23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 1998 CUMA EKONOMI Özürlülere vergi indirimi müjdesi ANKARA (AA) - Devlet Bakanı Hasan Gemici. vergi yasa tasansıyla serbest meslek sahibi ve götürii usulle vergilendirilen özürlülerin de vergi indiriminden yararlanacaklannı bildirdi. Buna göre, serbest meslek sahibi 1. derece özürlülerin yıllık gelirinin 907, 2. derece özürlülerin 453, 3. derece özürlülerin ise 226 milyon lirası vergiden muaf olacak. Devlet Bakanı Gemici, açıklamasmda Gelir Vergisi Kanunu'nun 89. maddesinde yapılan değişiklikle, özürlü vatandaşlan topluma kazandırmak ve özürlü olmayan mesleki kazanç sahipleri ile aralanndaki rekabet eşitsizliğıni gidermek amacıyla böyle bir düzenleme yapıldığını söyledi. Gemici, "Düzenleme çok ciddi bir çalışmadır ve özürlüler için bir adım daha ablmışbr*' dedı. Çalışan özürlüler Gemici'nın verdiğı bilgiye göre, tasan, kendi işini kuran özürlü serbest meslek sahiplennin vergiye tabi gelirlerinden, özürlü hizmet erbabına uygulanan sakatlık indirimi tutarında indinm yapılmasma imkân tanıyor. Büyükşehir belediye sınırlan içinde faalıyet gösteren götürii usülde vergilendirilen serbest meslek erbabının ise safı kazanç tutarlan 1. derece için 935 milyon 500 bin. 2. derece için 552 milyon 800 bin, 3. derece için 255 milyon lOObınliraüzerinden ındinme konu olacak. Bu durumda safi kazancı 1. derece üzennden tespit edılen götürii meslek erbabının aynı zamanda 1. derece özürlü olması halinde vergiye tabi geliri 28 milyon 300 bin lira. Aileler de dahil Özürlüler. bunun da dörtte birini, yani 7 milyon 75 bin lirasıru vergi olarak ödeyecekler. Öte yandan tasanyla, ücretliler ile özürlü serbest meslek sahipleri arasında ailesinde özürlü bireyı bulunanlar da vergi indirim tutarlanndan aynca indirime tabi olacaklar. Bu yıl için ücretlilere uygulanan özel indirim tutan aylık 9 milyon 450 bin hra, yıllık 113 milyon 400 bin lira olarak belirlendi. Buna göre. Gelir Vergisi Kanunu'nun 31. maddesine göre sakatlık indinmi özel indirim tutan 1. derece sakatlar için bunun 8 katı, 2. derece sakatlar için 4 katı, 3. derece sakatlar için 2 katı olarak uygulanıyor, Ithalat rejimi çaydan süte, buğdaydan hastalıklı ete kadar bütün ürünlere kapıyı açıyor Tanm ve hayvancıhğa darbeEkonomi Servisi - Üreticisinden sanayicisi- ne kadar her kesımden viikselen 'imdat' ses- lerine kulağını tıkayan 55. hükümet, üretimi arttıracak tedbirler almak yerine. Vıayvancılı- ğa bir darbe daha indırdi. Hükümetin, geçen yıl AB ile yaptığı görüş- melerde verdiği tavizler 9 Ocak 1998'de Res- mi Gazete'de yayımlandı. Üretici ve sanayıci- nin bütün uyanlanna karşın, hastalıklı et baş- ta olmak üzere. AB'de sübvanse edilen üriin- leri sıfır gümrükle ithal etmeyi öngören karar dizisi, Türkiye'de tanm ve hayvancılığı biti- ren sürecin son halkası olacak. Ithalat rejimine tepkiler sürerken hüküme- tin Türkiye'deki üretim imkânlannı dikkate almadığı ve rejimi, imzalamak için bakanla- nn ithalat için kollannı sıvayan kesimlerden para almış olabileceği belirtıliyor. Ayakta duramayacak hale gelen üreticinin, AB'den sübvanse edilmış, sıfır gümrükle ge- lecek tanm ve hayvansal ürünlerle rekabet şansı yok denecek kadar az. Fiyat açıstndan haksız rekabete yol açacağı öngörülen ürün- lere kapılannı ardma kadar açan Türkiye için bu kararname, "yerK üretimin sonu" anlamı- na gelıyor. AB'den Türkiye'ye akacak kırmızı et ve kemik ununun sağlıklı olup olmadığı tartışma konusu olurken deli dana hastalıgı taşıma ola- sılığı yüksek bu üriinlerin Türkiye'ye gelmesi milyonlarca insan ve yeme kanştınlacağı için binlerce hayvanın saghğını tehdit edecek. tarafından an karaıiar. ta jfhaiaîçı sektör — a e^etirdî vm&. *,nHükümetin belirlediği ithalat rejimi, tanm ve ha\\ancılığın ale\ hine hükümler içeriyor. Kararname yerfi üretimin sonu anlanuna geliyor. Kimi çevrelere rant sağlamak amacıyla çı- kanldığı ifade edilen ithalat kararnamesi, süt ve süt ürünlennden çaya, makarnalık buğday- dan şeker pancan tohumuna kadar hemen he- men bütün tanm ve hayvansal ürünleri kapsı- yor. Rejimin açıklanmasından sonra ithalat için bir kısım firmanın basvuru yaptıgı belir- tiliyor. Türkiye Süt. Et. Gıda Sanayicileri ve Üreti- cıleri Birliği Başkanı Ahmet Arsan, "AB'nin verdiği açık ve gizli sübvansiyonlan karşısında yetersizligiıniz giderek arOyor" dedi. Tanm ve hayvancılıkta yapılan son düzenlemeleri ve ithalat rejımini eleştiren Tikveşli Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Vardarlı da yetkilileri imzalannı geri çekmeye çağırdı. Hükümetin bugüne kadar üretimi arttırmaya yönelik her- hangı bir çalışma yapmadığını belirten Var- darlı, "İmzalannı çekeceklerdir. Yeıü üretici yaşayamaz. Hastalık geliyor, bu kararnameyi bakanlar ya okumadan ünzaladılar ya da belli kesimlerden para yedilcr. Başka izahı yok'* dedi. Hayvaneüığı bitiren karariar Tanm Bakanlığı'na soralmadan ya da mu- halefetine karşın, üretim olanaklan dikkate alınmadan Hazine ve DPT tarafından alınan karariar. tanm ve hayvancılığı ithalatçı sektör konumuna getirdi. - AT ülkelerinin yüzde 200'lerle korudugu hayvansal ürünlen biz yüzde 20-30 sübvansı- ye ile koruyoruz diyerek başta eşıt koruma ünkânımızı, ülkemız hayvancılığımızı AT'ye peşkeş çekerek GATT'a imza attık. - Tanm Bakanlığı'nda olması gereken yefe kiler. DPT'ye verilerek ithalat özendirildi. - Kaynak kullanımı destekleme fonu kaldı- nldı. Üreticinin süt teşvikleri geriye yönelik kaldınldı. Bonfıle, kontrfile, biftek ithaline izin verildi. Kemıksiz et ithaline izin verildi. - lthalatm hızlı yapılması için yüzde 20 fa- izli 18 trilyon liralık para verildi. thracatçı ül- kedeki denetim kaldınldı. - 76 ilde hayvancıhk devletleştirildi. - OECD ülkeleri içinde üretim maliyetınin altında tanm ürünü ithalatına izin verilen tek ülke Türkiye. - Bu karariar doğrultusunda sektörde dev- let izni ile ülke üretiminden daha fazla kırmı- zı ete ithal müsadesi verildi. Damızlık ıthalatı yasaklandı.Yurtiçinden temin edilecek 5-10 bin yerli sığır için damızlıkçı işletmeler par- çalanmaya başladı. - Nisan 1997. Hazine, AT ile pazarlık ma- sasında verdiği tavizler ile hayvancılığı tüm- den yok etme. BSE'yi yurda taşıma planı yaptı. 9 Ocak 1998 tarihinde Resmi Gaze- te'de planı resmi leştirdi. - Ocak ayınm ortasvndan itibaren BSE'lı et- leri, sığırlan, süt tozlannı, et ve kemik unlart- nı ithal edebilmek için minareye kılıf dikıl- meye başlandı. Tromosyonzede'ler kazanıyor Türkiye genelinde. 6 binin üzerinde promosyon davası kazanıldı. Gazete- lerin çoğu bugün de pro- mosyon gazeteciliğine de- vam ederken. Akşam, Ye- ni Günaydın. Milliyet ve Hürriyet ile Sabah hak- kında açılan binlerce pro- mosyon davası tüketıci le- hine sonuçlandı. Kupon ve -sertifika bi- riktirmelerine karşın vaat edilen ürünleri alamayan tüketiciler, Tüketiciyi Ko- ruma Derneği'nde (.TÜ- KODER) bir araya gele- rek. gazeteler hakkında toplu halde dava açmış- lardı. Davalann hemen hemen hepsi tüketici lehi- ne verilen kararlarla so- nuçlanırken; gazeteler. mağdur bıraktıklan tüke- ticilere 43 milyon ila 91 milyon lira arasında deği- şen oranlarda para öde- mek zorunda kalıyorlar. Geçen yıl açtıklan da- valarda haklı bulunan promosyonzedelerden, sa- dece magduriyetlerıni belgelemeyenler, dayalan kaybedebiliyor. TÜKO- DER Genel Başkanı Mehmet Sevim. tüketici- nin hakkını ancak böyle alabildiğini belirterek. bu- gün de promosyon gaze- teciliğine devam edenler hakkında sürekli yenı da- valar açıldığını ifade etti. Sevim, gazetelerin ha- len taahhütlerini unutarak sertifikalı ve sertifikasız şekilde iki fiyat uygula- ması yapmalannın tüketi- ciyi, şimdi de zarara uğ- Yoksulluk konuşulacak Bu yıl 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü'nde yoksulluk konuşulacak. Dünyadaki tüketici örgütlerinin gündemi, açlık sınınnda olan karnını doyuramayan tüketiciler olacak. Yoksulluk ve temel ihtiyaçlann nasıl karşılanabıleceğının tartışılması yanı sıra açlık sınınndakı tüketiciler için çözüm yollan da aranacak. Ülkeler, bu konudaki ulusal politikalannı gözden geçırecekler. Bu yıl Uluslararası Tüketiciler Orgütü'nün gündemine aldığt. "Gıda ve temiz su kaynaklanndaki kıtlık ile açlık sınınnda >a da açlığa doğru sürüklenen tüketiciler" için çözüm aranacak. Çeşitli ülkelerde. yoksulluk araştırmasına başlayan Dünya Tüketiciler Orgütü'nün Türkiye'deki durumu da rapor etmesi beklenıyor 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü'nde konuyu bütün dünyada tartışmaya açacak olan örgüt. işsizlik ve yoksuliuğa çözüm arayacak. rattığını kaydetti. Akşam gazetesi. ver- mesi gereken televizyon ve 54 parça yemek takı- mını. kalmadı diyerek vermedi. Akai, 5'i bir ara- da kampanyalı promosyo- nun kuponlarını yarıda kestı. Gazetenin en azından 700 bin kışiyi mağdur bı- raktığı behrtihyor. TÜ- KODER Genel Başkan Yardımcısı Mithat Özde- mir. "Akşam, vaat ettiği ürün yerine kalitesi son derece düşük, piyasa de- ğeri yaklaşık 140 dolar olan toplama bir televiz- yonu erken verme aldat- macasıyla insanları kan- dırmaya çauştı" dedi. Öz- demir, gazetenin gerçek değerinin 15-20 kat fazla- sını öde\en her bir oku- yucusundan 40 dolar ka- zandığını ifade etti. Günaydın gazetesi. ku- ponu bitmesıne rağmen vermesı gereken buzdola- bını vermedi. Her gün 100 sertifika numarası yayımlayarak, okuyucuyu her zaman gazete almak zorunda bıraktı. Sabah, Milliyet \e Hürnyet gaze- telen. promosyonlara baş- lamadan önce fiyat artışı olmayacağını açıklamala- nna karşın bugün kupon- lu ve kuponsuz (sertifika- lı ve sertifikasız) olarak ikı ayn fiyat uyguluyor- lar. Promosyonzedelerin dikkatine Promosyon dasalannın kazanıldığı haberleri ya- yılırken. şikâyetlere her geçen gün bir yenisinin eklenmesi üzücü. Köşemıze gelen şikâ- yetlerin büyük bir kısmı- nın promosyonla ilgili ol- duğunu daha önce de du- yurmuştuk. Promosyon gazeteciliği yapan yaymların hiç yer vermedığinin bılinciyle olanaklar ölçüsünde de- ğerlendirmeye çalışıyo- ruz. Promosyonzede ordu- suna yeni katılan. isminı yayımlama imkânı bula- madığımız bütün okurla- nmıza: Herhangi bir gazete ta- rafından aldatılmış isenız. TÜKODER'in size en ya- kın şubesine uğrayın. tl ya da ilçenizdeki Tü- ketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvurun. llinizdeki Sanayi ve Ti- caret Müdürlüğü de size yardımcı olacaktır. Adı geçen ilgililere na- sıl ulaşacağınızı bizdç'n öğrenebilirsiniz. ı J r Sanayi Bakanlığı'hın ödülleri Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı, bu yıl ilk kez 5 dalda Tüketici Ödülü ve- recek. Söz konusu ödüller. kişi ve firmalann 1997 fa- aliyetleri göz önüne alına- rak verilecek. Bakanlık ödül vereceği kategorileri, Radyo-Tele- vizyon Programı, Yazılı Basın Tüketici Köşesi. Bi- lınçli Tüketici Ödülü, Tü- ketici Yasası'nın Uygu- lanmasında Başanlı Kuru- luş Ödülü ve Tüketici Memnunıyetini llke Edi- nen Firma Ödülü olarak belirledi. Bilinçli Tüketici Ödülü için, mağduriyet durumunda haklarını so- nuna kadar kullanmada duyarlı olmasına bakıla- cak. Ödüle aday olmak is- teyen kışi ya da firmala- nn, 20 Şubat Cuma günü saat 17.30'a kadar Sanayi \e Ticaret Bakanlığı'nın Tüketicinin %e Rekabetın Korunması Genel Müdür- lüğü'ne baş\urması gere- kiyor. Dünya Ekonomik Forumu Davos'ta toplandı Asyakrizi zîrvedeEkonomi Servisi - Dünya Ekonomik Forumu, Davos'ta altı gün sürecek top- lantılanna dün başladı. 21. yüzyılm önce- liklerinin belirleneceği forumda, başta Asya'daki finansal kriz olmak üzere in- san haklan. ekonomik ve sosyal konular gündeme gelecek. Türkiye'den toplanüla- ra katılacak 11 kişilik heyetin başkanlığı- nı Dışişlen Bakanı İsmail Cem yapıyor. Ülkelerin devlet başkanlan, başbakan. bakan ve bürokrat düzeyinde temsil edi- leceği forumun bu yılki gündemi yoğun. Yaklaşık bin 500 kışinın katılacağı fo- rumda yapılacak 300'den fazla oturumda Asya krizi. Latin Amerika mucizesi, kü- reselleşme. gelişmekte olan pazarlar, Av- rupa Biriiği'nin geleceği ve ortak para bi- rimine geçilmesi yolunda alınacak ön- lemler. çevre koruma, intemet, bilim ve teknoloji. rekabet. işsizlik, 21. yüzyılda tslam. özelleştirmeler. tartışılacak konu başlıklarından bazılan. Aynca sanat, medya, uzay araştırmalan da gündemde yer alıyor. Liderler gelecekten iyimser Davos'ta foruma katılacak liderler ara- sında yapılan bir ankete göre, yüzde 95'inin dünyanın genel durumu hakkında "iyimser" olduğunun ortaya çıkması şaş- kınlık >arattı. Forumu, Almanya Başba- kanı Helmut Kohl ve Tayland Başbakanı Chuan Leekpai bırer konuşma yaparak açtılar. Aynca toplantılar sırasında ABD Başkanı Bill Clinton'ın eşi Hillary Clkı- ton da bir konuşma yapacak. Dünya Sağ- lık Örgütü Başkanlığı'na aday gösterilen Norveç eskı Başbakanı ve Dünya Çevre Koruma ve Kalkınma Komısyonu Başka- nı Gro Harlem Brundtland da bir rapor sunacak. Nestle Yönetim Kurulu Başkanı Hel- mut Maucher. Soros Fund Management Başkanı George Soros, Microsoft Başkanı Bill Gates de zine ıçın Davos'ta. Türkiye'den kimler katılıyor ? • Dünya Ekonomik Forumu toplannlanna Türkiye'den İsmail Cem (Dışişleri Baka- nı ),Gazi Ercel (Merkez Bankası Başka- nı), VuralAkışık(DışbankMurahhasAza- sı). Yılmaz Argüden (Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı). Servet Harunoğlu (Fınt- raco lnşaat Başkanı). Aziz\«CüneydZap- su (Azizler Holding). AykutEken (Beta tnşaat Başkanı) ve konuşmacı olarak Mu- harrem Kayhan (TÜSİAD Başkanı). Prof. Dr. Nilüfer Göle (Boğaziçi Üniversitesi), Hasan Cemal (Sabah gazetesi yazan) katılacak. Davos zirvesi başlarken dünya Zirvede sonınlaran tartışacak kıta- lann bugünkü durumları şöyle: Uzakdoğu Geçen temmuz ayından itibaren tüm Asya kaplanlan plansız ve hızlı büyümenin faturasını ödüyor. Elekt- ronik ve ağır sanayide. Japonya'nın önderlığinde başlayan bölgesel en- düstri atılımının getirdiği zenginlik yerini mali sıkıntılara bıraktı. Avrupa Birleşik Avrupa hayaline giden yolda önemli adımlar atan AB, bu- gün uygulamalanna kısmen başlanan ortak para birimini konuşuyor. Ame- rika ve Asya'nın yanında pazar bul- maya çalışan Avrupa, süper güç ol- manın yollannı anyor. Amerika ABD, yıllardır ekonomisi ve en- düstrideki öncü konumu için tehdit oluşturmaya başlayan Asya Kaplan- lan tehlikesinden kısmen kurtuldu. Son haftalarda Clinton'ın yol açtığı skandallar dolara değer kaybettirme- ye devam ediyor. Afrika Afrika, dünyadaki en ısrarcı milli ekonomileri bile pes ettiren küresel- leşme karşısında şaşkın durumda. Küreselleşen dünyada Asya ülkele- rindeki krizin tüm dünya borsalarmı sardığı konuşulurken, Afrika ülkele- rine krizin etkisinin ne olacağını kimse merak etmivor. SERBEST DÖVİZ ABDDolan 216000 217000 AlmanMarkı 120000 121000 Isvıçre Frangı 147250 148250 Fransız Frangı 35700 36100 Hollanda Flonnı 106100107000 Ingılız Stertını 353000 358000 S.Arab.Rıyalı 57100 58000 Avusturya Şılını 17000 17150 1001ta!. Uretı 12125 12250 MERKEZ BANKASI Emisyon. 884.436 trılyon TL Interbank faizlen:60.0O-79.75 Günlük Repo. %80.00 6GünlükRepo:%79.93 30 Günlük Repo: %80.70 MERKEZ BANKASI KURLARI CİNSİ 1 ABD Dolan 1 Alman Markı 1 Avustralya Dolan 1 Avjsturya Ştlını 1 Belçıka Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Fın Markkası 1 Holtanda Florıni 1 Ingiliz Sterlını 1 Irianda Lirası 1 Ispanyol Pezetası 1 Isveç Kronu 1 Isvıçre Frangı 100 Italyan Lıretı 1 Japon Yenı 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dınan 1 Luksemburg Frangı 1 Norveç Kronu 1 Portekız Esküdosu 1 S. Arabıstan Rıyalı 1 Avrupa Para Bırımı DÖVİZ ALIŞ 214,190 119.990 144.400 17,057 5,803 31.474 35.765 39,219 106,240 353,650 300,190 1.409 26,912 147,600 12,073 1,691 148,100 697,490 5,803 28,848 1.167 57,278 235.250 SATIŞ 215,220 120.570 145,340 17,124 5,840 31,629 35,970 39,816 106,890 355,500 301,700 1,421 27.192 148,550 12,206 1,702 148.770 706,680 5,840 29,043 1,177 57,181 237.340 30 OCAK 1998 EFEKTİF AUS 213.930 119,690 142,600 17,014 5,788 31,358 35,676 39,074 105,970 352.770 297,940 1,402 26,812 147,230 12,013 1.649 144,430 680,190 5,659 28,741 1,152 56.562 SATIŞ 215.500 120,870 147,160 17,167 5,855 31,749 36.060 39,967 107,160 356,390 303.960 1,428 27,295 148,920 12,267 1,706 149,140 724,490 5,855 29,153 1.192 58,098 ALTIN Cunhunyet Beşat 24 ayar altın 22ayat04e» 13700000 14400000 2075000 1883700 13900000 15600000 2095000 2060000 DÜNYA BORSALAR1 Altırun Onsu: Dolar-Mark Parıtesı: Dolar-Yen Parıtesı: Stertm-Dolar Parıtesı: Ham Petrol(varil): 299.30 $ 18015 125.68 1.6343 15,72$ 1.7850 1.4808 12.568 36.850 6.8046 5.9833 5.4054 2.0134 151.50 7.9149 1.4488 1763.25 CAPRAZ KURLAR 1 ABDOolan Alman Markı Avustralya Dolan Avusturya Şilini Belçika Frangı Danimarka Kronu Fransız Frangı Fin Markkası Hollanda Florini Ispanyol Pezetası Isveç Kronu Isviçre Frangı ttalyan Lireli 126.45 1.4467 36.850 7.4103 182.79 3.7507 1 Kuveyt D.: 1 Slerlin: 11rianda L. 1ECU: 1SDR: 1 SDR-. Japon Yeni Kanada Dolan Luksemburg Frangı Norveç Kronu Portekız Esküdosu S. Arabıstan Riyali 3.2835 ABD Dolan 1.6518 ABD Dolan 1.4018 ABD Dolan 1 1028 ABD Dolan 1.3563 ABD Dolan 291.900 TL. KoNUK YAZAR I Prof. Dr. EROL MANİSALI Bir Gelenek Dışı Iktisadm Felsefesi Üzerine "Beta sistemı, VHS 'den teknolojik olarak daha iyi ol- masına karşın niye VHS yaygınlaştı" sorusunu sorup, yine kendisi, Brian Arthur, yanıtlıyordu: "Rastlantı so- nucu, o dönemde, VHS'nin piyasadaki payı ABD'de büyüktü de onun için, yoksa daha iyi olduğu için de- ğil." Kimdi bu Bnan Arthur? Matematikçi, fizikci, biyo- log ve sonunda iktisatçı.f) Geleneksel iktisat felsefesini ve kuramını tersine çe- viriyordu. Klasikler yanlıştı, piyasanın "kötüyü eleme" işlevi yoktu. Bunu, Beta- VHS örneği ile, yalnız onun- la değil, daha birçoklan ile açıklıyordu. "Kötü seçim aza- lan verim sonucu ortadan kalkar, yeniden, doğru se- çıme dönülür" diyen geleneksel iktisat felsefesinin yan- lış olduğunu, hem de Amerika'nın en saygın üniversi- telerinde, 1980'lerde haykırıyordu." Düzenin ve gele- neksel iktisadın büyük patronları. başlangıçta onunla alay ediyoriardı. Büyük "üstatlar". kurdukları, geliştir- dikleri büyük teonlerle imparatorluk kuranlar. nasıl olur da bu "sonradan görme iktisatçının" görüşlerine say- gı duyabilirlerdı? Görüşlerine saygı duymak, "kendi büyüklüklerinı yadsımak" olurdu. Ama buna rağmen, Brian Arthur'a saygı duymak zorunda kaldılar. Brian Arthur, "Geleneksel iktisat, yumuşak fiziktir, ama gerçek dünyadaki iktisat bıyolojinin ta kendısidır" dıyordu. Söylemek ıstedığı basitçe şuydu: Ey sız bü- yük ıktisatçılar, birşeyı göremıyorsunuz; rastlantılar ya da piyasanın yanlış yönlendirmesi sonucu girilen tünel- de bir kilitlenme olur, "artan getırıler" (ya da artan ve- rimlilik) çalışmaya başlar. Geleneksel sistemin "aza/an getiriler" felsefesi, açıkça "yanlıştır" diyordu. Bu, bir imparatorluğun "yıkılması" demekti, her şey altüst oluyor. devler cüceleşiyordu. Bu ne demekti? Ekonomik hayatta raslantılar sonucu ya da piyasa eko- nomisınin yanlış yönlendirmesi sonucu yapılan bir iş, "kendi iç dinamikleri ile bir organizma, bir biyolojik ya- pı gıbi, kendi dışsallıklannı" yaratıyor ve kendisini, kö- tü seçim olmasına karşın, zamanla "iyi seçim konumu- na" sokuyordu. Çünkü, iktisadi hayatın biyolojik yapı- sı, kötü seçimin, "artan getirilerin çalışması sonucu, en iyi seçimmiş gibı" gelişmesine yol açıyordu. Fizıksel de- ğil, biyolojik biryapının, kendi koşullannı, kendi sebep- sonuç ilişkilerini hazırlaması gibi. Gerçekten de yaşayan ekonomik dünyanın gelişme- sine baktığımız zaman, Brian Arthur'a hak vermemek elde değil. Tarihte herşey, onu doğnjluyor, Silikon Va- disi, yanındaki bir üniversitenin itelemesi sonucu, ken- di dinamiklerinı yarattı; Amerika'yagöçen Ingilizterin geç- mişi, raslantı sonucu, planlanan 'A' îimanında durma- dı, 'B' bölgesindedurduğuiçin.Doğukıyısında'B' bol- gesi, bugünkü ABD'nin en gelişmiş bölgesi oldu. "is- tenmeyen bir yer" olmasına karşın, kendi iç dinamik- leri sonucu, "dün istenmeyen yeri, bugün bir cazibe merkezi" durumuna soktu. Çünkü, "kötü seçeneğin, azalan değil, artan getirileri" bir biyolojik yapı gibi, me- kanizmalan işletiyordu. O halde, "azalan verım kuramı yanlıştı, esas olan ar- tan verım ya da dışsallıklardı." Çünkü ekonomik ha- yat. fizik kurallan gıbi değil. bıyoloji kurallan içinde yü- rüyordu, on binlerce yıl içinde bir bocegin, bir canava- ra dönüşmesi gibi. Bnan Arthur bir çılgın mıydı? Yoksa, kafasını kum- dan çıkaran ve geleneksel iktisada kafa tutan bir dü- şünür müydü? Onu çok genç yaşta, en yüce akademik kurumlann, en yüce yerlerıne getırenler. "onu sevmeseler de ona saygılarını göstererek, ikinci olasılığın doğru olduğu- nu ortaya koydular." AslındaArthur'un öne sürdüğü kuram, "insanın için-i de bulunduğu her alanda" irdelenebilecek bir yakla-^ şım biçimidir. Sosyo-politik ve sosyo-ekonomık alan-i larda da irdelenebilir. Ömeğin denebilir ki tarihteki ras-ı lantılar Avrupa'nın Avrupa olmasına neden olduğu gi-. bi, ABD'nin de Amerika olmasına yol açmıştır. Aynen.i denizden türeyen bazı canlıların, karada uğradıklan bi-, yolojik değişim gibi. , Brian Arthur galiba, "kuralsızlığın kuralını" koyuyor vetoplumlann,adeta, biyolojik kurallar içinde, kendi en, iyilerini (maksimizasyonlarmı) yarattıklarını savunuyor.^ Arthur'un iktisat için söylediklerini toplumlara uygula- dığımızda yadsıması zor bir sonuç çıkıyor. Toplumlar da bazı rastlantılar sonucu, bir çennetin ya da bir ce- hennemin tüneline girip o tünelin içinde, kendi en iyi- lerini mi yaratıyoriardı? Genç Osman öldürülmeseydi. Baltacı'nın karşısına Katerina değil de Ivan çıksaydı, tanh değişir miydi? Belki, bellı de değil. Toplumsal ya pıda biraz zoriama var. Biyolojik gelişme kuramına herri uyuyor, hem uymuyor. Ama iktisatta Brian Arthur'u yad- sımak zor. ' Şimdi oturup bütün iktisat kitaplannı değiştirecek» miyiz? Bu da zor; bir gecede benzinden elektrıkli oto-j mobile nasıl geçilemiyorsa, "kurulu düzen" bunu en-t gelliyorsa, iktisatta da kurulu bir düzen var, bundan beslenenler var. > Ama her şeyin ötesinde Brian Arthur gibı Don Kışot-| lar, bizim her zaman ufkumuzu genişletmiş, derin b>irj soluk almamıza yol açmışlardır, sağolsunlar. > C) Brian Arthur, 'Karmaşıklık', M. Mitchell Waldrop,r Henkel Yayınlan, 1997. ^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear