22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yöneönenı: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordinatörü. Hikmet Çetinkaya • Yazuşlen Müdürien tbrahim Yüdız - Dinç Tayanç 9 Sorumlu Müdür. FiVu-et tlkiz • Haber Merkea Müdürü- HakanKara#GötsdYönetmen:FikretEser Dış Haberler. Şinasi Daaı|oğlu • tsohbarat Cengiz Yıldınm • Ekonoms. Mehroet Saraç • Küitür Handan Şenköken 9 Spor Vbdülkadir \ ücefanan • Makalefcr Sami Karaören • Duzetone Abdufiah Yaaa#Fotoğraf ErdoğıuıKöseogu •Bılgı-Belge EdibeBugra#YurtHaberlen Mehmel Fara<; YaymKurulu. İlhajıSdçuk(Ba$kan). Orhan Erinç, Oklay Karttmke, HikmeH,etinkaya,ŞüWranS(>ner. Ergan Baka, DinçTayanç, tbrahim \ ıldu, Orhan Bursah, Must»fa Balbay.HakanKara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay AtatuıkBuivanNo 125, Kaf.4, Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı: Serdar Kuık, H Ziya Blv. 1352 S.2/3Tel.44U220, Faks 4419117#Adana Temsücisi.ÇetinYiğeBoğJu, lnönüCd 119 S.No.l Kat.l, TeV. 363 12 11, Faks. 363 12 15 Mıiessese Müdürü Ünfin Akmcn # Koordınatör Ahmtt Koruhan 9 Muhasebe Bûknt Yenertldarc- HDscvin Gûrtr • lîk-trrıC- Önder ÇeKk• Bılgı- Işlem Nail taal • Bılgısayaı Sıstem Mürûvtt Çikr«Saos FkâktKuaı MEDYA C: # Yoncum Kuntlu Başkanı • üenel Mudûr Gülbin Erduran • Koordınatâr Reha Işıtman fc Genel Mudur Yardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-513 8460-61.Faks S138463 Ya\ımUyan ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basm ve Yaymcılık A $ TMcocağı Cad 39 41 Cajaloğlu 34334 Ist PK 246 Istanbu) Tel (0 2121512 05 05 (20 haıl Faks (0 212)513 85 95 12OCAK1998 tmsak: 5.49 Güneş: 7.21 Öğle: 12.19 Ikindi: 14.42 Ak$am: 17.03 Yatsr. 18.30 Erzupum'un umudu • ERZURUM(AA)- Erzurum Valisi Ahmet Kayhan, Palandöken Kış Turizmi Merkezı'ne, 2000 yılmda 20 bin turist bekkdiklerini söyledi. Her geçen gün gelişme gösteren Palandöken'de geçen yıl 3 otelin temelinin atıldığını belirten Kayhan, Konakh bölgesinde 13 turistik otel için de yakında yer tahsisi yapılacağmı bildirdi. Kayhan, Palandöken'deki tesislerin devreye girmesiyk Erzurum'da en az 6 bin işsizin iş imkânına kavuşacağına işaret etti. Çocuğun orman sevgîsi • MERStN (Cumhuriyet) - Mersin Orman Bölge MüdüTİüğü. çocuklara orman sevgisini aşılamak için tiyatro oyunlan sahneleyecek. îlk olarak 'Sevgi Ormanı' adlı oyunu bölge müdürlüğü sınırlan içinde tüm ilçelerde sahneleme karan almdı. Mersin Orman Bölge Müdürü Mehmet Deniz, "Bu yolla çocuklara ve gençlere ormanı sevdirerek ormanlanmızın kıymetini bilen nesiller yetıştirmeyi hedefliyoruz" dedi. ÖSS adaylarına uyarı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - OSS'ye girecek üniversite adaylannın, başvuru belgelerindeki eksiklerini tamamlamalanna veya hatalannı düzeltmelerine fırsat tanıyan 'Aday Bilgi Kontrol Formu'nu, 23 Ocak'ta ÖSYM'de olacak şekilde göndermeleri gerekiyor. Adaylar. çeşitli nedenlerle formlann eilenne ulaşmaması halindel5Ocakl998 tarihinden sonra ÖSYM'ye başvurabilecek. Eksik veya yanlışı bulunmayan adaylann formu, ÖSYM'ye göndermesi gerekmiyor. Habep'sîz yaşayamıyoruz • ANKARA (AA)- Ulaştırma Bakanhğı, TÜBİTAK ıle ortaklaşa yürüttüğü 'Ulusal Enformasyon Altyapı Master Planı' çalışmalan kapsamında, Türk halkının iletişim araçlannı 'ne kadar' ve 'hangi amaçla' kullandığmı saptamak amacıyla 41 ilde 3 bin 720 kişi üzerinde anket çahşması yapıldı. Türkiye'de televızyonun, yüzde 69 oranmda haber izlemek için kullanıldığı bildirildi. Televizyonu haber alma amacıyla kullananlardan ortaokul terklerin oranı yüzde 62, ortaokul mezunlanmn yüzde 68.5, lise terklerin yüzde 64, lise mezunlanmn yüzde 74, üniversite terklerin yüzde 87.5,yüksekokul mezunlanmn yüzde 77.5, üniversite mezunlanmn yüzde 76.4 ve lisansüstü eğitim görenlerin oranının yüzde 81.5 olduğu tespit edildi. Uyduyla takip • BOLU(AA)-Orman Bakanı Ersin Taranoğlu, îstanbul'da orman alanlanndaki kaçak yapılaşmayı. uydu aracıhğıyla takip edeceklerini söyledi. tstanbul'da binlerce kaçak yapımn, orman arazilerinin üzerinde bulunduğunu anımsatan Bakan Taranoğlu, "Şu andaTürkiye'nin üzerinden 5 günde bir geçen uydu söz konusu. Bu uydu vasıtasıyla, Istanbul'daki 1 metrekare büyüklükteki değişiklikleri fotoğraflamak suretiyle tespit edebileceğiz. Bu sayede, belirli periyodlarla ormanlardaki yapılaşmayı ve tacizlen önlemeyi amaçhyoruz" dedi. Din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarmm batıl inançlar ve çağdışı görüşlerle dolu olduğu belirtildi 'Kadın geri planclsvANKARA (CumhuriyetBürosu) - Milli Egi- tim Bakanhğı Talim Terbiye Kurulu tarafindan onaylanan din kültürü ve ahlakbilgisi kitaplann- daki hurafeler, batıl inançlar ve çağdışı anlayış- lar, araştirma konusu oldu. Araştırmacı-yazar NazanKuk)ğhıtarafindan yapılan incelemede. din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplannın, kadını yok sayan dogmalarla örülü olduğu ortaya kondu. Kuloğlu, din kültürü ve ahlak bilgisi kitapla- nnda yer alan görüşlerin. "kadınıyok sayan, ka- yrtsızşartsız erkekegemenliğine itaatedenbir\ar- hk haline getiren" görüşler olduğunu söyledi. Araştırmacı-yazar Nazan Kuloğlu, zorunlu olarak öğretilen din kültürü ve ahlak bilgisi der- sikitaplannın "içJeractsf durumdaolduğunu söy- ledi. Kuloğlu, çağdaş değerlerle örrüşmeyen kitap- larda "krj-amet korkusuna dayalı" öğelerin yo- ğunluklu olmasmı da eleştirerek, "Kitaplar Al- lahsevşayerineABahkortaısuaşıhyor'' dedi. Ku- loğlu, "kıldan ince. küıçtan keskin sırat köprü- sü", "iyüikvekörülükleribilgisavar pbinot eden melekler", "münaûkve kâfırier cennete şreme- yecek" temalannı sıklıkla işleyen kitaplann, öğ- • 'Kitaplar Allah sevgisi yerine AUah korkusu aşılıyor' diyen araştırmacı-yazar Nazan Kuloğlu, 'Kıldan ince, kılıçtan keskin sırat köprüsü', 'iyilik ve kötülükleri bilgisayar gibi not eden melekler', 'münafık ve kâfirler cennete giremeyecek' temalannı sıklıkla işleyen kitaplann, öğrencileri 'paranoyak' hale getirdiğini savundu. rencileri "paranoyak'' hale getirdiğini savundu. Kuloğlu, kitaplardayeralanbilgilerin Milli Eği- tim Bakanhğı"mn 29 Mart 1982 tarihinde Teb- liğler Dergisi'nde yer alan din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin programından açıkça saptığmı söyledi. Programa uymayan görttşler Programda, din kültürü ve ahlakbilgisi dersi- nin amacuun, "Temel eğramde öğrenci>e Türk millieğitimpolitikası doğruttusunda genelamaç ilkelerine ve Atatürk'ün laiklik ilkesine uygun, din, İslam dini ve ahlakbilgisi Ile ilgiliyeterii bU- gi kazandırmak, böylece Atatürkçülüğün, milB birtik ve beraberüğın, insan sevgisinin dini ve ahlakiyöndenpekiştirilmesini sağtamak,iyiahlak- h ve faaktü insanlar yetiştirmek" olduğunu be- lirtti.Kuloğlu, kitaplardayeT alan, ancakprogram- la örtüşmeyen, dogmalarla dolu görüşleri şöyle sualadı: • ^C^ünHkkızlarakınayakariikocasuıakur- ban olsundıye" (tl zeyirGündüz- AkifGülle-Gı- yasettınKaya, 8. Sınıf Din Kültürü ve AhlakBil- gisi Kitabı, Gendaş Yayınlan, Istanbul 1995). • "Sizin kadıniar ii/erindckihakkmızonlann aüeyuvasını si/in hoşlanmadığuuzbiçbir kimse- ye çîğnetmemekür. Kadmlann da sidcr üzerin- deki haklan, memleket göreneğine göre her tür- lü vijim ve giyinüerini temin etmenizdir" (Üze- yir Gündüz-Akif Gülle-Gıyasettin Kaya, 8. Sı- nıf Din Kültürüve Ahlak Bilgisi Kitabı, Gendaş Yayınlan, lstanbul 1995). • "Kadın ve erkckterin kendi dnslerine göre gjyinmeleri gerekmektedir" (Üzeyir Gündüz- Akif Gülle-Gıyasettin Kaya, 8. Sınıf Din Kültü- rü ve AhlakBilgisi Kitabı, Gendaş Yayınlan, ts- tanbul 1995). • "İnsanbğm devamı içinevlenmek nelaktir" (Nevzat Pakdil-Gıyasettin Kaya- Serdar Müftü- oğlu, Lise ve Dengi Okullar tçin Din Kültürii ve AhlakBilgisi 2, Gendaş Yayınlan. lstanbul 1993). • "Beurü ölçü ve suuriar içinde erkek ve ka- dımann tanışmalan daha uygun olur" (Üzeyir Gündüz- AkifGülle-Gıyasettin Kaya. 8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kitabı, Gendaş Yayın- lan, îstanbul 1995). • "Herhangibir kadın,kocasıkendisindenra- n olduğu halde ölürse, cennete 0rer" (Seyfettin Yazıcı, Tam Din Bilgileri. Diyanet îşleri Baş- kanlığı Yayınlan, Ankara 1997). • "Ev^te asılolan AUah'ınemrinivepeygam- berterin sünnetini gerçekleştirmektir. Ancakbu- rada asu dikkat edilecek husus, düğün törenleri sırasında da İslama uygun hareket etmektir" (Üzeyir Gündüz-Akif Gülle- Gıyasettin Kaya, 8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kitabı, Gen- daş Yayınlan, tstanbul 1995). Suyun kraüçelm^ keatiııde düzenlenen Dünya Yüzme, Atiama, Sutopu ve kronize Şampiyonası'na glden Çîn te, bir yüzocû ve Mr antrenörûn ilaçlamia yakaianmast k kuşku' »ş, bu durum ött4dÇinll sporcuian ftan alünda bırakmıştt Ancak ^ nadan çekflmeya» Çin, başanh . çadeîek'r sonunda 2 aftın ve 1 gûmoş efele ederektakım sıralamasında senkronize dalında dikkalteri çekerken ekibin performamı gftrülmeyc değerdL (Fotoğraf: Ulak-Net projesi ile 64 üniversite birbirine bağlandı Uzaktan kumanda]ı eğitinı A!SKARA(AA)-TÜBtTAKbün- yesinde uygulamaya konulan Ulu- sal Akademik Netvvork (Ulak-Net) projesi ile üniversitelerde "Uzak- tan kumandah eğWm" devri başlı- yor. Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAK- BİM) tarafindan 1.5 yıldır yürütülen proje çerçeve- sinde, universiteler arasındaki aka- demik ağ, büyük ölçüde kuruldu. ULAK-BİM Başkanı Doç. Dr. YaşarTonta'nın açıklamasma göre TürkTelekomveüniversiteler ileya- pılan çahşmalar sonrasmda: îstan- bul, Ankara ve Izmir arasında 34 me- gabyte gücündebir tntemet ağı oluş- turuldu. 29 Nisan 1997'de de aka- demik ağçalışmayabaşladı. Şu ana kadar üniversiteler ile merkez ara- smda 64 bağlantı yapıldı. Kampus şeklinde yapılanmayan Ankara, ls- tanbul ve 9 Eylül gibi üniversite- lerde birden fazla noktalarabağlan- tı kuruldu, Ay sonundabağlantı sa- yısının 75'e, projenin akademik ağ bölümübittiğinde ise 96'yaçıkaca- ğı belirlendı. Kamu kuruluşlan katıbyoF "Ulak-Net öncesine göre bugün çok güçlü ve hızh bir ağ kuruldu. Erişim hra 15 kat arto" diyen Doç. Dr. Tonta, şubat ayından itibaren DPT, DİE ve diğer araştırma, geliş- tirme kuruluşlanmn da ağa katıla- cağını belirtti. Doç. Dr. Tonta, aralannda Ata- türk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. Milli Kütüphane, UNESCO Türki- ye Milli Komisyonu'nun da bulun- duğu çok sayıda kuruluşun, şimdi- den Ulak-Net ağmagirmek içinken- dilerine başvurduğunu bildirerek yıl sonunda 200 dolayında merke- ze bağlanmış olacaklannı ifade et- ti. Doç. Dr. Tonta, altyapımn tü- müyle kurulmasınm ardından elekt- ronik bilgi ve belge hizmeti verme işlemine geçeceklerini söyledi. Bu amaçla 10 bin bilimsel dergi- nin bulunduğuYÖK' ün Doküman- tasyon Merkezi'ni devraldıklannı, yeni dönemde üniveTsiteler adına dışandan içerik ve elektronik bilgi • Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAK BÎM) tarafindan 1.5 yıldır yürütülen proje çerçevesinde, üniversiteler arasmdaki akademik ağ, büyük ölçüde kuruldu. Şubat ayından itibaren DPT ve DIE'nin de ağa katılacağı belirtildi. kaynaklan satın alma yoluna gide- ceklerini anlatan Doç. Dr. Tonta, şunlan söyledi. "Bu proje içinbaş- langıçta8-10miryon dolarhkbir ma- ttyetten bahsediliyor. Yühk işletme rnaliyeti de 2-3 mÜyon dolar. 69 üni- versitemiz var. Bunlann rümünün adınatoplulisanssatmalabuiriz. Bu sağlamrsaGaziosmanpaşa Üniver- sitesi'nden, 100.YılÜniversteâ'nden, diğerüniversitelerdenöğrencilerbi- zebağlanarak istedikleribilgiyiala- bilecekler. Bu şekilde hiç olanağı ol- mayan üniversitelerden bügi otoyo- lu geçinneye çalışıyoruz." Türkiye'de tnternet kullamcı sa- yısmmhızla antığını kaydeden Doç. Dr. Tonta, 1997 başmda 20bin olan tnternet'e bağlı server sürücü sayı- sınınyıl sonunda 38 bin 790'a ulaş- tığını ve günümüzde 150 bin dola- yında lnternet kullanıcısı bulundu- ğunu kaydetti. Şu an 3 megabyte olan yurtdışı çıkışını da arttırmak istediklerini vurgulayan Doç. Dr. Tonta, ABD bağlantısma 2 megabyte'lık bir ila- ve düşündüklerini, aym şekilde Av- rupa'ya da en az 10 megabyt'lık bir bağlantı amaçladıklannı belirtti. Doç. Dr. Tonta, yeni sistemlebir- likte, özellikle eğitim ve tıp alanın- da büyük atıhmlann hayata geçiri- lebileceğini ifade edeTek bunlan şöyle sıraladr. • Uzaktan eğhim: ODTÜ'de ve- rilen bir dersı Van'daki ya da Tür- kiye'nin diğer yerlerindeki üniver- site öğrencilennindedinlemesi, tar- tışmalara katılması mümkün ola- cak. Pilot mahiyetinde Ankara hız- h şehir ağı projemiz var. Bükent, ODTÜ, Hacettepe ve ULAK- BÎM arasında video konferans sistemiy- le uzaktan eğitim yapılacak. • Tıpta işbüüği: Bu altyapı ile Up konusunda işbırliği imkânı ortaya çı- kacak. Röntgen filmlerinin değişi- mini mümkün kılabilecek bir yapı bu. Dijital ortamda ses ve görüntü iletişimi sağlanacak. • TürkTabip: Türkiye Tıp Bil- gilendirme Projesi ile doktorlara. hemşirelere ve diğer tıp personeli- ne belirli bilgileri hemen ulaştırma- yı planhyoruz. Ankara Tabip Oda- sı bu konuda çok istekli. • Tıpağı:Ankara'datıp fakükeleri arasında bir tıp ağı kurma çahş- mamız da var. Eyüp Atatürk büstü yakıldı lstanbulHaberServisi- Eyüp İmam-Hatıp Lisesi Erkek Bölümü bahcesm- deki Atatürk büstü, dün akşam saat 22.30 sırala- nndakimliği belirleneme- yen 6 kişi tarafindan ben- zin dökülerek yakıldı. Atatürk büstüne yapı- lan saldın, alevleri gören yurttaşlann okul bekçisi- ne ve güvenlik güçlerine habervermesi üzerine fark edildi. Yangın sonucubü- yük hasar gören büst, da- ha sonragörevlilerce okul işerisine alındı. Bu arada, Atatürkbüstünü görüntü- lemek isteyen basın men- suplanna ise izin verilme- di. Yetkililer, olay yerinde bir adet fitili ateşlenmış molotofkokteyli bulundu- ğunu bildirdiler. e-posta: tan (a prizma.net tr Zenginler para dergileri okuyor NEWYORK(AA)- ABD'de yapılan araştırmalar, zenginlerin para, yoksullann ise eğlence dergileri okuduklannı ortaya koydu. îstatistikler. aile olarak en yüksek gelir düzeyinin "Fortune" adlı para dergisini okuyanlarda görüldüğünü, buna karşıhk "Entertainment WeeWy" adlı haftahk eğlence dergisini alanlann gelir düzeyinin düşük olduğunu kanıtladı. Fortune okuyan ailelerin ayhk ortalama gelirleri 6 bin 650 dolar, eğlence dergisi okuyanlann ayhk gelirleri ise 3 bin 400 dolar düzeyinde. Bir diğer para dergisi olan "Money" okuyan ailelerin ayhk gelirlerinin de 5 bin 350 dolar olduğu saptandı. ABD'de en çok satan dergilerin başmda 4 miryon tirajla "Tune" geliyor. 3 milyon tirajla "Sports lllustrated" adlı ' spor dergisi de çok satanlar arasında. Buna ' karşıhk zenginlerin dergisi Fortune'nin tirajı 762 bin dolayında bulunuyor. Yine zenginlerin rağbet ettiği *ln Style" adlı moda dergisi 965 bin 213 adet satıyor. Bu dergiyi alanlann ortalama ayhk geliri 5 bin 500 dolar. Erkeklerin en fazla tercih ettikleri dergi ise tahmin edilebileceği gibi spor dergileri. Bu dergiyi okuyanlann yüzde 79'u erkek. Buna karşıhk, moda dergilerinı satın alanlann yüzde 95'inin kadın olduğu saptandı. En çok satan Time dergisini okuyanlann yüzde 52'sinin erkek, yüzde 48'inin de kadın olduğu belirlendı. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Aksigibi, I We)lcome Mtssouri' yıllannda, "Vatan'ın sinema eleştirmeniydim; işim gücüm, Beyoğ- lu'nda seans kovalayıp, film izlemek: iyi kötü ayırma- yıp, hepsine gidiyorum; ayıptır söylemesi, hepsi de Hollywood filmi! Arada Fransızlann ya da Italyanla- nn bir fılmi, ya oynar ya oynamaz; Sovyet fılmi gos- termek vatana ihanetle bir tutuluyor, buna mukabil, Hollywood'ın en sıradan, en kötü filmlerine bile (al- tı kısımiık C serisi) ekranlanmızda yer hazır. Halime bakar mısınız? Ben ki, toplumcu gerçekçiyim; her eserin, in- san/toplum/doğa üçgenini ve bunlann, kendileriyle ve birbirleriyle münasebetlerini -diyalektik yöntem- le- işlemesini savunuyonjm; bütün 'meselesi', gişe hasılatı olan {Box/Office) Hollywood filmterini, ne- resindentutabilir, nasıl degerlendirebilirinrr. O dönem 'Şişli Sosyetesi'nin agzı açık seyretliği pek çok fıl- mi -bunlara Rita Hayworth'ın 'Gilda'sı dahil- yer- mişimdir, haklıydım da!... Hele savaş ertesi Sovyet, Japon ve ttalyan sineması ile kıyaslanırsa, Hollywo- od süslü bir zavallılık içindeydi: tipik bir 'şablon' si- neması yapıyordu; 'iş yapan reçeteler' belli, bütün mesele, bu reçeteteri, 7ş yapan' hangi yıldızla ger- çekleştirebileceğinde! 'Amerikan Rüyası' en çok iş- lenen konu, o da bir masal; fitme yoksul ve zengin iki ayn ve zıt karakterle başlar, film boyunca çatıştı- nr, sonunda ikisini evlendirip 'happy end'e bağlar- sın! Onlar erdi muradına, biz çıkalım... Hollyvvood sinemasınm anafikri,her ne kadar onlar 'eğlendirmek' derse de seyirayi 'düşündür- memek'tir; bir de elbet, başka halklan, Made m USA hayat tarzına ve 'mallanna' alıştırmak! Bu konudaki başan derecesini ölçmek için, çevrenizde- ki gençlere bakmanız yetmiyor mu? Techno' birer masal!.. Bilgisayar teknolojisinin kullanılmayabaşlaması, - biraz televızyonun da zorlamasıyla- Hollywood'ı başka bir arayışa itti: artık, anlattıklan, techno' bi- rer masal; başkatüriü soyiersek, filmde anlatılan -ya- ni konu- önemini büsbütün kaybetti; aslolan, 'özel efektler 1 , bunlann mümkün mertebe aklın alamaya- cağı türden olması: bir manada, Post/Modernizm, yani 'Yeni Dünya Düzeni' sacayağının üçüncü aya- ğı, öteki sanat dallanndayaptığını, sinemada da ya- pıyor,fitmkahramanlan 'kimliklerini' ve 'aidiyetle- rira' bütünüyteyrarip, neredeyse birrakam, birharf düzeyine iniyoriar. 'Karakteıier', eski 'şablon 'dan ya da hayatın içinden, 'tanıdık' tipier olmaktan çıkıp, sırasına göreya 'yaratık' uzaylılar, ya 'mitologya' tan- nlan, ya dinozorveyabenzeri 'canavariar', ya da ge- leceğin yan insanyan robotcyborg'lan olmadılar mı? Ezkaza, ayaklan yere değecek olsa, dakikasında işi bazen korku filmlerine, bazen de biçim inceliklerine döküp, 'seyirtiyidüşündürmekten', yinedevebadan kaçar gibi kaçmıyorlar mı? Hem niye ben konuşu- yorum canım, günümüzün sinemayazarianndan b'ı- risi, geçtiğimizsinema yılınıdeğerlendirirken,benzer bir 'tesbit' yapmtş! 