Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yöneönenı: Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordinatörü. Hikmet
Çetinkaya • Yazuşlen Müdürien tbrahim
Yüdız - Dinç Tayanç 9 Sorumlu Müdür.
FiVu-et tlkiz • Haber Merkea Müdürü-
HakanKara#GötsdYönetmen:FikretEser
Dış Haberler. Şinasi Daaı|oğlu • tsohbarat Cengiz
Yıldınm • Ekonoms. Mehroet Saraç • Küitür
Handan Şenköken 9 Spor Vbdülkadir \ ücefanan
• Makalefcr Sami Karaören • Duzetone Abdufiah
Yaaa#Fotoğraf ErdoğıuıKöseogu •Bılgı-Belge
EdibeBugra#YurtHaberlen Mehmel Fara<;
YaymKurulu. İlhajıSdçuk(Ba$kan).
Orhan Erinç, Oklay Karttmke,
HikmeH,etinkaya,ŞüWranS(>ner.
Ergan Baka, DinçTayanç, tbrahim
\ ıldu, Orhan Bursah, Must»fa
Balbay.HakanKara.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay AtatuıkBuivanNo
125, Kaf.4, Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat), Faks:
4195027 • Izmır Temsılcısı: Serdar Kuık, H Ziya
Blv. 1352 S.2/3Tel.44U220, Faks 4419117#Adana
Temsücisi.ÇetinYiğeBoğJu, lnönüCd 119 S.No.l Kat.l,
TeV. 363 12 11, Faks. 363 12 15
Mıiessese Müdürü Ünfin Akmcn #
Koordınatör Ahmtt Koruhan 9
Muhasebe Bûknt Yenertldarc- HDscvin
Gûrtr • lîk-trrıC- Önder ÇeKk• Bılgı-
Işlem Nail taal • Bılgısayaı Sıstem
Mürûvtt Çikr«Saos FkâktKuaı
MEDYA C: # Yoncum Kuntlu
Başkanı • üenel Mudûr Gülbin
Erduran • Koordınatâr Reha
Işıtman fc Genel Mudur Yardımcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-513 8460-61.Faks S138463
Ya\ımUyan ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basm ve Yaymcılık A $
TMcocağı Cad 39 41 Cajaloğlu 34334 Ist PK 246 Istanbu) Tel (0 2121512 05 05 (20 haıl Faks (0 212)513 85 95
12OCAK1998 tmsak: 5.49 Güneş: 7.21 Öğle: 12.19 Ikindi: 14.42 Ak$am: 17.03 Yatsr. 18.30
Erzupum'un
umudu
• ERZURUM(AA)-
Erzurum Valisi Ahmet
Kayhan, Palandöken Kış
Turizmi Merkezı'ne,
2000 yılmda 20 bin turist
bekkdiklerini söyledi.
Her geçen gün gelişme
gösteren Palandöken'de
geçen yıl 3 otelin
temelinin atıldığını
belirten Kayhan, Konakh
bölgesinde 13 turistik otel
için de yakında yer tahsisi
yapılacağmı bildirdi.
Kayhan, Palandöken'deki
tesislerin devreye
girmesiyk Erzurum'da en
az 6 bin işsizin iş
imkânına kavuşacağına
işaret etti.
Çocuğun orman
sevgîsi
• MERStN
(Cumhuriyet) - Mersin
Orman Bölge
MüdüTİüğü. çocuklara
orman sevgisini aşılamak
için tiyatro oyunlan
sahneleyecek. îlk olarak
'Sevgi Ormanı' adlı
oyunu bölge müdürlüğü
sınırlan içinde tüm
ilçelerde sahneleme
karan almdı. Mersin
Orman Bölge Müdürü
Mehmet Deniz, "Bu
yolla çocuklara ve
gençlere ormanı
sevdirerek
ormanlanmızın kıymetini
bilen nesiller yetıştirmeyi
hedefliyoruz" dedi.
ÖSS adaylarına
uyarı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
OSS'ye girecek
üniversite adaylannın,
başvuru belgelerindeki
eksiklerini
tamamlamalanna veya
hatalannı düzeltmelerine
fırsat tanıyan 'Aday Bilgi
Kontrol Formu'nu, 23
Ocak'ta ÖSYM'de olacak
şekilde göndermeleri
gerekiyor. Adaylar. çeşitli
nedenlerle formlann
eilenne ulaşmaması
halindel5Ocakl998
tarihinden sonra
ÖSYM'ye
başvurabilecek. Eksik
veya yanlışı bulunmayan
adaylann formu,
ÖSYM'ye göndermesi
gerekmiyor.
Habep'sîz
yaşayamıyoruz
• ANKARA (AA)-
Ulaştırma Bakanhğı,
TÜBİTAK ıle ortaklaşa
yürüttüğü 'Ulusal
Enformasyon Altyapı
Master Planı' çalışmalan
kapsamında, Türk
halkının iletişim
araçlannı 'ne kadar' ve
'hangi amaçla'
kullandığmı saptamak
amacıyla 41 ilde 3 bin
720 kişi üzerinde anket
çahşması yapıldı.
Türkiye'de televızyonun,
yüzde 69 oranmda haber
izlemek için kullanıldığı
bildirildi. Televizyonu
haber alma amacıyla
kullananlardan ortaokul
terklerin oranı yüzde 62,
ortaokul mezunlanmn
yüzde 68.5, lise terklerin
yüzde 64, lise
mezunlanmn yüzde 74,
üniversite terklerin yüzde
87.5,yüksekokul
mezunlanmn yüzde 77.5,
üniversite mezunlanmn
yüzde 76.4 ve lisansüstü
eğitim görenlerin
oranının yüzde 81.5
olduğu tespit edildi.
Uyduyla takip
• BOLU(AA)-Orman
Bakanı Ersin Taranoğlu,
îstanbul'da orman
alanlanndaki kaçak
yapılaşmayı. uydu
aracıhğıyla takip
edeceklerini söyledi.
tstanbul'da binlerce kaçak
yapımn, orman
arazilerinin üzerinde
bulunduğunu anımsatan
Bakan Taranoğlu, "Şu
andaTürkiye'nin
üzerinden 5 günde bir
geçen uydu söz konusu.
Bu uydu vasıtasıyla,
Istanbul'daki 1 metrekare
büyüklükteki
değişiklikleri
fotoğraflamak suretiyle
tespit edebileceğiz. Bu
sayede, belirli
periyodlarla
ormanlardaki yapılaşmayı
ve tacizlen önlemeyi
amaçhyoruz" dedi.
Din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarmm batıl inançlar ve çağdışı görüşlerle dolu olduğu belirtildi
'Kadın geri planclsvANKARA (CumhuriyetBürosu) - Milli Egi-
tim Bakanhğı Talim Terbiye Kurulu tarafindan
onaylanan din kültürü ve ahlakbilgisi kitaplann-
daki hurafeler, batıl inançlar ve çağdışı anlayış-
lar, araştirma konusu oldu. Araştırmacı-yazar
NazanKuk)ğhıtarafindan yapılan incelemede. din
kültürü ve ahlak bilgisi kitaplannın, kadını yok
sayan dogmalarla örülü olduğu ortaya kondu.
Kuloğlu, din kültürü ve ahlak bilgisi kitapla-
nnda yer alan görüşlerin. "kadınıyok sayan, ka-
yrtsızşartsız erkekegemenliğine itaatedenbir\ar-
hk haline getiren" görüşler olduğunu söyledi.
Araştırmacı-yazar Nazan Kuloğlu, zorunlu
olarak öğretilen din kültürü ve ahlak bilgisi der-
sikitaplannın "içJeractsf durumdaolduğunu söy-
ledi.
Kuloğlu, çağdaş değerlerle örrüşmeyen kitap-
larda "krj-amet korkusuna dayalı" öğelerin yo-
ğunluklu olmasmı da eleştirerek, "Kitaplar Al-
lahsevşayerineABahkortaısuaşıhyor'' dedi. Ku-
loğlu, "kıldan ince. küıçtan keskin sırat köprü-
sü", "iyüikvekörülükleribilgisavar pbinot eden
melekler", "münaûkve kâfırier cennete şreme-
yecek" temalannı sıklıkla işleyen kitaplann, öğ-
• 'Kitaplar Allah sevgisi yerine AUah korkusu aşılıyor' diyen
araştırmacı-yazar Nazan Kuloğlu, 'Kıldan ince, kılıçtan keskin
sırat köprüsü', 'iyilik ve kötülükleri bilgisayar gibi not eden
melekler', 'münafık ve kâfirler cennete giremeyecek'
temalannı sıklıkla işleyen kitaplann, öğrencileri
'paranoyak' hale getirdiğini savundu.
rencileri "paranoyak'' hale getirdiğini savundu.
Kuloğlu, kitaplardayeralanbilgilerin Milli Eği-
tim Bakanhğı"mn 29 Mart 1982 tarihinde Teb-
liğler Dergisi'nde yer alan din kültürü ve ahlak
bilgisi dersinin programından açıkça saptığmı
söyledi.
Programa uymayan görttşler
Programda, din kültürü ve ahlakbilgisi dersi-
nin amacuun, "Temel eğramde öğrenci>e Türk
millieğitimpolitikası doğruttusunda genelamaç
ilkelerine ve Atatürk'ün laiklik ilkesine uygun,
din, İslam dini ve ahlakbilgisi Ile ilgiliyeterii bU-
gi kazandırmak, böylece Atatürkçülüğün, milB
birtik ve beraberüğın, insan sevgisinin dini ve
ahlakiyöndenpekiştirilmesini sağtamak,iyiahlak-
h ve faaktü insanlar yetiştirmek" olduğunu be-
lirtti.Kuloğlu, kitaplardayeT alan, ancakprogram-
la örtüşmeyen, dogmalarla dolu görüşleri şöyle
sualadı:
• ^C^ünHkkızlarakınayakariikocasuıakur-
ban olsundıye" (tl zeyirGündüz- AkifGülle-Gı-
yasettınKaya, 8. Sınıf Din Kültürü ve AhlakBil-
gisi Kitabı, Gendaş Yayınlan, Istanbul 1995).
• "Sizin kadıniar ii/erindckihakkmızonlann
aüeyuvasını si/in hoşlanmadığuuzbiçbir kimse-
ye çîğnetmemekür. Kadmlann da sidcr üzerin-
deki haklan, memleket göreneğine göre her tür-
lü vijim ve giyinüerini temin etmenizdir" (Üze-
yir Gündüz-Akif Gülle-Gıyasettin Kaya, 8. Sı-
nıf Din Kültürüve Ahlak Bilgisi Kitabı, Gendaş
Yayınlan, lstanbul 1995).
• "Kadın ve erkckterin kendi dnslerine göre
gjyinmeleri gerekmektedir" (Üzeyir Gündüz-
Akif Gülle-Gıyasettin Kaya, 8. Sınıf Din Kültü-
rü ve AhlakBilgisi Kitabı, Gendaş Yayınlan, ts-
tanbul 1995).
• "İnsanbğm devamı içinevlenmek nelaktir"
(Nevzat Pakdil-Gıyasettin Kaya- Serdar Müftü-
oğlu, Lise ve Dengi Okullar tçin Din Kültürii ve
AhlakBilgisi 2, Gendaş Yayınlan. lstanbul 1993).
• "Beurü ölçü ve suuriar içinde erkek ve ka-
dımann tanışmalan daha uygun olur" (Üzeyir
Gündüz- AkifGülle-Gıyasettin Kaya. 8. Sınıf Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kitabı, Gendaş Yayın-
lan, îstanbul 1995).
• "Herhangibir kadın,kocasıkendisindenra-
n olduğu halde ölürse, cennete 0rer" (Seyfettin
Yazıcı, Tam Din Bilgileri. Diyanet îşleri Baş-
kanlığı Yayınlan, Ankara 1997).
• "Ev^te asılolan AUah'ınemrinivepeygam-
berterin sünnetini gerçekleştirmektir. Ancakbu-
rada asu dikkat edilecek husus, düğün törenleri
sırasında da İslama uygun hareket etmektir"
(Üzeyir Gündüz-Akif Gülle- Gıyasettin Kaya, 8.
Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kitabı, Gen-
daş Yayınlan, tstanbul 1995).
Suyun
kraüçelm^
keatiııde düzenlenen
Dünya Yüzme, Atiama, Sutopu ve
kronize Şampiyonası'na glden Çîn
te, bir yüzocû ve Mr antrenörûn
ilaçlamia yakaianmast
k
kuşku'
»ş, bu durum ött4dÇinll sporcuian
ftan alünda bırakmıştt Ancak
^ nadan çekflmeya» Çin, başanh
. çadeîek'r sonunda 2 aftın ve 1 gûmoş
efele ederektakım sıralamasında
senkronize dalında dikkalteri çekerken
ekibin performamı gftrülmeyc değerdL
(Fotoğraf:
Ulak-Net projesi ile 64 üniversite birbirine bağlandı
Uzaktan kumanda]ı eğitinı
A!SKARA(AA)-TÜBtTAKbün-
yesinde uygulamaya konulan Ulu-
sal Akademik Netvvork (Ulak-Net)
projesi ile üniversitelerde "Uzak-
tan kumandah eğWm" devri başlı-
yor.
Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi
Merkezi (ULAK- BİM) tarafindan
1.5 yıldır yürütülen proje çerçeve-
sinde, universiteler arasındaki aka-
demik ağ, büyük ölçüde kuruldu.
ULAK-BİM Başkanı Doç. Dr.
YaşarTonta'nın açıklamasma göre
TürkTelekomveüniversiteler ileya-
pılan çahşmalar sonrasmda: îstan-
bul, Ankara ve Izmir arasında 34 me-
gabyte gücündebir tntemet ağı oluş-
turuldu. 29 Nisan 1997'de de aka-
demik ağçalışmayabaşladı. Şu ana
kadar üniversiteler ile merkez ara-
smda 64 bağlantı yapıldı. Kampus
şeklinde yapılanmayan Ankara, ls-
tanbul ve 9 Eylül gibi üniversite-
lerde birden fazla noktalarabağlan-
tı kuruldu, Ay sonundabağlantı sa-
yısının 75'e, projenin akademik ağ
bölümübittiğinde ise 96'yaçıkaca-
ğı belirlendı.
Kamu kuruluşlan katıbyoF
"Ulak-Net öncesine göre bugün
çok güçlü ve hızh bir ağ kuruldu.
Erişim hra 15 kat arto" diyen Doç.
Dr. Tonta, şubat ayından itibaren
DPT, DİE ve diğer araştırma, geliş-
tirme kuruluşlanmn da ağa katıla-
cağını belirtti.
Doç. Dr. Tonta, aralannda Ata-
türk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu.
Milli Kütüphane, UNESCO Türki-
ye Milli Komisyonu'nun da bulun-
duğu çok sayıda kuruluşun, şimdi-
den Ulak-Net ağmagirmek içinken-
dilerine başvurduğunu bildirerek
yıl sonunda 200 dolayında merke-
ze bağlanmış olacaklannı ifade et-
ti.
Doç. Dr. Tonta, altyapımn tü-
müyle kurulmasınm ardından elekt-
ronik bilgi ve belge hizmeti verme
işlemine geçeceklerini söyledi.
Bu amaçla 10 bin bilimsel dergi-
nin bulunduğuYÖK' ün Doküman-
tasyon Merkezi'ni devraldıklannı,
yeni dönemde üniveTsiteler adına
dışandan içerik ve elektronik bilgi
• Ulusal Akademik Ağ
ve Bilgi Merkezi (ULAK
BÎM) tarafindan 1.5 yıldır
yürütülen proje
çerçevesinde,
üniversiteler arasmdaki
akademik ağ, büyük
ölçüde kuruldu. Şubat
ayından itibaren DPT ve
DIE'nin de ağa katılacağı
belirtildi.
kaynaklan satın alma yoluna gide-
ceklerini anlatan Doç. Dr. Tonta,
şunlan söyledi. "Bu proje içinbaş-
langıçta8-10miryon dolarhkbir ma-
ttyetten bahsediliyor. Yühk işletme
rnaliyeti de 2-3 mÜyon dolar. 69 üni-
versitemiz var. Bunlann rümünün
adınatoplulisanssatmalabuiriz. Bu
sağlamrsaGaziosmanpaşa Üniver-
sitesi'nden, 100.YılÜniversteâ'nden,
diğerüniversitelerdenöğrencilerbi-
zebağlanarak istedikleribilgiyiala-
bilecekler. Bu şekilde hiç olanağı ol-
mayan üniversitelerden bügi otoyo-
lu geçinneye çalışıyoruz."
Türkiye'de tnternet kullamcı sa-
yısmmhızla antığını kaydeden Doç.
Dr. Tonta, 1997 başmda 20bin olan
tnternet'e bağlı server sürücü sayı-
sınınyıl sonunda 38 bin 790'a ulaş-
tığını ve günümüzde 150 bin dola-
yında lnternet kullanıcısı bulundu-
ğunu kaydetti.
Şu an 3 megabyte olan yurtdışı
çıkışını da arttırmak istediklerini
vurgulayan Doç. Dr. Tonta, ABD
bağlantısma 2 megabyte'lık bir ila-
ve düşündüklerini, aym şekilde Av-
rupa'ya da en az 10 megabyt'lık bir
bağlantı amaçladıklannı belirtti.
Doç. Dr. Tonta, yeni sistemlebir-
likte, özellikle eğitim ve tıp alanın-
da büyük atıhmlann hayata geçiri-
lebileceğini ifade edeTek bunlan
şöyle sıraladr.
• Uzaktan eğhim: ODTÜ'de ve-
rilen bir dersı Van'daki ya da Tür-
kiye'nin diğer yerlerindeki üniver-
site öğrencilennindedinlemesi, tar-
tışmalara katılması mümkün ola-
cak. Pilot mahiyetinde Ankara hız-
h şehir ağı projemiz var. Bükent,
ODTÜ, Hacettepe ve ULAK- BÎM
arasında video konferans sistemiy-
le uzaktan eğitim yapılacak.
• Tıpta işbüüği: Bu altyapı ile Up
konusunda işbırliği imkânı ortaya çı-
kacak. Röntgen filmlerinin değişi-
mini mümkün kılabilecek bir yapı
bu. Dijital ortamda ses ve görüntü
iletişimi sağlanacak.
• TürkTabip: Türkiye Tıp Bil-
gilendirme Projesi ile doktorlara.
hemşirelere ve diğer tıp personeli-
ne belirli bilgileri hemen ulaştırma-
yı planhyoruz. Ankara Tabip Oda-
sı bu konuda çok istekli.
• Tıpağı:Ankara'datıp fakükeleri
arasında bir tıp ağı kurma çahş-
mamız da var.
Eyüp
Atatürk
büstü
yakıldı
lstanbulHaberServisi-
Eyüp İmam-Hatıp Lisesi
Erkek Bölümü bahcesm-
deki Atatürk büstü, dün
akşam saat 22.30 sırala-
nndakimliği belirleneme-
yen 6 kişi tarafindan ben-
zin dökülerek yakıldı.
Atatürk büstüne yapı-
lan saldın, alevleri gören
yurttaşlann okul bekçisi-
ne ve güvenlik güçlerine
habervermesi üzerine fark
edildi. Yangın sonucubü-
yük hasar gören büst, da-
ha sonragörevlilerce okul
işerisine alındı. Bu arada,
Atatürkbüstünü görüntü-
lemek isteyen basın men-
suplanna ise izin verilme-
di. Yetkililer, olay yerinde
bir adet fitili ateşlenmış
molotofkokteyli bulundu-
ğunu bildirdiler. e-posta: tan (a prizma.net tr
Zenginler
para
dergileri
okuyor
NEWYORK(AA)-
ABD'de yapılan
araştırmalar, zenginlerin
para, yoksullann ise
eğlence dergileri
okuduklannı ortaya
koydu.
îstatistikler. aile olarak en
yüksek gelir düzeyinin
"Fortune" adlı para
dergisini okuyanlarda
görüldüğünü, buna
karşıhk "Entertainment
WeeWy" adlı haftahk
eğlence dergisini
alanlann gelir düzeyinin
düşük olduğunu
kanıtladı. Fortune okuyan
ailelerin ayhk ortalama
gelirleri 6 bin 650 dolar,
eğlence dergisi
okuyanlann ayhk
gelirleri ise 3 bin 400
dolar düzeyinde.
Bir diğer para dergisi
olan "Money" okuyan
ailelerin ayhk gelirlerinin
de 5 bin 350 dolar olduğu
saptandı.
ABD'de en çok satan
dergilerin başmda 4
miryon tirajla "Tune"
geliyor. 3 milyon tirajla
"Sports lllustrated" adlı '
spor dergisi de çok
satanlar arasında. Buna '
karşıhk zenginlerin
dergisi Fortune'nin tirajı
762 bin dolayında
bulunuyor. Yine
zenginlerin rağbet ettiği
*ln Style" adlı moda
dergisi 965 bin 213 adet
satıyor. Bu dergiyi
alanlann ortalama ayhk
geliri 5 bin 500 dolar.
Erkeklerin en fazla tercih
ettikleri dergi ise tahmin
edilebileceği gibi spor
dergileri. Bu dergiyi
okuyanlann yüzde 79'u
erkek.
Buna karşıhk, moda
dergilerinı satın alanlann
yüzde 95'inin kadın
olduğu saptandı.
En çok satan Time
dergisini okuyanlann
yüzde 52'sinin erkek,
yüzde 48'inin de kadın
olduğu belirlendı.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Aksigibi,
I
We)lcome Mtssouri' yıllannda, "Vatan'ın
sinema eleştirmeniydim; işim gücüm, Beyoğ-
lu'nda seans kovalayıp, film izlemek: iyi kötü ayırma-
yıp, hepsine gidiyorum; ayıptır söylemesi, hepsi de
Hollywood filmi! Arada Fransızlann ya da Italyanla-
nn bir fılmi, ya oynar ya oynamaz; Sovyet fılmi gos-
termek vatana ihanetle bir tutuluyor, buna mukabil,
Hollywood'ın en sıradan, en kötü filmlerine bile (al-
tı kısımiık C serisi) ekranlanmızda yer hazır. Halime
bakar mısınız?
Ben ki, toplumcu gerçekçiyim; her eserin, in-
san/toplum/doğa üçgenini ve bunlann, kendileriyle
ve birbirleriyle münasebetlerini -diyalektik yöntem-
le- işlemesini savunuyonjm; bütün 'meselesi', gişe
hasılatı olan {Box/Office) Hollywood filmterini, ne-
resindentutabilir, nasıl degerlendirebilirinrr. O dönem
'Şişli Sosyetesi'nin agzı açık seyretliği pek çok fıl-
mi -bunlara Rita Hayworth'ın 'Gilda'sı dahil- yer-
mişimdir, haklıydım da!... Hele savaş ertesi Sovyet,
Japon ve ttalyan sineması ile kıyaslanırsa, Hollywo-
od süslü bir zavallılık içindeydi: tipik bir 'şablon' si-
neması yapıyordu; 'iş yapan reçeteler' belli, bütün
mesele, bu reçeteteri, 7ş yapan' hangi yıldızla ger-
çekleştirebileceğinde! 'Amerikan Rüyası' en çok iş-
lenen konu, o da bir masal; fitme yoksul ve zengin
iki ayn ve zıt karakterle başlar, film boyunca çatıştı-
nr, sonunda ikisini evlendirip 'happy end'e bağlar-
sın! Onlar erdi muradına, biz çıkalım...
Hollyvvood sinemasınm anafikri,her ne kadar
onlar 'eğlendirmek' derse de seyirayi 'düşündür-
memek'tir; bir de elbet, başka halklan, Made m
USA hayat tarzına ve 'mallanna' alıştırmak! Bu
konudaki başan derecesini ölçmek için, çevrenizde-
ki gençlere bakmanız yetmiyor mu?
Techno' birer masal!..
Bilgisayar teknolojisinin kullanılmayabaşlaması, -
biraz televızyonun da zorlamasıyla- Hollywood'ı
başka bir arayışa itti: artık, anlattıklan, techno' bi-
rer masal; başkatüriü soyiersek, filmde anlatılan -ya-
ni konu- önemini büsbütün kaybetti; aslolan, 'özel
efektler
1
, bunlann mümkün mertebe aklın alamaya-
cağı türden olması: bir manada, Post/Modernizm,
yani 'Yeni Dünya Düzeni' sacayağının üçüncü aya-
ğı, öteki sanat dallanndayaptığını, sinemada da ya-
pıyor,fitmkahramanlan 'kimliklerini' ve 'aidiyetle-
rira' bütünüyteyrarip, neredeyse birrakam, birharf
düzeyine iniyoriar. 'Karakteıier', eski 'şablon 'dan
ya da hayatın içinden, 'tanıdık' tipier olmaktan çıkıp,
sırasına göreya 'yaratık' uzaylılar, ya 'mitologya' tan-
nlan, ya dinozorveyabenzeri 'canavariar', ya da ge-
leceğin yan insanyan robotcyborg'lan olmadılar mı?
Ezkaza, ayaklan yere değecek olsa, dakikasında işi
bazen korku filmlerine, bazen de biçim inceliklerine
döküp, 'seyirtiyidüşündürmekten', yinedevebadan
kaçar gibi kaçmıyorlar mı? Hem niye ben konuşu-
yorum canım, günümüzün sinemayazarianndan b'ı-
risi, geçtiğimizsinema yılınıdeğerlendirirken,benzer
bir 'tesbit' yapmtş!
'Film Çöplüğü...'
"...her alandaki tercihlerimızden zevklerimize
kadar hayatımızı beiirieyen modalann, modelle-
rin ve mitoslann kaynağı olan Amerikan filmle-
rinin evrensel küttûre vurduğu damganın iyice
yoğunlaştığı biryılı daha tamamladıkYedinci sa-
nattal..."
"...modem Amerikan toplumuna özgü ahlaki
standartlann ve geçerii değerlerin dümen su-
yundaki Holtywoodfiimteri,çoğu önceden denen-
miş, tutmuş, sakızlaşmış konu ve temalanyia ka-
lıplaşmış iyi kötü kahramanlann çevresinde ge-
Bşen, beylikheyecan/gerilim öyküteriyte, çoğu kez
aklımızı, gönlümüzü çekmese de, onca zamanı-
mızı ve paramızt aldı yine, belleğimizdeki film
çöplüğünü çoğartarak!..." (Sungu Çapan, 2 Ocak
1998, Cumhuriyet)
Dikkat isterim, ne diyor: 'Film Çöplüğü': tam keli-
mesi budur!
Meselenin 'bam teli'î...
Geldik mi, meselenin bam teline!
1997 yılı boyunca, Haftalık Sinema Gazetesi'nin
verdiği rakamlara göre, 150/160 kadar Vabancı
1
film gösterime girerken, afışe çıkabilen 'yerii'
filmlerin sayısı 14te kalmış; yıl boyunca göste-
rilen filmlerin yüzde 81'i (evet, seksen biri) Ame-
rikan, yüzde 13'ü (evet, on üçû) Türk, yüzde 6^ı
da Avrupa (ve Latin Amerika)fîlmiymiş!... Rakam-
lann yeterince açıkladığı bu vahim durum, gerçekte,
sizce neyi gösteriyor?
Bir kere, ülkemizde küitürpolitkasını yönetenlerin
ne kadar 'sonjmsuz' davrandığırı! Amerikan Sine-
ması, Türkiye film piyasasını silindir gibiezip ge-
çerken, iktidar, bu sinemanın odediği yüzde 26
rüsumuyüzde 10*a indirerek, yüzde 10rüsum ode-
mekmecburiyetine soktuğu Tirk. filmlenyle eşrt-
liyor': hakseveriik bunu gerektirirriş de ondan!
Oysa geçen günkü, 'f\\ ile serçe' benzetmesi, bu
'eş/tf/k'in kime çalışacağını yeterince aydınlatmadıy-
sa; 1997 yılı sinema mevsimi içndeki 'yûzdeter1
,
kime yaradığını açık ve seçik göstemniyor mu?
Hesapça, ecnebi filmler, Türk Rlmleriyle göste-
rime girmekte 'eşit1
, ama ne ornuş, ödediği rü-
sum yüzde 25 olduğu halde, shemalardanTürk
filmlerini silmiş süpürmüş; Türti/e beyazperde-
leri üzerindeki mutlakegemenlğini ilanettniş! Fıl
ile serçe'ye 'eşitlik' tanıdın mı, scnucun ne olacağı,
körkörparmağım gözüne!..Buyemezmiş çpbi, 'eşit-
lik' vergi alanında da olsun diye, Tûrkiye'ye. 'ecne-
b/'filmlerinden alınan rüsumun indiiîlmesijürkfilm-
lerinden de rüsum aiınması dayaalyor, 'Âtatürk'tfı,
laik ve 'alafranga' koalisyon sayastnde, başan da
kazanılıyor. 'fil ile serçe'ye 'dayatımrş' bu ye*ıi 'eş/f-
liğin'getireceği sonuçlar, banakaırsa, bellekterimc-
deki ülm çöplüğünü', iyicegeniştetınektenbaşkaoir
işe yaramayacaktır.
http-J/ www. prizma.net tr/ A1LHAN
httpJ/www.eda.tr/-bikj"ıyay/y azarailhan.htm