25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5AĞUST0S1997 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Metro Grup, "Hi-Tech 2000" binasında • Ekonomi Servisi - Gazete. matbaa baskı üretim sistemleri, banka otomasyonu ve güvenlikli baskı sistemleri konusunda hizmet veren şirketleri bünyesinde toplayan Metro Grup, Bağcılar'daki "Hi-Tech 2000" adını verdiği yeni binasına taşındı. 150"ye yakın çalışanı>la 4 bin 200 metrekarelik bınasına yerleşen Metro Grap'un. Metro A.Ş . Delta Limıted ve Metro Servis A.Ş.'den oluşan şirketlennin. yeni merkezden müşterilenne daha ıyı hizmet vermeyi amaçladıklan belirtildi. TURSEM'e 45 milyon dolarlık kredi • Ekonomi Servisi - Avrupa"nın önde gelen tur operatörlerinden TURSEM. ış hacmini kapsamlı olarak genişleterek grubun büyümesini uluslararası finans pıyasalanndan sağladığı 45 milyon dolarlık fonla gerçekleştirecek ilk Türk turizm-seyahat şirketi oldu. TURSEM yetkililen bu yıl Türkiye, Tunus, Kanarya Adalanyla uzun mesafelı ülkelere 800 binin üzennde tursatmayı. 1999 yılına kadar da hava filosunu sekizden 12 uçağa çıkarmayı hedeflediklerini açıkladılar. Bağ-Kur'da yargı yolu Okanıyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bağ-Kur'daki sağ eğilimli yapılanma nedeniyle hukuki işlerin tıkandığı ve REFAHYOL döneminde mağdur edilen memurlann yargıdan sonuç almalannın geciktırildiği öğrenildi. Bağ-Kur Genel Müdür Vekilı Mehmet Koyunoğlu, hukuk müşavirliğine gönderdıği ğe'nelğeyle uyararak, "geciktirmelerin" önlenmesini istedi Eze'nin arazisi 7.5 trilyon lira • BAUKESİR (AA) - Iş Bankasfnın alacağına karşılık el koyduğu Eze Zeytincilik'e aıt Balıkesir'ın Havran ilçesındeki fabrika arazısıne 7.5 trilyon lira bedel bıçıldı. Iş Bankası'nın el koyduğu 68 bin metrekare kapalı alanı bulunan fabnka arazısınin alım-satımı için ilçe mal müdürlüğüne 720 milyar lira vergı ödendiğı öğrenildi. TPAO'nun yurtdışı atagı • ANKARA (AA) - TPAO Genel Müdürü Sıtkı Sancar. Türkiye'nın Cezayir'de yüzde 25 hisse sahibi olduİdan proje kapsamında petrol üretımine önümüzdekı yıl başlanacağını bıldirdı. Sancar, "Kazakıstan'da ekım ya da kasım ayında devamlı üretime başlayacağız'" dedı. Sancar, Azerbaycan'daki Şahdemz projesının üretimınede 1998 sonunda başlanabileceğıni söyledi. Yerli Hyundai, eyttilde piyasada • KOCAELİ (AA)- Güney Kore'nin Hyundai Motor Company ile Türk Kibar Holding ortaklığında. Tzmit'in Alkâhya beldesinde kurulan fabrıkada üretilecek ilk yerlı Hyundai otomobilin, 1998 eylülünde pıyasaya sunulacağı bildırildi. Yıllık toplam 120 bin otomobil ve hafif ticari araç üretim kapasiteli fabrikada. ilk aşamada yılda 50 bin adet araç üretilecek. Rusya, rubleden üç sıfır atacak • MOSKOVA (AA) - Rusya, önümüzdeki yılbaşından itibaren parasından üç sıfır atacak. Devlet Başkanı Boris Yeltsın dün yaptığı açıklamada, 1 Ocak 1998'den geçerli olmak üzere para bınmi rubleden üç sıfır atılacağmı, 1000 rublenın. bır ruble olacağını belirtti. DİE, son 15 yılın en yüksek temmuz ayı enflasyonunu açıkladı: Yüzde 6.3 Enflasyon denetîmden çıktıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KİT ürün fiyatlannı yüksek oranlarda arttıran hükümet, temmuz ayı enflasyonunu son 15 yılın en yüksek rakamına çıkardı. Tem- muz ayında bır önceki aya göre, tüketici fıyatlan yüzde 6.3. toptan eşya fiyatlan yüzde 5.3 düzeyınde yükseldi. Yıllık enf- lasyon, toptan eşya fiyatlannda yüzde 80.7, tüketici fiyatlannda yüzde 85.2 dü- zeyine fırladı. Yılın ilk 7 ayında, fiyatlar tüketici mallannda yüzde 43.9, toptan eş- yada yüzde 43.8 oranında arttı. Hazine Müsteşan Mahfi Eğilmez ile Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'in protokolle açıkladıklan enflasyonla müca- dele programı başlamadan, fiyat artışla- n yıllık yüzde 85 düzeyinı aştı. Hüküme- tın. akaryakıt fıyatlarına yüzde 32, tele- fon kontür ücretlerine yüzde 50, tüpgaza yüzde 17. şeker fiyatlanna yüzde 35 dü- zeyinde yaptığı zam zincirleme olarak tüm mal fiyatlanna yansıdı. Devlet Istatistik Enstitüsü tarafından dün açıklanan fiyat endeksine göre, tü- ketici fiyatlannda son 15 yıldır yalnızca 1993 'te yüzde 4.5 olan, diğer yıllarda yüz- de 1 -2 oranlannda kalan temmuz ayı ay- lıkenflasyonubuyıl yüzde 6.3 düzeyin- de gerçekleşti. Tüketici fiyatlan, geçen ay. yılbaşına göre yüzde 43.9, yıllık da yüzde 85.2 ora- nında arttı. Tüketici fiyatlannda enflas- yon 12 aylık ortalamalara göre yüzde 79.1 düzeyinde gerçekleşti. Tüketici fiyatlannda geçen ay, bir ön- ceki aya göre en yüksek oranlı artış yüz- Şub. Mart Nıs. May. Haz Tem Aû. Eyl. Ek. Kas Ar O c ' Şub Mart Nıs May Haz. Tem. "96 97 de 8 ile Kayseri'de gerçekleşti. Aynı dö- nem itibanyla fiyatlar. Adana'da yüzde 3.7, Ankara'da yüzde 6.6. Diyarbakır'da yüz- de 3.7, IstanbuFda yüzde 6.7. Izmir'de yüzde 7.3 düzeyınde arttı. Aynı dönem itibanyla mal gruplan ara- sında en yüksek oranlı fiyat artışı yüzde 17.8 ile sağlık giderlennde gerçekleşti. Gıda fiyatlan yüzde 3.2. konut gıderlen- nin fiyatlan yüzde 6.6, ev eşyası fiyatla- n yüzde 6.3, ulaştınna hizmetlerinin fi- yatlan yüzde 15.7. kültür hizmetlerinin fiyatlan yüzde 3.3 oranında arttı. Haber- leşmede artış yüzde 41.5"e ulaştı. Toptan eşya fiyatlan temmuz ayında, bir önceki aya göre yüzde 5.3, yılbaşına göre 43.8, yıllık yüzde 80.7 oranında yük- seldi. Toptan eşya fiyatlannda enflasyon. 12 aylık ortalamalara göre. yüzde 78.7 oranında gerçekleşti Toptan eşya fiyatlan sektörler itibany- la, taran ürünlerinde yüzde 1.9 oranında düşerken, madencılikte, özel sektörde yüz- de 6.5, kamuda yüzde 4.9 olmak üzere yüzde 5.3. imalat sanayıinde, özel sektör- de yüzde 6.3. kamuda yüzde 15.2 olmak üzere yüzde 8.5. enerjide de yüzde 3.1 oranında yükseldi Istanbul'da yıllık enflasyon yüzde 90'a dayandı Istanbul Ticaret Odası'nm (İTO) 1985 bazlı Istanbul ÜcretlilerGeçinme Endek- si'ne göre geçen temmuz ayında Istan- bul'da fiyatlar yüzde 2.6 arttı.tlk yedi ay- lık artış oranı yüzde 44.5, temmuz ayı iti- banyla son bir yılda ise yüzde 87.6 oldu. 12 aylık ortalamalara göre yıllık enflas- yon ise yüzde 89 olarak gerçekleşti. Geçen yılın temmuzunda aylık artış yüz- de 1.3, 1996'nin ilk yedi ayında yüzde 46.7, 1996 temmuzu itibanyla bir yılda yüzde 97.9. temmuz aylan itibanyla on ıkı aylık ortalamalara göre ise yüzde 94.8 olmuştu. İzmir'de fiyatlar tzmir Ticaret Odası (İZTO), temmuz ayında İzmir'de toptan eşya fiyatlanmn, bir önceki aya göre yüzde 6.9 arttığını bildır- di. 1993=100 bazh lzmirtli Toptan Eşya Fıyatlan Genel Endeksi kapsamında ener- ji sektöründe yüzde 25.9, imalat sanayi sek- töründe saptanan yüzde 6.9'luk artışa kar- şılık, tanm sektörü genel endeksinde yüz- de 1.5 gerileme kaydedildi. lzmır'de ilk yedi aylık fiyat artışı ise yüzde 39.4 oldu. TÜSİAD, TÜGlAD, TGSD, TİM gibi kuruluşlar önümüzdeki hafta bağış karan alacak Patronlar 8 yıl için toplamyor HAYRİYE MENGÜÇ Borsanın sekız yıllık eğitim için 32 tril- yonluk rekor bağışından sonra, iş dünya- sının önde gelen kuruluşlan da eğıtime destek seferberlıği başlattı. Türkiye Sana- yici ve Işadamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Genç Işadamlan Derneği (TÜGt- AD), Türkiye Ihracatçılar Meclisi (TlM), Türkiye Gıyim Sanayicileri Derneği (TGSD), yönetim kurullannı önümüzde- ki hafta toplantıya çağırarak sekiz yıllık eği- time katkı konusunu görüşme karan aldı. Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin geçen hafta TÜStAD'ı ziyareti sırasında Güney- doğu ve Doğu Anadolu'daki okul kampan- yasına TÜSIAD'm da katılması isteği üze- rine derneğin önümüzdeki hafta üyeleriy- le birtoplantı yapacağı öğrenildi. Toplan- tıda, eğıtime verilecek desteğin tek tek üye- ler bazında mı, TÜSİAD çerçevesinde mi olması gerektiği konusu tartışılacak. Bu arada, TUSİAD'ın ağır toplanndan Koç Grubu'nun önümüzdeki günlerde bü- yük miktarda bağış yapması beklenirken, Sabancı Holding yetkilileri. sekız yıllık eğitime "bağış şeklinde" destek verme- yi düşünmediklerini söylediler. Sabancı Vakfı aracılığıyla eğıtimi desteklediklen- nı belırten Sabancı Holding yetkilileri, "Geçen hafta temelini attığımız 150 mil- TİJSİAD Başkanı Kayhan. TÜGİAD Başkanı Bekdik. Halit Narin. yon dolartık Sabancı Üniversitesi, büyük bir yatırım. Zaten bu konuda gerekeni yapıvonız" dedıler. TÜSİAD dışında TÜGlAD. TtM ve TGSD yönetim kurullan da eğıtime bağış konusu için önümüzdeki hafta bir araya gelecekler. TÜGİAD Başkanı Murat Bek- dik, özel sektörün sekiz yıllık eğitimi des- teklemesi gerektiği görüşüne sıcak bak- tıklannı ve bu anlamda TÜGlAD şemsi- yesi altında olmasa da demek üyelerinin şir- ketlerinden destek şeklinde katkıda bulun- mayı amaçladıklannı belirtti. TlM Başkanı Okan Oğuz ise önümüz- deki hafta yapacaklan toplantıda verecek- leri desteğin ne şekilde olacağı konusunu tartışacaklannı söyledi. Oğuz. u Ya bağış yapacağız ya da Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yapımı tamamlanmamış okulları bitirme yönünde girişimlerimiz olacak" diye konuştu. TGSD Başkanı Turan Sangülle de se- kiz yıllık eğitime destek verdıklerini belir- terek "Dernek toplantısını beklemenin gecikmeye neden olacağı düşüncesiyle. öncelikle tüm üyelerimize faks çekerek TGSD Başkanı Sangülle. dunımu bildiriyoruz" dedi. Türkiye Tektsil Sanayii tşverenleri Sen- dikası Başkanı Halit Narin ise iş dünya- sının eğitimi desteklemesı düşüncesine ka- tıldığını belirterek bağış şeklinde olmasa bile patronlann kişisel çabalarla okul yap- malan gerektiğıni söyledi. Narin. kendisi- ne aıt 15 bin öğrenciy3 eğitim olanağı sağ- layan okullar zinciri bulunduğunu belirte- rek "Türkiye'de bu kadar çok sanayici, müteahhit, ithalatçı varsa, bu insanlar- dan okul istemek bu milletin en tabii hakkı. Hepsi versinler" diye konuştu. ÇİFTÇÎ D O S T U / SADULLAH USUMt Ayçiçeği Üreticisi Sevinmeye KorkuyorKIRKLARELİ - Ayçıçeğinin anavatanı sayılan Trakya'da on binlerce dekararazi, çiçekbah- çesine dönüştü. Her yıl üretici- sini ağlatan ve büyük zararlara sokan ayçiçeği, bu yıl umut va- at ediyor. Renk cümbüşüne bü- rünen kelleler her gün bıraz da- ha büyüyor ve geiişiyor. Eğer, çe- kirdek taneteri de güçlenirse ve- rim yüksek olacak ve Trakyalı çiftçinin yüzü gülecek!.. Son yıllarda dekar başına üre- tim 100 ile 150 kilo civarında olurken, bu yıl beklenen verim 300 kilo. Ancak, bazı yıllar ve- rim noksanlığından, bazı yıllarda düşük fiyattan darbe yıyen üre- ticiler, şimdiden sevinmeye ve hayal kurmaya korkuyorlar. Ni- tekim, bu yıl da acı bir sürpriz ile karşı karşıya kalmamak için daha şimdiden harekete geçti- ler. Bugünlerde önce Sanayi ve Ticaret Bakanı ile ardından da Başbakan ile görüşerek, üreti- ciyi bıraz olsun rahatlatacak fi- yat verilmesini isteyecekler. Son zamlardan önceyapılan hesaplara göre bir kilo ayçıçe- ğinin maliyetı 70 bin liranın üs- tündeydi. Arka arkaya gelen zamlardan sonra ise maliyetin 80 bin lirayı bulacağı tahmın edili- yor. Bu nedenle Trakyalı çiftçi- nin 1 997 yılı ürünü ayçiçeği için gönlünden geçen fiyat 90 bin lira. Beklentisi en azından 80 bin. Mazota, gübreye ve diğer gırdilere gelen zamlar maliyet hesaplannı altüst etti. Hele, akar- yakıta gelen yüzde 32 zam üre- ticileri adeta şoka soktu. 1980 yılından önce çiftliklerinde ma- zottankları bulundurabilen çift- çiler varil ve bidonlarla alışveri- şebaşlamışlardı. Son günlerde ise birteneke mazotu alabılecek çiftçi parmakla gösterilecek ka- dar azaldı. Şakacı bazı çiftçiler, "Böyle giderse mazotu kolonya şişeleri içinde almak zorunda kalacağız" diyorlar. Uretici çok zarar etti Hükümet geçen yıl ayçiçeği- ne 35 bin lira alım fıyatı verdırt- mışti. On binlerce üretici bu fi- yatı az bularak sert tepki gös- terdi. Çünkü maliyet 35 bin lira- nın üstündeydi. Ancak, üretıci- Her yıl üreticisini ağlatan ve büyük zararlara sokan ayçiçeği, bu yıl umut vaat ediyor. lerin bütün çabalarına rağmen, 35 bin liranın üstünde bir tek kuruş bile fark almak mümkün olamadı. Dahada kötüsü, Trak- yabirlik yeterli parası olmadığı ıçın alımlarda etkın olamadı. Tam tersine tüccar ve sanayici piya- saya tamamen egemen oldu. Aslında Erbakan ıleTansu Çil- ler'in de istediğı zaten buydu. Trakyabirlik devre dışı kalın- ca tüccar ve sanayici ayçiçek alım fiyatlarını 25 bin liraya ka- dar düşürdü. Üreticiler de baş- ka alıcı bulamadıkları için tüc- cara boyun eğmek zorunda kal- dı. Bu nedenle on binlerce ay- çiçeği üreticisi perişan oldu. Bankalara ve esnafa olan borç- larını zamanında kapatamadık- ları ıçın yüksek faizler ödediler. Bu yüzden Trakyalı çiftçi 1996 ve 1997 yılı kış ve bahar döne- minı zor koşullar içinde geçırdi. Birçoğu hayvanlannı ve traktö- rünü sattı. Yeni ürün ayçıçeğinı ekerken yeni kredileraldı. Şım- dı, buğdayını peşın para ile ofı- se satanlar borçlarının bır kısmı- nı kapatmaya çalışıyorlar. Ama gene de sıkıntılanndan kurtulma- ları mümkün olamayacak. Buna karşılık tüccar ve sana- yici ucuz topladıklan ayçıçekle- rini yağa dönüştürerek büyük paralar kazandı. Ayrıca, Trak- yabirlik yeterli ayçiçeği alama- dığı için piyasalarda özel sektö- re karşı rekabet edebilecek ka- dar yağ üretemedi. Bu yüzden özel sektör düşük fiyatla kapat- tığı ayçiçeğinden ürettiğı yağla- rı halkımıza yüksek fıyatlarla ye- dirdi. Böylece, hem üretici hem de tüketici zarar gördü. Geçrniş yıllarda yıllık ayçiçe- ği üretimi 1 milyon 100 bin to- na kadar ulaşmıştı. Eğer, üreti- ci para kazanmaya devam ede- bilseydi, yıllık üretim hedefı 2 milyon tondu. Belki de 2 milyon 250 bintonaçıkabilecektik. Ure- tim 2 milyon 500 bin tona yak- laştığı zaman ithalattan tama- men kurtulmuş olacaktık. Ancak, 1980 yılından sonra iş başına gelen hükümetlerın tüccar ve sanayiciden yana ız- lediğı polıtikalaryüzünden, her yıl büyük zararlara maruz kalan üreticiler, ayçiçeği üretimini gi- derek azalttı. Sonuçta üretim 550 bin tona kadar düştü. Ay- çiçeği ve sıvı yağ ithalatımız da aynı oranda arttı. Önceki yıl hükümetin vaatlerı üzenne üretici, ekim alanlannı az daolsagenişletti. Bu kezdeku- raklık yüzünden 850 bin ton ola- rak beklenen rekolte 650 bin tonda kaldı. Beklenen fiyat da verilmediğı için üretici 1996'yı za- rarla kapattı. Ayçiçeği üretimi düştükçe ül- kemizin sıvı yağ açığı arttı. Bu nedenle yıllarca sıvı yağ ve ay- çiçeği ithaline devam etmek zo- runda kaldık. Üretıcilerımızden esirgedığımız paralan yabancı ül- kelerin çiftçilerine adeta arma- ğan ettik. Trakyalı üreticilerın deyimi ile "Biz yemesini bece- remiyoruz, sız buynın yiyin" de- dik. Ayçiçek ve sıvı yağ karşılı- ğında vordiğimiz yüz milyonlar- ca dolarla da yabancı ülkelerin ekonomılerinı destekledık. Yabancı ülkelere saçtığımız paraların onda birini kendi üre- ticilerimizi desteklemek için kul- lansaydık, hem kendi üreticımız hem de ülkemizin ekonomisi gehşecek ve zenginleşecekti. Bu uygulamayı diğer tanm ürün- lerinde de yapabilseydik şımdi Türkiye bugün ağır bır ekonomik bunalım yaşamıyor olacaktı. Bel- ki de ıhracat yapabilecektık. Yeni hükümetten yeni beklentiler * Üretim bölgelerinde yeni hü- kümetten yenı beklentiler var. llgili bakanlıkların ve yetkililerin Trakya. Karadenız, Marmara ve Orta Anadolu bölgelerinde bir araştırma yapması yararlı ola- cakiır. Hükümete önerimiz, ül- ke ekonomisini kalkındırmak ve üreticıyı koruyabılmek için ayçi- çeği tabanfiyatının80 bin lira ola- rak ılan edilmesı ve Trakyabir- lik'in başanlı alımlaryapabilecek mali güce kavuşturulmasıdır. Ayçıçeğine 80 bin lira fiyat önerimizi duyan bazı bürokrat ve malıyeciler ayağa kalkacak ve "Devlet bütçesi batacak" dıye- cektir. Gene bazı gazeteler, "Bu bir seçım yatınmıdır, cebimiz- deki paralar çiftçiye akıtılıyor" türünden yazılar yayımlayacak- tır. Bu iddıaların hepsı gerçek dışıdır. Asıl, üreticınin eline80 bin lira geçmezse devlet bütçesi batacak ye tüketiciler zarar gö- recektır. Üreticiler de para kaza- namadıkları gerekçesı ile ekimi azaltacak ve sıvı yağ konusun- da Türkiye tamamen dışa ba- ğımlı hale gelecektir. Batılı ülkelerin bırçoğunda hem üretıciyı hem tüketıcıyı hem de özel sektörü kazandıracak uygulamalaryaptlmaktadır. Dev- let bu uygulamalardan kazanç- lı çıkmaktadır. Örneğın, bu yıl ayçıçeğine 70 bin lira fiyat, 10 bin lira da prim verilebılir. 70 bin lira malıyeti karşılar, 10 bin lira prim de üretıcinin kân olur. Dev- let, bu 10 bin liralardan zarar görmez, aksıne kâriı çıkar. Ay- çiçeği üretiminin tamamı prim sıstemı ile birlikte kayda gire- ceği için üreticiye verilecek 10 bin liranın üç, beş katı devlete vergı olarak geri dönecektir. Türk tarımının kurtuluşunun çözüm yolu prim sistemidir. • tŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Yeşil Umut Saçıyor Iki gün boyu, yeşilin en güzel tonlan arasında do- laşmanın verdiği aşın iyimserlikten mi, Zonguldak yöresini, havasını özlemekten mi, haftasonu gör- düklerim, duyduklanm, demokrasi yolunda z: ı- cirlerimizi kırmakta olduğumuz yolundakı umu- dumu besliyor. Çaycumanın "Yoğurt ve Kültür Sanat Festiva- //"etkinliklerinde, "demokrasi" panelinhı konuşma- cıları olarak, ÖDEP'in kurucu ve yöneticilerinden Prof. Gencay Gürsoy ve "Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık" eyleminin sözcüsü olarak tanınan Av. Ergin Cinmen ile birlikteyiz. Tabii ki bızlerin bir araya gelmesi değil, bizi ça- ğıran Belediye Başkanı'nın, ev sahibinin ANAP'lı olması, kültür etkinliklerinin düzenlenmesini, yö- rede solda bilinen, ama bu işleri bildikleri kabul edi- len aydınlara teslim etmesi ilginç. Toplantıya ka- tılan dinleyıcilerin, kelimenin tam analamı ile her siyasal düşünce ve örgütlenmeden bir yelpazeyi oluşturmaları, demokrasinin işlerlik kazanmasın- da, çeteler ve şeriatla savaşımda odaklaşılması da- ha da önemli ve anlamlı. ANAP'lı. CHP'Iİ, DSP'liler, soldazıt kardeşlerola- rak bilinenler, sendikacı-işveren-bürokrat köken- liler, yakın dost ve birbirlerinin zaaflan, kendileri- ne göre yanlışları üzerinde saatlerle, en ağır dille tartışabilmekteler.. Büyük Zonguldak madenci direnişini yaratan da bu havaydı elbet. Ama o zaman her sınıftan Zon- guldaklıların çıkarlarının, madenlerin kapatılma- ması ve işçilerin iyi bir ücret almasında buluşma- sı gibi somut bir tek neden vardı. Şımdi sıyaseten ayrı olanların, ortak değerlerde buluşma ve birlik- te iş kotarma çabaları çok daha anlamlı ve önem- li geliyor. Güzelim yeşilin içinde, Türkiye'nin pek çok yö- resinde olduğu üzere, çoğundan fazla olarak çok büyük bir işsizlik ve kaçınılmaz yoksulluk gün- demde. Hâlâ madenden emeklisı ya da işçısi olan aileler en şanslılar arasında sayılıyor. Bu nedenle, bizim içimizi sızlatan, yörenin sanayileşmeyeaçıl- masını büyük sevınçle karşılamışlar. Binlerle ışçılik fabrıkalann açılışını sabırsızlıkla bekliyorlar. Doğanın, yeşilin yok edilişine karşı cıd- di önlemleri önceden aldıklarına da güvenliler. Teş- viklerden yararlanıp önüne gelenin yatırım yapma- sına izın vermemişler. Işçi kapasitesi yüksek, ama bacasız, yöreyi kirletmeyecek sanayi yatırımlarını seçmişler. Maden yöresi yakın günlerde ihracata yönelik ağırlıklı bir tekstil merkezi oluyor. Şimdi- den 3500 işçi kapasiteli bir fabrika ve birçok da- ha küçüğü deneme üretimlerıne geçmişler. Işçilik ücretleri, çalışma koşullan ve sendikal hak- lar üzerinde ışverenlerin zorlanması için zamanın henüz çok erken olduğunu, yöre insanı için önce- lığin bir iş olduğunu düşünüyorlar..Umutlarına, umutsuzluğu sokmamak üzere, "Yannlar çok geç olmasın" sözcüğünü kullanamıyor, yeşilin yok ol- masına, işçinin acımasızcasömürüleceğine ilişkin kaygılanmı içımde saklıyorum. Demokratik birlik- teliklerinin, oradan gelen güçlerinin, bildik olum- suz gelişmelerden farklı bir şeyleri yaratacağı umu- dunu taşımak istiyorum.. iki gün yeşile doyan gözlerimizi Istanbul'un üze- rine çökmüş kirli hava tabakası, koku, gri renk tonlan nasıl rahatsız ediyorsa, bildik güncel tar- tışmalara, sorunlara, gerilimli ortama dönmek de aynı ölçülerde olumsuz etkiliyor. Istanbul'da Tür- kiye genelinde farklı siyasal örgütlenmeler ve dü- şüncelerden bir demokrasi cephesi, ortak eylem birliği oluştunmak hâlâ ne kadar uzakta bir düş. Ister istemez sorguluyorum. Zonguldak'ta, Çay- cuma'da, iç çatışmanın yaşanmadığı Anadolu'nun pek çok merkezinde tanık olduğum, kendiliğinden demokrasi cephesi oluşumu, insanların farklı dü- şüncelere sevgi ile yaklaşması, birbirleriyle tartış- ması ülkeye, düzenimize taşınabilecek mi? Yok- sa oralan da hızla, çoğunluk halimize, buralara mı benzeteceğiz? Hafta sonunun siyasal gelişmelerinin arasında, "eğitim seferberliği" sözcüklerine takılıyorum. Bir- çoğu sonradan boş çıkar. reklamdır biliyorum. Yi- ne de "eğitim seferberliği" sözcükleri etrafında bir demokrasi halkası oluşturulmasından umutlanıyo- rum. Türkiye'de eğitimde gelinen geri noktalar için atılan adımlar belki emekleme bile sayılmaz. Ge- reksinim duyulan yatırımlar ve paralar yanında sağlanacak gibi görünenler devede kulak. Ama bel- ki daha uzun yıllar ağızlara alınmayacak sorunlar hiç değılse masaya yatınldı ya, isterse Zonguldak yeşilin yarattığı umudun izleri olsun, seviniyorum. Erez iranlı Khamoushi'ylegöruştü ECO Kalkınma ve Ticaret Bankası kuruluyor ANKARA (Cumhuri- vet Bürosu) - Ekonomik Işbırliğı Teşkilatı (ECO) Ticaret ve Sanayi Odası 6. Yürütme Kurulu ve 3. Transit Ticaret Komitesi toplantısı, dün Ankara'da başladı. Sanayi ve Ticaret Ba- kanı Yalım Erez, 10 üye- si bulunan ve 350 milyon nüfuslu bir alana yayılan ECO'nun yeniden yapı- lanma sürecmın kademe- li olarak sürdüğünü söyle- di. Erez, ECO Ticaret ve Sanayi Odası toplantısı- nın açılışında yaptığı ko- nuşmada, küreselleşme ve özelleştirme akımlannm dünyada yeni bir ekono- mik düzen ortaya çıkar- dığını kaydederek, ECO 'nun; gümrük duvar- lannın kaldınlmasını, ta- rife ve tarife dışı engelle- rin kaldınlmasını. mal, hizmet ve sermayenin en- gelsiz dolasmasını, transit ticaret kolaylıklannın sağ- lanmasını. bölgesel ticare- ti Dünya Ticaret Örgü- tü'yle uyumlu hale getir- mesıni sağlaması gerek- tiğini vurguladı. ECO Kalkınma ve Ti- caret Bankası'nın yakın- da kurulacağını belırten Erez, ECO'nun ulaşım, iletişim, ticaret ve eneni alanlannda önemli proje- leri bulunduğunu anlattı. ECO Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı iranlı A.N.S. Khamoushi. "tran aleyhinde propa- gandalar yapılmasına rağmen, ECO'da ekono- mik işbirliği süreci geli- şiyor" dedi. tslam Kalkınma Ban- kası ile işbirliğınin de ge- liştirildiğini belırten Kha- moushi, Türkmenıstan \ e tran doğalgazlannın lran üzerinden boru hatlanyla Türkiye \e Avrupa'ya ulaştınlmasına ve lpek Yo- lu üzerinde bir demiryolu yapılmasına yönelik pro- jelerde önemli ılerleme- lerkaydedildiğini söyledi. Türkiye Odalar ve Bor- salar Birliği (TOBB) Baş- kanvekili Erol Gemal- maz, Türkiye'nin Avru- pa Bırliği (ÂB) ile ger- çekleştirdiği gümrük bir- liği nedeniyle. ECO ülke- leri karşısında gümrük ta- rifelerinin daha düşük kal- dığını ve ECO ülkelerinın Türkiye'ye ihracatta avan- taja sahip olduğunu be- lirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear