Catalog

4 ARALIK 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Istanbul Edime Kocaeli Çanakkale izmır Manisa Aydın Denizli Y Y Y Y Y Y Y Y 13 13 13 14 15 14 14 13 Sinop 17 Adana Y 16 Zonguldak Y 15 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y Y Y Y Y 14 21 20 12 18 12 11 Y 16 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y PB PB PB PB PB PB 18 14 16 14 16 10 9 PB Bütün bolgefenmız parçalı yer yer çok bulutlu, Mar- mara, Ege, Akdenız, Iç i Anadolu'da Batı ve Orta Karadenız sağanak ve yer yer gokgurultulu sağanak yagışlı geçecek Yağışlar Marmara ve Ege'de etkııı olacak Hava sıcaklıgı batı bolgelenmızde bıraz azalır- Ken. dogdu bıraz artacak. Ruzgâr guney ve batı yon- 'erden orta kuvvetlı yurdun oatı kesımiennde kuvvetlı ve yer yer fırtına şeklınde esecek. AVRUPA Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB PB PB PB PB PB PB PB ü -3 2 5 5 4 4 3 Munih Y 3 Milano Beriin Budapeşte Madrid Viyana Beigrad Sofya Roma Atına PB Y Y Y Y Y Y Y 3 4 4 4 7 8 16 15 Y 16 ASYA Moskova PB -3 Aşkabat Almatı Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire PB PB PB PB PB PB PB 2 2 28 6 4 14 23 Şam PB 20 Parçalı bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yağmurlu \AMJJ 1 Karlı Sulukar Gokgürüftflü G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Karara, IMF ile danışıklı dövüş deseniz, değil. Hükümetin bürokratlarla danışma toplantılarından sonra bu karan aldığını varsaysak, kimi demeçler gösteriyor ki, bu olasılık da geçersiz. 1 Olayın asıl önemli yanı hükümetteki sarsıntı. Başbakan Yılmaz'ın elinde hükümeti sürdüre- bilmek için tek bir dayanak var: TBMM'den REFAHYOL benzeri veya seçenek ölabilecek bir hükümet çıkmayacağına güveniyor. Hükümete ya destek veren ya da kabineye gi- rerek sorumluluğu paylaşanlann genye çekileme- yeceklerine, hükümeti düşürme soaımluluğunu üstlenemeyeceklerine inanıyor. Yılmaz böyle düşünmekle Amerika'yı yeniden keşfetmiyor. Ama, bu gerçeği bir sılah gibi örne- ğin, yaşamsal kımi karartan ortaklarına ve ilgili ba- kanlara haber vermeden kullanması - dogrusu- ne siyasal nezakete ne de bıçak sırtındaki hükümete uygun düşüyor. Zamsız 6 ayın kuşkuyla karşılanması, kimi tep- kilerin yoğunlaşması elbette düşündürücü. Cum- hurbaşkanı'ndan gelen kısa demeç bile kararı onaylar gibi göriinüyor. Ne ki, karara kaygıyla yaklaşıyor Demirel. Bu tu- tumun bir anlamı yok mu? - Ytltarca önce bugün Yılmaz'ın geçtiği yollarda saç ağartan bir sıyasetçı Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel, "6 ayadayanabilirlerse" diyor ki, bu söylem hükümetin zamsızlığa 6 ay dayanamaya- cağını ifade eden bir izlenim veriyor. Zamsız aylar karannın arkasından gelen bu de- meçteki saptama kaygıları derinleştirmiyor mu? Bir tartışmadır gidiyor Örneğin bir süre zamsız tek başına yaşamanın enflasyonu aşağı çekmeye yaramayacağı yavaş yavaş ye daha belirgin bir öğe olarak karşımıza çı- kıyor. Öteki önlemın adı: "Ücretleri dondurma!" Yüksek düzeyli bürokratlar, "KlTfiyatlannın don- durulması, ücretlerde dahil tüm fiyatlann dondu- nılmasıyla birlikte e/e alınıp ancak bütünlüğü olan birpaketin parçası olabilır" diye düşünüyor. Kimileri de hem bu yargıya katılryor hem de "Bel- ki de programdaki bir tedbirin kamuoyuna açık- lanması bıraz öne çekilmıştir" diyor. Yani yeni bir sürprize hazırlanmamızı öğütlüyoriar. Başbakan Yılmaz, öne çıkılan kaygılara "sade- ce fıyatlara zam yapmayarak enflasyonu çözeme- yeceklerini" kabul ederek katılıyor. Ne var ki, Yıl- maz'ın "öteki önlemleri" bürokratlannkinden fark- h. >v Piyocki Bja§bakaoJvle.sut Yılmaz: "Onun için ya- pısal tedbirteri 'mutlaka' uygulayacağız'."' Gerçekleşmesi uzun süreye bağlı değışik bir ha- va! Nedir Başbakan'ın süratle gerçekleşecek ön- lemferi: Özelleştirmeden 10 milyar, sosyal sigorta ve yergi tasanlarının yasallaşması. Üstelik -Yılmaz'ın açıklamasına göre- akaryakı- ta zamsız 6 ayı "kesinlikle 'gerçekçi kur' politika- sını sürdürerek" geçirecekmişiz! Madalyonun öteki yüzünden yansımalar olum- suz: IMF çevreleri ise hükümetin "son karannın bu haliyle enflasyonist baskıyı 'yıhn ikinci yansına er- teleme' anlamına geldiğini" öne sürüyor ve eko- nomik önlemlerin gereksindiği gerçeklerden birin- cisini anımsatıyoriar: Siyasal istikrar! Sabah hükümetçi öğleden sonra muhalefetege- çen CHP ve 12 Aralık'ta hükümetten çekilip CHP gibi dışardan destek verme karan alması olası olan DTP ile siyasal istikrardan söz edilebilir mi? Bu nedenlerle Yılmaz'ın davranışında yeni bir si- yasi stratejinin izlerini görenler çoğalıyor. Üstelik ücretleri dondurmak gibi radikal diğer önlemlere de başvurmazsa, sadece zamları dur- durmakla yetinirse... Asıl hedefin 1998'in ilkbahannda erken seçime gitmek olduğu ortaya çıkıyor. - Hükümetin temel siyaseti bu biçimde, özetlen- diği gibiyse; halk nerede? Iki arada bir derede! Ilaca bîr yılda dördüncü zam • Baştarafi 1. Sayfada urünlerinin fiyatlannı ârttırdılar. Ilaç üreticile- rinin 'zararediyoruz' ge- rekçesiyle talep ettikleri Vüzde 45'Iik zam isteği tiTpanlanarak kabul edil- di. İlaca önceki gün yapı- lan yüzde 20 oranındaki zam, dün yürürlüğe gir- di. Türkıye Eczacılar Bir- liği (TEB) Başkanı Meh- met Domaç yapılan zam- mı doğnıladı. Domaç, ilaca yapılacak zam ko- nusunda henüz birdeğer- lendirme yapmadıklannı belirterek "TEB kongre- sinde konuyu değerlendt- receğiz'' dedi. Ilaç ocakta yüzde 18, haziranda yüzde 15, ağustosta da yüzde 15 oranında zamlanmıştı. Sekız aylık dönemde ya- pılan yüzde 56 zammın ardından son zamla bir- likte ilacın yıl içindeki fi- yat artışı yüzde 67'ye u- laşrmş oldu. Cep telefonlannın sa- bit abonman ücretine de dün zam yapıldı. Türk Telekom tarafından Ka- sım ayı içinde telefon ko- nuşma ve telefon tesis üc- retlerine yapılan zam. sa- bit abonman ücretlerine de yansıtıldı. Buna göre Ekim ayında 1 milyon 675 bin lira olan abone ücreti. Kasım ayı fatura- lanna 1 milyon 875 lira olarak yansıtılacak. Sabıt ücret fiyatlanna yapılan zam, abonelere Aralık ayı içinde gönde- rilecek faturalarla birlik- te tahsıl edilecek. Yapılan son zamla birlikte tem- muz ayında 500 bin lira olan cep telefonlannın aylık sabit ücretleri 4 ay- da toplam yüzde 275 ora- nında arttınlmış oldu. Türk Kalp Vakfı Muayene. Teşhis Tedavi 19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks:(0 212)212 68 35 İsıııail Cem ABD'den destek aldı FUAT KOZLUKLU ABD Dışişleri Bakaru Madeieine Albright'ın davetı üzenne VVashington'a gelen Dışişleri Ba- kanı İsmail Cem, ABD'nin, Türkiye'nin strate- jik önemini kavradığını, ancak Avrupa Birii- ği'nin (AB) aynı cesareti gösteremediğinı söy- ledi. Cem. ABD ile kurumsallaşmış bir siyasi is- tişare mekanizması oluşturmanın hazırhğı için- de oldukJannı da belırtti. Dışişleri Bakanı Cem, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk-Ameri- kan ılişkilerinin daha ilen noktalara götürülme- sinde yarar bulunduğunu söyledi. tsmaıl Cem, "ABD'nin son zamanlarda geliş- tirdiği bazı stratejik düşünceier ve yaklaşunlar, bizün stratejimiz ve çıkarianmızla geçmişe göre daha fazla yakınlaşnıa gösteriyor" dedi. ABD Enerji Bakanı Federico Pena, Beyaz Saray Ulu- sal Güvenlik Danışmanı Sandy Berger ve Alb- right ile ayn ayn bir araya geleceğını ıfade eden Cem, Ortadoğu, Kafkaslar, Hazar Havzası, bo- ru ve doğalgaz hatlan, bir füze açık pazanna dö- nüşmekte olan Doğu Akdeniz ve Irak gibi ko- nulann gündeme geleceğini söyledi. Dışişleri Bakanı. ziyaretinde, Başbakan Me- sut Yılmaz ile ABD Devlet Başkanı Bill Clinton arasında gerçekleşmesi planlanan görüşmenin gündeminın belirlenmesinin de amaçlandıgını söyledi. Cem, Türkiye ile ABD arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin ve Türkiye'nin tekstil üriin- lerine uygulanan kotalann arttınlması konulan üzennde de özellikle duracağının altını çizdı. İs- mail Cem, "Bir de her iki Olkenin önemsediği ve belli başh konularda ve coğraryalarda kurumsal- laşmış istişare mekanizmalannı oluşturma vege- Bstirme konusu var. Hazuiıklanmızı yapbk. On- lann da önerileri olacakür" dedi. Dışişleri Bakanı. AB konusunda Washing- ton'a bir mesaj ile gelmediğini, ABD'nin, Tür- kiye'nin AB ile mümkün olduğu kadar yakınlaş- masını istediğini ve bunu da desteklediğini söy- ledı. Cem, "Ancak, AB ile bir gelişme işareti gö- rûlmüyor'' dedi. İsmail Cem, Türkiye'nin Kar- dak konusu dahil tüm Türk-Yunan meselelerine bakışımn, AB'nin Gündem 2000 modelıne ve ABD'nin resmı açıklamalanna yakın ve benzer olduğunu ve ters düşmediğini söyledi. Cem, ICıbns'ta da. AB'mn. Rum tarafinı üye- lik sürecı için muhatap alarak ciddi bir hata iş- lediğim ifade etti. Cem, Türkiye'nin ınsan hak- ları ve demokrasi alanında eksikliklerinin bulun- duğunu kabul ettiklerini, yeni hükümetin, bazı ıllerde olağanüstü halin kaldınlması gibi adım- lar attığını belirtti ve "tnsan haklanndan sorum- lu Devlet Bakanımız'ın da kapsamlı ha/ıriıklan var. Ydbaşında gündeme gelecektir" dedi. Dışişlen Bakanı Cem, şövle devam etti: "AB'nin nedenlerinin, biraz daha farkJı oklu- ğu kanaatindejim. Türk-Yunan meselelerinde söyley^cek bir şeyleri kalmamıştır. Insan hakla- n meselcsinde evet sorunlanmız var. Ancak, ör- neğin İspanya'da ETA terör örgütü ile bağlanD- lı olmalan nedenKle 26 politikacıvı mahkûm et- tiler. Şimdû Ispanya'yı AB'den çıkaracaklar mı? Ama Türkiye'de terör örgütü ile bağlantılı oldu- ğu için bir siyasetçinin sıkıntısı olsa bu. bize kar- şı bir insan haklan meselesi diye gelheriyor. Sı- kınbsı ne AB'nin? AB cesaret gösteremiyor. Tür- kiye büyük ve meseieieri olan bir ûlke diye düşü- nüyor. Ancak, buna karşüık da Doğu'nun ufku- nu Batı Avrupa'va açan bir ülke. Batı Avrupa'da cesaret oluşsa. Türkrye ile birlikte, Türkije vası- tasıyla ulaşabileceği yeni bo> utlara, farklı bir ta- rih, ekonomi ve kültür boyutuna ulaşma irade- sini gösterebilse, stratejik bakabüse ozaman Tûr- khe çok önemli bir ülke. Öyle bakamayınca. 65 milyonluk ve meseieieri olan ülke gibi görülüyor. ABD ile AB'nin farkı da orada. ABD, Türkiye'ye stratejik bakan ve önemini bilen bir ülke. AB ise kendi içine dönük yaklaşıyor. AB, bu adımı ata- cak cesarete henüz sahip değil gibi gözüküyor." Cem. kapatılan DEP'ın milletvekillerinın ser- best bırakılması yönündeki istekleri ve insan haklan konusunda Türkiye'ye yapılan baskılan hatırlatan bir gazetecınin sorusunu yanıtlarken "bu yönde Bab'mn çifte standarb" olduğunu sa- vundu. Cem, Atina'mn, Türk-Yunan meselele- rinin çözümüne kendi çıkarlan doğrultusunda bakamadığını söyledi ve "Atina, "sorunlan çö- zelim' diye yaklaişım göstenniyor" dedi. Türki- ye'nin en akılcı ve yapıcı yaklaşımlan ortaya koyduğunu belirten Cem.u Bunu da herkes ka- bul etti. Yunanistan, Türkiye ile banş ortamına gecmeyi pek uygun gönnüyor" dedi. Cem. bir soru üzenne "Kuzey Irak'tan Tür- kiye'ye girip sh illeri öidüren, 100 kadar öğretme- ni kurşuna dizen bölücii terör örgütüne karşı bu- güne kadar hangi politikay ı uyguladry sak. bugün de aynı politikavı izkmektcyiz" dedi. Cem, Heybeliada ruhban okulu ile ilgili ola- rak Dışişlen Bakanlığı'nın bir çalışmayaptığı- nı ve Başbakanlığa sunduğunu da ifade etti. Cem, "Bu konu hükümet duzevindegörüşülme- di" dedi. Dıplomatik bir kaynak, Dışişlen Bakanlı- ğı'nın Batı Trakya ile ilgili olarak Atina'dan iyi niyet adımlan atmasını beklediğini söyledi. Cem, bugün ABD Enerji Bakanı Federico Pe- na, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Sandy Berger ve Washington'da bulunan ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi MarkParris ile görüşecek. Başbakan Yılmazçark etti • Baştarafi 1. Sayfada yacağı ve öngörülen ekonomik programın tavizsiz gerçekleşri- rileceği sözünü verdiğı öğrenıl- di. KİT ürünlerine 6 ay zam yap- mama karaımdan haberdar edil- memelerinden ve erken seçim sına ilişkin diğer unsuriaria ilgili tedbirlerle birlikte enflasyonla mücadeie programına iiişkin bir paket açıklayacagız. Bu paketi kamuoyuna acıkladıktan sonra TLSİAD dahiL bütün sivil top- lum örgütlerinin. bu programa duğu belirtilen Eğilmez'in isrifa- sını sunduğu, ancak Yılmaz'm bunu kabul etmediği bildinldi. Yılmaz'ın. KİT ürünlerine zam yapılmayacağına ilişkin açıkla- malann. özel sektörün enflasyon beklentilerini kırmaya yönelik olduğunu söylediği öğrenildı. Başbakan Yılmaz. dün akşam katıldığı TÜSİAD kokteylinde yeni paketin önümüzdeki gün- lerde açıklanacağını belirtti. Yıl- maz şöyle konuştu: "Para poütikaianna. özeUeş- tinneprogramma,vergipolraka- Bugün Türk-İşyoneticileri)1e de bu konuyu görüştük. Yaklaşım- lanndan fevkalade memnun kal- Yılmaz, bundan sonra alına- cak her türlü ekonomik karann ya kendisi ya da görevlendirece- ği birbakan tarafmdan açıklana- cagını belirterek kamuoyunun tepkisinı çeken ve her türlü eko- nomik karan Başbakan ve Mali- ye Bakanf ndan önce açıklayan Devlet Bakanı GüneşTaner'e de konuşma yasağı koydugu mesa- jını verdi. Maliye Bakanı Zeke- riyaTemizd'in, gazetecilerin ye- ni pakete ilişkin sorulan üzenne, "Veni paket falan yok. Şimdiye kadar alınan önteniler açıldana- cak olabilir" sözleri de yine ka- nşıkhğa neden oldu. IMF'nin enflasyonun 1998 ionjjin^la yüzde. 15-^5 dü^eyine çekilmesi için sert önlemlerlçe- ren bir program önermesine kar- şın hükümet, Devlet Bakanı Gfi- neş Taner'in IMF'nin önerileri doğrultusunda hazırladığı prog- ramı rafa kaldırarak seçim ha- zırhğı olarak değerlendirilen ka- rarlar almaya başlamıştı. Hükü- metin, KfT ürünlerine yapılan zamlan yüzde 10'un altında tu- tarak çok zorunlu olanlar dışın- da 1998'in ilk 6 ayında zam ya- pılmayacağı açıklaması, IMF'- nin hükümetin ömrii konusun- daki kuşkulannı güçlendirmişti. kutluyor Istanbul Haber Servisi - Halkevleri 66. kuruluş yıldönümü nedeniyle kültür-sa- nat yanşması dûzenliyor. 19 Şubat 1932 ^frfntda kurulan HaHcevlert'finiiödüüen roman, çocuk romanı, öykü, şiir, karika- tür, araştırma-inceleme ve fotoğraf dalla- nnda verilecek. Atatürk ve CHP tarafından cumhuriye- tin ilanı ve sonrasında yapılan reformla- n tanıtmak için kurulan Halkevleri, 66. yılını kutluyor. Anadolu'nun birçok şeh- rine kütüphaneyi. tiyatroyu, yerel yayın- cılığı, klasik müziği ve plastik sanatlan taşıyan Halkevleri, kuruluşundan itiba- ren gerici güçlere karşı çalıştı. 1950 yı- lında iktidara gelen DP tarafından kapa- tılan Halkevleri. 27 Mayıs darbesiyle ye- niden açıldı. 12 Eylül'de ikinci kez kapa- tılan Halkevleri, 1987 yılında üçüncü kez çalışmalanna başladı. TÜSIAD'dan lıiikiiıııete destek yok • Baştarafi 1. Sayfada (TÜStAD) Başkanı Muhar- rem Kayhan, fiyatlann pı- yasa tarafından belirlenece- ğini, zam yapmama gibi "baglayıcı bir karar almaya- caklannı" söyledi. Işadamı SakıpSabana ise Başbakan Yılmaz'ın, "KİT ürünleri- ne 6 ay zam yapılmay acak" şeklındeki açıklamasıyla il- gili olarak "Bu, şok paketin ilk ayagıdır. Umuyorum ki. bunu tamamlayan detaylar da gündeme geİecektir" de- di. Türkiye Bakkallar ve Ba- yiler Federasyonu. temel gı- da maddeleri, zorunlu tüke- tim maddelerine zam yapan fırmalan, ilan ve afışlerle halka duyuracağını açıkladı. TÜSlAD'ın düzenlediği "Hukuk Devleti ve YargT konulu toplantıda gazeteci- lerin sorulannı yanıtlayan Kayhan, Başbakan Mesut Yılmaz'ın ilk gün zamlann dondurulduğunu açıkladığı- nı ve bunun kendisine şaşır- tıcı geldiğini belirtti. Daha sonra Yılmaz'ın, fiyatlan dondurulmadığını açıkladı- ğını anımsatan Kayhan, "Bu bir dondurma değil. Zamlar önceden yapılacak. sonra uzun süre zam yapılmaması sağlanacak. Zaten fiyatlan dondurmakda tek başına ça- redeğfl" dedi. Kayhan, KİT ürünleri zamlannın öne alı- narak 6 ay süreyle zam yapıl- maması uygulamasırun, ka- mu harcamalannın kısılma- sı ile vergi ve sosyal güven- lik reformlanyla desteklen- mesi dunımunda istikrar programının çok önemli bir ayağıru oluşrurabileceğini söyledi. Özel sektörün fiyat- lan piyasa koşullanna göre belirlediğini vurgulayan Kayhan, "TÜSİAD olarak zam yapmama gibi bağJayıcı bir karar almamız mümkün değil. Ama bazı KtT ürünle- rine önümüzdeki günkrde daha az zam gelmesi muhte- mel göriinüyor. Tabii, en önemli girdilerde flyatJarın değişmeyeceği bir ortamda, özel sektörün bugünkü açık rekabetdurunıunda zaten fi- yanannı artnrma lüksü yok- rur" diye konuştu. Avrupa Birliği ile gümrük birliği bu- lunduğuna ve Uzakdoğu ül- keleri karşısında gümrükle- rin çok düşük oranlara indi- rildiğine dikkat çeken Kay- han, "İthalat derhal piyasayı düzehir.Uzakdoğu ülkelerin- de yaşanan gelişmeler onla- nn ihraç mallannın fıyaüan- nın düşmesine yol acU. Dola- yısıyla. fiyatlar dondurulsa da dondurulmasa da, özel sektörü rekabet açısından zor günler bekliyor" dedi. Türk Kalp Vakfı tarafından Sabancı Center'da düzenle- nen geceye katılan işadamı Sakıp Sabancı, gazetecilenn sorulan üzenne, Başbakan Mesut Yılmaz'ın, KİT ürün- lerine 6 ay zam yapılmayaca- ğı yönündeki sözlerini de- ğerlendirdi. Kesin kanaatıni ancak detaylan ınceledikten sonra söyleyebileceğini ifade eden Sabancı, şunlan söyle- di: "Bu. şok paketin ilk aya- ğjdır. Umuyorum ki bunu ta- mamlayan detaylar da gün- deme geİecektir. Bunlar gö- rülmeden, onlann detaylan- nı bflmeden. peşin hükümle "buolmaz" demek,karşıçık- mak veya 'Bu şahane, bıze mutluluk getirecek' demek yanlış. Onun için diyorum Id, detaylaruu inceledikttn son- ra laflarımı söyiemeliyim. Bu hükümeti ilkede kutluyo- nım, bravo dijorum. 'Siz, bir şeyler yapmak için cesur- ca yoldasınız, yola devam edin. bunu tamamlayın. de- taylannı getirin' diyorum— Şok paketin gereklerine göre yeni düzenlemeler gelecek, paket tamamlanacak. Pake- ti görünce, alkışlanacak yer- ler varsa alkışlavacak, kay p- hyerlervarsa kaygryı söyieye- ceğjz." Gazıantep Tıcaret Odası (GTO) Başkanı Mehmet As- lan da. Başbakan Mesut Yıl- maz'ın açıİdamasının "kula- ğaçokhoşgeldiğini'' belirte- rek "Hükümet kulağa çok boş gelen, gönüllerde dık rüz- gâr estiren bu acıklamayı de- ta> landırmalı'" dedi. Aslan, yalnız başına KtT'lerin, 6 ay boyunca zam yapmamasının enflasyonun düşmesı için yeterli olmadı- ğını, KÎT urünlerinin çoğu- nun dışandan alınan ham- madde ile üretildiğini, dolar- daki tırmanjş durdurulma- dıkça 6 ay zam yapılmama- sının anlam ifade etmeyece- ğini söyledi. Hükümetin enflasyonu düşürmek için yalnız KtT zamlannın 6 ay boyunca ya- pılmamasım yeterli gördü- ğünü sanmadığını kaydeden Aslan. "Eğer hükümet enf- lasyonla mücadeie için bunu yeterli görüyorsa. ayağı yere basmıvor demektir. Avnca. dolardald nrmanışın kontrol altına alınması yönünde bir çalışma da olamaz. Bu >apıl- dığıtakdirde ihracatnkanır" diye konuştu. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Kamil Şer- betçi de. enflasyonla müca- delenin bir değil birçok yolu bulunduğunu bildirdi. Tek başına KİT ürünleri- ne 6 ay boyunca zam yapıl- mamasının bir çözüm olma- dığına dikkati çeken Şerbet- çi, "Enflasyonla mücadeie için. özelleştirme hızla ta- mamlanmalı, buradan elde edOecekgetirie iç borçJar tas- fiy« edümeü,vergitabanaya- yıhnah, para basımı durdu- ruhnalıveisrafin önfinegeçü- meli. Başbakan'ın açıklama- sı, niyetiortayakoymaaçısın- dan olumlu bir adnn" dedi. m w G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada Umman'la ilişkilerimiz o kadar az ki, bir soru- numuz bile yok. Ama Arap dünyasıyla ilişkileri- mizden kaynaklanan "sorunlar" saymakla bit- mez. Burada, Umman yönetiminin sıcak karşılayışı içinde, Arap dünyasındaki derin yalnızlığımızı da hissettik. Konunun bu yanını yarına bırakalım. - Türkiye'de Basra Körfezi demeye gerek duy- muyoruz. "Kö/fez/s/ndı "deyinceakla zaten Bas- ra geliyor. Basra'nın okyanusa tek çıkış yolu Um- man Körfezi. Bu körfezin en önemli kontrol yeri Umman Sultanlığı. Basra ile Umman arasındaki burnun uç kısmı da bu ülkeye ait. Uç kısım za- man zaman sorun olmuş ama, sonuçta Umman - burnundan toprak aldırmamış. Stratejik önemi, Umman'a önce Portekiz bas- kısı yaşatmış, onu Ingiltere izlemiş. 1744'te imamlığa seçilip güçlü bir yönetim ku- ran "Said" aiiesinin lideri Ahmet Bin Said ege- menliğini pekiştirmiş. Bugünkü Umman Sultanı Kâbus Bin Said bu aileden. Umman'da televizyondan sokağa devletin tek hâkimine şöyle hitap ediliyor: "Sultan Kâbus." Yazının başlığını da yanlış anlamayın, sultanın adı. Nasıl Suudi Arabistan'da Suud ailesi, Ku- veyt'te Sabah ailesi devletse, burada da Said... Doğal olarak Said soyadı her kapının anahta- n. Değil mi ki soyadın Said... İstediğini al, istemediğini it... Sultan Kâbus Ingiltere'de eğitim görmüş. 1970'te gelip babası Said Bin Teymur'u saray darbesi ile devirmiş. Biraz da bu yüzden olsa ge- rek, "iç güvenlik" çok önemli. Yaşam kesintisiz... Ingiltere'de eğitim, Umman'da iyi tim... Şimdilerde önemli sorun Kâbus'un oğlunun ol- maması. Yerine kimin geçeceği belirsiz. 1970'ler iki kutuplu dünyada soğuk savaşın şiddetlendiği dönemdi. Umman'ın Yemen'leş- memesi için Batı da yardım etti, pek çok alanda modernleşme sağlandı. Bunun altyapısı, halkın yüzde 75'inin Ibadiye Mezhebi'nden olması. Ibadiye Mezhebi yaygın olarak burada ve Ceza- yir'de var. Sünni ve Şiilik'ten daha ılımlı. Kadınları sosyal yaşamın içinde görmek ola- sı. Çoğunun saçı kapalı ama, öyle bir örtü ki ha- fıf rüzgârda uçup omuz hizasına iniyor. Sonra da örtmeyi Linutuveriyor genç kızlar. Türkler gelince Afrika'ya.. Her yeni coğrafyadakı geleneğımizi sürdüre- lim, buradaki Türtetefe geletim. Sayılan tOO'den biraz fazla. Birkaçıyla tanıştık: Kaan, Hamdi, Serkan... Kaan ve Hamdi önceden arkadaş. Serkan'ı sonradan yanlanna almışlar. Bir önceki durakla- n Sibirya. Türklerin genlerindeki yeni yerlere ulaş- ma özlemi, onlan Sibirya'nın karlı topraklanndan Arabistan çölünün güneydoğusuna getirmiş. Sibirya'ya gıda maddesi götürmüşler. Işler başlangıçta iyiymiş. Sonra rakiplerçıkmış. Rakip- ler kim mi? Onlann işinin iyi gittiğini öğrenen Türk- ler. Karşılıklı birbirinin çalışmasını engellemişler. Derken işler bozulmuş. Şimdi Umman'da mutlu sayılırlar. Türkler böl- geye akın edinceye kadar buradalar. "Sonra" diyor Kaan, "Bizimkilerin olmadığı birbaşka coğ- rafyaya. Bslki Uganda olur..." Yazıyı Sultan'la noktalayalım. Kâbus'un ulus- lararası alanda ün yapan özelliklerinin başında çevreciliği geliyor. Görenler Umman kıyıları için akvaryum diyorlar. Başkent Muskat temiz mi temiz. Taşrada kabile yaşamı devam ediyor ama, Muskatlılar deveden Toyota'ya, çadırdan villaya geçmişler. Ama, parlamento yok, sadece sultanın 1981 'de atadığı 60 kişilik Danışma Meclisi var. Siyasi partiler yok. Kâbus bu kadar çevreci olunca, soyadının ger- çek hakkını demokraside vermiş, kökünden temizlemiş. Türkiye'ye Fransa'dan san ışık PARİS (A.4) - Fransa Dışişleri Bakanı Hubert Vedrine, Almanya ve Yunanistan'ın, Avrupa Birliğı'nin Lüksemburg'daki zirve toplantısında AB'ye üye olacak ülkeler arasında Türkiye'yi aday ülke olarak göstermeyi kabul edeceklerini umduğunu söyledi.Vedrine, Fransa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, Fransa'nın. aralannda Türkiye'nin de bulunduğu bütün aday ülkeler için bir Avrupa Konferansı istediğini belirtti. Vedrine, "Bu fıkrin doğru olduğu konusunda, aralannda Almanya ve Yunanistan'ın da bulunduğu ülkeleri ikna etmek için çok sıkı biçimde çahşıyoruz ve samnm bunu, Lüksemburg zirvesinde başaracağtz" diye konuştu. AB lıderleri. 12-13 Aralık günlerinde yapılacak zirve toplantısında, 1998'de hangi ülkelerin üyelik görüşmelerine başlanacağma karar verecekler. DinoıoRH A F T A L I K M İ Z A H D E R G İ N İ Z perşembe teşhis ve tedavi gunudur.