türk liderlerinin Suriye ile il- gili açıklamalannı değerlendiren Amerikalı yetkililer. Ankara ile Şam'ın aralanndaki meseleleri dıplomasi ve müzakereler yoluy- la çözmelen gerektiğini kayde- derken "PKK eli kanh ve acıma- sız bir terör örgütüdür" dediler. ABD yönetımınin uzun bir sü- redir Suriye'den, PKK'ye deste- ğine son vermesini ıstediğini de belirten Amerikalı yetkililer, Su- riye sınınna askeri birliklerin kaydınldığı yolundaki haberleri de doğrulayacak bilgileri bulun- madığını ifade ettiler. Türkiye diplomasiyi zorluyor ANKARA /tSTANBUL(Cumhuriyet)- Su- riye'yle yaşanan gerginlik tırmanırken Türki- ye'nin Şam Büyükelçisi Cenk Duatepe'nin "idari izm" çerçevesinde Ankarâ'ya çağnldı- ğı öğrenildi. Geçen hafta sonunda aldığı izni kullanan Duatepe'nin yeniden Şam'a döndü- ğü bildirildi. Başbakan Yardımcısı ve Milli Sa- vunma Bakanı tsmetSezgin, Suriye'ye birmü- dahalenın söz konusu olmadığını belirterek, "Daha bzla zarar vermeye devam ettDderitak- dirde, tabiabyla diplomasi bher. onun yerini başka enstrümanlar alır" dedi. Suriye'yle yaşanan gerginlik Genelkurmay Başkanı Orgeneral Huseyin Krvnkogju'nun dile getırdiğı, "Aramızdaadıkonmamtş bir sa- vaş var" sözleriyle doruğa tırmandı. Türki- ye'nin sabnnın taşmakta olduğunu vurgula- yan Kıvnkoğlu, "1984'ten beri teröre destek veriyorlar. Uyantanmız sonuç vermemiş gö- rünfiyor. Suriye ik Türkiye'nm gücü elbette karşıİaşbrdmaz, BLrim sabretmemizm nedeni, 'Çeteişiçö&Ueeek' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Baş- kanı Ogrenera] Huseyin Kn nkoglu. "Çeteierfe mûcade- lede soouua kadar gkJüecek. Ordu. üzerine dûşeni yapt- yocBmrktshnde aynı kararhhğa gidiflyor" dedi Orgene- ral Krvnkoğlu, Cumhunyet'in sorulannı yanıtladı. MGK'deçetelerle mücadelekonusunun da gündeme gel- mesi kotjusundaki soru üzerine Kıvnkoğlu, halen Mec- lis gündenünde bulunan Organize Suçlarla Mücadele Ya- sası'mn önemli bir iştev göreceğine inandıklannı belir- terek şunlan söyledi: "Burada asıl olan kararhlıktır. Ka- rarhkk oiursa, deviet organtan bu tûr vasaıbşı hareketfc- rl önfcyecek göce sahiptir. TSK bu konuda üzerine düse- ni yapmaktadır. MGK'deaidığmuz karar dogrultusunda devietin bütâa organlannda sonuna kadar gkükcektir. işbiıüği yollannı tüketmemek" dedi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral AtiBa Ateş de olağan dışı bir durumun olmadığını, bölgede- ki NATO tatbikatına gidildiğini belirterek ''Su- riye Öcalan'ı besliyor, sakhyor. Asi Nehri'nin suyunu kesiyor. Bunlar varken sorun yok di\«- meyiz. Sıcakçanşmaya dönüksorunyok ama.. sorun var" dedi.Orgeneral Ateş'in anımsattı- ğı NATO'nun planlı tatbikatlanndan Dynamic Mix'in bu yılki senaryosu Suriye'nin Türki- ye'yi işgaline karşı yürütülecek stratejiyi dü- zenliyor. Başbakan Mesut Yıhnaz da dün MGK göriişmeleri ve kuvvet komutanlannuı açıklamalannı yorumlarken "(Suriye'ye) Yet- ti arnk djyoruz" değerlendirmesini yaptı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ne- cati Utkan. Türkiye'nin Şam Büyükelçisi Cenk Duatepe'nin "idari izin'' çerçe\esinde Ankara'da bulunduğunu ve dün Şam'a hare- ket ettiğim açıkladı. Utkan, Duatepe'nin ge- çen hafta sonunda aldığı idari izin çerçevesin- de Ankara'ya geldigini bildir- di. Suriye, Ankara'ya güven- lik meselelerine ilişkin diya- log çağnsında bulunarak ge- rekli olması halinde kendisini savunacağını bildirdi.Suriye resmi basınmda çıkan haber- lerde, Ankara'nın yaptığı açıklamalann Şam'da dikkat- le izlendiği belirtildi. Resmi Suriye Radyosu'ndan yapılan açıklamada. "SuriyekendKİni savunabUir \« Ankara yöneti- minin samimi niyederi olması halindeciddi diyaloğa açıktır" denildi. Suriye'nin resmi ha- ber ajansı SANA ise Şam'ın son günlerde Türk yetkilileri tarafından yapılan resmi açık- lamalan ilgiyle izlediğini bil- dirdi. , Gok gürûltulO G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Fransızlar yemek kültürlerine "kanşıksalatayı" katar- ken ad aramışlar, "Makedonya'da karar kılmışlar. Lord Kinross ise Makedonya'yr tanımlarken şöyle diyor "Osmanlı Imparatoriuğu'nun küçük bir izdüşûmü." Yeryüzünün bilinen ilk köle isyanı "Spartaküs ayak- lanması"n\n Makedonya'da yaşandığını anımsatıp ta- rihten günümüze gelelim. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirelin iki günlük resmi gezisini izlemek üzere Türkiye'nin "sorunsuz" ilişkiler kurduğu ender Balkan ülkelerinden Makedon- ya'dayız. İlişkilerin sorunsuzluğu pasaportlara da yanstyor. Ma- kedonya Türklere vize uygulamayan ender ülkelerden! Burada gündemin birinci maddesini 18 Ekim'de ya- pılacak seçimler oluşturuyor. Son günlerde moda "sol rüzgâr". Avrupa'nın pek çok ülkesinde sosyal demok- rat iktidariar var. Balkanlar'da da öyle. Makedonya'da halen, Sosyal Demokratlar Biriiği, Sosyalist Parti ve Arnavutlann Demökratik Refah Par- tisi iktidarda. Üçlü koalisyon, meclisin de üçte ikilik bö- lümünü meydana getiriyor. önümüzdeki seçimlerde nüfusun yüzde 4'ünü oluş- turan Türklerin de şansı var. Türk, Çingene ve Boşnak- lann dört partisi "Hoşgörü ve Işbirliği Hareketi" adı al- tında ittifak kurdu. Bu ittrfak Sosyalist Parti'yle de ayn bir ittifak oluşturdu. Böytece, yüzde 5'lik seçim barajı- nın aşılması büyük ölçüde kesinleşti. Yüzyılın başından itibaren değişik dönemlerde Ma- kedonya'dan Türkiye'ye göç edenlerin önemli bölümü Makedon yurttaşlığından da çıkmamış. Bunlardan ba- zılan dönmeye başlamış. Bazılannın birayağı Üsküp'te, öteki ayağı fstanbul'da... Seçimlerde onlar da oy kul- lanacak. Büyük Arnavutluk! Makedonya'nın Balkanlar'daki coğrafi konumu, böl- ge için önemini de ortaya koyuyor. 2.5 milyonluk nüfu- sun yaklaşık 500 bini Arnavut. Kosova'daki gerginlik burayı da etkiliyor. Üsküp'te bugün için insana huzur veren bir sakinlik dikkati çekiyor. Ancak, kimi sorunlann hâlâ canlılığını koruması ürkütücü. ömeğin Yunanistan hâlâ bu ülkeyi Makedonya adı ile tanımıyor Yunanistan için hemen dibindeki komşu- sunun adı şu: "Eski Yugoslavya Makedonya Cumhuriyeti." Makedonya'nın denize ulaşabildiği tek yer olan Yu- nanistan'ın bu dayatmasının temelinde yatan şey, "öö- lünme" korkusu. Selanik halen Yunanistan'ın Make- donya vilayetinin merkezi. Yunanlılara göre Makedon- ya sadece Yunanistan'da var, başka yer yok, olamaz da! Bölünme korkusu bütün kurallann üzerine çıkıyor! Bu, belki de ülkesel değil, evrensel bir durum... Makedonya-Yugoslavya Federal Gumhuriyeti sının ise henüz kesinleşmiş değil. İki ülke arasında zaman zaman görüşmeler oluyor, ancak bugüne dek sonuca giden bir adım atılamadı. İki ülke sının Arnavutlann yoğun yaşadığı bölgede. "Büyük Amavutluk" özlemcilerinin kafasındaki harita- nın içinde bugünkü Arnavutluk'un yanı sıra sadece Ko- sova değil, Makedonya'nın Tetova ve Gostivar kentle- ri de var. Osmanlı dönemindeki adı Kalkandelen olan Teto- va'da bugün bir Arnavut üniversitesi var. Makedonya yönetimi, genel sistemin dışında olan bu üniversrteyi ka- bul etmiyor. Üsküp'te daha öncetanıştğım bir kişidendinledim... ABD'nin Üsküp Büyükelçisi arada bir üniversrteyi ziya- ret ediyoımuş. Yönetime de "Bu ünh/ersitenin diplo- masını tanısanız iyi olur" diyormuş! Ahh United States offf of Amerika! Süperlik üstü bol entrika... Ne zaman Balkan şehirlerine gelsem içimde sevinç- le hüzün birbirine kanşır. Hani, baklavanın üzerine acı biber ekîlmiş gibi... Güzellikler karşısında içim ısınır... Sorunlann kan dökülmesine kadar gidebileceğini dü- şününce ateş basar... Bu şehirlerden biri de Üsküp... Güzellikler küp küp... Ama yukanda sıraladığımız sorunlann diri durduğunu veçevresine etkisini düşününce kalp atışım hızlanıyor.... de BUGÜN Basketbol Liei GALATASARAY TUB0R6 için tofyru kamdhasımz...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear