23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28- EKİM 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ar-navutJuk Cumhurbaşkanı İstanbul'da • JLstanbul Hab«r Servisi - Anxa\iitluk Cumhurbaşkanı Reoep Meydani, dün akşam İstanbul'a geldi. Konuk Cumhurbaşkanı, Atatürk Hav~a]imanı'nda Dışişleri Balcanlığı Istanbul Temsılcısi Büyükelçi Acer German, Istanbul Vali Yardımcısı Sami Eskıoğlu ve A.rnavutluk Başkonsolosluğu yetkililerince karşılandı. İP: Tüpban genelgesi takip edilmiyor • Istanbul Haber Servisi - tşçi Partısi Öncü Gençlık Genel Sekreten Ismail Bölükbaşı. YÖK'ün üniversitelere gönderdiği türban genelgesinın uygulanıp uygulanmadığını takip etmediğini belirterek irtica eylemcilerinin 6 Kasım'da yapacaklan "sözde YOK'e hayır" eyleminin, "şeriata özgürlük" eyleminden başka bir şey olmadığını söyledi Centilmenlik anlaşması bozuldu • Istanbul Haber Servisi - Sabah ile Doğan gruplan arasında 3 yıldan bu yana uygulanan ve transferleri önleyen "centilmenlik anlaşması" bozuldu. Doğan ve Sabah gruplan arasındaki anlaşma, Milliyet gazetesi yazan Yavuz Donat ile Zülfû Livaneli'nin Sabah gazetesıne geçmesıyle delindi. Milliyet gazetesi de Sabah yazan Hasan Cemal'ı kadrosuna kattı. Savcı, beyin kanaması geçirdî • Istanbul Haber Servisi - Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Ahmet Sıtkı Alkan, dün be>in kanaması Gureoa Eğıtim ve • * A Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Servisi 'nde tedavi altına alındı. Birdal'a suikast davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - IHD Genel Başkanı Akın Birdal'a silahlı saldm olayını gerçekleştirdikleri gerekçesıyle hakJannda dava açılan 11 sanığın, 1 yıl ile 24 yıl arasında değişen ağır hapis cezalanna çarptınlmalan istemiyle yargılanmalanna devam edildi. Öte yandan Yargıtay Ceza Genel Kurulu. ÖDP'nin toplantısında yaprığı konuşma nedeniyle Birdal'a verilen 1 yıl hapis cezasını onadı. HADEP eyleminde yine gözaltı • Istanbul Haber Servisi - HADEP Istanbul İl Başkanı Mahmut Şakar'm da aralannda bulunduğu 283 partilinin gözaltına alınmasını kmamak ıçin HADEP 11 Merkezinde açıklama yaptıktan sonra dağılan gruba müdahale eden güvenlik güçleri, EMEP Istanbul İl Başkanı Mehmet Kılınçaslan ve DBP tstanbul İl Başkanı Fehim Işık'm da aralannda bulunduğu 25 kişiyi gözaltına aldı. Öte yandan HADEP üzerindeki baskılan protesto etmek için ANAP Istanbul il yöneticileri ile görüşmek isteyen kadınlara polis müdahale etti. HADEP Istanbul tl Kadın Komisyonu üyesi yaklaşık 50 kişi tartaklanarak gözaltına almdı. Sedat Peker'den açıklama • Istanbul (AA) - Organize suç örgütü liderlerinden olduğu öne sürülen Sedat Peker, avukatı Ömer Yeşilyurt aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, "Cezaevine getirdiğim söylenen maddeler, kokoreç makinesi hariç hepsi doğrudur. Ama yazılanlar eksık yazılmıştır" dedi. Zimmet ve sahtecilik suçu işledikleri, haksız mal edindikleri