25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 OCAK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Otomotiv sektönünde konuma • ANKARA (AA) - Türkiye'nin. AB'ye hassas ürün olarak kabul ettirdiği otomotiv sektörü ürünlerindeki koruma, ortalama yûzde 10 oranmda indirildi. 9 Ocak Cuma günü mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanan Ithalat Rejimi ile Türkiye. hassas ürünlerde Ortak Gûmrük Tarifesi'ne (OGT) yüzde 10'lukuyumu gercekleştirdi. Gümrük vergileri için çağrı • ANKARA (AA)-Dış Tıcaret Müsteşarlığı, AB ile gümrük bırliğı çerçevesinde, gümrük vergisi askıya alınması istenen ürünler ıçin başvuru çağnsı yapti. llgili tebüğ, dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu ürünler için "sanayicilerin ûretimlerinde girdi olarak kullanılan hammadde, ara mamul ya da özel ımalat niteliği taşıması ve gümrük birliği bölgesinde aynı, benzer veya ikamesinin üretilmemesi" gibi koşullar aranacak. işçiler, Bolu ORÜS'e talip • BOLU(AA)-ORÜS AŞ'nin özelleştirme kapsamına alınan Bolu tşletmesi ve Emprenyeleme Tesisi'ne, işyeri çalışanlan talip oldu. 169 işçinîn kurdukJan ortak girişim ile önümüzdeki hafta içinde jhaleye çıkanlacak tesisi almak için çalışacaklan bildirildi. Tarımda kayıp yılı • ANKARA (AA)- Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı lbrahım Yetkın, geçen yılın, gerek üretici gerekse tüketici açısından 'kâr değil kayıp yılı' olduğunu söyledi. Yetkin, tanmsal destekleme ahmlannın Hazine'ye yük öftuğu ve enflasyonu arttırdığı iddialannın ise gerçeği yansıtmadığını iieri sürdü. CHP, emekliler için de toplusözleşmeli sendika yasa tasansmı Meclis'e götürecek 'Emeklilere de toplıısözleşme' • Sayılan 4.5 milyonu bulduğu belirtilen emekliler, tasannın yasalaşması durumunda yüzde 30 zam ile ancak 40 milyon liraya ulaşabilen maaşlannın belirlenmesinde söz sahibi olabilecek. FİLtZ GÜMÜŞ Hükümet kamu çalışanlannm sendika yasa tasansını grevsiz top- lusözleşmesiz olarak çıkarmaya hazırlanırken CHP. emeklilerin toplusözleşmeli sendika hakkına ilişkin bir yasa tasansını tartış- maya acacak. Sayılan 4.5 milyo- nu bulduğu belirtilen emekliler. ta- sannın yasalaşması durumunda yüzde 30 zam ile ancak 40 milyon liraya ulaşabilen maaşlannın be- lirlenmesinde söz sahibi olabile- cek. Daha önce TBMM Sağlık ve Sosyal Işler Komisyonu'nda bek- letilen emeklilerin toplu iş söz- Ieşmesi yapabilmesine yönelik yasa tasarasını. CHP grubu yeni- den gündeme getiriyor. CHP Is- tanbul Milletvekili Ercan Karakaş, "tşçi ve Memur Emeklüerinin Sen- dikalaşmasına İlişkin Yasa Tasa- nsı" önerisıni, Meclis gmp baş- kanlıgına verdi. Istanbul Milletve- killeri Algan Hacaloğlu ve Ahmet Giirvüz Ketenci'nin de destek ver- İşçi ve memuremekülerinin sonınlannın çözümü içineylem takvimi meydanlardan Mecüs'e taşmıyor. diği yasa tasansı. grup başkanlı- ğında imzalandıktan sonra TBMM BaşkanJığı'na verilecek. Yasa tasansı önerisinin, sendi- kalann çalışmalannı düzenleyen 6. maddesinde. "Üyeterininçıkar- lanm korumakve geliştirmek için bağlı bulunduklan sosyal güven- lik kuruluşları ile toplu iş sözleş- mesi yapmak" hükmü yer alıyor. Ercan Karakaş bu konuda şöy- le konuştu: "Hükümetteşu andakamuça- lışanlan sendikayasası da görüşü- lüyor. Bu konuda da daha önce grev ve toplusözleşme hakkını ön- gören bir yasa tasansı önermiş- tim. Bu, Meclis'te tarüşıldı ve ka- mu çalışanlanna toplusözleşme hakkı verilmek istenmiyor. Mub- temelen emeklilerin tophısözleş- mesine de itiraz edilecek. Biz bu- nu yine komisyonlarda ve genel kurulda tartışmaya sunacağız." Avrupa'da emekliler örgütiû Yasa tasansının gerekçesinde, Avrupa'daki 29 işçi konfederasyo- nundan 28'inin emekli işçileri de kapsadığı örneği verilerek bu kon- federasyonlarda 8 milyon emek- linin örgütlü olduğu kaydediliyor. Gerekçede, Avrupa'da emekli- lerin sendikalaşmasında yaşanan gelişmelerin Türkiye için de top- lumsal oldugu kadar anayasa ve uluslararası sözleşmeler gereği hukuksal bir zorunluluk olduğu ifade edilerek şöyle deniliyor: "Emekli sendikalanna ilişkin iç hukuk duzenlemelerinin yapılma- mış olması, fiikn kurulmuş ve ku- rulacakemekli sendikalannın, ida- renin keyfive hukukdışı uygulama- lanna maruz kalmalanna neden ol- maktadır." DlSK'e bağlı Tüm Emekliler Sendikası (Emekli- Sen) Genel Başkanı İbrahim Şahin, sen- dika yasasına ilişkin olarak 2 Ha- ziran 1997'de TBMM Başkanı Mus- tafa Kalemli'ye de göriiş bildırdik- lerini belırtti. Şahın. Kalemli'nin de önenyi TBMM Sağlık ve Sos- ya! Işler Komisyonu'na iletmesine karşın bugüne kadar bir gelişme ol- madığını anlattı. 'Bakanlık çeüşkide' Şahin, "Biz emeklileri bem ulu- sal hem de Avrupa Yaşlı Emekli Sendikalan Federasyonu (EER- PA)'na üyeliğimizle uluslararası düzeyde temsil edhoruz. Anayasa- da ve uluslararası hukuktaki hak- lanmızı kullanaraktoplu iş sözleş- mesi yapmak istiyoruz" dedı. Sendika Genel Sekreteri Rashn Öz de Çalışma \e Sosyal Güven- lik BakanhgVntn. lOEkim 1995 tarihli karannda emekli sendika- lannın yasal dayanağının oluştu- rulması için siyasal iradenin be- lirlenmesini istemesıne karşın, 5 Haziran 1996 tarihindebununla ta- ban tabana zıt bir görüş bildirdi- ğini kaydetti. Rasim Öz, Bakanlığın, Emek- li-Sen"ın isminden sendika ibare- sinin çıkanlmasını istemesinin ya- nı sıra *4 Me\> zuatınuzdave ulusla- rarası metinlerde emek sermaye UişkKİ içerisindever almayan emek- lilerin, sendika] örgütlenmesi yo- lunda bir düzenleme getirilmediğr şeklinde bir yaklaşım sergılediğini belirtti. DUNYA EKONOMISINE BAKIŞ/ ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA Geçen hafta, başından sonuna kadar, çok endişe vericı gelışmelere sahne ol- du. 1998 yılı kötü başladı. Haftaya, "enflasyon fo- blehyle" tanınan ABD Mer- kez Bankası yetkılılennin deflasyon korkulannı dile getiren demeçlerinı okuya- rak girdik (Wall Street Jo- umal 05/01/98). Hafta or- tasında, Endonezya'nın ha- zırladığı yeni bütçenin IMF'nin isteklerine uyma- dığının ortaya çıkmasıyla (Financial Tımes 07/01/98) ve krızın Hong-Kong'a ulaşmasıyla (Intemational Herald Tribune 06/01/98) Asya krizinin yeniden alev- lendiğini gördük. Hafta ba- şında Ingiltere'de ekono- mik büyüme hızının sert bir 1998IyiBaşlamadı şekikJe yavaşlayacağını (F.T. 05/01/98), hafta sonunda da Almanya'da işsizliğin tekrar rekor bir düzeye çık- tığını öğrendik. (IHT 10/01 /98). Büyük otomotiv şirkefi GM Avrupa'da çalı- şan 80.000 işçisinin yüzde 30'unu, getecek 5 sene için- de işten çıkaracağını açık- ladı. (IHT 08/01/98). VVsll Street Borsası, hafta so- nunda tarihinin en büyük düşüşlerinden birini yaşadı. Deflasyon ve depresyon korkusu ABD Merkez Bankası Yö- netim Kurulu Başkanı Alan Greenspan, önceki cumar- tesi bir grup ekonomistle yaptığı toplantıda, ilk defa deflasyon tehlikesinden söz açtı ve "deflasyon kısa dö- nem için belirgin bir tehli- ke değildir" dedi (WSJ). Böylece Greenspan, daf- lasyonun birtehlike olduğu- nu, yumuşak bir şekilde ka- bul ediyor, uzun dönemiy- se açık bırakıyordu. Greenspan, hisse sene- di ve gayrimenkul fiyatla- nnda ani bir duşus yaşanır- sa bunun ekonomıyi çok olumsuz etkileyebılecegini de belirtti, 1929-30 depres- yonunun böyte bir düşüşten sonra başladığına dikkati çekti. Greenspan'ın, bugün ile 1930'lar arasında bir pa- ralellik kurması dikkatler- den kaçmadı ve hem bir uyan olarak hem de faizle- rin bundan sonra düşece- ği şeklinde yorumlandı. Genel olarak dünya eko- nomisinin başına bela olan aşın kapasite sorununu bir kenara bıraksak bile, Gre- enspan'ın korkulanna hak vermeyi gerektiren en az üç gelişme görmek mümkün. 1- ABD'de uzun dönemli tahvil getirileri tarihsel ola- rak rekor bir düzeye gerile- miş durumda. Piyasalar ÇukumvalıHerkesi '97Fiyatlarıyla Otomobil Sahibi Bu ava ntajları kaçırmayın! 1.AVANTAJ Yalnızca %18.5peşınatla anahtar teslım fıyatına otomobil 3.AVANTAJ 2. AVANTAJ Otomobilın anahtar teslim fıyatından %8.5 ındırimli seçenek 4.AVANTAJ Oto teslim ayından sonra kalan borcunuza taiz işlemıyor, vade tarkı ödenmiyor. Aralık "97 fiyatları devam ' ediyor. Otomobil teslim alıncaya kadar, oto anahtar teslim fiyat artışlarının %50'sını sizinyerınıze Çukumvalı oduyor Organizasyonumuzla dilediğinız tüm '98 model 0 km otomobıllerevade farkı ödemeden sahıp olab/lirsinız Çukurovalı Otomotiv yatıracağınız peşınat ve taksıtlerıniz ıçın dılersenız "Banka TemınatMektubu ' dılerseniz ' Noter Tasdikli Teminat Senedı' güvencesı sunuyor PEŞİNAT 352.795.000 TL ÖOEMELER 38 X 40.809.800 TL TOPLAM 1.903.567.400 TL Pazar günleri açığız. T E S L İ M 9 ayda I 453.866.000 TL 38 X 36.614.4OO TL 1.845.213.200 TL 9 ayda 556.844.000 TL 38 X 32.609.700 TL 1.796.012.600 TL 9 ayda 659.822.000 TL 38 X 28.605.000 TL 1.746.812.OOOTL 8 ayda +162.O95.OOOTL 5-6 ayda Tamamı peşin, anahtar teslimi satışımız vardır. Sabit taksitlerle. tüm vergiler dahil (anahtar teslim fiyatı) Peşin fiyaUna peşinatlı sabit taksitli organiıasyon. 1) ŞAHİNS HO Ornek olarak verHmiştir. Otomobılin anahtar teslim Ryrtri.907.000.000 TL'dır. 2) Tesümatlgr başvtıru sırasma göre yapıtacakhr. 3) Oto teslim yeri istanbut'da şirket merkezindedir. 4) Oto teslim ayınüa otonun anahtar teslim fiyatı ile. sözlefme taritıitıdeki anahtar teslim fiyatı arasmdaki farieın yarısmı. alıeı 21 gön önce ödemekte yükûmlüdür. 1995 Mayıs • 1997 Hisan ayiarı arasında Şatıin S medel otomobiller ortalama ayltk %4.S1 fiyat laria görmüştür 5} Pul+Haciz ve Kasko ücreti alıcıya aittir. S) Organizasyomımuz 19 Ocak 1998 lariltine kadanfrr. 7) Kontenjanımtz sımrttdtr. S) Aynnttlı bilgî için 0212 - 613 48 40 no'tu telefontara başvtırahîlirsimz. ÇUKUROVALI — OTOMOTİV Numunebağ Yolu. Bayrampaşa hcaret Metkszı Kat 1No71-72 (Jumbo karşısı) Bayrampaşa IST Tel (212) 613 40 40 pbx Faks (212) 612 66 12 Kartal-Mattepe (İrt.) (0216)3053957 * 162.095.000 TL faıla peşmat ötfediğiıtfciakdirde otomobil teslim taribinden 3 ay önce alıcıya leslim edilir. Yatnu bu durumda attet, teslim tarıfıinde liyat larkımn tamamını Sdemakle yükûmlüdür. Ankara Adana Adryaman Çanakkale Daremie Dıyarbakır Eskişehir İnegöl (0312)4792634 (0322)3515793 (0416)2167740 (0286)2127809 (0422)6151334 (041212235111 (0222ı 234 68 02 (0224)7155264 İzmir Lûleburgaz Malatya Mardin Nusaybin Osmaniye Siirt (0232)4831162 (0288/4124671 (0422)3222244 (0482)2266248 (0482)4156005 ,0322)8137165 (0484/224 1256 Sankaya (Yozgat) 10354) 7783144 uzun dönemdefiyatarbşı ve faiz artışı beklemiyorlar. 2) Enflasyona karşı bırgaran- ti, sığınak olarak göriılen al- tının fiyatı bir yılda yüzde 21.5 düştü. 3) Dünyadate- mel mallannfiyatlanndacid- di düşüşler var. The Eco- nomist dolar ındeksine gö- re yıllık gerilemetertüm mal- larda 4.8'e; tüm sanayi mallannda yüzde 17.7'e; gıda dışı tanm ürünlerin- de yüzde 22.3'e ulaşıyor (10/01/98). Küresel bir def- lasyon ve sonra depresyon olasılıklan ihmal edıleme- yecek kadar yüksek. Hafta ortasında, iki ge- lişme Asya krizinin ateşine benzin döktü. İlk gelişme- de, Endonezya'yı 30 se- nedir yöneten diktatör Su- harto, yükselmekte olan toplumsal muhalefetin ve boğazlarına kadar borca batmış çömezlerinin bas- kısıyla IMPnin dayattğı ma- li disiplini dikkate almaya- rak kamu harcamalannı art- trmayı amaçlayan bir büt- çe açıkladı. IMF'nin Endonezya ile görüşmeyi kesmetehlikesi ortaya çıktı. Endonezya pa- rası Rupi, perşembe günü yüzde 16 değer kaybetti, Cakarta Borsası ise yüz- de 12 düştü. Halk, Rupi da- ha da düşecek korkusuyla süpermarketlere saldırdı, büyük bir kargaşa yaşandı. (IHT 09/01/98). Krizin etki- siyle Hong-Kong Dolan'nı ABD Dotan'na bağlayan sis- tem baskı altına gırdı. Bu arada HK Borsası çar- şamba günü yüzde 6, per- şembe günü yüzde 2.8, cu- ma günü de yüzde 3.89 de- ğer kaybetti. Ikinci gelişme ise Çin'e ilişkin beklentiler- le ilgiliydi. Çin ekonomisinin yavaşlamakta oiduğu, ban- ka sisteminde GSMH'nin yüzde 25'ine ulaşan şüp- heli alacaklar stoku (Le Monde Diplomatique Ocak 1998) ve bölgedeki devalüasyonlardan dolayı ihracatının zorlanmaya baş- laması gündeme geldi. Çin'de bir devalüasyon, As- ya krizini daha da derinleş- tirecekti. HongKong indek- sinin yüzde 6 düştüğü gün, kıta Çin hisse senetlerinin yüzde 12 değer kaybettiği görüldü(FT 8/01/98). Haf- ta sonuna doğru Tayiand, G-7 grubu ülkelerinden yar- dımistiyor. (IHT 9/01). G-7 ülkeleri ise Endonezya'nın borçlannı ödemeyerek ifias etmesinden korktuklarını açıklıyorlardı. Çeşitli göz- lemciler, hafta boyunca CNN haberlerinde, bölge- deki en önemli tehlikenin birtoplumsal çalkantı oldu- ğunda birleşiyorfardı. En- donezya ise bu açıdan böl- genin hasta adamı sayılabi- lirdi. Bu ülkede generaller tedbiralmaya başladıklan- nı açıkladılar Sokaklar şim- diden asker doluydu. Borsalar bu basınca dayanamadı Başta ABD piyasalan ol- mak üzere borsalar, bu ba- sınca dayanamadı. En bü- yük sarantı iseVVall Street'te yaşandı. Dow Jones hafta- ya 7978.99'la girdi. Pazar- tesi hariç her gün değer kay- betti. Cuma günü 222.2 pu- an, yüzde 2.9 düşerek 7580.42'den kapandı. Böy- lece DJ hafta içinde toplam yüzde 5 değer kaybetmiş oluyordu. Cuma günü da- ha geniş tabanlı Nasdaq birieşik ve S&P 500'den sı- rasıyla yüzde 3.36 ve yüz- de 2.97 değer kaybettiler. S&P 500 haftayı yüzde 4.86 gerilemiş dara kapadı. New York'tan yarım gün önce kapanan Avrupa borsalan, DJ'nlrt sarSintısını pekhis-'*"' setmediler. Ama cuma gü- nü Avrupa borsalan da Frankfurt'ta yüzde 2.54, Amsterdam ve Brüksel'de yüzde 1.25, Londra'da yüz- de 1.9 geriledı. Milano ha- nç, bütün borsalar düştü. Uzakdoğu'da Manila ve Singapur ındekslerinin sı- rasıyla yüzde 8.33 ve yüz- de 7.43 değer kaybetmesi, krizin yayılarak derinleşme- ye devam ettığini gösterdi. Madalyonun iki yüzü ABD borsalanndaki bü- yük sarsınt, birçok gözlem- ciye göre Asya krizinin ge- lip kapıya dayanması anla- mına geliyordu (CNN 10/D1 ; LA Tımes 10/01/98). As- ya piyasasındaki depres- yondan dolayı ABD şirket- lerinin ihracatı düşerken As- ya ülkelerindeki devalüas- yonlar Asya mallannın ABD iç piyasasına girişini kolay- laştınyor. Böylece hem Asya piya- salanna yönelik ABD şirket- leri hem de Asyalı şırketler- le iç pazarda rekabet etme durumunda kalan ABD şir- ketlerinin kâr beklentileri ve dolayısıyla da hisseleri dü- şüyordu. Tam bu noktada Greenspan'ın korkusuna dönersek, ABD şirketleri hem Asya'da bir depres- yonla karşı karşıyalar hem de Asya depresyonunu ABD'ye ıhraç ettiği için ABD'de. Nitekim NewYok Times, "Asya ülkelennin ABD pazanndaki mal arzla- nm arttırmalan, ABDşirket- lerinin kapasite arttınmına gittikleribirdönemle çakış- tı ve piyasada mal fazlası oluşturmayabaşladı" diye yazıyordu (05/01/98). Bu, madalyonun bir yüzü. ABD'nin Asya maüanndan şikâyeti giderek artacak gi- bi görünüyor. Madalyonun öbür yüzünde ise bambaş- ka bir resim var. En önemli Japon gazetelerinden Asa- hi Shimbun'un New York'taki baş diplomatik muhabiri Yoichi Funabas- hi'ye göre krizin aşılabilme- si için ABD, Asya mallanna kapısını daha da açmalı, dolann yükselmesi durma- lı, birekonomik daralmaya- ratma olasılığı yüksek oldu- ğu için Avrupa Para Birti- ği'nin gerçekleşmesi ön- lenmeli. Bu iki yakanın ta- lepleri arasındaki uyumsuz- luk ve sürtüşme, tekrar art- maya başlıyor. Evet yıl kö- tü başladı ve tünelin ucun- daysa henüz bir ışık yok. ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Gündem Gelenektir, yeni yıla girerken geçmiş değerlen- dirilir; geleceğin de gündemi belirlenir. Ülkenin gündeminde nelerin bulunduğu son günlerin gelişmeleriyle, yeniden gözler önüne se- riliyor. Örneğin, toplumdan yükselen tüm "istem çığ- lıkiannakarşın", ülkeyöneticileri, "işleyenibulun- mayan cinayetler" (buna isterseniz kısaltarak İBC diyelim) sorununa çözüm bulmuyor; "gözaltında kayıplar ve işkence" de aynı ağırlıkla, kalıcılık ka- zanmış bulunuyor. Bu sorunlar, doğrudan doğruya "insan yaşamı- na" ilişkindir. Bunlann ağırlığı karşısında, "enflas- yon, yoksulluk ve işsizlik" artık umursanmıyor, savsaklanıyor, daha doğrusu gündemin madde- leri arasında "ikincil" kalabiliyor. Hiç kuşkusuz, "kalıcılık" kazanmış bulunan bu sorunlann olabildiğince kısa bir sürede çözümle- ri gerekiyor. Ancak tüm "bu sorunlan aratacak, bunlardan bin kat daha ağır, bunaltıcı ve yıkıcı "bir sorun da- ha var: Türkiye kamu yönetimi ya da ülkeyi yöne- tenler, adı sanı, yeri yurdu "bilinen sanıkları yar- gının karşısına çıkaramıyor". Bu nokta önemle ir- delenmelidir. Yargı karşısına çıkanlmayan sanıklar, üç gruba aynlıyor, "insan öldürenler; işkence yapanlar" ve adı "yolsuzluk" olaylanna karışanlar. Sanıklann "ortak özelliği" tamamının ya doğrudan ya da do- laylı olarak kamu yönetiminin içinde yer almalan- dır. Evet, ülkeyi yönetenler de kamuoyu da biliyor ki "sanıklar", çok büyük bir bölümüyle, "kamu görevlileridir". Tek başına bu olgu, "her tüıiü so- rvnun üstündedir" ve bu sorunun çözümü, "top- lum için gerçekten yaşamsaldır". Ek olarak yargı karşısına çıkanlmayan kamu gö- revlilerinin "sayısı" birikimli olarak artıyor; hem de 1, 2, 3, 4, 5, 6... gibi "aritmetik" değil, 1, 2, 4, 8, 16, 32... gibi "geometrik" dizilerle artıyor. Bu sa- yısal artış bir bakıma doğaldır, çünkü yıllardır, ül- keyi yönetenler, kamu yönetimini bir kanserli hüc- re gibi büyüyerek saran bu hastalığın iyileştirilme- si için hiçbir şey yapmadılar ya da çok az çaba gösterdiler. Yargı karşısına çıkanlmayan sanık sayısının gi- derek artışı, doğal sonuçlannı verdi ve son TBMM -Sayıştay sahte belge olayının da kanıtladığı gibi- "niteliksel" birevrim geçirdi. Bu iki çok önemli ku- rumun "işleyişlerinde" bozukluk olduğu ortaya çıktı. Işte bu durumun, "aynca ve özenle ele alın- ması" gerekiyor. Çünkü bu tür "kurumsal bozuk- luklann düzeltilmesi", sanıklan yargı önüne çıkar- maktan çok daha güçtür. Kamu yöneticilerinin, özellikle de "seçimle" iş- başına gelenlerin bu kurumsal bozulma sürecine, en azından buna, kesinlikle izin vermemesi gere- kir. Gündemde başka neler yok ki "teravih nama- zının kaç rekât olduğu; kadmlann hangi namaza ne ölçüde katılabilecekleri; kızlann bekâret dene- timi ve ibadetin dili" gibi gerçekten 'asıriarönce" çözümü gereken konular, 1998'in başlannda Tür- kiye kamuoyunun en çok tartıştığı konular olabi- liyor. Eğitim programlannı "çağdaşlaştırma girişim- leri" "maymuna dönüş" biçiminde algılanabiliyor. ••• Bu ortamda "ya dünyanın gündemi" diye sor- maya gücünüz kaldı mı? Daha doğrusu, böyle bir ortamdan kaynaklanan mide bulantınızı bir yana bırakın, "düşünce sağlığı" kalır mı? Yıne de kimi dünya gündemi konulanna değin- mek gerekiyor. Dünya, Uzakdoğu'da başlayan ekonomik bu- nalımın etkilerini en aza indirmenin olası yöntem- lerini tartışıyor. Dünyanın gündeminin "ana konusu", insanın "bilinmeyeni arama tutkusunun" çok daha de- rinleşmesi ve genişlemesidir. Gerçekten de gün geçmiyor ki "insanın kopyalanması; gen atlasla- n; okyanuslann derinlıkterinden uzayın sınırsızlı- ğına"oradan da "bilgisayaryongalanna" uzanan çok geniş bir alandaki yeni buluşlar gündeme gel- mesin. Kuşkusuz bu olağanüstü teknolojik de- ğişme, yeni buluşlann nasıl "üretim" ve pazarta- ma konusu olacaklanyla ilgili sorunları da günde- me getiriyor. Özellikle 1998'de "genetikteki" bu- luşlann, kanser hastalığının iyileştirilmesinde bü- yük bir aşama sağlayacağına kesin gözüyle ba- kılıyor. Kısaca, dünyanın gündemi, Türkiye'nin günde- minin çok uzağında bulunuyor. Vergi iadesi Maliye Bakanlığı'ndan sahtekârlığa sıkı takip ANKARA (A.\) - Maliye Bakanlığı, şubat ayından itibaren ücretlilerin vergı ıadesinde yaşanan fîş ve fatura sahtekârlığı ile mücadeleye başlıyor. Bakanlıkta incelemesi yapılan vergi iadesi bildirimlerinde sahtekârlık oranının yüzde 50'yi bulması, yüzde 2-3 'lük komisyonlarla piyasada fatura-fış satışının had safhaya ulaşması yetkilileri de harekete geçirdi. Gelirler Genel Müdürlüğü yetkilileri. vergi iadesine esas teşkil eden gider bildirimlerinm bu yıl çok daha geniş kapsamlı ve titiz bir şekilde denetime almacağını. bu iş için işverenler nezdinde de çaiışma yapılacağını bildirdiler. Yetkililer, çalışmalar sırasında gerçeğe aykın bildirimde bulunan ücretlilerin söz konusu belgelerinin iptal edileceğini, bildirimi alan işverenlere de 3 katı para cezası kesileceğini belirttiler. Defterdardan uyan Istanbul Defterdan Aldf Hamzaçebi de işçi ve memurlar ile işverenleri, vergi iadesinde sahtekârlığa başvurmama ve buna göz yummama konusunda uyardığını söyledi. Hamzaçebi, "Ücretlileri de işverenleri de uyanyorum. Sadece sahte olanlan değil, makul ölçüleri yansıtmayan fatura ve fişleri de kabul etmeyeceğiz. Hiç kimse, 5 çuval pirinç, 5 çuval un, 20 kasa balık faturası vermesin. Bunlar kabul edilmeyecek" dedi. Hamzaçebi, hem ücretliler hem de işverenler açısından sorun teşkil eden bu tür yanıltıcı belgeler için şubat ayından itibaren yerinde inceleme başlatacaklannı da söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear