23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 MAYIS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI OYAK Renauirnun vergi rekoru • BURSA (Cumhuriyet) - Bursa'da, 1996 yılı içinde elde ettiklen kazanç üzennden en yüksek kurumlar vergisini. 2 trilyon 614 milyar lira ile OYAK Renault ödeyecek. Defterdar Muzaffer Karakaş tarafindan yapılan açıklatnaya göre. Oyak Renault, otomotiv sektöriinde yogun krizin yaşandığı geçen yıl, 483 milyar 360 milyon lira vergi ödeyerek ikir.ci olmuştu. Firma, 1996 yılına vergiye tabi kazancım 5 kattan fazla arttırarak, 1 trilyon 933 milyar liradan, 10 trilyon 482 milyar liraya çıkardı. Gıda harcaması 31 milyona çıktı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Hak-tş Konfederasyonu, 4 kişilik ailenin 15nisan- 14 mayıs dönemindeki gıda harcamasının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 74.3 artarak 31 milyon liraya çıktığını bildirdi. Gıda harcaması tutan 15 nisan-14 mayıs döneminde, bir önceki aya göre yüzde 6.3 artarak, aile bütçesine 1 milyon 835 bin 730 liralık ek yük getirdi. Erdemir ve İSDEMİR'e zam • Ekonomi Servisi - Erdemir ürünlenne. yüzde 2 ila 5 zam yapıldı. Zamlı satışlara dünden itıbaren başlandı. Hazır sıpanşlerine ait mal bedelini, 15 mayıstan önce ödemiş olan müşteriler. fıvat artışından etkılenmeyecek ve sıpanşlerini eski fiyatlardan teslım alacaklar. Öte yandan lSDEMtRürünlerinede dünden geçerlı olmak üzere yüzde 4.91 - 5.06 arasında oranlarda zam yapıldı. Özbekistan'la ppotokol • tZMİR (CuçBİnıriyet Ege Bürpsu)- Özbekistan . Ulusal Mal ve Harrffriadde Borsası ile tzmir Ticaret Borsası arasında ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla bir protokol imzaladı. Özbekistan Ulusal Mal \e Hammadde Borsası Başkanı Şuhrat Muhamedov ile İZTB Meclis Başkanı Tuğrul Yemişçi tarafindan imzalanan protokole göre. ticaretin karşılıklı yarar ve denge esasına göre geliştirilmesi ve en üst düzeye çıkanlması ıçin çaba gösterilmesi kararlaştınldı Petnol boykotuna kitJe desteği • ADANA (Cumhuriyet Güney llleri Bürosu) - Petrol-Iş Sendikası tarafindan. sendikasızlaştırma girişimlerinden dolayı uluslararası petrol tekelleri Shell, Mobil ve BP ürünlenne yönelik bir yıl önce başlatılan 'tüketmeme' eylemi yaygınlaşıyor. Petrol-Iş Adana Şube Başkanı Refik Deviren. Shell, Mobil. BP işverenlerinin 12 Eylül yasalanna sığınarak, kapsam dışı personel, müteahhitleşme, baskı ve tehdit yoluyla çahşanlan sendikadan istifa etmeye zorladıklannı belirtti Bedelsiz ithalata düzenleme • ANKARA (ANKA) - Gümrük Müsteşarhğf nın Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre, otomobillerin bedelsiz ithalat isimleri, tstanbul Yeşilköy Otomotiv Ihtisas Gümrük Müdürlüğü. Izmir Alsancak Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğü. Gebze Otomotiv Ihtisas Gümrük Müdürlüğü ile Ankara Bedelsiz ve Naklihane Gümrük Müdürlüğü'nce yapılacak. licaret Gazetesi kurucusu öldü • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Izmir'de yayımlanmakta olan Ticaret Gazetesi'nın kurucusu \esahibi. gazetecı Süha Sükutı Tiikel, tedavı görmekte olcuğu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesı'nde kırtanlamayarak yaşamını yitrdi. Emlakbank, projeyle yurtdışındaki KKTC vatandaşlarını adaya çekmeyi hedefliyor Kıbms'a uydukent projesi • İngiltere ve Avustralya'ya göç etmiş KKTC vatandaşlannı adaya çekebilmek amacıyla geçen hafta Kıbrıs'a teknik bir ekip gönderen Emlak Bankası, adada yapılacak toplu konut yapımının fizibil olup olmadığı konusunda araştırmalar yapıyor. HAVRİYE MENGÜÇ Emlak Bankası, Türkiye'deki konut yapımlannı Kıbns'a taşımaya hazırlanıyor. Geçen hafta Kıbns'a teknik bir ekip gönderen Emlak Bankası, adada yapılacak toplu konut yapımının fizibil olup olmadığı konusunda araştırmalar yapıyor. ingiltere ve Avusturalya'ya göç etmiş KKTC vatandaşlannı adaya çekebilmek içın toplu konut inşaatına başlama hazırlıklan yaptıklannı belirten Emlak Bankası Genel Müdürü Sinan Solok, "Künu üzerinde çalışıyoruz. sonuçlar olumlu çıkarsa gideceğiz. Oradaki teknolojiyi geliştirerek, uydukent ka\ramını oluşturmak istiyoruz" dedi. Adanın stratejik konumuna ve konut fiyatlannın çok yüksek olmasına dikkat çeken Solok, Kıbns'ta niçin böyle bir toplu konut yapımı gınşıminde bulunulduğunu ıse şöyle açıkladı: "Kıbrıs"ta çok fazla arazi var. Yaptığımız görüşmelerde KKTC Hazinesi. inşaat yaptığımız takdirde bize kanun çıkararak KKDF'den muafhet ve indirim sağlayacaklannı taahhüt ettiler. Ne tiir bir değişiklik istivorsak o kanun değişikiiğini yapabileceklerini ifade ettiler. Biz de bu olanaklardan nasıl faydalanabileceğimizi araştırıyoruz." 'Bozcaada çok satıldT Daha önce bu tarz bir projenin Toplu Konut Idaresi tarafindan Bozcaada ve Gökçeada'da yapıldığını. oralarda da Kıbns gibt fazla yerleşimın olmadığını belirten Solok, Emlak Bankası"nın kontrolü ve satışında gerçekleştirilen projelerin "peynir ekmek" gıbi satıldığını ifade etti. Genel Müdür Solok şunlan söyledi: "Mantıken. stratejik konuma sahip olan bu adalardaki evi kim alır, dive düşünüyorsunuz. Fakat bizim daha önce Bozcaada ve Gökçeada'da inşa ettiğimiz toplam 650 konut, peynir ekmek gibi satıldı. Hatta Bozcaada"da evler ilk gün bitti. Kıbns'ta da durum böyle olabilir. Zaten artık Kıbns'ta da inşaat yapan Türk firmaları var. Önemli olan oradaki nüfusu arttırmak. Biz Emlak Bankası olarak Kıbns Adası vazgeçilmez bir parçamız olduğu için oraya da hizmetimizi götürmek düşüncesiyle yola çıktık." TÜSİAD Başkanı REFAHYOL'un ekonomi politikalarını eleştirdi ' Ekonomi uçurum kenarında' Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin önceki gün yaptığı "Bu hükü- met gitmeli" açıklamasından sonra, dün bir basın toplantısı düzenleyen Türk Sanayicileri ve İşadamlan Derneği Başkanı Mu- harrem Kayhan, Meclis'ten al- ternatif hükümetin çrkması çağ- rısını yineledi. Basın toplantı- sında siyaset yerine ekonomiye ağırlık veren TL'StAD Başkanı Kayhan. verilerle desteklediği konuşmasında, REFAHYOL'un ekonomik icraatlannın başansız oldugunu söyledi. TUSİAD. Türkiye'nin siyase- te endekslenen gündemıni eko- nomiye çevırerek. REFAH- YOUun ekonomiyi uçurumun kenanna getirdiğinı verilerle or- taya koydu. 1993 yılında yüzde 6.7 olan konsolide bütçe açığı- nın 1996 yılında yüzde 8'e yük- seldiğini. 1993 sonunda yüzde 60 olan toptan eşya fiyatlannın 1996 sonunda yüzde 85'e ula- şarak gelir dağıhmını olumsuz et- kilediğini. kişi başına milli geli- rin 1993'te 3 bin 56 dolarken 1996'da 2968 dolara gerilediği- ni kaydeden TÜSİAD Başkam Kayhan. ekonomide yapısal de- ğişikliklerin gerçekleştirileme- diğıni vurguladı. Ekonomide ya- pısal reformlann gerçekleştiril- memesinin başansızlık göster- gesi olduğunu belirten Kayhan "Ekonomide yapısal reform- lar gerçekleştirilmemişse, hiç- bir hükümet " Ekonomide ba- şanlıyım' diyemez. Bu anlam- da REFAHYOL hükümeti de TÜSİAD Başkanı Muharrem ekonomi alanında herhangi bir başarı göstermemiştir" dedi. Konuşmasında. hükümetin y ıl başında faizlerin kısmi gerile- mesı ve vadelerin uzamasıyia or- taya çıkan avantajı kullanama- dığını belirten Kayhan. ekonomi- nin bugünkü durumuyla ilgili şu açıklamalan yaptr. ^ "Sadece Hazine-Merkez Bankası işbirliği\le borçlan- ma politikalarındaki başarıya dav alı olarak piyasalarda sağ- lanan iyimserlik ortamı, şubat ayının ikinci yarısından itiba- ren terk edilmeye başlandı. Bu- nun ilk göstergesi. Hazine bo- nosu net faizlerinin şubat ayı içinde 14 puan artması oldu. Denk bütçe iddiasının aksine Kayhan. alternatif hükümetin u.4. konsolide bütçe açığı düşürü- lememektedir. Yüksek sivasi tansiyon harcama disiplinini daha da bozacak, artan faizler bütçe sorununu ağırlaştıracak- tır. Kümülatif bütçe açığının 2.4 katrilyon olması beklen- mektcdir. Dış ticaret açığının 1997 yılında 21 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ihracatın ithalatı karşılama oranı, 1980 sonrası dönemin en kötü oran- larından birine düşmüştür." Baydur: Iş âlemi rahatsız Bu arada, Türkiye tş\eren Sendıkalan Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Refik Baydur, İzmirGazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısın- ^tui ulnıasıçağrısınıyineledi. da, MGK kararlannın Türk hal- kının isteklerine tercüman ol- duğunu belirterek, bu kararlann süratle hayata geçirilmesini bek- lediklerini söyledi. Baydur. "İşçi, iş\eren örgüt- leri, işadamlan dernekleri ve sivil toplu mörgütleri, birara- ya gelip hükümete yönelik tep- kilerimizi ortak dile getirme- liyiz. Tüm bu kurum ve kuru- luşları ortak deklerasyon ya- yımlamaya çağırıyorum. Bu- nun etkisi daha güçlü olacak- tır. İş âleminin büyük bir kıs- mı mevcuthükümetten rahat- sız. Bazıları ise 'Bana dokun- mayan yılan bin yıl yaşasın' di- yor. Bu \ilan jarın böyle dü- şünenlere de dokunur." Tüketici Yasası ekonominin anayasası Ekonomi Servisi - Tüketici Yasası. ekonominin demokratik- leşmesinde "ana\asa" görevini sürdürüyor. 2000/li Yıllara Doğ- ru Türkıye'nin Önde Gelen So- runlanna Yaklaşımlar arasında "Tüketicinin Korunması" ko- nusunu da ele alan Türkiye Genç İşadamlan Demeğı'nın yayımla- dığı rapordaTüketici Yasası'nın tüketici haklannın gelişmesi ve bilinçlenme üzerindeki etkıleri ile. gümrük bırliği girişinın bu sü- reci hızlandırmasına yer verili- yor. Raporda, "AB ülkelerinde tü- ketici örgütleri devletten İtal- ya'da yüzde 20, Danimarka'da yüzde 80 maddi destek alıyor. Türkiye'de tüketici örgütleri- nin güçlerini arttırmak için devletin eşit desteklerine ihti- yaç var" deniliyor. Tüketici Yasası'nın çıkmasın- dan çok, uygulanmasının önem taşıdığının ileri sürüldüğü rapor- da. "Her şeyden önce yasanın tüketicilere getirdiği hakları, ilgili tüm kesimlerin sosyal bir sorumlulukla geniş halk kitle- lerine ctkin. sürekli çalışma programlamalarıyla anlatma- ları gerekmektedir" düşünce- sine yer verilıyor. Raporda gümrük birliğinin üre- tici ve satıcılara birtakım yüküm- lülükler getirirken. tüketicilere de yasal. kurumsal. örgütsel ye- nı birtakım haklar kazandırdığı- na değiniliyor. Güneydoğu 'Şefkat paketi' inandıncı değil ARİF ASLAN BATMAN - Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yatınm- lardan ciddi bir pay almadı- ğı. Türkiye Kalkınma Banka- sı'nın bölgede yaptığı araştır- ma ile belgelendi. Bölgede yanm kalan 200 dolayında teşvikli sanayi yatırımı işlet- meye açılmayı beklerken. böyle birortamda açılan "şef- kat paketi" inandıncı bu- lunmuyor. Güneydoğu"da teşviklerle yapılan sanayi tesıslerini ye- rınde inceleyen Kalkınma Bankası'ndan bir heyet bura- daki sanayi tesisleri ile ilgili kapsamlı bir rapor hazırladı. Türkiye Kalkınma Banka- sı'nın yöreye sık sık heyetler gönderdiği ve araştırmalar yaptığı belirtilirken, son ola- rak geçen ay Batman'a ge- len bir grubun tamamlanmış. ancak işletme kredısi olma- dığı için üretime geçemeyen sanayi tesıslerini gezerek bir rapor hazırladığı öğrenildi. Yörede şirketleşen tesisleri de inceleyen heyet, araştır- ma ve bilgilenme turunu ta- mamlayarak geri döndü. Bu arada yanm kalan tesisler için ayrı bir ekıbin bölgeye gele- rek gizli bir inceleme turu yapacağı bildıriliyor. TKB. Güneydoğu"daki ça- lışmalanna hız venrken yö- redekı sanayiciler ıse gelişme- lere umutlu bakmıyorlar. "Geliyorlar, inceliyorlar. ancak bir sonuç çıkmıyor" diyen yöre sanayicileri, bugü- ne kadar bölgeye yönelik hıç- bir ıyileştirici karann çıkma- dığını öne sürüyorlar. Tekstil sektöründe yaşanan gelişmeler yabancıları cezbediyor. Kuzey Carolinalı işadamları satış için ön anlaşma yaptı ABD y nin gözü tekstilde HACER GEMİCİ ÖZDEN ADANA - ABD'li fırmalar. Türkıye'nin tekstilde gelişmiş bölgelerinde yatınm imkânı anyorlar. ABD'nin Kuzey Carolına eyaletinden gelen işadamlanndan oluşan bir heyet İstanbul. Adana ve Kahramanmaraş'ta yaptıklan temaslardan sonra bazı firmalarla, satış temsilciliklen konusunda ön anlaşmaya vardılar. Adana'dan Izmır'e geçen heyetin son durağı ıse Bursa. Son yıllarda Türkiye'de tekstil sektöründe yaşanan gelişmeler, yabancılan da cezbediyor. GAP'ın devreye girmesiyle bölgede adeta tekstil sektörüne yönelik yatınmlarda patlama yaşanırken son dönemde ABD'lilerin bölgeye olan ziyaretlen de artıyor. Tekstil kimyasallan. ıplik dokuma tezgâhlan. çırçır makineleri ve sanayi temizlik maddeleri konusunda Türkiye'deki firmalara distribütörlük vermek isteyen bir grup Amerikalı işadamı, bu arada bölgedekı yatınm olanaklannı da incelemek üzere bölgeye geldiler. Kahramanmaraş'ta Ticaret \e Sanayi Odası noterlığınde görüşmelerde bulunan heyet: burada, birtakım tesislen de gezerek bilgi aldı. 5 kişiden oluşan Kuzey Carolina heyetınin görüşmeler sonrasında ortak yatınm ve satış temsilciliği konusunda bazı firmalarla ön anlaşma yaptığı öğrenildi. Sabancılar'la görüşme Öte yandan Adana'da tekstil alanında önde gelen firmalann temsilcileri ile görüşen heyetin Sabancılar'a ait EXSA AŞ ile de görüşmeleri oldu. Görüşmelerin sonucunda ne tür bir karar alındığı açıklanmazken heyetin temaslannı tamamlayarak Izmir'e geçtiği bildirildi. Konuyia ilgili olarak görüştüğümüz TABA (Türkiye Amerikan İşadamlan Derneği) Çukurova şubesi yetkilileri, Türk ve Amerikan işadamlannı buluşturarak ortak yatınmlar için zemin hazırlamaya çalıştıklannı belirterek "Görüşmeler genelde ikili olarak yapıldı. Bu nedenle somut sonuçlar hakkında bilgimiz yok. Ancak gerek Adana'da gerekse Kahramanmaraş'ta tekstil sektörünün önde gelen isimleri ile temaslarda bulunuldu" dediler. ABD Adana Başkonsolosluğu yetkililen de heyetin bölgeden oldukça memnun olarak aynldığını belirterek bazı firmalarla ortak yatınm ve satış temsilcilikleri konusunda ön anlaşmalann sağlandığını belirtiyorlar. ISDEMIR Kömür gelmeyince üretim durdu AKIN BODLR İSKENDERUN - Iskende- run Demir Çelik tşletmeleri'nde kömür sıkıntısı üretimi vurdu. ABD ve Singapur'dan gelmesi gereken 100 bin tonluk iki kömür gemisı gecikince, ISDEMlR'de üretim geçici bir süre durdurul- du. Ortadoğu'nun en büyük en- tegre tesisi ISDEMlR'de üretim. ABD'den hareket eden ve 15 ma- yısta ISDEMİR Limanı'na yana- şacak olan Oba Başak adlı yük gemisinin gelmesiyle yeniden başjayacak. Özelleştirihne çalışmalan giz- li olarak yürütülen lSDEMtR'de sorunlar bitmiyor. Kömür sıkın- tısı nedeniyle üretimin durduğu ve işletmenin rölantiye alındığı belirtilirken ISDEMİR yöneti- mi bu gelişmeler karşısında ka- çamak cevap vermeyi tercih edi- yor. Genel Müdür Kemal Yıldı- nm, kömür sıkıntısı nedeniyle yüzde 90 düzeyinde olan üreti- min yüzde 58'lere düştüğünü be- lirtirken işyerinde örgütlü Öz Çelik-lş Sendikası yetkilileri üre- timin durduğunu ileri süriiyorlar. ISDEMlR'in rölantide oldu- ğunu kaydeden Öz Çelik- İş Sen- dikası İskenderun Şube Başka- nı Nihat Kıymacı ise olayla il- gili yönetimi eleştirdi. Kömür sevkıyatı yapan Martı Denizci- lik firmasının iflas ettiğini kay- deden Kıymacı. "Bu firmanın iflas ettiği ve bazı gcmilerine el konulduğu bilindiği halde kö- mür sevkıyatını takip etmeyen İSDEMİR yönetimi ve bakan- lık, gelişmelerden sorumludur. İSDEMİR'de bu nedenle gün- de 1 trilyon zarar söz konusu- dur" dedi. YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Enflasyon ve Işsizlik işsizlığe ılışkin istatistiklerin güvenilir olmama- sının yanı sıra bu konuda yapılan tanım değişık- likleri de işsizlik sorununun sağlıklı biçımde değer- lendirilmesini güçleştirmektedir. Böyle olmakla beraber Devlet Istatistik Enstitüsü'nün (DİŞ son açıklamış olduğu "Sivil Işgücü Durumuna" ilişkin bilgilerden yararlanarak Türkiye'de işsizlik soru- nunun boyutu ve enflasyonla işsizlik arasındaki iliş- kı en azından kurumsal düzeyde açıklanmaya ça- lışılacaktır. • Türkiye'de işsizlik oranı, eksik istihdam ya da gizli işsizlik dahil, Ekim 1996 itibarıyla yüzde 12.0'dır. DİE'ye göre Türkiye'de toplam işgücü Ekim 1996 itibarıyla 23.030 bin kişidir. Ülkenin anılan ta- rihte 12 ve daha yukarıyaş nüfusu 46.135 bin ki- şi olup, işgücüne katılma oranı (işgücü /12 ve da- ha yukarı yaş nüfusu) yaklaşık yüzde 50.0'dır. Kır- sal kesimde işgücüne katılma oranı yüzde 62.1 'e yükselirken kentlerde yüzde 40.2 olmaktadır. DİE tahminlerine göre Ekim 1996 itibarıyla Tür- kiye'de işsiz sayısı 1.332 bin kişi; işsiz sayısının toplam işgücüne oranı (işsizlik oranı) da yüzde 5.8'dir, kentlerde işsizlik oranı yüzde 9.3'e yükse- lirken, kırsal kesimde yüzde 2.9 oranındakalmak- tadır... Türkiye'nin bu bağlamda önemli bir soru- nu da eksik istihdamdır. DİE tarafindan eksik is- tihdam edilen kişilerin sayısı 1.439 bin olarak be- lirlenmiştir. Eksik istihdamın toplam iş gücüne oranı da kentlerde yüzde 5.8, kırsal kesimde yüz- de 6.6 olmak üzere, yüzde 6.2'dir. Buna göre ül- kemizde işsizlik oranı, eksik istihdam dahil yüzde 12.0'ye yükselmektedir. Eksik ıstihdamla bırlikte işçilik kentlerde yüzde 16.7 düzeyine çıkarken, kırsal kesimde yüzde 9.5 olmaktadır. Hızlı iç göç, işsizlik sorununu büyük ölçüde kırsal kesimden kentlere taşımış, işsizlik kentlerde çok daha önem- li sorun olmaya başlamıştır. • Türkiye'de tarımda çalışanların sayısı göreli olarak azalmakla beraber, tarım halen en önemli uğraşı alanını oluşturmaktadır. İş görenlerin yüzde 45.9'u tarımda, yüzde 21.8'i sanayide ve yüzde 32.3'ü de hizmetler sektörün- de çalışmaktadır. Sanayinin ait sektöıiennden ima- lat sanayiinde çalışanların toplam istihdam için- deki payı yüzde 14.4'tür. Dikkati çeken gelişme ima- latsanayiinin istihdam içindeki payının artmamak- ta, hatta son yıllarda gerilemekte oluşudur. ima- latsanayıinin istihdam içindeki payı Ekim 1992'de yüzde 16.5 iken, Ekim 1996'da yüzde 14.4'ege- rilemiştır. Hizmetler sektöründe istihdamda ağırlık tica- ret (turizmi de kapsayacak) ve sosyal hizmetler ala- nındadır. Ticaret ait sektörünün istihdamdakı pa- yı yüzde 12.5 düzeyinde iken bu pay sosyal hiz- metlerde yüzde 13.5'e yükselmektedir. • Eğitimlilerde işsizlik oranı yüksek olup, yük- selme eğilimi göstermektedır. DlE'nin anketine göre Ekim 1996 itibarıyla top- lam işsizler içinde eğitimde olanların payı yüzde 26.0'dan yüzde 28.0'e yükselmiştır. Türkıye'nin ya- tırımlarındaçarpıklık, kullanılanteknolojı, hizmet- lerin türü ve düzeyi, daha çok vasıfsız işgücüne talep yaratmaktadır. • • • Enflasyon, işsizlik sorununun çözümünde bir araç olabilir mi? Enflasyonla işsizlik arasındaki ilişki kuramsal açıdan tartışmalı bir konudur. Lon- don School of Economics profesörlerınden A. W. Philips, enflasyonla işsizlik arasında zıt bir ilişki olduğunu, enflasyon oranı yükseldikçe işsizlik oranının düşeceğini savunmuştur. Ekonomi kura- mında Philips eğrisi olarak biiinen bu ilişkiye gö- re enflasyonla işsizlik arasında bir değişim vardır. Enflasyon hızı düştükçe işsizlik oranı yükselir. Bir ekonomi enflasyonla işsizlik arasında bir seçim yap- mak durumundadır. Işsizliği azaltmanın mallyeti enf- lasyon; enflasyonu durdurmanın maliyeti ise işsiz- liktir. Buna karşı Friedman başta olmak üzere Monetaristler, ekonomide doğal bir işsizlik oranı olduğunu, enflasyonla bu oranın uzun süreli ola- rak aşağıya çekilemeyeceğini savunurlar. Işsizlikle savaşımın yolu yatınmları arttırmak, ye- ni iş olanakları yaratmaktır. Bunu başarmanın yo- lu pazarı büyüterek satışları arttırmanın yanı sıra yeni yatınmları fonlayacak kaynakları sağlamak- tır. Türkiye'de yatırımların göreli olarak az olması ile birlikte yatırımların dağılımının ekonomik büyü- me amacı ile tutarlı olmaması, işsizlik sorununun temel nedenidir. Kaba bir hesaba göre Türkiye'de işsizlik sorununu kökten çözebilmek için cari fi- yatlarla 28 katrilyon dolayında yeni yatırıma ge- reksinim vardır. Bu düzeyde bir yatınm, Türki- ye'nin bir yıllık GSMH tutarını aşmaktadır. Türkiye'de işsizlik enflasyonla değil, yeni yatı- rımlarla ve yatınmlann üretken alanlara yöneltilme- siyle çözülebilir. Enflasyonun iç tasarrufları arttır- ma, tasarrufları uzun süreli yatırımlara kanalize etme gibi olumlu bir etkisi yoktur. İşsizlik; gerek boyutu gerek niteliği, daha açık bir deyişle eğitim- lilerde işsizlik oranının yüksekliği nedeniyle ekonomimizin önemli bir sorunu olmaya devam etmektedir. Hazır betoncular yakındı 'Aşırı zammın suçu kooper atiflerde' İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Türkiye Ha- zır Beton Birlıği Yönetim Kurulu Başkanı Avni Ço- mu, elle beton yapımının "cinayet"olduğunu söy- ledi. Kooperatiflerin, hazır çimento üreticilerini kar- telci ve aşın zamcı olarak tanımlamasını sert dille eleştiren Çomu. "Koope- ratifler hesapsızlıkları- nın suçunu bize atmaya çalışıyorlar. Bir ev inşa- atında hazır beton mali- yeti yüzde 5'tir" dedi. Türkiye'de hazır beton kullanımının inşaat mali- yetini yüzde 5 y a da 6 ora- nında etkilediğıne dikkat çeken Çomu, "Fivatları- mızın inşaat maliyetleri- ni arttırdığı doğru değil. Her sene başında inşaat mevsimi başlarken zor- lama ve kendilerince ön- lem almak için yapılıyor. Hazır betonda ne kartel var, ne de pahalılık var. Aksine, bir rekabet için- deyiz" dedi. Elle yapılan betonla, fabrikasyon beton arasın- da büyük farklılıklar bu- lunduğunu ve bunun kı- yaslamasmın bile yapıla- mayacağını dıle getiren Çomu, "Avrupa'da elle beton yasak. Fabrikas- yon kullanılıyor. Hazır çimento tesisinin \apımı 2-3 milyon dolar. Böyle bir tesisin yapımının ge- ri dönüşü çok uzun sürü- yor. G«rçekten büyük bir fedakârlık ve çok cüzi bir kârla çahşılıyor. Birinci derece deprem bölgele- rindeki inşaatlarda elle beton vapımını sürdür- mek bir cina\ettir. Bü- tün maliyeti yüzde 4-5 olan bir şev i sizin spekü- lasyon konusu yapmava hakkınız yok. Bu duru- mu bazı firmalann bazı kooperatiflerin özel ki- şisel faaliyetleri olarak görüyorum" dedi.. Çomu. lOOmetrekarelik bir yapıda 20 merreküp be- ton harcandığını, bunun da 120 milyon lira civa- nnda tuttuğunu belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear