23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 OCAK 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAY> HABERLER 11 'Mizah veçizgihep yeniolmalı'Dün yıtirdığımız Ali Uhi'nın Ka- nkatürcüler Vakfi Yayınlan'ndan çı- kan bır albümü de bulunuyor. Fer- ruh Doğan, Mahmut Tali Ongören, Tan OraL Omer Tuncer, Süleyman Coşkun. Haluk t nsal \ e Nezih Dan- yal'dan kurulu jün tarafından 1996 yılının karikatûrcüsü seçılen Alı Ul- vi ile burada bir de röportaj yapıl- mıştı. Bakın Alı Ul\ ı bu söyîeşıde kendını nasıl anlatıyor: Sayın Ali Uhi, basında yayımla- nan karikatürierinizie tanınan birçi- zersiniz. Bize vaşaımnızla. karikatü- re başlayışınızla ilgili özet sunabilir misiniz? - Ortaokul birincı sınıfta "Çocuk Ses" dergısınm bıryanşmasına ka- tılmış, kazanıp büyuk oddl olarak bır lıra almıştım Annemın "İnşallah adam olursun da ekmeğini yerim" sözlen hep kulağımda olduğundan altı kuruşa bır kılo ekmek aiıp e\e dönmüştüm. Ortaokul ikınci sınıfta yayımladığımız duvar gazetesınde "Cemal Nadir mi voksa Ramiz mi daha ivi karikatürcü" üzerıne bır tar- tışma sıirdürüyorduk. Sonuca vara- mayınca basın dünyasının Vâlâ Nu- rettin, Pevami Safa gıbı linlü ısımle- nne sorup, onlann yargısına göre ya- nşmamızı sonuçlandırmak ıstedık. On. on beş ünlu ıle konuşup tartış- mayı Cemal Nadır'ın kazanmasıyla bıtırmıştık Sonra Cemal Nadır ve Ramız'lekonuşmakıstedık Ramız"ı bulamadık Cemal Nadır konu ıle çok ılgılendı Kımın ne yanıt verdi- ğını öğrenmek ıçın araştırma notla- nmızı uzun uzun mceledı ve neden bu konu ıle ılgılendığımızı sordu. Benım kankatür çızdığımı öğrenın- ce yaptıklanmı görmek ıstedı Son- ra da Vedat Giinyol \ e Osman Nebi- oğlu ıle bırhkte çıkardığı "Arkadaş" adlı çocuk dergısınde ayda on lira maaşla çalışmamı önerdı Böyle başladım Sonraları Avni tnsel'ın "Kahkaha", Ramızm "Mizah" der- gılenne çızerek sürdürdüm. 1950'de "CumhuriveTe gırdım 1957-1959 arası New York'ta "Newyorker", "Look", "SE Post", "Esquire" ve ln- gıltere'nın "Punch" dergılenne ka- nkatür yaptım. Sonra yıne Cumhu- riyet Başladığımdan bugüne kadar süreklı Cumhuriyet'teyım. - Kankatür sanaü ile ilgili görüş- lerinizi ögrenebilir miyiz? Ülkemiz- dcki karikatür anlayışı üzerine. ka- rikatürümüzün kankatür dümasın- daki ve sanat içindeki >eri üzerine neler sövleyebilirsiniz? - Kankatür sanatını kankarurun öbdrturlennden ayırmak gerekır. Sı- yası, sosyal. eğlendıncı. mılıtan Özetle ınsanın kaç boyutu varsa o boyutlara seslenen kankatür türlen vardır. Konumuz sanatsal anlamda kankatür ıse bu tür kankatürün ke- sınlıkle "yazı"ya gereksınım duy- maması gerekır Kankatürün öbür türlennde (sıyasal. sosyal. eğlendı- ricı..) yazı kullanabılırsınız. Ama kankatür sanatında kesınlıkle yazı- ya yer yoktur. Nedeni açık Nasıl resım sanatı renklenn, heykel hacımlenn. müzık seslerın. şiır sözcüklerin, sınema planlann kurgusu ıse kankatürü sa- nat yapan öğe de mızahın çızgıdekı kurgusudur. Yaptığımız kankatürün "sanat" olduğu savmda isek, bu sa- \ ı öbür sanatlar bağlamında ele al- mak. obur sanatlann bağlı olduğu kurallara göre çerçevesını belırle- mek gerekır Bu kurala uymamak. sözgehmı sanat savında olan bır ka- rıkatüre yazılı mızahın öğesı olan "vaa"yı sokmak. tıpkı bıtmış bır heykelı başka bır sanatın. resım sa- natmın ana öğesı olan renklerle bo- yamaya benzer. O renkler bır hacım sanatı olan heykel sanatma hıçbır sa- natsal katkı yapmaz Sadece sanat- sal bılıncı gelişmemışkışilerin hoşu- na gıder Bır gazete ya da eğlendmcı bır dergı kankatürcüsü sıyasal. sosyal, günlük olaylan kendı yorumuna gö- re çızıp okuyucuya ulaştırmak ıste- diğı zaman. yukanda açıklanan ku- rala uymak zorunda değildir. Yanı "yazı"yı ıstedıgı gıbı kankatüründe kullanabilir. Ama sanatsal anlamda bır karikatür çizmek ıstediği zaman kuşkusuz bu kuralı gözardı edeme- yecektir. Özetle karikatür sanatı mı- zahın çizgıde varoluşu dışında baş- ka bir şeye gerek duymaz Bu arada altında ve ıçmde yazı olmadığı hal- de yıne de "yazBiz" olmayan bırçok kankatürün basında yer aldığını söy- lemek gerek Bunlann görünmeyen yazısı okuyucunun belleğınde olan sosyal bır soruna ya da sıyasal bır olaya aıt bilgılerdır. O bılgılerden habersız olan bır kışi içın kankatür bütünüyle anlamsizdır. lşte çoğu ki- şının yazısız sandığı o kankafürler aslında yazılı kankatürlerdir. Sam Amca kankatürlen buna örnektır - Karikatür yanşmalan ve çizerin, en başanh çalışmanın ödüllendiril- mesi ile ilgili göriışlerinizi öğrenebi- lir miyiz? Olumlu >a da olumsuz yönleri nrfenür? - Kankatür yanşmalannı, kanka- tür sanatmın sınırlannı genışletme- sıne yardımcı olması açısından ya- rarlı görüyorum. Böylece yeryüzü- nün bir ülkesinde bır çizer, öbür ül- kelerdeki çızerlenn mızahta ve çiz- gıde yaptığı aşamalan bu yanşma- lar nedenıyle kolaylıkla ızleyebilir. Aksi halde o çizerin bütün dünya dergılerını zaman ve para harcaya- rak ızlemesı gerekırdı. Yarışmalar yeryüzündekı çızerlen bu harcama- lardan kurtararak onemlı bır ışlevı yerıne getınr. Yarışmalardan yana olarak söyieyeceklerım bunlar Ya- nşmalara karşı olarak da şunlar söy- lenebilir Bıryanşmanmjünsı belır- lı sayıda seçıcıden oluşur O yanş- maya seçılen ılk junden başka. söz- gehmı beş degışıkjün daha seçıle- bılıneceğıne göre beş değişık sonuç daha elde etmek de olasıdır. Demek jünlenn kazanan \ e kazanmayan ya- nşmacılarla ılgılı yargıları kesın de- ğıldır Sanatla ilgili çok söylenen bır söz de sanat yapıtının zamana daya- nabılmesıdır Bunun anlamı, toplu- ma sunulan bır sanat yapıtının daha sonra dünyaya gelecek gerçek jün 'O aydınlanmanın çizeriydV Kültür Servisi - Gaze- temız çızerlennden Ali Livi Ersoj'un ölümü, ka- rikatür dünyasında büyük üzüntü yarattı. Türk kan- katürünün bır büyük us- tasını yıtırdığını belırten çizerler, Alı Ulvı'nın sa- natı ve ölümü ıle ilgili şu değerlendirmelerde bu- lundular: TURHANSELÇIIK- Günlük tunkatürİ£rjûg_ Cumhurıyet'te başladı, Cumhunyet'te bıtırdı. Ayrıı gazetede sanatını noktalayan tek kankatur- cümüzdür Alı Ul\ ı. Yoz- laşmış bır pohtıka alanın- da aydınlanmadan yana savaşım veren yanm yüz- yıllık bir dostu, bır arka- daşı, bır meslektaşı kay- betmenin üzüntüsünü ya- şıyorum. Türk karikatü- rü bır büyük değerinı yı- tırdı. SEMtH BALCIOĞ- LU -Çok üzgünüm. Türk kankatürü çok başanlı bır emekçısını kaybettı Ya- nm asırdan fazla bır sure- dır kankatürümüze renk katan Alı Ulvı, bu başan- lı çalışmalanndan sonra yıllarca Turk okurunun ve Türk kankatürseven- nın belleğınden çıkmaya- caktır. Acımız büyüktur. Tüm camıaya başsağlığı dılıyorum. ALEV ERSOY (eşi): Soyleyeceğım tek şey. o, en çok Cumhunyet'ı se- verdı. Onun ıçın gazetesı benden de çocuklanndan da daha önemlıydı. M E N G C E R T E L - A I I Ulvı, yalın anlatımı, üstün sanatsal ağır- lıklı çızgılenyle 50 yılı aşkın bır süredır günlük kankatür alanında sılınmez ızler bıraktı. 50"lı kuşağm büyük ustalanndan bınydı Tüm çızgılennı ızledım dıyebı- lınm rahatça. Eserlennın kıtaplaştınlma- sı gerekır Aılesıne, tum Türk kankatu- nstlenne ve sanat çevresıne başsağlığı dılıyorum. SEMtH POROY - 50 kuşağınm Nehar Tüblek'ten sonrakı ıkıncı büyük kaybı Söylenecek bır şe> bulamıyorum .. Söz bıtıyor. Kankatür sanatı üzerine bu den- h kafa yoran. ama kankatürcülüğünu bır tür gazetecıhk olarak tammlayan bır bü- yük ustayı yıtırdik. Sonsuz üzgünüm. Bıraktığı yapıtlan ve sanatçı kişılığıyle UÇTU, CÇTU (D«vrı Mbıkla bu ktrıkıtur v.-,ı,,mıj oldu|o K«l<k M kapınmıırıl» tehfp olmu yaşayacak; ama boşluğu doldurulamaz. KÂMİLMASARACI - Alı Abi henüz amelıyat olmamıştı. Yemekteyız. Bı fikra anlatmıştı. Adamla kadın lokantada yemek yerlerken kadın karşı masada Namık Ke- mal'in oturduğunu söy- ler. Adam Namık Ke- mal'in hayatta olmadığı- nı hatırlatır. Bi süre sonra kadın, "Öldfi diyorsun ama bak kıpırdıyo..." der Alı Abıhepyanıbaşı- mızdaydı. Bundan sonra da öyle olacak. Onu kay- bettiğımız asılsız bir dedi- kodu. CÜNEYT TÜREL - Ali Ulvi toplumsal ahla- kın en zeki temsılcısı ve bır dürüstlük örneğıydı Ölümünün Türkıye ıçın çok büyük bır kayıp oldu- ğunu düşünüyorum Aı- lesıne \ e tüm karikatünst- lere başsağlığı dılıyorum. METtN PEKER - Alı UK ı, gerek kışılığı gerek- se sanatıyla hepımıze ör- nek olmuş bır büyüğü- müzdu. Alı Ulvı'nın çız- gılennde dürüstlük, na- musluluk, devnmcılik ve >-urtseverlık hep önde ıdı. Kankatür sanatı ve kan- katür sanatçılan çok de- ğerlı bır buyüğunü kay- bettı Aılesıne, Cumhun- yet gazetesı çalışanlanna ve karikatürcülere baş- sağlığı dılıyorum METtN DENtZ- Çok üzgünüm Keşke böyle bır haben hıç duymasay- dım Yen doldurulamaya- cak bır kışi daha gıttı FERtT ÖNGOREN - Cemal Nadir, Ramizçızgısınde Türk kankatürü buyük bırçızgısını dahayıtirmışrır. Cumhunyet ile özdeşleşmış usta bir gazete kankatür- cüsü olan Alı Ulvı, kendi başına bır ge- lenek yaratmıştır Ben de by-pass amelı- yatı geçırdığım ıçın hastaneye yatmadan önce benımle görüşmek ıstemıştı. Bu son sohbetımız çok anlamlı bır kül- tür konusudur. Bana elıyle başbakanlar çızdı. Kendısının o başbakanlardan daha değerlı olduğunu bılıyordum, ancak bu kadar acele gıdeceğını hıç bılmıyordum Herkese başsağlığı dılenm. Cumhunyet gazetesının başı sağolsun. Ağzım toprak doludur, fazla konuşmak ıstemıyorum. SoManSağa: Mustafa Mim Uykusuz, Nehar Tnblek,M Ulvi, Zeki Beyner, Ferruh Doğan. (Cumhuriyet Arşivi 1963) 'Cumhuriyet fikir katandır' 1950 yılında Cumhuriyet'e geçtim. O günden buyana hep Cumhunyet'teyim. Bir ara Amerikan New York Tımes'a desenler, karikatürler yaptım. 1957-59 senelenydi. Amenkan dergilerine, mesela Saturday Evening Post, Look, Atlanta Constttutjon gibi dergilere kapak ve karikatürler yapıyor- dum. Türkiye'de karikatür başına 3 lıra, Ame- rika'da kankatür başına 80 dolarahyordum, en fazla 125 dolar. Türkiye'ye döndüğüm- de tekrar Cumhuriyet'te başladım; bu ara- da başka gazetelerden de teklıf aldım ama Cumhurıyet'ten aynlmak bana sudan çıkıp başka denizde yüzmek gıbi geldı, Cumhu- riyet'le çok ıyi anlaştık çünkü. Nadir Na- di'nin yönetimindekı bir gazetede çalışma- nın keyfını anlatamam. Bır de en son Mıl- liyet'ten teklif aldım. Uğur Mumcu'yla be- raber. Cumhunyet'm yeniden çikması söz konusu olmasaydı Mıllıyet'e geçerdım; a- ma tlhan Selçuk gazeteyi yeniden çıkarma karan alınca Cumhuriyet'te kaldım. Cumhuriyet'in msani koşullan vardır, ondan aynlmak istemedim. Nadir Nadi müthış dcmokrasiden yana bır ınsan. Fikir özgürlûğünü gazetecilikte uygular. Nadır Nadi'yle bir kere ters düş- tüm ben. Bır de Yaşar KenraL 27 Mayts'tan sonra 212 sayılı bir yasa gelmişti ve çalışan- lara olağanüstü haklar veriyordu. Patronlar arası toplantı oluyor ve bızım bu haklanmızi elimizdcn alacaklar. Bütün gazetelerin patronlan toplantı yapıyor emekçilere karşı. Bu hak emekçilere veril- mesin gibi. Bunu görünce bir karikatür yap- tım, gazetenin patronuna. yani Nadir Na- di'ye hücum ediyor. Dediler kı "Patronun a!e\hine bu, gire- mez" "O zaman bu karikatür girmezse, ben de çahşnrnorunT dedim. Bir tek Nadır Nadının o toleransına güvenıyorum: çün- kü öyle bir ınsan Nadir Nadi. "O zaman ben bunu NadirBeVesoraeagırrrdedım. Kari- katürde, cambaz ıpı var ya, ıpın üzennde bir basın emekçisi. yani biz. Patron bızim om- zumuza binmış, bizim elimızde de sopa var dengeyi sağlamak için. Sopanm üzerindey- se "işçi haktan" yazıyor. Patron dıyor ki, "Abn ulano sopav L Onu atarsaıuz sizde dö- şecekHniz". Bunları Cevat Fehmi Başkut te- lefonda Nadir Nadi'ye anlatıyor. Ben de ka- pıdan dinliyorum. Zıle bastı, odact geldi. Uzaklaştım he- men oradan. Biraz sonra odacı geldi, "Sizi çagmyorlar" dedi. Yaşar Kemal'i de çağı- nyorlar. Nadir Nadi banaa Kankatürün gi- ı%orw , Yaşar'a da "Senin de yann gÜTyor" dedi. Nadir Bey izin verdi. Basın tarihinde bunun başka bir örnegi yoktur Bır insan, kendı gazetesınde patronu eleştıren başka bir örneği yoktur. Hâlâ saklanm o gazete- yi. Cumhunyet bır haber ve fikir katandır. PORTRE 1924 yılında lstanbul, Csküdar'da doğan Ali Ulvı Ersoy. Balıkesır Oğretmen Okulu'ndan sonra Ankara Gazı Eğitim Enstıtüsü Resim Şubesi'ni bıtırmeden aynldı. îlk kankatürü 1940 yılında Metunet Faruk Gürtunca'nın çıkardığı "Çocuk Sesi" dergısinde yayımlandı Sonra aynı yıl "Afecan" dergisi yanşmasında ödül aldı (1 TL). 1941 yılmdaVsdatGünyolve Cemal Nadir'in çıkardığı "Aıkadaş" dergısinde ayda 10 TL maaşla çalıştı. 1947-1949 yıllannda Avni tnsd'in "Kahkaha". Ramiz Gökçe'nin "Mizah1 " dergilerinde karikatürlen yayımlandı. 1950 yılında "Cumhuriyet'' gazetesine gırdı Cumhuriyet'in yanı sıra 1950-1956 arası «Kırkbirbııçuk''. "Tef", «Taşr dergılenne çızdı. 1960-63 arası "Kırkbirbuçuk" \e "Ddmuş" dergılennde çalıştı. 1957-1959 arasıABD'de "Twenty Century Fax" fılm şırketinde. "Schİaifer'', "Fıeki Stone" stüdyolannda fılm afışi ressamlığı yaptı. 1959 yılında ülkeye dönünce tekrar Cumhunyet'te çızmeyi sürdürürken, 1960-1978 arası çızgifilm çalışmalanna başladı ve İbnguç Yaşar ve Yalçuı Çetin'le bırlıkte "Evüya ÇdeW filrnlerini yaptı. Levent Dönmez ıle birlıkte "Piri Reis'in Amerika Harita$ı'% nı anlatan 30 dakjkalık belgesel bır fılm yaptı. Aynca yıne Yalçm ve Tonguç'la lstanbul Ünivershesi Nöro-Psikiyatri Klüıiği için yan belgesel reel-cartoon bir film yaptı. 1995 yılında Kankatürcüler Derneği, 50. sanat yılı dolayısıyla Ali Ulvi Ersoy'a ödül vermışti. Ersoy'un aynca Burhan Felek Hizmet Ödülü ve yurtdışmda düzenlenmış pek çok yanşmada ödülü vardı. Ersoy, Dışışleri Bakant Jsmafl Cem'in enıştesıydı. Alev Ersoy ile evli olan Ali Ulvi Ersoy, iki çocuk babasıydı. Ali Ulvi'yi yitirdîk lstanbul Haber Servisi - Gazetemiz çizerlerinden AHUlvi Ersw ani solunum yetmezliği sonucu dün ya- şamını yitirdi. Doktorlan, geçen haftalarda koroner by-pass ameliyatı geçiren Ersoy'un durumunun çok iyi olduğunu, solunum yet- mezliğinin nedenınin kesm olarak saptanamadığını söylediler. Evli ve iki ço- cuk babası olan Ali Ulvi Ersoy, 1950 yılındanbu ya- na Cumhuriyet gazetesin- de çalışıyordu. Florence Nightingale Hastanesi'nde 7 Ocak tanhinde koroner by-pass ameliyatı geçiren Ali Ulvi Ersoy (74), dün evinde vefatetti. Ameliyatı gerçekleştiren Dr. Bingür Sönmez. ope- rasyon sonrasmda hiçbir komplikasyon olmadığını belirterek "Hastayi yoğun bakımda iki gün fazla tut- tuk. Vaşlı olduğu için hasta- nede de normal süreden 3- 4 gün fazla bekletüdi. Ame- Hyat o kadar mükemmel, o kadar iyi geçti ki. Sonradan basit bir mide kanaması oi- du. O da tedavi editdi. Ta- burcu ederken hiçbir endi- şcmiz yoktu" diye konuş- tu. Geçen salı günü evine giden Ersoy'un kalbiyîe il- gili bırproblemi olmadığı- nı belirten Sönmez. anı ölümün birçok nedeni ola- bileceğinı ifade etti. Cumhurbaşkanı Süky- man Demirel de, Ali Ulvı Ersoy'un ölümü dolayısıy- la eşi Alev Ersoy ve gaze- temiz Genel Yayın Yönet- meni Oriıan Erinç'e bir başsağlığı telgrafı gönder- di. olan, üç, beş, on kuşağın sanattan anlayan bölümunce süreklı beğenıl- mesı. el ustunde tutulmasıdır. Onun ıçın gerçekjün sadece o sanat yapı- tının gün ışığına çıktığı günlerdekı halk değıl, zaman ıçmdekı halktır. Ve halk ka\Tamı gelecek kuşaklan da ıçenr. Bır kankatür yanşmasının junsındekı bütün seçıcılenn ılk gö- ze alması gereken ılke. yanşmaya katılan yapıtlann mızah ve çızgı açı- sından estetık güzellığı kadar kanka- tür sanatının sınırlannı genışletıcı özellığe sahıp olması, yanı mızahta \e çizgıde "yenilik"e sahıp olması- dır Oysa çoğu yanşmada jün uye- len bazen mızahı, bazen çızgıyı. ba- zen de kankatürün mesajını önem- seyerek oy kullanmaktadırlar. Yurtı- çinde ve yurtdışmda bırçok yanş- mada jün üyesı olarak bulunduktan sonra öyle düşünüyorum kı bır ya- nşma, seçılen yapıtlann nıtelığınden çok o yanşmanmjürisının nitelığmı belırler. - Ülkemizde düzenlenen ulusla- rarası karikatür >anşmalannda ödüllerin çoğunun >abancı çizerlere verildiği genel bir kanı olmaktadır. Böyle bir sonuç, ülkemiz karikatûrü- nün artık başansız olduğunun gös- tergesi midir? - Ülkemizde düzenlenen kanka- tür yanşmalannda Türk çızerlenn az yeraldığı kanısında değılım. Katılan ülkelerle kıyaslarsanız, çoğu yanş- mada bırkaç ödül ya da mansiyon aldıklan görülür Eskı kuşaktan de- ğerlennı hepımızın onayladığı kan- katürculerden sonra genç kankatür sanatçılanmızdan hem güzel hem de yenı omeklen görmek, yaşlı bir ağa- bey olarak beni mutlu ediyor. Ülke- miz kankatürünün ılk başansı çağ- daş karikatür sanatından etkilenıp güzel örnekler vermesı ıse sonrakı başarısı genç kuşaklann elınde çağ- daş dünya karıkatürünü etkılemek olacaktır. - Sizce karikatürün toplum içeri- sindcki yeri nedir ve ne olmalıdır? Sanatiçcrisindcki yeri nedir ve neol- mabdır? - Kankatür sanatının toplum ıçın- deki yerıne gelince, üzülerek söyle- yeyım, bu yer yeterince genış değıl. Yazılı \e görsel medya kankatür sa- natma sadece uluslararası yarışma- lar sonrası az bır bıçımde yer verip, gelecek yarışmaya kadar bu sanatı yok sayıyorlar Gazeteler ve sanat dergılen, sanatsal anlamda kankatü- rü besleyecek ılgıyı göstermıyorlar. -Gazete kankatürü ve gazete ka- rikatûrcüsü hakkında bilgi \ermeni- n istesek? Genelde gazete kankatür- cüsü olarak tanını>orsunuz. Bi/ sizi gazete karikatürü dışındaki çalışma- lannızla da tanıtmak istivoruz. Bu konuda biraz bilgi verebilir misinû? - Burada soyleyeceğım, gazete kankatürcüsunun genellıkle gazete manşetlenılesınırholuşudur Buo- nun çız dığı sürece polıtık. sosş al ve günlük olaylarla gundemde kalma- sını sağlayan başansıdır, ama kari- katür çızmeyi zorunlu olarak bırak- tıktan sonra ıse o başan hemen unu- tuluşunbaşansızlığınadönüşür Ga- zete kankatürcüsü zaman zaman sa- natsal anlamda kankatür çızmeyi dener Bunun anlamı "Beni hatırla- ytnız'' demektır - Son olarak genç çizerlere öneri- leriniznekrtür? - Genç çizerlere ne söyleyebılı- nm Sadece şunlan. çok okumalan- nı Bılımden sanata kadar ınsanoğ- lunun doğaya ekledığı her şeyle ıl- gılenmelennı. Doğayı sevmelennı Taş devnnden bu yana toplumu ge- lıştiren dınamiğın ınsan emeğı oldu- ğunu unutmamalanm. Çok çızme- lenni Çızdıkleri ve "mizah"ın yapı- sı üzenne çok düşünmelennı Ve nı- hayet yüzde yüz ınandıklan gerçek- len bıle her yenı olayda bır kere da- ha gözden geçırmelennı Hepsı bu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear