Catalog

SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 1997 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI istanbul rdırne Çanakkale <ocae\< zmır Manısa Aydın Denızlı B B K B B B B 2 2 1 5 3 3 3 K 2 Mersin Y 8 Trabzon K 4 Diyarbakır K 4 T Gıresun K 4 Şanlıurfa K 7 Ankara B -2 Mardin K 3 Konya B -3 Siirt K 6 Eskişehir B -2 Hakkârı K -10 Sıvas K -3 Van K Zonguldak K 1 Antalya B 8 Kars K 0 Marmara'nın doğusu Ka- raclenız, Iç Anadolu nun doğusu, Doğu Akdenız ıle ve Doğu ve Guneydoğu AnadoiL, bolgeterı yağ<şlı, otek yerier carçaJı ve az buluttu geçecek Ya§tştar Doğu Akdenız kıyılannda yağmur, dığer yerierde kar şekltnde olacak Hava sı- cakiığı azalmaya devam edecek Ruzgâr kuzey ve doğu yonlerden orta kuv- vette esecek. Kryı kesım- lerde hafrf ıç ve doğu ke- sımlerde orta ve yer yer kuvvetlı don olayı bekienı- yor Londra "ÇB^T Atina B Parıs Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Bruksel ÇB ÇB ÇB ÇB ÇB B ÇB 4 13 3 4 13 -1 5 Budapeşte B -1 Münıh Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn ÇB ÇB K ÇB B ÇB ÇB 12 2 -1 0 3 0 0 ÇB Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflıs Kahire ÇB PB B B K B K B 1Ü 3 -2 6 3 -2 35 18 Şam 11 OA ?ı k Parçalı bulutiu Sısıı Bulutlu k Çok bulutlu p Yağmurlu G Ü N C E L CtfNEYT ARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada uzunsüredtrtanışıklığımızanısınaisimleriniverme- yelim, kimi komisyon üyeleri özel TV ekranlarından ayrılamıyor. Üstelik TV'nin maaşlı çalışanı gibi, o gün komıs- yona kım, neler söyledi, neler söylemedi, ayrıntıla- rıyla ortaya döküyorlar. Susurluk, iyi kötü bir yola girdi de ne oldu? Tür- kiye'nin asıl çözmesi gereken, "rejimin işleyışinde- ki aksaklıklara" çözüm bulabildik mi? Nerdee! Ülkemizde demokratik kimi kurallar yü- rüyor. Doğru. Ama kurallann verdıği sonuçlar "hoşnutsuzluk" yaratıyor. Toplumun giderek sındirdiği "hoşnutsuzluk" de- mokratik rejimı yaralıyor. Rejime güveni azaltıyor. Rejim dışı arayışları kamçılıyor. Günübırlik heyecan arayan yazılı veya görsel ba- sın ise sorduğunuz zaman, aman efendim ara reji- me öylesine karşı ki... Anlatılamaz. Ne çare, yalan yanlış bilgilerle dolduruşa gelme- lerine karşın, yalanlanan haberleri yinelemekte de pek mahirler. Bir örnek: Türkçeyi Ege'nin "öfeM ya^as/"nayaraşırüslup- la konuşan başspiker Reha Muhtar'ın önüne (kı- sa tam metni aşağıda) bir yazı konuluyor: "Bu akşam (30 Ocak 1997 Perşembe) saat 19.30'da yayımlanan haber bülteninizde yer alan Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel7n Ge- nelkurmay Başkanı Sayın Org. Ismail Hakkı Ka- radayı 'yı kabulü ile ilgili haberinizde, 'Ordu uyan mı verdı?' şeklindeki jfade/ehnizin 'gerçekle ilgisi yok- tur'. Bilgilennizi rica ederiz. Cumhurbaşkanlığı Basın Müşavirliği." Oykü şöyle gelişiyor: Çankaya, geçen perşem- be MGK. MİT ve Karadayı ile ara vermeden bırbirı ardına görüşüyor. Bir gün sonra, iki kışi arasında geçen bu görüş- meler üstü yorumla örtülerek kamuoyuna duyuru- luyor. Gerçeği soranlara Cumhurbaşkanı, "Kapalı odadaki konuşmalan arkadaşlannız nereden bili- yor?" diyor, gazeteyi uyarıyor, belki de alaya alıyor. Ne ki, Demirel'in ustaca yalanlamalannı üstüne alan çıkmıyor. Aynı günün gecesi olayla ilgili açıklamaların üze- rinden en fazla 5-6 saat geçtikten sonra, megako- mik gelişmeler ızleniyor: Özel TV'ler Cumhurbaşkanrnın yalanlamalarını gözardı ediyorlar. Kendi bilecekleri iş. Hele bakın Ama o ne? TSK'den Çankaya aracılığıyla Takke- li'ye uyan "haberi" yineleniyor ve: Başta, örneğin dalgalı kırsaçtanyla Ali Kırca, her gece değişik saç rengi ve haberleri kaş göz hare- ketleriyle yorumlayan Gülgûn Feyman, gece gün- düz yalanlanan haberi tekrar kamuoyuna sunuyor- lar. TSK, Takkeli ile başlayan "gidişattan memnun mu?"Elbettehayır! Çankaya'da devletin önemli ve etken kurumla- nyla konuşulurken, örneğin TSK'nin "kimiyakınma- lan ve saptamalan " görüşülmüyor mu? Elbette, ko- nuşuluyor, görüşülüyor. Ustelik bu türden görüşmelerin başlangıç tarihi geçen perşembe değil. Belki altı aydır, belki biryıl- dır sürüp gidiyor. Üstüne üstlük; Çankaya, hükümetlere yazılı söz- lü uyarılarını üç yıllık görev boyunca sürdürüyor. Aylardır gözlenen "rahatsızlığı" saptadıysa, hükü- mete niçın yansıtmasın? Orgeneral Karadayı'nın TSK'nin uyarılarını 26 Aralık 1996'da Anadolu dergisinde ayrıntılarıyla açıkladığı ne çabuk unutuluyor. TSK; "laik demokratik düzeni değiştirerek ülkeyi ortaçağ karanhğına sürüktemek isteyenlere" karşı açıkseçik"Böylebiroluşum... TSK'ce kabul edile- mez" diyor. Türbandan kurbana, dini siyasete alet ederek laik düzeni değiştirecek her harekete TSK'nin tepki göstermesi "eşyanın tabiatına uygun". Zaten gizli kapaklı bir davranış içinde değil TSK. Türbana da, kurbana da, cami sömürüsüne de kar- şı olduğunu açıktan söylüyor. Cumhurbaşkanı, "Bugünkü Türkiye" diyor: "Vicdanların hür ve laik, din ile dünya ve devlet işlerinin aynldığı bir Türkiye olacaktır." Acaba bu doğruları kim söyletiyor Cumhurbaş- kanı'na: TSK olmasın! Kartı DGM inceleme başlatb ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Ankara De\ let Gü- venlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı, RP'nin Kudüs Gecesi ile ilgili inceleme baş- lattı. DGM Başsavcısı Cev- det Volkan. bu konuda henüz kendısıne iletılen bırbilgi ol- madığını, ancak nöbetçi cumhuriyet savcısının gerek- li incelemeyi başlatmış olabi- leceğini belirttı. Ankara Em- niyet Müdiirlüğü yetkılileri de DGM Başsavcılığı'nın Kudüs Gecesi ile ilgili olarak kendilerine verdıği bir tali- mat olmadığını, ancak top- lantıyla ilgili her türlü bilgi ve dokümanı topladıklannı söylediler. Sincan Belediyesi'nce dü- zenlenen Kudüs Gecesi'ni başından itibaren videoya kaydettiklerini bildiren em- niyet yetkılileri. "DGM'den şu ana kadar bu konuda bize bir talimat gclmiş değil. Fa- kat yine de biz gerekli hazır- hklanmızı yapıyoruz. Konuş- malan ve göriintüleri kaydet- tiğimiz video bandan deşifre ediyoruz. DGM Başsavcıb- ğı'nuı talimatını bekliyoruz. Talimat geldiği an elimizde bulunan betge ve bilgileri der- hal kendilerine ilctebiliriz" açıklamasını yaptılar. Mülki- ye müfettişlerinin de cıhat çağnsı yapılan top'ıantı nede- niyle Belediye Başkanı Be- kir Yıldız'ın ifadesinı ala- caklan belirtildi. Elçiyi Erbakan kollaclı• Baştarafı 1. Sayfada Belediye Başkanı Bekir Yüdız'ın "Kudüs Gecesi" adıyla düzenledıği şeriat yanhsı toplantıda lslamı terör örgütleri HAMAS ve Hizbullah li- derlennın posterleri önünde yaptığı konuşmada, dını yönetim bıçimini övmesi ve Türkiye'de de "şeriatın galip geteceğj" imasında bulunması bunalım yarattı. Dışışleri Bakanlı- ğı'nda bugün yapılacak değerlen- dirmelerden sonra komşu ülkenin bu yöndeki mesajlanna karşı ne gı- bi bir tavır ahnacağına karar verile- ceği, ancak ilk incelemelerden Bag- heri"nin "Türkiye'nin içişlerine mü- dahale ettiğinin" anlaşıldığı kayde- dildi. Cumhuriyefın konuyla ilgili so- rulannı yanıtlayan diplomatık kay- naklar, isim vermeden Erbakan'ı eleştirerek, Bagheri'nin "bazı kesim- lerden cesaret alarak" konuştuğunu bildirdiler. Kaynaklar, İran Büyükel- çısi Bagheri'nin geçen yıl dolan gö- rev süresinin Erbakan'ın gırişimleri üzerine uzatıldığını kaydettıler. Er- bakan "m, Rafsancanı ile yaptığı gö- rüşmede, "Biz Bagherfden son dere- ce memnunuz. Eğer mümkünse de- ğiştirilmemesini istiyoruz" dediğını anlatan kaynaklar, Dışışlen Bakanlı- ğı'nın "Erbakan'ın koüamasındaki Bagheri"ye yönelik ginşiminin so- nuç vermesinin güç olabileceğini vurguladılar. Diplomatik kaynaklar, şu değer- lendırmeyi yaptılar: "Türkiye'deher şey normal olsa bu tür konuşamazdı. Konuşsa bile yanına kâr kalmazdı. Buişasbnda Dışişkri'nin işideğil. Be- kir Yıldız'ın sözleri. iki misli daha ağır. Bu iç politika. siyasct işl Dışişle- ri aslmda ne vapacağını gavet i\i bili- yor, ama önümüzde siyasi tercih en- geüvar." Bagheri, önceki gün Kudüs Gece- si'nde, -Bia'fundamentalistdemete- rinden korkmayaüm. Fundamenta- list, Hizbullahi, şeriatçı insanlar en akılcı ve en çağdaş ve en mümin in- sanlardır. Allah onlara müjde >ermiş, zafere ulaşacaklanur. Allahımız in- 6 Yeşil 9 de Suriye'de • Baştarafı 1. Sayfada yalıtılan camsız arka bölüm ise bir oda gibi. Edinilen bilgilere göre, Yeşil, bu minibûsle dinleme yapı- yor, emir aldığı yerlere bilgi ulaş- tınyor ve kurbanmı izleyip yaka- ladıktan sonra minibüsün arkasın- da sorguluyor. Minibüs daha son- ra da örneğin Sapanca'da, Elma- dağ'da yol kenanna çekiliyor ve Yeşil kurbanını indirerek infaz edi- yor. Edinilen bilgileTe göre, Susur- luk çetesiyle çalışmaya başlayana kadar Ahmet Demir kimliğiyle do- laşan Yeşil, yeni dönemde yeni bir kimlik edindi. Ozerinde "Başba- kanlık Özei tstihbarat Dairesi" ta- rafından verildiği yazılı mavi kim- liğin sağ üst köşesinde ay-yıldız bulunuyor. Hangi isim için dûzen- lendiği belirlenemeyen kimliğin sağ üst köşesinde ise Yeşil'in fo- toğrafı bulunuyor. şallah başka zaferier de Müslüman- lar'a \erecektir. Zafer Müslümanla- nn olacaktır" demişti. Rafsanca- nı'nin kızı Faezah da. aralık ayında Türkiye'ye yaptığı gezıde. "Anka- ra'nın şah döneminin son zamanlan- na benzediğjni" sa\Tinarak, RP'li ik- tidarla dıni yönetim şeklinin egemen olacağı imasında bulunmuştu. Aynı gezide, İranlı yetkililer de yaptıklan çeşitli açıklamalarda, Türkıye'de ba- şı örtülü genç kızlann sayısının art- masından büyük memnunluk duy- duklannı ve Türkiye'nin "doğru yol- da" olduğunu söylemişlerdi. Iran Uluslararası llişkiler ve Huku- kj Işlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Vekili Muhammed Javad Zarif ise Davos'ta yapılan Dünya Ekonomık Forumu'ndaki konuşmada. "tslami dûzenin İran'a ihtilallc geldigini. an- cak tek yolun ihtilal olmadığınu Tür- ki>c'de olduğu gibi demokrasi yoluy- la da gelebileceğini'" kaydetti. Zarif, RP'nin programının İran'ınkine oranla daha "kökten" olduğunu be- lirterek Refah Partisi'nın de hedefi- nin Islami bir düzen getirmek oldu- ğunu bildirdi. Muhalefet Çîller'i göreve çağırdı.AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'li Sin- can Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın düzenledi- ği Kudüs Gecesi'nde Iran'ın .\nkara Büyükelçi- si RızaBagheri'nin Türkiye'yi de kastederek şe- riat çağnsı yapmasına muhalefet partilerinden tepkı yağdı. CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL Bagheri'nın Türkiye'nin iç politikasına "burnu- nu soktuğunu" söyledi. Baykal ve DSP Gnıp Başkanvekili Hüsamettin Ozkan, olayla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'i göreve çağınrken. CHP ve ANAP konu>oı Meclis'e getirdi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Haydar Oymak. İran büyükelçisine "RP sözcülüğü yaptınldığuıı n söyledi. lran'ın Ankara Büyükelçisi'nin sözleri, muha- lefetin yanı sıra RP'nin koalisyon ortağı DYP'nin de tepkisine neden oldu. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Mehmet Gölhan, Sincan olayinm hükü- mette sıkıntı yaratacağını söyledi. Gölhan, "Tür- kiye'den lran'agidenkr, o ülkeninyasalanna uyu- yor. Hatta havaalanuıa adımını attıgı andan itiba- ren bayanlar, verilen bir başörtüsü ile göre\' yapı- yor. Onlann da Türkiye Cumhuriyeti'nin anava- sasına uyma zorunlulukian vardır. Bunu bekle- mekde bizûn hakkımızdır'* diye konuştu. RP'lı- lerin ideolojik amaçlı gündeme getirdiği konu- lann toplumda rahatsızlık yarattığını vurgulayan DYP'lı Milli Savunma Bakanı Turhan Tavan ise "Sincan Belediyesi'nin düzenlediği toplantıda HAMAS ve Hizbullah terör örgiitü liderlerinin posterleri alündaki beyanlan tüyler ürpertici bu- luyorum*' dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Baghe- n'nın Türkiye'nin iç politikasına "burnunu sok- tuğunu" belirterek, "Buna hakkı yoktur. Dışişle- ri Bakanı'nı göreve çağınyorum. Derhal tepkisi- ni dile getirmeli ve Türkiye'nin olması gereken ta>nnı ortaya koynıalıdır. tran Büyükelçisi'nin tavnnda da gördüğünüz gibi İran, Türkiye'deki rejimin kendi açısından örnek olmamasını isti- yor" değerlendirmesıni yaptı. RP'nin gerçek yü- zünün ortaya çıktığını söyleyen Baykal, "Bizbu- nu daha hükümetin kuruluşu aşamasında tespit etmiştik. Erbakan, bize hükümet önerisiyle gel- diğinde bugün yaşadığımız uy gulaınalara alet ol- mayacağunızı peşin iletmiştik" dıye konuştu. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Haydar Oy- mak da, dün düzenlediği basın toplantısında, Bagheri'nin sözlerini "Türkiye'nin içişlerine ve hükümranhk haklanna saldjn" olarak değerlen- dirirken, RP'yi "demokratik, laik cumhuriyeti degistirmeyeazmeden" iç mihraklannbaşı, tran'ı da dış mihraklann başı olmakla suçladı. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, Dı- şişleri Bakanı Tansu Çiller ile Içişleri Bakanı Meral .Akşener'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na iki soru önergesi verdi. Çiller'e. "TC temel ilkelerine ve siyasal sistemimize dil uzatmış. diplomatik kurallan çiğneyerek terörü desteklemiş, haddini aşmış bu büy ükelçiy i ne za- man göndereceksiniz" dıye soran Sevigen, Ak- şener'in de. "Bu belediye başkanı Türkiye Cum- huriyeti yurttaşı mı, yoksa Humeyni'nin ümme- ri mi? Bu belediye başkanını görevden ainıaruz için ne gibi suçların işlenmesini bekhyorsunuz" sorulannı vanıtlamasını ıstedi. DSP Grup Başkanvekili Hüsamettin Özkan, Başbakan Necmettin Erbakan'ın, ülkelerinde te- rörist ilan edılen kışılerle konutunda ve Başba- kanlık makamında görüştüğünü anımsatarak. "Sincan Belediye Başkanı'nın düzenlemiş oldu- ğu gece, şimdiye değin Sayın Necmettin Erbakan düzeyinde sürdürülen faaliyetlerin belediye baş- kanlandüzeyineindirilmegiriş.imidir'' dedi. Öz- kan, Bagheri' nin misaf ir olduğu bir ülkede "hal- kı kışkırtma" girişimini açıkça sergilediğini söy- ledi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ke- çeciler, salona HAMAS gibi örgütlerin lıdfcrleri- nin posterlerinin asılmasını yadırgadıklanm be- lirterek, Içişleri Bakanı'nı göreve çağırdı. ANAP Ankara Milletvekili Nejat Arseven de, Ç\\\eT ve Akşener'in yanıtlaması istemiyle iki soru öner- gesi verdi. Bursa Uluslararası Tekstil Ticaret Merkezi'nin genel kuruluna katılan Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan ise gazetecilerin sorulanna verdi- ğı yanıtta, RP sözcülerinin bazı konulan, "heye- canla ve ideolojik tarzda gündeme getirSiKlerini, bu açıklamalaruı toplumda rahatsızlık yaratüğı- nı" bildirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çağdaş bir devlet olduğunu, 7-8 aydan beri Türkiye'nin si- yasi bir istikrara da kavuştuğunu ileri süren Ta- yan. "RP gündemi mi degiştiriyor'' sorusuna, "Artık ne yapmak istiyor, akıl alacak gibi değil. Bunlan lüzumsuz görüyor ve mahzurtu buluyo- rum" yanıtını verdi. Tunzm Bakanı Bahattin Yücel, lstanbul Hil- ton Oteli'nde verdıği iftar vemeğınde Türk top- lumundaki bırtakım duyarlılıklann gereksiz şe- kilde kaşınmasının kimseye fayda getirmeyece- ğını söyledi. Yücel, Sincan Belediyesi'nde yaşa- nanlan kastederek "Birtakım toplanblarda şeri- at düzeninin geunesi ya da Türkiye'nin asla ya- şam tarzı olarak kabul edemeyecegi bir başka komşu ülkedeki rejimi Türkıye'de özendirici gi- rişimlere karşı çıkanz" dedi. 6 Darbe söylentileri maksatlı 9 YUSUF OZKAN ANKARA - Eski Harp Akademılen Komutanı emekli Orgeneral Kemal Ya- vuz, "askeri müdahale" söy- lentilerini yalanlayarak. "Türk SUahh Kuvvetleri (TSK), kendini de, halkı da böyle bir maceraya sürükle- mez" dedi. Başbakan Necmettin Er- bakan'ın, sanklı-cüppeli ta- rıkat şeyhlerine Türkiye Cumhuriyetı'nin Başbakan- hk Konutu'nda verdıği iftar yemeği. RP'nin Sultanbey- lı'de Atatürk anıtı yaptıran 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Doğu Silahçıoğ- lu'na yönelik suçlamalan, Taksim'e cami. üniversite ve resmi dairelerde türbanın serbest bırakılması ve mesaı saatlerinın iftara göre ayar- lanması gibi uygulamalara sert tepki gösteren askeri ke- sım, "müdahale" söylentile- rini yalanladı. Cumhuriyet'e konuya ilişkin görüşlerinı açıklayan üst düzey bir aske- n yetkili. REFAHYOL'un la- iklik karşıtı girişimlerinı onaylamanm ve bunlara se- yirci kalmanın olanaksız ol- duğunu vurgulayarak, çözü- mün "demokratik kurallar içinde" aranması gerektiğini bildirdi. TSK'nin demokra- sıye yürekten bağlı olduğunu belirten askeri yetkili. şunla- n söyledi: "Son günlerde ortaya aö- lan müdahale söylentileri ka- sıtlıdır. Askerin. sürekli ola- rak siyasetin içine çekilme- sindcn rahatsızız. Biz, gerek- li uyanlan yapanz. Sonuçta parlamentonun ve halkm, re- jim karşıtı şeylere dur deme- sigerekmektedir. Halkın yüz- de 80'i RP'yi onaylamamış. Atatürk'e, Atatürk ilke ve devrimlerine ve laik, demok- ratik cumhuriyete yürekten bağlı olan halkın. gereklitep- kiyi göstereeeğine inanıyo- ruz." Eski Harp Akademileri Komutanı Yavuz da, son günlerdeki gelişmelerle ilgi- li olarak Cumhuriyefe yap- tığı açıklamada, askeri mü- dahale söylentileriyle ilgili olarak şöyle dedi: "Bunlar boş şeyler. Ceçti o dönemler,TSK'nin klasikbir askeri müdahalesini hiçbir şekilde değerlendirmivorum. urıdı A n t e n l e r i n i z i B D P ' y e ç e v i r i n A r t ı k y u r t ı ç p ı y a s a l a r ı ı z t e y e D ı l m e n ç ı n b i r T V a n t e n v e b I g ı s a y a r y e t e r l ı B D P s Artık FF3ÜBH var • İMKB Hısse Senedi Piyasası Her hısse senedının 28 adet fıyat bılgisı.TL ve $ bazında grafıklerı. • 15 en yaygın gösterge ıle teknık analiz «Hareketli ortalamalardan Fıbonnacci' lere trend çizgilerine kadar uzanan göstergeler. • İMKB 5irketlerinın mali tablo ve bazı fınansal oranları Üç, altı, onikışer. aylık tablolar, şirket bilgileri • İMKB Tahvıl-Repo Piyasası • Bankalararası Döviz ve Faiz Piyasası • Serbest Pıyasa Döviz ve Attın Piyasası • BDP Haber Ajansı kaynaklı haberler. •Gelışmiş haber tarama özellıklerı Usteiık tuTi bu bılçjıierı en jygı^n ortam ^e mahyere ekie etmemz mumkjn Daha ay ntı ı bt g ;e BDPtlNE ı >a< rdan -anma* çın bızi a^ayır BDPnn ustun urunterıv e 'çtmk rıznel gbverce< yte ctf <ez daia 'arrçın zler ıçn BDPLINE ı hazırladı • Excel ve DDE aktarımı • Metastock'a verı aktarımı, • Otomatık sıralama, dongü, alarm, • Hısse senetlerine aıt tûm fiyat bılgılermın toplandığı ve son 10 ışlemın goruntu- lendığı ayrıntı pencerelerı • Anlık Portföy Izleme (Accountvvatch) • Anlık Zaman-Satış (Tıme & Sales) tabloları • Işlemlerinızı hızla gerçekleş- tırmenızı sağlayan sürukle- bırak (drag & drap) ozellığı • Ve Wındows ortamının ge- tırdiğı diğer bırçok kullanım kolaylığı Böyle bir şey olmaz. Çünkü toplum artık uyandı, kendi başının çaresine bakar. Me- sela dün akşam (önceki ak- şam) 1 dakikalık karanhk meselesL. Toplum artık bu karanlıklan, hem ekonomik karanlıklan. hem idari hem de dini karanlıklan reddedi- yor. Toplum gerekli tepkiyi gösterir." Darbe söylentilerinin. baş- ka kaynaklar için belli amaç- la pompalandığını söyleyen Yavuz, "TSK için böyle bir şeyi düşünmek bile abestir. TSK, gerekli haürlatnıalan. gerekli tenkitleri ve ikazlan yapar. Çünkü. anayasanın kendisine \vrdiği sorumluluk budur. Görevi sadece ülkeyi korumak değil, laik, demok- ratik cumhuriyeti korumak ve kollamaktır. O görevin ge- regi olarak başta Cumhur- başkanı olmak üzere, gerek- li makamlara ikazlannı ya- par" görüşünü dile getirdi. Yavuz. REFAHYOL'un la- iklik karşıtı uygulamalannın "masum hareketler'' olarak düşünülemeyeceğini belirte- rek, "Kanaatimce bunlar belli bir planın. programın aşamalandır" dedi. RP'nin, kendisini güçlü hissettiği ya da kendilerine göre toplu- mun kısmen hazır olduğuna inandıklan dönemde, küçük aşamalarla belli bir hedefe doğru gitmek istediğini söy- ledi. Yavuz şöyle konuştu: "Taksim'e cami y akışır mı yakışmaz mı meselesi önem- li değil. L'zun dönemli bir stratejinin belli aşamalandır bunlar. Onlann kendi kafala- nnda bir yönetim şekli var, devlet düzeni şekli var. O dü- zeni teşekkül ettirebilmek için belli aşamalarla ileri gi- diyorlar. 2 adını atıyorlar, bir adımgeriçekOiyoriar. tutum- lan de enteresan. Ama esas itibanyla olayı idare edenler nereye ve ne kadar gidebilc- ceklerini biliyorlar. Yoklu- yoriar, mesafe alabildikleri kadar alıyorlar. .\lamaya- caklannı hissettiklerinde ge- ri çekiliyorlar. .Ama kesinlik- le vazgeçmiyorlar." Sulukar , Gok gurjltüKj G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Susurluk kazasının yaşandığı günlerde herkes, "polis-milletvekili-katilzanlısı" üçgenıne dikkat çe- kıyordu. Ancak, olay soruşturuldukça, bulmacanın parçalan birleştirildikçe, hem pek çok bılinemezay- dınlandı hem yeni bulmacalar ortaya çıktı. Bıkmadan, usanmadan yeni bulmacalan daçöz- mek, onun altından çıkacak yeni soru işaretlerine yanıt aramak gerekiyor. Nasıl Türkiye bu noktaya bir günde gelmediyse, temizlenmeyi de bir günde beklemek haksızlık olur... PİAR'ın yaptığı bir araştırma, bu konulann üzeri- ne inatla gidilirse, toplumdan da destek bulacağını ortaya koyuyor. 18 kasım günü, yani kazanın 15. gündönümün- de, halkımızın cıddi birdilimi, "Fikrim yok" görünü- münde idi. "6u tip ilişkiler devletin hangi kesiminde yoğun- laştı"sorusuna, "Fikrimyok"yan\X\n\ verenlerinora- nı yüzde 11.5 idi. Bu rakam. 24 ocakta yüzde 4.4'e indi. 18 kasımda, "kaza kahramanı" üç kişi, araçta te- sadüfen mi "bir aradaydı" sorusuna, "Fikrim yok" yanıtı verenlerin oranı yüzde 21.2 iken, 24 ocakta yüzde 10.8'e düşüyor. Fikri olmayanlann çoğunun sonradan, "Devlet-mafya-polis ilişkisi var" yönün- de fikir sahibi olduğu ortaya çıktı. Sadece bu rakamlar bile, konunun tartışılmasının faydasını gösteriyor. Kimileri, "Baydmız ama "diyor, ama onlar gazoz-limonla ıdare etsin, konu da tartı- şılmaya devam etsin... Gelelim ikinci kazaya... Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın "Kudüs Gecesi" adı altında düzen- lediği toplantı da tankat tartışmalannın uluslararası boyutunu ortaya koydu... lran'ın Türkiye'ye ilişkin düşünceleri elbette bili- niyordu. Türkiye, İran için pek çok bakımdan "kötü ömek"... Kötü örneğin pek çok örneği var. Ancak, lran'ın Ankara Büyükelçisi Bagheri, başkentin bir ilçesin- de çağnldığı toplantıda, RP'nin Tahran ll Başkanı ağ- zıyla konuşuyor. Kendi konumuna bakmadan, diplomatik gele- neklere takmadan, açıyor ağzını, yumuyor gözü- nü... Bagheri'nin ağzı açılıp gözü yumulurken, Dışişle- rimizin gözü açılıyor. ağzı yumuluyor... Yangın ağıtla sönmez... Sincan'daki toplantıda altı çizilmesi gereken üç durum var: - İran Büyükelçisi, içışlerimıze cüppesini soku- yor... - Arafat yuhalanırken. salonu terör örgütü HA- MAS'ın liderlerinin fotoğraflan süslüyor. - Belediye Başkanı Bekir Yıldız, bizim yıllardır al- tını çizdiğimiz konuya açıklık getirip "Başörtüsü şe- ref sancağımızdır" diyor. Bu üç nokta alt alta getirildiğinde, RP'nin Türki- ye'yi nereye sürüklediği, net biçimde ortaya çıkıyor. RP çevreleri, Müslüm Gündüz olayını bu genel ge- lişimin dışındatutmayaçalışıyorlar. Adaleti Dağıtma Bakanı Şevket Kazan'a göre, onlar Müslümanla- rın hippileri... Ancak bu hippilerle Sincan'da demokrasiyi bir fıncan suda boğmayı kafasına koymuşlann beslen- diği kaynaklar çok farklı değil... Bir başka pencereden bakarsak, bu kişilerin dal- lanıp budaklanmasındakı önemli etmenlerin başın- da, demokratik kurumlann zayıflaması geliyor. Onlar zayıfladığı ya da zayrflatıldığı için, bunlar "umutmuş" gibi halkın önüne geliyor. Bu nedenle de "Şevki Yılmaz - Bekir Yıldız man- tığı ülkeyi nereye götürür" sorusundan önce şu so- ruya yanıt aramamız gerekiyor: "Merkezsağından soluna, demokrasi güçleri na- sıl ortak kaygılarda buluşur, duyahılığı ayakta tu- tar..." Nasıl ki, yangının yükselişini ağıtlar yakarak an- latmak fayda etmiyorsa, RP bayrağı altında yükse- len kara bulutlann dağıtılması için, bu kesimin ne- ler yaptığını ortaya dökmek yetmiyor. Ne mi yapılabilir? Yangını söndürmek için ışıklan söndürmek, küçük bırbaşlangıçtı... Yazıyı noktalar- ken bir kez daha anımsatalım: "Insan herzaman yaptıklanndan sorumlu olmaz, bazen yapmadıklanndan da sorumludur..." Susurluk komisyonu 6 80 saat' I Baştarafı 1. Sayfada dığı sorulan yöneltilecek. Avcı'ya aynca devlet adına görev yapması için kimlere ye- şil pasaport verildiği de sorulacak. HADEP genel başkan yardımcılan da bugün TBMM Susurluk Komisyonu'na gelerek konuya ilişkin görüş ve düşüncelerini açıklayacak ve hazırladıklan dosyayı komisyona suna- cak. UBA'nın haberine göre Susurluk'ta mey- dana gelen trafik kazasının ardından Mec- lis'te 'karanhk ilişkiler ağYnın araştınlması ıçın aralık ayı başında oluşturulan ve ilk res- mi toplantısını 13 ocakta yapan Susurluk Araştırma Komisyonu bugüne kadar arala- nnda MlT mensuplan, üst düzey emnıyet görevlileri, valiler, JİTEM elemanlan, ünlü siyasetçiler, ülkücü sanıklar ve ıtirafçılar ol- mak üzere toplam 25 kişinin ifadesini 80 sa- atte aldı. Komisyonun toplam çalışma süre- sinin ise 100 saati aştığı bildirildi. 60'a ya- kın kurum ve kuruluştan ıstenen belge. bil- gi. rapor ve komisyona ulaşan imzasız mek- tuplar ile ifade tutanaklannın ise 50 klasö- rü bulduğu belirtildi. Nisan ayı içinde biti- rilmesi planlanan raporun 2 bin sayfa>T aş- ması bekleniyor. Çalışmalannı bitırmek için nisan ayı başına kadar süresi olan komisyo- nun şubat ayı içinde çok sayıda ismi dinle- meyi planladığı da bildirildi. İlk sansür Demirel belgesine Komisyona ilk belge Cumhurbaşkanı Sü- leyman Iİemirerden geldi. Demirel, ANAP lideri Mesut Yılmaz'la görüşmesinin ardın- dan Başbakan Necmettin Erbakan a yazdı- ğı mektupla birlikte kendisine ılerilen du- yumlara ilişkin belge ve bilgileri komisyo- na gönderdi. Bunlann basına sızması ile bir- likte ilk 'sansür' uygulaması da komisyonun ilk resmi toplantısında gerçekleşti. RP'li Başkan Mehmet Elkatmış. üyelere 'komis- yon dışına belge çıkarma yasağı' getirdi. Komisyona gelen siyasiler arasında ANAP lideri Mesut Yılmaz, Işçi Partisi li- deri Doğu Perinçek, DYP Şanlıurfa Millet- vekili Sedat Bucak, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, DTP Milletvekili Necdet Menzir. ANAP Trabzon Milletvekili Eyüp Aşıkyeralırken. Başkan Elkatmış'ın çağn- lacağını ifade ettıği, ancak henüz davetiye çıkanlmayan siyasiler arasında ise DYP li- deri Tansu Çiller ile eşi Ozer Çiller'in adı geçti. lstanbul Valisı Rıdvan Yenişen. ko- misyona ifade veren tek vali olma özellığı- ni taşırken üst düzey emniyet görevlileri ara- sında Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel, eski lstanbul Emniyet Müdürü Ke- mal Yazrcıoglu. tstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Bilgi Ünal. eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin yer al- dı. Meclis komisyonuna ifade vermeye ge- len isimler arasında sorun yaratan bir baş- ka isim de ülkücü sanık Oral Çelik oldu. O- ral Çelik komisyona gelişınde gazeteciler- den kaçınlmaya çalışılırken, çıkışta rahat hareketleri ile dikkat çektı. Çelik'in aynı za- manda korumalığını da yapan ağabeyı Meh- met Çelik ve yeğenleri ile Meclis koruma- lan arasında tartışma yaşandı. Korumalar güçlükle ikna edilerek ana bina dışına çıka- nldı. Başkan Elkatmış, Genelkurmay Baş- kanı İsmail Hakkı Karadayı ve Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman'm da din- leneceğinı duyurdu. Ancak Karadayı sonra- dan listeden çıkanldı. Teoman Koman ise komisyona gönderdiği mektupta "Bizim bu işlerle ilgimiz yok" mesajı verdi.