Catalog

18 AĞUSTOS 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 Heyecan verici tasarım Terörden, baskıdan, uçuklarm önerdiği çözümlerden bunalan Gü- neydoğu halkı, ışte böyle bir gırişı- mi beklivordu. Başbakan Yardımcı- sı Bülenl Ecevit açıkladı. Yaşama ge- çırilmek istenen tasanma göre Gü- neydoğu bölgesinde. köyünden göç- müş, topraksız ve işsiz yurttaşlara, Hazine arazileri üzerinde kurulacak veni yerleşım bölgelerinde tanm ve hayvancıhk yapabilmesine olanak tamnacak. Aslında bu tasarım, üç yıl önce- sınden. DYP-SHP ortaklığı döne- mınden kalma. En azından ondan esinlenmış. Anımsadığımız kadany- la 1994yılmda, Toplu Konut Idare- sı Başkanı Yiğit Gülöksüz. ogünler- de Başbakan olan Tansu Çiller ile Başbakan Yardımcısı Murat Kara- yalçın a, Güneydoğu da, özellikle GAP bölgesinde aile çiftçiUğinin özendirilmesine ilışkin bir öneri ha- zırlamıştı. Neydio öneri? Özetleşuy- du- "Güneydoğu 'da nüfusun yakla- şık yüzde 40'ı tarımla geçinir. Bu yüzde 40 'm da yüzde 40 'ının hiç toprağı yoktur. Güneydoğu insanı 'kımliği, kişiliğı ve bevlığı topraksa- hipliği ile bir tutar. Dolayıstyla böl- ge insanı topraklandırılmalu Bu, gerek kredi, gerekse devlet katkısı ile insanlara arazi. araç, gereç, ko- nut, hayvan sağlanması ve verilen araziler üzerinde aile çiftlikleri ku- rulması yoluyla gerçekleşebilir." lObın ile 100 bin kışıye tam istih- dam sağlayabilecek bu tasarım, dö- nemin yetkililerine açıklandı, onlar öneriye sahip çıkar gıbi gözütüler, bir hafta sonra da unutuverdiler Olan, vitirilen 3-4yıla ve bölge m- sanma oldu. Dılenz, bugünkü ko- alısyon ıktıdarı Güneydoğu 'nun kö- tü talihını değıştirebılecek bu ışin peşini bırakmaz. ISIK KANSU Siyasi rekabet kuruluRekabet Kurulu 'na bir gözatalım: Başkan Aydın Ayaydın,DYP milletveki- li adayı. Üyelerden Bahattin Elçi, eski RP Bayburt Milletvekili, Zeki Uzun, esh RP Tokat Milletvekili. Diğer bir üye, Aydın Emre. RP Istanbul Milletvekili Süleyman ArifEmre'nin akrabası... EskiSanayive Tıcaret Bakanı TahirKö- se. Rekabet Kurulu 'na seçilecek temsilci- ler için biryasa değişikliği önerdi. Vaysen misin böyle yapan! Bir bağınş, bir çağı- rış: Kurula, siyaset gölgesi düşecekmiş! Bu gidişle kargalara kahkaha attıracak- lar, farkında değiller Köse 'nin hazırladığı değişiklik önerisi- ni okuyalım: "Rekabet Kurulu 'na goste- rilecek adayların, Ugili kuruluşlara ya- nşma sınavı ile girmiş, rekabet politika- lan ile ilgilikonularda doğrudan görevyap- mış veya yapmakta olanlardan seçilmesi zorunludur. Kurul dışmdan adaygösteril- mesi halinde ise adayların akademik ka- riyerlerini rebabet alanında yapmış üni- versite öğretim üyeleri arasından belir- lenmesi esastır." Köse, "Siyaset bunun neresinde" dıye sordukian sonra şunları söyledi. "Bugünkü kurula bakıyorsunuz, siyasetin göbeğinde. Oysa, Rekabet Kuru- lu çok adil deyişyerindeyse mahkeme ' gi- bi çahşmalu Örneğin, bakanhk yaptığım dönemde, Patent Enstitüsü 'neyalnızca o konuda uzman kişiler atamıştık. Aynı dav- ranış, Rekabet Kurulu için de geçerli ol- maİL Işin erbabı atanmah kurula. Kuru- lun dürüst çalışması, yapacağı işlemle- rin hiçbir şaibesi olmaması lazım. Bence, verdiğimiz değişiklik önerisineherkes des- tek olmalu Yoksa, herhangi bir sanayici- miz kurulun alacağı yanhş karardan za- rargördüğü zaman iş işten geçmiş olacakT Koparılan yaygaranın gerekçesini siz yorumlayın artık. Gereği düşünüldü. Bankın zincirlenip tutuklanmasına. (Fotoğraf: HASAN AYDIN) Oyle dalmışım ki Bezginsinizdir. Sokağın gürültüsü uğuldar. Masanızda kâğıtlar, iş sizi bek- ler. Yazılacak ne çok kâğtt, çiziktirile- cek ne çok ince uçlu kalem durur önü- nüzde Sol elinizin ayasına dayadınız mı yanağınızı; saatin. zamanın tıkırtısı uyanverir. Dün ne denli yakın, bugün neredeysebirçayiçımıkadar. Yayann 0 Yarın; ülkeyi, gençleri, dostları. çocuk- ları. çirkinleşen kenti, kazılmış reföjde- kiyapayalnız kadife çiçeğinı sehere ta- şır Işıdı mı umut ıçınizde, "Öyle dal- mışım ki"dersiniz Cahit Sıtkı Taran- cı'ca: Öyle dalmışım ki bu akşam üstü, Komşu arsadır gözümde gökyüzü. Ben dünyadan bihaber bir çocu- ğum; Kayıp zıpzıplarımı arıyorum. Koşun çocuklar, koşun komşu kız- lar, Avuçlanma sığmıyor yıldızlar. Yakılan tarih Mustafa Necati, cumhuriyetin ilk dönemlerinde görev yapan Milli Eği- tim Bakanı dır Gerçek bir yurtsever eğitimcidir. Mustafa Necati 'nin, Mithat- paşa Caddesi 'nde bir evi vardı. Yıllar- ca meyhane olarakkullanılıyordu. Kül- türBakanlığı, I988yılındabubinamn Millı FolklorAmştırma Daıresı Başkan- lığı nca kamulaştınlmasına karar ver- di. Karann ahnmasından tam 3 yıl son- ra taşınmazın kamulaştınlması için ba- kanhk oluru çıktı. Işlemler uzadıkça uzuyordu. Bu arada, kamu yaran ka- ranna itırazedildi. Dava, yaklaşık2 yıl sürdü. Bakanhk, davayı 1993 yıhnda kazandı. Arudan yine 2 yıl geçti. 1995 yıhnda taşınmazın Hazine adına tesci- li sağlandı. Bu kez, binadan işgalcile- rin tahhyesı için işlemler başlatıldı. Tahliyenin sağlanması l yılı aşhn bir sürealdı. Ama işgalciler, taşınmazayı- negirdiler. Haydiyeniden davalaraçıl- dı. Bina, sonuçta 14 Nisan 1997günü Halk Eğitimi Genel Müdürlüğü 'nce teslim alınabildi. Ama işlemler, dava- lar, itirazlann sonu gelmiyordu. Son- ra olan oldu. Geçen günlerde binada yangın çıktı. tlkbeliriemeleregöreyan- gın, camlan hnkolması nedeniyle bi- nayı mesken tutan sokak çocuklarınca çıkanlmıştı. "Tevhidi Tedrisat"ın ilkelerinin kül edilmeye çahşıldığı bir ülkede, o ilke- leri kökleştiren çağdaş eğitim öncüsü- nün evinin başına gelenlere hiç şaş- mamalı. Barış şenliği Abdi Ipekçi Barış Ödülü sahibi Di- dim Beledıyesi, 1-2 eylülde yapılacak "Bans Şenliği"ne hazırlanıyor. Buyıl- h şenliğe Abdi Ipekçi Barış Ödülü ku- rucusu Andreas Politakis ile Reha ve Ahmet İsvan konuk olacaklar. Yuna- nıstan iian 60 belediye başkanı dışında, folklor ve müzik topluluklan gelecek. Apollon Tapınağı ve Altınkum da mü- zik dinletisiyapılacak. Ege ye barış ile- tileri bırakılacak. Iki ulusun yüreği. bu vıl da Didim de birlikte atacak. Creenpeace'den kampanya Her şey sağlıklı bir dünya için SAMİH AZMİ EZER ADANA - Temiz ve yenıle- nebihrenerjı kaynaklanna yönel- mek. Güneş su ve rüzgân, uran- yum, petrol \e kömürün yerin- de kullanmak. Çevre felaketle- rine. anormal iklim değişıklik- lerine, zehirli ve nükleer atıkla- ra son vermek. Gerek ülkemızin. gerek tüm dünyanın sağlıklı bir geleceği inşa edebilmesi. çocuklara yaşa- nası bir dünya bırakılabılmesi için öngörülen çevre stratejilen bunlar. Greenpeace örgütünün Akde- niz Ofısi, bu stratejilen esas alan bir kampanya yürütüyor. Ener- ji kampanyası kapsamındaki ça- lışmalann bırparçası olarak da 22 ağustos - 5 eylül tarihlen ara- sında bir "güneş turu"planla- nıyor. Turun amacı, "Türki- ye'de nükleer ve kömürlü ter- mik santrallarla enerji iiret- mekten başka çıkar %ol bulun- madığı yönündeki resmi da- yatmanın karşısına, enerji ve- rimliliği ve güneş kaynaklı te- miz enerjilerin yaşayan uygu- lamaları ile çıkmak ve dünya- dan çeşitli örnekleri bir fotoğ- raf scrgisi ile tanıtmak, vi- deo/dia gösterileri ve sohbet- ler vapmak" sözlenyle özetle- niyor. Istanbul 'dan başlayacak "Gü- neş Turu"nda 3 bin kilomerre yol kaıedilmesi hedefleniyor. Tur süresınce Osmanıye, Iskende- run. Antakya, Adana, Tarsus, Mersın. Silifke. Taşucu, Büyü- keceli (Akkuyu), Gülnar. Ay- dıncık, Anamur, Alanya ve An- talya'ya gidilmesi, kitle örgütle- ri temsicileri ve yurttaşlann ka- tilacağı çeşitli etkinlikler ger- çekleştirilmesi öngörülüyor. Konuyla ilgili bilgi aldığımız Greenpeace Akdeniz Ofısi Ener- ji Kampanyası Sorumlusu Mel- da Keskin, dünyada halen nük- leer, petrol ve kömüre dayanan enerji sisteminin geçerli oldu- ğunu, bu kaynaklara artık dün- yanın tahammülü kalmadığını belirterek şunlan söylüyor: "Bilginin serbest dolaşımı- nın olmadığı Türkiye gibi ül- kelerde, 'eskı enerji kaynakla- nnın alternatifi yok' deniyor. Dünyada birileri bu kaynaklar bitecek diye üzülüyor. Bunla- nn bitmesini beklersek iklim felaketinde, sera etkisi konu- sunda geri dönüşsüz noktayı geçmiş olacağız. Her damla petrol çevre felaketini getiriyor. Kuraklık. sel. fırtına gibi iklim olayları eski enerjilerden kay- mklanıyor. Çok uzun ömürlü ve çok tehlikeli nükleer atık- lar da yüzleşmemiz gereken diğer konu." Yeni bir enerji sıstemine ge- çiş için zamanın geldiğini. yasa- lar. yönermelikler, mevzuat aşıl- dığı zaman. temiz enerji kullan- mamak için neden kalmayacağı- nı kaydeden Keskin. şu görüşle- n dile getiriyor: "Yeni enerji sisteminin önünde birkaç engel \ar. An- cak engel teknolojik değil. Çün- kü günümüzde güneş, rüzgâr gibi alternatif kaynaklardan enerji üretebilecek teknoloji var. Engel insanların beynin- de. Bazı kişiler çıkar ilişkile- ri, eski enerji kaynaklanna bağlı çıkar ilişkileri doğrultu- sunda yeni enerjilere karşı çı- kıyorlar. Yaydıkları yanlış bil- gilerle toplumda 'bu kaynaklar yermez, bunlarla olmaz. kalkı- namayız" gibi önyargıları yer- leştiriyorlar. Yürüteceğimiz programla bu önyargıları yık- maya çalışacağız." Almanya'da deve yanşlam Kupası yanşması, Birleşik Arap Emirlikleri'nden gelen 26 de- veyle Berlin'in Hoppegarten yarış sahasında yapıldı. Avru- pa""ca ilk defa yapılan deve yarişında, develere geleneksel Arap kıyafetlerini giymiş jokeyler bindi. Yarışmaya Birleşik Arap EmirlikJeri Başkanı Zayed bin Sultan al Nahayan da katTİdı.(Fotoğraf: REUTERS)" KİM KİME DUM DU>IA BEHIÇ AK HARBİ SEMtH POROY BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇİ MIRMIRLAR UĞLR DLRAK TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 18 Ağustos Î87O FRANSA -PRUSYA SAVASL: I&IO'TE BU6ÛN, FMNSA İLE PKUSYA ARA- &INDA 6RAVELJOTTE SAVAŞl YAP/UM. tBOtf* " NAPOLEON BONAPAIUE'IN JBNA YENGÎSİ,1 PÜUSYA'YA, SAVAÇ İÇİNSİST&M.I BİR * ŞEKİLDE HA&RLAUMAK GE££teriğL ı v Nİ GÖGTEIZMİÇTİ. 6OÇ PBN6ESİ yftr DAN YILA OeS/ŞİYOHPU. İB?O'T€ 'İSPAHYOL TAtmNlN VARİSİ KONUSUH DA ÇH6AM AA/IAŞU42L//C, PHUSXA İLE FGVJSA'Yf SAUAÇA İTMİfTİ. OOĞU \ f&MSA'PAKİ GAAVELOTTE'DA )»P/- LAN KANU SAVAÇl PRUSYA KAZANPt! î BU ZAF&i, TAM ANLAMfYLA PKOF£S- YOMEL &//? O/SPUNUfJ BAŞA/Z/St- A/ Ö R Z POLİTİKA VE ÖTESt MEHMED KEMAL Şöyle Altı Punto... Kimi şairler vardır, ya yavaş yavaş ortaya çıkar- lar ya birdenbire; Nurer Uğurlu, yolun ortasında zuhuredenlerden.. 'masal'gıbı. Kitabın adı da "Ma- sal". Oktay Akbal, usta bir şiir okurudur. Usta bir ku- yumcu... Şöyle diyor: "Nurer Uğurlu şairdır, hem de kimseye benze- meyen birşair... Yazdığı herdize sağlamdır, içten- liklidir, etkıleyicidir..." Orhan Kemal, şiire, yüzyıllar boyu süregelen serüveni içinden bakar. Hemen hemen her bi- çimde söylenmiştır. Şiirde yeniyı bulabılmek zor- dur. Bu zor yolda ağır ağır gıder. Şıır öncelıkle bir dil işidir. Dili bulamayan şiirı de bulamaz. Nice şa- irler dili bulamayınca şııri de bulamamışlardır. Bir Ahmet Haşim'i, Tevfik Fikret'i düşünün, dilleri ağdalı olduğu için genç kuşaklar okuyamıyor. Vedat Günyol, Nurer'in şiirlerınde yeni bir yön- tem keşfediyor, şöyle diyor: "Nurer Uğurtu'nun Türkıye'nın Mavi's/, halkşi- iriyle divan şiirinin ınceliklerine dala çıka geliştir- diği, süze damıta oluşturduğu bir dıl ustalığı ola- rak anılmaya değer." Nurer Uğurlu, kendi şiırini kendi bulmuş, dışın- daki şiirleri izlememiştir. Kendıne özgü bir şairdir denilebilir. Yaşamöyküsü şöyle özetlenebilir: Şair, 1940'ta Adana'da doğdu. Ortaöğrenimi- ni Mersin Lisesi'nde tamamladı. Hukuk Fakülte- si'nde okudu. Kitap dağıtım örgütü GE-DA'yıkur- du. Tanınmış birçok dergılerde şiirlerini yayımla- dı. Edebiyat tarıhçisı Şükran Kurdakul, "Söz- cüklerle oynamayan dengeli bir şıir peşinde kışı- liğini bulmaya çalıştı" der. Kitabın adı: Mor Beyaz Arası'yd\. Epeydirgörmüyordum. Nadir Nadi Bey'in sağ- lığında sık sık görürdüm. Nadir Bey yukarıda sa- lon gibi odada otururdu: Sabahları. Sabahları yazarlar pek uğramazlardı. Vur kır dönemiydi. Terörıstler kımi, ne zaman, neredeöldürüyorlar bilınmezdi. Nadir Bey sabah ne konuşurdu, Nurer ne anlatırdı? Nadir Bey ol- sa ona da kitaptan verirdi. Şair olduğunu bılir miydi? Kitabı açtım baktım. "Bin yıllık dosta" diye yazmıştı. Sonra.. "En /// dileklenmle" demiştı. Kitaptaki resımleri Fikret Otyam çizmişti, öyle yazıyordu. Kitapları ve resımleri çok sever Fikret Otyam. Bundan yıllarca önce (30 yıl) benim şiir- lerim, Fikret'in resimleriyle bir sergi açmak iste- miştik. kısmet değilmış. Sergi yerıne Aşık Mah- zuni'ye bir konser verdırmeyı duşünmüştük. Mah- zuni, o yıllarda, yeni yazıyordu. Resimler ne de güzel. Siyah-beyaz. Bir tek ka- pak renkli. Yakup adlı şiir çıkıyor karşıma: Yeşil enk cam beyaz susuz rakı içerdi Altı punto italik bir arkadaşın vardı Elinde kadehiyle Altı Punto Çetin (dostları öy- le derlerdi ona) gözlerimde. Nasıl da yakışıyordu ona. Altı Punto. Biri onu soracak olmuş, o da an- latıcı olmuş; elini yerden kaldırarak "Şöyle altı punto biradam" dıyesı. Bildiğim masalları efsanelerî anlat Geçmişten geleceğe dünden bugüne inat Şiir, her zaman bir gönül yarasıdır. Bütün harfler altı punto. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/ Motorlu tu- lumba. 2/ Üze- n dal ve hasırla örtülmüş kulü- be...Sınırboyu. 3 3/ -'Arif—": Ünlüşaınmız.. Kimlığı belırle- nemeyen uzay cısımlenne ve- rilen ad. 4/ ls- kambıldebırkâ- ğıt... Hindıs- 8 tan'dahalkınay- g nlmış olduğu birbinne karşı kapalı sı- nıflann adı. 5/ Büyük çıvı... tstenç zayıflıgı. 6/ Suluboya resim. 7/ As- 2 ya'dabırırmak... BırAv- 3 rupaülkesıninbaşkentı. 4 8/ Bir mantarla bir suyo- sununun ortak > aşama- sıyla ortaya çıkan bitki- 6 lerin genel adı... Yayla ya dabahçekulübesı.9/Ta- 3 pınaklarda. üzerinde - kurban kesılen, günlük yakılan. dinsel tören yapılan taş masa... Bir nota. VüKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Dayanıklı çamaşırlarla sofra örtülen yapımmda kul- lanılanpamuklubirkumaş. 2/Görünüşegöreolacağı sa- nılan... Bir müzik parçasının. dınle\ıcılenn isteğı üzerı- nebirkezdahaçalınması. 3/ Eksığı olmayan... Üç dize- den oluşan bir Japon şiıri. 4/ Taş ya da maden çıkanlan yer... Haj'vanlara \oırulan damga 5/ Kılıç. bıçak gibi saplı şeylenn sap içinde kalan bölümü 6/ llkel birsilah... "Hiç şaşmayan — gibi işler durur kader" (Yahya Ke- mal). 7/ Merkür gezegenine \enlen bir başka ad. 8/ Ar- kalıksız, alçak ve yumuşak oturacak... Bovacılıkta. plas- tik maddelenn ve kımi ilaçlann yapımında kullanılan or- ganik bileşik. 9/ Hastalık. dert.. Çocuğun eğitim ve öğ- retimiyle ilgili erkek bakıcı. KAYSERİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996/45 Davacı Mehmet Gercel tarafından davalılar Sema Savaşer, Seyfı Savaşer ve Alper Mercan aleyhıne açı- lan, Kayseri 2. Noterlığfnce düzenlenen 9.5.1995 ta- nh ve 12591 yevmiyelı suret kararının ıptalı davasının yapılan yargılamasında verilen ara karan gereğince: Tüm aramalara rağmen davalı Alper Mercan'ın teb- lıgata yarar açık adresı tespıt edılemedıgınden. dava di- lekçesi de ılanen yapılmış olup yenıleme dılekçesinin de ilanen tebliğine karar venldığınden. davalı Alper Mercan'nın yukarıdaki esas numarası yazılı davacı Mehmet Gercel'in imzası taklıt edılmek suretı ile sah- tecilik yapılan 15.3.1995 tarihlı karar \e sonrasında Kaysen 2. Noterliği'nce 9.5.1995 tanh. 12591 yevmı- yeli suret kararının ıptaline ilışkin dava yenılenmiş olup. 13.10.1997 tanhınde saat 09.00"da oturumda biz- zat hazır olması veya kendısını bir vekılle temsıl ettır- mesi, aksi takdirde yargılamanm vokluğunda sürdürü- lüp karar verileceği ilanen teblığ olunur. 22.7.1997 Basın:34110