Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYtT 4 AĞUSTOS 1997 PAZARTESİ
10 HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denızlı
PB
PB
PB
PB
A
A
A
A
26
30
24
27
31
34
30
32
Sinop PB 26 Adana
Zonguldak PB 24 Antalya
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
ÇB
ÇB
A
PB
26
26
25
29
27
30
27
31 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siırt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
31
39
39
35
38
33
25
PB 31
Yurdun kuzey kesım-
lerı parçalı bulutlu.
Marmara'nın doğusu,
Karadeniz, iç Anado-
lu ve Doğu Anado-
lu'nun kuzeyi sağa-
nak ve gökgürültülü
sağanakyağışlı, dığer
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava
sıcaklığı yurdun do-
ğusunda artarken,
yurdun batı ve iç ke-
sımlerinde hissedilir
derecede azalacak.
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
21
26
26
24
25
22
28
21
Münih PB 27 Mılano
Berlın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
A
PB
PB
PB
A
A
2b
26
37
25
30
22
33
31
A 33
ASYA
Moskova PB 24
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
A
PB
PB
PB
PB
PB
A
34
31
35
33
33
35
33
Şam 36
Parçalı bulutlu S'Sİı , Çok bulutlu Yağmuriu
«"»"j
Kariı Sulukar , Gok gurültulu
G U N C E L CÜNEYTARCAYTREK
• Baştarafi 1. Sayfada
girince, Asiltürk gibi bir siyasetçi bile, sağına so-
luna bakmadan particilik uğruna tuhaf şeyler söy-
lüyor.
"Tahriklerden vazgeçilmesini" isterken acaba
kimden, kımlerden söz ediyor? Oysa, köktenci ga-
zetelere, dergilere her sabah şöyle bir göz atıver-
sin, Akit'ten Yeni Şafak'a kadar "tahriklenn asılsa-
hiplerini" bir bir saptayabilecek!
Köktenci günlük bir gazete; bir süredir bugün ve
salı günü tek tek isimlerini saydığı 10'a yakın ili-
mizde mitingler yapılacağını kocaman başlıklarla
ilan ediyor, hele 9 ağustosta Ankara'daki görkem-
li mıtingi neredeyse hemen her satır başında anım-
satıyor.
Öyle derinden gidiyoriar ki, 8 yılın modası geçer-
se yakındır, kepenk indirme, kontak kapama gibi
eylemleri gündeme getirebilirier. Esnaftan ufacık
bir kışkırtma görsünler ya da onay alsınlar, yapma-
yacaklan yoktur.
Asiltürk'ün tahrikçi cepheyi görmemezlikten gel-
mesi. kimilerinin yanında, inanınız solda sıfır kalı-
yor. Kıytırık oylar partisi Büyük Birfik'in Genel Baş-
kanı Muhsin Yazıcıoğtu, gazeteciye coplu hare-
ketle sonuçlanan takkeli azgınlığı "masum ey-
/em"diye niteliyor.
Şu sorulara birilerinin doğru dürüst yanıt verme-
si gerekiyor:
Sayıları üçü geçmeyen köktenci gazeteler dışın-
da kalan "birkısım" medya, "protesto camiye ta-
şındı" veya "8 yıla karşı eylem" gibi manşetlerte
neden çıkıyor acaba?
"Geçmişe mazi" mi?
Dini bütün Müslümanların başında gelen Cum-
hurbaşkanı, "camı çıkışlannda gösteri yapmanın
yanlış" olduğunu durmadan niçin yineliyor?
Yurdun çeşitli illerinde Refah'çı eylemlere toplu
bakan Cumhuriyet'in cumartesi manşeti: "Siyaset
camide."
Acaba, neden? Gazetelerimızi bu başlıklarazor-
layan kökü derinlerde -ve bugün anımsanması zo-
runlu- nedenler olmalı.
Örneğin. 12 Mart muhtırasından sonra (1971-
72'lerde) Mücadele Birliği adındaki kuruluşun ya-
yın organında şu yazılanlar:
"... Kuran kurslanna, imam hatip okullanna el
uzatılırsa bu tyi sonuçlar doğurmaz. Millet muka-
vemet eder. Karşı koyar. Ve Anadolu'da millete
düşman bütün kuvvetler imha edilir. Millet teşki-
latlanmaktadır. Rehber kadrolara sahiptir". Sanki
bugünü yansıtıyor.
Rehber kadrolar? O tarihlerde "Inanacağımız
esaslar-Dikkatle okunmalı ve tatbik edilmeli" baş-
lıklarıyia yayımlanan birbroşür, "rehberkadrolan"
gösterivor:
"Parolamızı tekrar edelim ve unutmayalım:
İmam hatipliler başa geçiyor. Her kardeş gittiği
yerde kurs açacak ve en az beş tanesini de açtı-
racaktır... Yerinde yalandan, iftira etmekten kork-
mayın. Bu bir harptir ve harpte her şey size helal-
dir."
1971'lerdeki Kuran kursu sayısı, 3.000. Bugün
50 binin üzerinde!
Bugün camilerden yeşil bayraklarla çıkıyor, ba-
ğırıyorlar. Çok değil, son 25-30 yıl önce, belli mer-
kezlerden çağrılarla "cemaat-i kübra" namazla-
rında toplanıyorlardı. "Büyük cemaatle namaz!"
(1968'deki) cemaat-i kübra namazlanna "ma-
sum bırgörünüş" veriliyordu. Ama, sonradan Kay-
seri'de, Konya'da.Taksim'desopalı gösterilerden
anlaşıldı ki, irtica içerikli bir halk hareketi provala-
n yapılıyor.
İrtica hareketleri camiden sokağa taştı ve...
1970'lerde siyasal bir partı kimliğine bürünerek
aşama aşama, "aman halkın din duygulannı incit-
meyelim" diyenlerin engin desteğiyle bugünlere
gelindi.
İrtica, camiden çıktı. Devletin -TSKdışında- her
kurumunda yuvalandı. "Müslüman halkı incitme-
yelim" sözleri gözlere gerçekleri kapattı.
Böylece laik cumhuriyet karşıtları Türkiye'nin bi-
rinci partisi oldu.
Hadi temızleyin şimdi; laik cumhuriyeti savunan
baştan sona büyüklerimiz.
Temizleyin...
Neyse o "şey" işte, temizleyin!
Üstüne basmaktan çekinmeyerek...
Başbakan Yılmaz, Washington Post'a verdiği demeçte REFAHYOL'u eleştirdi
4
RP köktendîncflerle iliskilrVVASHENGTON (AA) -Başbakan Mesut Yıl-
maz, ABD'nin en etkın gazetelerinden Was-
hington Post'a verdiği demeçte, Refafi Parti-
si'nin "tüm köktendinci örgiitlerle'" ilişkisinin
bulundu|unu söyledi. Başbakan Yılmaz.
RP'nin binlerce militanını devletin kilit nokta-
lanna yerleştirdiğini belirterek *Üç haftada üst
düzeyde gerekli dcğişiklikleri yapük" dedi.
Başbakan Yılmaz demecinde, laiklik konu-
sunda "çokduyaru" olan yeni hükümetin kurul-
masıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin rahatladı-
ğını belirttı. Yılmaz. "Köktendincilerin liderti-
ğindeki bir önceki hükümetin ülkeye zarar ver-
digine inanıyor musunuz" sorusuna, "Çok faz-
la" yanıtını verdi. Kışisel olarak siyasi partile-
rin kapatılmasına karşı olduğunu belirten Yıl-
maz, RP için mevcut yasanın gereğinin yapıl-
ması gerektiğine ınandığını kaydetti. Yılmaz,
" RP yeni bir isim altında gclip yine yasalara ay-
kın davranırsa >ine kapatüır" dedi.
Başbakan Yılmaz, şunlan söyledi: "Türki-
ye'nin bir Cezayir olması söz konusu değildir.
Türkiye'de laikliğin temelleri çok sağlamdır. Bu
sadece orduya da bağlı değiJdir. RP son seçim-
lerde yüzde 21 oranında o\ aimıştır. Bunun ço-
ğu köktendinci olmayan protesto oylandır. RE-
FAHYOL döneminde iilke içinde çatışmalar ya-
şandL Ordu ve üniversiteler hükümete karşı çık-
ü. Türkiye'nin terorizm, işsizlik ve enflasyon gi-
bi gerçek sorunlan unutukiu. Türk halkı gelece-
ğe yönelik kötümser bir bakış içine girmiştL A-
ma bizim hükümetimiz ile bu değişti ve her şey
normale dönüyor. Ordu rahatladı. Bizim hükü-
metimiz de ordumuz kadar köktendinci tehdi-
de karşı du\ariıdır. Bu nedenle ordunun artık
doğnıdan bu tehditle ilgilenmesine ihtiyaç yok-
tur."
Yılmaz, "RP'nin Mısır'daki Müslüman Kar-
deşler ve diğer radikal örgütler ile ilişkisi var
mı" sorusunu da. "RP'nin bütün köktendinci
gnıplar ile ilişkisi var" diyerek yanıtladı.
Yunanistan sorunu
Türkiye'nin Yunanistan ile banşçı çözüm ve
diyalogdan yana olduğunu kaydeden Yılmaz,
"Uçüncü taraf ile çözümler dahil, hiçbir çözü-
mü olasılık dışı bırakmıyonız" dedi. Yılmaz,
Ege konusunun özel bir durumu olduğunu ve bu
tartışmanın çözümünde, uluslararası hukuk ku-
rallannm uygulanamayacağını belirtti. Başba-
kan Mesut Yılmaz, ABD Başkanı Bill Clin-
ton'ın Kıbns Özel Temsilcisi Richard Holbro-
oke ile işbirliğine ve Kıbns'ta çözüme hazir ol-
duklannı da söyledi.
Mesut Yılmaz şöyle devam etti: "Kıbns'ta çö-
züm ün parametreleri beüidir, iki kesimli, iki top-
lumlu federal çözüm. Rumlarm füze alma kara-
rından bu yana Kıbns Türkhe için bir ulusal gü-
venlik sorunu olmuştur. Bu füzelere izin verme-
yiz. Çünkü Türk topraklannı rahatlıkla vura-
bilirler."
Yılmaz, Avrupa Birliği'nin (AB) gümriikbir-
liğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine
getirmediğinı de vurguladı ve "Bu nedenle bu
ilişki arzu edilmez hale geldi. AB'den iyi niyet
görmezsek çıkarianmıa savunmak zorunda ka-
hnz" dedi.
Ordunun Güneydoğu'da bölücü terorizmle
mücadelede bü>Tik başan gösterdiğini de söy-
leyen Yılmaz, bölgede artık ekonomik, kültü-
rel ve demokratık adımlann atılmasmın zama-
nının geldiğini belirtti. Bölgedeki koşullann
Türkiye'yi Israil ile işbirliğine zorladığını kay-
deden Yılmaz, şunlan söyledi: "İsrail ile her
alanda işbirliğimizi arttırmak ve güçlendirmek
niyetindeyiz. Bu işbirüği olmadan bölgede güç
dengesi ounaz. Bu işbirliği. Suriye ve İran'ı den-
getemektedir."
Eşelmobil ücret makasını açacak
BANU SAL\1AN
ANKARA - Kamu çalışanlanna
enflasyon oranında zam öngören
"eşelmobil" sistemi, 55. hükümetin
yeni bir düzenleme yapmaması du-
rumunda, toplusözleşmeleri 1 Ocak
1997'den itibaren yürürlüğe giren
kamu işçileri için bu ay uygulan-
mayabaşlayacak. Petrol-İş'inrapo-
runda, eşelmobılin. "ücretler ara-
sındaki uçurumu yükselteceği. ka-
yıplara neden olacağı ve sendikal ha-
reketi zayıflatacağT belirtildi.
Petrol-lş'in 1995-1996 yıllığın-
da. "Eşelmobil her açıdan ücretü
için kayıp, işvcren için de kazanç-
tir" başlığıyla sunulan çalışmada,
REFAHYOL hükümetinın bu uy-
gulama ile >üzde 114"lere ulaşan
geçmiş 2 yılın gerçek ücret kaybını
vermeme amacı güttüğü kaydedil-
dı.
Raporda, eşelmobil sıstemiyle
mevcut ücretler arasındaki farklı-
lıklann uçurum bovutuna ulaşaca-
ğı ve işçilerin birliğinin bozulacağı
sa\oınuldu. Petrol-lş'ın hazırladığı
tabloya göre. 110 lira ve 165 lira
olan iki ayn ücrete 12 ay boyunca
aylık yüzde 10'luk enflasyona bağ-
lı artışlar yapıldığında düşük ücret
313.8 liraya, yüksek ücret de 470.8
liraya ulaşıyor. Eşelmobil öncesi i-
ki ücret arasındaki fark 55 lira dü-
zeyindeyken, bir yıl sonunda bu ra-
kam 157 liraya çıkıyor. Raporda,
"Ücretliler ortak çıkara yakın ol-
duklannda büükteliklerini daha ko-
lay sağlayabilmektedirler. Değil
farkh sendika. ayıu sendika üyeleri
arasında >ukandaki tabloda yer al-
dığı gibi ücret farklılıklan eşelmobil
sistemiyle kaçınılma/ biçimde olu-
şacaktır" görüşüne yer verildi.
Iddialann tersine eşelmobil siste-
miyle ücretlerin enflasyona yenik
düşürüleceği belirtilen raporda, dö-
nem başında 1 yıl için yapılacak ar-
tış yenne aylık küçük oranlı artışla-
nn yapılması sonucunda yüksek
enflasyon karşısında değer yitirmiş
ücretlerin alınacağı belirtildi. Ra-
pordaki, 1996 yılının enflasyon de-
ğerleri baz alınarak 100 lıralık üc-
ret üzennden yapılan hesaplamaya
göre, bir yıl için verilen artış yerine
eşelmobil sisteminin uygulanması
durumunda 458.7 lirahk kayıp olu-
şuyor. Bu paranın toplu olarak dö-
nem başında alınması durumunda
değerlendirilebıleceği de düşünü-
len raporda, bileşik faiz hesaplama-
sıyla toplam kaybın 657 liraya ulaş-
tığı kaydedildi. Raporda. eşelmobil
sisteminin. "yaşanan enflasyonun
bir sonraki döneme yansıtılması ve
önceki dönemde yaşanan kaybı te-
lafi etmek için ayn bir oran eklen-
memesi nedeniyle gerçek ücret kay-
bının peşinen kabullenilmesi anla-
mınageldiği" vurgulanırken. "Kay-
bedilen ücret degeri, ancakgecikile-
rek telafi edilebilmektedir. O da ge-
çen dönem kaybını karşıla>acak enf-
lasyon arbşı olursa" denildı.
Petrol-lş'in raponında, eşelmo-
bil sisteminin yalnızca demokratik
rejimin zayıf kaldığı ülkelerde uy-
gulandığına dikkat çekilerek. RE-
FAHYOL hükümetinin bu uygula-
maya gitmek istemesinin amaçlan
şöyle açıklandı:
"Her sözleşme döneminde oldu-
ğu gibi, peşin yüksek bir ücret arü-
şı gerçekleştirUmeme; böylece Hazi-
ne kaynaklannı sermayedarlara ve
rantiye kesimlerine aktarmayı sür-
dürme; mevcut ücret farkhlıklannı
bu yolla daha açma ve işçilerin or-
tak mücadelelerde buluşmalannı
önleme; kamu sektörü ağırlıklı ör-
gütlenmiş sendikalaruı arasını aç-
ma ve zaten zayıf bağlan olan sen-
dikal birliği bozma; işçi sendikala-
nnın gücünü zayıflatma. otomatik
ücret arttşlan ile sendikalan işlevsiz-
leştirme ve bu yolla da üyeleri ile
bağlannı zayıflatma: temiz siyaset,
Türkiye'ye sahip çıkalım sloganlan-
nın etrafinda odaklaşmaya başlayan
sendikalann bu hareketini engelle-
me."
Başbakan Mesut Yılmaz, Türk-
Iş'in eşelmobil karşıtı istemine
olumlu baktığını açıklamasına kar-
şın, henüz uygulamanm değiştinle-
ceğineılişkinkesinbiraçıklamaya-
pılmadı. llk 6 aydan sonra eşelmo-
bil sistemine geçilmesini öngören
toplu iş sözleşmeleri 1 Ocak 1997
tarihinden itibaren geçerli olan
Türk-lş'e bağlı sendikalara üye 236
bin 603 işçi, bu aydan itibaren üc-
retlerine artışın ne kadar olacağını
bekliyor
Eşelmobılin geçerli olması duru-
munda işçilerin ağustos ayı ücretle-
ri bugün açıklanacak temmuz ayı
enflasyonuna bağlı olarak belirle-
necek. Kamu kesiminde sözleşme-
leri ocaktan itibaren başlamayan
363 bin 292 işçi için henüz ilk 6 ay-
lık süre dolmadı.
2000'lerin komutanları belîrlendî EvK kadınlar başarısız
• Baştarafi 1. Sayfada
Donanma Komutanı Oramiral Salim Der-
vişoğlu: Dervişoğlu'ndan boşalan Donan-
• ma Komutanlığı 'na da oramiralliğe terfi e-
den Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramı-
ral Ühami Erdil getirildi.
MGK Genel Sekreteri Orgeneral İlhan
Kılıç, Orgeneral AhmetÇörekçi'nin emek-
liye aynlmasıyla boşalan Hava Kuvvetleri
Komutanlığı naatandı. NATO Güneydoğu
Avrupa Müttefik Kara Kuvvetleri Komu-
tanlığı'na atanacağı öne sürülen Genelkur-
may tkinci Başkanı Orgeneral ÇevikBir'in.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail
Hakkı Karadayı'nın isteğı üzenne 1 yıl da-
ha görevinde kalması kararlaştınldı.
Orgeneral Teoman Koman'ın emekliye
aynlmasıyla boşalan Jandarma Genel Ko-
mutanlığı'na Ege Ordu Komutanı Orgene-
ral Fikret Ozden Boztepe'nin atanması ka-
rarlaşttnldı. Toplantının dünkü bölümünde,
general ve amiralliğe terfi eden albaylann
dunımlan görüşüldü. Başbakan Mesut Yıl-
maz dün YAŞ üyelerine Başbakanlık Ko-
nutu'nda yemek verdi. Yemeğe Karadayn,
Başbakan Yardımcısı İsmetSezgin ile şûra
üyeleri katıldı.
Yemeğin ardından çalışmalanm sürdü-
ren şûra üyeleri Cumhurbaşkanı Süleyman
Demircl tarafindan kabul edildiler. Yılmaz
bugün sabah saatlerinde Genelkurmay Baş-
kanlığı'na giderek YAŞ kararlannı imzala-
yacak. Karadayı ile Sezgin saat 11.30'da
Demırel tarafindan kabul edilecekJer. De-
mirel'in onayının ardından öğleden sonra
kararlar kamuoyuna açıklanacak.
H A F T A L I K
M i Z A H
D E R G I N I Z
YAŞA5IN/
(7İNİO2ORI
nozor
geldilAip Tamer Ulukılıç
AH-ay Martı
Aptülika
AydiH Gündiiz
B. Bayram
Bülent Arabacıoglu
Erdal Belenlioğlu
Faruk Karaçay
Ferhan Şensoy
Fikret Bekler
Kayhan Erkan
Metin Hakyert
Musa Gümüş
Huri İCurtcebe
Sefer SeM
Sencer
Serhat âürpııtar
Sunay Akm
Tarık Tolunay
İİmit Atalay
Vedat Özdemiroğlu
Zafer Temoçin
B A Y İ N İ Z D E N A L M A Y I U N U T M A Y I N I Z
ANKARA (Cumhuri\et
Bürosu)-Kadının Statüsü ve
Sorunlan Genel Müdürlü-
ğü'nce (KSSGM) gerçekleş-
tirilen "Kadın tstihdamuun
GetistirilmesJ Projesi
r
'nın uy-
gulandığı sağlık alanında,
kadınlara yönelik cinsiyet
aynmcılığının sürdüğübelir-
lendi. .\raştırmaya göre ba-
şan sıralamasında evli erkek-
lerbaşta gelirken; evli kadın-
lar sonlarda yer aldı.
"Sağhk Sektöründe Ka-
dınlara Yönelik Tutum ve
Da\ ranışlar: Cinsiyete Daya-
lı Aynmcılık" konulu araştır-
ma, kadınlann sağlık sektö-
ründe yogun olarak çalışma-
lanna karşın, bazı engellerle
karşılaştıklannı ortaya koy-
du. İstanbul'daki özel ve dev-
lete ait sağlık işletmelerinde
1996'da gerçekleştirilen
araştırmaya göre tıpta uz-
manlık sınavmda, kadın tıp
öğrencilen erkeklerden fark-
lı olarak başka alanlara yön-
lendiriliyor. Erkeklerin hâ-
kim olduğu cerrahı, ortope-
di, üroloji gibi alanlara "Bu-
rasıerkekleregöredir" dene-
rek, kadınlann girişınin en-
gellendığı belirtilen araştır-
mada, kadınlara daha ait ba-
samaklardaki alanlann uy-
gun görüldüğüne işaret edil-
dı. Araştırmada, kadın dok-
torlann akademik ılerleme-
de, statü olarak yüksehnede
ve yönetıci mevkilere gelme-
lerinde belirgin bir cinsiyet
aynmcılığma maruz kaldık-
lan belirtildi.
Kadın doktorlann başanlı
olmalan için erkeklerden da-
ha fazla çalışmalan gerekti-
ğine dikkat çekılen araştır-
mada. özellikle evli ve ço-
cuklu olmanın. kadınlann
ılerlemesını zorlaştırdığı
vurgulandı. Kanyer ile kişi-
sel yaşam arasındaki çatış-
manın. kadınlan stresli bir
yaşama sürükledıği savunu-
lan araştırmada, şöyle denil-
di: "Erkekler için evB ve ço-
cuklu olmanın işe etkileri
olumlu olarak yansırken, ka-
dın için evli veçocuklu ounak
işi olumsuz etkili\or. En ba-
şanlı insanların sırasıyia evli
erkekler, bekâr kadınlar, be-
kâr erkekler ve en sonda da
evli kadınlar olduğu saptan-
dL"
Mir'e yardım yarın yolda
I Baştarafi 1. Sayfada
tamiri yapacaklan bildıril-
di. 1999 yılından itibaren
Alpha adı verilen yeni bir
uzay istasyonunun devreye
girmesi bekleniyor.
Bir uzay laboratuvan
olarak hizmet veren Mir,
25 haziranda kendisine
malzeme taşıyan Progress
Kargo gemisin;n hatalı bir
manevrası sonucu meyda-
na gelen çarpışma nede-
niyle ağır hasar görmüştü.
Uzay istasyonundaki 10
güneş enerjisi panelinden
4'ünün de\Te dışı kalması
sonucu Mir'in enerji sevi-
yesinde büyük bir düşüş
yaşanmıştı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
Yeni bakanın, adının ve soyadının hakkını "kül-
tür"de vermesini diliyoruz.
Sayın Talay,
Kültür Bakanlığı SHR ardından CHP hükümet-
leri döneminde biraz "nöbetçi bakanlık" durumun-
da kaldı. Gelen mevsimlik bakanlar iyi niyetle bir
şeyler yapmaya çalıştılar ama hasat zamanı gel-
meden bağbozumu yaşandı.
ANAYOL döneminde Agâh Oktay Güner bütün
hüneriyle girdi bakanlığa.Tyi bir kadrolaşma kültü-
rü yarattı...
Güner, "Kayseri'de bir olay çıkmaması dileğiy-
le", "iyi niyetle" Istanbul Kanatlanmın Altında fil-
minin bu ilimizde oynamamasından dolayı hisset-
tiklerinı beledıye başkanına telefonla iletti.
Ama bu tutum bir Kültür Bakanı'na yakışacak gi-
bi değildi. Biz de çareyi bakanlığın admı değiştir-
mekte bulduk:
Kül-türü Bakanlıöı...
Ardından gelen ismail Kahraman, Güner'den
aldığı bayrağı yere düşürmedi. Kahraman döne-
mi, yönetici yetiştiren okullarda okutulmalı. Dev-
let nasıl çürütülür, bürokrasi yapısı nasıl kısa süre-
de darmadağın edilir sorularının yanıtlarını burada
çok net bulacakları için sağlıklı bir eğitim almış
olurlar.
öyle ki Sayın Talay, Bakanlıkta atama-nakil iş-
lerinde en etkin kişilerin başında odacı Cengiz ge-
liyordu. Bakanlıkte kim neredeydi, ne yapıyordu,
yeni başvuranlann durumu ne, hepsini bilir, üst yö-
netime aktarırdı. Çalışanlar ona şu adı takmıştı:
- Müsteşar Cengiz...
Görevinden alınıp Anadolu'ya geçici gönderi-
len, görevin bitmesine kısa süre kala oradan bir
başka yere sürülenlerin listesini siz de biliyorsunuz.
Her geçici göreve gönderilene yasal olarak "har-
cırah" da veriliyordu. Bir ara harcırah bittiği için sür-
gün yapmakta zorlandılar.
Sürülenler mahkemeye gitti. Kazandı. Kahra-
man ekibi onlara şu yanıtı verdi:
- Efendim kusura bakmayın. Biz yargı kararları-
nı uygulamama kararı aldık.
Kahraman'a da "Paldır Küldür Bakanı" dedik...
İstemihan Talay - istemeden kalay...
RP'liler gibi yargıyı tanımama karan almak, önü-
ne geleni sürmek size yakışmaz. Ama kimi yöne-
tim noktaları var ki ancak oralarda etkin olursanız
damganızı vurabilirsiniz.
Bunlann başında müsteşar geliyor. Bir o kadar
önemli olan da Devlet Tiyatroları (DT) Genel Mü-
dürlüğü...
Müsteşar, bakan adına hareket edebilen bir ki-
şi. Devraîdığınız ve birlikte çalışmaya devam etti-
ğiniz müsteşar kendisini o kadar güçlü hissediyor
olmalı ki size yakın kişilere bile tavır alabiliyor.
DT Genel Müdürü Bozkurt Kuruç'un, Kahra-
man yönetimiyle uzlaşıp uzlaşmaması ayn konu,
ama o dönem kimi yaptıkları var ki insan ister is-
temez Kuruç'un soyadını bilgisayar alfabesiyle
tersten okuyor...
Bakanlığın ödül yönetmeliği, özel tiyatrolara des-
tek yönetmeliği, Yayınlar Dairesi'nin yayımladığı
vesatın aldığı kitaplann gözden geçirilmesi, zaman
geçirilmeksizin düzenlenmesi gereken konular
arasında.
Döner Sermaye Merkezi'nin, Hukuk Müşavirliği
ve Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın çalışmalanm ayn-
ca merak ediyoruz.
Kültür Bakanlığı'nın işleri, Maliye, Dışişleri, Milli
Eğitim Bakanlığı ile doğrudan ilgilidir. DYP-SHP
(CHP) dönemi bakanlan özellikle DYP'nin elinde-
ki Maliye'de kilitlenirdi. Şimdi bu bakanlıklann tü-
mü DSP'li. Kullanılırsa, müthiş bir dörtlü çalışma
ortaya çıkabilir.
Konu geniş, satır dar. Şimdilik bu kadar.
Sözün kısası Sayın Talay, demek istiyoruz ki...
Halkımız görünce sokakta İstemihan Talay'ı... \
Umutsuzlanıp basmasın istemeden kalayı...
îslamcı sermayeye
• Baştarafi I. Sayfada
izsiz fınans sistemleri dene-
time alındığı zaman bir hay-
li şey ortaya çıkabilir."
Şeriatçı örgütlenmeler
ile son yıllarda büyük yay-
gınlık kazanan imam-hatip
liseleri, Kuran kurslan. öğ-
renci yurtlan. özel okul ve
dershaneler gibi eğitim ku-
rumlannın Islami sermaye-
li şirketlerce fînanse edil-
diği ortaya çıkmıştı. Ser-
maye Piyasası Kurulu
(SPK) ile Maliye Bakanlı-
ğı'nın araştırmalan, tslami
sermayeli şirketlerin yıllık
gelirlerinin yüzde 15 kada-
nnı Kuran kurslan, imam-
hatip lisesi ve cami yaptır-
ma dernek ve vakıflan ile
yurtlara aktardığını ortaya
koymuştu.
Genelkurmay, kayıt dışı
ortaklara pay senedi dağıta-
rak yurtdışından yasadışı
yollarla para transfer eden
kâr ortaklığı sistemine da-
yalı Kombassan. Ittifak. tk-
ram, YİMPAŞ gibi holding
ve şirketlerin yanı sıra Tur-
gut Özal'ın başbakanlığı
döneminde bankalara karşı
önemli avantajlar sağlan-
masıyla büyüyen faizsiz fı-
nans kuruluşlannın yıllık
15 milyar dolar gelir elde
ettiğini belirlemişti. Vakıf-
lar yoluyla şeriatçı örgüt-
lenmelere yılda 500 trilyon
lira aktardığı belirlenen ls-_
lami sermayeli şirketlerin,
şeriatçı faaliyetlere aktardı-
ğı bu paralan da vergiden
düştüğü ortaya çıktı. Hal-
kın dinsel duygulannı sö-
mürerek hiçbir hukuksal
geçerliliği olmayan pay se-
netleriyle "kâr ortakhğı"
adı altında para toplayan bu
şirketler, vergi vermemek
ve çeşitli yasal yükümlü-
lüklerden kurtulmak için
kayda girmekten kaçını-
yorlar. Pıyasada dövize or-
talama yüzde 6-8 oranında
faiz uygulamrken, kâr or-
taklığı sistemi ile çalışan Is-
lami şirketlerin döviz üze-
rinden >öizde 20 ile 30
oranlannda getiri vermele-
ri de yeni bir banker skan-
dalının ortaya çıkacağı kuş-
kusunu yarattı.
Gönül bahçemize açüanpencere...
VEYS FM 87.7