23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 EKİM 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 KUŞBAKISI MEMET BAYDUR Yüksekyxtylalankıyunlu olmakKendini okumuş, aydm, bilgili olarak niteleyen birçok insana *te- lefon nasıl çaüşır?" diye sorun, apışıp kaldığını göreceksiniz bir- çoğunun. Üniversite diplomalı bir- çok vatandaşımız Öklid geomet- risini bilmez, Pisagor denklemini de. Oysa bunlann tümü günlük ya- şamımızı doğrudan etkileyen, ha- yati önemi haiz bilgilerdir. Sinema üzerine. filmlerden söz eden bir ya- zı yazmak kimimiz için pek zah- metli bir iş sayılmaz, oysa optik ya- nılsamalar ve ışık kınlmalan üstüne pek bir şey bilmeyiz çoğumuz. On- lar olmazsa sinema da olmazmış, ne gam! Toplumbilim sahasında da durum (sıkı bir azmlığı bir tarafa ayınrsak) pek farldı değildir. Herkesin, ko- numu ne olursa olsun herkesin politika üs- tüne saatlerce konu- şabildıği birtoplum- da yaşıyoruz. Gaze- teci, milletvekili, şoför, garson, tor- nacı, tesviyeci, overlokçu, şair, yazar, ressam, polis, evkadı- nı, kim aklı- nıza gelirse sıyaset bili- mi üstünde • Edebiyatımızın bu büyük ustasının 43 yaşında çekip gitmeden önce yazmaya başladığı enfes eser Eylembilim. Insan burkuluyor, içi sızhyor okurken: Yine o muhteşem Oğuz Atay ironisi, o 'entelektüel' irisi çocuksu duyarlık, topluma ve insana dev bir mikroskop gibi yaklaşan bir tüy kalem... çeşitli düzeylerde konuşuyor. Bunun gü- zel bir durum olduğunu düşünüyorum. Öte yandan kimi kavramlan bilmek, ya da bilmediğimizin farkına varmak, durumu daha iyi anlamak ve anlatmak için pek faydalı olabilir. Sendika nedir? L'lusal Kurtuluş Savaşı yıllannda işçiler lehine herhangi bir düzen- leme yapıldı mı? Eskişehir Devlet Demir- yollan Sanayii tşçileri Sendikası hangi ta- rihte kuruldu? Bunun önemi nedir? 1946 Sendikacılığı nedir? Türk-Iş nasıl kurul- du? Türk-lş'i Amerikalılar mı kurdurttu? 1975-1980 döneminde DtSK içinde ne tür sorunlar yaşandı? Türkiye Işçi Partisi na- sıl kuruldu ve sendikalarla ilişkilen nasıl- dı? Bu sorulann yanıtlannı bilmek insanı zenginleştirmez mi? Kimi konular üstüne atıp tutarken bu yanıtlan ve onlann yol aç- tığı yeni sorulan kucaklamak dogru değil midir? Gerçek Yayınevi'nin Yüz Soruda dizisinin yeni kitabını edinin diye yazıyo- rum bu satırlan. Tütkiye'de Işçi Sınıfı ve Sendikacılık Hareketi. Yıldınm Koç'un yetkin kalemmden olağanüstü bir kaynak kitap daha ekleniyor Gerçek Yayınevi'nin her okuyan insanın evinde bulunması ge- reken kitaphğına. • •• lletişim Yayınevi, OğuzAtay' ın Eylem- bilim adlı vapıtının bulunan bölümlerini yayımladı. Yüz on dört unutulmaz sayfa. Edebiyatımızın bu büyük ustasının 43 ya- şında çekip gitmeden önce yazmaya baş- ladığı enfes eser Eylembilim. Insan bur- kuluyor. ıçi sızhyor okurken: Yine o muh- teşem Oğuz Atay ironisi, o 'entetektüeT iri- si çocuksu duyarlık, topluma ve insana dev bir mikroskop gibi yaklaşan birtüy ka- lem... Atay edebiyatımız üstünde gülüm- seyerek gezinmeyi sürdürüyor. Eleştir- menlerimizin, Atay'ın bütün yapıtına de- rinlemesine dalmasını bekliyorum neden- se. Okurunu bulmuş bir yazar, eleştirmen- lerini de bulacaktır günün birinde. Eylem- bilim'i güzelleştiren bir önemli aynntı da Cevat Çapan'ın kitabın girişine yazdığı mektup. Sayın Çapan, eski dosru Atay'a günümüzden haberler veriyor aynı ironi ma- kamında... • • • Önce Ülkü Tamer sözünü etti. Olkü Ta- mer bir kitaptan söz ederse o kitabı alıp oku- mamak olmaz diye düşünüyorum. Hakan Savlı'nın Sanşo Panza'nm Ölümü adlı şi- ir kitabı. Sayın Savlı'nın diğer iki kitabını oku- madım henüz. 1994'te çıkan ve Sabri Al- tınel, ardından Cemal Süreya Şiir Ödülle- ri'm'al an UnutulmuşÇocukEsldzieriSon- ra 1996'da çıkan Köpükler. Elimdeki üçün- cü kitap 'Sanşo Panza'ıun Ölümü' birçok meseleyi çözmüş yetkin bir şiir ustasının son işleri. Ülkü Tamer haklı, olağanüstü güzel bir şiir kitabı Sanşo Panza'nm Ölü- mü. Allaben Öyküleri'nin kankardeşi sa- yılabilır birçok bakımdan. Okudukça oku- yası geliyor insanın. Sert, ama incecik bir yaklaşım hayata ve ölüme. İnsana 'insan' olduğunu haber veren bir ŞÜT Hakan Sav- lı'nın şiiri. Kimbilir, belki de şiirin asal iş- levi budur! Siz benim bu kitap üstüne dök- türdüğüm ukalalıklara bakmaym, bu kita- bı 'çok yüksekyaylalardayurdumvar be- nim' dizesine kadar okuyun. Şiir iliği nak- li üstüne yetkin bir yapıtla tanışacaksınız. ••• Birbirine benzemeyen üç kitap üzerine düşünerek geçti üç beş gün. Çakıcı ya da Aşık aklıma bile gelmedı bu zaman için- de. Cumhurbaşkanımızı da düşünmedim, Başbakanımızı da... Gazetelerin el değiş- tirmesi, sonra yeniden eski patronlanna dönüşleri sorunu da ilgimi çekmedi. Bi- zim gazetede yazmanm binbir keyfinden biri de bu: fnsan, okuyabiliyor. 26-30 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek Cumhuriyet dönemi tiyatro ve şiir panelleri Kültür Servisi -Istanbul Devlet Ti- /atrosu. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayın- :ılık ve Pen Yazarlar Demeğı ıle bırlık- e 26-30 Ekim tanhleri arasında bir di- d panel düzenlıyor. AKM Oda Tıyatrosu'nda 26-28 Ekim arihlen arasında gerçekleşecek 'Cum- ıııriyedeTiyatroda75YıTpanelınin ilk ıltbaşlığı '75 YüınTürkTiyatnosunun Değerlendirilmesi'. Saat 11. OO'de baş- ayacak oturuma Atilla Sav, 'Yasal Dii- «nfcmeterle TürkTryatrosu', Özdemir N'utku 'Türk Tiyatrosunun Kunımsal 3elişimi'. Dikmen Gürün 'Cumhuriyet Oöneminde Tiyatro Eleştirisi', Ayşegül r'üksel 'Cumhurhet Dönemi Türk 3yun Yazartığı', Sevda Şener '75 Yılın riyatrosunun Değerlendirilmesi' konu- an ile katılıyorlar. Panel yöneticısı ıse k'ücel Erten. 27 Ekim'de saat 11 .OO'de iaşlayacak orurum 'Yorum ve Yorum- •ular'adınıtaşıyor Işd Kasapoğlu, Yü- xi Erten, Rutkay Aziz, Kenan Işık \ e S'urhan Karadağtiyatrodarejive oyun- :uluk üzerine görüşlerını bıldirecek. D aneli Ayşın Candan yönetecek. 'TT- .atroda Alternatif Arayışlar*, 28 Ekim jünüsaat 13.00'tekioturumunbaşlığı. Sihal Geyran Koldaş, Kerem Kuıtoğ- u,MustafaAykıran,MügeGürman,Şa- ıikaTekandve Ayşuı Candan ın kontık )larak katılacağı paneli Nesrin Kazan- kaya yönetecek. Tiyatro panelleri bil- dirileri Mitos Boyut yayırilannın spon- sorluğunda kitap olarak basılacak. 29 Ekim'de 'Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri' tartışılacak. Egemen Ber- köz'ün başkanlık edeceğı oturumda Mehmet Doğan'ın 'Çağdaş Türk Şi- irinde Dönüşümler ve Dönemeçier', Enıs Batur'un 'Şiir veÖbürSanaflar', Sennur Sezer'ın 'Cumhuriyet Döne- mi'nde Kadın Imgesi', Melisa Giirpı- nar'ın 'Şiir ve Okuru' ve Ataol Behra- moğlu'nun 'Modern Şiirimizin Dünü Bugünü' başhklı sunuşlannın ardından yapılacak paneli Eray Canberk yöne- tecek. 30 Ekim günü Cumhuriyet Dö- nemi Öykü ve Ronıanı" tartışılacak. Hulkı Aktunç'un 'Cumhuriyet Döne- mi Öykücülüğünün Yapısal Ozellikle- ri', Konur Ertop'un 'Cumhuriyet Dö- nemi Roman ve Öyküsünde İnsan Ger- çeği', Ferıdun Andaç'ın 'Cumhuriyet Dönemi Romancılığının ve Öykücülü- ğünün Evreteri'. Tahsın Yücel'ın 'Cum- huriyet Romanının Yapısal Özellikle- ri'. Nedim Gürsel'm 'CumhuriyetDö- nemi Romancıhğuun Oluşum ve Kay- naklan' konulu konuşmalanyla yerala- caklan panelin yöneticisi FeyzaHepçi- lingirier. Her iki panelin bildınleri de Yapı Kredi tarafindan kitap halıne ge- tirilecek. Kısa rollerde abartılı oynadığı iddia edillyor Shakespeare'in oyunculuk yeteneği araştınlıyor Kültür Servisi - Dünyanın en büyük »yun yazarlanndan biri olarak görülen »hakespeare'ın oyunlan, bilgisayarla ncelenerek aynı zamanda oyuncu olan azann oyunculuk yeteneği araştınlıyor. ihakespeare'in sahnede yalnızca sınır- ı yeteneklerini zorlamayacak kısa rol- sr üstlenen abartılı bir oyuncu olduğu ddia ediliyor. Sanatçının metinleri Amerikalı kademisyen Don Foster ve Leeds Jniversitesi'nin emekli tngiliz- e Profesörü Park Honan ta- afından inceleniyor. Fos- ;r, aynı yöntemi kulla- arak Bill Clinton'ın 992 seçimlerini konu lan'KirHYanş'adlıfil- linadı açıklanmayan se- aristinin Newsweek'm yo- umculanndanJoeKlein ol- uğ-jnu bulmuş, geçen ay a aıonim olduğu düşü- ühn Edward III adlı yınun Shakespeare'in 9. yapıtı olduğunu ka- ıtlnnışn. Sıakespeare'in .ftnrj'ninbirin- i v ikinci bölüm- ;riıde kral rolünü, labeth'te de hjan rolünü üst- :ntiği düşünülüyor. Aynca Hamlet'te- i ik hayalet rolünün de Shakespeare ırfuıdan canlandınldığı ilen sürülü- csıPark Honnan araştırmalanyla ılgi- carak yaptığı açıklamada şunlan söy- i>r: "Shakespeare'in yazın yeteneği e-nliklc tartışma götürmüyor. ancak l«j ettiğjmiz bulgular kendisinin hep yoculuk yeteneği gerektirme>en rol- ?-aüstlendiğini gösterij'or." raştırma sırasında yapıtlardaki söz- dve cümle vapdan irdelenirken oyun- lar arasmdaki tekrarlardan çıkılıyor yo- la. Shakespeare'in her yeni oyunda bir öncekı oyundan ezberlediği sözleri ve cümle yapılannı bilinç altında taşıdığı veyinelediği görülüyor. Araştırmacılar da oyunlardaki bu tekrarlan takip ede- rek Shakespeare'in canlandırmış oldu- ğu rolleri buluyorlar. Bilgisayar bulgu- larına göre Shakespeare üstlendiği rollerle ço- ğunlukla açılış konuş- malarını da yaparak herhangi birküçük rol- den çok daha fazla alkış toplayabili- yordu. Shakespe- are'in bu giriş kısımlarındaki rollerinden ço- ğu 300 satırdan uzun olmuyordu. ' Honan, yeni elde ettiği bulgulan önümüzdeki ay içinde OxfordYayın- ları'ndan çıkacak olan Shakespeare Biyografi- si'nde de ele alacak. Shakespeare'in yapıtla- nnın bu şekilde teknolojik yöntemlerle ele ahnması fark- lı yorumlara da yol açıyor. Shakespeare Enstitüsü'nün vöneticisi Profesör Peter Holland 'ozan'ın yaşamını aydınlata- cak her şeyin kendilerini heyecanlan- dırdığını. Shakespeare'in hangı rolleri üstlendiğini öğrenmenin çok eğlence- li olduğunu belirtirken Ingiltere'nin ön- de gelen Shakespeare yönetmenlerin- den Sir Peter HalL bilgisayarlann in- sanlara sadece onlann istediklerini söy- lediğini, Shakespeare'in dekendisi için yazdığı rolleri değil de kimsenin oyna- mak istemediği karakterleri canlandır- dığını söyledi. Haremin ardındaki gizem Kasımda ikinci filmi Harem Suare 'nin çekimlerine başlayacak olan Ferzan Özpetek ilgisizlikten yakınıyor GÜL ERÇETİN Osmanlı Sarayı'nın en gizemli bölümü Harem. Sevinçleriyle, hüzünleriy- le, acılanyla, çekişmele- riyle, savaşlarıyla, aşkla- nyla bugün için bile ka- palı bir kutu. Kimılerine göre altın bir kafes, kimi- lerine göre ise hurilerle dolu bir cermet- Gerek yurtiçinde, gerek yurtdı- şında harem imgesinin ilk görsel çağnşımı ise ha- vuz kenanna serilmiş, sul- tanı bekleyen güzel ka- dınlar. Ferzan Özpetek bol ödüllü Hamam filminin ardından bu kez yine Türk tarihine özgü, ancak hem Türkiye'ye hem de yurt- dışına yabancı, bir o ka- dar da gizemli, çekici bir mekâna değiniyor yeni filminde. Hamam'ın ar- dından bu kez haremin kapalı kapılannın ardına çeviriyorkamerasını. "Yi- ne sıcacık. Türkiye'yi ta- mtacak, üsteükgüzel taıu- tacak" bir fılme imza at- mak istiyor. "Harem Suare" Os- manlı Sarayı'nda haremin kapanışını anlatıyor. Burası kapandıktan son- ra yıllarca burada yaşamış olan kadın- lara, harem ağalanna ne olduğu soru- sundan yola çıkıyor Ferzan Ozpetek. 1909 yılında başlayan filmde olaylar 1906,1923 ve 1953 yıllan arasında gi- dip geliyor. Türk, îtalyan, Fransız or- tak yapımı fılmin yaklaşık elli kişilik, yine Türk, Îtalyan ve Fransız oyuncu- lardan oluşan İcadrosunun Türk oyun- culan arasında Haluk Bilginer ve Ser- ra Yılmaz yer ahyor. Filmin sanat da- nışmanlığını ise Mustafa Ziya ülken- cfler üstleniyor. Hamam içinyaptıkla- n çalışma ile Golden Globe Odülü'nü kazanan Pavio ve Aldo De Scalzi Harem Suare'nin de müziklerine imza atacak- lar. Şaşaalı dekor ve kostümlerle süs- lenmiş tarihi bir film yapmayı düşün- meyen Özpetek, henüz net olarak be- lirlenmemişbütçeyi oluşturmakonusun- da ciddi maddi sorunlan olmadığını, Ha- mam'ın gösterime girdiği bütün ülke- lerden fılme para yatırmak için teklif geldiğini belirtiyor. Hamam'a yurtdışından sansfir Ferzan Özpetek yirmi iki yıldır Ital- ya'da sürdürüyor yaşamını. Türkiye'de ve dünyada pek çok ödül kazanan ilk filmi Hamam, pek çok yüksek gişe ha- sılatına da imza attı. Fransa'da yirmi al- tmcı haftasına giren fılm, Italya'da do- kuz ay gösterimde kaldı, video kopya- sı da üç kez basıldı. Ancak filmin ra- hatsız ettiği kesimler de vardı elbette. Hamam sahnesi nedeniyle yurtiçinde be- lirli kesimlerin tepkısini çeken filmin Türk düşmanlığı olan ülkelerde de san- süre uğradığını söylüyor Özpetek. Film son olarak Ingiltere'de dört dakikası kesilerek gösterime girdi. Ancak yine de Türkiye'ye, Türk hü- kümetine yaranamamaktan yakınıyor Özpetek: "Türkiye'vigüzel göstermek içinçekmişolmasam da Türkiye'vi çok güzel gösteren, ryitanıtanbirfümdi Ha- mam. Kendi ülkemde şu anda bana ka- palı olan pek çok kapı var. Öte yandan bu filmi ttalya'da çekryor olsaydım bü- Özpetek, "Ülkemde bana kapalı olan pek çok kapı var" diyor. tün kapılar açılırdı. Açıkçası ikinci fil- minıde Türkiye'den biraz daha fazla U- gi bekü>ordum. Osmanlı İmparatorlu- ğu'nun önümüzdeki yıl >apüacak 700. kuruluş yıldönümü etkinlikkrinde bu filmin de değerlendinlmesini isterdim. Bakanlartagörüşmek istediğimde aldı- ğun tek yanıt oradan ora>a gönderil- mekoldu.Ovıınculuk ajanslanm anyo- rum. Hamam'ın adını bile duymamış- lar. Yüdız Şale Köşkü'nde çekim yap- mak için izin alamıyorum. Türkiye'ye iyilik yapınca böyle oluyormuş." Ferzan Özpetek yaptığı araştırmalar sonunda haremi bugüne kadar hıç kim- senin bilmediği bir şekilde anlatacak. Genç yönetmen kafasındaki haremi şöyle anlatıyor: "Eldeettigimsonuçiar, bana bugüne kadar anlab- lanlardan, kafamda oluşan imgelerden çok farklıydı. Projeye başladıktan sonra çok ciddi bir kurum çıktı karşıma. Üniversite eğm'mi gibi bir yapı. Hoşuma giden yanı da bu. Türkiye'de de yurtdışında da harem den- diginde çıplak kadınlar ge- Uyor akla. Ancak gerçek öy- te değil. Her şeye karşın her- kesin ilgisini çeken bir me- kân harem. Kimileri çok aa buluyor buradaki yaşamı, kimileri çok hoş. Benim an- latttğım bunlann arasında bir şey." îmkânsız aşklar Filmde haremin öyküsüy- le birlikte bir de imkânsız aşk öyküsü anlatacak Özpetek. Anlattığı aşklann hep im- kânsız olmasını şöyle açık- lıyor: "Tercihim imkânsız aşklar. tnsanlann kolayca birbirierini bulduklan, ko- layca muduluğu yakaladık- lan aşklan sevmiyorum." Hamam ve Harem Suare arasındaki tek ortak nokta aşklann imkânsızlığı değil. Hamam'daki karakterlerden biri, Harem Suare'de de çı- kıyor karşımıza. Filmin ka- rakterleri arasında gizemli bir yol izleyen, kurgunun ki- lit noktalanndan biri olan yüzük Harem Suare'de de çıkacak izleyicinin karşı- sına. Ferzan Ozpetek Hamam'la başla- yıp Harem Suare'yle sürecek olan di- ziyi üçüncü bir filmle bir üçleme ola- rak tamamlamayı düşünüyor. 1998 Cannes Film Festivali'ne tek- lif gelmesine karşm yeni bir proje su- namayan Özpetek, Harem Suare'yi ön- celikle 1999 Cannes'a yetiştirmek is- tiyor. Film önümüzdeki yıl Cannes Fes- tivali'ne yetişirse bu kez Özpetek'in filmini daha önce bir yanşmaya katıl- mamış fılmleri yeğleyen uluslararası yanşmalara katılması için bir yıl bek- lemeden izleyebileceğiz. Harem Su-, are'nin ardından da "Anadolu Çiçeği'' adlı projesine başlayacak Özpetek. 'KSuare" Osmanlı Sarayı'nda haremin kapanışını anlatıyor. Burası kapandıktan sonra yıllarca burada yaşamış olan kadınlara, harem ağalanna ne olduğu sorusundan yola çıkıyor Ferzan Özpetek. David Bowie sinemaya dönüyor • Brad Pltt kendilerini 20 yıl boyunca denizler altındaki hazineleri araştırarak belgesel film yapmaya adayan Kris ve Bill Shaffer'in yaşamının konu edildiği 'Smuggler's Moon' adlı filmde rol alacak. • James Bond unutulmayan replikler arasında birinci sırada. Film yapımcılannın yaptığı bir araştırma sonunda elde edilen unutulmayan fılm replikleri bir kitapta toplanıyor. Buna göre Sean Connery'nin bundan 36 yıl önce Dr. No adlı filmde kendini tanıtırken söylediği 'Bond... James Bond' ifadesi ilk sırada yer aldı. • Diana ROSS Blair Under\vood" adlı filmin başrolünü oynayacak. • David Bowie, Exhuming Mr. Rice adlı filmle beyazperdeye geri dönüyor. • Denzel VVashington. önümüzdeki ay yeni filminin çekimlerine başlıyor. Antwone Fisher'ın otobiyografık bir öyküsünden yola çıkarak beyazperdeye uyarlanan filmin adı 'Findine Fish'. • Tom Hanks, _ yazar Jon Krakauer'i Hawaiili sörfçü Majk Foo ile ilgili bir senaryo yazması için kiraladı. • Anastasia filminin yönetmenleri Don Bluth ve Gary Oldman, Fox yapım firması için Planet Ice adlı animasyon filmin yönetmenliğini üstlenecek. • Neil Morrltz ın 'First Murder in Space' adlı yeni filminin senaryosunu Speed 2 filminin senaryo yazan Randall McCormick yazdı. • Yoko Ono National Theatre'da retrospektif bir sergi açtı. • Craig Rosenberg senaryosunu yazdığı 'Asylum' adlı filmin çekimlerine başlıyor. • Paul Mccartney, yaptığı bir açıklamada eşi Linda'nın ölümünden sonra hayvanlar üzerinde bazı ilaçlann test edilmesinin ne kadar yararlı olduğunu gördüğünü söyledi. BBC Radyosunda konuşan McCartney, "Linda'nın kullandığı ve göğüs kanseri tehdidi oluşturan ilaçlar hayvanlar üzerinde test edilmiş olsaydı sonuç böyle olmayabilirdi" dedi. • Culllermo Del TorO, Alexandre Dumas'nm 'The Count of Monte Cristo' adlı kıtabından uyarlanan 'Montecristo' adlı filmin yönetmenliğini üstleniyor. • Francis Ford CoppOla, bılım kurgu filmi olan 'Mirror for Disney'in yönetmenliğini üstleniyor. • Jane Championun yönettiği "Holy Smoke' adlı filmin başrollerini Kate Winslet ve Pam Grier paylaşıyor. • Hoolywood un Yıldızlar Kaldınmı benzeri bir kaldınm da oyun yazarlan için açılacak. 43 oyun yazannın isminin ve bronz yıldızının yer alacağı kaldınm, New York'un Greenvvich kasabasında 26 Kasım günü düzenlenecek bir törenle açılacak. Yıldızı yer alacak oyun yazarlan arasında Edward Albee, Paul Zindel ve Cartney Beane gibi isimlerin yer alması bekleniyor. Çocuk Vaktı'ndan 75. yıl etkinlikleri • Kültür Servisi - Çocuk Vakfı Sonbahar Etkinlikleri 'Cumhuriyet Dönemi Aile ve Çocuk Politikalan' açık oturumu ile devam ediyor. Modernleşme sürecinde çocuk, nüfus ve aile politikalan ekseninde gerçekleşecek açıkoturuma Kürşat Bumın, Dr. Necmettin Turinay, Prof. Dr. Ümit Meriç Yazar konuşmacı olarak katılacak, 28 Ekim günü saat 14.00'te Çocuk Vakfı Kültürevi Konferans Salonu'nda yapılacak oturumu Doç. Dr. Edibe Sözen yönetecek. Vakfm sergi salonunda da İFSAK ve Çocuk Vakfi'nın birlikte düzenlediği 'Çocuk Dünyamızdan Çizgiler' fotoğraf sergisi de 28 Ekim-7 Kasım günleri arasında gezilebilir. BUGÜN • NÂZEVl KÜLTÜREM'nde saat 15.00'te "12 Eylül'den Susuriuk'a Kontrgerilla Rejimi" başhklı ganel, saat 17.00'de ise Jacques Tachella'nın yönettiği Öne Kaydırma adlı fılm yer alıyor. (414 51 50) • BEKSAY'da Tiyatro Imge. Filiz Işık'ın yazıp yönettiği Keioğlan ile Don Kişot adlı çocuk oyununu saat 13.00'te sahneleyecek/349 91 55) • MEBA SANATEVt'nde saat 12.30'da Mine Ergen yönetiminde "Ekün De>Tİmi" konulu seminer, saat 15.00'te yine Mine Ergen yönetiminde "Empodekles, Protagaras ve Anasagons" başhklı felsefe semineri yer alıyor. (547 13 35) ÜÇ KUSAK CUMHURİYET SERGİSİ ETKİNLİKLERİ BUGUN • Tarihi Darphane Binalan'nda süren etkinlikler kapsamında saat 11.00de belgesel gösterimi, saat 15.00'te A. Ödekan'ın eşliğinde 'Kadın Sanatçuar' başhklı dialı söyleşi, saat 18.00'de sinema gösterimi yer alıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear