Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 OCAK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Otomotiv
sektönünde
konuma
• ANKARA (AA) -
Türkiye'nin. AB'ye hassas
ürün olarak kabul ettirdiği
otomotiv sektörü
ürünlerindeki koruma,
ortalama yûzde 10 oranmda
indirildi. 9 Ocak Cuma
günü mükerrer Resmi
Gazete'de yayımlanan
Ithalat Rejimi ile Türkiye.
hassas ürünlerde Ortak
Gûmrük Tarifesi'ne (OGT)
yüzde 10'lukuyumu
gercekleştirdi.
Gümrük vergileri
için çağrı
• ANKARA (AA)-Dış
Tıcaret Müsteşarlığı, AB ile
gümrük bırliğı
çerçevesinde, gümrük
vergisi askıya alınması
istenen ürünler ıçin başvuru
çağnsı yapti. llgili tebüğ,
dün Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe
girdi. Söz konusu ürünler
için "sanayicilerin
ûretimlerinde girdi olarak
kullanılan hammadde, ara
mamul ya da özel ımalat
niteliği taşıması ve gümrük
birliği bölgesinde aynı,
benzer veya ikamesinin
üretilmemesi" gibi koşullar
aranacak.
işçiler, Bolu
ORÜS'e talip
• BOLU(AA)-ORÜS
AŞ'nin özelleştirme
kapsamına alınan Bolu
tşletmesi ve Emprenyeleme
Tesisi'ne, işyeri çalışanlan
talip oldu. 169 işçinîn
kurdukJan ortak girişim ile
önümüzdeki hafta içinde
jhaleye çıkanlacak tesisi
almak için çalışacaklan
bildirildi.
Tarımda kayıp yılı
• ANKARA (AA)-
Türkiye Ziraatçılar Derneği
Genel Başkanı lbrahım
Yetkın, geçen yılın, gerek
üretici gerekse tüketici
açısından 'kâr değil kayıp
yılı' olduğunu söyledi.
Yetkin, tanmsal destekleme
ahmlannın Hazine'ye yük
öftuğu ve enflasyonu
arttırdığı iddialannın ise
gerçeği yansıtmadığını iieri
sürdü.
CHP, emekliler için de toplusözleşmeli sendika yasa tasansmı Meclis'e götürecek
'Emeklilere de toplıısözleşme'
• Sayılan 4.5 milyonu
bulduğu belirtilen
emekliler, tasannın
yasalaşması durumunda
yüzde 30 zam ile ancak
40 milyon liraya
ulaşabilen maaşlannın
belirlenmesinde söz
sahibi olabilecek.
FİLtZ GÜMÜŞ
Hükümet kamu çalışanlannm
sendika yasa tasansını grevsiz top-
lusözleşmesiz olarak çıkarmaya
hazırlanırken CHP. emeklilerin
toplusözleşmeli sendika hakkına
ilişkin bir yasa tasansını tartış-
maya acacak. Sayılan 4.5 milyo-
nu bulduğu belirtilen emekliler. ta-
sannın yasalaşması durumunda
yüzde 30 zam ile ancak 40 milyon
liraya ulaşabilen maaşlannın be-
lirlenmesinde söz sahibi olabile-
cek.
Daha önce TBMM Sağlık ve
Sosyal Işler Komisyonu'nda bek-
letilen emeklilerin toplu iş söz-
Ieşmesi yapabilmesine yönelik
yasa tasarasını. CHP grubu yeni-
den gündeme getiriyor. CHP Is-
tanbul Milletvekili Ercan Karakaş,
"tşçi ve Memur Emeklüerinin Sen-
dikalaşmasına İlişkin Yasa Tasa-
nsı" önerisıni, Meclis gmp baş-
kanlıgına verdi. Istanbul Milletve-
killeri Algan Hacaloğlu ve Ahmet
Giirvüz Ketenci'nin de destek ver-
İşçi ve memuremekülerinin sonınlannın çözümü içineylem takvimi meydanlardan Mecüs'e taşmıyor.
diği yasa tasansı. grup başkanlı-
ğında imzalandıktan sonra TBMM
BaşkanJığı'na verilecek.
Yasa tasansı önerisinin, sendi-
kalann çalışmalannı düzenleyen
6. maddesinde. "Üyeterininçıkar-
lanm korumakve geliştirmek için
bağlı bulunduklan sosyal güven-
lik kuruluşları ile toplu iş sözleş-
mesi yapmak" hükmü yer alıyor.
Ercan Karakaş bu konuda şöy-
le konuştu:
"Hükümetteşu andakamuça-
lışanlan sendikayasası da görüşü-
lüyor. Bu konuda da daha önce
grev ve toplusözleşme hakkını ön-
gören bir yasa tasansı önermiş-
tim. Bu, Meclis'te tarüşıldı ve ka-
mu çalışanlanna toplusözleşme
hakkı verilmek istenmiyor. Mub-
temelen emeklilerin tophısözleş-
mesine de itiraz edilecek. Biz bu-
nu yine komisyonlarda ve genel
kurulda tartışmaya sunacağız."
Avrupa'da emekliler
örgütiû
Yasa tasansının gerekçesinde,
Avrupa'daki 29 işçi konfederasyo-
nundan 28'inin emekli işçileri de
kapsadığı örneği verilerek bu kon-
federasyonlarda 8 milyon emek-
linin örgütlü olduğu kaydediliyor.
Gerekçede, Avrupa'da emekli-
lerin sendikalaşmasında yaşanan
gelişmelerin Türkiye için de top-
lumsal oldugu kadar anayasa ve
uluslararası sözleşmeler gereği
hukuksal bir zorunluluk olduğu
ifade edilerek şöyle deniliyor:
"Emekli sendikalanna ilişkin iç
hukuk duzenlemelerinin yapılma-
mış olması, fiikn kurulmuş ve ku-
rulacakemekli sendikalannın, ida-
renin keyfive hukukdışı uygulama-
lanna maruz kalmalanna neden ol-
maktadır." DlSK'e bağlı Tüm
Emekliler Sendikası (Emekli- Sen)
Genel Başkanı İbrahim Şahin, sen-
dika yasasına ilişkin olarak 2 Ha-
ziran 1997'de TBMM Başkanı Mus-
tafa Kalemli'ye de göriiş bildırdik-
lerini belırtti. Şahın. Kalemli'nin
de önenyi TBMM Sağlık ve Sos-
ya! Işler Komisyonu'na iletmesine
karşın bugüne kadar bir gelişme ol-
madığını anlattı.
'Bakanlık çeüşkide'
Şahin, "Biz emeklileri bem ulu-
sal hem de Avrupa Yaşlı Emekli
Sendikalan Federasyonu (EER-
PA)'na üyeliğimizle uluslararası
düzeyde temsil edhoruz. Anayasa-
da ve uluslararası hukuktaki hak-
lanmızı kullanaraktoplu iş sözleş-
mesi yapmak istiyoruz" dedı.
Sendika Genel Sekreteri Rashn
Öz de Çalışma \e Sosyal Güven-
lik BakanhgVntn. lOEkim 1995
tarihli karannda emekli sendika-
lannın yasal dayanağının oluştu-
rulması için siyasal iradenin be-
lirlenmesini istemesıne karşın, 5
Haziran 1996 tarihindebununla ta-
ban tabana zıt bir görüş bildirdi-
ğini kaydetti.
Rasim Öz, Bakanlığın, Emek-
li-Sen"ın isminden sendika ibare-
sinin çıkanlmasını istemesinin ya-
nı sıra *4
Me\>
zuatınuzdave ulusla-
rarası metinlerde emek sermaye
UişkKİ içerisindever almayan emek-
lilerin, sendika] örgütlenmesi yo-
lunda bir düzenleme getirilmediğr
şeklinde bir yaklaşım sergılediğini
belirtti.
DUNYA EKONOMISINE BAKIŞ/ ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA
Geçen hafta, başından
sonuna kadar, çok endişe
vericı gelışmelere sahne ol-
du. 1998 yılı kötü başladı.
Haftaya, "enflasyon fo-
blehyle" tanınan ABD Mer-
kez Bankası yetkılılennin
deflasyon korkulannı dile
getiren demeçlerinı okuya-
rak girdik (Wall Street Jo-
umal 05/01/98). Hafta or-
tasında, Endonezya'nın ha-
zırladığı yeni bütçenin
IMF'nin isteklerine uyma-
dığının ortaya çıkmasıyla
(Financial Tımes 07/01/98)
ve krızın Hong-Kong'a
ulaşmasıyla (Intemational
Herald Tribune 06/01/98)
Asya krizinin yeniden alev-
lendiğini gördük. Hafta ba-
şında Ingiltere'de ekono-
mik büyüme hızının sert bir
1998IyiBaşlamadı
şekikJe yavaşlayacağını (F.T.
05/01/98), hafta sonunda
da Almanya'da işsizliğin
tekrar rekor bir düzeye çık-
tığını öğrendik. (IHT
10/01 /98). Büyük otomotiv
şirkefi GM Avrupa'da çalı-
şan 80.000 işçisinin yüzde
30'unu, getecek 5 sene için-
de işten çıkaracağını açık-
ladı. (IHT 08/01/98). VVsll
Street Borsası, hafta so-
nunda tarihinin en büyük
düşüşlerinden birini yaşadı.
Deflasyon ve
depresyon korkusu
ABD Merkez Bankası Yö-
netim Kurulu Başkanı Alan
Greenspan, önceki cumar-
tesi bir grup ekonomistle
yaptığı toplantıda, ilk defa
deflasyon tehlikesinden söz
açtı ve "deflasyon kısa dö-
nem için belirgin bir tehli-
ke değildir" dedi (WSJ).
Böylece Greenspan, daf-
lasyonun birtehlike olduğu-
nu, yumuşak bir şekilde ka-
bul ediyor, uzun dönemiy-
se açık bırakıyordu.
Greenspan, hisse sene-
di ve gayrimenkul fiyatla-
nnda ani bir duşus yaşanır-
sa bunun ekonomıyi çok
olumsuz etkileyebılecegini
de belirtti, 1929-30 depres-
yonunun böyte bir düşüşten
sonra başladığına dikkati
çekti. Greenspan'ın, bugün
ile 1930'lar arasında bir pa-
ralellik kurması dikkatler-
den kaçmadı ve hem bir
uyan olarak hem de faizle-
rin bundan sonra düşece-
ği şeklinde yorumlandı.
Genel olarak dünya eko-
nomisinin başına bela olan
aşın kapasite sorununu bir
kenara bıraksak bile, Gre-
enspan'ın korkulanna hak
vermeyi gerektiren en az üç
gelişme görmek mümkün.
1- ABD'de uzun dönemli
tahvil getirileri tarihsel ola-
rak rekor bir düzeye gerile-
miş durumda. Piyasalar
ÇukumvalıHerkesi
'97Fiyatlarıyla
Otomobil Sahibi
Bu ava ntajları
kaçırmayın!
1.AVANTAJ
Yalnızca %18.5peşınatla
anahtar teslım fıyatına otomobil
3.AVANTAJ
2. AVANTAJ
Otomobilın anahtar teslim
fıyatından %8.5 ındırimli
seçenek
4.AVANTAJ
Oto teslim ayından sonra
kalan borcunuza taiz işlemıyor,
vade tarkı ödenmiyor.
Aralık "97
fiyatları devam
' ediyor.
Otomobil teslim alıncaya kadar,
oto anahtar teslim fiyat artışlarının
%50'sını sizinyerınıze Çukumvalı
oduyor
Organizasyonumuzla dilediğinız
tüm '98 model 0 km otomobıllerevade farkı ödemeden
sahıp olab/lirsinız Çukurovalı Otomotiv yatıracağınız
peşınat ve taksıtlerıniz ıçın dılersenız
"Banka TemınatMektubu ' dılerseniz
' Noter Tasdikli Teminat Senedı' güvencesı sunuyor
PEŞİNAT
352.795.000 TL
ÖOEMELER
38 X 40.809.800 TL
TOPLAM
1.903.567.400 TL
Pazar günleri açığız.
T E S L İ M
9 ayda I
453.866.000 TL 38 X 36.614.4OO TL 1.845.213.200 TL 9 ayda
556.844.000 TL 38 X 32.609.700 TL 1.796.012.600 TL 9 ayda
659.822.000 TL 38 X 28.605.000 TL 1.746.812.OOOTL 8 ayda
+162.O95.OOOTL 5-6 ayda
Tamamı peşin, anahtar teslimi satışımız vardır.
Sabit taksitlerle. tüm vergiler dahil (anahtar teslim fiyatı)
Peşin fiyaUna peşinatlı sabit taksitli organiıasyon.
1) ŞAHİNS HO Ornek olarak verHmiştir. Otomobılin anahtar teslim Ryrtri.907.000.000 TL'dır.
2) Tesümatlgr başvtıru sırasma göre yapıtacakhr. 3) Oto teslim yeri istanbut'da şirket
merkezindedir. 4) Oto teslim ayınüa otonun anahtar teslim fiyatı ile. sözlefme taritıitıdeki
anahtar teslim fiyatı arasmdaki farieın yarısmı. alıeı 21 gön önce ödemekte yükûmlüdür. 1995
Mayıs • 1997 Hisan ayiarı arasında Şatıin S medel otomobiller ortalama ayltk %4.S1 fiyat laria
görmüştür 5} Pul+Haciz ve Kasko ücreti alıcıya aittir. S) Organizasyomımuz 19 Ocak 1998
lariltine kadanfrr. 7) Kontenjanımtz sımrttdtr. S) Aynnttlı bilgî için 0212 - 613 48 40 no'tu
telefontara başvtırahîlirsimz.
ÇUKUROVALI
— OTOMOTİV
Numunebağ Yolu. Bayrampaşa hcaret Metkszı Kat 1No71-72 (Jumbo karşısı)
Bayrampaşa IST Tel (212) 613 40 40 pbx Faks (212) 612 66 12
Kartal-Mattepe (İrt.) (0216)3053957
* 162.095.000 TL faıla peşmat ötfediğiıtfciakdirde otomobil teslim taribinden 3 ay önce alıcıya
leslim edilir. Yatnu bu durumda attet, teslim tarıfıinde liyat larkımn tamamını Sdemakle
yükûmlüdür.
Ankara
Adana
Adryaman
Çanakkale
Daremie
Dıyarbakır
Eskişehir
İnegöl
(0312)4792634
(0322)3515793
(0416)2167740
(0286)2127809
(0422)6151334
(041212235111
(0222ı 234 68 02
(0224)7155264
İzmir
Lûleburgaz
Malatya
Mardin
Nusaybin
Osmaniye
Siirt
(0232)4831162
(0288/4124671
(0422)3222244
(0482)2266248
(0482)4156005
,0322)8137165
(0484/224 1256
Sankaya (Yozgat) 10354) 7783144
uzun dönemdefiyatarbşı ve
faiz artışı beklemiyorlar. 2)
Enflasyona karşı bırgaran-
ti, sığınak olarak göriılen al-
tının fiyatı bir yılda yüzde
21.5 düştü. 3) Dünyadate-
mel mallannfiyatlanndacid-
di düşüşler var. The Eco-
nomist dolar ındeksine gö-
re yıllık gerilemetertüm mal-
larda 4.8'e; tüm sanayi
mallannda yüzde 17.7'e;
gıda dışı tanm ürünlerin-
de yüzde 22.3'e ulaşıyor
(10/01/98). Küresel bir def-
lasyon ve sonra depresyon
olasılıklan ihmal edıleme-
yecek kadar yüksek.
Hafta ortasında, iki ge-
lişme Asya krizinin ateşine
benzin döktü. İlk gelişme-
de, Endonezya'yı 30 se-
nedir yöneten diktatör Su-
harto, yükselmekte olan
toplumsal muhalefetin ve
boğazlarına kadar borca
batmış çömezlerinin bas-
kısıyla IMPnin dayattğı ma-
li disiplini dikkate almaya-
rak kamu harcamalannı art-
trmayı amaçlayan bir büt-
çe açıkladı.
IMF'nin Endonezya ile
görüşmeyi kesmetehlikesi
ortaya çıktı. Endonezya pa-
rası Rupi, perşembe günü
yüzde 16 değer kaybetti,
Cakarta Borsası ise yüz-
de 12 düştü. Halk, Rupi da-
ha da düşecek korkusuyla
süpermarketlere saldırdı,
büyük bir kargaşa yaşandı.
(IHT 09/01/98). Krizin etki-
siyle Hong-Kong Dolan'nı
ABD Dotan'na bağlayan sis-
tem baskı altına gırdı.
Bu arada HK Borsası çar-
şamba günü yüzde 6, per-
şembe günü yüzde 2.8, cu-
ma günü de yüzde 3.89 de-
ğer kaybetti. Ikinci gelişme
ise Çin'e ilişkin beklentiler-
le ilgiliydi. Çin ekonomisinin
yavaşlamakta oiduğu, ban-
ka sisteminde GSMH'nin
yüzde 25'ine ulaşan şüp-
heli alacaklar stoku (Le
Monde Diplomatique
Ocak 1998) ve bölgedeki
devalüasyonlardan dolayı
ihracatının zorlanmaya baş-
laması gündeme geldi.
Çin'de bir devalüasyon, As-
ya krizini daha da derinleş-
tirecekti. HongKong indek-
sinin yüzde 6 düştüğü gün,
kıta Çin hisse senetlerinin
yüzde 12 değer kaybettiği
görüldü(FT 8/01/98). Haf-
ta sonuna doğru Tayiand,
G-7 grubu ülkelerinden yar-
dımistiyor. (IHT 9/01). G-7
ülkeleri ise Endonezya'nın
borçlannı ödemeyerek ifias
etmesinden korktuklarını
açıklıyorlardı. Çeşitli göz-
lemciler, hafta boyunca
CNN haberlerinde, bölge-
deki en önemli tehlikenin
birtoplumsal çalkantı oldu-
ğunda birleşiyorfardı. En-
donezya ise bu açıdan böl-
genin hasta adamı sayılabi-
lirdi. Bu ülkede generaller
tedbiralmaya başladıklan-
nı açıkladılar Sokaklar şim-
diden asker doluydu.
Borsalar bu basınca
dayanamadı
Başta ABD piyasalan ol-
mak üzere borsalar, bu ba-
sınca dayanamadı. En bü-
yük sarantı iseVVall Street'te
yaşandı. Dow Jones hafta-
ya 7978.99'la girdi. Pazar-
tesi hariç her gün değer kay-
betti. Cuma günü 222.2 pu-
an, yüzde 2.9 düşerek
7580.42'den kapandı. Böy-
lece DJ hafta içinde toplam
yüzde 5 değer kaybetmiş
oluyordu. Cuma günü da-
ha geniş tabanlı Nasdaq
birieşik ve S&P 500'den sı-
rasıyla yüzde 3.36 ve yüz-
de 2.97 değer kaybettiler.
S&P 500 haftayı yüzde 4.86
gerilemiş dara kapadı. New
York'tan yarım gün önce
kapanan Avrupa borsalan,
DJ'nlrt sarSintısını pekhis-'*"'
setmediler. Ama cuma gü-
nü Avrupa borsalan da
Frankfurt'ta yüzde 2.54,
Amsterdam ve Brüksel'de
yüzde 1.25, Londra'da yüz-
de 1.9 geriledı. Milano ha-
nç, bütün borsalar düştü.
Uzakdoğu'da Manila ve
Singapur ındekslerinin sı-
rasıyla yüzde 8.33 ve yüz-
de 7.43 değer kaybetmesi,
krizin yayılarak derinleşme-
ye devam ettığini gösterdi.
Madalyonun
iki yüzü
ABD borsalanndaki bü-
yük sarsınt, birçok gözlem-
ciye göre Asya krizinin ge-
lip kapıya dayanması anla-
mına geliyordu (CNN 10/D1 ;
LA Tımes 10/01/98). As-
ya piyasasındaki depres-
yondan dolayı ABD şirket-
lerinin ihracatı düşerken As-
ya ülkelerindeki devalüas-
yonlar Asya mallannın ABD
iç piyasasına girişini kolay-
laştınyor.
Böylece hem Asya piya-
salanna yönelik ABD şirket-
leri hem de Asyalı şırketler-
le iç pazarda rekabet etme
durumunda kalan ABD şir-
ketlerinin kâr beklentileri ve
dolayısıyla da hisseleri dü-
şüyordu. Tam bu noktada
Greenspan'ın korkusuna
dönersek, ABD şirketleri
hem Asya'da bir depres-
yonla karşı karşıyalar hem
de Asya depresyonunu
ABD'ye ıhraç ettiği için
ABD'de. Nitekim NewYok
Times, "Asya ülkelennin
ABD pazanndaki mal arzla-
nm arttırmalan, ABDşirket-
lerinin kapasite arttınmına
gittikleribirdönemle çakış-
tı ve piyasada mal fazlası
oluşturmayabaşladı" diye
yazıyordu (05/01/98). Bu,
madalyonun bir yüzü.
ABD'nin Asya maüanndan
şikâyeti giderek artacak gi-
bi görünüyor. Madalyonun
öbür yüzünde ise bambaş-
ka bir resim var. En önemli
Japon gazetelerinden Asa-
hi Shimbun'un New
York'taki baş diplomatik
muhabiri Yoichi Funabas-
hi'ye göre krizin aşılabilme-
si için ABD, Asya mallanna
kapısını daha da açmalı,
dolann yükselmesi durma-
lı, birekonomik daralmaya-
ratma olasılığı yüksek oldu-
ğu için Avrupa Para Birti-
ği'nin gerçekleşmesi ön-
lenmeli. Bu iki yakanın ta-
lepleri arasındaki uyumsuz-
luk ve sürtüşme, tekrar art-
maya başlıyor. Evet yıl kö-
tü başladı ve tünelin ucun-
daysa henüz bir ışık yok.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Gündem
Gelenektir, yeni yıla girerken geçmiş değerlen-
dirilir; geleceğin de gündemi belirlenir.
Ülkenin gündeminde nelerin bulunduğu son
günlerin gelişmeleriyle, yeniden gözler önüne se-
riliyor.
Örneğin, toplumdan yükselen tüm "istem çığ-
lıkiannakarşın", ülkeyöneticileri, "işleyenibulun-
mayan cinayetler" (buna isterseniz kısaltarak İBC
diyelim) sorununa çözüm bulmuyor; "gözaltında
kayıplar ve işkence" de aynı ağırlıkla, kalıcılık ka-
zanmış bulunuyor.
Bu sorunlar, doğrudan doğruya "insan yaşamı-
na" ilişkindir. Bunlann ağırlığı karşısında, "enflas-
yon, yoksulluk ve işsizlik" artık umursanmıyor,
savsaklanıyor, daha doğrusu gündemin madde-
leri arasında "ikincil" kalabiliyor.
Hiç kuşkusuz, "kalıcılık" kazanmış bulunan bu
sorunlann olabildiğince kısa bir sürede çözümle-
ri gerekiyor.
Ancak tüm "bu sorunlan aratacak, bunlardan
bin kat daha ağır, bunaltıcı ve yıkıcı "bir sorun da-
ha var: Türkiye kamu yönetimi ya da ülkeyi yöne-
tenler, adı sanı, yeri yurdu "bilinen sanıkları yar-
gının karşısına çıkaramıyor". Bu nokta önemle ir-
delenmelidir.
Yargı karşısına çıkanlmayan sanıklar, üç gruba
aynlıyor, "insan öldürenler; işkence yapanlar" ve
adı "yolsuzluk" olaylanna karışanlar. Sanıklann
"ortak özelliği" tamamının ya doğrudan ya da do-
laylı olarak kamu yönetiminin içinde yer almalan-
dır. Evet, ülkeyi yönetenler de kamuoyu da biliyor
ki "sanıklar", çok büyük bir bölümüyle, "kamu
görevlileridir". Tek başına bu olgu, "her tüıiü so-
rvnun üstündedir" ve bu sorunun çözümü, "top-
lum için gerçekten yaşamsaldır".
Ek olarak yargı karşısına çıkanlmayan kamu gö-
revlilerinin "sayısı" birikimli olarak artıyor; hem de
1, 2, 3, 4, 5, 6... gibi "aritmetik" değil, 1, 2, 4, 8,
16, 32... gibi "geometrik" dizilerle artıyor. Bu sa-
yısal artış bir bakıma doğaldır, çünkü yıllardır, ül-
keyi yönetenler, kamu yönetimini bir kanserli hüc-
re gibi büyüyerek saran bu hastalığın iyileştirilme-
si için hiçbir şey yapmadılar ya da çok az çaba
gösterdiler.
Yargı karşısına çıkanlmayan sanık sayısının gi-
derek artışı, doğal sonuçlannı verdi ve son TBMM
-Sayıştay sahte belge olayının da kanıtladığı gibi-
"niteliksel" birevrim geçirdi. Bu iki çok önemli ku-
rumun "işleyişlerinde" bozukluk olduğu ortaya
çıktı. Işte bu durumun, "aynca ve özenle ele alın-
ması" gerekiyor. Çünkü bu tür "kurumsal bozuk-
luklann düzeltilmesi", sanıklan yargı önüne çıkar-
maktan çok daha güçtür.
Kamu yöneticilerinin, özellikle de "seçimle" iş-
başına gelenlerin bu kurumsal bozulma sürecine,
en azından buna, kesinlikle izin vermemesi gere-
kir.
Gündemde başka neler yok ki "teravih nama-
zının kaç rekât olduğu; kadmlann hangi namaza
ne ölçüde katılabilecekleri; kızlann bekâret dene-
timi ve ibadetin dili" gibi gerçekten 'asıriarönce"
çözümü gereken konular, 1998'in başlannda Tür-
kiye kamuoyunun en çok tartıştığı konular olabi-
liyor. Eğitim programlannı "çağdaşlaştırma girişim-
leri" "maymuna dönüş" biçiminde algılanabiliyor.
•••
Bu ortamda "ya dünyanın gündemi" diye sor-
maya gücünüz kaldı mı? Daha doğrusu, böyle bir
ortamdan kaynaklanan mide bulantınızı bir yana
bırakın, "düşünce sağlığı" kalır mı?
Yıne de kimi dünya gündemi konulanna değin-
mek gerekiyor.
Dünya, Uzakdoğu'da başlayan ekonomik bu-
nalımın etkilerini en aza indirmenin olası yöntem-
lerini tartışıyor.
Dünyanın gündeminin "ana konusu", insanın
"bilinmeyeni arama tutkusunun" çok daha de-
rinleşmesi ve genişlemesidir. Gerçekten de gün
geçmiyor ki "insanın kopyalanması; gen atlasla-
n; okyanuslann derinlıkterinden uzayın sınırsızlı-
ğına"oradan da "bilgisayaryongalanna" uzanan
çok geniş bir alandaki yeni buluşlar gündeme gel-
mesin. Kuşkusuz bu olağanüstü teknolojik de-
ğişme, yeni buluşlann nasıl "üretim" ve pazarta-
ma konusu olacaklanyla ilgili sorunları da günde-
me getiriyor. Özellikle 1998'de "genetikteki" bu-
luşlann, kanser hastalığının iyileştirilmesinde bü-
yük bir aşama sağlayacağına kesin gözüyle ba-
kılıyor.
Kısaca, dünyanın gündemi, Türkiye'nin günde-
minin çok uzağında bulunuyor.
Vergi iadesi
Maliye Bakanlığı'ndan
sahtekârlığa sıkı takip
ANKARA (A.\) -
Maliye Bakanlığı, şubat
ayından itibaren
ücretlilerin vergı
ıadesinde yaşanan fîş ve
fatura sahtekârlığı ile
mücadeleye başlıyor.
Bakanlıkta incelemesi
yapılan vergi iadesi
bildirimlerinde
sahtekârlık oranının
yüzde 50'yi bulması,
yüzde 2-3 'lük
komisyonlarla piyasada
fatura-fış satışının had
safhaya ulaşması
yetkilileri de harekete
geçirdi. Gelirler Genel
Müdürlüğü yetkilileri.
vergi iadesine esas
teşkil eden gider
bildirimlerinm bu yıl
çok daha geniş kapsamlı
ve titiz bir şekilde
denetime almacağını.
bu iş için işverenler
nezdinde de çaiışma
yapılacağını bildirdiler.
Yetkililer, çalışmalar
sırasında gerçeğe aykın
bildirimde bulunan
ücretlilerin söz konusu
belgelerinin iptal
edileceğini, bildirimi
alan işverenlere de 3
katı para cezası
kesileceğini belirttiler.
Defterdardan uyan
Istanbul Defterdan Aldf
Hamzaçebi de işçi ve
memurlar ile
işverenleri, vergi
iadesinde sahtekârlığa
başvurmama ve buna
göz yummama
konusunda uyardığını
söyledi. Hamzaçebi,
"Ücretlileri de
işverenleri de
uyanyorum. Sadece
sahte olanlan değil,
makul ölçüleri
yansıtmayan fatura ve
fişleri de kabul
etmeyeceğiz. Hiç kimse,
5 çuval pirinç, 5 çuval
un, 20 kasa balık
faturası vermesin.
Bunlar kabul
edilmeyecek" dedi.
Hamzaçebi, hem
ücretliler hem de
işverenler açısından
sorun teşkil eden bu tür
yanıltıcı belgeler için
şubat ayından itibaren
yerinde inceleme
başlatacaklannı da
söyledi.