Catalog

23 EKİM 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER RenMerkı Dansı I Haber Merkezi - tsko Dokuma Sanayi'nin koleksiyonunun tanıtıldıgı "Isko Renklerin Dansı Defilesi", önceki gün Swissoterde gerçekleştırildi. Defilede Latin, lspanyol, Western. Zoro ve Barok tarzlannda renk ve desenlerden oluşan kumaşlar dikkat çekti. Koreografısini Neşe Erberk'in yaptığı defilede, Merve tldeniz, Deniz Pulaş. Çağla Şıkel, Sema Şimşek. Ebru Crün, Denız Akkaya. Zeynep Tokuş ve Jessıca Campbell'in de aralannda bulundugu 85 manken podyuma çıktı. BurhanRNek Basn ÖdîÜleri • Haber Merkezi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti "nin (TGS)heryılgelenekse! olarak düzenlediğı "Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri"ne bu yıl 7 gazeteci değer görüldü. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden yapılan açıklamaya göre, meslekte 50 yılıru doldunnuş ve 70 yaşına ulaşmış, halen gazetecilik mesleğini sürdüren gazeteciler arastndan seçilen gazeteciler şöyle: Çetin Altan, Orhan Birgit. Doğan Koloğlu, Şemsi Sılkım, Turban Selçuk, Hıfzı Topuz ve Oktay Verel. Aşik'ın isüfasi oytanamadı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mafya elebaşısı Alaattin Çakıcı ile yaptığı konuşma kasetleri ortaya çıkınca Devlet BakanlığVndan ve milletvekilliğinden istifa eden Eyüp Aşık'ın -. , milletvekilliğinin düşürûlmesine ilişkin oylama, ANAP ve diğer iktidar ortakJannın Meclis Genel Kurulu'na katılmamalan nedenıyle çoğunluk sağlanamavinca yapılamadı. Rektöre suç duyurusu • İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Ege Üniversitesi'nde türban İconusunda YÖK kararlannı uygulamayan Rektör Prof. Dr. Refet Saygılı hakkında öğrenciler, lzmır Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. EÜ Rektörü Saygılı ise 23 öğrenci hakkında disiplin sonışturması açıldığıru bildirdi. Mahkûm aileleri açlık grevinde • ADAıNA/BERGAMA (Cumhuriyet) - Ceyhan Özel Tıp Kapalı Cezaevı'nde 19 Ekim Pazartesı günü çıkan, 4 gardiyan. 1 asker ve 31 mahkûmun yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar sonrasında tutuklu ve hükümlülerin başlattıkları açlık grevi sürüyor. Tutuklu aileleri de destek amacıyla dışanda açlık grevine başladılar. Bergama Cezaevi'ndeki eylem ıse sona erdi. ÇYDO'den Ankara ziyareti • İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı, cumhuriyetin 75. yılı kutlamalan kapsamında gerçekleştireceği Ankara ziyareti ıçin. bugün etkinliğe katılacak 800 üyesi ile Haydarpaşa Tren Isasyonu'ndan Ankara'ya hareket edecek. Ankara Tandoğan'da yann saat 10.00"da toplanacak olan ÇYDD'liler Arutkabir'e yüriiyecek. Evren davaa • Ankara Cumhuriyet Birosu - 7. Cumhurbaşkanı K;nan Evren'in, sanatçı Fikret Otyam'ın çektigi bir fitoğraftan izinsiz olarak lopya çekmek suretiyle resım yjptığı, Fikir ve Sanat Eserleri Kmunu'na aykın davrandığı gırekçesiyle 3 aydan 1 yıla lcdar hapis, 300 milyon liadan 600 milyon liraya kiiar para cezasına çjpunlması istemiyle yrgılanmasına Ankara 2. .Aliye Ceza Mahkemesi'nde cin başlandı. Mühendislerce hazırlanan raporda bazı alımlarda şirketin zarara uğratıldığı ileri sürüldü Telekom'da usulsüztülÎLHANTAŞÇI ANKARA-Türk Telekom'a alı- nan elektrojen gruplannın (enerji kaynağı) sartnameye uygun olma- dığı ve şirketin zarara uğratıldığı belirlendi. Mühendislertarafından hazırlanan raporda, alınan üniteler için fabrika muayenesine giden he- yetin sartnameye aykın ve şirket aleyhine seçenek yaptığı, kunımu 112.5 milyar lira zarara uğrattığı kaydedildi. Aksa AŞ'den alınan 650 adet 10 kilovvatt amperlik elektrojen grup- lan konusunda Türk Telekom AC Enerji Grup Başmühendisliği'nde görevli makine mühendisleri Ha- luk Tannkulu ve Nejmi Atila tara- fından rapor hazırlandı. Raporda, ihaleye seyyar enerji kaynağı grup- lan alımı için çıkıldığı ancak son- radan bu gruplarda hiçbir değişik- • Aksa AŞ'den alınan 650 adet 10 kilovat amperlik elektrojen gruplan konusunda Türk Telekom AC Enerji Grup Başmühendisliği'nde görevli makine mühendisleri Haluk Tannkulu ve Nejmi Atila tarafindan rapor hazırlandı. Raporda, ihaleye seyyar enerji kaynağı gruplan alımı için çıkıldığı, ancak sonradan bu gruplarda hiçbir değişiklik yapılmadan sabit grup olarak kullanılmak istendiği, bu nedenle de şirketin zarara uğratıldığı belirtildi. lik yapılmadan sabit grup olarak kullanılmak istendiği, bu nedenle de şirketin zarara uğratıldığı belir- tildi. Örnek için fabrika kontrolü- ne giden heyetin sartnameye aykı- n ve şirket aleyhine seçenek yap- tığına dikkat çekilirken heyetin fabrikada bulunduğu süre içerisin- de üniteleri test edemeyeceğinin anlaşıldığı görüşûne yer verildi. Kırsal alan santrallannda kulla- nılmak üzere sağlanan gruplann seyyar iken önerilen 75 litre yakıt tank kapasitesinin sabit grup ola- rak kullanıldığında yeterli olmaya- cağından 1 veya 2 tonluk tank ek- lemeleri yapıldığı, 1 ton tankın ma- liyetinin de 175 dolar olduğu kay- dedildi. 650 adet enerji kaynağının her birine eklenen bu tanklar Türk Telekom'a yaklaşık 35 milyar lira ek maliyet getiriyor. Telefonla talimat verilerek *ya- pay ihtiyaç" oluşturulduğu ve böl- gelere Etüd Proje ve Yatınm Daire- si Başkanlığı'nca "talepte bulu- nun" diye baskı yapıldığı belirtilen raporda "Aslına bakılırsa gerçekten ihtiyaç duyulan verler mevcut oldu- ğu haİde ve kendi emirierinde 1000 abonenin altı va da turistik önemi ohnayanyerterekurulmayacak de- nilmesine rağmen 250 abonelik yerlere kurulmuştur" denildi.Alı- nan alternatörlerdeki voltaj kontrol kartlannın onanlamaması nede- niyle çok sayıda yedeğinin ahndı- ğı belirtilirken, fıyatının son ihale- de 649 dolara (183 milyon 667 bin lira) çıktığı, ancak piyasadan aynı kartın 375 dolara (106 milyon 125 bin lira) alınabileceği belirtildi. Şartnamede otomatik kontrol ünitesinin Kushe 041 olacağının belirtilmesine karşın Kushe 071 alınmasmın uygun görüldüğü, bu ünitenin de mevcut hiçbir panoya uyumunun sağlanamayacağı, ge- lecekteyapılacak uzaktan denetim projesinde panonun tümünün de- ğiştirilmesinin gerekeceği vurgu- landı. Raporda. aynca şirketin AR- GE Müdürlüğü'nce ûretılen oto- matik kontrol ünitesinin 25 milyon liraya mal olduğu anımsatılarak buna karşın dışardan alrma gidil- mesi eleştirildi. Aksa taranndan Kuhse 071 yedek parça için veri- len birim fiyat da 3 bin 825 dolar- ken (1 milyar 82 milyon lira) AR- GE tarafindan üretilen ve daha do- nanımlı olan otomatik kontrol üni- tesinin 240 dolar (67 milyon 920 bin lira) olduğuna dikkat çekildi. Aksa'dan alınan ünitelerin geliş- melere açık olmadığı ancak AR- GE 'nin ürettikleriıün yapılacak de- ğişikliklere uyum sağladığı ve An- kara Başmüdürlüğü bünyesinde 5 adet grupta bir yıldır denendiği belirtildi. Eski cezaevi savcısı Ozdemir iııtiharı önledi VBcudundaki et fazlası nedeniyle Maçka'daki eski Gazhane Kulesi'nin tepesine çıkarak intihara kalkışan alkoiik ve hap bağunhsı. sokakta yaşajan Rıza Şahin'i (30) Bayrampaşa Cezaevi eski Savcısı Necati Ozdemir ikna etti. Maçka'daki Küçükçiftlik Parkı'mn yanındaki eski Gazhane Kulesi'nin tepesine dün saat 12.00 sıralannda çıkarak intihara kalkışan Şahin'i, ola> yerine gelen polis ve Beyoğiu Itfaiye ekipleri yaklaşık 2 saat ikna etmek için uğraştL Bu arada poiisin ve rtfaiyenin tüm çabalanna karşın intihârdan vazgeçmeyen Şahin'in durumunu voldan geçmekte olan Dursun Şenrürk adlı eski bir mahkûm, Bav rampaşa Cezaevi eski __ Savcısı Necati Özdemir'e bildirdi Ozdemir, saat 14.00 sıralannda oiay yerine geterek Şahin'i "tedavisini yapüracağına" dair ikna edip aşağıya indirebildi. Şahin'in alkoiik ve hap bağunhsı olduğu, 25 yüdır sokaklarda yaşadığı ve vücudundaki et fazlasından dolayı intihara kaltaşüğı öğrenildl Şahin'i hastaneye götûreceğine ve tedavisini üsdeneceğine söz veren Ozdemir, daha sonra Şahin'i Gümüşsuyu'ndaki avukathk bürosuna götûrdü. (Fotoğraf: İPEK YEZDANİ) Türk Telekom Özelleştirme gelirinin tümü bütçeye akacak ANKARA (ANKA)- Türk Telekom'un özelleştirilmesi ve lisans satışlanndan elde edilecek gelirlerden gelecek yıl Türk Telekom ve Posta Işletmesi'ne pay verilmeyecek. Satışlardan elde edilecek bütün gelir bütçeye aktanlacak. TBMM'ye geçen hafta sonu sunulan 1999 yılı bütçe yasa tasansıyla, Türk Telekom'un özelleştirilmesiyle ılgili yasanın, Telekom hisse satışından elde edilecek gelirin yüzde 20'sine kadannın posta hizmetlerinin, yüzde 20'sine kadannın da telekomünikasyon hizmetlerinin, lisans satış gelirlerinin de yûzde 20'sinin telekomünikasyon hizmetlerinin geliştirilmesinde kullanılacağına ilişkin ek 19'uncumaddenin, 1999 yılında uygulanmaması öngörüldü. 8 b a s ı n m e s l e k ö r g ü t ü b a s ı n e m e k ç i I e r i n i u y a r d ı 'Soruıdarm temeli sendikal örgütsüzlük' İstanbul Haber Servisi- Türkiye Gazete- ciler Sendıkası'nın (TGS) çağnsıyla topla- nan 8 basın meslek örgütü. dün yaptıklan or- tak açıklamayla tüm basın emeİcçilerini sen- dikaya üye olmaya davet ettiler. Açıklama- da, sendika üyesi olanlara işverenlerden ge- lebilecek her türlü baskı ve tehdite karşı meslek örgütlerinin göstereceği ortak tepki- nin, çahşanlar için bir güvence olacağı vur- gulandı. Basın sektörünün içinde bulundugu so- runlan saptamak ve çözüm yollanm bul- mak amacıyla önceki gün TGS Genel Mer- kezi'nde gerçekleştirilen toplantıya, TGS Genel Başkanı Zry-aSonay, TGS Genel Baş- kan Yardımcısı Şükran Soner, TGS Genel Sekreteri Ercan tpekçi, TGS Genel Mali Sekreteri Hasan Ercan, Türkiye Gazeteci- ler Cemiyeti (TGC) Başkanı NaüGûreB, T- GC Başkan Yardımcısı Orhan Erinç, Çağ- daş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Ba^kam 6- met Demirdöğen, ÇGD Yönetim Kurulu üyesi Murattnceoğlu, Gazeteci- ler Federasyonu Genel Başkan Vekili ve Izmir Ga- zeteciler Cemiyeti Başka- nı Erol Akuıcuar, Gazete- ciler Cemiyeti Genel Sek- reteri Ümit Gürruna. Tür- kiye Spor Yazarlan Derae- ği Asbaşkanı Erden Gûley ve Ekonomi Muhabirleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Esra Yener katıldılar. Katılımcılann imzasıyla 13 madde halinde dün ya- pılan ortak açıklamada, toplantıda son günlerde özellikle kara paranın ga- zetecilik sektörüne girme- siyle yaşanan gelişmelerin ve duyulan kaygılann de- ğerlendirildiği kaydedildi. lıştırma olmak üzere telif hakkının suiisti- mali, bordro ücreti ile gerçek ücretin fark- lılaştınlması yoluyla vergi kaçakçılığı yapıl- ması, haber. fotoğraf ve görüntülerin havuz sisteminde kullanılması, taşeron şirketlere ağırlık verilmesi ve sendikal örgütlülüğün engellenmesi gibi sorunlan. dayanışma için- de mücadele ederek insan hak ve özgürlük- lerine uygun bir düzeye çıkarabıleceği dıle getirildi. Çalışanlann temel haklannı yok etmek için her türlü girişimde bulunmaktan kaçın- mayan kimi sermayeye karşı, işçi sınıfının bir bütün halinde tavır belirlemesi gerekti- ği vurgulanan açıklamada şöyle denildi: •'Basuı meslek örgütleri olarak. gazetecilik mesleğinin ve basın emekçilerinin karşı kar- şıja bulundugu sorunlann temelinde. sendi- kal örgütsüzlüğün yarüğı göruşünden hare- ketlebütün basuıemekçilerinisendikaya üye olmava çağuiyoruz. Her türlü sorunun çü- zümü doğrultusunda vTİriirüJecek girişün- ler. yasal > aptınnı gücü bulunan sendika ça- üsı alnnda örgütiennıekk başama ulaşabi- lecektir. Meslek örgütleri olarak sendikava üye olan basuı emekçüeri üzerinde işveren- ler tarafindan uygulanacak her türlü baskı ve tehdite karşı göstereceğuniz ortak tepki- nin, çahşanlar için güvence olacağına inanı- yoruz." Yeniden say gınlık Ortak açıklamada, gazetecilik mesleği- nin, kişisel ya da işverenlerin diğer ticari kuruluşlannın çıkarlan için kullanılmasının yarattığı "saygınuk kaybuun" giderilmesi- nin de zorunlu hale geldiği vurgulanarak bu çerçevede TGS tarafindan 2 yıl önce hazır- lanan, taşeronlaşmayı önlemeyi ve istihda- mın genişletilmesini amaçlayan gazete, rad- Tekelci sermaye Ülkemizde egemen olan tekelci sermayenin bütün ağırlığmı gazetecilik işko- lunda da gösterdiği vurgu- lanan açıklamada, sermaye tek yanlı uygulamalarla bütün emekçilerle birlikte basın emekçilerine vahşi kapitalizmin koşullannı dayattığı savunuldu. Açık- lamada, gazetecilik işko- lundaki tüm meslek örgüt- lerinin; başta kadrosuz ça- Mesfck kuruhışjan kararnamemn ertelenmesi için Yıimaz ve Ecevit'etelgraf çekü. Meslek odalan ilaçta patente karşı İstanbul Haber Servisi - istanbul Eczacı Odası, DİSK, Türk-lş, Hak-lş ve çeşıtli meslek odalan uaçta Patent Kararnamesi'nin ertelenmesi için Başbakan Mesut Yıbnaz ve Başba- kan Yardımcısı Bülent Ecevit'e telg- raf çekti. llacın 1 Ocak 1999 tarihin- de patent kapsamına alınması halin- de yerli ilaç sanayisinin yok olacagı- nı ileri süren eczacılar "hacın patent kapsamına alınması en aandan 2005 yıhna kadar ertelenmelidir'* dediler. Eczacılar, sendika temsilcileri ve meslek odalan temsilcilerinden olu- şan kalabaiık bir grup dün Sirkeci'de Büyük Postahane'ye gelerek telgraf eylemi yaptılar. Istanbul Eczacı Oda- sı Başkanı Erkan ÖnseL ilaçta paten- ti öngören 566 Sayıh Kanun Hûk- münde Karamame'nin yabancı tekel- lere yarar sağlayacağuıa dikkat çek- ti.Önsel, kararnamenin uygulanması halindeki sonuçlannı şöyle sıraladı: - tlaç fî>atian artacak. -Ibçfîyarlannınartmasısosyalku- rumlann çökmesine neden olacak. - Yerii üaç sanayii yok ounakla y üz yüzekalacak. -Dışpazarlarkaybedilecek. - Saraşve ambargo gibi durunüar- daüısanlanndurumukârhesabıgü- den kişilerin insafina kalacak. - Tanm ve hayvancılık verimi dü- şecek. 1lacuıpatentkapsamına gınnesinin en azmdan 5 yü ertelenmesini isteyen Önsel, bu süre içinde yerli ilaç sana- yiinin kendini toparlayacağını söyle- di. 24 Haziran 1995 tarihinde yasa teklifı kararname şeklinde kabul edi- lerekilacm 1 Ocak 2005'te patent kap- samına alınması kararlaştınldı. An- cak 22 Eylül 1995'te Çüler hüküme- ti ilacm 1 Ocak 1999 tarihinde patent kapsamına alınmasmı karariaşördL yo ve televizyonlarda çalıştınlması zorunlu asgari kadrolara ilişkin yasa önerisınin ön- celikle hayata geçirilmesi istendi. Gazetecı- lere iş güvencesinın yasal olarak tanınması gerektiği de belirtilen açıklamada, yolsuz- luklarla, toplumsal kirlilikle, çetelerle mü- cadelenin, her şeyden önce basın ve yayın organlannın sahipleri ile çalışanlann bu tür ilişkiler ağı içinde yer almamasıyla olanak- lı olduğunun altı çizildi. Bu amaçla gazete. radyo, TV ve haber ajanslanna sahip olan işverenlerin şeffaflığını sağlayacak, kara pa- ralann gazetecilik işkoluna girmesini önle- yecek yasal düzenlemeler getirilmesi isten- di. Gerek yayıncılıkta, gerekse dağıtımda kartelleşmeyi ve tekelleşmeyi önleyecek, halkm ve çalışanlann aleyhine olarak işve- renler arasuıda centilmenlik anlaşmalan ya- pılmasını engelleyecek yasal düzenlemele- re gidilmesi istenen açık- lamada, yazı ışleri kadrola- nnın, işverenlerin baskı- sından uzak ve bağımsız biçimde çalışmasını sağla- yacak yasal önlemlerin alınması gerektiği belirtil- di. RTÜK yasasının. med- ya sahiplerinin kamu ihale- lerine girmelerine kısıtla- ma getiren maddesi dışın- da tümüyle değiştirihnesi istenen açıklamada. basın özgürlüğü ile düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldınhna- sı, bu düzenlemeler ger- çekleştirilinceye kadar, acil olarak bu kapsamda mahkûm olanlann cezala- nnın ertelenmesi talep edildi. Açıklamanın son bölü- münde, basın meslek ör- gütlerinin, gazetecilik mesleğinin ve basın emek- çilerinin sorunlannın acil olarak çözülmesi gerektiği görüşü vurgulanarak "Bu aciliyet, demokratikkşme sürecinin hızlandınlması. çetelerle ve mafyayla mü- cadelenin sağlıklı bir biçim- de sonuçlandınlması, ülke- deki emekçilerin ve geniş halk kesimlerinin temel hak ve özgürlükierini elde edebilmesi bakunından önemtasunaktadır" denil- di. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Adam'ın Dayısı Kim? Adam, tam bir milran-- Gözü kara.. Kamunun ola- naklannı, karşı-devrmcilerin "intikam tugayı" gibi kullanıyor.. Adam, Anayasa Mahkemesi'nin karşısına cami yaptırmayı başaramamış. Ama Atatürk'ün başkentine, camili-minareli amb- lemi yaptırmış. Milyartai'ca lira sarf ederek, kamunun kesesinden, o ilkel "rivanş simgesi"n\ Ankara'nın her yerine kazıtmış.. Valilikten gerekli onayı almadığı halde!.. Yasalara aykın olarak! Adam, belediyenirtolanaklarını yandaşlarına peş- keş çekmiş. Düzmece şirketler kurdurtup, onlara normalin 7-8 katı paralar ödetmiş. Dinci kesimlere kaynaklar aktarmış.. Adam, kendisine oy vermeyenlerin semtlerindeki bulvarlan bile "biryıldr" süpürtmemiş. Belediyeoto- büslerini bile, siyasal intikam aracı olarak kullanmış.. Adam, daha göreve geldiğinin ilk aylannda, Anka- ra'nın sokaklarını afişlerle kirletmiş.. Mustafa Kemal'i Samsun'agötürengemininneredeysebirtransatlan- tik olduğunu öne süren, düzmece resimlerle.. "Bizi nasıl aldattılar" diyerek.. Adam, Çankaya Belediyesi'nin ve çeşitli dernek- lerin Atatürk'lü 75. yıl afişlerini yırttırmış, toplattırmış. Ve bayraklann sökülüp Atatürk resimlerinin parçalan- masının gerekçesini açıklamış: "Ben şehri kirleüir- mem!" Adam, mahkerne kararlannı falan dinlememekle ünlü... • • • Adam'ın sabıka listesi çok uzun. Adam, Ankara'nın Fazilet Partili belediye başkanı. Yaptıklannı açıktan, neredeyse meydan okuyarak yapmış. Cumhuriyet hep yazmış, diğer gazetelerza- man zaman yazmışlar. Emin Çölaşan, rezaletleri, bıkmadan usanmadan sergilemiş; kanıtlannı bir bir sıralamış. Adam, Çölaşan'ı tehdit ettirmiş, gözdağı vermiş. Hükümetler değişmiş, bakanlar gelmiş gitmiş.. Ya- salann çiğnenmesi sürmüş.. Ama, Adam'a kimse dokunmamış. Sormazlar mı, "Acaba dayısı kim" diye... ••• Cumhunyef 'in haberine göre; Adam'ın artık yolun sonuna geldiği anlaşılıyor. Sanayi veTicaret Bakan- lığı müfettişleri, görevini kötüye kullandığı ve kendi- ne yakın çevrelere çıkar sağladığı sonucuna varmış- lar. Yüzlerce "usulsüz" işlemi saptanmış. Ve Ankara Valiliği ll Idare Kurulu, Adam için "lüzu- mu muhakeme" karan vermiş.. Peki eldeki tüm bilgi ve belgelere karşın yıllarca ha- reketsiz kalmış olmanın hesabını kim verecek? Adam hakkında gerekli işlemin yapılmaması sonucu, kamu- nun uğradığı "maddi ve manevi" zaran kim karşıla- yacak? Hadi REFAHYOL'un Bayan Şaibe'si, kendi dosya- lan hasıraltı edilsin diye gözlerini kapıyordu, diye- lim.. Mesut Yılmaz'ın bakanlan -ve de valisi- bir bu- çuk yıldır ne yapıyordu? ,. .pipciterjnaözbebeği Sungurlu gittı, Adalet Öa- kanlığt'run ve de ülkenın bırden havası degişmeye başladı.. Ecevit direndiği için Başbakan'ın görevden alamadığı Necati Bilican'ın Emniyet örgütü, pislik- leri bir bir gün ışığına çıkarır oldu. Şimdi insanlar merak etmezler mi; "Acaba Sun- guriu'nun dayısı kimdi" diye.. Orhan Birgit'in geçen gün köşesinde yer alan soruyu, acaba insanlar ken- di kendilerine de sormazlar mı; "Acaba Bilican'ıye- mek isteyen dayılar kimlerdi" diye.. • • • Bu ülke bir zamanlar "yeğen "lerden, "kardeş"ler- den çok çekmişti. Derken "eşierve "çocuklar" çıktı piyasaya.. veye- ğenlere bayağı fark attılar. Arkasından "hacı "larta "öao'lar sahneyi kapladı. Tam "Ülke elden gidiyor" feryatlan susar gibi ol- muştu ki; suskunluğu Susurluk bozdu. Asıl başrolün, perde gerisindeki "toaöa'laria "day;"lar tarafindan oynandığı anlaşıldı. Anlaşıldı ki, ya bir "baba" bulacaksın ya da bir "dayı"l. Hele "day/"n bir "baba" ise, değme keyfi- ne.. Herkes daha çok "babaiaratakmışkafayı; ben ise "day/"lara... Ve en çok da, "Adam'ın dayısı" kim, onu çok me- rak ediyorum! BÜYÜK ŞÖLENE KOŞUN! 24 Ekim Cumartesi günü saat 18.00'de, Ankara'da Anıtpark'ta, birçok ünlü sanatçının katılacağı bir Cumhuriyet şöleni var. Koşun oraya! Hem eğlenin hem de Cumhuriyet kar- şıtlanna derslerini verin! Ve bu arada Adam'a da!.. ("O da Adam mı sanki" demeyin!) Başbakan Mesut Yıimaz 'Suriye üe boş edüir E Bahçe üe edümez' ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Bakanlar Ku- rulu toplantısında Devlet Bakanı Metin Gürde- re'nin, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Fenerbah- çe Kuiübü arasındaki an- laşmazlığıdile getirmesı üzerine Başbakan Mesut Yümaz'ın "Suriye Cum- huriyeti ile baş ederü, a- ma Fenerbahçe cumhuri- yeti ile baş edemeyiz" diye espri yaptığı öğrenildi. Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantısında, Gür- dere, sırayla kulüplen ±\- yaret etmeyi planlayan Yılmaz'a, bir vakıf malı kirası ile ilgili olarak Fe- nerbahçe Kulübü'yle olan anlaşmazlığm giderileme- diğini anımsattı. Gürdere "Fenerbahçe Kulübjj'nü ziyaret ettiğinizzaman ba- şuuzı ağntabUirler" dedı Yıimaz ise "O zaman so- runu halledin" karşılığmı verdi. Bunun üzerine Fener- bahçe'yi tuttuğunu soyle- yen Gürdere, ancak ku- lüple olan anlaşmazlığm giderilemediğini ve her seferinde "Biz Fenerbah- çeyiz" yanıtıyla karşılaş- tıklannı söyledi. Başba- kan-Yıimaz ise Gürde- re'nin sözlerine, "Suriye Cumhuriyeti ile baş ede- riz.Ama Fenerbahçe cum- huriyeti ile baş edemeyiz'' esprisiyle karşıhk verdi. Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantısında ayn- ca, Turizm Bakanı îbra- him Gürdal söz alarak tu- rizm tanıtımı için istedik- leri 4 milyon dolan ver- meyen Başbakan Yıi- maz "a "Siz bu parayı vere- ne kadar her Bakanlar Kurulu'nda gündem dışı söz alıp konuşacağun" de- dı. Yıimaz bunun üzerine Gürdal'ı, "Basuı önünde konuşmayacaksın herhal- de" diye uyardı. Gürdal ıse Yılmaz'a "Siz deme- miş miydiniz basuıda çı- kan her şeye inanmayın" dedi. Gürdal'in sözleri, Bakanlar Kurulu'nda gü- lüşmelere neden oldu.