gerekçesiyle Yüce Divan'a sevk edilmeleri istendi 'Çfller'in kaynağı babk bankalar' DÜRDANE KTRÇUVAL ANKARA - DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler hakkında kurulan TBMM Soruşturma Ko- misyonu'nun çahşmaları, son günlerde gelen belge ve suç duyurulanyla yeni boyut kazandı. ABD'nin gönderdiği ve "kara para kuşkusu" yaratan ön belgenin ardından dün de eski Kınk- kale Milletveldli DTP'lı Sadık AvundukluoğhL komisyona başvurdu. Avundukluoğlu, Tansu Çiller ile eşi ÖzerL'çuran ÇiHer'ın yanı sıra on- lardan talimat alan 12 bürokratın "TYTBank'ın baonlmasında zimmetve sahtecilik suçu işledik- leri, haksız mal edindikleri'' gerekçesiyle Yüce Divan'a gönderilmelenni istedi. Avundukluoğlu. komisyona verdiği 42 say- falık dilekçesinde, batan TYT Bank'a Tansu Çiller'in talimatıyla para yatırdığıru söyleyen eski Kalkınma Bankası Genel Müdürü Ozal Baysal'ın zimmet ve sahtecilik suçunun sabit görülerek 9 yıla mahkûm olduğunu anımsata- rak. "TYT Bank'a yanrdıklan kamu paralan- run batmasına neden olan diğer bankalar Em- lakbank, Halkbank, Esimbank. Vakrflar ve Eti- bank yöneticileri ile Çiller hakkında hiçbir işlem yapılmadı" dedi. Danıştay 10. Dairesi'nin Ha- zine yetkilileri hakkında suç duyurusunda bu- lunulması gerektiği konusundaki karannı da anımsatan Avundukluoğlu. aynca Özer Uçuran Çiller hakkında 90 milyar liralık haksız mal edındiği belirlenerek Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığım anımsattı ve mahkemenin "Suçun asli faili olarak Tansu Çil- ler'i gördüğünü,ancak hakkmdaki Medis soruş- turması nedeniyle işlem >apılmadığınT belirtti. Ceza Muhakemelen Üsul Yasası gereği Tan- su ve Özer Uçuran Çiller ile birlikte Ufiık Söy- lemez, Aykon Doğan, Osman ÜnsaL Namık Da- ğalp, Selçuk Demiralp, Ayfer Yıhnaz, Cihan Pa- çacı, Aydın Avav dın, l nal Korukçu, Ünal Kaba- ca ve Muhittin Bilgefın Meclıs soruşturmasına bağlı tutularak Yüce Divan'da yargılanmalan gerektığini kaydeden AvundukJuoğlu, dilekce- sinin sonucunda şu görüşlere yer verdi: "Komisyonunuz eski Başbakan Tansu Çil- ler'in haksız mal edinmesinden dolayı kurulmıış- rur. Kanaatimce haksız mal edinmenin kaynak- lan burada vatmaktadır. Bir kere 10 Haziran 1992 Perşembe günü Özer Uçuran ÇUler'in Marsan Holding'deki ortağı BUge Duru Hasoğ- lu'nun Bahama Adalan'ndaki 10 bin ABD Do- lan sermayeli şirketine 8.1 milyon DM kaynak aktarmasından üç gün sonra, talimaüa kamu- dan yoğun kavnak aktanlması ve bu kaynak transferlerinin 1994 vüında bankalann batışına kadar devam ermesi haksız mal edinme kayna- ğının apaçık delilleridir. Benim bir yurttaş ola- rakyapuğımincelemelergöstermektedir ki; hu- kuken bukişüer ÇiUerler'inbaşkanhğında orga- nize bir şekilde dev leti soymuşjardır." Avundukluoğlu, dilekçeye Başbakanlık Tef- tiş Kurulu raporunun batık paralardala bağlan- tılara dikkat çektiği bölümleri de ekledi. Teftış kurulunun saptamalan özetle şöyle: • 7.7.1993 tarihli TCMB uyan yazısına HDTM yetkililerinin 8 ay boyuncaduyarsız kal- dığı, bilerek ve isteyerek duyarsız kalmak şek- linde, TYT Bank'ın 3182 Sayılı Bankalar Ka- nunu'nun 68 ve 12. maddeleri kapsamına alın- ması olayının gelişimine karşı tavn önemsenme- yecek bir uyan, takdir isabetsizliği olarak nite- lenemeyecek bir boyut arz etmektedir. # TYT Bank'ın döviz depolanndaki artış ile Lapis Grubu'nun fınansman kolaylığına kavuş- turulduğu yönüne HDTM görev ve yetkileri açı- sından bakılmadığı görülmüştür. Dönemin HDTM yetkililerinin denetim ve izin yetkileri- ni kullanma şekli incelenmemiştir. # HDTM yetkililerinin önceki bölümlerde kayıth uygulamalan anılan konuda TCK'nin 230. maddesi kapsamında görevlerini ihmal et- tiklerinin göstergesidir. Bu durumun Banka Kambiyo Genel Müdürlüğü ile sınırlanamaya- cak bir boyut arz ettiği de görülmektedir. # Döviz depolanndaki artıştn yansının ka- mu bankalanndan sağlanmış olması ve banka- nın mali krize girmesine rağmen bu fonlann bankada muhafaza edilmesi hususlannda TB- MM KlT Komisyonu'na Hazine Kamu Finans- manı Genel Müdürü Dağalp ile eski Kalkınma Bankası Genel Müdürü Ozal Baysal'ın dönemin Başbakanı'nın talimatı olduğu şeklindeki ifa- deleri olayın ekonomik ve siyasi yanının da bu- lunduğunu düşündünnektedir. # Heyetimizce; TCMB'nin 7.7.1993 tarihli yazısı üzerine zamanında denetim görevini ye- rine getirmemek şeklinde tedbirler almayan dö- nemin Hazine Müsteşan Osman Ünsal, Banka Kambiyo Genel Müdürü Selçuk Demiralp ve konuyla ilgili diğer yetkililenn sorumluluklan- nın bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla haklannda soruşturma açılması arz olunur. • Yukanda kayıth TCMB'nin 7.7.1993 ta- rihli uyan yazısı üzerine 12.7.1993 tarihinde Müsteşarlık makamına inceleme talepli bir olur hazırlanması, yine Lapis Holding'e Dışbank'ı satın alma gücünün bulunmadığı, finansman kaynaklannı belirtmeleri gereken bir yazı yazıl- ması ve bütün bu gelişmelere rağmen müraca- atlanndan 6 gün sonra hisse senetleri de\Tİne izin verilmesi hususlan soruşturuhnalıdır. # Dışbank'ın Bankalar Yeminli Murakıpla- n ile Maliye müfettişlerince denetimi sonucu, tanzim edilen aynı sonuçlara ulaşan cumhuriyet savcılığına suç duyurusu talebi içerikli 3 ayn ra- porun yönetici değişikliği olana kadar uzun sü- re işleme sokulmaması konusu ile Dışbank'ın Iş Bankasf nca Lapis Holding'den geri alınması sırasında tanzim edilen takas-mahsup anlaşma- sı da soruşturma kapsamına ahnmalıdır. İsadamları ifade verdi Türkbank soruşturması derinleşiyor Istanbul Haber Servisi - Nesim Malki cinayetı kapsamında Türkbank ıhalesine fesat karıştınlmasıyla ılgılı soruşturma derinleştınlerek devam ediyor. Bursa'da öldürülen ışadamı Nesim Malki'nin öl- dürülmesı soruşturmasını yürüten Cum- huriyet Savcısı Engin Baltacı, soruştur- mayı sonuna kadar sürdürmekte kararh olduğunu söyledi. Alaattin ÇakKi ile işadamı Korkmaz Yiğit arasında Türkbank'ın özelleştiril- mesinden önce yapıldığı öne sürülen te- lefon konuşması bandında adı geçen işa- damlannın sorgulanması sürüyor. Türk Petrol Holding AŞ Yönetim Kurulu Baş- kanı Avdın Bolak. İ. Polat Holding Yöne- tim Kurulu Başkanı İbrahim Polat ve Cankurtaran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Emin Cankurtaran, dün tstan- bul DGM Cumhunyet Savcısı Aykut CengizEngin'e ifade verdi. Bolak, geçen ekim ayuıda Türkbank Emekli ve Yar- dım Sandığı bankanın yüzde 85 hissesı- nin sahibiyken Türkbank' ı almak istemiş ve 500 milyar lira teminat parası yatır- mıştı. Bolak daha sonra bilinmeyen bir nedenle bankayı almaktan vazgeçmiş ve yatırdığı teminat parası da yanmışrı. Can- kurtaran ise Malki'nin öldürülmesiyle il- gili gözaltına alınmış ve DGM Cumhu- riyet Savcısı Engin Baltacı tarafindan ser- best bırakılmıştı. Cumhuriyet Savcısı Baltacı, Malki'nin öldürülmesiyle ilgili soruşturmayla ilgili olarak bir gazetecinin kendısine baskı ya- pılıp yapılmadığını sorması üzerine, "Cumhuriyet savcısına kim baskı vapa- büir ld?" diye konuştu. Malkı cınayetinden üç gün sonra 1 Aralık 1995'teotomobilininiçındeyakıl- mış olarak bulunan Yener Kava cinayetı soruşturması kapsamında, Kaya'nın eşi Gülten Kava ile üç ış ortağı, dün Organi- ze Suçlar ve Silah Mühimmat Kaçakçılık Şubesi'nde ifade verdi. Çfabrikadaki 217 çalışan, sosyal haklarını alabilmek için eylemde Deri işçisinin kalbinin arüğı Tuzla,şu günlerde 9 işyerinin hemen önüne kurulan 'direniş çadırlan'ndan vükselenöfke vekararuhga tanıklık ediyor. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) Tuzla deriişçüeridirenîşte ÖZKAN GÜVEN TuzlajDen Saoayi Bölgesı'nde217 iş- çi, "direniş çadırian" ile sosyal haklan- nı anyor. Türkiye Deri-tş Sendikası Tuz- la Şubesi Başkanı Cemal Varuk da Tür- kiye'deki gerçek çeteleşmenin bu bölge- de yaşandığını ileri sürerek "Alaattin Ça- kıcı ve Abdullah Çath'nın kollan burada- dır. Devlet, kara paravı aklamava çahşan- lan yakalamak isriyorsa buraya gelsin" diyor. Deri işçisinin kalbinin attiğı Tuzla, şu günlerde 9 işyerinin hemen önüne kuru- lan "•direnişçadırlarrndan yükselen öf- ke ve kararlılığa tanıklık yapıyor. Bazı deri sanayicilerinin, bıriken sosyal hakla- n ödememesi üzerine direniş karan alan 9 işyerindeki 217 işçi, eylemlerini yağ- mura rağmen sürdürüyor. Hatta "Camil- lia Deri" adlı firmadan çıkanlan 33 işçi, haklannı alabilmek için 24 saat çadınn içinde dönüşümlü olarak nöbet tutuyor. Işçiler, dört haftadır her gün gerçekleşti- rilen nöbet uygulamasınm arkasmda, iş- verenin işyerindeki makineleri Çorlu'ya taşıma isteği olduğunu söylüyor. Işçilerin anlatımlanna göre işveren IVtetin Canal- tan. işçilerin biriken sosyal haklannı öde- memek için geçen günlerde makineleri gizlice ışyennden çıkarmak istedi. Bunu öğrenen işçiler, topluca hareket ederek makinelerin Çorlu'ya taşınması- na engel oluyor. îşverenin bu gırişimi üzerine direniş çadırlannda geceli gün- düzlü nöbet başlıyor. Işyeri temsilcisi Mehmet tnci, deri sektöründeki işveren- lerin, krizi bahane ederek sırtlanndan pa- ra kazanmanın yolunu aradıklannı ileri sürüyor. lnci, "Krizi yaşayanlar, aslında patronlar değil emekçiler" diyor. Türki- ye Deri-lş Sendikası Tuzla Şubesi Başka- nı Cemal Yanık, deri sanayicilerinin için- de bulunduğu krizin sorumlusunun işçi- ler olmadığını yınelıyor. Başkan Yanık, Türkiye'deki gerçek çe- teleşmenin bu bölgede yaşandığını ileri sürerek "Alaattin ÇaJocı ve Abdullah Çat- h'nın kollan buradadır. Devlet, kara pa- rayı aklamava çahşanlan yakalamak isti- yorsa buraya gelsin" diyor. 2 bin 800 ki- şinin çalıştığı Tuzla Deri Sanayi Bölge- si'nde 120 işyerinden belki de en ilginci Turkuaz Deri. Başbakan Mesut Yıl- maz'ın yeğeni Siret Derman'ın da ortağı olduğu Turkuaz Deri'de de direniş çadın kurulmuş. 24 işçi, 12 gündürçadırda seslerini du- yurmaya çahşıyor. tşyeri temsilcisi tbra- him Çelik, işverenin krizden etkilendiği için 4 ay ücretsiz izin kullandıklannı, an- cak işverenin dışanya fason çahştığını söylüyor "Bizim amacunız işyerine za- rar vermek degil. Sadecealacaklannuzı is- tiyoruz. Kemençe, davul ve zurnamız ha- zır onlan beldiyoruz" diyor. Bir başka işyerinde yağmur altında ça- dır kuruluyor. Deri ürünlerinin her türlü- sünü işleyen bu ellerin sahiplerinin çok azında deri mont deri ayakkabı bulunu- yor. Yabancılaşmanın belki de en yoğun olarak yaşandığı bu sektördeki insanlann bu konudaki tek açıklaması ise "Bizim deri mont alacak kadar paramız yok" oluyor. • • •• MSU, 75. yıl nedeniyle 'Ummetten ulusa ve ulustan bireye' konulu panel düzenledi 4 Şeriat bu ülkede lıaııı bîr hayal 9 Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. ERGL'SAMASYALI Istanbul Haber Servisi - Atatürkçü Dü- şünce Derneğı (ADD) Genel Başkanı Yek- ta Güngör Özden, demokrasi ve insan hak- lan terimlerinin arkasına sığınarak bu ka\- ramlan ortadan kaldırmak isteyenler oldu- ğuna dikkat çekti. Özden. "Cumhuriyeti- miz sadece Kurtuluş Savaşı'ndan ibaret de- ğüdir. Aydınlanma, insancıllaşma ve çağdaş- laşma atıhmıdır. Cumhurivet özgür birev. özgür yargı ve özgür bilime davanır" dedi. Mimar Sinan Üniversitesi'nin cumhun- yetin 75. yıl etkinlikleri çerçe\esınde dü- zenlediği "Ümmetten ulu- sa ve ulustan bilinçli. kişi- likli bireye" panelı. dün M- SÜ Oditoryumu'nda yapıl- dı. Panelde konuşan ADD Başkanı Özden. ödün ver- menin "odun ounak" anla- mına geldığmı belirterek 1950'yle başlayan ve 1980'de çığnndan çıkan süreçte cumhuriyetin temel niteliklerinden büyük ödünler verildiğini anım- sattı. Özden. cumhuriyet sayesinde ummetten ulusa, kul ve kölelikten bilinçli yurttaşlığa geçildiğini kay- detti. Türkiye'de Islamı kullanarak siyaset yapmak isteyenler olduğunu belir- ten Özden, Atatürk' ü yad- sıyarak hiçbir yere vanla- mayacağını belirtti. Özden şöyle devam etti: "Koruv amadığııruz hak ve özgüıiüklere lavık ola- mayız, Sorumluluğu baş- kasına atarak geride kal- ma>ı yeğleyen bir toplu- muz. Kendimizi sorgulayıp özeleştiri yapmanuz gere- kir. Neden 75 yıl öncesinin sorunlannı hâlâ yaşıyoruz? İstanbul'un fethini kudavanlar, işgalden kurtuluşu ve Atatürk'ün admı ağızlanna almıyorlar. Tüm eksikttklerimi- ze veolumsuzlu klanmıza karşm geldiğüniz noktamn değerini bilelim. Laiklik ulusal birliğin harcıdır. Bir tek devrün vardır, o da Türk devrimidir." Gazetemızın Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç de cumhuriyetle padişahm kullan olarak nitelenen insanlann bağvm- sız cumhuriyetin yurttaşı olma onuruna u- laştıkJannı vurguladı. Erinç, "Türkiye'yi yeniden kulluk düzeyine indirmek isteyen gruplar, cemaatler, partiler var. Pazar gü- nü yapılan vürüyüş ise bunun ham bir ha- yal olduğunu gösterdi. Ama yine de rehave- te kapılmadan çahşmamız, örgütknmemiz gerekir'' dedi. Gazetemizin Yönetim Kurul Başkanı Alev Coşkun da Atatürk'ün daha Samsun'a çıkmadan çok önce kafasında tam bağım- sız ve halk egemenliğine dayanan çağdaş cumhuriyeti şekillendirdiğini kaydetti. Çalışma ve Sosyal C ü v e n l i k B a k a n ı N a m i Çağan 'Neyimiz varsa Atatürk'e borçluyuz' ANKARA (Cumhurivet Bürosu>- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Baka- nı Nami Çağan yaşanan olumsuz- luklann nedeninin Atatürk'ün ilke, hedef veyolundan sapılması sonucu olduğunu söyfedi. Çağan, 75 yıl son- ra çalışma yaşamında ciddi sorunlar, önemli eksikiikleT ve aksaklıklar bu- lundugunu belirtti. Çeşitli sivil toplum örgütlerince düzenlenen Türkiye Sorunlanna Çözüm Konferansı'nda konuşan Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan, yaşanan sorunların çö- zümünde ülkede yaşayanlann sorun- lara sahip çıkmasmm önemli oldu- ğunu belirtti. Çalışma yaşamındaki gelişmelere bakıldığında ciddi so- runlar, eksiklikler ve aksaklıklar ol- duğunu kaydeden Çağan şu örnek- leri verdi: "Çauşanlann önemli bir bölfimü k»ıt dışı sektördedir. İşsizlik.önemi- ni koruyan sorunumuzdur. Çalışma yaşamını düzervleyen yasalarumzda İS yridan beri önemli mlestirmekr yapdmasına rağmen 12 Eviül kahn- nsı çeşitli sınıriamalar kaldınianıa- laşmanın Çağan, sistemi değişime zorlayan önemli sorunlann ortaya çıktığınt belirterek bunlan şöyle sıraladı: "Çahşanlann vasıf ve verimlilik düzev k'rinin arttınlması gerekmek- tedir. Rekabetin hızla artması ve ev- rensel boyuflar kazanması maliyette- rin olabiküğince düşürülmesi gere- ğini ortaya çıkarmtştır. Çalışma iliş- kilerinde,yenikoşuHardoğruitusun- dagerekiidüzenlemelerinyapdmast, önJemlerin alınması için taraflar ara- sında daha güçlü birdiyaloğun ve uz- duyTilmaktadır" Çağan, Cumhuriyet'in 75 yılını şöyle değerlendirdi: "Bugün neyt- mizvarsa, Atatürk'ün koyduğu üke- lere haghiığınnrfa var. Onun koydu- ğu hedeflere ulaşmavı amaçlama- mıda var. Bugün neyimiz yoksa, ne- yimiz eksik ve aksaksa, neyimiz yan- lış ve kötüvse onun ilkelcrindcn. he- deflerinden.yolundansapıştmaınso- nucudur." Çağan, SSK ve Bağ- Kur'dan îşsizlik Sigortası'na ve ış Güvencesi'ne, Kamu GörevHleri Sendikalan Yasası'ndan îş ve İşçi Bulma Kurumu'nun yeniden yapı- landınlmasma kadar çeşitli alanlar- daki yasa tasanlannın hükümetin azınlıkkoalisyonu olması, Meclis'in siyasi yapısı ve gündemi nedeniyle yasalaşamadığmı söyledi. Coşkun, Atatürk'ün bu fikri "vicdanında bir sır gibi" sakladığını anımsatarak Ata- türk'ün en yakın silah arkadaşlannın bile bu sırn bilmediklerini ve hatta düşüneme- diklerini vurguladı. Atatürk'ün tüm yap- tıldannın akla ve bilime dayalı cumhuriyet amacına yönelik olduğunu vurgulayan Coşkun şöyle devam etti: "Bu amaç. Amasya Tamimi'nde Erzu- rum ve Sıvas kongrelerinde belirdi. Ata- türkçüiük gerive dönüş değil. ilerive yöne- Uktir. Ulusal biüncin canlanmasıdır. Onun yaşamındaki tek > ön akıl- cıhknr.Günümüzde ne ya- zık kiAtatürk düşmanı şe- riatçüara aynlıkçılar ve numaraa cumhurhetçiler de eklendi. Fakat devietle- rin kendi temel ilkelerini koruma hakkı vardır." Gazetemizin makaleler editörü Sami Karaören de Atatürk'ün 3. Selim ve Tanzimat'la başlayan Ba- tıhlaşma hareketlerine karşıhk aklı ve bilimi öne alan uygarlaşma atılımla- nyla şanla ve şerefle cum- huriyeti kurduğunu söyle- di. Karaören, "Atatürk, cumhuriyeti akla, bilime, uygarhğa ve evrensel de- ğerlere dayandırdı" diye konuştu. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydm Aybay da Osmanlı Imparatorlu- ğu'nun bir cemaatler top- luluğu olduğunu, halkın ancak cumhuriyetten son- ra ulus ve yurttaş bilincine kavuştuğunu kaydetti. gereksinim Prof. Dr. Kayıhan lcel ' Yasalar bazen ; yanlış uygulanıyor' tstanbul Haber Servisi - Ceza ve Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan tçel. dünyada ceza hukuku alanında da bir globalleşme başladığını belirterek, bu çerçevede insan haklannın ölçü olarak alındığını ve ülkelerin ceza hukuklannın birbirine benzemeye başladığını söyledi. Prof. Dr. Süheyl Donay da yasalann bazen yanlış uygulandığını ve kanunlann üniversitelere danışılmadan yapıldığını vurguladı. Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Cumhuriyet'in 75. yılı etkinlikleri kapsamında, "Cumhuriyet'in 75. Yüında Türk Ceza Hukuku" konulu panel düzenledi. Prof. Dr. Kayıhan Içel'in yönettiği panelin açılış konuşmasmı yapan Dekan Prof. Dr. Aysel ÇeükeL Cumhuriyet'e sahip çıkmak istediklerini belirterek, "Onu demokrasiyle. insan haklanyla ve hukuk devleti kavramıvla bütünleştirTnek istiyoruz. Bunu yapıvorsak, Cumhurivet'e sahip çıkmışız demektir. Bu Cumhuriyet'i yaşatmak andımız olmah"dedi. Prof. Dr. Kayıhan lçel de! 75. yılda yapılması * gerekenin, Cumhuriyet'rh tüm kurumlan ve ' kavTamlannın çağdaş | normlara uygunlugunu ; değerlendirmek olduğunu anlattı. Prof. Dr. lçel, "Dürryayla entegrasyotıda nerede olduğumuzu belhiememiz gerekir" dedi. Yasalann bazen yanlış uygulandığını vurgulayan Prof. Donay, RTÜK'ün, LeventKırca'nın programında yer alan bir espri nedeniyle Kanal D'ye kapatma cezası vermesini örnek göstererek"Birkar» mizah nedeniyle bir TVnin kapablmasını; ben açıkçası içime sindiremedim. Amerika'da devlet başkanı hakkında komedi programları vapdıyor. Ama kimse basını susturma yoluna gftmivor"diye konuştu. Prof.Dr. Erol Cihan ise Türk Ceza Kanunu'nun yapısına uygun olmayan değişikliklerin yapılmasıyla "yamah bohça"ya döndüğünü belirterek, Ceza Kanunu'nun değiştirilmesini istedi. TABA Başkanı Bülent Senver 'Mafyayla ilişkili işadamı istemiyoruz' AYKUT KUÇÜKKAYA Türk-Amerikan Işadamlan Derneği (TABA AmCham) Başkanı işadamı Bülent Şenver, Türkiye'de mafya-iş dünyası ilişkısinde yaşanan sürecin "refonn" niteliği taşıdığıru belirterek mafya ile el sıkışan işadamlannı aralannda banndırmayacaklannı söyledi. Şenver. "Baku- Ceyhan" boru hattıyla ilgili olarak, "Hep birlikte baskı kurabilirsek sonuç almak ancak mümkün olur" dedi. KKTC'deki Denizbank'ın sahibi işadamı Bülent Şenver, ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı'nın yakalanmasınrn ardından bir bölümü açığa çıkan iş dünyasmdaki ürkütücü ilişkileri, Bakû-Ceyhan petrol boru hattıyla ilgili son gelişmeleri ve Türkiye-ABD ilişkilerini Cumhuriyet'e değerlendirdi. Şenver, "Türkiye'de yaşanan gelişmeler güzel bir şey değil tabii ki. Ancak gelişmeler sonrası yaşanan süreci de reform olarak görmeliviz. Ümit ediyorum ki bu reformla birİikte emin ve olumlu adımlar ablmış olacak. TLSİAp'ın Uişküere ilişkin bir girişimi var. Biz bu kirti iHşkileri kmıyoruz. Böyle bir ilişkiye giren işadamlannı daaramızda banndırmayacağız" dedi. Şenver, Cumhuriyetin 75. yılında yapmamız gereken daha çok şeyin olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Cumhuriyet hepimirin cumhurivcti. Dola>ısıyla biz bugüne kadar belki bu konuda yapmamız gerekenleri tam bir bilinçte yapmadık. Ama anladık ld daha çok şey yapmanuz lazun." Şenver, ABD'li yetkililerin ve uluslararası petrol şirketlerinin, Azeri petrollerini uluslararası pazarlara ulaştırmak için Bakû-Supsa hattını gündeme getirmesiyle ilgili olarak ise şunlan söyledi: "Boru hatûiki ülke arasında devlet seviyesinde ele ahnıyor. Dernek olarak bu konuda yapabileceğüniz etkileri oluşturabUmek amacıyla gerekli gjrişimkri yapıvoruz. Ama şunu da biliyoruz ki tek başımıza yeterli değiliz. Biz takımın bir parçasıyız. Dolayısıyla hep birlikte bu baskryı kurabilirsek sonuç ahnak mümkün ohııf ABD'nın Türkiye'yi en büyük 10 pazardan bin olarak ilan ettiğini açıklayan Şenver, "ABD Ueilişkiler bizim gönlümüzden geçen kadar dep. Daha fazla olabilir. Bugünkü seviyeden on kat fazlasma çıkabilecek potansivel var. Bu nedenle iki ülke işadamlannı daha sık bir arava getirme karan akük.ÇünküABD, Türkiye'yi en büyük 10 pazardan biri olarak ilan etti. Biz de bu olanağı kuüanmak için kampanya başlatok" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear