Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 ŞUBAT1997 ÇAFtŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Promosyon
yasası
gcpüşülüyop
• \.\KARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa
Maikemesi, süreli
yayınlann promosyon
yapmalanna sınırlama
getıren. "Tüketicınin
Koıunması Hakkında
Karunun Bazı
Maddelennın
Değiştinlmesıne Daır
Yası"nın bazı maddelerinin
ipta! istemini esastan
görûşmeye karar verdi.
Yümrlüğün durdurulması
isteminı de içeren davada
ilk inceleme Anayasa
Mahkemesi'nın dünkü
toplmtısında yapıldı.
Dosyada bır eksiklik
sapümayan yüksek
mahkeme. başvuruyu
esastan görüşmeye karar
verdi
yupuyuşe gozaltı
• İstanbul Haber Servisi -
"SürekJı avdınlık ıçin bir
dakika karanlık' eylemine
destek vermek amacıyla
İstanbul Oniversıtesı
Öğrenci Derneği (İÜDER)
üyesı 70 kadar öğrencinin
düzenlediğı meşaleli
yürüyüşe polıs müdahale
etti. "Susma sustukça sıra
sana gelecek", "'Sürekli
aydınlık içın bır dakika
karanlık" sloganlanyla
Galatasaray'dan Mıs
Sokak'a kadar yürûyen
öğrenciler burada polis
tarafından dağıtıldı. Polis
15'e yakın öğrenciyi
gözaltına aldı.
TBMM puhsata
kavuştu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- TBMM binalan
inşaat ruhsatına 58 yıl,
kullanma ruhsatına ise 36
yıl gecikme ile sahip oldu.
Düne kadar kaçak yapı
durumunda olan TBMM
binalan, Çankaya Belediye
Başkanı Doğan Taşdelen'in,
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli'ye dün ruhsat
belgelerini vermesiyle
mevzuata aykın durumdan
kurtuldu.
CHP gpubunda
ihraç taptışması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP İzrnirİl
Başkanı Osman Özgüven
ile başkanlık kurulunun
ihraç istemiyle disiplin
kuruluna verilmesini
eleştıren fzmir Milletvekili
Aydın Güven Gürkan. "Bu
karar gen alınmalı. Bır
yandan solun işbırliğine
ilişkin mesajlar veriliyor,
öte yandan parti ıçınde
birliği sağlama görevi
unutuluyor'' dedi. Parti
meclisının karannı parti içi
bütünsellik açısından son
derece risklı bulduğunu
belirten Gürkan, "Ülkenin
böyle kritik bir döneminde
parti içi çoğulculuğun
uygulanması son derece
önemli" dıye konuştu.
Yalova'dan suç
duyupusu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP Aydın
Miletvekili Yüksel Yalova,
"memuriyet esnasında bir
siyasi partiye girdiği,
makam memuriyet
nüfuzunu istimal, hizmet ve
vazifesini ihlal ettiği"
gerekçesiyle RP üyesi
emekJi albay Ali Rıza
Zıvkara hakkında suç
duvurusunda bulundu.
Yalova tarafından
hazırlanan dilekçede
Zıvkara'nın Türk Silahlı
Kuvvetleri'nden emekJi
olduktan sonra RP'ye üye
olduğu belirtilerek üyeliğe
kabul töreninde "orduda
bulunduğu sırada da RP'yle
bağlantısı bulunduğunu
söylediği" anımsatıldı.
ASKİ'den
açıklama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ASKİ Genel
Müdürlüğü, gazetemizde 21
Ocak 1996tarihinde
yayımlanan "Gökçek'e
Ka\ırma Suçlaması"
başlıkJı haberdeki RP'ye
yakınlığı ile bılinen Alfagas
finaasının kurumdan
yasadışı biçimde sayaç
ihalesi aldığı yönündeki
iddıaya gönderdiği
açıklamada. ihalenin
tamamen jasal olduğunu
iler sürdü. Açıklamada,
sayiç ihalesınin 3 firma
ara^ından "ıdari ve teknik
şamamelere uygun en ucuz
fıyaı sunması" nedeniyle
AÎfjgas"a verildiği
belrtildi.
DSP ve CHP gensoru verecek. ANAP ise hazırlık içinde oldugunu belirtti
Hükümeti düşünne çağrısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
ve CHP. laik demokratik rejime dönük sal-
dınlarla ilgili olarak REFAHYOL hükü-
meti hakknda gensoru önergesi verme ka-
ran aldılar.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz ise
DSP'nın gensoru önergesine destek sözü
veremeyeceğini, kendilerinin de bir hazır-
lık içinde olduklannı açıkladı. DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit. Türkıye'nin RE-
FAHYOL hükümetine daha fazla dayana-
bilecek durumda olmadığını belirterek,
"Bu vükii Türkiye artık taşıyamaz. Bu hii-
kümetgiderse Türkiyehükümetbunaknu-
na sürükienmez, aksine rejim bunalunın-
dan kurtulmuş olur" dedi. Ecevit. DYP'li-
leri de göreve çağırdı.
DSP Grup Yönetim Kurulu (GYK) dün
toplanarak, Başbakanlık Konuru'nda tan-
katçılann kabul gördüğü iftar yemeğiyle
ilgili olarak bir grup mılletvekilince hazır-
lanan genel görüşme önergesinden ımzala-
nn çektinlmesi iie ortaya çıkan bunalımı
görüştü. GYK üyeleri hükümetten rahatsız-
• DSP Genel Başkanı Ecevit, Türkiye'nin REFAHYOL ıktıdanna
daha fazla dayanacak gücü kalmadığını söyledi. Ecevit, DYP'lileri
Türkiye'nin geleceği için uyardı. CHP, Sincan'daki son olaylar
üzerine gensoru hazırladı. ANAP lideri Yılmaz ise gensoru
önergelerine destek sözü veremeyeceğini, Meclis'te gerekli
çalışmalan yapacaklannı belirtti.
lıklannı ve bir an önce hükümeti devirmek
gereğini yinelerken, DSP lideri Ecevit top-
lantı sona ermeden basın mensuplanna al-
dıklan ara karan açıkladı. Ecevit. laiklıği,
Türkıye'yı. demokrasiyi korumak için hü-
kümetten bir an önce kurtulmak gerektiği-
ni belirterek, bunun için yasal sürecı baş-
latma karan aldıkJannı söyledi. Ecevit, la-
ik. demokratik cumhuriyete. hukuk ve ada-
lete yönelik tehdıtler, dış ilişkilerin yürü-
tülüş biçıminden kaynaklanan tehlıkeler,
ekonomik ve sosyal sorunlann giderek
ağırlaşmasından doğan sakıncalar, güven-
lik uygulamalanndaki olumsuzluklar ve
yönetimdeki kirlılik. özetle toplumun bü-
yük çoğunluğunun huzursuzluk duyduğu
sorunlann tümünü içeren bir gensoru öner-
gesi hazırlamayı uygun gördüklerini açık-
ladı.
Ecevit, gensoruya konu olan uygulama-
lardan büyük ölçüde hükümetin RP kana-
dının sorumlu oldugunu belirterek. DYP'li-
leri göreve çağırdı. Ecevit. "DYP'deki bir-
çok arkadaşumzın da bize destek olacağını
umuyorum. DYP"lilerin soruna parti. hü-
kümet açısından değil, Türkiye açısından
bakacağını umuyoruz" dedı Gazetecilerin
"ANAPlideri Mesut Yılmaz'la görii$tünüz
mii" sorusuna Ecevit. " Meclis'tegerekli te-
maslan yapacağız" karşılığını verdi. Ece-
vit, "REFAHYOL düşerse CHP Ueaynı hü-
kümette bulunur musunuz" sorusuna. "Ye-
ni bir hükümetoluşrurma aşamasına gelin-
ce bu aynntılan düşüneceğiz. Yetidli kurul-
lara götüreceğiz. Biz Türkiye'nin hükümet-
siz kalmaması için elimizden geien çabayı
göstereceğiz. Bu hükümet giderse Türkiye
hükümet bunalımına sürüklenmez, aksine
rejim bunahmından kurtulmuşolur" yanı-
tını verdi.
CHP Grup Başkanveki 1leri Önder Sav,
Oya Arash ve Nihat Matkap da dün yaptık-
lan açıklamada, hükümet hakkında bugün
TBMM Başkanlığf na gensoru önergesi
vereceklerini açıkladılar. Açıklamada,
- Hükümetin işbaşına gelmesinden bu yana
geçen 7 ayhk süre içinde Başbakan dahil Iti-
mi hükümet üyeleri ve hükümetin RP ka-
nadına mensup milletvekilleri ve belediye
başkanlaruun söz ve davranışlanndan ce-
saret alan ve demokratik-iaik hukuk devte-
tine yönelik saldınlar her geçen gün arta-
rak devam etmektedir. Sincan'daki olaylar
karşısında başbakan ve hükümetin gerekli
duyariıüğı gösteımemesi üzerine gensoru
önergesi hazırladık" denildi.
Baykal: RP, İran
muhipleri DerneğiANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Gtnel Başkanı Deniz
Baykal, Türkiye'nin, 70 yıllık la-
ik, demokratik cumhuriyet reji-
mine karşı olan güçlerle hesap-
laşmaya girdiğıni belirterek,
cumhuriyeti savunan herkesi buna karşı
tepki göstermeye çağırdı. RP'nın İran re-
jiminı Türkiye'ye ithal etmeye çalıştığını,
bir sıyası parti kimliğinde "iran muhiple-
ri derneği ortaya çıktığını" savunan Bay-
kal. "Sincan olayı RP Ue İran'ın güçbirli-
ği, güç gösterisi. O İran
büyükelçisi ahlmalı" de-
di.CHP lıden Baykal.
dün partısinın grup top-
lantısında yaptığı konuş-
mada, Sincan "daki şeriat
provası ve RP-lran ilişki-
lerini degerlendirdı.
RP'nin laık. demokratik
cumhunyete dönük bir
tepki içinde oldugunu
herkesin görmesı gerek-
tiğinı bildıren Baykal.
" Bir direnç görmeden sis-
temin parçası haline dö-
nüşeceğini sananlar ya-
nılgı içinde. Kendilerini
güçlü hissettiklcri her an-
da anlayışları doğrultu-
sunda denemeler yapa-
caklardır" dedi. Baykal,
Türkiye'nin laik, demok-
ratik rejime karşı güçler-
le hesaplaştığı. laık. de-
mokratik cumhuriyeti ye-
niden kurma mücadelesi
verdığine dikkat çekerek
şunlan söyledi:
" Yok gerginJeştirmeye-
ceknüşiz,Sincan'da ne işi-
miz varmış? Bu yaklaşun
ile bu sorunlann altından
kalkılamaz. Herkesin ak-
lını başına foplaması la-
zun. Laik. demokratik re-
jime karşı deneme balon-
lan uçunıluyor. Kabul
ederseniz, salamdan bir
dilim kesilir, sonra arkası
geur. Buna' ha\ ır' demek
lazımdır. Ödün poütika-
lannın götürecegi yer da-
ha ileri bir çatışmadır. Ar-
tık parti aynmının önemi
kalmadı. Laik, demokra-
tik rejimi korumak iste-
yen herkes eşit derecede
görevh'dir. Acilci, kısa va-
deli çare arayışına girili-
yor. Hükümetin düşürül-
mesi >a da demokrasi dı-
şı çözümler konuşuluyor.
Bu tehlike karşısında da-
ha doğru bir güç dağüımı
tablosunu yerieştirmek
temet görevdir. Laik, demokratik
birikime karşı güçler hiç dağılma-
dan saf tuttular. Cumhuriyete sa-
hip çıkaniar ise dağınıklık içinde.
Bu dağuukhğı giderip güçbüiiği
yapmak zorundayız."
Sincan'daki olayın RP-lran güçbirliği-
nin somut göstergesı oldugunu vurgula-
yan Baykal, "Hasım,cumhuriyeteinanan-
lar, basın; dost ise İran'dır. Bugünkü ana-
yasa ile iktidara gelmiş birileri Türkiye'ye
İran rejimini ithal etmeye çalışıyor.' dedi.
'Cumhuriyetin temel
ilkeleri tehlikede'ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz. hükümetin laık
rejim karşıtı girişimlerine tepki
göstererek "Cumhuriyetin temel
ilkeleri tehlikede" dedi.
Mesut Yılmaz, bır grup ögretim üyesini
kabulü sırasında yaptığı konuşmada,
RP'nin toplumda gergınliği arttıran bazı
konulan gündeme getinnesinin kendi
tabanına yönelik bir girişim oldugunu,
DYP'nin de bazı yolsuzluklann üzerinin
Cindoruk, bu kez tehlike ve tehdidin, devleti yöneten hükümet tarafından oluşturulduğunu söyledi.
Genel Başkan Cindoruk, DTP GİK toplantısında hükümeti eleştirdi
(
Cumhuriyetesavaş açtdar'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Demokrat Türkiye Partısi (DTP) Ge-
nel Başkanı Hüsamertin Cindoruk.
REFAHYOL hükümetinın devlete
tehdıt ve tehlike oluşturduğunu söy-
ledi. Cindoruk; belediyeler. vakıflar,
dernekJer. sahte dergâhlar ve kurum-
lann. cumhuriyete cıhat ılan ettiğinı
belirtti.DTP GİK toplantısı. Genel
Başkan Hüsamettın Cindoruk baş-
kanlığında toplandı.
Son siyasi gelışmelere dikkat çe-
ken Cindoruk, Türkiye Cumhuriye-
ti'nin kuruluşundan itibaren ıç ve dış
tehditlerle karşılaştığını, devletin
bunlan yurttaşlann tükenmez sağdu-
yusu ile aştığını bıldirdi.
"Ne var ki, bu kez tehlike ve tehdit
devleti yöneten hükümet tarafindan
oluşturuiuyor" diyen Cindoruk. hü-
kümetin, rejimin çağdaş ve ulusal ni-
teliğini değiştirme plan ve eylemle-
rini uygulamaya koyduğunu kaydet-
ti. Cindoruk, "Belediyeler, vakıflar,
demekler,sahtedergâhlar ve kurum-
lar, cumhuriyetin biriktirdiği değerle-
re açıkça cihat iian etmiştir" diye ko-
nuştu.
Cindoruk. koalisyon ortaklan DYP
ve RP'nin bilinçli biçimde devletin
niteliğini değiştirme, silahlı bir şıd-
det olgusuna dayatma hazırlığı için-
de oldugunu söyledi. "Bu hükümet,
bir çocuğun, bir akıl hastasınm, bir
kocamış ihtiyaruı bile yapamayacağı
densizliği bir haftanın içine sığdırmış-
ür" diyen Cindoruk, devleti bu hükü-
metten kurtarmak içın yurttaşlara ve
milletvekillenne çağnda bulundu.
Cindoruk şunlan söyledi:
" Yüce pariamentosuna bir camivi
ve mescidi yillarca önce yapan, her
gün yeni mabederin temelini atan. din
eğmmini zorunlu kılan laik vedemok-
rat cumhurivetimizi dine zulüm ya-
pan bir diktatöıiük gibi gösterenler
hükümeti ele geçirmiştir. Bu sahte
dindariar. vüksek ahlaka dayanan.
hoşgörüyü buyuran İslam dinini
sömürerek zenginleşmek, bir dik-
tatörlük oluşturma hazırlığı için-
deler."
'Türkiye darbe hattında
Cindoruk. Türkiye Genç Işadam-
lan Derneği'nin düzenlediği iftarda,
Sincan'ın içinden askeri birlıklerin
geçmesini eleştirdi. Gazetecılenn so-
rulannı yanıtlayan Cindoruk, Türki-
ye'nın deprem kuşağında olduğu ka-
dar darbe kuşağında da oldugunu be-
lirtti. Cindoruk, "Depremin ne za-
man geleceği belli ounadığı gibi. dar-
benin de ne zaman geleceği belli ol-
maz. Sincan'daki tanklar demokratik
bir ülkede olsaydı sizin benimle
konuşmak yerine, Genelkurmay'ın
kapısına dayanmanız gerekirdi'" de-
di.
örtülmesine karşılık diyet
ödeyerek gelışmelere göz
yumduğunu söyledi. Yılmaz, bu
gelişmelerin cumhuriyetin temel
ilkelerinı yaraladığını belirtti.
ANAP'ın türban konusundaki
tavnnın net oldugunu belirten Yılmaz,
"Biz. türban konusundaki yetkiyi
ünrversitelere verdik. Bir iki münferit
ola> dışmda türban sorunu >oktur. Biz ne
dini ne de laikliği kullandık. Biz hür
iradeye baskı taraftan değiliz" dedi.
Yılmaz, hükümet
konusunda da şunlan
söyledi: "Ümitediyorum
ki bu hükümet, bu
gidişarın altında
kalacağının farkına vanr
ve bu tehlikeli gidişata da
kendiliğinden son verir.
Bunun da yolu bu
hükümetin çekilmesidir.
Bu hükümetle Türkiye
hiçbir yere varamaz. Bu
hükümetle Türkiye her
gün daha büyük badirelere
gebedir." Gazeteci Işm
Gürel'e Sincan'da yapılan
saldınyı "zorbaük" olarak
nitelendiren Yılmaz
sözlerinı şöyle sürdürdü:
"Gazeteci arkadaşınuzuı
başına gelen zorbalıktır.
Maalesefşuanda
Türkiye'de zorbalık
iktkiardadır. riyakârhk
iktidardadır."
Hükümetin, bazı belediye
başkanlan gibi kendi
uzantılanyla yasalan
çiğnedığini belirten
Yılmaz."Hükümetin bu
sorumsuz gidişatına dur
denilmesi gerektiğinde
sizlerie hemfikirinı. Ama
bu geçmişteki bazı
dönemleri çağnştıracak
ters yönde zorlamalara da
meydan veımemelidir. Bu
meseleler toplumda ancak
uzlaşmayla, hoşgörüyle
çözülürTl
dedi. Yılmaz,
"Adam gibi devlet işleyişi
için" hükümetin
biiinçlenmesinı
beklediklerini söyledi.
ANAP liderini ziyaret eden
öğretim üyeleri de antilaik
gelişmelerin kaygı ve
üzüntü verici oldugunu
söylediler. Partilerin
anayasal görevlerini yerine
getirmelerini isteyen
öğretim üyeleri.
üniversitelere de türban
yasağı getirilmesini
istediler.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Sincan, Refah'ın tek başına
iktidar olduğu bir belde. Daha
önemlisi Refah'ın tek başına ik-
tidar olduğunda nasıl bir Türki-
ye yaratacağının bütün ipuçla-
rını cömertçe ve korkusuzca
sergileyen bir belde. Adeta bir
pilot bölge.
Refah'ta "Müslüman de-
mokrat" bir siyasal hareket gör-
mek için gerçekleri zoriayan ki-
mi arkadaşlarımızın aptes ta-
zelemeleri gerekiyor. Refah'ı
muhalif bir sivil hareket olarak
yorumlayanlann ise aptes taze-
lemeleri de yetmez. Birkaç yüz
rekât da nafile namazı kılmala-
rı gerek.
TV görüntülerini hep birlikte
izledik. Önce Kudüs Günü adı
altında, Islam dünyasının hiçbir
yerindedüzenlenmeyen birge-
cede müsamere düzeyini bile
yakalayamayan sahne gösteri-
lerinin ve Tanrı'ya değil, şidde-
te tapanlann özledikleri dünya
veyaşam biçimi sergilendi. Ağ-
zının kenanna iliştirdiği küçüm-
seyici ve yapmacık sıntmayla
kasım kasım kasılan iran büyü-
Fragmanlan îzlediniz...
kelçisi gecenin tuzu biberiydi.
Belediye başkanı da hepsinin
üstünetüy dikti. Kendi ilkel ide-
olojilerini bizlere nasıl şırınga-
edeceklerini, aynntısıyla anlat-
tı. Anımsayın. Kollarımızdan
bacaklarımızdan tutacak-
lar(rnış) ve bizi nurlandıracak-
lar(mış).
Ertesi gün de bir gece önce
sahnede "intifadacılık" oyna-
yanlar, gencecik bir meslekta-
şımızı, Işın Gürel'i kahraman-
ca yumruklayarak cihada kalk-
mış Müslüman yiğitliğinin bir
ömeğini sundular.
Cezayir'de de böyle başla-
mıştı. Kendileri gibi düşünme-
yen gazetecileri, özellikle kadın
gazetecileri itip kakarak başla-
dılar.
Bugün günde beş on insanın
gırtlağını kesmeden "tatmin ol-
mayan" kan dökücülere dö-
nüştüler. Cezayir'le Sincan ara-
sında Çin Seddi yok. Sincan'ın
birkaç adım sonrası Cezayir,
Sudan, İran...
Sincan'da olup bitenler üs-
tüne salt öfkeye ve tepkiye da-
yanan bir Tırmık mümkün ve
kolay.
Örneğin Işın Gürel'i yumruk-
ladıktan sonra koca kıçını sal-
laya sallaya kaçan yarmaya hak
ettiği terim ve tanımlamalarla
bezenmiş satırlar, paragraflar
yazarsınız; iyi olur. Hem siz ra-
hatlarsınız, hem okuyucu.
Bu de kesmezse. BirSiyaset
Meydanı programında birkaç
iskemle ötenizde oturan Sincan
Belediye Başkanı Bekir Yıl-
dız'la ilgili izlenimlerinizi sıralar-
sınız.
Adamcağızın koyu cehaleti-
ni, derin bilgi sahibi görünmek
için sıraladığı Latince ve Arap-
ça sözcükleri nasıl yüzüne gö-
züne bulaştırdığını filan aktanr-
sınız. En azından yazanın da,
okuyanın da içi serinler...
Bütün bunlarda kesmezse...
Ne bileyim, küfredersiniz. Ağız
dolusu. Içinizdeki öfke birikimi-
ni dolu dolu dışa vurmacasına,
en yakası açılmadık Ege küfür-
lerini sıralarsınız: Şaplı, şuplu,
yedi kulplu, on katlı, mor katlı,
yüz bin katlı, harar gibi, darar
gibi...
Az da olsa rahatlarsınız bel-
ki...
• • •
Ama rahatlama zamanı mı?
Rahatlama hakkımız var mı?
Bırakın hepsini, soluklanma
hakkımız var mı? Sincan'da
fragmanlan izledik. Bir süre
sonra izleyeceğimiz filmin ko-
nusu da, içeriği de belli.
Refah sıstemin içıne çekilebi-
lir mi, çekilemez mi; çekilirse
nasıl çekilir üstüne ağır ahkâm
kesmenin âlemi yok.
Sistem ne ki içine çekilen Re-
fah'tan bir hayır gelsin?
Refah, temiz kalmış bir siya-
si kadro havasını ona buna yut-
turdu. Kimse kalkıp da "İktidar
yüzü görüp de mi temiz kaldı-
nız ey mollalar? Hele bir iktidar
olun da görelim sizi" demedi.
Susuriuk kanlı yumağını, Su-
surluk'tan yayılan pisliği, Re-
fah'ın temizleyeceği umuldu.
Düşünülmedi ki Refah'ın millet-
vekili kitlesinin okkalı bir bölü-
mü Güneydoğu'dan seçilip
geldi.
O bölgede savaşın parasal
rantını korucular, aşiret reisleri,
silah, uyuşturucu tüccartan ye-
diyse, siyasal rantını da Refah
yedi. Güneydoğu sorununu
namlusuz, mermisiz çözmeye
yöneten birpolitikanın, Refah'ın
o bölgede önünü keseceğini
bilmek için bir büyük siyaset
dehası olmak gerekmiyor.
Sincan'da fragmanlan izle-
dik. Refah üstüne kesin yargı
üretmek için asıl filmi beklemek
enayilik değilse nedir?
Beklemek, Türkıye'yı "Refah
mı, darbe mi" seçenekleriyle
baş başa bırakmak demek. Şu
ülkede demokrasi diye seçe-
nek üretmek varken ille de ve-
ba ile kolera arasında bir seç-
me yapmak zorunda mıyız?..
POLTrtKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Şeriat...
Laik gazeteler, özel televizyonlar 'gümbürgümbür'
yayın yapıyor...
Tehlikeligidiş... Tahriklerbitmiyor... Tehlikelitırma-
nış...Refahsız çözüm arayışı hızlandı... Sincan'da RP
terörû..."
Şeriatçı basın ve televizyonlar ne diyor:
"Israıl uşağı... Asker-DYP zirvesi... Tellallığı bıra-
kın..."
Sokaktaki yurttaş soruyor:
"Askeher mı gelecek, demokrasi tehlikede mi?"
32. Gün programında Mehmet Ali Birand, RP
Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk'e soruyor:
"Başörtüsü, kurban derileh, Taksim'e cami, Sin-
can'daki toplantı... Bütün bunlar RP genel merkezi-
nin hazırladığı birprogram çerçevesinde migerçek-
leşiyor?"
Asiltürk açık bir yanıt veremiyor...
Emekli Orgeneral Doğan Beyazrt'a soruyor Birand:
''Askeher rahatsız mı, darbe yapılır mı?"
Doğan Beyazıt, Türkiye'nin içinde bulunduğu du-
rumu çok net biçimde anlatıp Birand'a bir soru yö-
neltiyor:
"Siz ne diyorsunuz?"
Sabah gazetelere bakıyorum. Şeriatçı gazeteler tıp-
kı RP gibi gerginliği tırmandırmak için elinden geleni
yapıyor. RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz'un ko-
nuşmasını manşetten veren Milli Gazete 'holdingci
medya'ya meydan okuyor:
"Uyumsuzluk ve kriz tellallığı, ülkemize de milleti-
mize de basınımıza da fayda sağlamaz..."
RP ilginç bir yöntem deniyor. Necmettin Erba-
kan'ın komutasındaki 'mücahitler', tıpkı Turgut Özal
gibi bir konuyu gündeme getirip kamuoyunun nabzı-
nı tutuyor.
Yaşadığımız son olaylar bunun en tipik ömeğidir...
•••
Tüm bu gelişmeler olurken ben her sabah kendi-
me sorduğum soruyu yıneliyorum:
"Bizim laik medya gerçekten şehatın ayak sesleri-
nı duyuyor mu yoksa yıne kandırmaca mı yapıyor?"
Birden 3 yıl önceye dönüyorum ve Istanbul Vali Yar-
dımcısı Fehmi Kaya'nın Özel Fatih Erkek Lisesi Mü-
dürlüğü'ne gönderdiği 9 Aralık 1993 tarih ve
050/2031078 sayılı yazısını bir kez daha okuyorum.
Yazı şöyle:
"1994 yılı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor
Bayramı kutlamalan için 60 öğrenci, 2 beden eği-
tımi öğretmeninin provaya katılmasıricaolunur..."
Bu yazıya yanıt Özel Fatih Erkek Lisesi Müdü-
rü'nden değil, Aıle Birliği Başkanı Hüseyin Cey-
han'dan 4 Ocak 1994'te geliyor.
Yanrt şöyle:
"Daha evvelkı yıllarda edindiğimiz tecrübelerie bu
etkinliklere katılma işinin öğrenci ve idarelehmizin
çok zamanını aldığı belihenmiştir. Biz vatandaş ola-
rak çocuklanmızın her saati için okul idaresine ücret
ödemekteyiz. Bizim muvafakatimiz olmadan çocuk-
lanmızın derslerden alınarak provalarda zaman kay-
bettirilmesi hukuka aykın bir tasarruftur..."
Muhteremler kurban derilerinin THK tarafından top-
lanmasını nasıl hukuka aykın buluyorlarsa 23 Nisan
ve 19 Mayıs törenlerine öğrencilerin katılmalannı da
hukuka aykın görüyorlar...
Gerekçeler sıralanırken şunu da belirtiyor Özel Fa-
tih üsesi Okul Aile Birliği Başkanı:
"Çocuklanmızaynı zamanda TÜBİTAKproje yanş-
masına ve ÖSYM sınavlanna hazıhandıklanndan yo-
ğun bır çalışma içindeler..."
•••
Öykümüz bitmedi sürüyor...
Istanbul Vali Yardımcısı Fehmi Kaya'nın yanıtı biraz
sert oluyor bu kez.
Yanıt özetle şöyle:
"Yukanda belirtilen açıklamalar ve esaslar doğrul-
tusunda, Istanbul il merkezinde yapılacak Atatürk'ü
Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalannda, oku-
lunuz öğrencilerinin de yer alması, okul mûdühüğü
ve veliler açısından gurur verici birgörev olması ge-
rekirken 'öğrencilerin bu şekilde meşgul edilmesi...'
gibi bir deyiş kullanılması üzüntü vericıdir.
Aynca; Istanbul il merkezinde düzenlenen 19 Ma-
yıs kutlamalarına okulunuz ilk kez alınmış olmasına
rağmen '...daha önceki yıllardan edindiğimiz tecrü-
belerie bu etkinliklere katılma işinin öğrenci ve idare-
cilerimizin çok zamanını aldığı...' gibi bir deyiş kulla-
nılması da yanlıştır. Üstelik söz konusu 'bayram' bir
etkinlik değil, ulusal bütünlüğümüzün simgelendiği
bir 'anma' günüdür...
M. Kemal Atatürk, 19 Mayıs Bayramı'nı da Türk
gençliğine armağan etmiştir. Bu nedenle; okul idare-
si olarak konunun önemi üzerinde hassasiyetle du-
njlmasını, okul idaresi ve beden eğitimi öğretmenle-
rince yapılacak öğrenci seçiminin, son sınıf öğrenci-
lerinin görevlendirilmesi şartıyla yerine getirilmesini
ve bundan böyle yapılacak çalışmalarda görevli öğ-
retmenlerin hazır bulundurulmasını önemle bilgileri-
nizericaederim..."
Acaba bazı Sabah ve Yeni Yüzyıl yazarian bu oku-
lun arkasında hangi tarikat şeyhınin oldugunu merak
ediyorlar mı?
Tüm bu olup bitenlere göz yumuldu. Devlet erkini
elinde bulunduran siyasal iktidar şeriatçılara ödün
verdi.
O tarihte başbakan, Tansu Çiller değil miydi? Ta-
rikat şeyhleri devlet katında ağırlanmadı mı? Şimdi
suçlu olan sadece Refah mı?
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (5 Planetcom. TR
HİKMET CETJNKAYA
350.000 TL.(KDV dahil)
Çağ Pazariama A.Ş. Yerebatan Caddest Saflomsöğüt Sok*
Uo: S/B Cağstoğtu IstanbuJ Tet:514 01 95/96
Posta çeki no.: 666322