23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31AĞUSTOS 1997 PAZAR CUMHURİYET SAY KULTUR KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR A.G. büyük, çok biiyük bir aktör değil yabuzca; oiağan ûstû bir insan, oiağanüstü bir yazar. Günceyi okurken hayaüma girip çıkan birçok ihtiyann bilge, sevimli, sevecen, külyutmaz ama hoşgörünı havasmı anım«ıAnt. Nmo Rota'yıdinlerken.... bir gece içinde. Kiraz ağacırun dibin- de beş altı tane mantar çıkmış. Beyaz, düzgün, masal mantarlan neredeyse. En uzunu, bir kanş boyunda. Sabahın körün- de onlan seyrettim. Puslu, gri, mavi bir sa- bah Mantarlar güzel duruyorlar kiraz ağacının dıbinde. Uzak, bilinmedik bir ülkenin postacılan gibi. Zehirli olabilir- ler mı? Bir mantar kitabım vardı. yıllar- ca önce lyirmi beş yıl önce) Charing Cross'dakı o lacivert kapılı kıtapçıdan al- mıştım. Ankara'dâ evdeki kıtaplıkta du- ruyordur şimdi. Bu mantarlann burada bu sabah zıp dıye karşıma çıkacaklannı bileydim, o kitabı da yanımda taşırdım. Bazı şeyleri bilemiyor insan. Çoğu şeyi. Mutfaktakı saat yediyi on geçiyor. Ev, de- rin bir sabah uykusunda. Bır ıki saat son- ra ben de yatıp uyuyacağım. Şu mantar- lan toplasam şimdi, maydanoz -sarmısak ve kırmızı şarapla kavursam ve iki yu- murtayla bir mantarlı omlet yapsam.. bir bardak da kırmızı şarap. İyi bır sabah kah- valtısı işte. Yıllarca önce Güner, Onay ve ben An- kara'da, Piknik Lokantası'nda kahvaltı ederdik sabahın köründe. Jambonlu om- let, beyaz şarap. (Oruz yıl önce, lisede öğ- renciydim.) Yine dışanya çıkıp, kiraz ağacının dibindeki mantarlara bakıyo- rum. Bembeyaz, dimdik, pınltıh duru- yorlar. Mantarhrla "göz göze" gefiyoruz demek istiyorum ve bu cümlenin sesi gfi- lümsetiy or benL Omletten vazgeçiyorum. Alis Harikalar Diyannda'ki mantarlara benziyorlarbıraz. Üstlerinde nargile içen tırtıllar vardır belki. şimdi görünmüyor- lar nedense. Klarinet beşlisi olanca güzel- liğiyle çalıyor. Bir geceiçinde kaç yere uğ- radım oturduğum yerde. A.G.nin günce- sini okuyorum. îhtiyarlık üstüne son de- rece hüzünlü bir kitap. Yer yer çok komik. çünkü sürekli kendiyle ve çevresiyle dal- ga geçiyor. Öte yandan her aynntıyı deh- sgth ciddiye alan bir çocuk gibi. f Bu çocuksu ciddiyet, kitabın ağırlığını jrttınyor. A.G. seksen iki yaşmda tutmuş bu günceyi. Ölümü değil de ötüm düşün- çesini uzakta tutmak için elınden gelen • A.G.nin güncesini okuyorum. thtiyarhk üstüne son derece hüzünlü bir kitap. Yer yer çok komik çünkü sürekli kendiyle ve çevresiyle dalga geçiyor. Öte yandan her aynntıyı dehşetli ciddiye alan bir çocuk gibi. Bu çocuksu ciddiyet, kitabın ağırlığını arttınyor. A.G. seksen iki yaşında tutmuş bu günceyi. Ölümü değil de ölüm düşüncesini uzakta tutmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. her şeyi yapıyor. Mutfağa yeni bir finn: "Üstünde kırmızı, yeşiL turuncu bir siirü ışık yanıp sönüyor." Yeni bir deri koltuk: " Biraz pahah oldu, karım kızacak. Otur- ması iyi de. içinden kalkması biraz zor oluyor." Kediler. köpekler: "Sabaha kar- ŞL,evin içinde ıshk çalarak haberieşen kûn- selerin sesleriy le uyandım. Kedimiz. sa- londaki biiyük masanın üstünde yatmrç horiuyordu. Kucakla>ip mutfağa götür- düm, boriamaya devam etti yol boyunca." A.G. bûyûk, çok biiyük bir aktör değil yalnızca; oiağanüstü bir insan, oiağanüs- tü bır yazar. Güncesinde bol bol dinden söz açıyor adam gibi. Ben tümüyle din- siz olduğum için bu satırlan daha dikkat- li okudum. Katolik. Protestan, Ortodoks. Müslüman, Budıst... Bubeşlinin içinebir de Yahudileri lcatmak gerekıyor. Bende- niz. hepsine rağmen inanmış bir dınsız olmayı sürdürüyorum, ama en saydığım insanlar. Katolikler. Özellikle sonradan (kırkından sonra) Katolik olanlar. Doğuş- tan Katolik olanlara da bir itirazım yok doğrusu. Dindar olaydım, Katolik olur- dum gözümü kırpmadan. Belki "inanma- manın" en eğlencelı yolu. Katolik olmak- tı. ••• A.G. yemek yemeyi seviyor ve en iyi yerlerdedoyuruyordamağını. Bütüngün- cede kaba saba. y ılışık ve okuru tavlama- ya yönelık bir tek cümle yok. Mesleğıni icra edememenin büyük üzüntüsü sezilı- yor derinden. Bu da tıyatroyu ve oyuncu- lan seven. sayan bır insan için çok üzü- cü. Öte v andan köpekJer ölüyor. eşler dü- şüp kalça kemiklennı kınyorlar. kulaklar duymaz oluyor, katarakt amelıyatlan, işıt- me aygıtlan, dostlann ölümü oysa hayat ınanılmaz bir uygarlıkla sürüyor. A.G.'nin güncesini okurken yıllarca ön- ce. sivilcesi burnunda bir oyun yazany- ken yazdığım bır oyunu düşündüm. Yal- mznğm Oyuncakian. Doksanının üstün- de üç kişi \ ardır o oyunda. Ölümün eşi- ğinde üç kışı. Kötülüğün yeryüzündeki özel temsilcileri gibidirler neredeyse. Yal- nızlık nefreti besler. Nefret de yalnızlığı. Tükenerek ve birbirlerini tüketerek yok olurlar oyun boyunca. A.G.'nin seksen iki yaşmda tuttuğu günceyi okurken hayatıma girip çıkan bir- çok ihtiyann bilge, sevimli. sevecen, küî- yutmaz ama hoşgörülü havasını anımsa- dım. Merak (ınanç değil) merak, her za- man hoşgörüyü taşır yedeğinde. Her ak- şam müzik setinizde bir konçerto dinli- yorsanız ve bunu inatçı bir disiplinle elli yıl sürdürüyorsanız... merakh bır insan- sınız demektir. Gerisi palavradır. Konçer- to yerine Meral L'ğurhı'nun sesini de din- leyebilirsınız. Ruhi Su'yu da. Yeter ki te- levizyon seyretmeyin. Yeter ki tetevizyon seyretmeyin. San basının san balonlannı okumayın. Yeter ki yalnızca kendinize ait birhayatmız olsun. Çocukluğumun man- dolin tmgırtısını, o akordeon sesini, o kır- langıç çoVbasmın tadını dûşûnüyorum. ••• Alec Guinness, güncesinde bır müzeye gidıyor. Velasquez' in bır resmine bakma- ya. Müzedekı gençler, ıtipkakmışlaronu. Çok yüksek sesle konuşuyorlarmış. Kırk altı yaşmda. seksen ikısınde bır aktörle gözgöze anlaştım bu kitabı okurken. Akşamüstü oğlum geldi daktilonun ba- şına: "Baba! Kiraz ağacının dibinde bir sürü mantar çıkmış. Hepsini söktüm sü- pürdüm. merak etrae!" Bahçeye çıkıp kiraz ağacının dibine baktım. Mantarlar yok. Yağmur ha başla- dı, ha başlayacak! Kiraz ağacı rahatlamış gibiydi. Bir sincap oradan oraya zıplıyor- du. Üç beş bobolink. Sonra kötü havayı bekJeyen kargayı gördüm. O çirkin hay- vanoğlu hayvanı... Gülümsedim. Bundan böyle "hoşgörülü" olacağım. Sir PeterHall'unyönettiği tiyatro 5 eylülde üç oyunlaperdelerini açmaya hazırlanıyordu Old Vic Tîyatrosu saühyorKültür Senisi - lngiltere'nin en saygın tiyatro merkezlerinden bi- ri olan Old Vk Tiyatrosu'nun sa- tışa çıkanlma karan sanat günde- mini altüst etti. Ingiliz tiyatrosu- nun bir diğer önemli merkezi olan ve Old Vic Tiyatrosu'nun bir an- lamda doğum yeri olarak kabul edilen The Royal National Theat- re'ın tiyatro yönetmeliğini yapan RichardEyre, bu ünlü tiyatro mer- kezinin sanat dışı yöneumlerin eli- ne geçmesini önlemek amacıyla Old Vic Tiyatrosu'nu satın almak istedığini belirtti. Ancak Old Vic Tiyatrosu'nun bir anlamda en bü- yük rakiplerinden biri tarafından satın alınması fıkri pek çok tartış- mayı da berabennde getirdi. Şu sıralar Old Vic Tiyatro- su'nun satışı, tiyatronun yönetme- ni olan Sir Peter HaB için büyük bir üzüntü kaynağı olurken Ric- hard Eyre için ise bu durum tiyat- royu satın alıp almamak konusun- da önemli bir karar vermesine ne- den oluyor. Geçen günlerde The Royal Na- tional Theatre'tn yönetmeni Ric- hard E>Te, kendisi tarafindan yö- netilen ve kapalı gışe oynayan tam üç oyunun gösteriminden dolayı geçen haftalarda çok yoğun bir gün geçirdi. Aynı gün içerisinde OBvierTnatrosu'nda sahnelenen- Guys and Dolls adlı show'un en büyük hıti "Sit Down, You're Roc- kin' the Boaf'un bıs çağnlannı dinledi, ardından Lyttelton'da Da- vid Hare'nin yeni oyunu Amy"s VV ew'un ve son olarak CottesJoe Ti- yatrosu'nda sahnelenen Gnakes- peare'ın ünlü Kral Lear trajedisı- nin son sahnelerini izledikten sonra şu yorumu yaptı: "Eğer bundan da- ha iyisinin olama- yacağını söylersem çokdaabartmışoi- mamsanınm." Aynı gün. 1 mil- den daha az bir uzaklıkta lngilte- re'nin en önemli ti- yatrolanndan biri olan Old Vic Ti- yatrosu'nda, 43 yıllık bir tiyatro geçmişine sahip olan ve 66 yaşın- daki Peter Hall da kendisinin yönetti- ği ve 5 eylül günü gösterime girecek olan Kral Lear'in prova çalışmalan- nı sürdürüyordu. Hall'undaOldVic Tiyatrosu'nun 5 eylül günü perdelerini açtığında repertuannda üç ayn oyun olacak- tı. Ancak Old Vic Tiyatrosu'nun sahibı Kanadalı ışadamı Ed Mir- vish ve oğlu David'ın yaptığı bir açıklama. Old Vic Tiyatrosu'nun tüm projelerini altüst etti. Mirvish ailesinin geçen günlerde yaptığı bu açıklamada, ekonomik olanak- sızlıklar nedeniyle Old Vic Tiyat- rosu'nu satışa çıkarmak zorunda kaldıklannı bildirmeleri sanat çev- relerinde büyük bir üzüntüye ne- den oldu. The Royal National Theatre ve 43 yıllık bir tiyatro geçmişine sahip olan Peter Hall'un yönettiği Old Vîc Tiyatrosu'nun sahipieri Old Mc Tiya- trosu'nu satışa çıkarmak zorunda kaldıklannı bildirdil- er. Royal National Theatre'ın vönetmeni Richard E\re, tiyatroy u satın almak istediklerini belirtti. Old Vic isimlı bu iki büyük Ingı- liz Tiyatrosu'nu buluşturan ortak nokta, Eyre'ın belirttiği gibi 'The Royal National Tiyatrosu'nun kal- bi' sayılan ve Old Vic Tıyatro- su'nda yer alan The Royal Nati- onal Studio. The Royal National Tiyatrosu, Old Vıc'deki bu stüdyo- da doğmuş, gelişmiş ve daha son- ra South Bank'e taşınmıştı. Oüvier'den sonra Pfeter Hall 1818'de kurulduğu ilk yıllarda Old Vic Tiyatrosu, pek çok seks skandallan ve yolsuzluklarla gün- deme gelmiştı. Daha sonra Lord OIKier'm tiyatronun başma geç- mesi ve John Gieigud. Ralph Ric- hardson.Richard Burton ve VKi- en Leigh gibi önemli ısimlenn yer aldığı çalışmalar sonunda Old Vic,"saygın bir tiyatro' görünümü kazandı. Lord Olivıer'ın Old Vic Tıyat- rosu'na kazandırdığı bu sanat ru- hunu günümüze taşıyan ise. Royal Shakespeare Company'den sonra Old Vic Tiyatrosu'nun yönetmen- liğini üstlenen Sir Peter Hall oldu. Geçen günlerde Ed Mirvish \e oğlu David'in Old Vic Tiyatro- su'nun kendilerini çok büyük ma- lı knze sokan resto- rasyon çalışmalan yüzünden 1982 yı- İmdan bu yana ver- diği maddi desteği çekeceklerini açıkla- malanmn ardından sanatseverler tiyatro- nun kurtanlması için çalışmalara başladı. İlk olarak Ric- hard Eyre. The Ro- yal National Theat- re'nin üst düzey yet- kilileriyle yaptığı bir toplantıda Old Vic Tiyatrosu içinde yer alan ve The Royal National Tiyatro- su'na ait olan stüd- yonun yanı sıra tüm tiyatroyu satın almak için görüşmeiere başladı. Old Vic Tiyatro- su'nun yönetmeni Hall ise. en büyük duşünün tiyatronun maddi destek bulmasınm ardından haftanrn ye- di günü perdelerini izleyicilere açacak bir tiyatroya dönüştürmek olduğunu ifade etti. Eyre ise bu açıklamanm ardın- dan. Old Vic Tiyatrosunun satışı- na ilişkın görüşlennı ise şöyle be- lırtıyor: "Belki bu biraz kau bir strateji olarak görülebilir. ancak bu tiyatroyu biz satın alırsak en azından tiyatronun sanat dışıyöne- timlerin eüne geçmesini önleyebi- liriz." Eyre'nın bu konudaki endişele- rı çok da yersiz değil. Bundan 15 yıl önce Mirvish ailesinin Old Vic Tiyatrosu'na ekonomik destek vermesinden önce bu görevi bir süre üstlenen Lord Lkwd-Webber, tiyatronun bir bölümünü bir sanat okuluna çevirmeyi istemişti. Halen Theatre RoyaL VVindsor ve Playhouse, Lh'erpool'u yöne- ten ve geçen yazdan ben Old Vic Tiyatrosu'nun yapımcılığım üst- lenmiş olan Bill KenHTİght ise, tam da Ben Kingsley'ın yer alaca- ğı ve Samuel Beckett' in klasik ya- pıtı Godot'yu Beklerken adlı oyu- nun sahneİeneceğine ilişkin bır sözleşmeyi imzalamasınm ardın- dan, geçen hafta alınan satış kara- nyla zor durumda kaldı. Bunun üzerine Kenvvright Old Vic Tiyat- rosu'na maddi destek sağlayabi- lecek 25 ayn büyük fırmanın yar- dımını istedi. Ed Mirvish ise, Toronto'da yap- tığı bir açıklamada tiyatrodan maddi desteğini çekmesiyle ilgili olarak şunlan söyledi: "OW Vic muhteşem bir tiyatro, ancak biz arnk PeterHall üe 15yüdır sûrdûr- düğümûz bu işortaknğma son ver- mek zorundayız. Umanz bu göre- vi OM Vic Tiyatrosu'nun değerini büen biri üstlenir ve Old Vic eski- sinden daha başanb bir şekilde ti- yatroseverlere hizmet \ervT David Mirvish ise şöyle ekli- yor"O(d Vk Tiyatrosu çok daha iyi bir sahipltgi hak ediyoıf Sanat çe\Teleri ise. Old Vic Ti- yatrosu'nun ekonomik bir kriz içinde olmasından dolayı tiyatro- nun satışının gündeme gelmesini 9O'lı yıllann 'katabir gerçeği' ola- rak nitelendiriyor. Paul McCartney 40. sanat yılını kutluyor • paul I ^ H McCartney. J K 14ekım P&-4I akşamı W. !™"|B Londra'daki | ^ M | H Roval Albert B ^ ^ H Haİl'de 40. ^ ^ H sanat yılını ^ ^ ^ ^ J kutlamaya ft^HH hazırianıyor. •^••B Gecede İBVj McCartney'in H M M J "Standing Stone" adlı esen, Londra Senfoni Orkestrası tarafindan seslendınlecek. McCartney ilk kez 18 Ekim 1957'de 15 yaşmdayken sahneye çıkmıştı. • Linda Hamllton ve James Cameron evlendiler. Hamilton ile "Terminator" ve "Titanıc" gibi filmlerin _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ is^H ?** . \ 2^1 yönetmeni olan Cameron uzun süredir birlikte yaşıyorlardı. • Michael Jackson m 1992 yılında kurduğu 'Heal the World' adlı hayır kurumunun maddi ışlemleri hakkında soruşturma başlatıldı. Kurumun tngiltere kolundan yapılan açiklamaya göre elde edilen gelirin büyük bır çoğunluğu çocuklar ve çevre yaranna değil de yönetim masraflanna aynlıyor. Chanel 5, kurumun yardımlan gereken yerlere ulaştırmaraasının yanı,,, „ sıra 1995 yılında da bütçe açığı verdiğini açıkladı. f^^^^M sanatçısı B | ^ H Andrea | P I | H Bocelli. rock ^ r ^ l H sanatçılan Î7 **»*TJ Lucin Dalla ve tefc\ -^M Adnano | ^ _ J J ^ B Calentano İ M ^ H eşlikedecek. F^m a•r^H Shaquille P ^ O-Neal, ^ - ^ B Quıary Jones'un 'Steel' başhklı çizgı filmınde rol alacak. Los Angeles Lakers'ın ünlü oyuncusu teklif geldiği sırada kitabı okuduğunu ve bu sırada da kitap sınemaya uyarlanırsa kendisinin de rol alabileceğinı düşündüğünü belırtıyor. O'Neal'a üçüncü fılmınde Richard Roundtree eşlık edecek. • Ceena Davis Fmh yönetmen eşı Renny Harlin'den aynlıyor. Dört yıldırevliolançiftın ayn lma gerekçesı geçımsizlik. Davıs. aynı zamanda kocasıyla ortak olduğu film şirketı 'The Forge'dan da aynldı. • UB40 üyelen Amerika tunıelennin. biletlerin istenen dûzeyde satılmaması ve izleyicilerin konserlere ilgi göstermemesi gerekçeleriyle iptal edilmediğinı açıkladılar. Grubun temsilcisi yaptığı açıklamada bütün çirkin karalamalara karşın turnenin iptal edılmesmın asıl nedeninın son anda çıkan sahne sorunlan olduğunu belirtti. ancak bu sorunlann neler olduğunu açıklamadı. • Mercury Müzik ödÜIÜbuyılSpıce Gırls ve Oasıs'e gıtti. Gruplann son albümlerıyle ödül aldıklan töroıe pek çok yapımcı, eleştirmen, DJ ve müzisyen katıldı. • Cunter Crass I Spielberg dinozorlan Japon prensese yenildi. Japon sinema izleyicileri 14. yüzyılda ormanlan korumak için mücadele veren Japon prensesini konu alan 'The Princess of Monnoke' adlı filme Spielberg" in son filmi 'The Lost World-Jurassic Park'tan çok daha fazla ilgi gösterdi. Hayan Miyazaki tarafindan yönetilen 'The Princess of Monnoke' ormanda hayvanlar tarafindan yetiştirilen ve doğayı yok eden insanlarla büyük bir mücadele veren bir kızın öyküsünü anlatıyor. Film önümüzdeki sezonda Avrupa ve Amerika'da da göstenme girecek. • Bob Dylan Eucharistic (son akşam yemeği) Kongresı kapsamında Papa II. John Paul'ün huzurunda bir konser verecek. Eylül ayında gerçekleşecek kongrenin düzenle- yicilerinden rahip Emesto Veochi, Dylan'ın parçalanndaki şiirsel ve ruhani yön nedeniyle seçildiğini belirtiyor. 27 eylül tarihinde gerçekleşecek olan konserde Dylan'a görme özürlü İtalyan opera Çingene kültürünün daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla bir dernek kuracak. Ünlü Alman yazar, 28 eylülde faaliyete geçecek olan demek merkezinın Kuzey Almanya olacağım belirtti. • Susan Sarandon, Ben Cazzara ve Christopher Walken yeni bir film için birlikte kamera karşısına geçtiler Yönetmenliğinı John Turturro'nun üstlendiğı "Illumınated"ın erotık bır fılm olduğu söyleniyor. • Roberta Torre mn 'Tono de Monre' adlı fılmi geçen hafta Italya'da gösterime girdi. 34 yaşındakı yönetmenin İtalyan mafyasına mizahi bır bakış açısıyla yaklaştığı fılmde bir mafya babasmın ölümünden sonra evde kalan dört kızkardeşinin başından geçen olaylar konu alınıyor. Roberta Torre, filmle ilgili yaptığı açıklamalarda "Artık mafyaya gülmemizın vakti gelmişti" diyor. Belirgin bir Sicirya aksanının kullanıldığı fılmi italyan izleyicilerin anlaması bile oldukça güç. 'Tono de Morire" Venedik Fılm Festivali kapsamında da gösteriliyor. Aristoteles'in Fizik'i Türkçede • Kültür Servisi- Aristoteles'in "Fizik'M Saffet Babür tarafindan eski Yunanca aslından Türkçeye çevrilerek Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıktı. Antik Yunan felsefesinin en önemli isimlerinden biri olan Aristoteles. gerçekçiliğin babası ve mantık biliminin öncüsü kabul ediliyor. Künşat Başar Can Yayınten'nda • Kültür Servisi - Kürşat Başar'ın denemelenni sergilediği yeni kitabı "tğretı Yaşamlar", Can Yayınlan'ndan çıkıyor. Başar, bu türdeki yazılanyla Iletişimcilerin verdiği 'Deneme Ödülü'nü kazanmıştı. Bu kitaptan sonra Başar'm daha önce yayımlanmış romanlan ve öykü kitaplan da Can Yayınlan'ndan çıkacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear