Catalog

!8 E K İ M 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER nintazKomisyonu taiMkfoghınu iiıtleyecek I AJNKÂRA (Cumhuriyet iürosu) - Başbakan Mesut fılıraaz hakkında haksız nal edındiği ıddialanyla Igili kunılanTBMM ionışturma Komisyonu, ski A.NAP Çorum Mleirvekili Ateş Vmiklioğlu'nu dinlemeye :arar verdi Yılmaz lakkjndaki soruşturma .omi syonu dûn bir leğerlendirme toplantisı aptı. Komis\on Başkanı )SP'HFikretCnlü, Almaz'ın malvarlığıyla Igili olmasa da bakan ılduğu dönemde Conrad )tel'e EnıekJı Sandığı'ndan jsa venlmesı, daha sonra la bu otele Emekli Sandığı le SSK'nın ortak olmasıyla Igili bazı kuşkulan mlunduğunu söyledi. îumartesi Innetermden ÎUÇ duyırusu I Istanbul Haber Servisi - îalatasaray Lisesi önünde .aybedilen yakınlan için 80 haftadır sessiz oturma •ylemi yapan Cumartesi Vnneleri, geçen 10 haftada :endilerine müdahale eden e 330 kışiyi gözaltına alan »lisler için suç luyurusunda bulundu. $usurhık'ta Ik beraat I ANKARA(Cumhuriyet iürosu) - MtT muhbin Tank jmit ile uyuşturucu :açakçısı Yaşar Öz'e sahte 'eşil pasaport sağlayarak 'görevlerini ihmal ettiklen e kötûye kullandıklan" ddıasıyla yargılanan :mniyet Genel Müdürlüğü «rsoneli Nurten Demir, -lalil Güven, Meltem Uçar r e Ömer Karaahmetoğlu ıakkında beraat karan •erildi. 5aygm: Kırca ftiraattı • ANKARA (Cumhuriyet iürosu) - Kadın ve aileden •orumlu Devlet Bakanı şılay Saygın, sanatçı Levent Cırca'nın televizyon jrogramını bırakmasına ıeden olan RTÜK. cezası :onusunda açıklama yaptı. îaygın, "Sayın Kjrca'nın .özlerinin, Saygın'a hiçbir )içimde bağlı olmayan UÜK üyelerine iftiradan >aşka anlamı yoktur'" ;örüşünü kaydetti. HD'den açıklama I tstanbuJ Haber Servisi - HD lstanbul Şubesı. Ülkede jündem gazetesinin ve Canal D'nin kapatılmasını cınadı. Açiklamada "Insan laklan Beyannamesi'nin >0. yıldönümünde sivil oplum özlemine yönelik •aldın olan merkezi sansüre .on verilmesini diliyoruz" lenildi. D Baykal, Yılmaz'ın yüzleşme toplantısını gladyatörlerin aslanlann önüne atılmasma benzetti 'Hesabı Ydmaz verecek'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Ba> kal, Başbakan Me- sutVdmaz ın bazı bakanlar ve bürokratlar ile gazetecileri bir araya getirdiği toplantıyı "toplu linç sahnesl gladyatörlerin aslanlann önüne atolmasT olarak değerlendirdi. Baş- bakan Yılmaz ile 5 bakanın "toplu Bnç sah- nesinin hakemleri olarak tribünde oturaca- ğuıT savunan Baykal, "Başbakansonımlu- luktan kurtulmaya çahşıyor. Bu hesap dog- rudan Başbakan'danve ilgili devletbakanın- dan sorulacakûr. Popülizm uğruna ükeler çiğneniyor" dedi. Baykal, protokolü işlet- mek için ilgili yasalan çıkarmak amacıyla gece gündüz çalışmaya hazır olduklannı da yinelerken, hükümeti TBMM'yi çalıştırmak için harekete geçmeye çağırdı. CHP lideri Baykal. dünkü grup toplantı- smda öncelikle Cumhuriyetin 75. yıldönü- mü nedeniyle bazı değerlendirmeler yaptı. Cumhuriyet projesinin çok iddıalı bir deği- şım projesi olduğunu vurgulayan Baykal, "Türkiye, bir çözülme dönemine ginniştir. Cumhuriyet buna tahammül edemez. Her- • CHP lideri Baykal, dünkü grup toplantısında hükümetin Türkbank'ın satışı ile ilgili olarak içinde bulunduğu durumdan kurtulabilmek için bir yol bulmaya çalıştığını vurgulayarak Türkiye'nin oyalanmak istemediğini belirtti. kesin kendi inancına göre bir hukukla yaşa- ması anlayışı cumhuriyetle bağdaşmaz. Cumhuriyet kendi özüne yönelik tehditieri aşacak güçtedir" dedi. Baykal, "cumhuri- yet düşmanhğını. demokrasi madalyası gibi taşımaya kalkışanlann aldatmacasının so- nuç vermediğini. cumhuriyeti azaltarak de- ğil, çoğaltarak demokrasinin çoğalblabilece- ğuıi" söyledi. Baykal, 75. yılda daha ıyı bir noktada olu- nabileceğini vurgularken. "Bu özeleştiriden yola çıkarak, daha ileri bir gekceği ortaya koyabiliriz" diye konuştu. TBMM'yi çalıştırma konusunda kararlı olduklannı yineleyen Baykal, protokolde y- er alan 9 yasadan 4'ûnûn çıktığını, diğer 5 yasa tasansının çıkanlması için de "gece, gündüz, tatil demeden 24 saat çahşmaya ha- nr olduklannı" söyledi. Baykal, "Bunlar çıkmadı, anlaşma geçersiz oldu dhe bahane arayışına girnıckri geçerii değildir. Hemen hareketegeçsinler. Grup baskanvekillerimiz- den de rica ediyorum, gerekeni yapsınlar. 27 Ekim'den itibaren CHP gece gündüz çalış- ma>a haartnr. Buna rağmen yasalar çıkmaz- sa, sorumlusu biz olma>ız" dedi. Baykal, Yılmaz'ın Türkbank'la ilgili top- lantısını Türkiye'de "esj benzeri görülmemiş bir u.vgulama" olarak niteledi. Hükümetin Türkbank'ın satışı ile ilgili olarak içinde bu- lunduğu durumdan kurtulabilmek için bir y- ol bulmaya çalıştığını vurgulayan Baykal, şu değerlendirmeleri yaptı: "Başbakan, 5 bakan. 5 genel müdür ve 15 gazeteci ile bir ara>a gelecekmiş. tstediğmizi gend müdürlere sorun, diyecekmiş. Bu hesa- bı bunlarla görün, diyecekmiş. Başbakan 3e bakanlar da bu toplu Hnç sahnesinin hakem- leriolaraktribündeoturacakmış.Hukuk bo- şunayapdmamışnr. Kamuyönetidlerininek- siği, ihmaü varsa Başbakan'ın görevi, bunu gazetecilerin sorgulamasına bırakmak değil- dir. Doğrudan kendi usullern le eksiği, yanu- şı saptayıp, sonra gereğini yapıp kamuya bil- gi vermektir. Tefüş mekanizmasuun yerini gazeteci arkadaşlar mı alacak. müfettişlerin görevinigazeteci arkadaşlar mı vükleDecek?" Türkbank'ın satışında çok vahim bir yan- lışlık yapıldığını yineleyen Baykal, sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Memurlara soruluyor, niye sattınızdiye. Garabete bakın. tçisjeri Ba- kanhğı'ıun cevabı ihaleden 4 saat sonra geli- yor. Merkez Bankası satışı yapan, hükümet de onaylayan makam. Merkez Bankası Baş- kanı'nın tedbiıii bir yönetkn olarak ihtivaç hissettigi bilgilenmevT, onay aşamasmda hü- kümetniye hissetmnor? Oİav, bugünkü (dün akşam) tiyatroda Başbakanhğa intikal etti mi, etmedi mi diye sahneienecek. Türkiye, o>-alanmak istemiyorJ' TBMM'de 252 oyla kabul edildi EyüpAşık'ın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Devlet Bakanı Eyüp Aşık'm mılletvekiİliği TBMM Genel Kurulu'da yapılan oylama ile düştü. Aşık'ın üyeliğinin düşmesiyle TBMM'deki boş sandalye sayısı 11 'e yükselirken ANAP'm milervekili sayısı da 137'ye dûştü. Mafya elebaşısı Alaattin Çakm ile yaptığı telefon görüşmelerinin kamuoyuna yansımasından sonra bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa eden Eyüp Aşık'ın istifası anayasa gereği dün TBMM Genel Kurulu'nda oylandı. ANAP grubunun önemli bir bölümünün ve bazı DSP'Iilerin katılmadığı oylamada 65 milletvekili istifa dilekçesinin reddi yönünde oy kullanırken 252 milletvekilinin kabul oyuyla Aşık'ın millervekilliği sona ermiş oldu. TBMM Genel Kurulu'nda dün ayrıca gündemde bulunan iki soruşturma önergesi, bazı millervekillerinin imzalanm çekmeleri üzerine düştü. Adalet Bakanlığı yaptığı dönemde mezhepçiliğe dayalı kadrölaşma yaptığı, İSK.I skandalıyla ilgili olarak hakkındaki iddialan örtbas ederek görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle Mehmet Moğultay hakkında FP'liler tarafından verilen soruşturma önergesi, iki FP milletvekili imzasını çektiği için gündemden düştü. FP'li Necati ÇeHk ve Mikail Korkmaz imzalanm çekince, önerge yeterli sayıda imza bulunmadığı için TBMM Genel Kurulu'nda dün görüşülemedi ve gündemden düşürüldü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer hakkında Soma Elektrik Anonim Şirketi bünyesinde haksız ve partizanca atamalar yapmak ve yargı kararlanna uymayarak devleti zarara uğratmak iddiasıyla CHP'li Erdoğan Yetenç ve arkadaşlannca verilen soruşturma önergesinden de 6 DYP milletvekili imzasım çekince, bu önerge de gündemden düştü. Aşık'm, Çakıcı'yla yaptığı telefon görüşmesinin bulunduğu kasetle ilgili olarak lstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsammda ifadesine başvıırulacağı öğrenildi. Aşık'ın davetiye gönderilerek önümüzdeki günlerde lstanbul DGM'ye çağnlacağı bildirildi. UZ YAZIIORHA1N BİRGİT AFanTi PEKİN - Beijing'te (Pekin) bir akşa- nı A Fan Ti'de geçirmemizi Büyükelçi- niz Ünal Ünsal öğütledi. A Fan Ti, Uygur Türklerinin üst düzey- ie pop müziği yaptıklan birtaverna res- aurant. Kapısında, Akşehirlilerin de îivrihisarlıların da paylaşamadıkları Jasreddin Hoca'y1 ° ünlü eşeğine ters )inmiş olarak görürseniz, yukanda Çin- :e üç hece olarak yazdığım ismin Efendi" anlamına geldiğini kolaylıkla ınlarsınız. "Efendi"y\, başarılı bir işkadını oldu- ju anlaşılan Saadet Hamayıt işletiyor. 3erçi tanıtma kartında ismi Sadat ota- ak yazılmış, ama bu Uygurlu hanımın pin'in başkentinde kendisini niçin Arap ıksanına daha uygun bir biçimde ça- )irttığına daha sonra değineceğim. Duvarları Kaşgar manzaralannı yan- ;ıtan posterlerle süslü olan "Efendi", ıkşamın geceye ulaşmadığı saatlerde 'atmaya alışmış Çin başkentinde özel- kle Iskandinav ülkelerinden gelen tu- istlere hem Türk usulü et yemekleri ve- iyor hem de gece yarısına kadar birbi- ini izleyen eglencelerle kapılarını açık utuyor. Bizim için yer ayırtmak isteyen Dışiş- sri Bakanlığı Kültür Dairesi Başkanı Ya- oız Ergüven'e saat 21 'den sonra de- lilmiş. Lokantalar genellikle saat 18'de ;apılarını açıyor ve üç saatlik bir ye- nekten sonra Çinliler evlerine, yatakla- ına dönüyor. Saat 21 'de "Efendi"ri\n jeniş salonu çoğunlukla Türk ezgileri- ıi çalan pop orkestrasına ayak uydu- an Çinlilerin ve turistlerin eğlence or- amıydı. • • • Gelelim bu yazının asıl konusuna. 'Efendi" ya da Çince adıyla A Fan "i'de mönü ve tüm tanıtım yazıları iki dil ile hazırlanıyor. Birinci dil, çok doğal ola- rak ülkenin resmi dili. Yani Çince. Zaten lokantanın sahibi de, orkestranın elemanlan ve çalışan- lar da Uygur Türk'ü olarak Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşları, ama Uygur Özerk Bölgesi'nin Mao'nun Kültür Dev- rimi sırasında Çin alfabesine dayanan yazı dili Mao'dan sonra Arapça'ya dö- nüşmüş. Uygurlu Türk soydaşı, Çin yurttaşı Arapça yazıyor, Çince okuyor. Niçin? Çünkü Ankara, Sincan yöresindeki bu değişimi görmek bile istememiş, a- ma Suudi Arabistanlılann da etkisiyle olmalı Uygur Türkleri Arap alfabesine dönmüşler. Riyad'ın bu dolaylı etkisi, elbette Uygur Türk'ünü Islam şeriatına yönelik propaganda alanı içerisine ala- caktır. Bundan Türkiye'den daha çok Çin hükümetinin rahatsız olması gerekir. A- ma 1980'den sonra Türk-lslam sente- zi denilen bir politikayı kendilerine stra- teji olarak seçen kimi yöneticilerimiz bütün dış ülkelere olduğu gibi Uygurla- ra da bazen Turancılık gözlükleri ile, ba- zen de Islamcılık riyalarıyla baktılar. Bu bakışın sonucunun bizim için tartışıl- maz kanıtının Enver Paşa sergüzeşti olduğunu bile bile. Oysa izlenecek en akıllı yol, bütün bir Türk dünyasına mensup insanlann ken- di ülkelerinde, kendi devletlerinin bay- raklan altında, ama ortak yaratacaklan bir kültürün içinde olmalıdır. Hazır Çin Halk Cumhuriyeti'nin Kül- tür Bakan Yardımcısı bugünlerde iki ül- ke arasındaki ikili ilişkileri daha da qe- liştirmek için Ankara'ya gitmişken, ls- temihan Talay Uygur Türklerinin üze- rindeki Arap gölgesini de görüşmeleri- nin gündemine getirmelidir. Demirel açılış yorgunuCumhurbaşkanı Süleyman Demirel önceki gün İstanbul'da Başbakan Mesut Yılmaz ile birîikte açılış \e temel atma törenlerine katıldı. Akşam saatlerinde Yümaz'dan farklı bir program uygulayan Demirel, geceyansına dek açıbştan açüışa koştiı. Demirel, kamuoyunun gündemine "Şevtana tapanlann" ve uyuşturu kuUananlann mekânı olarak gelen Ataköy'deki tarihi bpirtohane binasının restorasyon çalışmalaruu Başbakan Yılmaz ile birükte başlattı. İTÜ \e Bakırköy Belediyesi tarafindan konsenatuvara dönüştürülmesi planlanan ispirtohane binasına ilk tuğla>ı koyan DemireL, Maltepe'de Nezahat- Aslan Ekşioğlu İlköğretim Okulu'nun açılış törenine katıldı. Daha sonra \editepe Cnhersitesi'nde mastır eğitimini tamamla\an öğrencilere diplomaiarını veren Demirel, ardından Sosval Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun "Öteki elini sen tut" kampanyası çerçevesinde gerçekfcştirilen "Koruyucu aile hizmeti"ne destek olan çeşitli kuruluş temsikilerine plaket verdi. Cumhurbaşkanı Demirel, Hilton Oteli'nde düzenlenen törende bu kampanva için özel olarak bestetediği şarkıyı söyleyen Sezen AksuŞıı da kuUadı. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Adalet Bakanı Denizkurdu: Ceteyle ilişkili işadamları çok fazla 'Meclis reformu oyahyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu. çe- telerle mücadele etmek için hazırla- dıklan yasa tasansımn Meclis'te çıka- nlmak istenmediğini bildirdi. Deniz- kurdu, çetelerle ilişkisı olan işadamla- nnın sayıstnın çok fazla olduğunu, bu konuda bir rakam belirtmenin yanlış olacağını söyledi. Maliye Bakanı Ze- keriya Temizel de kara parayla ilgili 40 dosyanın incelendiğinı ve bu dos- yalardan ikisinin en bsa sürede yargı- ya intikal ettirileceğini bildirdi. Temi- zel, "Türldyeilkkezböylebirola>ıva- şıyor" dedi. Denizkurdu, Hâkım ve Savcı Aday- lan Eğitim Merkezi tarafından dün Adliye Sarayı'nda düzenlenen "Cum- huriyet ve Htıkuk" konulu panele ka- tıldı. Panelin açılışında konuşan De- nizkurdu. TBMM'de bu yıl içinde hu- kukla ilgili hiçbir yasanın çıkmadığı- na dikkat çekerek şunlan söyledi: "Bugün çetelerle ilgili yargüamanuı daha çabuklaşması için usul yasalan- nuı çok lasa sürede çıkması lazım. Ben yıllardan beri tozlu raflarda bekleyen ve yarguun işkmesini kolaylaştınıcak usul yasalannı topladun, si>asi parti li- derlerini ziyaret ertim ve Medis'ten ri- ca ettim. 'Bir on günü hukuka ayınn' diye. Bugün Meclis açüah dördüncü hafta oldu. Bana tele\iz>onlann önün- de söz >erildi. Fakat bizim hazıriadığı- mız yasa tasanlannı bugün çıkarmak istemiyorlar. Çetelerie ilgili yasa tasa- nmız şu anda komisyonda bekliyor. Umarun çıkar. Ama ümidimi kaybet- mişdeğilim. Sonunda şunu görüyorum ki TBMM, Türkiye'nin ihtiyacı olan kanunian, çağdaş yapıya yönelik top- lumdaki dkanıkhğıgkterecek, hoşgörü ortammı saglayacak yasalan üretmede başanlıdegü." Denizkurdu, adliyeden aynbrken, gazetecilerin sorulannı yamtladı. De- nizkurdu, olaylan araştıran savcı ve yargıçlann güvenliğinin sağlanması konusu ile ilgili bir soruyu yanıtlar- ken savcılann olaylann üzerine cesa- retle gittiğini bildirdi. Denizkurdu. "Savalanmızın arkasındayız. korku- ya ve endişeye kapumalarma gerek yoktur" dedi. VURULDUK EY HALKIM İUNUTMABIZİİTURKULERİMİZ - 3 • 197ı . UTAN UTAN Söz ve Müzık: Muhlıs Akarsu BağlamaSar ArıfSağ, Muhlis Akarsu, Yavuz Top 2. BUNDAN SONRA Söz ve Muzik: Muhlis Akarsu Bağlamalar Arif Sağ, Muhlis Akarsu, Yavuz Top 3. MADEN DAĞI Anontm Gıtar (açıf): Selda Bağcan Bağlama: Osman Baysu Kaval: ArıfSağ 4. BERİ GEL HALO Anonim - Derleyen Aşık Yoksulı Bağlama' Osman Baysu 5. 0 YANA DÖNDER BENİ Anonim Elektro Bağlama. ArıfSağ 6. KARAOĞLAN Anonim Elektro Bağlama: Arıf Sağ Bllgı ıçın tel. (0.212) 527 61 28 1. MADEN İŞÇİLERİ Şiir. Naci Gelendost - Beste. Selda Bağcan Düzenleme: Timur Selçuk 2. GEZ, GÖZ, ARPACIK Şiir Enver Gökçe - Beste: Selda Bağcan Gitar: Selda Bağcan 3. GARDAŞIM HASSO Şiir Turgut Yarkent Beste. Selda Bağcan Çalanlar. Moğollar 4. ACIYI BAL EYLEDİK Şiir. Hasan Hûseyin Korkmazgil Beste: Selda Bağcan Gitar Selda Bağcan 5. VURULDUK EY HALKIM, UNUTMA BİZİ Şiir: Zûlfü Livaneli - Beste: Selda Bağcan Gitar: Selda Bağcan 6. HASAN KALESİ Anonim (Hakkâri Türkûsü) Derleyen: Selda Bağcan Düzenleme. Timur Selçuk POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HÎKMET ÇETİNKAYA 'Avrupalı Türkler../ Amsterdam'da yağmurlu bir gün... Uçaktan indik... Roterdam'a gidiyoruz Ümit Zileli'yle birîikte... Trafiksıkışık... Türkiye'den uzaktayız. Son bir ay içinde olup bi- tenleri fotoğraf karelerinde çoğaltmaya başlıyo- ruz... Çete, mafya, tarikat ve sermaye... Malki cinayeti... Alaattin Çakıcı - Korkmaz Yiğrt kasetinin açık- lanması; Milliyet'teki arkadaşlarımızın onurlu dire- nişi; Yeni Yüzyıl yönetiminin teslim oluşu.... Roterdam'da Aydınlık dergisi yazarı Hasan Yal- çın'la buluşuyoruz... Saat 20.00... Panel başlıyor... Salonkalabalık... Konumuz şu: 'Medya ve Siyaset...' önce ben konuşuyorum; ardından Ümit Zileli, Haluk Bakır ve Hasan Yalçın... Ardından sorular geliyor... Burada dikkatimi çeken görüntü şu: Izleyicilerin hemen tümü sosyalist, demokrat, devrimci, yurtsever bir kimlik taşıyor... Diyorlar ki: "Solun güç birliği nasıl gerçekleşir?" Anlatıyoruz... Onlar ilgiyle izliyor... Soruyariar: "Bülent Ecevrt iie Deniz Baykal solun güç bir- liğine nasıl bakıyoriar?" Ümit'le bakışıyoruz... Ümit: "Nasıl bakarlar?" Avrupalı Türkler, Türkiye'de olup bitenleri çok yakından izliyorlar. Televizyonlardan, gazetelerden siyasetin içinde bulunduğu çıkmazı, ekonominin dibe vuruşunu öğreniyorlar... Şu ya da bu medyanın gücü sart Türkiye'de de- ğil, Avrupa'da yaşayan Türkler üzerinde de etki- lü... Diyorlar ki: "Tetevo/eter, magazin programlan yerine daha içerikli programlar yapılmalı..." Hasan Yalçın, yanıt veriyor: "Bekleyin, Yeditepe yayına başladı. önce kab- loluda, sonra uyduda olacak..." Ümit Zileli ekliyor: "Cumhuriyet Radyo altı ay önce kunjldu, şim- di de Cumhuriyet televizyon geliyor..." • * • Amsterdam, Roterdam, Brüksel, Köln... Hollanda, Belçika, Almanya.. Cumhuriyetin 75. yıldönümü etkinlikleri kutlanı- yorüç ülkede de... Paris, Vıyana, Londra... Fransa, Avusturya, Ingiltere... Avrupalı Türkler ayakta... Dinciler, Kürtçüler, numaracı cumhuriyetçileryok mu buralarda? Elbet var! Roterdam üzerinden girdik Brüksel'e... NATO Karargâhı'nın önünde 50*60 kişilik bir PKK grubu gösteri yapıyordu Türkrye aleyhinde... Sordum: "Brüksel'de PKK eskisi gibi etkin mi?" Yanıt: "Artık güçlerini yitirdiler..." PKK'liler arasında çember sakallı, takkeli insan- lardavardı... Dedim ki: "Kim bunlar?" Yanıt: "Brvksel'deki köktendinciler, PKK'ye destek ve- riyoriar..." Brüksel'de hava açıktı... Birden gri bir yalnızlık çöktü... Yağmur başladı... Grand Plaza meydanındaydık... Bir kahveye sığındık... Sordum. Brüksel'de 20 yıldır yaşayan bir eski dostuma: "Uyuşturucu olayı nasıl burada..." Yanıt: "Brüksel Cezaevi'nde 250 kadar Türkyatıyor..." "Uyuşturucudan mı?" Yanıt: "Neyazıkkiöyle!.." "Nereli bu çocuklar?" "Uyuşturucuyu satanlann çoğunluğunu Güney- doğu'dan gelenler oluşturuyor. Ama babalarbaş- ka. Işin içinde PKK var, onun bağlantısını yapan- lar var. Yanizincirin halkalannda değişik kesimle- ri görebiliriz..." Soru: 14 Nasıl yani?" "PKK, mafya ve çete bağlantısı diyelim biz bu- na anlaşılır..." Brüksel'deki toplantı, hayli tartışmalı geçti... Roterdam'da dört saat, Brüksel'de üç saat Tür- kiye Solunu' ve 'Sol televizyonu' konuştuk... Sorular peş peşe geldi... Dinci kuşatmadan, ırkçı yayılmacılığa dek her şeyitartıştık... Sabah gazetelere baktık, TRT'deki Ankara'da- ki 'Haydi Elele Tutuşalım' yürüyüşünü izledik... 27 Mayıs 1960'tan sonra ilk kez askerier, sivil- lerle birlikteydi... ••• Bilmeyenler için yazıyorum... Amsterdam'dan Köln'e dek otomobille geldik... Hollanda, Belçika, Almanya... Artık Avrupa'da sınır yok... Ne gümrük var ne de pasaport kontrolü... Köln'de Türklerle konuşuyoruz... Soruyorlar: "Alman medyası durmadan Mustafa Kemal Atatürk'e saldınyor, siz ne diyorsunuz?" Yanıt veriyoruz: "Salt Alman medyası değil, Batı medyası Ata- türk'e saldınyor. Burada saldın Atatürk'e değil, laik demokratik cumhuriyetedir. Kürtçüler, kök- tendinciler ve numaracı cumhuriyetçiler de Tür- kiye'de aynı saldınyı yapmıyoriar mı?" Almanya Hürriyet'te bir mesaj dikkatimi çekti... Çağdaş ulus kavramında ırk ve köken değil, or- tak kültür ortaya çıkıyor... Işte gerçek uygartık budur!.. Bizim köktendinciler, ırkçılar, numaracı cumhu- riyetçilerin önce ulus kavramını öğrenmeleri son- ra da 'çağdaşlıktan' ve 'demokrasiden' söz etme- leri gerekiyor... Eğeröğrenirlerse... hikmetcetinkaya«7 cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98