Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 1998 PA
14 KULTUR
Bir forum yaratmayı amaçlayan Kültür Politikalan Sempozyumu yann başlıyor
Uretken bir kültür yaşamı için
K
ültür Girişimi, 2000'liyıllardayeni,planlı ve verimlibir 'kültüryaşamı'yaratılması gerektiğine inanıyor. Kültür
Politikalan Sempozyumu, bu amaca ulaşabilmek ve kamuoyu yaratmak işlevini üstleniyor. Cumhuriyetin 75.
yüında, yeni biryüzyıhn başlangıcmda artık 'çeşitli kültürlerin birlikte barış içindeyaşaması 'nı sağlamak,
Türkiye'nin kültür zenginliğinden gerektiğigibiyararlanmak sizce nasılmümkün olabilir?
Dr. STEFANOS
YERASİMOS
Türkiye topraklanndan çıkan,
yaratılan her şeyın bugünkü Tür-
kiye'nin kültür birikimi olarak sa-
yılması ve hiçbir şeyin dışlanma-
ması önemli olan. Türkiye'nin
topraklanndaki taşınmaz kültür
varlıklannın, Anadolu'da üretilen
maddi manevi varlıklann hepsı-
nin koruyucusu biziz. Hiçbir şe-
ye yabancılaşmamalıyız. Türki-
ye çok önemli bir konumda. biz-
de bir kimlik sonınu olarak görü-
len 'Baüh mıyız Doğulu muyuz'
sorununu bir senteze çevirmek la-
zım. Şimdiye kadaryapılan olum-
suz şey ise Türklerden öncesi, ya
da îsiam öncesi kültüre yabancı
kalınıyor ve onlar sanki başkala-
nna ait gibi görülüyor. Oysa hep-
sine sahip çıkmalıyız. Okulda öğ-
rettiğimiz tarihten başlayarak mü-
zelerlerle yazıyla olan ilişkimize
kadar bunu benimsemeli, bize ait
olduğunu bilmeliyiz.
Prof. Dr. EMRE KONCAR
Kültür sorunlanmızın 3 Ö for-
mulüyle çözûlebileceğine inanı-
yorum. Kültürümüzün özgür,
özerk ve özgün bir çizgide geli-
şebileceğine inanıyonım. Devle-
tin kültürü bütünlemesi ya da en
hafifdeyimiyleyönlendjrmesı te-
kelci ve tekilci siyasal yaklasım-
lann egemen olduğu Kültür Ba-
kaniığı 'nda büyük sorunlar yara-
tıyor. Bu açıdan özgür, özerk ve
özgün bir kültür için özerk bir
kültür kurumunun oluşturulması
temel hedef olmalıdır diye düşü-
nüyorum. Kültür Girişimi olarak
her türlü tekelciliği ve tekilciliği
dışlıyoruz, çoğulçu bir yaklaşım
benimsemiş bulunuyoruz. En kı-
sa tanımıyla dışjayıcı tutum ve
davramşlan dışlıyorurkültürümüz
açısından. 21. yüzyılda tüm fark-
lı kültürlerden süzülerek gelen
mirasımjzı dünya çapında daha
verimli ve anlamlı değerlendire-
bilmek için çaba harcıyoruz. Tür-
kiye'nin kültür politikasını baskı-
CJ bir devlet yönlendirmesiyle de-
ğil çoğulculuğa yönelik bir sivil
girişimle belirlemek daha doğru
gibi geliyor. Bu anlamda önümüz-
deki sempozyumu UNESCO ka-
rarlan çerçevesinde ülkemizin 21.
yüzyılda izlemesi gerekli kültür
politikalannın tartışılması için dü-
zenledik.
ŞAKİR ECZACIBAŞI
Atatürk'ün dedıgi gibi Türkiye
Cumhuriyeti'nin temeli kültür-
dür. Türkiye Cumhuriyeti 75 yıl
önce çagdaş uygarlığa ulaşmak
amacıyla büyük bir kültür devri-
mi gerçekleştirmiştir. Yeryüzü-
nün eşsiz uygarlık topraklan üs-
tündeki Türkiye'nin gündemin-
de en önde yer alması gereken
kültür konulan ve sorunlan uzun
süredir en arkalara itilmiştir. lle-
tişim ve teknoloji alanlannda ina-
nılmaz atılımlann gerçekleşece-
ği 2000'li yıllarda kültür kimliği-
nin, kültür varlıklannın küresel-
leşme karşısında korunması, sag-
lıklı biryaşam niteliğinin gelişti-
Tahsin
Yücel:
"Yaşatndaki
herşey,
değişik
kültürlerin
barış
içinde
birlikte
yaşamasının
gerekliliğini
kamtlıyor."
Şakir Eczacıbaşı:
"21.yüzyüın sorunlanm
karşıiayabilmek için kültür
politikalannın
oluşturulması gerek."
Prof. Dr.
Emre
Kongan
"Kültür
sorunlanmız
30
formülüyle
çözülebilir.
özgür, özerk
ve özgün bir
çizgide
gelişebüir."
Dr. Stefanos Yerasimos:
'Batüt mıyız, Doğulu
muyuz?' sorununu bir
senteze çevirmek lazınu
W : * - Prof. Dr.
Talat
Halman:
"Kültürümüz
her
zaman
politikanm
dısında,
ötesinde,
üstünde
olmalu "
Prof. Or. Metin Sözen:
"Yürüriükteki gündemin
onceliklerinin değişmesini
istiyoruz."
Hıfzı Topuz:
"Programın
önemi
sivil
toplum
örgütlerince
hazırlanması.
Bir forum
oluşturuyoruz.
Uerkes
önerisini
ğetirsin." ~
Doğan Hızlan:
"Kültür bir çatışma değil
bir anlaşma, uzlaşma
kavramıdır."
Prof. Dr.
Ekmeleddin
Ihsanoğlu:
"Dış dünyaya
açılırken
kendi
dünyamtzın
kültür
zenginliklerine
kapalı ,. , ,,.
kalmamauyiz."
rilmesi yabancı ülkelerle olumlu
ilişkiler kurulabilmesi açılann-
dan Türkiye'yi büyük sorunlar
beklemektedir. Devletin, özel ke-
sımin, sivil toplum örgütlerinin,
eğitim kurumlannın, basının el
ele vererek 21. yüzyılın getirece-
ği sonınlan karşıiayabilmek için
herşeyden önce Türkiye'nin kül-
tür politikalannın oluşturulması
gerekir. Kültür Girişimi bu amaç-
la kültürpolitikalan sempozyumu-
nu düzenlemiştir.
Prof. Dr. EKMELEDDİN
İHSANOĞLU
Kültür ve bilimin ülke gündem-
de önceliklikonulararasınaalın-
ması gerekir. Türk fıkir hayatını
derin bir şekilde etkileyen kutup-
Iaşmalar yerine yapıcı bir diyalog
meydanagetirilmeli: farklı insan-
lar arasında uyumlu, karşı tarafın
varlığını reddetmeyen, küçümse-
meyen. fakat karşı fikrini ona say-
gı içinde belirten birtavırahnma-
lıdır. Bu da, Türk kültürünün zen-
ginliklerinin çagdaş dünyanın kül-
türel çeşitliligi içinde layık olduk-
lan yeri almalan için elverişli or-
tamı hazırlayacaktır. Dış dünyaya
açılırken kendi dünyamızın zen-
ginliklerine kapalı kalmamalıyız.
Prof. Dr.TALAT HALMAN
Türkiyemizde, politikanm kül-
türe kanştınlmaması, kültürü -
geleneksel degerlerin ve tarihsel
varlıklann korunması, her alanda
yeni ufuklara yönelmemiz, bilim-
de ve sanatlarda yaratıcılığın ge-
liştirilmesi uğrunda rasyonel ça-
lışmalar yapılması için- ideolojı-
lerin ve siyasal baskılann dışın-
da tutmamız gereklidir bence.
Kültürümüz o denli zengin bir
sentez ki herhangi bir inanç sis-
temınin onu tek bir boyuta indir-
gemesi, yaman kayıplara, bozul-
malara, yozlaşmalara yol açar.
Türkiye Cumhuriyeti'nin tek bir
temel "kültür politikası" olmalı-
dır: Herçağın, heruygarlıgın, her
kültürel varlığın her sanat türü-
nün bize 1.500 yıl boyunca bırak-
tıgı birikime, hiçbir aynm gözet-
meden. hiçbir değer hiyerarşisi
kuımaya çalışmadan, canla baş-
la hizmet etmek. Kültür Bakanlı-
gı, bence, bu temel anlayıştan baş-
ka birpolitika geliştirmemeli, he-
le politikanm cenderesine ve kar-
gaşasına hiçbir zaman kendini
kaptırmamalıdır.
DOĞAN HIZLAN
KültürGirişimi, Türkiye'de kül-
tür zenginlikJerimizin sorunlan-
na dönük çözüm önerileri üreten,
kültürümüzü evrensel anlamda
değerlendiren bir harekettır.
Kültürel zenginliklerimız, bu
alanda yapılan çalışmalann ye-
tersiz olduğunu göstermektedir.
Çünkü belli bir çevrenin kısıtlı
dünyasında kalan kültürtartışma-
lan, kamuoyuna ulaşamaz. O za-
man da, kültür topluma mal ola-
maz. Oysa kültür, bütün yaşamı-
mızı yönlendiren bir olgudur.
Özellikle bizim gibi Batı-Doğu
ikilemi arasında kalan bir ülkede
buna serinkanlı, bilimsel bir an-
layışlayaklaşmak çok daha önem
kazanmaktadır. Biz, belli bir ter-
cihi topluma kabul ettirmek için
bir araya gelmedik. Aksine, ters
ve karşıt fikirlerin karşılaşmasın-
dan ortaya çıkan çeşitliligi arzu et-
tik, bir araya gelme amacının te-
mel felsefesi de budur.
Kültürbir çatışma değil biran-
laşma, uzlaşma kavramıdır. Sağ-
lanması için de, birikimi yansıtan
hergörüş bu toplulukta ilgi ve iti-
bargörür. Kültür Girişimi, kültü-
rü politikanm ve güncel dar gö-
rûşlerin kısıtlamasından kurtul-
mayı da çalışma maddeleri arası-
na İcoymuştur. Kültür Politikala-
n Sempozyumu, kapsamlı birtop-
lantı niteliği taşıyor. Kısaca söy-
lemek gerekirse, sadece kuramsal
anlamda çalışmalar, toplum-kül-
tür bağlantısını kuramaz, oysa bu
sempozyumdan çıkacak somut
öneriler birçok kişi ve kuruma da
yararlı bir malzeme sunmaktadır.
Prof. Dr. METİN SÖZEN
Yakın geçmişe baktığımızda,
yanm yüzyıldır bulduğumuz doğ-
rulara "*karşıgüçter" oluşturmak,
geçmişten geleceğe akan köklü
değerleri "acunaszea rüketmek'"
için inanılmaz çaba harcadığımı-
zı görürüz. Bu girişimlerde hızla
yitirdiğimiz, çeşitliliğe dayanan
bulunması güç birdoğa, toprağın
altında ve üstünde bugünü ve ge-
Uluslararası Stockholm Film Festivali'ne bu yıl üç Türk filmi katılıyor
Kasaba, 'BronzAf içinyarışacak
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Stock-
holm'ün uluslararası film festi-
vali, 34 ülkeden 150 filmle 6-15
Kasım tarihleri arasında yapılı-
yor. Giderek daha büyük ılgi gö-
ren festival, halen Kuzey Avru-
pa'nın en büyük film festivali
özelliğini taşıyor. 51 yönetme-
nin ilk filmini içeren festivalde
gösterilecek filmlerden 131 'i Is-
kandinavya prömiyerini yapa-
cak. Bu yılki festivalin bir baş-
kaönemli özelligi ise ilk kez Tür-
kiye'nin uzun film dalında katı-
Iacak olması; hem de üç filmle.
Türk sineması; Nuri Bilge Ce>-
lan'ın "Kasaba". Mustafa Alö-
oklar' ın "AğırRoman" ve L'mur
Turagso'ın "KanşıkPizza" film-
leriyle temsil edilecek. Festival
programında "Ağır Roman" ile
"KanşıkPizza" filmlerinin "ac-
tion" olarak tanımlanması işin
bir başka ilginç yanı.
Daha önce de olduğu gibi Stock-
holm Film Festivali çeşitli bölüm-
lerden oluşuyor. Fransız kısa film-
leri bölümü. bu yıl ilk kez oluştu-
rulan bölüm. Beş Fransız yönet-
men, bu amaçla özel olarak birer
kısa film çektiler. Konu serbest-
ti, ama cinsel ilişki olan sahneler-
de prezeryatif kullanıldıgı göste-
rilecekti. Üstelik prezer\atifın na-
sıl takılıp çıkanldığı da... Fransa
ve Isveç'in erotık fılmler gösteren
özel ve kablolu televizyon kanal-
lannın ortak çahşması sonucu ger-
çekleşen bu fılmlere ilginin büyük
• 6-15 Kasım
tarihleri arasında
150 film
gösterilecek.
Türkiye; 'Kasaba',
'Kanşık Pizza' ve
'Ağır Roman'
filmleriyle temsil
ediliyor. Türk
sineması ilk kez
Kuzey Avrupa'mn
en büyük film
festivaline
katılmış oluyor.
olacağı tahmın ediliyor. Festival
yönetimi, iki devletin pornogra-
fiyi "ortak dava" nedeniyle res-
men parasal olarak desteklemesi-
ni bir sansasyon olarak tanımlıyor.
"Kasaba"; ilk, ikinci ya da
üçüncü filmini çekmiş yönetmen-
lerin özel bölümünde yer alıyor.
Kazanan filme "Bronz At" ödü-
lü verilecek.
Bu yıl yeni bir kategori oluştu-
ruldu: Kısa filmler. Bu dalda da
bir birinci seçilecek ve mütevazı
bir "Alüminyum At" ödülüyle
ödüllendirilecek.
"AçtkBö^e" bölümünde ise Is-
veç'e yabancı gelen sinemalar ta-
nıtılacak. "Ağır Roman" bu bö-
lüme dahil filmler arasında. Fil-
me. Avustralya, Yeni Zelanda ve
Küba gibi genış bir coğrafyanın
ürünlen eşlik edecek.
"Bağunsız Amerika" katego-
risinde Hollyvvood'dan kopmuş
ve sırtını büyük şirketleredayama-
mış Amerikan yapımcılann fılm-
leri yer alıyor. Robert Duvall'ın
"Pejgamber" adlı filmi Iskandi-
navya'da ilk kez gösterilmiş ola-
cak. Robert Duvall bu filmdeki ro-
lüyle Oscar'a aday gösterilmişti.
"Yeni Avrupa" ve "Asy'a Görün-
tükri" de festivaldeki özel bö-
lümler arasında.
leceğı anlamlı kılan zengin kültü-
rel varlıklardjr. Böylesi bircoğraf-
ya, kendi halkı ve onlann seçtiği
yöneticiler tarafindan hiç ara ve-
rilmeden hızla tüketildi. Dayanjş-
maya dayanan, korunması gereken
"insan aişköeri" sürekli zorlan-
dı. Işte sorunuza bu umutsuzluk
içeren görünümün ışığında cevap
vermekzorundayız. Küreselleşen
dünyada oluşan yeni gündemlerin
içinden Türkiye, ağırolmakla bir-
likte "değjşmeji", "yeniden vapı-
lanma> r, "bü>1iklüklerde buluş-
mayı'* dünden daha güçlü tartışa-
rakgeçmektedir. Yanlışlarsomut-
landıkça. "kültürel süreklilik",
"kültürel çeşitülik" kavramlan-
nın Türkiye için nasıl büyük önem
taşıdığı daha iyi anlaşılmaya baş-
lamaktadır.
Bu nedenle "KültürGirişiıni"
olarak bizler, yürüriükteki "gün-
demin onceliklerinin degişmesi-
ni" istiyoruz. Küreselleşen dün-
yada birikimimize uygun kimlik-
lı birulus olarak ağırlığımızı koy-
manın, eğitimimizi buna dayalı
olarak boyutlandırmanın yolunun
da buradan geçtiğine inanıyoruz.
Başta "sivil toplumörgüderi"ya-
pısı içinde ülkemizde ve dünya-
da "özelliklegenç kuşaklann" da-
yanışma ortamına girmesi soru-
nuza umutlu cevap veıme olana-
ğı sağlıyor. Türkiye, aymazlıktan
kendini sıyırabilirse, yerelden ulu-
sala, ulusaldan evrenseie giden
yolda "doğal ve kültürei çe$itii«-
ğiyle", "Kültürel birikimiyle",
"tekrarbilinçlenen genç nüfiısuy-
la", dünya uluslan arasında özel
bir konuma gelebilir.
TAHSİN YÜCEL
Kültür Politikalan Sempozyu-
mu üç gün süresince bu sorunun
yanıtını bulmaya çalışacak. Ama
bu konuda benimsenecek temeJ tu-,,
tumu belirleyelim dersek, bence
her şeyden önce kültür kavramı-
nı dogru tanımlamak ve kültür ol-
gusuna hak eftiği önemi vermek
gerekir; sonra, hem tanhsel hem
güncel düzlemde, kendi kültürü-
müzün dışında kalan kültürlere
hoşgörüyle ve önyargısız bir bi-
çimde bakmalı, dünyamızın he-
men her yanında, ilk bakışta bir-
birierinden çok rarklı görünen kül-
türlerin bile genellikle benzer te-
mel değerler üzerinde geliştikle-
rini unutmamalıyız. Unutmama-
mız gereken bir başka şey de kül-
türler arası kaynaşmanın kaçınıl-
mazlığıdır. Öyle ya, özellikle bu-
gün yaşamımızı tekil ya da yerel
bir külrürden çok, ortak bir kül-
türyönlendirmekte. Kullandığımız
eşya ve aygıtlardan dinlediğimiz
müziğe, giydıgimiz giysiden oku-
duğumuz kitaba kadarher şey baş-
ka kültürlere borcumuza tanıklık
ediyor ve bize değişik kültürlerin
banş içinde birlikte yaşamasının
gerekliliğini kamtlıyor. Bu bilinç
bile bizi doğru çözümlere götür-
meye yeter.
HIFZI TOPUZ
Biz Kültür Politikalan Sem-
pozyumu'nu düzenlerken güncel
olan ve olması gereken bütün kül-
tür sorunlanru gündemimize aldık.
Tartışmalar sırasında da iz-
leyicilerden bazı önerilerge-
lecek. Bütün bunlann ışı-
ğında biröneriler listesi oluş-
turulacak. Kültür projeleri-
nin fınansmanı, kültürel var-
lıklann korunması, yağma-
cılığın önlenmesi, arkeolo-
jik sitlerin durumu, sanat-
çının eğitimi.sanatçılarla di-
yalog ve kültür haklannın
korunması, yerel kültürle-
rin geliştirilmesi ve çeşitli
kültürlerin birlikte banş için-
de yaşamalan da buöneri ko-
nulan arasında yer alıyor.
Kültür Politikalan Sempoz-
yumu'nunönerileri önümüz-
deki yıllar için anayasarru-
zı ve çalışma programımızı
oluşturacak. Ama bu esnek
bir program olacak, günün
koşullanna ve gelişmelere
göre bunlann üzerinde oy-
nayabiliriz.
Önemli bir nokta da bu
programın sivil toplum ör-
gütlerince hazırlanması, ya-
ni devletin yönetiminden
uzak olması. Hiçbir biçim-
de güdümlü olmayan bir ça-
lışma programına yöneldik.
Biz bir forum oluşturuyo-
ruz, kültürle ilgili herkes
gelsin, öneri getirsin iste-
dik. Yirmi birinci yüzyıla
kültürlerin zenginleşmesi ve
daha iyi değerlendirmesi
amacıyla gireceğiz.
ENtS BATUR
Arif verimli
- İyi günlf Arif Bey; vaktinizi fazla almadan
ze garip sa''i'abilecek bir konuda danışmak i
yorum; Neyzen Tevfîk'in hastaneniz arşivleı
deki dosyaan n ı
yayımlamak mümkün mü?
- Değil efcndim- Size duraksamadan böyle
yanıt veriyCSarn. bir nedeni var; Neyzen Tev
Afife Jale v e
benzeri durumdaki sanatçıls
dosyalarıyl;' ''9''' bir yayın haz/rlamak ben de
tiyordum. Tabipler Odası'na başvurdum, tale
mi yazı yokyta reddettiler.
- Gerekçeferini açıkladılar mı?
- Açıkladı'sr. Etik nedenlerle, bu türden bir)
yını uygun uulmuyorlardı.
- Başvurduğunuza göre, yayın yapmakta siz
sakınca göı^ıüyordunuz herhalde?
- Ben, örfiegın, Neyzen Tevfk'in dosyalarır
günışığına çıkarılmasında bir sakınca görmüy
rum, dolayısıyla Tabipler Odası'nın kararını pa
laşmıyorum- Bir kere, Neyzen Tevfik'in sık s
hastanernizde kalmış olduğu bir sır değildir; l
bilgilerşairie ilgili biyografik metinlerde, kitaple
da yer alır zaten. Ikincisi, benim yayın yapn
amacım, Neyzen Tevfik'in kişiliğini zedeleyici t
yaklaşıma dayanmıyordu. Ama Tabipler Odi
sı'nın verdiği kararı tartışmayı uygun bulmadır
- Neyzen Tevfik'in dosyalarının yayımlanmaî
şairin imajım zedelemez de, belki hastaneyle y
da hekimlerie ilgili, daha doğrusu birdönemin he
kimlikle baglantıh uygulamalanyla ilgili bir tartı;
ma yaratabilir- Ben, ilk sorumu tekrarlayacağın
Neyzen Tevfik dosyalarını yayımlayabilir miyim
- Yayımlayarnazsınız Enis Bey. Çünkü, her n
kadar paylaşmasam da, Tabipler Odası'nın ka
rarını çiğneyemem.
- Elbette Arif Bey, sizi anlıyorum. Üçüncü ke
soruyorum gene de: Ben, Neyzen Tevfik'in dos
yalarını yayımlayabilir miyim?
- Dosyalara ulaşmışsanız tabii ki yayımlayabi
lirsiniz, ben çok mutlu olurum.
- Efendim, dosyaların birer kopyası yıllardı
elimde. Bir yayın yapacak olsam, sizi zor durum
da bırakır mıyım, öğrenmek istediğim bu.
- Çok incelikli bir davranış sizinkisi. Beni zor du
rumda bırakmazsınız, Neyzen Tevfik'in dosyala
rının yayımlanması doğru bir karardır bana göre
mutlu olurum.
- İyi ama, Tabipler Odası bu durumda beni he
def alamayacağına göre, başhekimi olduğunu
hastanenin arşivine ait dosyafar günışığına çılc
diye sizi sıkıştırmaz mı?
- Enis Bey, biz sizinle hiç karşılaşmadık bugü
ne kadar. İlk defa telefonla konuşuyoruz. Dola
yısıyla dosyalan benden almış olamazsınız. Hi
pokrates yemini etmiş bir hekimin böyle bir ko
nuda yalan söyleyeceğini Tabipler Odası üyele
ri de aklından geçirmez sanırım. Siz, beni düşün
meyin lürfen.
- Bu tavrınızdan dolayı teşekkür ederim. Kara
vermek kolay değil yayın konusunda, belli ki uzuı
süre düşüneceğim bunu, adım atmazdan önce
Tutalım ki yayın yapmaya karar verdim, şize ki
"m\ ndfctalarda danışabilir miyim?
- Katkıda bulunmaktan mutluluk duyarım.
İki ucu arasında kısa bir telefon konuşmasınır
ArifVerimli'nin portresinin çiziliverdiğini mi düşü
nüyorum? Ressam, bir iki saniyeliğine gördüğı
biryüzü kâğıda düşebilir, yazı adamı neden ben
zeri bir işe soyunmasın? Kimi insanların, bir avuı
kelimeyle de kendi portrelerini, otoportrelerin
den hiç değilse birini çizebildikierine inandığın
için bu telefon konuşmasını aktarmaya karar ver
dim.
Bir de: Başka nedenlerle.
Not: 1998 yılı boyunca "Köşebentleri kapla
yan portrelerin herbiri, yayımlanışlannın ertesin
de yankılar aynasını yüzüme tuttu - onlara, bu port
releri bir kitabın çatısı altında topladığımda de
ğineceğim. Ama, geçen haftaki Berke Vardar'l;
ilgili yazıma sıcağı sıcağına dönmem gerekiyor
Portre metnini, ailesine ve öğrencilerine, Ber
ke'nin kitaplarının yayımı bağlamında seslenere!
bitirmiştim; yazım çıktı ve ertesi gün koca bir pa
ket geldi Lozan Kaynak'tan: Telif ve çeviri, bü
tün kitaplanm basıyor Multilingual Yayınevi, me
ğer kasım ayında piyasaya vereceklermiş!
Melih Fereli'ye
şerel ünvanı
J Kültür Servisi -
Istanbul Kültür ve Sanat
Vakfı Genel Müdürü
Melih Fereli'ydngiltere
Kraliçesi Elizabeth
tarafindan Ingıüz-Türk
kültür ilişkilerine yaptığı
katkılardan dolayı
Imparatorluğun en şerefli
ödülü sayılan subaylık
ünvanı verildi. İlk kez bir
Türk'e verilen ödül her yıl Şövalyelik. Komutanlık,
Subaylık ve Üyelik alanlannda veriliyor.
Sığımlan ülke Türkiye'
• Kültür Servisi - İstanbul Teknik Üniversitesi
Mimarlık Fakültesi ve Istanbul Alman Kültür
Merkezi, Cumhuriyet'in 75. yılı etkinlikleri
kapsammda 'Sığınılan Olke türkiye' adlı
bir sergi dü^enliyor. 27 Ekim günü
saat 19.00'da açıhşı yapılacak sergi, İTÜ Mimarlık
Fakültesi 102 Numaralı Sergi Salonu'nda pazar
hariç hergün 09.30-17.00 saatleri arasında
gezilebıhr. 14 Kasım'a kadar sürecek serginin
küratörlüğünü Dr. Chiristine Fischer-Defoy
gerçekleştırıyor.
Richard Clayderman Türkiye'de
• Kuitür Senisj. Cumhuriyet'in 75. yılında
' Yaşasın C^mhuriyet' etkinlikleri çerçevesinde
düzenlenen 'Türk Besteleri' ile Richard
Claydermaı, konseri. bugün saat 20.00y
dc
gerçekleştıı,iece
k.
'Asker Ressamlap' resim sengisi
• Kültür Senisj. Vakıfbank'ın Cumhuriyetin 75.
yıh etkinlikleri 'Asker Ressamlar' resim
sergısıyle dn,a m ediyor. Sergide, 22 tanesi Istanbul
Harbıye Ascen Müze Resim Galerisi'nden özel
ızınle temıt edilen, 2 tanesi de özel bir
koleksıyonian alınan 24 tablo yer alıyor.
30 Ekim'e <adar gezilebilecek sergide, Mehmet Ali
Laga'nın 2^blosu da özel bir koleksiyondan temin
edilerek Aılcara]] sanatseverlerin beğenisine
sunuluyor.