'Film Çöplüğü...' "...her alandaki tercihlerimızden zevklerimize kadar hayatımızı beiirieyen modalann, modelle- rin ve mitoslann kaynağı olan Amerikan filmle- rinin evrensel küttûre vurduğu damganın iyice yoğunlaştığı biryılı daha tamamladıkYedinci sa- nattal..." "...modem Amerikan toplumuna özgü ahlaki standartlann ve geçerii değerlerin dümen su- yundaki Holtywoodfiimteri,çoğu önceden denen- miş, tutmuş, sakızlaşmış konu ve temalanyia ka- lıplaşmış iyi kötü kahramanlann çevresinde ge- Bşen, beylikheyecan/gerilim öyküteriyte, çoğu kez aklımızı, gönlümüzü çekmese de, onca zamanı- mızı ve paramızt aldı yine, belleğimizdeki film çöplüğünü çoğartarak!..." (Sungu Çapan, 2 Ocak 1998, Cumhuriyet) Dikkat isterim, ne diyor: 'Film Çöplüğü': tam keli- mesi budur! Meselenin 'bam teli'î... Geldik mi, meselenin bam teline! 1997 yılı boyunca, Haftalık Sinema Gazetesi'nin verdiği rakamlara göre, 150/160 kadar Vabancı 1 film gösterime girerken, afışe çıkabilen 'yerii' filmlerin sayısı 14te kalmış; yıl boyunca göste- rilen filmlerin yüzde 81'i (evet, seksen biri) Ame- rikan, yüzde 13'ü (evet, on üçû) Türk, yüzde 6^ı da Avrupa (ve Latin Amerika)fîlmiymiş!... Rakam- lann yeterince açıkladığı bu vahim durum, gerçekte, sizce neyi gösteriyor? Bir kere, ülkemizde küitürpolitkasını yönetenlerin ne kadar 'sonjmsuz' davrandığırı! Amerikan Sine- ması, Türkiye film piyasasını silindir gibiezip ge- çerken, iktidar, bu sinemanın odediği yüzde 26 rüsumuyüzde 10*a indirerek, yüzde 10rüsum ode- mekmecburiyetine soktuğu Tirk. filmlenyle eşrt- liyor': hakseveriik bunu gerektirirriş de ondan! Oysa geçen günkü, 'f\\ ile serçe' benzetmesi, bu 'eş/tf/k'in kime çalışacağını yeterince aydınlatmadıy- sa; 1997 yılı sinema mevsimi içndeki 'yûzdeter1 , kime yaradığını açık ve seçik göstemniyor mu? Hesapça, ecnebi filmler, Türk Rlmleriyle göste- rime girmekte 'eşit1 , ama ne ornuş, ödediği rü- sum yüzde 25 olduğu halde, shemalardanTürk filmlerini silmiş süpürmüş; Türti/e beyazperde- leri üzerindeki mutlakegemenlğini ilanettniş! Fıl ile serçe'ye 'eşitlik' tanıdın mı, scnucun ne olacağı, körkörparmağım gözüne!..Buyemezmiş çpbi, 'eşit- lik' vergi alanında da olsun diye, Tûrkiye'ye. 'ecne- b/'filmlerinden alınan rüsumun indiiîlmesijürkfilm- lerinden de rüsum aiınması dayaalyor, 'Âtatürk'tfı, laik ve 'alafranga' koalisyon sayastnde, başan da kazanılıyor. 'fil ile serçe'ye 'dayatımrş' bu ye*ıi 'eş/f- liğin'getireceği sonuçlar, banakaırsa, bellekterimc- deki ülm çöplüğünü', iyicegeniştetınektenbaşkaoir işe yaramayacaktır. http-J/ www. prizma.net tr/ A1LHAN httpJ/www.eda.tr/-bikj"ıyay/y azarailhan.htm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear